Mülteci papağanlar - TRAKUS Türkiye`nin Anonim Kuşları
Transcription
Mülteci papağanlar - TRAKUS Türkiye`nin Anonim Kuşları
Immigrant Parrots Berrin AKYILDIRIM* * Uzman Biyolog, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü M. Sc. of Biology, İstanbul University Faculty of Science Department of Biology Piri Reis Haritası’nda Papağanlar Parrots in Piri Reis Map I M M I G R A N T PA R R O T S ugün dünyada 50 milyondan fazla insan z o r u n l u g ö ç e m a r u z k a l ı y o r. Ya y ı n organlarındaki haberlerde, gemilerle veya kara yoluyla taşınma esnasında sınırlarda yakalanan birçok mülteci insana şahit oluyoruz. Mülteci, vatandaşı olduğu ülkenin dışında yaşayan ve ülkesini geçerli nedenlerle terk etmek zorunda kalmış bir kişidir. Çoğu ülkesindeki savaştan kaçarken büyük bir kısmı da ekonomik şartların daha iyi olduğu ülkelere göç ediyor. Yeşil papağanlar da mülteci olarak tanımlanabilecek bir kuş türüdür. İstanbul'da ve Türkiye'nin birçok şehrinde artık görmeye alıştığımız bu yeşil papağanların nereden geldiğini hiç merak ettiniz mi? Acaba gördüklerimizin hepsi kafeslerinden mi kaçtılar, yoksa başka bir yerden göç ederek ülkemize mi yerleştiler? Belki de kısa bir süre misafir olup gideceklerdir ne dersiniz? B Mülteci papağanlar, vatanları olan tropikal Asya ve Afrika'dan uzaktalar, Türkiye'ye gelişleri hakkında değişik söylemler vardır. Bu papağanların Körfez Savaşı sırasında kaçtıkları söylendi. Ancak gerçek şudur ki çeşitli yollarla doğaya kaçan bu papağanlar doğada sadece şehirlerin çevrelerinde mevcut besin imkânlarıyla ya ş aya b i l i r h a l d e d i r l e r. B u k u ş l a r At a t ü r k Havalimanı'nda, kaçak olarak getirildiği tespit edildikten sonra gümrük görevlileri tarafından serbest bırakılan kuşlardır deniyor. Bir diğeri kasten serbest bırakılmadı ama trafik kazası sonucu kafesleri taşıyan kamyondan kaçan kuşlardır diyor. Geliş yolları her ne olursa olsun, pek çok ilimizde yerleştikleri, hatta başarıyla üredikleri bir gerçektir. İstanbul sadece tarihî ve kültürel açıdan değil kuşların yaşam alanı oluşu bakımından da önemli bir yere sahiptir. Tarihî yapılardaki kuş evleri, eskiden beri kuşlara ne kadar değer verildiğini göstermektedir. İstanbul Boğazı yılın iki mevsiminde büyük sayılarda ve çok çeşitli kuş türlerinin göçüne aracılık etmektedir. İstanbul ve çevresinde 300'e yakın farklı kuş türü bulunmaktadır. İstanbul'da gözlemlenen bu kuş türlerinden bir kısmı yıl boyunca İstanbul'da bulunan ve burada üreyen kuş türleridir. Bir kısmı sadece üremek amacıyla yaz aylarında İstanbul'da bulunmaktayken, bir kısmı da sadece kışın bulunmaktadır. Bunların dışında; İstanbul Boğazı'nı kullanarak yılın bahar aylarında Avrupa'ya, sonbahar aylarında ise Afrika'ya doğru göç eden büyük sürülerden oluşan kuş türleri de bulunmaktadır. İstanbul'un kuşları içinden iki kuş türü diğerlerine göre bu saydığımız bulunma şekilleri ve yaşam hikâyeleri açısından oldukça farklı bir duruma sahiptir. Nowadays around the world, more than 50 million people are being forced to immigrate. From the news published, we witness many people seized in ships or while being transported at the borders. Immigrant is a person who lives outside his country and who had to leave his country for reasonable excuses. Most of them escaping from the war inside their country and some of them immigrate to the countries which have better economic conditions. Green Parrots are also a bird kind which can be identified as an immigrant. Did you ever wonder where these Green Parrots, which we are now used to see in ‹stanbul and most of Turkey's cities, came from? Did all of them escaped from their cages or emigrated from other places and settled down in our country? Maybe they would be guest for some time and leave, what do you think? Immigrant parrots are far from their homelands like tropical Asia and Africa, there are different claims about their reaching Turkey. It was said that those parrots have escaped during the Gulf War. But the reality