Mülteci papağanlar - TRAKUS Türkiye`nin Anonim Kuşları

Transcription

Mülteci papağanlar - TRAKUS Türkiye`nin Anonim Kuşları
Immigrant Parrots
Berrin AKYILDIRIM*
* Uzman Biyolog, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü
M. Sc. of Biology, İstanbul University Faculty of Science Department of Biology
Piri Reis Haritası’nda Papağanlar
Parrots in Piri Reis Map
I M M I G R A N T PA R R O T S
ugün dünyada 50 milyondan fazla insan
z o r u n l u g ö ç e m a r u z k a l ı y o r. Ya y ı n
organlarındaki haberlerde, gemilerle veya kara
yoluyla taşınma esnasında sınırlarda yakalanan birçok
mülteci insana şahit oluyoruz. Mülteci, vatandaşı
olduğu ülkenin dışında yaşayan ve ülkesini geçerli
nedenlerle terk etmek zorunda kalmış bir kişidir. Çoğu
ülkesindeki savaştan kaçarken büyük bir kısmı da
ekonomik şartların daha iyi olduğu ülkelere göç ediyor.
Yeşil papağanlar da mülteci olarak tanımlanabilecek
bir kuş türüdür. İstanbul'da ve Türkiye'nin birçok
şehrinde artık görmeye alıştığımız bu yeşil papağanların
nereden geldiğini hiç merak ettiniz mi? Acaba
gördüklerimizin hepsi kafeslerinden mi kaçtılar, yoksa
başka bir yerden göç ederek ülkemize mi yerleştiler?
Belki de kısa bir süre misafir olup gideceklerdir ne
dersiniz?
B
Mülteci papağanlar, vatanları olan tropikal Asya ve
Afrika'dan uzaktalar, Türkiye'ye gelişleri hakkında
değişik söylemler vardır. Bu papağanların Körfez Savaşı
sırasında kaçtıkları söylendi. Ancak gerçek şudur ki
çeşitli yollarla doğaya kaçan bu papağanlar doğada
sadece şehirlerin çevrelerinde mevcut besin imkânlarıyla
ya ş aya b i l i r h a l d e d i r l e r. B u k u ş l a r At a t ü r k
Havalimanı'nda, kaçak olarak getirildiği tespit edildikten
sonra gümrük görevlileri tarafından serbest bırakılan
kuşlardır deniyor. Bir diğeri kasten serbest bırakılmadı
ama trafik kazası sonucu kafesleri taşıyan kamyondan
kaçan kuşlardır diyor. Geliş yolları her ne olursa olsun,
pek çok ilimizde yerleştikleri, hatta başarıyla üredikleri
bir gerçektir.
İstanbul sadece tarihî ve kültürel açıdan değil kuşların
yaşam alanı oluşu bakımından da önemli bir yere
sahiptir. Tarihî yapılardaki kuş evleri, eskiden beri
kuşlara ne kadar değer verildiğini göstermektedir.
İstanbul Boğazı yılın iki mevsiminde büyük sayılarda
ve çok çeşitli kuş türlerinin göçüne aracılık etmektedir.
İstanbul ve çevresinde 300'e yakın farklı kuş türü
bulunmaktadır. İstanbul'da gözlemlenen bu kuş
türlerinden bir kısmı yıl boyunca İstanbul'da bulunan
ve burada üreyen kuş türleridir. Bir kısmı sadece üremek
amacıyla yaz aylarında İstanbul'da bulunmaktayken,
bir kısmı da sadece kışın bulunmaktadır. Bunların
dışında; İstanbul Boğazı'nı kullanarak yılın bahar
aylarında Avrupa'ya, sonbahar aylarında ise Afrika'ya
doğru göç eden büyük sürülerden oluşan kuş türleri
de bulunmaktadır.
İstanbul'un kuşları içinden iki kuş türü diğerlerine göre
bu saydığımız bulunma şekilleri ve yaşam hikâyeleri
açısından oldukça farklı bir duruma sahiptir.
Nowadays around the world, more than 50 million people are
being forced to immigrate. From the news published, we witness
many people seized in ships or while being transported at the
borders. Immigrant is a person who lives outside his country
and who had to leave his country for reasonable excuses. Most
of them escaping from the war inside their country and some
of them immigrate to the countries which have better economic
conditions. Green Parrots are also a bird kind which can be
identified as an immigrant. Did you ever wonder where these
Green Parrots, which we are now used to see in ‹stanbul and
most of Turkey's cities, came from? Did all of them escaped
from their cages or emigrated from other places and settled
down in our country? Maybe they would be guest for some time
and leave, what do you think?
