5Aralık1958
Transcription
turna 5 ARALIK Yarın Bizimdir 1958 Bozkurt " • n f e a v GÜNLÜK MÜSTAKİL SİYASI GAZETE H e r Gün 4 S a y f a F i a t ı 1 5 M i l SAYI : 929 _ YIL : 8 Müdür ve İmtiyaz Sahibi: CEMAL TOGAN Adress: Asmaltı No. 75, Lefkoşa - Kıbrıs. Telgraf: "BOZKURT" - 1'. K. 824 - Tel. 2951 Dizilip Basıldığı Yer: "Bozkurt Basımevi" ZORLU SİYASI KOMİTEDE BİR KONUŞMA DAHA YAPTI Kıbrıs tarih boyunca KüçüK Asyanın bölünmez bir parçası oldu TÜRK CEMAATİ BİR EKALLİ YET OLARAK ELE ALINAMAZ r 3 NEW YORK, 4 - Türkiye Dışişleri Bakam ve Birleşmiş Milletlerdeki Türk murahhas heyetinin reisi Fatin Rüştü Zorlu, Birleşmiş Milletler Siyasi Komitesinde Kıbrıs müzakereleri kapanırken çok mühim ve dikkate değer yeni bir beyanatta bulunmuştur. Zorlu bu beyanatında ezcümle şöyle denektedir: "Dokuz günderab n ri devam edegelmekte olan Kıbrıs müzakereleri esnasında muhtelif delegeler Kıbrıs veçhesinin çeşitli safhalarım anlatmağa çalışmışlardır. Bunlara teşekkür ederiz. Bizi sabırla dinlemek nezaketini gösteren Siyasî Komitey" de minnettarlığımızı sunmak isteriz Müzakereler sona ermek üze redir. Bu bakımdan Kıbrıs meselesini son bir defa daha et- raflı bir şekilde mütalâa etmeme müsaadenizi istirham edeceğim. Kıbrıs meselesi bugün Milletlerarası bir durum arzetmektedir. Bu durumun bazı müttefik devletlerin münasebet lerlni g. rginleştirdiği de bir hakikattir. Bugüne kadar cereyan eden müzakereler esnasında iki grup meydana gelmiş ve gruplardan birisi meseleyi siyasî bir mesele olarak ele almış, diğer grup ise meseleyi ıbir müstemleke meselesi olarak mütalâa etmek istemiştir." Söz alan hâtiblerin ekseriyeti ilgili devletler arasında müzakere yapılmasını tavsiye etmişlerdir. Diğ-' r grup ise meseleye bir müstemleke meselesi şeklini vermek için çalışmıştır. Bunlar Kıbrısta iki cemaatin mevzuubahis olmadığını. UÇAN ARABA! Phlladelphla'dakl Piaçeskl kumpanyası yeni bir "hava arabası"nın de-nemelerlnl yapmıştır. Amerikan askeri birliklerinde kulla ııılacak olan bu "hava arabası" yerde jeeptn işini görebildiği gibi, havada ufak bir helikopterin de yerini tutmaktadır. Mevkuflar başka kampa nakledildi MÜHİM BİR İHTAR İRLEŞMİŞ Milletler Genel Kurulunun Siyasi Komitesinde Kıbrıs meseleleri tartışılırken Britanya Başdelegesl Commander Noble, beyanatlarının birisinde Kıbrıs İhtilafının bir dahili harbe sebnp olabileceğini ve bu harbin yayılmıyacağını kimsenin taahhüt edemlyeceğlni beyan etmiş ve Siyasi Komiteyi Kıbrıs meselesinin nezaketinden ve içinde bulunduğu haleti ruhlyeden haberdar etmiştir. Commander Noble, Komitede en dürüst, konuşan delegeler den biridir. Siyasi Komiteden sonra Genel Kurula gidecek olan Kıbrıs meselesinin burada nihai bir karara bağlanacağı ve taraflara tavsiye şeklinde ihtarlar yapılacağı malûmdur. Karar ne olursa olsun. Commandftr .Voble'ın İleri sürdüğü ve hakikatin ta kendisi olan hususu önemle mtttal&a etmesinin bir zaruret olarak kabul edilmesi şarttır. ' Kıbrısta yaşıyan iki cemaat arasındaki husumet o derecede genişlemiştir ki, bunu normala Çevirmeğe Imkftn yoktur. Alınacak menfi bir karar muhakkak surette dahili bir harbin patlak vermesine sebep olacaktır. Noble*»! da İşaret ettiği gibi bu dahili harbin başka momleketlere sirayet etmlyeceğinl şimdiki halde kimse taahhüt edemez. Kıbrıs İhtilâfı yüzünden patlak verecek bir harp, memleketleri fel&kntlere sürükleyebilir. Bunun dışında Batı dünyasının barış İdeali sarsılabilir ve bir çok paktların çökmesi tehlikeleri de ba*gösterebillr. Bilhassa Orta Dağunun arzettlği vehamet daha da büyüyebilir. Bu durumdan faydalanarak tek memleket Sovyet Rusya olanaktır. Bir Kıbrıs harbi genişlediği takdirde, Orta Doğuya komünizm kolaylıkla yayılabilecek ve bu büyük tehlikeyi ön leınek çok güç olacaktır. Birikmiş Mil'etler Genel Kurulunun büyük bir imtihan kar şısında olduğu muhakkaktır. Genel Kurul başarılı bir İmtihan verdiği takdirde, lılr çok paktlar çerçevesinde kader birliği yapını» olan Türkiye, İngiltere ve Yıınaıılstan yeniden dostluk Mlerinl birbirlerine nzataraklar ve dünyayı tehdit eden bir İhtilâfa da son vermiş olacaklardır. Commander Noble Siyasi Komitede gerçeği açıklamakla üzerine düşen vazifeyi yapmış sayılmalıdır, BOZKURT B * c Bir kısım mevkuf dün Polem tevkif kampından Lefkoşadaki Mammari Kampına nakledilmiştir. Nakliyat esnasında hiç bir hadise olma miftır. Mammari Kampı İnşa at Dairesi tarafından geçenler de tamamlanmış olup Kokkinatirmıtya yakınlarında bulun maktadır. Kıbrısa uçurulan yaralı çocuk Dün Kraliyet Hava Kuvvetlerine bağlı Canberra tipi bir uçak Kuzey Afrikada El Adendenk alıkaraık Kıbrısa tedavi için dört yaşında yaralı bir çocuk getirmiştir. Çocuk bir hava gediklisinin dört yaşındaki oğlu olup bir yol kazasında ağır surette yaralanmıştı. bir Kıbns Milleti mevcut olduğunu ve kardeşçe, dostça bir arada yaşadıklarını İddia edecek kadar İleri gitmişlerdir. Hattâ İngiltereyi cemaatlerin arasına nifak tohumları sokmakla suçlandırmağa kalkışmışlardır. KÜÇÜK ASYANIN BÖLÜNMEZ PARÇASI olur. Adada Türk ve Yunan diye iki cemaat vardır. Türkler ne derecede Türkiyeye bağlı is", Yunanlılar da aynı derecede Yunanlstana bağlı dinleri, dilleri, ırkları tamamen birbirinden ayrılan iki cemaati teşkil etmektedirler." Zorlu devamla, İngiliz Milletvekillerinin İngiliz Parlamentosundaki beyanlarından örnek ler vermiş ve bunların Adadaki Türk ve Rum cemaatlerinin varlıklarını kabul ettiklerini be yan ettikten sonra Yunanistanın durumuna da t r m a s ederek şöyle demiştir: "Yunan parlâmentosunda da aynı mevzu müzakere edildi. Ve Adada iki ayrı cemaatin bu lunduğuna karar verildi. Ben bu hususu ilk konuşmalarımda beyan ettiğim halde, muhterem meslektaşım Mösyö Averof buna itiraz etmemiştir. Bugün Yunan Hükümeti ile Yunan Muhalefet Partileri Kıbrısta iki ayrı cemaatin yaşamakta olduğu fikrinde birleşmektedirler." ihlâl edileceğini tebarüz ettirdikten sonra şöyle demiştir: "Diğer bir noktaya daha temas etmek İsterim. Bazı h&tibler şimdiki halde bir Kıbrıs Milletinin mevcut olmadığını kabul etmekte, f a k a t böyle bir milletin ileride doğabileceğini ileri sürmektedirler. KILINÇ KAHRAMANLIĞI "Zorla bir millet meydana getirmek, zorla krallıklar kurmak kılınç kahramanlıklarının bir bâkiyesidir. Biz kendi hesabımıza böyle bir devrin yeniden yaratılmasına t a r a f t a r değiliz. Türk cemaatini bir ekalliyet olarak değil, Yunanlılarla aynı haklara sahip bir cemaat olarak kabul etmek icabeder. Aksi halde Türk cemaatini siyasî haklarından mahrum ve mahkûm etmiş olacağız." Fatin Rüştü Zorlu Türkiye ile Kıbrıs arasındaki bağlardan da bahsetmiş v» Ofelya piyesinden Türklere ait bir parçayı okuyarak konuşmasına şu şekilde devam etmiştir: " Ofelya piyesinin bu pasajından da anlaşılacağı gibi Türkleri her zaman için kâle almak mecburiyeti vardır. Biz karar vermekte geçikebiliriz, f a k a t karar verdikten sonra da, harekete geçmekte tereddüt etmeyiz." Tarih boyunca Kıbrıs, Küçük Asyanın bölünmez bir parçası olarak var