is that those parrots only can survive with the nutriment available around the cities. It is also said 147 that those are the birds caught at the Atatürk Airport while an JANUARY FEBRUARY attempt to smuggle to Turkey and freed by the Custom Officials. MARCH 2008 Some others say they were not freed on purpose but the birds escaped from cages after the truck carrying them had an accident. Whatever their arrival methods are, it is obvious that they . settled down in many of our cities and also propagated with success. İstanbul is not only important as a place of history and culture, but also as being a living environment for the birds. Bird's houses in the historical buildings shows how they cared about the birds since the past. İstanbul's Bosphorus, in the two seasons of the year, mediate many of the various kinds of bird's immigration. In an around İstanbul, there is nearly 300 different bird kinds. Some of the birds seen in İstanbul are the bird kinds who stay and propagate in İstanbul. Some of them remain in İstanbul in summer season only to propagate and some of them are here only in winters. Above those, there are kinds of bird herds which immigrate to Europe in spring and to Africa in fall using the İstanbul's Bosphorus. The two kinds among the İstanbul's birds have different conditions for existing reasons and their life stories. Green Parrots (Psittacula Krameri) and Alexandrine Parrots (Psittacula Eupatria), which are carried from their homeland to the different places of the world and tamed, live in İstanbul's skies outside their cages. The Green Parrots, which's homeland is Africa and India, had been dispersed with humans help and so seen at Middle East, all of Europe and at west of zoogeographic zone called as West Paleartic which includes Asia except the tropic sides and the M Ü LT E C İ P A P A Ğ A N L A R 150 148 152 OCAK ŞUBAT MART 2008 Anavatanlarından kafesler içinde dünyanın birçok yerine taşınan ve evcilleştirilen yeşil papağan (Psittacula Krameri) ve iskender papağanı (Psittacula Eupatria), İstanbul göklerinde, kafesleri dışında yaşamaktadırlar. Asıl vatanı Afrika ve Hindistan olan yeşil papağanların dağılımı insanlar yardımı ile genişletilmiş ve Avrupa'nın tamamı, Asya'nın tropik bölge dışında kalan bölümü ve Afrika'nın kuzey kesimini içeren zoocoğrafya bölgesinin batısı olarak tanımlanan Batı Palearktik'te ve Ortadoğu'da birçok ülkede görülmeye başlanmıştır. Genellikle Pakistan'ın yüksek dağlarında yaşadıkları için soğuk iklime alışkınlardır ve bu nedenle ülkemizde uyum sağlamış durumdadırlar. Bilindiği gibi papağanlar eskiden beri insanların ilgisini çekmiştir. İnsanlar tarafından evcilleştirilen en eski hayvan gruplarından biridir. Beyin organizasyonu bakımından en gelişmiş kuşlardır. Bu nedenle, taklit yetenekleri iyi gelişmiştir. Dillerinin kalın ve etli yapısı sayesinde, konuşma yetenekleri yüksektir. Özellikle güzel renkleri ve kolay evcilleştirilmeleri nedeniyle, kafes kuşu olarak dünyanın her yerinde görülürler. Hindistan'da evcil olarak yetiştirilmeleri 3000 sene öncesine dayanır. Güney Hindistan ve Sri Lanka'nın her yerinde yaygın olarak bulunan ve buraların yerli kuşu olan yeşil papağan, Asya'dan Avrupa'ya ilk defa 15. yüzyılda ithal edilmiştir. Bir kafes hayvanı olarak papağanın Avrupa'ya getirilmesi, kendisi de bu kuşlarla ilgili olan Makedonya Kralı Büyük İskender zamanında olmuştur. Yeşil papağanlar Romalılar arasında bir statü simgesi olmuştur ve geri dönen kişilerin getirdiği oldukça north sides of Africa. Because they generally leave in Pakistan's high mountains, they are used to cold climate and that is why they had adaptation to our country. As you know, the parrots had always taken the interest of the mankind. It is one of the oldest animal kinds which had been tamed. It is the most developed bird kind in brain organization. For this reason their imitate ability has developed much. Because of the thick and meaty structure of their tongue, their speaking ability