Immigrant parrots are far from their homelands like tropical
Asia and Africa, there are different claims about their reaching
Turkey. It was said that those parrots have escaped during the
Gulf War. But the reality is that those parrots only can survive
with the nutriment available around the cities. It is also said 147
that those are the birds caught at the Atatürk Airport while an JANUARY
FEBRUARY
attempt to smuggle to Turkey and freed by the Custom Officials. MARCH
2008
Some others say they were not freed on purpose but the birds
escaped from cages after the truck carrying them had an accident.
Whatever their arrival methods are, it is obvious that they
.
settled down in many of our cities and also propagated with
success.
İstanbul is not only important as a place of history and culture,
but also as being a living environment for the birds. Bird's houses
in the historical buildings shows how they cared about the birds
since the past. İstanbul's Bosphorus, in the two seasons of the
year, mediate many of the various kinds of bird's immigration.
In an around İstanbul, there is nearly 300 different bird kinds.
Some of the birds seen in İstanbul are the bird kinds who stay
and propagate in İstanbul. Some of them remain in İstanbul in
summer season only to propagate and some of them are here
only in winters. Above those, there are kinds of bird herds which
immigrate to Europe in spring and to Africa in fall using the
İstanbul's Bosphorus.
The two kinds among the İstanbul's birds have different conditions
for existing reasons and their life stories. Green Parrots (Psittacula
Krameri) and Alexandrine Parrots (Psittacula Eupatria), which
are carried from their homeland to the different places of the
world and tamed, live in İstanbul's skies outside their cages.
The Green Parrots, which's homeland is Africa and India, had
been dispersed with humans help and so seen at Middle East,
all of Europe and at west of zoogeographic zone called as West
Paleartic which includes Asia except the tropic sides and the
M Ü LT E C İ P A P A Ğ A N L A R
150
148
152
OCAK
ŞUBAT
MART
2008
Anavatanlarından kafesler içinde dünyanın birçok
yerine taşınan ve evcilleştirilen yeşil papağan (Psittacula
Krameri) ve iskender papağanı (Psittacula Eupatria),
İstanbul göklerinde, kafesleri dışında yaşamaktadırlar.
Asıl vatanı Afrika ve Hindistan olan yeşil papağanların
dağılımı insanlar yardımı ile genişletilmiş ve Avrupa'nın
tamamı, Asya'nın tropik bölge dışında kalan bölümü
ve Afrika'nın kuzey kesimini içeren zoocoğrafya
bölgesinin batısı olarak tanımlanan Batı Palearktik'te
ve Ortadoğu'da birçok ülkede görülmeye başlanmıştır.
Genellikle Pakistan'ın yüksek dağlarında yaşadıkları
için soğuk iklime alışkınlardır ve bu nedenle ülkemizde
uyum sağlamış durumdadırlar.
Bilindiği gibi papağanlar eskiden beri insanların ilgisini
çekmiştir. İnsanlar tarafından evcilleştirilen en eski
hayvan gruplarından biridir. Beyin organizasyonu
bakımından en gelişmiş kuşlardır. Bu nedenle, taklit
yetenekleri iyi gelişmiştir. Dillerinin kalın ve etli yapısı
sayesinde, konuşma yetenekleri yüksektir. Özellikle
güzel renkleri ve kolay evcilleştirilmeleri nedeniyle,
kafes kuşu olarak dünyanın her yerinde görülürler.
Hindistan'da evcil olarak yetiştirilmeleri 3000 sene
öncesine dayanır.
Güney Hindistan ve Sri Lanka'nın her yerinde yaygın
olarak bulunan ve buraların yerli kuşu olan yeşil
papağan, Asya'dan Avrupa'ya ilk defa 15. yüzyılda
ithal edilmiştir. Bir kafes hayvanı olarak papağanın
Avrupa'ya getirilmesi, kendisi de bu kuşlarla ilgili olan
Makedonya Kralı Büyük İskender zamanında olmuştur.
Yeşil papağanlar Romalılar arasında bir statü simgesi
olmuştur ve geri dönen kişilerin getirdiği oldukça
north sides of Africa. Because they
generally leave in Pakistan's high
mountains, they are used to cold
climate and that is why they had
adaptation to our country.