olmuştur. Kıbrıs halkları tarihte bir millet olarak görülmemiştir. Üç bin sene evvel Kıbrısta on krallık mevcut İken bile Kıbrıs tek bir millet olmamıştır." Konuşmasına devam eden Zorlu, M. ön. Adanın Taksim edildiğini ispat eden bir vesikayı delegelere göstermiş ve şöyle demiştir: "Dörtyüz sene Türk hâkimiyeti altında kalmış olan Kıbrıs, güney vilâyetlerimizden birine bağlı olarak idare edilmiş tir. Dört asır Türk idaresinde YİNE HARİTA MESELESİ kalan Kıbrıs, bundan da anlaşılacağı gibi Anavatan tarafın TÜRKLER HAKLARINI Zorlu, evvelce Siyasî Komidan bir vilâyete bağlı olarak KORUYACAK teye sunduğu ve Yunanistanidare edilmiştir. Bu bakımdan bir Kıbrıs Milletinin varlığınKonuşmasına devam eden da basılmış olan bir haritaya dan bahsetmek hayal olur." Zorlu, her iki cemaat* arasın- temasla şöyle dedi: da siyasî bir mücadelenin mev- "Mösyö Averof bu haritadan tKİ AYRI CEMAAT SİSTEMİ cut olduğunu da tebarüz ettirhaberi olmadığından ve şimmiş ve 'bu cemaatin hakları ye"Hind delegesi Menon, "Ha- nildiği takdirde neticenin ne diye kadar da hiç görmediğin lt" bir devletten bahsetmiş ve olacağını sormuş ve yine ken- den bahsetti ve Yunanistanın Kıbrıs Milleti üzerinde ısrarla disi cevaplandırmıştır. demokratik bir rejime sahip ol durmuştur. Ada İnglltereye veZorluya göre, Türk cemaati rildikten sonra da iki cemaat bir tek kişi dahi kalsa hakları- duğunu, müesseselerin sersistemi altında bir idare kurul- nı koruyacak ve hiçbir kuvvet bestçe hareket ederek bu gibi muştur. Bu sistemden tedricen buna mâni olamıyacaktır. Zor- haritalar basabileceğini ileri Türk cemaati kaybetmiş, Rum lu bu İfadesiyle, Türk cemaati hemen lar ise muhtelif yerlerdeki va- aleyhine alınacak bir k a r a r sürdü. Güzel, fakat kaydetmek isterim ki bu hari zifeleri ellerine geçirerek çokarşısında, Türklerin yılmadan ğunluğu teşkil etmiştir. savaşacakları hakikatini siya- t a r e s m î ' b i r matbaada basıl1880 yılında Türkler tarafın- sî komiteye anlatmış olmakta- j mıştır. 1947 yılında ise bir Yu dan İdareye verilen dilekçe de, dır. ' nan Bakanının Kıbrısa dair Adada İki ayrı cemaatin mevZorlu devamla, 73 üncü mad ^ l e d i ğ ; S Ö 2 İ e r b u haritayı cudiyetini İspat etmektedir. deyi tahlil etmiş ve bu madde . „ ' İngilizlerin Yunanlılara karşı gereğince halklara hak tanın-1 t a s v l .P °etmektedir, temayül göstermeleri karşısınf P e v a m ı sayfa 4 d e l da Türk cemaati bir dilekçe madiği takdirde, Anayasanın sunarak, bütün idaredeki eşitliklerin ortadan kaldırılmasına şikâyet etmişler ve Türklerle Rumların eşit tutulmalarının büyük bir haksızlık olacağını idareye bildirmişlerdi. O tarihte Rumlar eşit haklar talebinde bulunuyor ve resmî daireler deki vazifelerin eşitlik hakkına Eski Diktatör ve Oğlu Gemide Hapis dayanarak tevziini istiyorlardı." Bogota (R) 4—Kolornbiyo- margo'nun rejimini devirmek Fatin Rüştü Zorlu bu izaha- nın sabık diktatörü General suçundan sanık 40 kişinin de tından sonra Adada Enosis aGustavo Rojas Pinilla ile oğlu aynı gemide hapis oldukları leyhtarı bir çok Türk teşekküllerinin bulunduğunu ve bu te- Karlos Rojas'ın bu akşam Ko- idia edilmektedir. Cumhurbaşkanının belirttişekküllerin bile Adada iki ayrı lombiyaya ait bir harp gemisi cemaatin yaşamakta olduğunu ğine göre, asiler geçen Cumar ispat ederek kâfi deliller sayı- içine hapsedildikleri ve hükû- tesi bir işçi toplantısı sırasında labileceğini kaydetmiş ve şöyle metin vaziyete tamamıyle hâ( ( darbe-i hükümet yapmayı "İki cemaatin bir arada y a - k i m olduğu bildirilmektedir, planlamışlardı. şıyabileceğini düşünmek hayal Cumhurbaşkanı Albert Ka- KOLOMBİYA'DA HÜKÜMET DARBESİ TEŞEBBÜSÜ Kırmızı Berelilerin Rezaleti Dün Lefkoşada Abdi Çavuş sokağında kırmızı bereli İngiliz askerlerinin birçok nahoş hareketlerde bulunduklarına dair okurlarımızdan bir çok şikâyetler aldık, Bunun üzerine Kıbrısa asker aileleri gelebilecek TERCÜMANLA KIYILAN NİKAH : Bursalı S. Girgin adında bir gençle Tokyolu Aiko Sudo adında bir Japon kızının nikahları Bursa'da tercüman vasıtasıyle kıyılmıştır. Korede askerliğini yapan S. Girgin ile Aiko, Tokyo'da tanışıp, sevişmişlerdir. Tokyolu bir alimin on çocuğundan biri olan Aiko Sudo 19 yaşındadır ve Müslüman olmak İçin MUftttlüğe müracaat edecektir. Resim, nikâh sırasında alınmıştır. D ü n y a d a n LONDRA HABERLERİ : Kısa Haberler B. Milletler Genel Sekreterine Çekilen Telgraf BELGRAD, 4 - (R): Resmî Yugoslâv gazetesinin bugrün açıkladığına göre, yazmış olduğu bir kitapla komünist aleyhtarı propaganda yaptığı iddiaslyle dokuz yıl hapse mah kûm edilen eski Yugoslâv Cum hurbaşkanı Yardımcısı ve Titonun en yakın arkadaşı Milovan Jilas'ın cezası tahfif edilmiştir. Milovan Jilas ilkin üç yıl hapse mahkûm olmuştu. F a k a t kitabının İngilizce tercümesi 1957 de New York'ta basılması üzerine cezası dokuz yıla çıkarılmıştı. HUNTSVİLLE, HABABA, 4 (R): Dr. Ronald C. VVakeford isimli bir Amerikan âlimi bugün "Feza Gazetesi" adıyla ta mnan Amerikan dergisinde yayınlanan bir yazıda Sovyetlerin pek yakında f r z a y a canlı bir insan göndermelerinin mümkün olacağına inandığını belirtmiştir. Londra'daki Kıbrıs Türktür Cemiyetinin Başkanı Necati Sağer Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine aşağıdaki telgrafı göndermiştir: "Britanya'da yaşıyan on bin Kıbrıslı Türk Asanıble'nln Yunan talebine boyun eğmemesini dilemektedir. Bağımsızlık teklifi Enosis'e İlk adımı gerçekleştirmek hususunda onların kaypak manevralarından ve kurnaz tekliflerinden İbarettir. Bunun neticesi çok mühim olacaktır. Bağımsızlık Kıbrıs'ta yürürlüğe konamaz. Kıbrıs Rumlarının yilzde 65 1nin desteklediği komünizm İçin Ada bir basamak noktası ve bir sıçrama tahtası haline gelebilir. Türkler Rumlardan büsbütün ayrı bir tomlumdur. Eğer bağımsızlık nazarı İtibara alınacak olursa, bu sadece memlekete değil İki ayrı cemaate ayrı ayrı verilmelidir. Herşeyden önce dünya genel efkârı huzurunda cinayeti ve tedhişçiliği destekleyen Yunan hükümeti suçlu tutulmalıdır. Kanun ve asayişin ladesi en bU yük arzumuzdur." HELSİNKİ, 4 - (R): Finlandiya Koalisyon hükümeti bu gün Başvekil Kari August Fagerholm tarafından Cumhurbaşkanı Urko Kekkonun'e verilen bir istifaname ile topyekün istifa etmiştir. İstifasının sebebi, Rusya ile münasebetlerin gittikçe kötüleşmesidir Cumhurbaşkanı, Başvekil Bay Fogerholm'a başka bir ka bine teşekkül edinceye kadar vazife başında kalması ve Kıbrıs Valisi Sir Hugh Foot Dışişleri Bakanlığı vazifesini dün vermiş olduğu beyanatta, de deruhte - etmesi ricasında son on gün zarfında bir çok bulunmuştur. tahditlerle sokağa çıkma ya• saklarının kaldırıldığını, her MOSKOVA, 4 - (R): Sovyetşey iyiye doğru gittiği takdirler Birliği ile Japonya arasında bugün önümüzdeki on yıl için de önümüzdeki hafta içinde bir ticaret anlaşması imzalan- Lefkoşanın Rum semtinde mıştır. Anlaşma gereğince gençler için konan bir çok tah Rusya, Japonya'dan balıkçı ge ümit mileri, demir ve çelik mamul- dillerin kaldınlacağım leri makine ve kimyevî eşya