Sayı 47: 24 Kasım – 1 Aralık 2013
Transcription
Sayı 47: 24 Kasım – 1 Aralık 2013
Ziraat Bankası, 150. kuruluş yıl dönümünü Sofya’da kutladı Gribe yakalanmamak için vücut ısınızı koruyun EKONOMİ 05 SAĞLIK 07 25 KASIM – 1 ARALIK 2013 WWW.ZAMAN.BG YIL: XXI SAYI: 47 (1083) 0.70 LV Bulgaristan’a 7 yıl için 7 milyar Euro tarım yardımı 1çerçevesinde Bulgaristan tarımına 7 milAvrupa Birliği’nin 2014-2020 Programı 250 dekardan az tarla çalışan çiftçilerin, diğerlerine göre daha fazla destek almaları planlanıyor. Avrupa bütçesinde maddi kaynak yetersizliği yaşandığından dekar başına verilen yardımlar kısıtlanacak. Bu kısıtlama 2 bin Euro’ya kadar yardım alan küçük çiftçileri etkilemeyecek. İDRİS ALİ 1Umre ve o mukaddes me- Bir önceki yazıda yolculuk, kanlara ilk defa ayak basmakla ilgili izlenimlerimi aktarmaya çalıştım. Bu yazıda ise Hac ve bazı yerlerle ilgili bilgileri paylaşmayı düşünüyorum. Hac; kasdetme ve yönelme anlamına gelir. Bir de Hac, hususi bir zamanda bir kısım yerleri belirli usullerle ziyaret etmeye denir ki; senenin belli günlerinde, hac niyetiyle ihrama girip, Arafat’ta vakfede bulunmak ve Kâbe’yi tavaf etmekten ibaret sayılmıştır. Vakfe; bir yerde bir süre durmak veya beklemek anlamına gelir. 1İZLENİM 09 Yeni tütün çeşitleri – az emek, bol verim FOTOĞRAF: BEYNUR SÜLEYMAN Mukaddes Topraklara Yolculuk (2) yar Euro verilmesi öngörülüyor. Avrupa Komisyonu (AK) temsilciliğinin Sofya’da düzenlediği forumda açıklanan bilgilere göre, Bulgaristan 2007-2013 dönemine kıyasla 2 milyar leva daha fazla yardım kullanma imkanı elde ediyor. Avrupa Birliği bütçesinin yaklaşık yüzde 40’ı her yıl tarıma destek olarak veriliyor. Buna göre, Avrupa Birliği, 2020 yılına kadar çiftçilerine yılda ortalama 50 milyar Euro destek verecek. Başbakan Yardımcısı Zinaida Zlatanova, Bulgaristan’a verilen parasal desteğin 5,5 milyar Euro’nun doğrudan ödemeler şeklinde yapılacağını, 1,5 milyar Euro’nun ise Kırsal Alanları Kalkındırma Programı için ayırılacağını kaydetti. Zlatanova, Bulgaristan tarımı için arttırılan yardımların, AB’nin orta dereceli çiftçileriyle Bulgar çiftçilere ayırılan yardımların denkleşmesi politikasının bir parçası olduğunu savundu. Her kişiye özel bir program varyantı sunma imkanı olmadığını dile getiren Zlatanova, vatandaşları aktif olmaya ve AB fonları hakkında sürekli detaylı bilgi araştırmaya davet etti. Yeni program döneminde 150 bin Euro’nun üzerinde doğrudan yardım alan tarım üreticileri, bu rakamın üstünde alınacak paralar için sınırlamaya tabi tutulacak. 1HABERLER 02 BEYNUR SÜLEYMAN RAZGRAD 1 Şirketle 3 yıl anlaşma karşılığında üreticiye yeni sera ücretsiz veriliyor. Gazetenizle ilgili dağıtım ve diğer problemler için bizi arayınız! (02) 832 31 11, news@zaman.bg Tütün piyasasının serbestleşmesiyle birlikte ihracatın esneklik kazanması, tütün üreticilerinin yabancı tütün çeşitlerine de ağırlık vermesine olanak tanıdı. “Katerini” tütün cinsi oryantal çeşitlerden biri olmakla birlikte birkaç yıldan beri ülkenin farklı yerlerinde deneniyor. Razgrad’a bağlı Toçilari köyünün tütün üreticileri, bu yeni çeşitten yararlananlardan sayılır. Köye girince evlerin önündeki seralar dikkat çekiyor. 70-80 hanelik köyde, gençlerin çok olması göze çarpıyor. Bu da tütünle olan istihdamdan kaynaklanıyor. 1HABERLER 03 Müslüman oldu, şimdi de hacca gitti İslam karşıtlığıyla tepki çeken ‘Fitne’ adlı filmin yapımcılarından Arnoud van Doorn, Müslümanlığa geçiş yaptıktan sonra hacca gitmiş ve kısa bir süre önce ülkesine dönmüştü. 1MAGAZİN 06 Limon suyunun 11 faydası – neden ve ne şekilde içmeli? Limon, sindirim sisteminden bağışıklık sistemine destek olmaya, viral enfeksiyonlardan iltihap azaltmaya varıncaya kadar sağlığınız için oldukça önemlidir. 1AİLE & SAĞLIK 07 Kusur yüze vurulmalı mı, yoksa sahabe gibi çare bulunmalı mı? Bir ayıp ve kusura maruz kalanın başvuracağı ilk çare, o kusur ve günahının altında ezilmek, derin pişmanlık duyarak bir daha böyle bir yanlışa düşmeme azminde ve kararında olmaktır. 1AHLÂK 08 02 HABERLER 25 KASIM – 1 ARALIK 2013 ZAMAN Bulgaristan’a 7 yıl için 7 milyar Euro tarım yardımı AB’nin, 2014-2020 yıllarını kapsayan dönemde tarım sektörüne yönelik politikasında ciddi değişiklikler yaşanacak. Paraların daha rantabl kullanılacak şekilde dağıtılması planlanıyor, yani sadece belirli çiftçileri desteklemek amaçlı değil, bir bütün olarak AB’nin tüm vatandaşlarını destekleyecek şekilde dağıtılması öngörülüyor. BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM 1genç çiftçilerin 5 yıl süreyle AB milletvekili İvaylo Kalfin, AB milletvekili İvaylo Kalfin, genç çiftçilerin 5 yıl süreyle yüzde 25 daha fazla teşvik alabileceklerini söyledi. En çok teşvik alan çiftçilerin kayıt listesinin yapılması da öngörülüyor. Kalfin, doğrudan yardımların yüzde 80’inin çok az sayıda çiftçiler tarafından alındığının altını çizdi. yüzde 25 daha fazla teşvik alabileceklerini söyledi. En çok teşvik alan çiftçilerin kayıt listesinin yapılması da öngörülüyor. Kalfin, doğrudan yardımların yüzde 80’inin çok az sayıda çiftçiler tarafından alındığının altını çizdi. Yeni dönemde meyvecilere, besicilere, tahıl üreticilerine vb. ayırılan doğrudan yardımların bir kısmına da sınırlama getirilmesi öngörülüyor. Bu sınrılama sayesinde doğal afet ve kuraklık gibi durumlarda çiftçilere tazminat ödenecek. Eğer söz konusu olaylar vuku bulmazsa ayırılan miktar tarım üreticilerine ertesi yıl için transfer edilecek. Avrupa’nın tarımcılar için öngördüğü bütçeyi sınırlandırmaya başladığına değinen Kalfin, 2016 yılında AB’nin dönem bütçesini tekrar gözden geçirerek ekonomik durumun iyileşme gösterdiği takdirde şu an belirlenen bütçenin üzerinde maddi kaynak sağlamasının planlandığını kaydetti. Kalfin, “AB’nin yüzde 77’si kırsal bölgedir. Bunların yüzde 47’si tarım arazileri. Avrupa’da tam iş gününde istihdam olunan tarım üreticileri 12 milyon civarında olup Gayrisafi Milli Hasıla’nın yüzde 6’sını üretiyor. Almanya’da bir tarım üreticisi ortalama 50 bin Euro alıyor, bizde ise teşviklerin yüzde 80’i birkaç büyük üretici tarafından paylaşılıyor.” sözlerini kullandı. Zlatanova, Tarım Bakanlığının mümkün olduğunca daha hızlı ve daha çok program açmasını teklif ederek, Avrupa fonlarının elden kaçırılmaması çağrısında bulundu. Ülkedeki tüm bölgelerin AB fonlarına Zinaida Zlatanova, Türk heyetini kabul etti ulaşmalarının çok önemli olduğunu aktaran Zlatanova, daha fazla çiftçinin yardım almasının öngörüldüğünü söyledi. 250 dekardan az tarla çalışan çiftçilerin, diğerlerine göre daha fazla destek almaları planlanıyor. Avrupa bütçesinde maddi kaynak yetersizliği yaşandığından dekar başı verilen yardımlar kısıtlanacak. Bu kısıtlama 2 bin Euro’ya kadar yardım alan küçük çiftçileri etkilemeyecek. Yeni dönemde aktif tarım üreticisi kriterleri de değişiyor. Bundan maksat tarım fonlarını kullanarak golf kompleksi veya timsah çiftliği gibi ekzotik şeyler yapanların önüne geçmek. Avrupa milletvekili Filiz Hüsmenova, onaylanan yeni dönem bütçesinde her ülkenin ‘kırsal alan’ tabirini kendi yorumlayacağını kaydetti. Hüsmenova, “Bu, bizde daha çok sayıda belediyenin Avrupa fonlarından istifade etmesini sağlayacak. Kırsal bölgeleri kalkındırma programı, tarımın dışında da yardımcı oluyor. Bundan sonra 2020 stratejisinde belirlenen hedefleri tutturmak için tüm Avrupa fonları istihdam edilecek.” cümlelerini kullandı. Kocaeli’de ilk Bulgarca kursu açıldı 1diyesi ve Balkan Türkle- Kocaeli Büyükşehir Bele- Bulgaristan’ın, Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediğini kaydeden Başbakan Yardımcısı Zinaida Zlatanova, devlet sınırına olan mülteci baskısından endişesini dile getirdi. 