is also high. Especially of their nice colors and their ability to be tamed easily, they can be seen as a cage bird all over the world. Their tamed growing in India, reaches nearly 3.000 years ago. Green Parrots, mostly seen in South India and Sri Lanka are the local birds of those lands and first imported from Asia to Europe in the 15th Century. As a cage bird, parrots arrival to Europe had been in the term of Macedonia's King Alexander the Great, who is also personally interested in birds. The Green Parrots have become a statute symbol among the Romanians and had been received as a popular gift from the discoverers who return back. The Alexandrine Parrot which we can also see in our country nowadays captured its name for this reason. At Bergama town of our country (Pergamon as its antique name) was found a mosaic identifying the Green Parrot. This panel which was built in details shows us that the Anatolian people also knew parrots in the past. But it is not possible to learn from the data we have till now, that those birds were tamed or living wildly in the Anatolia's nature. In antique terms, whether those birds were living in the cages, freed to the nature by human or already were living in the nature are the existing questions we can not reply up till now. But this is certain that in those days, the parrots stroke the admiration of the human being like today and had been a subject for the mosaics. It was also very common during The Ottoman Empire period to have a parrot as a pet. At the beginning, these birds came as a present to the Palace and noticing that they have the ability to perfectly repeat the words of the human being, it became very popular to have it as a pet especially among the families who have close relations with the Palace, and different rumors I M M I G R A N T PA R R O T S popüler hediyeler olarak karşılanmışlardır. Günümüzde ülkemizde de görmekte olduğumuz iskender papağanı isimli papağan ismini buradan almaktadır. Ülkemizde Bergama (antik adıyla Pergamon) kentinde yeşil papağanı tanımlayan bir mozaik bulunmuştur. Oldukça gerçekçi yapılmış olan pano, bize geçmiş dönemde de Anadolu halkının papağanları tanıdığını gösterir. Ancak bu kuşların evcil mi, yoksa o dönemde Anadolu doğasında yabanıl mı yaşadıklarını söyleyebilmek, eldeki verilerle mümkün değildir. Antik dönemde bu kuşların kafeste mi yaşatıldığı, insanlar tarafından doğaya mı bırakıldığı, yoksa o dönemde doğada zaten yaşamakta mı oldukları, şimdilik yanıtsız kalan sorulardır. Kesin olan şudur ki, papağanlar günümüzde olduğu gibi geçmişte de insanları kendilerine hayran bırakmış ve mozaiklere konu olmuşlardır. Osmanlı İmparatorluğu'nda da papağan besleme merakı bir hayli yaygındı. Başlangıçta saraya hediye ve benzeri yollarla getirilen bu kuşların, insan konuşmasını kusursuz bir şekilde taklit edebilme gibi yeteneklerinin farkedilmesiyle evlerde beslenmesi, saraya yakın aileler başta olmak üzere bir moda dalgası halinde yaygınlaşmış ve bu kuş hakkındaki çeşitli söylentiler bütün İstanbul'u baştanbaşa sarmıştır. O yıllarda İstanbul'da papağan sahibi olmak bir ayrıcalık sayılmaktaydı. Osmanlı'da sarayda kafesler içinde yaşamını sürdüren ve yüzyıllar sonra başka bir şekilde Türkiye'ye gelen bu papağanlar tekrar saraya yerleşerek günümüzde artık Topkapı Sarayı bahçesinde ve yakınındaki Gülhane'de doğal olarak yaşamaktadır. Yeşil Papağan-Psittacula Krameri: Erkeği ve dişisi parlak zümrüt yeşili renklerde, kanca gagaları kırmızı, uzun kuyrukları mavi-yeşil ve bacakları yeşilimsi gridir. Erkek dişiden mavimsi ensesi, siyah gıdısı ve kırmızı boyun yakalığı ile ayırt edilebilir. Erkeğinde boynun arkasına doğru gittikçe pembeleşen ince bir boyun halkası vardır. Gençler dişiye benzese de daha sarımsı renkte olup kuyrukları daha kısadır. Çığlıkları ürkütücü ve rahatsız edici olabilir. Hızlı uçar ve güçlüce kanat çırpar. 