ettiğini söyliyerek ezcümle desatın alacak ve Japonyaya kö- miştir ki: mür, ham madde ve hububat "Biz kendi hesabımıza barış satacaktır. ve intizamın gelişmesini teBERLİN, 4 - (R): Batı Al- menni etmekteyiz. Fakat şidmanya Başvekili Dr. Adenauer det yeniden başladığı takdirde bugün özel bir uçakla iki gün- barışı korumak için önleyici lük bir ziyaret için Berline gelmiştir. Dr. Adenauer, son her tedbire baş vurmakta te günlerdeki Sovyet hareketleriy le Batı Berlinin emniyetinin tehdit edildiğini söylemiş ve şöyle demiştir: "Korkmıyacağız." ' İNGİLİZ GAZETELERİNE CEVAP VERİLDİ Cemiyet Başkanı Manchester Guardian, Daily Mail ve Eveniııg Standard gazetelerine gönderdiği birer mektupla bu gazetelerde çıkan yazılara cevap vermiştir. KIBRIS DAİRESİ TENKİD OLUNDU Cemiyet bülteninde çıkan bir yazıda Londra'daki K ı b n s Dairesi şiddetle tenkid edilmekte ve bu Dairenin Türklerle Rumlara ayrı ayrı muamele yaptığı belirtilmektedir. PECKHAM'DA ŞUBE AÇILDI Londra'daki Kıbrıs T ü r k t ü r Cemiyeti geçenlerde P^ckhama bir şübe daha açmıştır. Cemiyetin evvelce Londra'da Battersea, B'ermondsay, Elephant and Castle, Islington ve Stoke Newlngton'da olmak üzere beş şübesi vardır. Şimdi şübelerin sayısı altıya çıkmış bulunuyor. Yali Sir Hugh Foot'un Beyanatı reddüt etmiyeceğiz. 25 Ekimde söylediklerimi burada tekrarlıyorum: "Şiddet durdurma yönünde yapılacak herhangi bir hareket doğru yola atılacak ilk adım olacaktır. Lâkin bizim sadece asayişi temin değil, aynı zamanda onu korumak gibi bir görevimiz vardır. Kanunu ihlâl edecek her kişi ile uğraşacağız.Halkı tehditten korumak özel vazifemizdir. Sözde 'mütareke" banşı korumak hususunda lüzumlu her harekete tevessül etmemize mani olmıyacaktır. Bunu şüphesiz tahrik siz ve tereddütsüz yapacağız. Maltanm geleceği hakkında görüşmeler hâdise mahallinde yaptığımız f d k i k a t ve tahkikat neticesinde, Kırmızı Berelilerin Türk kızlarına ve Türk kadınlarına kaba hareketlerle sarkıntılık yaptıklarını büyük bir esefle öğrendik. Daha sonra idarehanemize telefon eden bir çok okurlarımız, "Kırmızı Berelilerin sarkıntılığına maruz kalan bir genç kız ile .başka bir kadın korkudan krizler geçirmiş ve hasta olmuştur." demişlerdir. Londra ( R ) Başvekil Mr. Londra ( R ) 4 — İngiliz Macmillan bu gün vermiş ol- Müstemlekeler Bakanı Mr. duğu bir demeçte, hükümeti Allan Lennox Boyd bu gün Kıbrısa asker aileleri sevkiyatı Milliyetçi partiye mensup bir üzerindeki yasağın kaldırıla- heyet ve Partinin başkanı ile bileceği hususunu kararlaştır- Maltanın siyasî ve iktisadî gedığım söyliyerek demiştir ki: leceğini müzakere etmiştir. Bu müzakere son zamanlar"Krismas'a kadar mümkün olan sayıda asker ailesi gön- da ada hakkında yapılan bir derilmeye çalışılacaktır. Lâkin çok görüşmelerden birini teşGörüşmeler korkarım 'ki bütün asker aile- kil etmektedir. İngiliz askerlerinin Türk lerinin gönderilmesi biraz za- hakkında resmî bir tebliğ yasemtinde bu gibi nahoş hare- man alacaktır. yınlanmamıştır. ketlerde bulunmaları halkımız üzerinde onlara karşı bir nefret ve soğukluk hasıl etmiştir. İngiliz askerleri kendi memleketlerinde diledikleri gibi hareket etmekte serbesttirler. Fa kat bizim memleketimizde bu İsrail Başvekili Kabineyi Olağanüstü Bir gibi hafiflikler ve sarkıntılıkToplantıya Çağırdı lar çok vahim neticeler doğurablllr.lngillzlerin bu hususa na Kudüs ( R ) 4 — İsrail su dün evelki günlere nisbezarı dikkatim celbeder, ingiliz belirttiklerine ten daha iyi isabetler kaydetaskerlerinin Türk semtinde kaynaklarının daha ağır başlı davranmaları- göre İsrail topraklarını bom- miştir. Suriyeliler bu bombarnı samimiyetle tavsiye ederiz. bardıman eden Suriye topçu- dımanda yeni Soyet topları ve havan toplan kullanmışlardır. Aıynı kaynakların yorumlarına bakılacak olursa, Sovyet silâhlarının kullanılmasını Suriyelilere öğreten Sovyet teknisyenleri ateş esnasında muhLONDRA, 4 - ( R ) : İngi- lı bir gazetenin sorularını da temel olarak topların başında bulunuyorlardı. liz Hariciye, sözcüsü bugün cevaplandırmıştır. Suriye Topçusu İsraili Dövüyor RANDOLPH CHURCHILL'IN YAZILARI YALANLANDI BABASI İÇİN : Hltlertn gençlik teşkilatının liderlerinden I.oardur von Schlrach, harbten sonra 20 yıla mahkûm edilmişti. Eski nuzlnlıı 85 yaşındaki kızı Angelloa von Schlrııeh, babasının serbest bırakılmasını temin için Moskova'ya Nlkitn Kruşçev'I görmeğe gidecektir. yaptığı bir beyanatta, Mr, Randolph Churchill'in "8üveyiş hakkında hakikatler" başlığı altında Daily Express gazetesinde çıkan yazılarına cevap vermekte v e bu yazıların hakikate ııyma dığını belirtmektedir. İngiliz sözcüsü, mezkûr makaleler hakkında tefsirlerde bulunulmasını rica eden Mısır Sir VVinston Churchill'in oğlu olan Randolph Churchill üçüncü makalesinde, Sina çölünün işgalinde Israal ile Fran sızların gizlice anlaştıklarını ve işbiriği yaptıklarını, bunlara ilâveten 1956 daki harekât ta Fransız uçaklarının bilfiil savaşlara İsrail uçaklarıyla bir likte katıldıklarını iddia etmiş tir. İsrail Başbakanı Mr. David Ben Gurion bugün kabineyi olağanüstü bir toplantıya çağırmış ve Suriyenin İsrail topraklarım bombardıman etmesi meselesini görüşmüştür. Dün Huleh bölgesinde, Suriye topçusunun bombardıma nından £100,000 lık hasar yapıldığı ayrıca habere ilâve edilmektedir. FİNO AN S A YU MAÇI SEYRETTİLER: Amerikada bulunan Monako Prensi Ralnter İle Prensesi Grace, her sene Ordu ile Bahriye arasında yapılmakta olan an'anev! rugby maçım seyretmişlerdir. Maçı Ordu takımı 2 2 - 6 kazanmıştır. SON DAKÎKA : AVEROF SAÇMALADI Taksim İhtimali Ortadan Kalkmadıkça Yunanistan Enosisten Vazgeçmiyecekmiş ! New York ( R ) 4 — Yunan Başdelegesi Averof bu akşam geç vakit yaptığı bir konuşma da, Türkiye Hariciye Vekili ve Başdelegesi Fatin Rüştü Zorlu'nun son konuşmasının "uzlaştırıcı" olduğunu ve "pek az miktarda hararet" ihtiva et tiğini söyliyerek şunlan ilâve etmiştir: aziz arzusu olan bir hal çaresi bulabilirler. ' Taksim ihtimali ortadan kaldırılmadıkça, Yunan hükümeti Enosisi silkip atamaz. Eğer Taksim bir hal çaresi olursa aşikârdır ki intikal devresi içinde cemaatlararasında işbirliği yapılamıyacaktır. Çün "Pek muhtemel olarak on- kü azınlığın işbirliğine yaklaşlar, Yunan hükümetinin en mayacağı tabiîdir.'. AMA U CUMA, 5 KASİM, 1»»* SAYFA 8 I AKİSLER KIBRIS TÜRK KURUMLARI F E D E R A S Y O N U RAAIH LİSTESİ B a n k a y a yatırılan £2817,074 Rüstem Z. T a t a r (Aylık Bağış) .500 Mehmet Tahtr (Aylık Bağışj) .350 Osman TÜRKÂY Mehmet Kâmil (Aylık Bagi!