1Türkiye-Bulgaristan ParlamentolaraTürkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) rası Dostluk Grubu Başkanı Sayın Mustafa Öztürk ve Türkiye-Bulgaristan Parlamentolararası Dostluk Grubu üyesi Sayın Bülent Belen’in, TBMM ve AB tarafından birlikte düzenlenmekte olan “Parlamentolararası Değişim ve Diyalog Projesi” kapsamın- da 20-21 Kasım tarihinde Sofya’yı ziyaret etti. Başbakan Yardımcısı Zinaida Zlatanova, Türkiye’den gelen meclis heyetini kabul etti. Bulgaristan’ın, Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediğini kaydeden Zlatanova, devlet sınırına olan mülteci baskısından da endişesini dile getirdi. Zlatanova, şu anki mülteci sorununun Avrupa Birliği ile Türkiye ara- sında ‘yeniden kabul’ anlaşmasının gerekliliğini ortaya koyduğunu ifade etti. Öte yandan Mustafa Öztürk, Bulgaristan’da eğitim gören Türk üniversite öğrencileri baz alındığında, ülkede artış gösteren ırkçılık olaylarından rahatsızlık duyduklarını ifade etti. 30 dakika süren görüşme sonrası Öztürk, Zlatanova’yı Türkiye’ye davet etti. ZAMAN ri Kültür ve Dayanışma Derneği ile faaliyetler yürütülen Balkan Kültür Evi’nde ilk Bulgarca kursu açıldı. Geçen yıl Balkan Kültür Evi’nde Bulgarca kursuna gelen kursiyerler bu yıl ikinci düzeye devam ediyor. Bu dönem aynı zamanda birinci düzeyde yeni bir Bulgarca sınıfı da ders başı yaptı. Her iki grubun dersleri de haftada dört ders saati esası ile devam ediyor. İkinci düzey kursiyerleri salı günleri 19.00’da; birinci düzey kursiyerleri ise perşembe günleri yine 19.00’da derse başlıyor ve dört saat kurs görüyor. Bulgarca kursunun başarılı öğretmeni ise Nadejda Vasileva. Bulgaristan Vatandaşı olan Vasileva aynı zamanda Sakarya Üniversitesi’nde doktora yapıyor. Bulgarca Başlangıç kursunda ikinci sınıfın da açılması için kayıt alınmaya devam ediliyor. İHA 03 HABERLER FOTOĞRAF: BEYNUR SÜLEYMAN 25 KASIM — 1 ARALIK 2013 ZAMAN İki yıldır “Katerini” denilen yeni tütün çeşidinden 4 dekar eken Lütvi Mehmet, şimdi bunu 20 dekara çıkardığını ve belki de ileriye doğru tamamen bu çeşide geçeceğini kaydediyor. “Katerini”nin işlenmesinin daha kolay olduğuna vurgu yapıyor. Yeni tütün çeşitleri – az emek, bol verim Yapılan aynı giderlere rağmen zahmetin kat kat daha az olduğunu ve daha yüksek fiyat aldıkları için Katerini tütün çeşidine yöneldiklerini belirten tütüncülere göre, daha az miktardan eski tütün çeşitlerinden elde edilen para yine kazanılıyor. Yeni çeşidin alım fiyatı ortalama 7 levanın üstünde seyrediyor. Birinci kalitesi ise 11 levayı geçiyor. BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM 1çilari köyünde tütünle meşgul oluLütvi Mehmet, 30 seneden beri To- yor. 1990’lı yıllarda 1,70 ve 2 levaya da tütün sattıklarını belirten Mehmet, 2 yıldan beri “Socotob” şirketiyle çalıştıklarını ve piyasada bir ümit ışığı gördüklerini anlatıyor. Bu yüzden bu yıl işlediği tütün alanını büyütmüş. 4 kişilik ailesiyle birlikte kampanya boyunca işe 10-12 kişi iştirak ediyor. İşçileri yakın köyden buluyor, zira kendi köyünde herkes tütüncülükle meşgul. Bu köyün insanlarını, 2 yıldan beri köyde test olarak yetiştirilen Katerini tütün çeşidi ümitlendiriyor. İki yıldır Kateriniden 4 dekar eken Lütvi Mehmet, şimdi bunu 20 dekara çıkardığını ve belki de ileriye doğru tamamen bu çeşide geçeceğini kaydediyor. Katerininin işlenmesinin daha kolay olduğuna vurgu yapıyor. Bunun dışında Eleni tütün çeşidi ve birkaç dekar da Han Krum çalışıyor. Lütvi Mehmet, “Tütüncülüğün kolay olduğunu söylemek zor. Sırasına göre gece saat 1’de ve 2’de kalkıyoruz. Zahmetini zaten hesaba katmıyorum. Önceden Kuzeydoğu Bulgaristan’da yetişen tütün çeşitlerini çalıştık. Kilogramını 1,70 ve 2 levaya sattığımız oldu. Bazı yerlerde ki- lodan, bazen de kaliteden vurdular. Son bir iki yıldır rekabetin önü açılmasıyla işlerin doğru ve dürüst yapıldığına ve hak edilenin verildiğine şahit oluyoruz.” sözlerine yer veriyor. Köylüler, şu anda verilen ve 3 yıl ortalama baz alınan yardımların geçmiş periyoda göre değil, işlenen yıl periyoduna göre hesaplanıp verilmesini talep ediyor. Bu konuda en büyük istekleri de çalışıldığı yılki primin verilmesidir. Sera naylonunu kireçlemiş Köyde kişi başına en çok tütün üretildiği için yazın uzmanlar sürekli burada üreticilere danışmanlık yapıyor. Lütvi Mehmet, yapılan tavsiyeler üzerine kurutmak için kullanılan seraların en tepesine dizi yerleştirmekten vazgeçtiğini ve sera naylonunun üzerini kireçlediğini aktarıyor. Bu şekilde kurutma esnasında tütünlerin yanmaları önlenip daha kaliteli verim elde edildiği biliniyor. Bu yıl deneme amaçlı birkaç kişiye özel açık seraların da verildiğini kaydeden üretici, bu şekilde tütünlerin daha çabuk kurutulduğunu ve renginin biraz daha farklı olduğunu kaydediyor. Tütün seralarında domates yetiştiriyor Fikri ve Sezgin, 20’inin üzerinde olan se- ra sayesinde toplam 3 aile ile birlikte 75 dekar tütün çalışıyorlar. İkisi de Katerini çeşidi için geçen yıl iyi fiyat aldıklarını söylüyorlar. Yapılan aynı giderlere rağmen zahmetin kat kat daha az olduğunu ve daha yüksek fiyat aldıkları için bu çeşide yöneldiklerini belirten genç tütüncüler, seraları tütün kurutma zamanı dışında domates ve biber yetiştirmek için de kullanıyorlar. Bu vesileyle Hollanda çeşidi erken domates eken girişimciler, hasadı topladıktan sonra seraları tütün için hazırlıyorlar. Habib Ahmet de Kateriniden memnun. Geçen senelere göre bu yıl daha az tarla işleyen Ahmet, tütünlerin 1,70-1,80 metreye ulaştığını ve toplanmasının kolay olduğunu belirtiyor. İki kişi çalıştıkları 7 dekar tütünden bu yıl 7-8 bin leva gelir bekliyor. Köyde 2 bin dekar tütün işleniyor Toçilari Muhtarı Şuayb Mehmet, köyde 2 bin dekar tütün işlendiğini, bunun yüzde 80’inin ise Katerini çeşidi olduğunu vurguluyor. Bu tütün çeşidinden dekar başına 160-170 kg. verim elde ediliyor. Bazen 200 kg. üzerine de çıkabiliyor, ama kalite düşüyor. Kendisi de her yıl 40 dekar tütün çalışan muhtar, “Şimdiye ka- dar tanınan bir çeşit olmadığı için Kateriniden az miktarda ektik. Ne tür ilgi istiyor, hangi koşulları gerektiriyor gibi teknik meselelere vakıf olmadığımız için deneme amaçlı kısıtlı miktarda yetiştirdik. Tedbirli davrandık. Şu anda köydeşlerimin teknolojiyi kavradıklarını zannediyorum. Aldıkları fiyattan da memnun insanlar. Bu vesileyle belki önümüzdeki birkaç yıl içinde köyde ekilen tütünün tamamı Katerini olabilir. Çünkü yeni çeşitle daha az miktardan belki aynı parayı alabiliyoruz. Zahmetimiz azalıyor.” diye bahsediyor. Yeni çeşidin alım fiyatı ortalama 7 levanın üstünde seyrediyor. Birinci kalitesi ise 11 levayı geçiyor. Köydeki tütünün kalan yüzde 20’ye yakınını da Han Tervel çeşidi teşkil ediyor. Han Tervel dekar başı 300 kg. veriyor, fakat fiyatı 4-4,50 levadan alınıyor. Anlaşması olan şirket, deneme amaçlı birkaç yere yeni açık seralardan tedarik etmiş. Buradaki tütün çok daha çabuk kuruyor ve kalitesinde de düşme olmuyor. Şirketle 3 yıl anlaşma karşılığında bu yeni seralar üreticiye ücretsiz veriliyor. Tütüncülere kolaylık olsun diye şirket kaşon veriyor. Eski usul balyalama yerine üreticiler dizileri doğrudan kaşonlara yerleştirip satışa hazır vaziyete getiriyor. 