As you know, the parrots had
always taken the interest of the
mankind. It is one of the oldest
animal kinds which had been
tamed. It is the most developed
bird kind in brain organization. For
this reason their imitate ability
has developed much. Because of
the thick and meaty structure of
their tongue, their speaking ability
is also high. Especially of their nice
colors and their ability to be tamed
easily, they can be seen as a cage bird all over the world. Their
tamed growing in India, reaches nearly 3.000 years ago.
Green Parrots, mostly seen in South India and Sri Lanka are the
local birds of those lands and first imported from Asia to Europe
in the 15th Century. As a cage bird, parrots arrival to Europe
had been in the term of Macedonia's King Alexander the Great,
who is also personally interested in birds. The Green Parrots
have become a statute symbol among the Romanians and had
been received as a popular gift from the discoverers who return
back. The Alexandrine Parrot which we can also see in our
country nowadays captured its name for this reason.
At Bergama town of our country (Pergamon as its antique name)
was found a mosaic identifying the Green Parrot. This panel
which was built in details shows us that the Anatolian people
also knew parrots in the past. But it is not possible to learn
from the data we have till now, that those birds were tamed or
living wildly in the Anatolia's nature. In antique terms, whether
those birds were living in the cages, freed to the nature by
human or already were living in the nature are the existing
questions we can not reply up till now. But this is certain that
in those days, the parrots stroke the admiration of the human
being like today and had been a subject for the mosaics.
It was also very common during The Ottoman Empire period to
have a parrot as a pet. At the beginning, these birds came as
a present to the Palace and noticing that they have the ability
to perfectly repeat the words of the human being, it became
very popular to have it as a pet especially among the families
who have close relations with the Palace, and different rumors
I M M I G R A N T PA R R O T S
popüler hediyeler olarak karşılanmışlardır. Günümüzde
ülkemizde de görmekte olduğumuz iskender papağanı
isimli papağan ismini buradan almaktadır.
Ülkemizde Bergama (antik adıyla Pergamon) kentinde
yeşil papağanı tanımlayan bir mozaik bulunmuştur.
Oldukça gerçekçi yapılmış olan pano, bize geçmiş
dönemde de Anadolu halkının papağanları tanıdığını
gösterir. Ancak bu kuşların evcil mi, yoksa o dönemde
Anadolu doğasında yabanıl mı yaşadıklarını
söyleyebilmek, eldeki verilerle mümkün değildir.
Antik dönemde bu kuşların kafeste mi yaşatıldığı,
insanlar tarafından doğaya mı bırakıldığı, yoksa o
dönemde doğada zaten yaşamakta mı oldukları, şimdilik
yanıtsız kalan sorulardır. Kesin olan şudur ki,
papağanlar günümüzde olduğu gibi geçmişte de
insanları kendilerine hayran bırakmış ve mozaiklere
konu olmuşlardır.
Osmanlı İmparatorluğu'nda da papağan besleme merakı
bir hayli yaygındı. Başlangıçta saraya hediye ve benzeri
yollarla getirilen bu kuşların, insan konuşmasını
kusursuz bir şekilde taklit edebilme gibi yeteneklerinin
farkedilmesiyle evlerde beslenmesi, saraya yakın aileler
başta olmak üzere bir moda dalgası halinde
yaygınlaşmış ve bu kuş hakkındaki çeşitli söylentiler
bütün İstanbul'u baştanbaşa sarmıştır. O yıllarda
İstanbul'da papağan sahibi olmak bir ayrıcalık
sayılmaktaydı. Osmanlı'da sarayda kafesler içinde
yaşamını sürdüren ve yüzyıllar sonra başka bir şekilde
Türkiye'ye gelen bu papağanlar tekrar saraya yerleşerek
günümüzde artık Topkapı Sarayı bahçesinde ve
yakınındaki Gülhane'de doğal olarak yaşamaktadır.
Yeşil Papağan-Psittacula Krameri: Erkeği ve dişisi
parlak zümrüt yeşili renklerde, kanca gagaları kırmızı,
uzun kuyrukları mavi-yeşil ve bacakları yeşilimsi gridir.
Erkek dişiden mavimsi ensesi, siyah gıdısı ve kırmızı
boyun yakalığı ile ayırt edilebilir. Erkeğinde boynun
arkasına doğru gittikçe pembeleşen ince bir boyun
halkası vardır. Gençler dişiye benzese de daha sarımsı
renkte olup kuyrukları daha kısadır. Çığlıkları ürkütücü
ve rahatsız edici olabilir. Hızlı uçar ve güçlüce kanat
çırpar. 38-42 cm. boyutlarındadır. Parklar, bahçeler ve
tahıl tarlalarında görülürler.