}) .500 Niyazi Mehmet (Aylık Bir haftadanberi Birleşmiş Milletler Siyasî K o Bağış 1.000 mitesinde Kıbrıs meselesi tartışılmaktadır. Şimdiye Nal m Hami (Aylık kadar, bu mesele ile ilgili olarak; Komiteye yarım düBağış) 1.000 zine kadar önerge sunulmuştur. Bunların bazıları TürBakkal İbrahim Hüseyin Şişman (Aylık kiye'yi, bazıları İngiltere'yi ve bazıları da müşterek Bağış) 3.000 olarak' hem Türkiye'yi hem de İngiltere'yi destekleKemal Mehmet Şah Leymektedir. Diğer taraftan Sovyet Rusya ile Arap-Asmosun 2.000 ya-Afirika grupunun önemli bir kısmı da Yunanistan Kemal Mehmet Şah Leylehinde bir tavır takınmışlardır. Bunların başında Hinmosun (İkinci bağış) 3.000 £2828.424 distan ile Mısır gelmektedir. Batı dünyası ile olgun V Federasyonun bu kritik zauluslar bizim tarafımızda bulunuyor. manda en piyade bağışlara Hindistan ile Mısır'ın menfi bir hattı hareket m u h t a ç olduğu bu sırada Satakip etmesi, esasen önceden umulan bir şeydi. Geçyın Hüseyin ŞİŞMAN ve diğer v arkadaşlarımız gibi m u n t a z a m miş senelere nisbeten bu yılki Birleşmiş Milletler tartış X • aylık bağışlarda bulunan hiç malarında, Yunanlılar lehine en küçük bir gelişme olmazsa 1000 Vatandaşımız kaydedilmemiştir. Aksine olarak aleyhlerinde büyük bulunsa Federasyon büyük kal bimefret ve infial müşahade edilmiştir. Mesele o y kulkırıma programının tatbikine emniyetle girişebilir. lanma safhasına intikal ettiğinde, bu görüşümüzün gerçeklere ne kadar yakın olduğu anlaşılacaktır. Makarios, propaganda maksadıyle tâ Amerika'ya i kadar gitmişse de, hakarete uğramaktan başka hiç bir başarı kazanmamıştır. İngilizler aleyhine yapmış oldu- ¥ J ğu bir televizyon konuşmasını, Amerikan Hariciyesinin baskısı neticesinde geri almaya mecbur edilmiştir. Bu Londradaki Kıbrıs Hüküolay, Amerikan genel efkârında, papaz aleyhine derin meti Dairesinin Victoria Cadakisler uyandırmış: Papazın masum insanların katili 9 desinden ayrılarak, Ulster olmak gibi aşağılık vasıflarına, yalancılığı d a eklenChambers 168, Regent Street, miştir. Makarios artık yalancının mumunun yatsıya London W . I. adresinde çalış kadar yandığını anlamış, fakat gene de tuttuğu yanlış maya başladığı ilgililerin mayoldan bir türlü geri dönme çârelerini araştırmamıştır. J lûmu olmak üzere bildirilmek x Hindistan Basdelegesı M e n o n v e Birleşik Arap X tedir. Cumhuriyeti Başdelegesi Ömer Lûtfi, Kıbrıs mesele- X S ü h e y l â İleri sinde menfi bir yol takip etmekle, bize en büyük hak- V ile kımız olan dâvâmızı kaybettiremezler. Onların bu şe- X A y t e k i n Çevik kilde hareketleri, sinek gibi mide bulandırmaktan öte- X X X Nikâhlandılar ye geçemez. 4/12/1958 Kıbrıs meselesinin halli için Adada tedhişçiliğin ortadan kaldırılması, Makarios-Grivas ittifakının yıkıl- x ması ve Yunan yayılma emellerinin frenlenmesi gereK I B R I S T A "CITY & kir. Gerek Makarios ve gerekse Yunan hükümeti, baGUILDS OF LONDON" ğımsızlık plânı üzerinde ısrar etmekle beraber, bu haENSTİTÜSÜ İMTİHANreketlerinde samimî değillerdir. Onların yalanları sırı LARI 1959 dökülmüş ayna gibi karşımızda sırıtmaktadır. BağımYukarıdaki imtihanlar K ı b sızlık plânı diye bir tuzak ortaya sürmekle; gerek M a rısta 4 Mayıs, 1959 Pazartekarios, gerekse Yunan hükümeti. Birleşmiş Milletlerde sinden itibaren yapılacaktır. sempati toplayacaklarını sanmışlardı. Yarın bu ulusNizam ve programların koplararası kurumdan elleri boş, yüzleri kara olarak dönyeleri Maarif Dairesinde gödüklerinde, tekrar Enosis ve Self-determination yayga rülebilir. Vakit cetveli ve ücralan koparacakları aşikârdır. retlere dair tafsilât oradan alı Yalancılık onların sanatı haline gelmiştir. nabilir. Kurnaz olmakla beraber, ne yazık ki bilgileri kıttır. Ayni Daireden elde edileEğer böyle olmasaydı, yalancının mumunun yatsıya cek giriş formaları 17 Ocak, kadar yandığını bilmeleri gerekirdi. 1959 a kadar Maarif M ü d ü rüne gönderilmelidir. YALANCININ MUMU... i ı II ? ¥ | I I I j I i i i I 1 İ İ ENTERESAN KÖSE : y.+y >:•;• _ (BOZKtIRT) •:•> •»:• Lonradaki Kıbrıs Dairesi adresini değiştirdi Amelî Müzik imtihanları Kraliyet Müzik Okulunun Amelî Müzik lmtihanlanna giriş için en geç tarih olarak 31 Ocalk, 1959 a tesbit edilmiştir. Bütün istidalar, ilgili ücret le birlikte o tarihe kadar M a arif Daresinde İmtihan M e muruna gönderilmelidir. Black Watch Taburu Kıbrısa geliyor Bugün Limasol limanına uğrayacak olan "Empire Fowey" gemisi ile İngiltereden Black VVatch taburuna mensup, 650 subay ve er Kıbrısa gelecektir. DOĞUM Lefkoşa polislerinden İbrahim Ahmed ile eşi Güneyin 4.12.58 tarihinde bir erkek çocukları dünyaya gelmiştir. Anne ve babayı tebrik eder, yavruya uzun v e mes'ut ömür ler temenni ederiz. BİLDİRİR x x H e r çeşit y a ğ v e h e l l i m tenekelerini Tenekeci Kemal H. P a r a l i k ' t e bulabilirsiniz. Adres : L e f k o ş a Yeşil Gazino N o . 3 ' V e r g o p u l o s N o . 17 I İKİ M* Sayın Halkımıza ve Bilhassa Hali Vakti Yerinde Olan Vatandaşlara Kıbrıs d a h i l i n d e gerek sun cemaatlar-arası çarpışmalar neticesi kimsesiz v e bakımsız k a l a n l a r ile gerek göçler y ü z ü n d e n evsiz ve barksız kalan s a y ı s ı z ırkdaş v e y u r t t a ş l a r ı m ı z ı n h e m e n bütün i h t i y a ç l a r ı n ı t e m i n gil>' zaruri m a s r a f l a r a ilâveten, bilindiği Federasyonumuz y e n i f a a l i y e t senesi z a r f ı n d a birçok k ü l t ü r e l v e ekonomik k a l k ı n m a hamlelerini de çalışma p r o g r a m ı n a idhal etmiş bulunuyor. B u n l a r d a n mâada asıl milli ve h a y a t î d â v a m ı z o l a n K ı b r ı s m e s e l e s i n i n B i r l e ş m i ş Milletlerde m ü z a k e r e s i sırasında ornda bizzat bulunmaları elzem g ö r ü l e n Liderlerimizin b u d â v a u ğ r u n d a m ü t e a d d i t T ü r k i y e s e y a h a t l e rin* şimdi bir de pek m a s r a f l ı A m e r i k a s e y a h a t i n i eklemiş oldu. Bir c e m a a t i n temsilcileri olarak ve b a h u s u s d â v a m ı za o l d u k ç a y a b a n c ı kalmış olan A m e r i k a n u m u m î e f k â rına Kıbrıs meselesinin ve Türk c e m a a t i n i n h a k i k î durum u n u a n l a t m a k için yapılması g e r e k e n (nasıl ki başarı ile y a p ı l m a k t a o l d u ğ u n u a j a n s ve r a d y o h a b e r l e r i n d e n iftihar ve şükranla takibediyoruz) aydınlatma faaliyetleri b ü y ü k m a s r a f l a r a d a y a n m a k t a d ı r . tşte b ü t ü n b u zarurî ve o l a ğ a n ü s t ü para ihtiyaçları g ö z ö n ü n d e t u t u l a r a k bilhassa bu sırada F e d e r a s y o n ile K. T. Partisine her z a m a n k i n d e n fazla bol ve g e n i ş yardımlar yapılması b e k l e n i r k e n m a a l e s e f son z a m a n l a r d a y a p ı l m a k t a olaıı bağışların pek s e y r e k v e âdeta d u r g u n bir halde o l d u ğ u g ö r ü l ü y o r . B u n d a n e v v e l g a z e t e l e r d e k i birkaç m ü r a c a a t t a da belirtildiği gibi b ü y ü k işler a n c a k büyük f e d a k â r l ı k l a r l a y ü r ü t ü l e b i l i r v e c e m a a t davalarımızda, Allah esirgesin, d u r g u n l u k v e y a başarısızlığın m u c i p olabileceği f e l â k e t , z e n g i n l e r de dahil o l d u ğ u halde b ü t ü n cemaata şamil olacaktır. O n u n için hiç olmazsa dinî bir m ü k e l l e f i y e t olaıı z e k â t l a r ı n ı n bedelini o l s u n b u m u k a d d e s d â v a y a hasretmelerini z e n g i n l e r i m i z d e n t e k rar rica e d e r k e n b ü t ü n halkımıza da m ü m k ü n olan fed a k â r l ı ğ ı h yapılması zamanı şimdi o l d