04 HABERLER Hiç kooperatif (TKZS) kurulmayan köy – Snyagovo İLHAN ŞENOL 1 Rivayetlere göre Burgas ilinin Ruen Belediyesi’ne bağlı Snyagovo (Resuller) köyünün kuruluş tarihi bundan yaklaşık 400 sene öncelerine dayanıyor. Köyü kuran ilk aileler, önce güney yurt denilen yere yerleşmiş. Bunların 7 aile oldukları rivayet ediliyor. Bu aileler, geçimlerini tarımcılık ve hayvancılıkla temin ediyormuş.Yıllar geçtikçe güney yurt sakinlerinin sayısı artmış. Sayı artınca pınardaki su yetmez olmuş, bulundukları yerin elverişsizliği yüzünden ise kış aylarında zorluk çekmeye başlamışlar. Bu durum, kendilerini yeni bir mesken arayışına sevketmiş. O esnada köyün çobanı suların daha bol olduğu bir yeri haber vermiş köylülere ve bir kısmı oraya göç etmiş. Yeni yerleştikleri yere Konacık adını vermişler. Konacık’a yerleşenler mera ve su problemi çekmeseler de burada da kışın ağır şartlarına dayanamamış ve yazın gelmesiyle kendilerine başka yer aramışlar. O zamanki köy imamı, yeni bir köy yeri aramaya koyulmuş. Keşif sonrası köylülerin yanına dönen imam, en uygun yerin şu anki okulun alt tarafında bulunan ve “Hoca Mahallesi” diye anılan yeri tarif etmiş. Bu fikre katılan Konacık sakinleri, Hoca Mahallesi’ne yerleşmiş. Bu insanların İslamiyeti kılı kırk yararcasına yaşadıklarından dolayı, daha sonra etraf köylerin insanlarının buraya Resuller adını verdiği rivayet ediliyor. Daha sonra köyün ismi halk arasında “Eresiller” diye anılmaya başlamış ve böyle de kalmış. Resuller köyü, 1880-1900 yıllarında tahmini olarak 25 hane imiş. Köyden ilk göç 1903 yılında olmuş. Balkan Savaşları başlayınca köyden eli silah tutan herkes savaşa gitmiş. Hatta köyden 2 kişi şehit bile düşmüş. 1936 göçünde 5-6 aile, 195152’de 10 aile, 1968-78 yıllarında 7-8 aile ve en son 1989 yılında 350 kişi Türkiye’ye göç 25 KASIM – 1 ARALIK 2013 ZAMAN Ortada oturan muhtar Ferit Bey, sağ tarafında Mehmet Ali, Mehmet Hüseyin ve imam Hüseyin Çavuş, sol tarafında ise köyün en yaşlısı Ali Macur, Ramadan Mehmet ve Cevdet Hüseyin bulunuyor. FOTOĞRAF: İLHAN ŞENOL etmiş. Bunlardan yaklaşık 200’ü geri dönmüş. Göç sebebiyle köyün nüfusu 1023 kişiye düşmüş. Günümüzde köyün nüfusu ise bin 220 kişi. Az da olsa köyün nüfusunda artış yaşanıyor. Snyagovo’da hiç kooperatif (TKZS) kurulmamış ve köylü sahip olduğu toprakları hep kendi çalışmış, sahip oldukları hayvanlara da kendileri bakmış. Köyde, 1993’te eski cami yıkılıp, aynı temeller üzerine yeni bir cami inşa edilmiş. Cami 2 yılda tamamlanmış ve 1995’te hizmete açılmış. Caminin kapasitesi 700 kişilik. Köyde, her yıl Kur’an kursları düzenleniyor ve 2 yılda bir hatim merasimi yapılıyor. Köyde, 1927 yılına kadar dersler Arapça ağırlıklı okutuluyormuş. 1927’de, ilk defa Hafız Mustafa Bulgarca dersi okutmaya başlamış. 1959’da, Arapça kaldırılmış ve haftada 4 saat Türkçe dersi konulmuş, diğer dersler ise Bulgarca okutulmaya başlamış. Günümüzde ise okulda 114 öğrenci okuyor. Genç Kalemler Şiir Yarışması’nın sonuçları belli oldu NURTEN REMZİ 1 “Anadilimizi Koruyalım, Geliştirelim” sloganı ile düzenlenen, 16 kasım 2013 tarihinde Şumen Kültür Evi ve Şumen Nazım Hikmet 1881 Okuma Evi ekipleri sayesinde gerçekleşen, Şumen Belediyesi ve Deliorman Edebiyat Derneği tarafından desteklenen Genç Kalemler Şiir Yarışması Ödül Töreni, yeniden büyük küçük demeden, Türk Edebiyatına ilgisi olan herkesi bir araya topladı ve duygu dolu anlar yaşattı. Bu yıl, şiir yarışmasına katılanlar arasında Burgas, Şumen, Tırgovişte (Eski Cuma), Kırcali, Sofya, Varna ve Razgrad illerinden çocuk ve gençler yer aldı. Bazı öğretmen ve öğrenciler, Anadilimiz Türkçeyi öğrenmek ve geliştirmek için ellerinden gelen her türlü gayreti ortaya koyuyor ve zorluklardan yılmadan, çekinmeden çalışıyorlar. Şumen Genç Kalemler Şiir Yarışma- Bu yıl, şiir yarışmasına katılanlar arasında Burgas, Şumen, Tırgovişte (Eski Cuma), Kırcali, Sofya, Varna ve Razgrad illerinden çocuk ve gençler yer aldı. Bazı öğretmen ve öğrenciler, Anadilimiz Türkçeyi öğrenmek ve geliştirmek için ellerinden gelen her türlü gayreti ortaya koyuyor ve zorluklardan yılmadan, çekinmeden çalışıyorlar. FOTOĞRAF: NURTEN REMZİ sı’nın başlıca konuları, Memleketim, Ailem, Türk Olmak, Okulum, Şehrim/Köyüm, Sevgi, Arkadaşlarım, Doğa, Şumen Kültür Evi, Barış ve Ümit idi. 12, 18, 32 yaş gruplarına ayrılan çocuk ve gençlerin şiirleri juriyi oldukça etkiledi. Doç. Dr. İbrahim Yalımov, araştırmacı ve gazeteci-yazar Dr. İsmail Cambazov, Türkçe öğretmeni Nurten Kırcalı ve şair Mehmet Keçici tarafından oluşan jüri, genç kalemlerin şiirlerini inceledi, değerlendirdi ve birincileri seçti. 12 yaşına kadar olan grupta Venets Belediye’sinin Yasenkovo köyünden Mehmet Beyramov Köyüm şiiriyle birinci, Ruen Belediyesi’nin Snyagovo köyünden Ayşe Hüseyin ikinci, yine aynı köyden Fatma Raşit üçüncü oldu. 18 yaşına kadar olan gurpta Kaolinovo’nun (Bohçalar) Georgi Stoykov Rakovski Lisesi 8. sınıf öğrencisi Sinem Ridvan Anadilim şiiriyle birinci, Ruen’in Snyagovo köyünden Nazife Ahmet ikinci, Kaolinovolu Didem Alaeddin üçüncü oldu. 32 yaşına kadar olan grupta Kaolinovo’nun Tıkaç (Çuhalar) köyünden Sibel Eşref Sevgi şiiriyle birinci, Varnalı Fatme İbrahim ikinci olurken, Şumenli Çiğdem Emin ile Varnalı Sibel Solak ise üçüncülüğü paylaştı. (Bazı kısaltmalarla. Başlık gazeteye aittir.) 05 EKONOMİ 25 KASIM – 1 ARALIK 2013 ZAMAN FOTOĞRAF: İVO RADOYKOV Ziraat Bankası, 150. kuruluş yıl dönümünü Sofya’da kutladı 1963’te, Mithat Paşa tarafından Pirot kasabasında bugünkü Ziraat Bankası’nın temelini oluşturan Memleket Sandıkları kuruldu (20 Kasım). Ziraat Bankası, 150. kuruluş yıl dönümünü 15 yıldır hizmet verdiği Bulgaristan’da da kutladı. 1ruluş yıl dönümü dolayısıyla Ziraat Bankası’nın 150. ku- Sofya’da düzenlenen resepsiyonda konuşan bankanın Bulgaristan Genel Müdürü Kazım Gündoğar, bankanın geçmişi ile ilgili bilgi verdi. Gündoğar, başta çiftçiler olmak üzere bankanın herkesin kara gün dostu olarak bilindiğini, eğitime, sanata, kültüre ve spora destek çıktığını ifade etti. Kazım Gündoğar, “150 yaşındaki bu ulu çınarın tohumları, 1863 yılında, o zamanlar Osmanlı toprağı olan ve bugun Sırbistan sınırları içerisinde kalan Pirot kasabasında zamanın Niş Valisi Mithat Paşa tarafindan Memleket Sandıkları adıyla atılmıştır.” cümlelerini kullandı. 