38-42 cm. boyutlarındadır. Parklar, bahçeler ve tahıl tarlalarında görülürler. Birbirine çok benzeyen dört alt türü vardır. Afrika'da (P. krameri krameri), (P. krameri parvirostris) ve Asya'da (P. krameri manillensis), (P. krameri borealis). Ülkemizde görülenlerin çoğu “ssp. borealis” alt türündendir, “ssp. borealis” alt türünü “ssp. krameri”den ayıran başlıca özellik gagasının alt ve üst kısmının kırmızı renkte olmasıdır. Pakistan ve Hindistan kökenli türlerde alt gaga siyah olmaktadır. about this bird spread all around İstanbul. In those days it seemed as a privilege to own a parrot. These birds which have lived at the Palace in cages during the Ottoman Empire years and came here in different ways after centuries, also settled down in Palaces and today are naturally living in the garden of Topkapı Palace and nearby Gülhane. Green Parrot-Psittacula Krameri: Male and the female is in bright emerald green color, their hook like beaks are red, long tails are blue-green and legs are greenish gray. The male is bluer than the female and can be separated from the female with its black front neck and its red neck surroundings. The male has a circle around its neck which becomes pinker from the front to the back. The younger ones look like the females but more yellow and with shorter tails. Their screaming might be frightening and disturbing. They fly fast and flap their wings strongly. They are between 38 and 42 cm height. They can be seen in the parks and cereal fields. 149 These have four types which are very similar to each other. JANUARY FEBRUARY In Africa (P. Krameri Krameri) and (P. Krameri MARCH 2008 Parvirostris) kinds, in Asia (P. Krameri Manillensis) and (P. Krameri Borealis) kinds. The most of the ones we can see in our country are “ssp. borealis” type. The main difference to seperate “ssp. borealis” type from the “ssp. krameri” type is that its beak's up and down sides are red. At the kinds which came from Pakistan an India, the lower part of the beak is black. Alexandrine Parrot-Psittacula Eupatria: It is very similar to the green parrot, its beak is bigger and shoulders are red spotted. The main difference that separates this kind from the Green Parrot is that the feather at the beginning of their shoulders (their little wing covers) is reddish-red and has relatively thick red surrounding on its neck. It is bigger than the green parrot and might not be able to separate them specially looking at it from the land while it is flying. The females do not have the black necklace and red surrounding; they only have red feathers at the beginning of their shoulders and are 53-58 cm M Ü LT E C İ P A P A Ğ A N L A R 150 152 OCAK ŞUBAT MART 2008 İskender Papağanı-Psittacula Eupatria: Yeşil papağana çok benzer, gagası daha iri, omuzları kırmızı lekelidir. Bu türü yeşil papağandan ayıran en önemli özellik omuz başlarındaki (yani küçük kanat örtülerinde) kızıl-kırmızı renk bulunan kırmızı tüyler ve nispeten daha kalın ve belirgin olan ensesindeki kırmızı halkadır. Yeşil papağandan daha iridir ve özellikle aşağıdan bakıldığında karıştırılabilir. Dişilerinde siyah kolye ve kırmızı halka bulunmaz, sadece omuz başlarında kırmızı tüyler vardır. 53-58 cm. boyutlarındadır. Batı İran'da ve Almanya'da bulunur. Doğal olarak Tropikal Asya'da yaşar. Bu tür de diğeri gibi Batı Palearktik'e insan eliyle getirilmiştir ve Nil Deltası, Umman ve İran'da birkaç yerde yerleşmiş durumdadır. Her iki türün de; meyveler ve çekirdekleri, sebzeler, çeşitli tohumlar, fındıklar ve yemişler belli başlı besinleridir. Ocak ayında başlamak üzere yuvalarını ağaç kovuklarına tahta parçaları ve tüylerle yaparlar. Genelde göç etmeyen yerleşik kuşlardır. Anavatanı olan Güney Asya'da sayıları kafes ticareti sebebiyle düşüş göstermektedir. Türkiye'de yeşil papağanların görülmeleri 1990'ların başından beridir oldukça artmıştır. Bu tür, üç büyük şehirde (Ankara, İzmir ve İstanbul) iyi tespit edilerek ortaya çıkmıştır ve küçük populasyonları diğer bölgelerde de bulunmaktadır. İzmir, İstanbul, Ankara, high. It can bee seen in West Iran and Germany. They live naturally