u ğ u n u hatırlatırız. K. T. K. F E D E R A S Y O N U K. T. P A R T İ S İ . IM#I*İİIM TB^nam DİKENS İngiliz Edebiyatının en dik kate değer simalanndan biri olan Charles Dickens, 7 Şubat 1812 de Landport'ta doğdu. Beklenmedik bir zamanda ve umulmadık bir yerden Dikens'in babası büyük bir mi- 1 » rasa kuvuşunca, oğlu tahsilini hususî olarak yapmak fırsatını elde etti. Diıkens'in ailesi Londraya yerleştikten sonra genç Dikens hayatla mücadele etmenin sır n n ı öğrenmek için çeşitli işlere girip çıktı ve Londramn ün lü avukatlarından birinin yanına girerek, burada bir çok karakterler tesbit etmeğe muvaffak oldu. Yazı hayatına günlük gazetelere romanlar yazmakla başlıyan Dikens, tefrikalarını günü gününe yetiştirmek için çok çalışıyor, bu bakımdan da önemli sayılacak eserler meydana getiriyordu. İlk romanları gazetelerde yayınlanmağa başladıktan az sonra dikkati çeken Dikens;, çok kısa bir zamanda büyük bir şöhrete ulaştı. Ciltler dolusu eserleri arasında en fazla dikkati çeken ve eleştirmecilere devamlı bir surette konu teşkil eden "David Copperfield" adlı romanı olmuştur. 9 Haziran 1870 de ölen Dikens'e Londrada görülmemiş bir cenaze töreni yapıldı. Bu ünlü İngiliz yazarı VVestminster kilisesinin bahçesinde gömülüdür. » 1870 SIRALARINDA, genç avukat Danlel Upthegrove yavaş yavaş şöhret yolunu tutmuş bulunuyordu. Bulunduğu Texas eyaletinin Greenville şehrinde de birbirine komşu olan bu çok iyi ahbaplık eden iki aile yaşamaktaydı. Bu ailelerden birinin Tom adında bir o ğ u l l a n ötekilerin Julla adında bir kızları vardı. Tom'la Julla bir biriyle sevişmeğe başlamışlardı ve aileleri de onların evlenmesinde m a h zur görmemişlerdi. O tarihlerde çok güzel bir 4det vardı: Gençler her h a f t a sonu bir çiftlikte toplanırlar ve Cumartesiyle Pazarı esaslı eğlencelerle geçirirlerdi. Bütün genç erkekler tabii olarak bu toplantılara, silâhlan bellerinde gidiyorlardı. Ama İçkiler İçildikten sonra müessif h& diselere sebebiyet vermemek için herkesin silâhı alınıp bir sandığa kllltlenirdl. Bir h a f t a sonu Tom İle Julia da bu zevk partilerinden birine gitmişlerdi. O defa davetliler arasında fevkalâde güzel bir yabancı kadın vardı. Bu genç kadın daha göz göze geldikleri ilk andan itibaren Tom' un aklını başından almıştı. Nişanlısını u n u t a r a k onunla o k a d a r meşgul oldu ki, P a z a r g ü n ü n ü n öğleden sonrası Julia y a zehir oldu. Kıskançlık içini k a v u r u y o r ve kızcağız ne yapacağını bilemiyordu. Akşam a doğru iki nişanlı çok şiddetli bir k a v g a yaptılar. Tom hiddetliydi; f a k a t bir daha güzel yabancıyla meşgul olmıyacağına dair söz verdi. Aynı gece de J u l l a çiftlikten kaybolarak herkesi m e r a k ve endişeye boğdu. Derhal araşt ı r m a ekipleri teşkil edildi ve yola çıkıldı. Ertesi sabah, çiftlikten bir k a ç kilometre ötede, Sabine nehri kıyısında Julia'nm cesedi bulundu. Bir t a b a n c a k u r ş u nuyla ölmüştü ve onu v u r m u ş olan silâh yanında yatıyordu: Tom'un tabancası. Davetlilerin ekserisi Tom'la Julia'nm k a v g a etmiş olduğun dan haberdardırlar. O n u n İçin şüpheler delikanlının üzerinde toplandı ; h a t t a çok geçmeden kendisine kaatll oymuş gibi b a k m a ğ a başladılar.. Tom bu İşte p a r m a ğ ı olmadığını ve tabancasının nasıl olup da ölü nişanlısının yanına gittiğini bilmediğini İddia ediyordu. Feci hadise vukubulduktan sonra, o z a m a n a k a d a r can ciğer dost geçinmiş olan iki aile birbirlerinin amansız düşmanı oldular. Bu arada, oğlunun akıbetini kötü gören, T o m ' u n . babası Danlel Upthegrove'yl b u l a r a k onun müdafaasını üzerine almasını rica etti. A v u k a t Tom'la bir d e f a g ö r ü ş t ü k t e n sonra delikanlının m a s u m olduğuna inandı ve müdafaasını y a p m a ğa k a r a r verdi. A m a Tom'un tabancasının cesedin yanıbaşında bulunmuş olması onun çok aleyhindeydi. Daniel Upthegrove müdafaa için hangi bir noktaya dayanacağım pek bilemiyordu; a m a m a h k e m e tarihini geriye a t t ı r m a ğ a m u v a f f a k oldu. Gün ler, geçiyor, genç a v u k a t kafasını d u r m a d a n bu mesele üzerinde işletiyor, f a k a t en u f a k bir delil dahi bulamıyar a k üzülüyordu. Daniel Upthegrove'nin kendi halinde bir dostu vardı, yaşlı bir Hintli olan bu adamın ayak parmaklarından biri eksik olduğu için adına D ö r t - P a r m a k diyorlardı. Dörtp a r m a ğ ı n içkiye k a r ş ı büyük bir zaafı vardı ve genç avukatı da çok severdi. Şehre her inişinde onun yazıhanesine uğramayı ihmal etmezdi. Upthegrove'nin kafasının çok meşgul bulunduğu günlerden birinde Hintli onu görmeğe geldi. Elinde güneş ve rutubetin s a r a r t t ı ğ ı bir k â ğ ı t parçası vardı. A v u k a t m e r a k l a : — Nedir o elindeki? diye sordu. Dört P a r m a k : — Kuşlar t a r a f ı n d a n yazılmış bir mektup, dedi. — Sen yine sarhoşsun galiba; kuşlar m e k t u p yazar m ı ? — Ben sarhoş değilim, İm m e k t u b u kuşlar yazdı. Kâğıdı k a r g a l a r ı n yuvasında buldum. — Ver b a k a y ı m şunu bana! Kâğıdı eline alıp bir göz a t a r a t m a z Upthegrove'nin göz ıeri faltaşı gibi açıldı. Ortasın da u f a k bir yırtık vardı, a m a buna r a ğ m e n m e k t u b u okum a k m ü m k ü n oluyordu: "Sevgili Tom, "Sana olan aşkımın büyüklüğünü bilirsin. Senin de aynı şekilde beni sevdiğini zannederdim. A m a dün a k ş a m anladım k l İlk önüne çıkan güzel çevirmekle " Z A F E R " taksi yazıhanesi saatinde servis ypan "Yegâne" Yazıhanesidir. günün "24" Türk Taksi Jilı. b için ı u / „,;; m Wnn çürütülmesi her zaman m u m k u n Z U t a r o an oıan acaıp mev- S p d r . Zira Yunanistanın b u ucuz teklifi, ziya- fet sofrasında kolların, sıvamış, çatalı eline alm.ş bır a d a m m ^ l ^ ^ . ^ t a b a J d a n , l t r a a ,,, ğımdan emin olabilirsin. Demesinden farksızdır. Y u n a n i s t a n doyasıya yıverek ve Türkiyeyede lütfen bir " g a r a n t i yerecek Her hakkı bir tarafa bırakarak Yunanistanın bize vermek istediği şu garantiyi ele alalım. İmza ve sözüne sadık olduğunu bılfu{ «bat etini; milletler bulunduğu gibi, b u imzayı kağıda f a n t a n olarak koymuş ve akitlerine hiç bir zaman sadakat göstermemiş milletler de vardır. Yunanistan işte bu ikinci katagoriıdeki milletlerdendir, lsbatı mı d e n i y o r i • ü V w 35 0 1 i iI * ' ' " V ^ Y u n a n i s t a n m e v c u t ajktin hilâfına Sisam adasında tahkimat yapmıştır. Türk anayurdunun salı illerine sürünürcesine yakın olan b u adanın Anadolu cephesine ileri karargâhlar kurmuş, toplar yerleştirmiş ve Akdenize geçit verecek yegâne nokta olan bu dar boğazı lüzumu halinde tıkayacak tertibatı almıştır. 2 — Yunanistan 1947 senesinde imzaladığı Paris Protokolü gereğince tahkimat yapamıyacağı on iki ada lardan L E R O S adasında askeri üs kurmuştur^ 3 Yunanistan Türkiyeyi karşılayan diğer adalarda gizli haraketlere lüzum görmeden serbestçe tahkimat yapmaktadır. !f 4 Yunanistan Lozan muahedesiyle K ı b r ı s statüsünü kabul ettiği halde müstakilen adaya s a h i p olmak için elinden gelen her şeyi yapmıştır. Ş u günlerde ise (Kıbrıs) d i y e Birleşmiş Milletlerde s a v u n m a y a uğraşıyor. 