Birbirine çok benzeyen dört alt türü vardır. Afrika'da
(P. krameri krameri), (P. krameri parvirostris) ve Asya'da
(P. krameri manillensis), (P. krameri borealis). Ülkemizde
görülenlerin çoğu “ssp. borealis” alt türündendir, “ssp.
borealis” alt türünü “ssp. krameri”den ayıran başlıca
özellik gagasının alt ve üst kısmının kırmızı renkte
olmasıdır. Pakistan ve Hindistan kökenli türlerde alt
gaga siyah olmaktadır.
about this bird spread all around İstanbul. In those days it
seemed as a privilege to own a parrot. These birds which have
lived at the Palace in cages during the Ottoman Empire years
and came here in different ways after centuries, also settled
down in Palaces and today are naturally living in the garden of
Topkapı Palace and nearby Gülhane.
Green Parrot-Psittacula Krameri: Male and the female is
in bright emerald green color, their hook like beaks are red, long
tails are blue-green and legs are greenish gray. The male is bluer
than the female and can be separated from the female with its
black front neck and its red neck surroundings. The male has
a circle around its neck which becomes pinker from the front
to the back. The younger ones look like the females but more
yellow and with shorter tails. Their screaming might be frightening
and disturbing. They fly fast and flap their wings strongly. They
are between 38 and 42 cm height. They can be seen in the
parks and cereal fields.
149
These have four types which are very similar to each other.
JANUARY
FEBRUARY
In Africa (P. Krameri Krameri) and (P. Krameri
MARCH
2008
Parvirostris) kinds, in Asia (P. Krameri Manillensis)
and (P. Krameri Borealis) kinds. The most of the
ones we can see in our country are
“ssp. borealis” type. The main
difference to seperate “ssp. borealis”
type from the “ssp. krameri” type
is that its beak's up and down sides
are red. At the kinds which came
from Pakistan an India, the lower
part of the beak is black.
Alexandrine Parrot-Psittacula
Eupatria: It is very similar to
the green parrot, its beak is
bigger and shoulders are red
spotted. The main difference
that separates this kind from the
Green Parrot is that the feather
at the beginning of their shoulders
(their little wing covers) is
reddish-red and has relatively
thick red surrounding on its neck.
It is bigger than the green parrot
and might not be able to separate
them specially looking at it from the
land while it is flying. The females do
not have the black necklace and red
surrounding; they only have red feathers at
the beginning of their shoulders and are 53-58 cm
M Ü LT E C İ P A P A Ğ A N L A R
150
152
OCAK
ŞUBAT
MART
2008
İskender Papağanı-Psittacula Eupatria: Yeşil
papağana çok benzer, gagası daha iri, omuzları kırmızı
lekelidir. Bu türü yeşil papağandan ayıran en önemli
özellik omuz başlarındaki (yani küçük kanat
örtülerinde) kızıl-kırmızı renk bulunan kırmızı tüyler
ve nispeten daha kalın ve belirgin olan ensesindeki
kırmızı halkadır. Yeşil papağandan daha iridir ve özellikle
aşağıdan bakıldığında karıştırılabilir. Dişilerinde siyah
kolye ve kırmızı halka bulunmaz, sadece omuz
başlarında kırmızı tüyler vardır. 53-58 cm.
boyutlarındadır. Batı İran'da ve Almanya'da bulunur.
Doğal olarak Tropikal Asya'da yaşar. Bu tür de diğeri
gibi Batı Palearktik'e insan eliyle getirilmiştir ve Nil
Deltası, Umman ve İran'da birkaç yerde yerleşmiş
durumdadır.
Her iki türün de; meyveler ve çekirdekleri, sebzeler,
çeşitli tohumlar, fındıklar ve yemişler belli başlı
besinleridir. Ocak ayında başlamak üzere yuvalarını
ağaç kovuklarına tahta parçaları ve tüylerle yaparlar.
Genelde göç etmeyen yerleşik kuşlardır. Anavatanı olan
Güney Asya'da sayıları kafes ticareti sebebiyle düşüş
göstermektedir.
Türkiye'de yeşil papağanların görülmeleri 1990'ların
başından beridir oldukça artmıştır. Bu tür, üç büyük
şehirde (Ankara, İzmir ve İstanbul) iyi tespit edilerek
ortaya çıkmıştır ve küçük populasyonları diğer
bölgelerde de bulunmaktadır. İzmir, İstanbul, Ankara,
high. It can bee seen in West Iran and Germany. They live
naturally in Tropical Asia. This kind was also brought to West
Paleartic by human and later settled down in places like Nile
Delta, Oman and Iran.