in Tropical Asia. This kind was also brought to West Paleartic by human and later settled down in places like Nile Delta, Oman and Iran. The main food sources of the two kinds are fruits and its seeds, vegetables, nuts, dried nuts and various seeds. From starting in January, they build their nests in tree's hollows with wood pieces and feathers. Usually they do not immigrate. The number of them in their homeland South Asia decrease, because of their dealings in cage. The number of the Green Parrots in Turkey quite increased after the year 1990. This kind was well determined and revealed in three big cities (Ankara,İzmir and İstanbul) and also a little population remains in other regions. From the reports of the bird observers, it is determined that these birds can be seen regularly in İzmir, İstanbul, Ankara, Şanlıurfa, Adana, Zonguldak, Balıkesir, Samsun, Burdur, Gaziantep and Muğla. First records of these birds were published in 1992 by Kasperek and in 1996 by Kasperek and Can Bilgin. In both publishes some records were listed and these birds were identified as escaped individuals. The information about the Green Parrots was very limited in 1990's, but in 2000's, when the bird observer groups and their studies increased, idea and high level information was received about many bird kinds including this ones. The increasing number of the Green Parrots and observing them in tree's hollows with their babies proves us that they have not escaped from the nests and are birds which settled down in the nature. They can be seen at many places in İstanbul, for example in Gülhane Park, Florya Atatürk Garden, Ataköy, Avcılar, Erenköy, Büyük Çamlıca, Bostancı, Fenerbahçe and also at the places which can be considered as city center. They fly over us in crowds with a loud scream. Sometimes while waiting a bus or from our flat's balcony we witness their flying quickly and going far away. Escaping from the cages and seen in gardens, I M M I G R A N T PA R R O T S Şanlıurfa, Adana, Zonguldak, Balıkesir, Samsun, Burdur, Gaziantep, Muğla illerinde kuş gözlemcilerinden gelen kayıtlarla bu kuşların düzenli olarak görüldüğü saptanmıştır. Türkiye'deki bu türe ait ilk kayıtlar 1992 yılında Kasperek ve 1996 yılında Kasperek ve Can Bilgin tarafından yayınlanmıştır. Her iki yayında da bazı kayıtlar listelenmiş ve bu kuşlar kaçmış bireyler olarak tanımlanmışlardır. Yeşil papağanlar hakkındaki bilgiler ve kayıtlar 1990'larda oldukça sınırlı sayıda iken 2000'li yıllarda Türkiye'deki kuş gözlem topluluklarının ve yaptıkları gözlem çalışmalarının sayısı arttıkça bu kuşlar da dâhil olmak üzere birçok kuş türü hakkında yüksek oranda bilgi ve fikir sahibi olunmuştur. Yeşil papağanların, Türkiye'de sayılarındaki artış ve ağaç kovuklarındaki yuvalarında yavrularıyla beraber görülmesi artık bunların kafes kaçkını değil doğal yaşama yerleşmiş kuşlar olduklarını bizlere kanıtlamaktadır. İstanbul içinde örneğin Gülhane Parkı, şorya Atatürk Parkı, Ataköy, Avcılar, Erenköy, Büyük Çamlıca, Bostancı, Fenerbahçe ve şehrin merkezi sayılabilecek birçok yerde görülmektedirler. Gürültülü bir ötüşle sürüler halinde üstümüzden geçiyorlar. Bazen bir otobüsü beklerken bazen de evimizin balkonundan, hızla uçarak uzaklaşmalarına şahit oluyoruz. Kafesten kaçarak parklarda, mezarlıklarda ya da şehrin içindeki alanlarda görülen yeşil papağanların aslında İstanbul için geçici misafirler olmadığını kuş gözlemcilerin dikkatli gözleri ve tuttuğu kayıtlardan anlamaktayız. Bu konuda çalışmalar yapan İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu (İKGT), 2000 yılından beri İstanbul ve çevresindeki kuşları gözleyip, doğa koruma çalışmalarına katkıda bulunmaktadır. Egzotik canlı türlerinin doğal ortamları dışında bulunmaları ve üreyerek doğal yaşamın bir parçası haline gelmeleri, bulunduğu bölgedeki ekosistemin dengesine ani bir müdahale anlamına geliyor. Bu nedenle yeşil papağanlar gibi tropikal türler geldiği ülke için bir istilacı tür tehdidi de