5 Yunanistan Türk-Yunan anlaşması hükümleri de pervasızca ihlâl etmiş v e Anadoludan giden R u m mühacırlarını Batı T r a k y a y a yerleştirmiştir. Bu Milletin imzasının bir kıymet taşımadığını izhar edici daha bir çok misaller vermek mümkündür. Görülüyor ki Yunanistan için hiç bir resmi t a a h hüdün kıymeti yoktur. Ş u halde imzalayacağı v e hiç bir zaman riayet etmiyeceği bir anlaşmanın manasızlığı ortada dururken, Tünkiyenin esasından kabul etmiyeceği bir garanti lâfını cesaretle ağızlarına almaları garabet değil ne nedir? B u günlerde Birleşmiş Milletlerde Bay A v e r o f un ağzile savundukları v e garanti kadar boş o l u p ilhaka teşmil edecek bir "İstiklâl" teklifleri d e z a m a n kayıbından başka bir netice vermiyecektir. İki ayrı ırkın teşkil ettiği az nüfuslu kiiçük bit toprağın istiklâli v e kendi kendine yeterlikte olduğu iddiasının ne gibi bir m a k s a d a ileri sürüldüğü aşikâr olduğuna göre müstakil bir Kıbrıs m e v z u u n u n Birleş miş Milletlerde u m u l a n rağbeti görmiyeceği m u h a k kaktır. Bu kozlarını d a b u surette harcıyan Y u n a n i s t a nın Kıbrıs konusunda bir tuluat artisti gibi d a h a neler icat edebileceğini bize zaman gösterecektir. Muhsin ŞEREF mmmmmmmmmmmımmmmme •:•:< •:•> -35- KİBRİS ŞEHİTLERİ İÇİN0RUÇ TUTAN KİZ Nazlı bir dal gibi kıvrılıyor, Orhan Veli'den, Cahit Sıtkı'dan şiirler okuyordu. Sait Faik'in çoğu hikâyelerini ezbere bildiğini söyledi. Sait'ten "Yani"yi okudu bize. Okuduk sonra açılıyor, açıldık sonra da güzelleşiyordu: "Eskilerle yeniler arasında bir ölçü yapmak niyetinde değilim ama, bu yenilerde çok, hem de pek çok şeyler var. Onları iyi okumak, iyi anlamak lâzım. Bir çokları "canım boş ver, bunlar d a şür mi?" deyip geçiyorlar. Söylemek kolay, fakat anlamak söylemek kadar lıiç d e kolay değildir." Yepyeni bir âlemdeydi. Şiir, hikâye, sanat ziyafeti çekiyordu sanki bize. Biz edebiyata dalmış tartışmalar yaparken Ferruh beyin sesi gene bizi rüyalarımızdan uyandırmağa ve gerçeklerle başbaşa bırakmağa sebeb oldu: f "Millet, memleket kan içinde. Siz şiirden, hikâyeden bahsediyorsunuz. Y a benim Kıbrıs üzerine yazdığım şiiri hiç dinlediniz mi? N e gezer anam, siz vezine, kafiyeye değer vermiyorsunuz ama, sanat eseri d e gene vezinle, kafiyeyle kendini buluyor. Bakınız bu şiirdeki güzelliğe ve buluşlardaki orijinaliteye." Ferruh bey Kıbrıs üzerine yazdığı şüri okudu. Birşeye benzemiyordu. Sanat değeri de yoktu. Fakat bu şiiri "Bozkurt" sütunlarında yayınlamamı çok, h e m de çok rica etti. Gönlü hoş olsun, heyecanları tazelensin diye onu buraya alıyorum. Belki de bunları yazdığım için bana darılacak. Varsın darılsm. Ben düşündüğüm ü söylemekte serbest değil miyim? CANIM KIBRIS Hasretinden içimdeki kanım kuruyor , Göynüm uçan kuşlardan Kıbrısımı soruyor. Gözlerim sevginle sevdanla doluyor Seni kederli, işitirsem benliğim mahvoluyor. Benim yeşil, zümrüt, cennet vatanım Canım, malım, damarlarımda kaynayan kanım Sen vediasısın topraklarında şehit yatanın Sen bütün Türklere armağansın ölmez Atanın. Bir sanat değeri olmamasına rağmen his v e heyecanlarla dolup taşmakta olan b u manzume uzayıp gitmekte ve sayfalar almaktadır. Ferruh O y a sesinin çıktığı kadar haykırarak okuyor, yumruklan ile göğsünü doğuyor, ayağıyle tahtalara vurarak kükrüyor, taşıyor, sükûnet buluyor v e usta bir aktör gibi manzume- sini değerlendirmek v e ilgi toplamak için elinden gelen herşeyi yapıyordu. Şiir bittiği zaman onu alkışladık. En fazla alkışlayan Nazlı olmuştu. Fakat gene d e en fazla gülen, hem d e kahkahalarla gülen oydu. Yaşlı H a n ı m içeriye girerek y e m e ğ i n hazır olduğunu söyledi. Sonra Nazlı'ya yaklaşarak k u l a ğ ı n a birşeyler fısıldadıktan sonra çıkıp gitti. Yaşlı H a n ı m gittikten sonra Nazlı g e n e bir dal gibi kıvrıldı, - e n e varım bir gülüşle dudaklarını uzattı ve içten gelen bir hisle sordu: "İçki kullanıyor musunuz Afif bey?" Ferruh bey gene kükredi: "Elbette, Elbette kullanıyoruz. N e dersin Ali bev. bir rakı, filân.." Sofraya oturduğumuz z a m a n eksiksizdi. Yemekleri bu güzel ellerin hazırlamış olmasının verdiği heyecan ve açlığın iştihası ile konuşmadan, 'konuşmaya fırsat bulmadan karınlarımızı doyurduk. F e r r u h bey durmadan içiyor v e içmemiz için d e bizi zorluyordu. Zaten sarhoştuk, rakıyı d a kaçırırsak bir okaıdar d a h a sar hoş olacaktık. Kahvelerimizi içerken, kıldı: ''İİ\;İJâ J i t « J M / j Ferruh b e y N a / l ı ' y a ta' "Anlatsana kızım o oruç hikâyesini." .. N ? 4 ' n ı n yüzündeki renk birdenbire değişti. Göğsünün inip kalktığını görüyoruz.. Dudakları sararmış, mermer rengindeki y ü z ü morarmıştı. "Dört şehit vardiğimizi gazetelerde okuduğum / a m a n kendimden geçmiştim. Ulus, Ertan, Kubilây, Beyoğlu adındaki dört gencin ö l ü m ü beni çok sarstı. Olum haberi geldiği akşam e v d e mevlût okuttuk. Mevludu b e n okudum. Ertesi gün d e şehitlerimiz için 21 gun oruca g i p n e ğ e karar verdiril ve tam 21 gün onlar için oruç tuttum. Helâl olsun, nur içinde yatsınlar, ruh ları şâdolsun." Nazlı şehitlerimiz için 21 gün oruç tutmuştu. Mad deten sayılan ve kendi iç dünyasında yepyeni bir alem kuran bu genç, olgun ve kültürlü insan karşısında, butun hislerden âzade, saygıyla eğilmenin bir vatan borcu o l d u ğ u n a inanıyor ve'güzel hatırasını burada saygıyle anıyoruz. Varolsun Anadolunun temiz yürekli kızları. Onlar yaşadıkça, vatan parçası Kıbrıs d a yaşıyacak, onlar var' oldukça Türk Kibrisin çehresi hiçbir zaman değişmivecek (Yarın: •v Kadın — Siz hiç "Aşk" diye bir şey duymadınız mı?!... - ummamaı • i$ , i I " Z A F E R E " ulaşa- < < M YUNAN İMZASI DÜŞÜNMEYİNİZ " Z A F E R E " u l a ş m a k için ç o k ç e t i n müş'kilİleri y e n m e k l â z ı m d ı r . F a k a t siz ; il wt >sımmmm^mommKiammK K E M A L HER GÜN SEÇME BİR KARİKATÜR ,. -... • 4 • -ı iSrırırf $ SAATLİ MAARİF DUVAR TAKVİM-;; LERI ve SENEBAŞI KARTLARININ^ çeşidi gelmiş ve satıya konmuştur. LÜTFI KITABEVI § *e •:•> •:«< memmamme ^ - J U P L A R I I 1959 ZAFER ZAFER ve değişik kadına kapılıp beni unutacak k a d a r vefasızsın. Seni kalbimden ç ı k a r m a m a imkân olmadığına göre bir tek çarem kalıyor, ö l m e k istiyorum. Julia." M e k t u p Julia'nm elyazısıyla yazılmıştı. H a b e r e t r a f a yayıldığı zaman, genç kızın cesedini ilk d e f a olarak görenler onun göğsünde bir iğne ve bu iğneye takılı, kopmuş bir kâğıt parçası bulunduğunu hatırladılar. Dört- P a r m a ğ a gelince onu mektubun kuşlar tarafından yazılmadığına İkna etmek imkânsızdı. Muhakeme çabucak sona erdi ve Tom, i t h a m edildiği suçu işlemediği için ıberaet etti. MMMjD U L - ^ d ^ •:•> >:•> •:•:• •:•>: >»:• •:•:• •:•> •:•> •:«• •:•:• Numarayı bilirsiniz. h raim ve TEL. 2824 iJetuMftaU*. KUŞLARIN YAZDIĞI MEKTUP <•> <•- Cücenin Gözyaşları ve Dr. Küçük 8 w Bulmaca KİBRİS B M M Ü iBz\sımnDZ\.n Beşinci Yunan denemesi Kıbrıs meselesini beşinci det'a olarak Birleşmiş