The main food sources of the two kinds are fruits and its seeds,
vegetables, nuts, dried nuts and various seeds. From starting in
January, they build their nests in tree's hollows with wood pieces
and feathers. Usually they do not immigrate. The number of
them in their homeland South Asia decrease, because of their
dealings in cage.
The number of the Green Parrots in Turkey quite increased after
the year 1990. This kind was well determined and revealed in
three big cities (Ankara,İzmir and İstanbul) and also a little
population remains in other regions. From the reports of the
bird observers, it is determined that these birds can be seen
regularly in İzmir, İstanbul, Ankara, Şanlıurfa, Adana, Zonguldak,
Balıkesir, Samsun, Burdur, Gaziantep and Muğla. First records
of these birds were published in 1992 by Kasperek and in 1996
by Kasperek and Can Bilgin. In both publishes some records
were listed and these birds were identified as escaped individuals.
The information about the Green Parrots was very limited in
1990's, but in 2000's, when the bird observer groups and their
studies increased, idea and high level information was received
about many bird kinds including this ones. The increasing number
of the Green Parrots and observing them in tree's hollows with
their babies proves us that
they have not escaped
from the nests and are
birds which settled down
in the nature. They can be
seen at many places in
İstanbul, for example in
Gülhane Park, Florya
Atatürk Garden, Ataköy,
Avcılar, Erenköy, Büyük
Çamlıca, Bostancı,
Fenerbahçe and also at the
places which can be
considered as city center.
They fly over us in crowds
with a loud scream.
Sometimes while waiting
a bus or from our flat's
balcony we witness their
flying quickly and going far
away. Escaping from the
cages and seen in gardens,
I M M I G R A N T PA R R O T S
Şanlıurfa, Adana, Zonguldak, Balıkesir, Samsun, Burdur,
Gaziantep, Muğla illerinde kuş gözlemcilerinden gelen
kayıtlarla bu kuşların düzenli olarak görüldüğü
saptanmıştır. Türkiye'deki bu türe ait ilk kayıtlar 1992
yılında Kasperek ve 1996 yılında Kasperek ve Can Bilgin
tarafından yayınlanmıştır. Her iki yayında da bazı
kayıtlar listelenmiş ve bu kuşlar kaçmış bireyler olarak
tanımlanmışlardır.
Yeşil papağanlar hakkındaki bilgiler ve kayıtlar
1990'larda oldukça sınırlı sayıda iken 2000'li yıllarda
Türkiye'deki kuş gözlem topluluklarının ve yaptıkları
gözlem çalışmalarının sayısı arttıkça bu kuşlar da dâhil
olmak üzere birçok kuş türü hakkında yüksek oranda
bilgi ve fikir sahibi olunmuştur. Yeşil papağanların,
Türkiye'de sayılarındaki artış ve ağaç kovuklarındaki
yuvalarında yavrularıyla beraber görülmesi artık
bunların kafes kaçkını değil doğal yaşama yerleşmiş
kuşlar olduklarını bizlere kanıtlamaktadır. İstanbul
içinde örneğin Gülhane Parkı, şorya Atatürk Parkı,
Ataköy, Avcılar, Erenköy, Büyük Çamlıca, Bostancı,
Fenerbahçe ve şehrin merkezi sayılabilecek birçok yerde
görülmektedirler. Gürültülü bir ötüşle sürüler halinde
üstümüzden geçiyorlar. Bazen bir otobüsü beklerken
bazen de evimizin balkonundan, hızla uçarak
uzaklaşmalarına şahit oluyoruz. Kafesten kaçarak
parklarda, mezarlıklarda ya da şehrin içindeki alanlarda
görülen yeşil papağanların aslında İstanbul için geçici
misafirler olmadığını kuş gözlemcilerin dikkatli gözleri
ve tuttuğu kayıtlardan anlamaktayız. Bu konuda
çalışmalar yapan İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu (İKGT),
2000 yılından beri İstanbul ve çevresindeki kuşları
gözleyip, doğa koruma çalışmalarına katkıda
bulunmaktadır.