1998 yılında Sofya şubesi açıldı Bulunduğu her ülkede, Bulgaristan dahil, bankanın daha etkili olmayı hedeflediğini ifade eden Gündoğar, etkili ve dinamik bir banka olacaklarını söyledi. Kazım Gündoğar, “16 ülkede, bazı yerlerde kar etmediğimiz halde, banka vatandaşlarımıza hizmet etmek için vardır. Uluslararası alanda en yaygın Türk bankasıdır. Osmanlının son zamanlarına tanıklık etmiş, Cumhuriyetle birlikte büyümüş, gelişmiş ve ülkemizin en değerli markalarından birisi olmuştur.” dedi. Dragomir Stoynev: 15 yıl sonra elektik ithal edeceğiz 1da demeç veren Ekonomi ve Ener- Washington’a yaptığı ziyaret sırasın- ji Bakanı Dragomir Stoynev, önümüzdeki 5-6 yıl içerisinde Kozloduy Atom Santrali reaktörlerinin kapatılmasının gündemde olduğunu ve Bulgaristan’ın sadece su santrallerine güvenemeyeceğini belirtti. Stoynev, “15 yıl sonra nükleer güçlerimiz olmayacak. Bu dönemden sonra termik santrallerin yarısı da kapatılacak. O zaman ne yapıyoruz? Sadece su ve yenilenebilir enerjiye mi kalacağız? Yeni nükleer enerji inşaatının tam zamanıdır.” dedi. Belene Atom Santrali’nin şu an gündemde olmadığının altını çizen Enerji Bakanı, buna sebep olarak ise Rusya ile olan mahkemenin sonuçlanmamış olmasını öne sürdü. Kozloduy’da yeni reaktör inşaatı için inceleme yaptıklarını ifade eden Stoynev, yeni enerji güçlerinin Amerikan teknolojisyle yapılması planlandığını aktardı. Ünal Lütfi ‘Petrol’ü denetleyecek FOTOĞRAF: BEYNUR SÜLEYMAN 1kili Eski HÖH milletveÜnal Lütfi, Petrol Holding’in yeni Denetim Kurulu üyesi olacak. Şirketin yüzde 52,5 hisselerini elinde bulunduran ve aynı zamanda Dünya Satranç Fedarasyonu Başkanı Kirsan Ilyumzhinov, Sofya’da düzenlediği basın toplantısında Ünal Lütfi ile birlikte kurulda Fransız Jan Fransoa’nın da yer alacağını açıkladı. Hissedarların 16 Aralık’ta yapacağı toplantı sonrası, teklif edilen isimlerin onaylanması bekleniyor. Ünal Lütfi, Petrol’e girerek kendisinin Asya, Afrika ve Avrupa’daki irtibatları sayesinde petrol şirketine yardımcı olabileceğini kaydetti. Küçük ölçekli şirketlere faizsiz kredi 1ve orta ölçekli firmalara faizsiz kredi Bulgar Kalkınma Bankası’nın küçük verdiğini açıklayan ekonomiden sorumlu Bakan Daniela Bobeva, faizlerin Avrupa Birliği’nin Rekabet Programından sağlanacağını ifade etti. Küçük firmalar, yeni açılan firmalar, ihracata yönelik firmalar ve gençlere istihdam sağlayan firmalar öncelikli sayılacak. Bankanın bir birimi olan Mikrofinans Kurumu bankaya dahil edilecek, ihracat kredileri için ayrı bir birim açılacak. Ülke genelinde Mikrofinans Kurumu’nun paralarını salan “Jobs” programının ofisleri, bankanın şubeleri olarak çalışacak, fakat kredi vermekten ziyade danışmanlık ofisleri olarak faaliyet gösterecekler. Piyasaya gelecek yıl sürülecek olan yeni bir ürün daha geliştiriliyor. Ekonomik kalkınmanın çok düşük olduğu ve işsizliğin yüksek olduğu bölgelerde faiz oranları düşük olacak, gelişen bölgelerde ise daha yüksek olacak. Bir bankadan daha fazlası 150. YIL 06MAGAZİN 25 KASIM – 1 ARALIK 2013 ZAMAN Osmanlı’nın torunları belgesellerini izledi 1selin Aya İrini’de yapılan gala gecesine Osmanlı to- Yönetmenliğini Kerime Senyücel’in üstlendiği belge- Henüz iki yaşındayken günde iki paket sigara içen ve tüm dünyayı şoke eden Aldi Rizal adlı Endonezyalı çocuk, bağımlılığından kurtuldu. Dünyanın en küçük tiryakisi, sigarayı bıraktı runları katıldı. Galada Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin de yer aldı. Fatih Sultan Mehmet dönemini detaylı olarak anlatan belgesel, Türkiye’de ve dünyada Fatih Sultan Mehmet’in kişiliğini de belgeleyen bir nitelik taşıyor. Her biri 30 dakikalık 8 bölümden oluşan belgesel, aralık ayından itibaren gösterilecek. Belgeselde Fatih’in 14’üncü kuşak torunu Orhan Osmanoğlu, Fatih’in gençlik yıllarını canlandırdı. Son padişah Sultan Vahdettin’in torunu Hanzade Özbaş, Osmanlı’ya artan ilginin kendisini çok mutlu ettiğini dile getirdi. İHA İSTANBUL Ön hazırlık ve çekim süreci 4 yıl süren “Fatih; Avrupa’nın Kaderini Değiştiren Adam” belgeseli tamamlandı. 1garayı bırakabilmesi için başkent Şu an 5 yaşında olan Rizal’in si- Cakarta’da terapi seanslarına katıldığı belirtiliyor. Psikiyatristlerden Kak Seto, Rizal ve ailesi ile hâlâ görüştüğünü ve minik çocuğun yeniden sigaraya başlamaması için elinden geleni yaptıklarını ifade ediyor. Rizal’in annesi Diane Rizal, etraflarındaki pek çok kişinin Rizal’e sigara uzattığını; ancak oğlunun kabul etmediğini dile getiriyor. 28 yaşındaki anne Rizal, oğlunun o kişilere şu şekilde cevap verdiğini kaydediyor: “Eğer sigara içersem hasta olurum ve doktorum Kak Seto üzülür. Ben onu çok seviyorum.” MAGAZİN SERVİSİ Brezilya’da üretilen ilk AIDS aşısı maymunlarda test edilecek 1 Geçtiğimiz aylarda Sao Paulo Üniversitesi’nde (USP) ülkenin ilk AIDS aşısı geliştirilmişti. Bir grup bilim adamının uzun süredir üzerinde çalıştığı ve test aşamasına gelinen aşı, daha önce HIV virüsü enjekte edilen 4 maymun üzerinde denenecek. Elde edilecek sonuçlara göre aşı insanlarda da kullanılabilecek. Kendi geliştirdikleri aşıda kullanılan modifiye edilmiş virüsün, gen özelliği çok değişim göstermeyen bölgelerde yaşayan deneklerden seçildiğini söyleyen doktorlar, bu aşının birçok insanda etkili olmasını umduklarını belirtti. KAMİL ERGİN SAO PAULO Aşırı kilolu diye uçağa almadılar 1Fransız aile, British Airways’in aşıTedavi amacıyla ABD’ye gelen bir rı kilolu olduğu gerekçesiyle çocuklarını uçağa almaması üzerine büyük mağduriyet yaşadığını ileri sürdü. 226 kiloya kadar çıkan 22 yaşındaki oğlu Kevin Chenais’nin Mayo Clinic’te 1,5 yıldır hormon bozukluğu tedavisi gördü- ğünü söyleyen gözü yaşlı anne, İngiliz havayolu şirketinin tutumu yüzünden bir süre ülkelerine dönemediklerini ifade etti. Anne Christian Chenais, “British Airways’i suçluyoruz, çünkü bizi buraya getirdiler ama dönüşte yüzüstü bıraktılar.” dedi. Meselenin çözümü için havalimanına yakın bir otelde bir hafta kaldıklarını ifade eden Chenais, paralarının tükenmesi üzerine trenle New York’a, oradan da gemiyle ülkelerine dönmeye karar verdiklerini söyledi. 24 saat burundan oksijen alması gereken Kevin Chenais ise, “Benim gibi birçok insan aynı problemden dolayı seyahat edemiyor.” diye konuştu. İHA İslam karşıtı ‘Fitne’ filmini çekmişti Müslüman oldu, şimdi de hacca gitti 1düşmanı Özgürlük Partisi’nin Hollanda’da aşırı sağcı ve İslam İslam karşıtlığıyla tepki çeken ‘Fitne’ adlı filmin yapımcılarından Arnoud van Doorn, Müslümanlığa geçiş yaptıktan sonra hacca gitmiş ve kısa bir süre önce ülkesine dönmüştü. eski yöneticilerinden olan Doorn, hacdan döndükten sonra duygularını paylaştı. Bir zamanlar İslam’a karşı düşmanlık beslediği için vicdan azabı çektiğine işaret eden Doorn, “Böyle bir yapımda yer aldığım için pişmanım. Günahlarımın af olması için kutsal topraklara git- tim. Umarım Allah beni bağışlar ve tövbemi kabul eder.” ifadelerini kullandı. Hac ibadetini yerine getirirken huzur bulduğuna işaret eden Doorn, hayatının en güzel günlerini Mekke ve Medine’de geçirdiğini dile getirdi. Yaklaşık bir yıl önce Müslüman olan Doorn, Twitter’da “hayata yeni bir başlangıç yaptığını” söyleyerek, kelime-i şehadet getirmişti. Steven Seagal, Romanya’da sokak köpeğini sahiplendi 1sonuçlanan köpek saldırısından sonra parlamenRomanya’da 4 yaşındaki bir çocuğun ölümüyle Google hafızayı köreltiyor 1gunluk, depresyon gibi faktörler yanına, arama Unutkanlığın temel nedenleri; stres, zihinsel yor- motoru Google da eklendi. Harvard Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırmada Goggle’nin unutkanlığa neden olduğu belirlendi. Psikologlar Daniel Wegner ve Adrian Ward araştırma yapmak veya rapor yazmak için insanların saatlerce vakit ayırmak yerine kolaya kaçarak bilgileri Google’den elde ettiğine dikkat çekti. Psikologlar, enerji harcamayan beynin tembelliğe alıştığını ve bu durumdaki insanların da yakın tarihte neler olduğunu bile hatırlamakta zorluk çektiğini kaydetti. CİHAN to bir yasa çıkarmıştı. Yasa ile sahipsiz sokak köpeklerinin uyutulması için belediyelere izin verilmişti. Bunun ardından hayvan severler ülkedeki köpekleri sahiplenmek için kampanya başlattı. Kampanyaya ünlü aktör Steven Seagal da katıldı. Film çekimleri için bulunduğu Romanya’da hayvan barınağında 7 aylık bir köpeği sahiplenen Seagal, yavru köpeğin aylık giderleri için 18 Euro verecek. Kamuoyundaki farkındalığı artırmak için yardımı yaptığını söyleyen Seagal, üzücü bir olayla karşılaşılmaması temennisinde bulundu. ÖMER SAİD BURGAZLI BÜKREŞ İbrahim Tatlıses, müzesini gözyaşlarıyla açtı 1hallesi’nde yapılan içerisinde eski enstrümanlar Ünlü türkücü İbrahim Tatlıses, Harran Kapı Ma- ile Şanlıurfalı müzik adamlarının balmumundan heykellerinin bulunduğu İbrahim Tatlıses Müzik Müzesi’ni açtı. Müzenin 17-18 yaşında gelip çay içtiği, Kazancı Bedih ile Seyfettin Sucu’yu dinlediği yer olduğunu belirten Tatlıses, “Kimin aklına gelir, 30 yıl sonra İbo şöhret olacak, gelecek burada müze açacak? İnkar etmem ciğerci Ahmet’in oğluyum. Burnum havaya, kafam da Kafdağı’na gitmez.” diye konuştu. FETHİ ALTUN ŞANLIURFA 07 AİLE & SAĞLIK Gribe yakalanmamak için vücut ısınızı koruyun 25 KASIM — 1 ARALIK 2013 ZAMAN 1si Kulak Burun Boğaz Uz- Özel Memorial Hastane- manı Op Dr. Murat Koç, yaklaşan kış ayları ile birlikte gribal virüslerin artacağını söyleyerek vatandaşlara dikkat edilmesi gereken konular hakkında bilgi verdi. Mevsim geçişlerinde görünen solunum yolu enfeksiyonlarının iki ana başlıkta değerlendirildiğinin altını çizen Koç, “Basit soğuk algınlığı hastalıkları ve gribal hastalıklar, gribin neden olduğu diğer kulak burun boğaz hastalıkları, boğaz enfeksiyonu, faranjit ya da bademcik iltihabıdır. Toplumda yaygın olarak görülen soğuk algınlığı halidir. Bunu yapan çok sayıda etken mevcuttur. Etkenlerin yüzde 90’ının dan fazlası virüslerdir. Soğuk algınlığı yapan virüsler, özellikle vücut ısısındaki ani değişimlere çok duyarlıdır. Vücut ısısındaki ani düşüşler, bizde enfeksiyon yapmasını kolaylaştırıyor. Bu mevsim geçişlerinde hem gün içerisindeki ısı değişiklikleri hem de 1 aylık periyodu ele aldığımızda, günler bazında yaşadığımız ani ısı değişiklikleri vücudun direncini ciddi anlamda düşürüyor ve soğuk algınlığına sebebiyet veriyor. Gribal hastalıklarda, vücut ısısının değişimi kadar beslenme de çok Kulak burun boğaz uzmanı Op. Dr. Murat Koç, kış aylarında vücut ısısı korunduğu takdirde gribe yakalanma riskinin azalacağını söyledi. Limon suyunun 11 faydası 1yemeye doyamadığınız limonun birçok faydaYemeklerde, çorbalarınızda, balığın üzerinde önemlidir çünkü gribal enfeksiyonlar, soğuk algınlığına yol açan diğer enfeksiyonlardan biraz daha ağır geçiyor. Bunda da vücudun besin desteğini iyi yapmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. “GRİP AŞISINI HERKESE ÖNERMİYORUZ” Grip aşısının kullanımı hakkında da bilgi veren Murat Koç, şunları kaydetti: “Grip aşısı toplumda yaygın olarak hemen herkese önerebileceğimiz bir aşı değil. Aşı her yıl enfeksiyon ya- sı olduğunu biliyor muydunuz? Limon, sindirim sisteminden bağışıklık sistemine destek olmaya, viral enfeksiyonlardan iltihap azaltmaya varıncaya kadar sağlığınız için oldukça önemlidir. Limon aynı zamanda C vitamini, B kompleks vitaminleri, kalsiyum, demir, magnezyum, potasyum ve lifle dolu bir gıda. Elmadan ya da üzümden daha fazla potasyum içeriyor. Limon, doğrudan dişlerinizin mine tabakasına zarar verebileceği için bunu bir miktar sıcak, ılık ya da soğuk suyla seyreltmeniz gerekiyor. Sabah bir bardak ılık limon suyu içtikten 15 ya da 30 dakika sonra kahvaltıya başlayın. Böylece limonun tüm faydalarını kazanılabilir. pan 2 veya 3 virüs ajanına karşı bizi koruyor. Oysa ki biz onlarca virüs etkeni ile karşı karşıyayız. Grip aşısının içeriğinde olmayan, herhangi farklı bir virüs bizi enfekte edebilir. Aşıdan yüzde 100 koruyuculuk beklememek gerekiyor. Bizim aşıları önerdiğimiz hasta grubu 65 yaş üstü yaşlılar, genç erişkin grupta kronik hastalığı olan, herhangi bir nedenle kemoterapi görmüş kanser hastaları, kronik akciğer hastaları ve düşkün vaziyette olan yaşlı hastalara bakanlar.” İHA İŞTE LİMONUN 11 FAYDASI... Kış aylarında televizyon seyrederken şişmanlamayın 1kışın verilen kiloların alın- Yaza doğru hızla kilo verip, masının istenilmeyen bir durum olduğunu belirten uzmanlar, kış aylarında günlerin kısalması ve gecelerin uzaması ile beslenmenin önemli bir boyut kazandığını ifade etti. Yazdan kışa geçişte bağışıklık sisteminin de zayıfladığını anlatan Doruk Sağlık Grubu Beslenme Uzmanı Sevhan Uygun, daha çok enerjiye ihtiyaç duyulabileceğini söyledi. Soğuk havalardan korunmak ve metabolizmayı hızlandırmak adına, kış aylarında daha fazla tatlı tüketimi ve karbonhidrat oranı yüksek yiyeceklerin tüketiminin arttığını kaydeden Uygun, “Kış aylarında düzensiz olarak yenilen yemek ve tatlıların sonucunda, kişilerde kilo artışı ve sağlık problemleri ortaya çıkar. Kış aylarında televizyon karşısında geçen zaman, daha fazla olduğu için hareketlerimiz daha kısıtlıdır. Bu yüzden “abur cubur” diye nitelendirilen yiyecekler daha fazla tüketilir. Yağlı, şekerli, hamurlu yiyecekler yerine, taze sebze ve meyveler tercih edilmelidir. Bunlar ceviz, badem, kuru kayısı, kuru incir ve kuru üzüm gibi hem vita- Neden ve ne şekilde içmeli? Kış gecelerinde televizyon karşısında geçen zamanın artması ile birlikte, kişinin daha fazla yeme isteği duyacağını belirten Doruk Sağlık Grubu Beslenme Uzmanı Sevhan Uygun, bunun sonucunda ise kilo artışı ve sağlık problemlerinin ortaya çıkabileceğini söyledi. min, hem de mineral açısından zengin olan besinlerle tatlı ihtiyacımızı karşılayabiliriz. Enfeksiyonlara yakalanmamak için, vitamin ve minerallerden zengin beslenmeli. Özellikle A, C, B6, E vitamini ve çinko, selenyum minerallerinden zengin olan kış sebzelerinden brokoli, lahana, Brüksel lahanası, kırmızı lahana, karnıbahar, havuç, marul, yeşilbiber, roka, sarımsak, soğan ve meyvelerden portakal, mandalina, greyfurt, kivi, elmadan bir veya birkaçı günlük beslenmemizde yer almalı” diye konuştu. Yemekleri pişirirken dikkat edilmesi gerektiğini de belirten Uygun, “Yağda kızartmalardan olabildiğince kaçınılmalıdır. Cips, kola gibi yiyecek ve içeceklerin yerine etli veya peynirli sandviç, ayran yoğurt ve süt gibi içecekler tüketilmelidir. Etli yemeklerde de, yağsız et kullanılmalı. Kızartma yerine ızgara veya buğulama veya fırında pişirme tercih edilmeli. Güneşten mahrum kaldığımız için, D vitamini ve Omega-3 vitamini için ise haftada 1-2 defa balık tüketimi sağlanmalıdır” şeklinde tavsiyelerde bulundu. n Bağışıklık sisteminizi destekler: C vitamini bağışıklık sistemimizi destekler, limon da C vitaminiyle