Milletlere götüren Yunanistan şimdifye kadar olduğu gibi bu sefer de bir muvaffakiyet elde edememiştir. Yunan Hariciye Vekili Averof o kadar mesnetsiz iddialarla ortaya çıkmış, o kadar nefret uyandırıcı müdahalelerde bulunmuştur ki Yunan dostu olan memleketler bile Atina'nın tezini desteklemekten kaçınmışlardır. Averof bir aralık tıpkı haydut papaz Makarios gibi E O K A canilerinin birer vatansever olduklarını iddia etmekten çekinmemiştir. Papazın bu yoldaki beyanatı Amerika'da bile nefretle karşılanmış ve bu infiale tercüman olan New-York Times, Kıbrıs'taki tedhişin Rumların dâvalarını çürütmekten başka bir işe yaramadığını belirtmiştir. Yazan: M. F e r i d u n B E L L İ S A R his mevzuu olan istiklâl Averof'uıı ilhakla neticeleneceğini umduğu hileli istiklâl değil, lit ederek E O K A canilerini de düpedüz taksimdir. Türkiye, vatanseverlik maskesi altında Yunanistan gibi dolambaçlı gizlemek istemiştir. Bu küstah yollardan gitmek tenezzülünlığa cevap veren İngiliz m u r a h de bulunmamış, değişmez pren hası Albay A. N o b l e Siyasî K o sibini bir kere daha tekrarlamiteye, vatansever oldukları makla iktifa etmiştir. ileri sürülen E O K A ' c ı l a n n ihSiyasî Komitede Averof'un tiyar kadınları ve erkekleri, si- her hilesi yüzüne vurulmuştur. lâhsız kimseleri ve analarının Meselâ Yunan murahhası Kıb •babalarının gözlerinin önünde rıs'taki Türk nüfusunun masum çocukları öldürdükleri 93,000 den fazla olmadığını ni bildirmiş, A d a ' d a T ü r k ve ileri sürünce Türkiye HariciR u m cemaatleri arasındaki V ekili Fa tin Rüştü Zorlu bumünaferetin E O K A ' n ı n eseri ı nun da bir hile olduğunu, Ada olduğunu anlatmıştır. Kıbrıs da Valilik dairesinde çalışan hâdiselerini hergün gazeteler- Rum memurlarının istatistikd e okuyan Siyasî K o m i t e âza- leri kasten yanlış tanzim ettikIarı ingiliz murahhasının söz- lerini, hattâ birçok Türklere lerinin hakikate tamamıyle uy hiristiyan isimleri verildiğini d u ğ u n u anlamakta güçlük çek anlatmıştır. memişlerdir. Siyasî Komitede Averof Albay Allan Noble, Türk- en asaeı iki defa ricat etmek Bu seferki Yunan tezi bun- lerin uzun senelerdenberi Kıb- mecburivetinde kalmıştır. Evdan önce ileri sürülen teklif- rısta bulunduklarına ve bu ha- velâ Türkiye aleyhinde ötede lerden farklıdır. Geçen sefer kikate göz yumulamıyacağına beride savurduğu tehditlerden Averof, Kıbrıs'ın Yunaııistana işaret ettikten sonra Türkiye' vazgeçerek nüfusu sekiz mililhakını sağlıyacak olan Self- nin taksim tezi aleyhinde bu- yon olan Yunanistan'ın 26 nüfuslu Türkiye'ye Determination plânının kabu- lunmuştur. Adanın istiklâli milvon lünü istemiş, fakat plân etra- meselesine gelince, Türkler ve karsı tecavüz emelleri besleme fında gereken üçte iki ekseri- Rumlar arasında itimat mev- dı'Sini söylemiş, sonra da Kıbyeti temin edememişti. Bu se- cut olmadığı şu sırada böyle rıs'taki cinayetleri takbih etfer ise, bir müddet devam bir hal çaresinin kabulü bir miştir. Fakat bu cinayetlerin olmadıkını edecek olan muhtariyet reji- felâkete sebep olacaktır. Albay EOKA'nın eseri minden sonra Kıbrıs'a istiklâl Allan Noble komiteden halen iddia etmek suretiv'e gülünç verilmesini teklif etmiş ve bu yürürlüğe girmiş bulunan or- bir mevkie düşmüştür. istiklâlin ilhak demek olmadı- taklık plânının desteklenmesi Çok şiikür İngiltere'de Kıbğına herkesi inandırmak is- ni istemiştir. rıs'ın Türkiye için ehemmiye temiştir. Muhtariyet devresi Türkiye ise Ada'run taksi- tini takdir edenler eksik değilne kadar devam edecektir? Bu minden başka bir hal çaresi ka dir. Bu arada Manchester Gu nu tasrih etmemiştir. Fakat so bul edemiyeceğini bu sefer de ardian gazetesi, Rusya'nın Ornunda, hangi tarihte olursa ol tekrarlamıştır. Türkiye taksim ta-Doğuya sızmak ve bilhassa sun, Kıbrıs'a istiklâl verilece- tezi ile tezat teşkil etmediği Türkiye'yi arkadan çevirmek ğine dair sadece bir va- icın İngiltere'nin yeni ortaklık için sarfettiği gayretlerin Kıb itte bulunulsun, Averof bu- olânını kabul etmiştir. İstik- rıs'ın coğrafî ehemmiyetini or nunla iktifa edeceğini bildir- lâl tezi karsısında Türk görü- taya koyduğunu belirtiyor ve miştir. Çünkü Yunanistan sü şudur: Kıbrıs meselesi eğer diyor ki : bundan evvel olduğu gibi Self-Determination veya istik"Kıbrıs adasının Türkiye'Türk topraklarını büyük ha- lâl prensiblerine göre halledile nin güvenemiyeceği kimselerin milerinin yardımı ile yutamı- çekse her iki şıkta da Türklere bir şikârı haline getirilmesi yacağını anlamıştır. Çünkü ve Rumlara müsavi haklar ve- yalnız askerî bakımdan büyük Averof Birleşmiş Milletlerden rilmesi lâzım gelir. Fakat her bir çılgınlık olmakla kalmıyamüphem bir vait koparabilirse şeyden evvel bu iki cemaate cak, ayni zamanda diplomasi Atina hükümeti mevkiini sağ- millî emellerini ayn ayrı izhar bakımından büyük bir felâlamlaştırabilecektir. etmek imkânının verilmesi ket teşkil edecektir." İngiltere ile dost kalmayı Fakat Averof bu sefer büs- şarttır. Bundan başka Kıbrıs'için bütün yanlış bir yol tutmuş ve ta bir Kıbrıs milleti mevcut ol her zaman istediğimiz evvelce mağdur Yunanistan'- madiği için Türkiye azınlık - Kıbrıs işinde bu memleketle er ümit ın istiklâl kahramanlarından çoğunluk mevhumlarını kabul geç uyuşabileceğimiz! ediyoruz. bahsetmeğe alışmış olan eski etmemektedir,. Hürriyetten* Yunan devlet adamlarını takGörüldüğü gibi burada baEvkaf Dairesinden: i I iI EN E Y İ I I îI i t? i* :: İ İLÂN Lefkoşada Atatürk MeydaS nına yakın 21, 23 Ankara sokağında kâin iki yazıhanenin 9 | Aralık, 1958 Salı günü ö.e. £ saat 10 ile 11 arası Evkaf Da<;• iresinde açık artırma ile k i r a ya verileceği umumun malûmu olmak üzere ilân olunur. S! LOKUM, ŞEKERLEME VE TAHIN HELVASıNı ÇıRAKLıDAN ALıNıZ. • Elbise her gün yapılmaz. Elbisenizi diktirirken azamî titizlik göstermek hakkınızdır. Bu hakkınızı en iyi bir şekilde kullanabilmeniz ve Kıbrısta bir yenilik olan REGINA paltolon belliklerini adamıza sevketmiş olmakla bahtiyarız. Paltolonlarmızın sizi acıtmaması ve gömleklerinizin sağdan soldan sarkmaması için diktireceğiniz paltolonun beline REGINA Rubberize bellikleri konmasında ısrar ediniz. Bir defa denedikten sonra en sevdiklerinize tavsiye edeceğinize eminiz. NOT: Bütün kazalardan satıcı aranmaktadır. Kıbrıs Genel Acenti HÜSEYIN H. SONGUR 18, tblik Pazar Lefkoşa. CYI'RUS MAİL Gazetesi New York muhabirine atfen yayınladığı bir haber de şunları İleri sürmektedir : "Hindistan Savunma Bakanı ve Birleşmiş Milletlerdeki Hind delegasyonu Başkanı Krişna Menon dün yaptığı bir beyanatta üç İngiltere Başvekilinin Gladstone, Lloyd George ve ChurohiU'in şu veya bu beyanatlarında Kibrisin Yunaııistana ilhakından bahsettiğini söylemiştir. Enosis fikri de tamamıyle bir yana fikir değil, kısmen İngiliz görüşüdür. 