Egzotik canlı türlerinin doğal ortamları dışında
bulunmaları ve üreyerek doğal yaşamın bir parçası
haline gelmeleri, bulunduğu bölgedeki ekosistemin
dengesine ani bir müdahale anlamına geliyor. Bu nedenle
yeşil papağanlar gibi tropikal türler geldiği ülke için
bir istilacı tür tehdidi de oluşturabilmektedir. Yaşam
alanı kaybı, avcılık, zehirli kimyasallar gibi biyolojik
çeşitliliğin karşılaştığı sorunlardan biri de yabancı
türlerdir ve bu dünya çapında büyük bir sorundur.
Sonuçta bu türler bizim ülkemizin doğal türleri
değildirler ama bir gerçek var ki bu kuşlar aslında
orada yerli olarak üreyen başka kuşların yerlerini işgal
ediyorlar. Ülkemizde sayıları çok olmamakla beraber
çoğaldıkları takdirde ağaç kovuklarında yuvalanan
yerli türler için bir tehlike oluşturabilirler. Bu papağanlar
belki ağaçkakanlara belki de sığırcıklara rakip oluyorlar.
Gerçekten de güçlü, saldırgan ve girişken olduklarından
diğer türlere üstün çıkabiliyorlar ve yerli kuşlara rakip
151
JANUARY
FEBRUARY
MARCH
2008
graveyards or in city center, we can understand from the careful
records of the bird observers that the Green Parrots are not
actually temporary guests in İstanbul. İstanbul Birds Observing
Association (İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu-İKGT) is observing
the birds around İstanbul since 2000 and contributes in protecting
the nature
The exotic animates settling down and increasingly become a
part of the natural life means a sudden intervention to the ecosystem
of the region they exist. For this reason, tropical kinds
like the Green Parrots may become a threat as an invader to
the countries they arrive. Foreign kinds are also one of the
problems for the biologic variety same as the loose of the living
places, hunting and poisonous chemicals and this is a world
wide problem.
As a result, those kinds are not the natural kinds of our country
but there is a fact that they occupy the places where other
native birds propagate. Although they are not so much nowadays
in our country, if they increase they might be threat for the
other native bird kinds who nest in the tree's hollows. Those
parrots become a rival to woodpeckers and maybe for starlings.
Because they are really strong, aggressive and energetic, they
surpass other kinds and become rivals of the native birds. It is
M Ü LT E C İ P A P A Ğ A N L A R
Kafes kaçkını tropik bölge kuşlarının bu coğrafyada
yaşama şansları nedir tam olarak bilinemiyor. Yeşil
papağan gibi belki bir yerlerde yaşamlarını sürdüren
enteresan türleri büyük parklarda görmek gitgide
mümkün olmaya başladı. Ne tamamen yaban, ne de
tamamen evciller. Bu anayurtlarından ayrı yaşam
mücadelesi veren canlılar bizim doğadaki izimiz değil
de nedir! Bir nevi gurbet, bizim gurbetimiz, onların
esareti.
reported that those kinds damage crop and become ecologic
rival of the native wood peckers. The Green Parrots who overcome
the magpies and settled down in magpie nests in Ankara's
Atatürk Forest Farm (Atatürk Orman Çiftliği) are also in this
rivalry.
It is not known that what are chances of this cage escaped
tropic region birds to live in this geography. It is becoming more
possible now to see in the big gardens interesting kinds like
Green Parrots, which continues its life maybe somewhere. They
are not completely stranger and not completely tamed. Those
living beings which struggle to live somewhere else than their
homeland, aren't our trace in the nature! A kind of foreign land,
our foreign land, their captivity.
İzimizi onların izleriyle uyumlaştırmak ümidiyle…
Hoping to meet the harmony of our traces and their traces...
oluyorlar. Bu türlerin ekinlere zarar verdiği ve yerli
ağaçkakan türleriyle ekolojik açıdan rekabete girdiği
rapor edilmiş durumdadır. Ankara'da Atatürk Orman
Çiftliği'nde saksağanları kovup yuvalarına yerleşen
yeşil papağanlar da bu rekabet içindedir.
150
152
OCAK
ŞUBAT
MART
2008
Fotoğraf Kaynak / Photo Source: Ayhan Öztürk, Ergün Bacak, Fatih Sam, Ömer Necipoğlu ve Yasir Çatalsakal.

Similar documents

Tam Metin - The Journal of Academic Social Science Studies

Tam Metin - The Journal of Academic Social Science Studies yenilikçi dönüşümler arasında her zaman bağlantı bulunur. Özellikle Batı Sinemasında ve dolayısıyla Batı Toplumunda kötü olanın, şeytani olanın toplumsal yapılanması hakkında, korku filmleri yardım...

More information