doludur. Sistemdeki C vitamini seviyesi stresli olduğunuz zamandaki tüketmeniz gereken ilk gıdalardan biridir. n Mükemmel bir potasyum kaynağıdır: Bahsedildiği gibi, potasyum açısından zengin olan limon kalp, beyin ve sinir fonksiyonlarının sağlığı için faydalıdır. n Sindirime yardım eder: Limon suyu sindirim sistemindeki toksinlerden temizleyip sağlıklı bir sindirim sağlamasının yanı sıra mide yanması, şişkinlik ve geğirme gibi hazımsızlık belirtilerini hafifletir. n Sistemi temizler: Enzim fonksiyonunu geliştirerek ve karaciğerinizi harekete geçirerek vücuttaki toksinleri atmaya yardım eder. n Nefesinizi tazeler: Diş ağrısını ve dişeti iltihabını hafifletmeye yardım eder. Fakat sitrik asit diş minesini aşındırabilir, bu nedenle limonu suyu içtikten sonra dişlerinizi fırçalayın. n Cildinizi lekelerden uzak tutar: Limon suyundaki antioksidanlar, sadece lekeleri azaltmakla kalmaz, cildinizdeki kırışıklıkları da azaltır. Ayrıca limon suyunu yara izlerine ve yaşlanma lekelerinin üzerine uygulayıp görünümlerini azaltabilirsiniz. n Kilo vermenize yardım eder: Limonun içerisinde bulunan pektin lifi açlıkla savaşmanıza yardım eder. İltihabı azaltır: Düzenli olarak limon suyu içerseniz vücudunuzdaki hastalık haline yol açan asitlik derecesi azalacaktır. Ayrıca iltihabın nedenlerinden biri olan eklemlerinizdeki ürik asit limonla yok olur. n Enerji desteği verir: Limon suyu sindirim sistemine girdiğinde size enerji verir, aynı zamanda endişeyi ve depresyonu azaltmaya yardım eder. Hatta limon kokusunun sinir sisteminde sakinleştirici bir etkisi vardır. n Kafeini kesmeye yardım eder: Sabahları kahve yerine bir fincan sıcak limon suyu çok faydalıdır. Kendinizi yenilenmiş hissedersiniz ve öğleden sonra yaşadığınız yorgunluk halini dağıtmaya yardım eder. n Viral enfeksiyonlarla savaşmaya yardım eder: Ilık limon suyu viral enfeksiyonları ve boğaz ağrısını hafifletmenin en etkili yollardan biridir. 25 KASIM — 1 ARALIK 2013 ZAMAN Kusur yüze vurulmalı mı, yoksa sahabe gibi çare bulunmalı mı? AHMED ŞAHİN 1nın başvuracağı ilk çare, o kuBir ayıp ve kusura maruz kala- sur ve günahının altında ezilmek, derin pişmanlık duyarak bir daha böyle bir yanlışa düşmeme azminde ve kararında olmaktır. Böyle kimsenin dostlarına, yakınlarına düşen de onun hata ve kusurunu yüzüne vurmamak, anlayış ve hoşgörü ile bakarak dostluğu devam ettirmektir. Zaten işlediği günah ve hatasından dolayı vicdan azabı çekip derin pişmanlık duyan kimse, Allah’ın affedip bağışlamasına layık olan kimse demektir. Böyle İlahi affa layık kimselerin hatasını yüzüne vurup ilan etmek ise insani de İslami de değildir. Çünkü Rabb’imiz, derin mahcubiyet duyan bu kimsenin tövbesini kabul edip bağışlayabilir. Kullar ise bu affı bilmediklerinden ilan edilmiş günahın kullar arasındaki menfi tesiri devam eder. Rabb’imiz affettiği halde kullar affetmemiş olurlar. Vebal söz konusu olur Allah’ın affettiği yanlışları kulların affetmeyişlerinden dolayı. Bu ihtimalden dolayı hatalar ilan edilip de yüze vurulmamalıdır. Bugün, maruz kaldığı bir hatayı yüzüne vurmama konusunda sahabe gibi büyüklerden iki önemli örnek arz etmek istiyorum sizlere. Bakalım bir ayıbı ilan edip de yüzüne vurmamak için sahabe nasıl bir çare buluyor, Halife Hazreti Ömer de, bu çareyi nasıl bir takdirle karşılayıp bizlere ayıp örtme örneği veriyor görelim. Medine’de bir sahabe topluluğu içinde çölden gelen bir bedevi de oturmaktadır. Ne var ki, bedevinin karnında bir gaz sıkışması vardır. Bu sebeple bir ara karnında sıkışan bu gazı tutamaz, topluluğun içinde sesli şekilde dışarı çıkarmaktan da kurtulamaz. Tabii bu çirkin sesi duyanlarda bir şaşkınlık olur. Ama kimse kimseye şüpheyle bakma görüntüsü vermez. Bu sırada bir ses yükselir: - Karnından yel çıkaran kim ise gitsin, abdestini tazeleyip gelsin! Kimse kalkıp da abdestini tazelemeye gitmez. Çünkü kalkan kimse, utandırıcı fiilin sahibi kendi olduğunu ilan etmiş olacak. Bu utandırıcı duruma ise kimse sahip çıkmak istemez. Cemaatin içinde Yemenli kabile reisi meşhur Cerir de vardır. Cerir, hemen atılır: - Ya Emir el Müminin der, hepimiz kalkıp abdestimizi tazelesek ne olur? Hazreti Ömer’in cevabı anında gelir: - Ne olacak, nur’un âlâ nur olur. Abdest üstüne abdest almak, nur üstüne nur almak demektir! Bunun üzerine hep birlikte çıkıp abdest alırlar. Kimseyi töhmet altında bırakmadan da gelip sohbetlerine NAMAZ VAKİTLERİ Günler 25 Pazartesi 26 Salı 27 Çarşamba 28 Perşembe 29 Cuma 30 Cumartesi 1 Pazar İmsak Güneş Öğle 5.45 5.46 5.47 5.48 5.49 5.50 5.51 7.25 7.26 7.27 7.28 7.30 7.31 7.32 12.21 12.21 12.21 12.21 12.22 12.22 12.23 İkindi Akşam Yatsı 14.42 14.41 14.41 14.41 14.40 14.40 14.40 17.04 17.03 17.03 17.02 17.02 17.05 17.01 18.33 18.33 18.32 18.32 18.32 18.31 18.31 SOFYA’DAN ÖNCE: Peştera, Velingrad 4 dk Pleven, Smolyan 5 dk. Karlovo, Plovdiv, Pazarcik 6 dk. Kırcali, Kazanlık, Momçilgrad, Sviştov 7 dk. Haskovo, Krumovgrad, St. Zagora, V. Tırnovo 9 dk. Ruse, Harmanli, N. Zagora 10 dk. Popovo 11 dk. Omurtag 12 dk. Kubrat, Razgrad, Tırgovişte, Yanbol 13 dk. İsperih, Tutrakan, Şumen, Preslav 14 dk. Karnobat 15 dk. Aytos, Novi Pazar, Silistra 16 dk. Burgas, Provadiya 17 dk. Varna, Dobriç 18 dk. devam ederler. Bulunan bu tedbiri pek beğenen Halife Hazreti Ömer ise hep müşkül halletmesiyle bilinen Cerir’e şöyle der: - Ya Cerir! Sen eskiden de böyle arif insan idin, şimdi de yine öyle arif insan işi yaptın. Ne güzel mesele hallediyor, ne güzel çareler buluyorsun. Kimseyi incitmeden, utandırmadan hallettin zor bir meseleyi. Hazreti Ömer’in takdir ettiği durum, bir hatayı yüze vurmadan çare bulma durumudur. Demek bu olay bizlere de örnektir. Dostlarımızın, muhataplarımızın, belki de günün birinde bizzat kendimizin maruz kalabileceğimiz hataları, günahları yüzümüze vurmamak gerekmektedir. Ta ki, yüzümüzdeki o utanma perdesi yırtılmasın, dostlarımızın arasında bulunma imkânı elimizden alınmasın, köşe bucak kaçma durumunda kalınmasın. İşte büyük veli Hatem-i Asam’ın 237’de Belh’te verdiği bir ayıp örtme örneği de sahabenin verdiği bu özel ve güzel örnekten sonra yaşanmıştır. Huzurunda karnındaki yeli tutamayıp da kaçıran adamın utandığını anlayan şarkın büyük velisi: - Evlad der, yaşlandığımdan kulağım ağır duyuyor, sesini yükselterek konuş benimle. Utancından kıpkırmızı kesilen ziyaretçi ise bu defa, kusurunun işitilmediğini düşünerek rahat bir nefes alır. Ne var ki, bu işitmeme örneğinden sonra Hatem’e, kusurları işitmeyen sağır Hatem manasına gelen “Hatem-i Asam” ismi verilir, tarih boyunca hep “Hatem-i Asam” diye yâd edilir Belh’in büyük velisi. Bilmem bu örnekler bizlere kusuru yüze vurmama konusunda bir şeyler ifade etmiş oluyor mu? Şeytanı haneye sokmayan sûre 1“Kur’an’ın en faziletli ayeti hangisidir?” diye sorar. Adamın biri Peygamber Efendimiz (sas)’e gelip Resulullah (sas) şöyle buyurur: “Allahu La ilahe illa huve’lHayyu’l Kayyum...” Bir hadiste de “Kur’an’ın en faziletli ayeti Bakara Sûresi’ndeki Ayetü’l-Kürsi’dir. Bu ayet bir evde okunduğu zaman şeytan oradan uzaklaşır.” buyurmuştur. Başka hadis-i şerifte ise şöyle demiştir Allah Rasulü (sas): “Her şeyin bir zirvesi vardır. Kur’an’ın zirvesi