oluşturabilmektedir. Yaşam alanı kaybı, avcılık, zehirli kimyasallar gibi biyolojik çeşitliliğin karşılaştığı sorunlardan biri de yabancı türlerdir ve bu dünya çapında büyük bir sorundur. Sonuçta bu türler bizim ülkemizin doğal türleri değildirler ama bir gerçek var ki bu kuşlar aslında orada yerli olarak üreyen başka kuşların yerlerini işgal ediyorlar. Ülkemizde sayıları çok olmamakla beraber çoğaldıkları takdirde ağaç kovuklarında yuvalanan yerli türler için bir tehlike oluşturabilirler. Bu papağanlar belki ağaçkakanlara belki de sığırcıklara rakip oluyorlar. Gerçekten de güçlü, saldırgan ve girişken olduklarından diğer türlere üstün çıkabiliyorlar ve yerli kuşlara rakip 151 JANUARY FEBRUARY MARCH 2008 graveyards or in city center, we can understand from the careful records of the bird observers that the Green Parrots are not actually temporary guests in İstanbul. İstanbul Birds Observing Association (İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu-İKGT) is observing the birds around İstanbul since 2000 and contributes in protecting the nature The exotic animates settling down and increasingly become a part of the natural life means a sudden intervention to the ecosystem of the region they exist. For this reason, tropical kinds like the Green Parrots may become a threat as an invader to the countries they arrive. Foreign kinds are also one of the problems for the biologic variety same as the loose of the living places, hunting and poisonous chemicals and this is a world wide problem. As a result, those kinds are not the natural kinds of our country but there is a fact that they occupy the places where other native birds propagate. Although they are not so much nowadays in our country, if they increase they might be threat for the other native bird kinds who nest in the tree's hollows. Those parrots become a rival to woodpeckers and maybe for starlings. Because they are really strong, aggressive and energetic, they surpass other kinds and become rivals of the native birds. It is M Ü LT E C İ P A P A Ğ A N L A R Kafes kaçkını tropik bölge kuşlarının bu coğrafyada yaşama şansları nedir tam olarak bilinemiyor. Yeşil papağan gibi belki bir yerlerde yaşamlarını sürdüren enteresan türleri büyük parklarda görmek gitgide mümkün olmaya başladı. Ne tamamen yaban, ne de tamamen evciller. Bu anayurtlarından ayrı yaşam mücadelesi veren canlılar bizim doğadaki izimiz değil de nedir! Bir nevi gurbet, bizim gurbetimiz, onların esareti. reported that those kinds damage crop and become ecologic rival of the native wood peckers. The Green Parrots who overcome the magpies and settled down in magpie nests in Ankara's Atatürk Forest Farm (Atatürk Orman Çiftliği) are also in this rivalry. It is not known that what are chances of this cage escaped tropic region birds to live in this geography. It is becoming more possible now to see in the big gardens interesting kinds like Green Parrots, which continues its life maybe somewhere. They are not completely stranger and not completely tamed. Those living beings which struggle to live somewhere else than their homeland, aren't our trace in the nature! A kind of foreign land, our foreign land, their captivity. İzimizi onların izleriyle uyumlaştırmak ümidiyle… Hoping to meet the harmony of our traces and their traces... oluyorlar. Bu türlerin ekinlere zarar verdiği ve yerli ağaçkakan türleriyle ekolojik açıdan rekabete girdiği rapor edilmiş durumdadır. Ankara'da Atatürk Orman Çiftliği'nde saksağanları kovup yuvalarına yerleşen yeşil papağanlar da bu rekabet içindedir. 150 152 OCAK ŞUBAT MART 2008 Fotoğraf Kaynak / Photo Source: Ayhan Öztürk, Ergün Bacak, Fatih Sam, Ömer Necipoğlu ve Yasir Çatalsakal.
Similar documents
Tam Metin - The Journal of Academic Social Science Studies
yenilikçi dönüşümler arasında her zaman bağlantı bulunur. Özellikle Batı Sinemasında ve dolayısıyla Batı Toplumunda kötü olanın, şeytani olanın toplumsal yapılanması hakkında, korku filmleri yardım...
More information