de Bakara Sûresi’dir. Onda öyle bir ayet vardır ki o ayet Kur’an ayetlerinin efendisidir. O da Ayetü’l-Kürsi’dir.” 09 İZLENİM FOTOĞRAF: NEDRET LÜTFİ FOTOĞRAFLAR: İDRİS ALİ 25 KASIM – 1 ARALIK 2013 ZAMAN Mukaddes Topraklara Yolculuk (2) BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM 1 Haccın bir çok faydasından başlıca şunlar sayılabilir; Hac, ferdin günahlarının bağışlanmasını, kalbinin günahlardan arınmasını sağlar. Sevgili Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bir hadislerinde: “Kim Allah için hacceder de kötü söz ve davranışlardan sakınır ve günahlara sapmazsa, annesinden doğduğu günkü gibi günahlardan arınmış olarak döner.” buyurur. Bir diğer hadislerinde: “Makbul haccın karşılığı cennetten başkası değildir.”, “Umre de, diğer bir umre ile arasında işlenen günahları siler.” buyurur. Evet, umre vazifesini yaptıktan yaklaşık bir hafta sonra hacı adayları tüm hazırlıklarını yapıp ihram ve hac için niyetlerini yaparak yola koyuldular. Arefe gününe bağlayan geceyi Mina’da geçirmek ve Arefe günü güneş doğduktan sonra Arafat’a hareket etmek, hac adayları için ayrı bir zaman dilimi ve gündür. Peygamber Efendimiz’in (aleyhissalatu vesselam) “Hac Arafat’tan ibarettir.” beyanı, Arafat vakfesinin hac için ne kadar önemli olduğunu bildirmekte ve kaçırılmaması gerektiğine dikkat çekmektedir. Bu itibarla hac esnasında Arafat’ı kaçıran insanlar, onu bir yıl sonra ancak yakalayabilir. Bulgaristan’dan giden hacıların Arafat’ta vakfe duasını bizzat Başmüftü Mustafa Aliş Hacı yaptı. Akşam güneşin batışından sonra Arafat’ta bulunan tüm hacılar Müzdelife’ye doğru hareket etmeye başladıklarında, bizler de otobüslere binip Müzdelife’ye doğru hareket ettik. Müzdelife, Mina ile Arafat arasında bulunan bir bölgedir. Hac’da Arafe gününü Bayram gününe bağlayan geceyi bu bölgede geçirmek sünnet, vakfe yapmak ise vaciptir. Bizim kafile de aynen diğer hacılar gibi geceyi orada geçirdi. Birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü günleri şeytan taşlamada kullanacağımız taşları da (70 adet) buradan aldık. Kurban Bayramı sabahı Müzdelife’de vakfe duamızı yaptıktan sonra şeytan ma- Mekke, İslam güneşinin doğduğu yerdir. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim Mekke için “Ümmü’l Kurâ” (Şehirlerin anası) demiştir. Son Nebi ve Rahmet Peygamberi Muhammedü’l-Emin burada dünyaya teşrif etti. Bu teşrifiyle sadece bu şehri, bu bölgeyi değil, bütün bir insanlığı şereflendirdi. Efendiler Efendisi Hz. Muhammed (s.a.s.) elli üç yıl burada hayat sürdü. halline (cemerat bölgesine) doğru hareket edildi. Burada halk arasında küçük şeytan (Küçük cemre), orta şeytan (Orta cemre) ve büyük şeytan (Akabe cemresi) diye tabir edilen ve taştan müteşekkil birer sütun olan cemrelere, usulüne göre taşların atılmasıdır. Bayramın birinci günü, yalnız büyük şeytan (Akabe) taşlanır. Ve diğer günlerde Küçük, Orta ve Akabe cemresine atılır. Sırasıyla bu ve diğer hac (kurban, tıraş, farz tavafı) ile ilgili görevlerimizi yerine getirdik. Bundan sonra sadece son gün yapacağımız Veda tavafı kalmıştı. Şimdi de gezip gördüğmüz bazı yerlerden kısaca bahsetmek istiyorum. Mekke, İslam güneşinin doğduğu yerdir. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim Mekke için “Ümmü’l Kurâ” (Şehirlerin anası) demiştir. Son Nebi ve Rahmet Peygamberi Muhammedü’l-Emin burada dünyaya teşrif etti. Bu teşrifiyle sadece bu şehri, bu bölgeyi değil, bütün bir insanlığı şereflendirdi. Efendiler Efendisi Hazreti Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) elli üç yıl burada hayat sürdü. Son on üç yılı ise çok çileli, zorluklarla dolu bir hayat ve bir peygamber olarak İslam’a davetle geçti. Buralara kadar gelip de ilk vahyin indiği Nur Dağı’nı ya da Nur Sultanlığı’nı uzaktan dahi olsa görmeden geçemezdik. Gönüller Sultanı Efendimiz’in bulunduğu yer ve mekanlar ancak sultanlık olabilir! Orada bulunan Hira Sultanlığı’na çı- kıp da görme imkanı bulamasak da, en azından uzaktan bir nazar eyledik. Vahiy meleği Cebrail (a.s.) Sevgili Peygamberimize ilk vahyi burada tebliğ etmişti. İşte bizler de asırlar evvel meydana gelmiş o hadisenin cereyan ettiği mekanın karşısında duruyorduk. O güzel anıları ve mekanı devamlı hatırlamak için hatıra fotoğrafı çekmeği de unutmadık. Arafat bölgesinde bulunan Rahmet Dağı’na çıkıp dua edip ve son kez o mübarek beldeye göz gezdirdikten sonra, Hz. Aişe Validemiz’in adını taşıyan mescide urayıp yolumuza devam ettik. Bir cuma günü hep birlikte Mekke’den Medine’ye doğru hareket ettik. Bir diğer yazıda buluşmak üzere... 10 SPOR 25 KASIM – 1 ARALIK 2013 ZAMAN Dünya Kupası yolcuları tamam Brezilya’nın ev sahipliğini yaptığı 2014 Dünya Kupası’na katılacak 32 ülke kesinleşti. 736 futbolcunun ter dökeceği kupada ev sahibi Brezilya ile birlikte İspanya ve Almanya favoriler arasında gösteriliyor. HASAN CÜCÜK 1 Euro 2008 şampiyonluğuna, 2010 Dünya Kupası ve Euro 2012’yi ekleyen İspanya’nın ‘altın kuşağı’ Brezilya’da son kez sahne alacak. Aralarında Arda Turan’ın da bulunduğu Zlatan İbrahimoviç, Gareth Bale, Robert Lewandowski ve Marek Hamsik gibi yetenekler, Dünya Kupası’nı ülkeleri katılamadığı için televizyon ekranlarından seyredecek. Kupaya adını yazdıran isimlerden en dikkat çeken ülke ise tarihinde ilk kez bir uluslararası turnuvada mücadele edecek olan Bosna-Hersek. 32 yıl aradan sonra ilk kez bir Dünya Kupası’nda İskandinavya’dan temsilci olmayacak. Türkiye’nin yine evinden heyecanına ortak olduğu bir Dünya Kupasına daha şahitlik edeceğiz. Elemelerde en büyük sürpriz Avrupa kıtasında yaşandı. Favoriler finallere gidiş biletini rahat alırken BosnaHersek ve Belçika’nın gruplarını lider tamamlaması geniş yankı uyandırdı. Türk futbolseverlerin yakından tanıdığı Saffet Susiç yönetiminde BosnaHersek milli takımı, Edin Dzeko, İbiseviç, Lucic, Pjanic, Begovic, Spahic gibi yıldızlarıyla elemelere damgasını vurdu. Grupta Yunanistan’ı geride bırakan Boşnaklar turnuvanın yolunu direkt geçti. Keza Bosna-Hersek benzeri bir başarıya Belçika da imza attı. 2000’li yıllarda sessizliğe bürünen Belçika futbolu, son yıllarda yetiştirdiği genç yıldızlarla dikkati çekiyordu. Jan Vertonghen, Thomas Vermaelen, Vincente Kompany, Axel Witsel, Moussa Dembele, Marouane Fellaini Eden Hazard, Kevin Mirallas, Christian Benteke ve Romelu Lukaku gibi rakiplerin korkulu rüyası olurken, Belçika kupanın ‘gizli kahramanı’ arasında gösteriliyor. Dünya Kupası’nın en fazla şans tanınanlar sıralamasında ilk üçte, Brezilya, İspanya ve Almanya bulunuyor. Ev sahibinin avantajı olmasına rağmen Sambacıların son dönemde yıldız oyuncu çıkaramaması handikap olarak görülüyor. FİFA Konfederasyon Kupası’nı kazanarak güçlü rakiplerine gözdağı veren Brezilya, 2002 Dünya Kupası’ndaki şampiyonluğundan sonra adeta kayıplara karışmıştı. Üst üste 3 uluslararası turnuvada şampiyon olan tek ülke unvanıyla Brezilya’ya gidecek olan İspanya’da kupayla birlikte bir dönemde kapanacak. Xavi Hernandez, Xavi Alonso, Fernando Torres, İker Casillas, David Villa gibi yıldızlar son kez bir Dünya Kupası’nda sahne alacak. İspanya’nın yaş ortalamasının yükselmesi olumsuzluk şeklinde görülürken, oturmuş oyun sistemi ve oyuncu kalitesiyle favoriler arasında üst sıraya yazılmayı hak ediyor. Futbolda yeni bir yapılanmaya giden Almanya için ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Futbol için ‘sonunda Almanların kazandığı oyun’ yorumu yapılsa da milli takım düzeyinde son başarısını 1990 Dünya Kupası ve 1996 Avrupa Şampiyonası’nı kazanarak elde etti. Panzerler, uzun bir aradan sonra ilk kez kupanın favorileri arasında gösterilirken, bunda kurdukları güçlü kadro kadar teknik patronları Joachim Löw’ün tecrübesi de etkili. Neuer, Lahm, Mesut Özil, İlkay Gündoğan, Mario Götze, Marco Reus, Toni Kroos, Bastian Schweinsteiger gibi yıldızlara sahip Amanlar teknik ve fizik gücünü kombine ederek rakipleri tedirgin edecek bir takım oldu. Adı favoriler arasında fazla zikredilmeyen Arjantin’de ise Messi’nin varlığı bu ülkeyi ister istemez kupayı kazanacaklar arasına sokuyor. KATILACAK ÜLKELER 1. KATEGORİ: Brezilya, İspanya, Almanya, Arjantin, Kolombiya, Belçika, Uruguay, İsviçre. 2. KATEGORİ: Hollanda, İtalya, İngiltere, Portekiz, Yunanistan, Bosna-Hersek, Hırvatistan, Rusya. 3. KATEGORİ: Şili, Fildişi Sahili, Fransa, Ekvador, Gana, Cezayir, Nijerya, Kamerun. 4. KATEGORİ: ABD, Meksika, Kosta Rika, Honduras, Japonya, İran, Güney Kore, Avustralya. (Gruplar, 6 Aralık’ta Brezilya’nın Costa do Sauipe şehrinde çekilecek kurayla belli olacak.) Kupaya adını yazdıran isimlerden en dikkat çeken ülke ise tarihinde ilk kez bir uluslararası turnuvada mücadele edecek olan Bosna-Hersek. Messi , “Altın Ayakkabı”nın sahibi oldu 1ne Messi oldu. İspanya liginde kay- Avrupa’nın gol kralı üçüncü kez yi- dettiği 46 gol ile Altın Ayakkabı yarışında 92 puan toplayan Arjantilinli futbolcu, rakibi Ronaldo’yu 12 gol ile geride bıraktı. Üç kez “Altın ayakkabı” ödülüne layık görülen Messi böylece futbol tarihine de geçti. Daha önce 2009-10 ve 2011-12 sezonlarında Avrupa’nın en golcü futbolcusu olan Messi’ye ödülünü 1988/1989 ödülün sahibi Hristo Stoiçkov takdim etti. Stoiçkov’a hitaben ‘Maestro’ diyen Messi, ilk kez bu ödülü yine Stoiçkov’un elinden almıştı. Mütevazı kişiliğiyle bilinen Messi, daha önce topladığı ödüllerde olduğu gibi, bir kez daha ailesine ve takım arkadaşlarına teşekkür etti. 1989’da, ÇSKA ekibiyle attığı 38 gol sayesinde Altın Ayakkabı’yı alan Stoiçkov, Hugo Sanches ile birinciliği paylaşmıştı. Brezilya’da sprey kullanılacak Dört büyüklerin gözü Mevlüt’te 1yapacağı 2014 Dünya KupaBrezilya’nın ev sahipliğini sı’nda, hakemlerin işini kolaylaştırmak için sadece gol çizgisi teknolojisi kullanılmayacak. FIFA, serbest vuruşlarda 9 metre 15 santimetrelik baraj mesafesinin bozulmaması için sprey de kullanılacağını açıkladı. FIFA yetkilileri, sıkıldıktan sonra yaklaşık 1 dakika içinde ortadan kaybolan uçucu sprey sayesinde, oyuncuların baraj mesafesine çok daha fazla dikkat ettiklerini vurguladı. 1yen milli forvet Mevlüt ErSaint Etienne’de forma gi- Messi’ye, ödülünü 1988/1989 ödülün sahibi Hristo Stoiçkov takdim etti. dinç, dört büyüklerin radarına girdi. Mevlüt’ün, gol attığı Kuzey İrlanda maçı sonrası, Süper Lig’de oynamak istediğini söylemesi başta Fenerbahçe olmak üzere Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor’u harekete geçirdi. 11 EĞLENCE 25 KASIM – 1 ARALIK 2013 ZAMAN PETEK BULMACA ANAGRAM BULMACA 1. “... Buğra” (yazar). 2. Yumuşak başlı, itaat olma. 9. Sıvı. 10. Ahize, reseptör. 11. Kalmış, art- eden. 3. Kış mevsiminde. 4. Sadeyağ ile pişirilen mış. 12. Rize’de bir yayla. 13. Su düzeyindeki bir tür kabak ya da patlıcan yemeği. 5. sıra kayalar. 14. Başka, diğer. 15. Antik zaman Gökkuşağı. 6. Düzgün ve güzel konuşan. 7. Bir testisi. 16. Un konulan yer. 17. İlkel bir ayakkabı. borca karşılık, hesabı daha sonra görülmek 18. Türk müziğinde bir makam adı. 19. Dönme, üzere yapılan kısmı ödeme. 8. Altüst etme, altüst dönüş. 20. Zikreden, söyleyen. KATIR SELEK IŞKIN YALAK KALIM 1 2 3 4 5 KUTAN KOTAN BATUM TİLKİ ÇALMA 6 7 8 9 10 AKLIK DERYA SEFİR AYGIR FORMA 11 12 13 14 15 KULUN KIRAÇ HURMA DAVET KİRAZ 16 17 18 19 20 N O 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 R 20 İ N E B U Y N I İ L A İ T D M A R U T O A S S E N F L S İ O Z İ G Ç P İ M E H A A İ Ç S R R İ A N M E K D R M İ D İ U T R L İ D İ E Y G A A L F N İ İ K I T Z R C D L A H L A H R O N L L E A E S A B I R E Ş E T İ İ V I M V H E P L G Ç Ö Z N N N Y A Ş V L E A R D I M Y O A D İ N M A E D İ K E B İ L K E N D E Ş L A A Ş T V T O I A R A G Z I R M N A S R K I L O L D U R N E V R U Z İ Y Ü R E Ğ E İ R I G N A M M K E İ N B P A T L A K M E D İ Aşağıdaki sözükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızın üzerini karalayın. Geride kalan harfler bir şarkıdan sözleri oluşturacaktır. AMORTİ DEVRİK HALHAL LİNYİT PATLAK BERRAK ELERKİ IZGARA MANGIR REVNAK CEVVAL FURGON İSPARİ NEVRUZ SABIR ÇENTİK GRAFİK KOLONİ OTLAMA TURA ‹ki sudoku bulmacam›zdaki her sat›r, her sütun ve 3x3’lük her kutuya, 1’den 9’a kadar rakamlar yerlefltirilecektir. Her sat›r, her sütun ve 3x3’lük kutu bölümlerinde 1’den 9’a kadar say›lar bir kez kullan›lacakt›r. ÇÖZÜMLER SUDOKU ÇÖZÜMLER‹ A ORTA O ZOR K ÇOK ZOR Y KOLAY SUDOKU SÖZCÜK AVI ANAGRAM BULMACA Tek kanatla karga uçmaz. 5 4 PETEK BULMACA 1. Pardon. 2. Anklav. 3. Kalite. 4. Geleni. 5. Galeri. 6. Kadran. 7. Kavara. 8. Rakibe. 9. Hamile. 10. Kahire. 11. Piknik. 12. İkamet. 13. Bezeme. 14. Semavi. 15. Slovak. 16. Ketçap. 17. Terane. 18. Rezene. 19. Karesi. 20. Kolera. 21. Turuç. 22. Bunama. 23. Mengen. 24. Gramer. 25. Marina. 26. Kurmay. 27. Zambak. 28. Kaknem. 29. Ressam. 30. Korsan. 4 3 1. “Affedersin” anlamında bir sözcük. 2. Bir ülkenin kendi sınırları içinde kalan ve kendi mülkiyetinde bulunmayan alan. 3. Nitelik. 4. Büyük fare. 5. Sanat eserleri sergilenen salon. 6. Saat, pusula vb. araçlarda üzerinde yazı, rakam ya da başka işaretler bulunan düzlem. 7. Balı alınmış petek. 8. Kadın rakip. 9. Gebe. 10. Mısır’ın başkenti. 11. Kır yemeği. 12. Bir yerde oturma. 13. Süsleme. 14. Göksel. 15. Bir Slav halkı. 16. İngiliz salçası. 17. Çok tekrarlanmaktan bıktırıcı bir durum alan söz. 18. Bebeklerde gaz giderici olarak kullanılan bir bitki çayı. 19. Balıkesir’in eski adı. 20. Tehlikeli, bulaşıcı bir hastalık. 21. Reçeli yapılan bir narenciye türü. 22. Hafızasını yitirme, ateh getirme. 23. Bolu’nun bir ilçesi. 24. Dilbilgisi. 25. Yat limanı. 26. Erkanıharp. 27. Bir süs bitkisi. 28. Çirkin, huysuz. 29. Resim yapan sanatçı. 30. Deniz haydudu. A N A H TA R C Ü M L E 3 2 Tan›mlara uygun alt› harfli sözcükleri ayn› say›l› dairelerin çevresine yaz›n. Sözcükler saat do€rultusunda ve her sözcü€ün ilk harfli daireden ç›kan okun gösterdi€i kutudan bafllayarak yaz›lacakt›r. oluflturun ve çizgilere yaz›n. Buldu€unuz yeni sözcüklerin ilk harflerini s›rayla okudu€unuzda bir söz oluflacakt›r. 2 A 1 D Kareler içindeki befl harfli sözcüklerdeki harflerin yerlerini de€ifltirerek, yukar›daki tan›mlara uygun sözcükleri 1 P 25 KASIM – 1 ARALIK 2013 ZAMAN
Similar documents
Untitled
Çağımızdaki bilim ve teknolojideki hızlı gelişmeler birçok alanı etkilediği gibi eğitim alanını da yakından etkilemektedir. Bu hızlı değişim ve gelişmeler eğitimin yeniden yapılandırılmasına duyula...
More information