19 uncu asırda İngilizler adaya davet edilmişe, adadaki Rumları veya Türkleri değil, sadece Kıbrısı Rus Çarlarının elinden kurtarmak için adaya yerleşmiştir. TIMES OF CYPRÜS gazetesi adaya yeni Amme Münasebetler Müdürü seçilmesi İle ilgili olarak şun l a n yazmaktadır: "Amme Münasebetler Müdürü Storrs'un istifa etmesi veya kontratını yenilememesi üzerine, adaya yeni bir Müdür tayin -edileceği anlaşılmıştı. Dün Londradan aldığımız bir habere göre, 1948 senesinden 1957 senesine kadar, adada vazife gören Derek Chudleigh'in bu vazifeyi kabul edeceğini ve adaya gelmek için derhal faaliyete geçeceğini söylemiştir. 1948 senesinde adaya geldiği zaman Dfrek Limasoldaki Orta Doğu Arap Radyo İstasyonunda çalışmıştı. 1957 senesinde Sir Harding Adaya tayin olduğu zaman ise Derek Londradaki Kıbrıs Haberler Bürosu na Müdür olarak gönderilmişti. Daha önce bir gazeteye haberler yazan bir muharrir olan Derek şimdi Vali Foot'un şehir olan Plepnoth'ta üç sene çalışmış fakat Vali ile görüşmemiştir. Yılbaşı talllinden sonra Derek'in yeni vazifesi ile adaya gelmesi beklenmektedir." 123456789 1 • • • • • • • • • 2 • • • • • • • • • 3 • • • • • • • • • 4 5 • • • • • • • • • 6 7 n e m • • • • • s • n n a p n n c r 9 • • • • • • • • » Soldan sağa: 1. Kibrisin baş şehir mensubu. 2. Yüz yıl (çoğul). 3. Çiinki, Çalışkanlığı ile meşhur sinek. 4. Ecdad (çoğul) Yumru. 5. Yok etme. 6. Bir lıesap neticesi tahsili icap eden para. Arslaıı evi. 7. Nefi edatı. Küçük körfez. 8. Tersi evimizin üstünü örter. Kuru soğuk. 9. Bir cins köpek. Lezzet. Yukarıdan a ş a ğ ı y a : 1. Geveze. 2. Bir erkek ismi. Tibet rahibi. 3. Yoksul. Gayrı Kâfi. 4. Bir hükümdar. Geceleri çıktığına inanılan dişi hortlak. 5. Balık avı âletlerindendir. 6. Tersi yemek. Yürek yumuşaklığı. 7. İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık. Namaz bezi süsü. 8. Ruhbilimi. 9. Dişleyen. DÜNKÜ BULMACAMIZIN HALLİ Soldan sağa: 1. Profesör. 2. Eren. Az. 3 Son.- Ezmetk. 4. Ejder. Ani. 5. Reeskont. 6. Kellik 7. Madik. 8. İnac (caııi). Kor. 9. Lâtife. Fa. İNGİLİZ 326 —Evet, o kız.. O kız olduğuna şahadet ederim.. Diye mırıldandım ve taş odadan çıkarken ilâve ettim: —Lâkin bu bir kaza değil, cinayettir! Genç kız lıayrede yüzüme baktı: —Siz bu kanaatte misiniz? —Evet. Tekrar morg müdürünün odasına girdik. Müdüre, cesedin mevzubahis kız olduğunu bildirirken, bunun bir cinayet olduğu hakkındaki kanaatimi de söyledim. —Buna emin misiniz, mösyö? dedi. —Kat'i surette eminim, dedim. Bu bedbaht kızın başı canı eller tarafından bir kamyonun tekerlekleri altına konulup kamyon hareket ettirilmiş! Ceset üzerinde yapacağınız tetkikat ile bu neticeye varacağınız kanaatindeyim.. Verdiğim ifadeyi imzalayıp morgtan çıktıktan sonra polis kız, Nipon Barida buluşmak vâadini tekrarlıyarak elimi sık tı: ayrıldık. Sabah sabalı otelden fırlayıp soluğu morgta aldığım için ağzıma hiçbir şey koyma mışüm. Bir kahveye daldım. Kahvemi içerken, zavallı Rumen dansözünün fecî âkibetini düşünmekten kendimi alamıyordum. Bu Besarabya işi bana az zamanda çok pahalıya mal olmuş, birçok kanlı hâ diselerin içine girmiştim. 0 kızcağızın paramparça olmuş kanlı yüzü hâlâ gözlerimin önünden gitmez.. . KEMAI Yazan : RECA1 S A N A Y tirahat ettik. Bu arada, kendi kendime Şnayder hayduduna diş bileyerek: "Ah, diyordum. Bu herifi tam lıaklıyacağı ânda ne halt ettim de Luizet'in elini tuttum. Keşki bıraksaydım da tabancasının bütün kurşularını kalbine boşaltsaydı canavarın!" lstirahate çekilişimin üçüncü günü idi; telefon çaldı. Telefon eden Emniyeti Umumiye müdürü idi! —Hakkında şahadet ettiğiniz kızın fecî âkibeti, sizi herhalde çok müteessir etmiştir... diyordu. Nasıl kanlı vak'alarla karşılaştığımızı görüyorsunuz; binaenaleyh tekrar ediyorum, siz de çok dikkatli olunuz! Sizin gibi dost bir millete mensup bir insanın böyle lecî bir âkibete maruz kalmasını görmek değil, işitmek bile istemem.. Size tavsiyem daima budur: Dikkat edin dostum! Teşekkür edip telefonu kapadım. "Allah Allah! Bu Emniyet ti Umumiye müdürü de amma tuhaf adam. Sanki beni hi maye etmeğe mecburnıuş gibi, lıabire nasihatlarda, tavsiyelerde -bulunuyor!" diye düşün mekten kendimi akmadım, Bu birkaç günlün, istirahatten sonra, tekrar Nıpon Barında çalışmağa baş'.ad'k. Besarabya seyahatimin doğurduğu kanlı hâdiseler bu suretle kapanmış oldu. Fakat, içimde unutulmaz bir teessür bırakarak... Şnayder denilen iki yüzlü, vatansız, profesyonel casusa, b u insan kaşabjna karşı kinim günden güne artıyordu. "Elbet bir gün, bu heriften Fredie ile Rumen kızının intikamını alıryjı ben!" diye diş biliyordum,.. R u m a n y a Türkleri İkinci Dünya Harbi eşiğinde ve başlangıcında başımdan geçen hâdiselere sahne olan Rumanya hakkında burada kı saçık bir izahta bulunmağı faydadan hali görmüyorum: (Devamı var) BİLDİRİK | Perakente Takvim Satıcıları | DİKKAT İ i WATNEYS Biralar. C.G. E. ÖMER MEHMET ATÖLYESİ Yıllık Buzluk Servisi (Company General Elektrik) SU mmi&mmmMmmmmmam 1 rinde ehemmiyetle durmuştur. Bu ara Türtciys ve tngiltere ye hitaben gazete önemli bir tavsiyede (! 0 bulunmuştur. Gazeteye göre, Türkiye ile İngiltere eğer Kıbrıs Meselesinin halledilmesi için Yunanlstanın göstermiş olduğu iyi niyetin yarısını göstermiş olsaydı, Kıbrıs Meselesi çoktan lıalledi miş olacaktı. İnkâr edilmez bir hakikattir ki, Yunanlstanın Birleşmiş Milletlere sunduğu önerge üye devletlerin çoğunluğunun manevi desteğini ide etmiştir. Belki bu önerge oy çoğunluğu elde etml yecek, fakat Yunanlılar İçin manevi bir çoğunluk da bir kâr olacaktır." CAJIKU Hazırlayan : M. Ş. Yukarıdan a ş a ğ ı y a : 1. Eser. Mil. 2. Proje. Ana 3. Rende. Dat (tad) 4. On. Kahveden çıktıktan sonra" Eskici. 5. Erkek. 6. Ol. 7 Sa- Halit Araçık'ın evine gittim. manlık. 8. özenti. Of. 9. O da henüz kahvaltısını bitirKi. Kara. miş. Beni dalgın ve üzgün görünce: BU AKŞAMKİ —Hayrola KemaJ, dedi. NÖBETÇİ E C Z A N E Neye böyle erken damladın? Işın Eczanesi Yine bir iş mi var yoksa? 11 Atatürk Meydanı Sorma ağabey., dedim; sorma.. V e olup biteni anlattım. Üs FtLELEFTEROS Gazetesi Yugoslavya mahreçli tad içini çökerek: TARİHTE BUCÜN şu haberi yayınlamakta—Eh.. Burası Balkan memdır : leketleri.. dedi. Casusların "Yogoslavyada tanınmış bir harp sahası.. Ben, senelerden komünist Partisi Organı olan MOZART'IN ÖLÜMÜ bir gazete, bu gün Kıbrıs Mev beri buralarda, böyle yüzlerce E N H A L İ S , E N L E Z Î Z zuunu ele alarak mesele üze5 Aralık 1791 de meşhur kanlı hâdiseye şahit oldum.' E N Z E V K L Î K A H V E bestekâr Mozart ölmüştü. N e diyeceksin? Böyledir bu iş- Y t Y E S Î L A D A K T T R U VVolfgang Amadues Mozart ler... KAHVE DEPOSUN1756 da Salzlburg'da doğdu. Adakaleye gitmekten vazge D A R T T T A R Î L t R S t N t Z Çok fazla seyahat yapan bu çerek, birkaç gün Bükreşte isMecidiye S o k a k No. 51 ünlü şairin çocukluğu ve genç ATAİ K A R D E Ş L E R M Ü E S S E S E S İ N D E N liği seyahat yapmakla geçti. yV* Avusturya, Almanya, Fransa, Sayın halkımızın ve müşterilerimizin malûmu olİtalya ve İngiltereyi ziyaret mak üzere Ermu Caddesi ile Mecidiye Sokağındaki etmiş olan Mozart, 6 yaşında Satış yerlerimizin A T A T Ü R K Meydanında yeni aççok mükemmel piyano çalmamış olduğumuz dükkânlara (Merhum eczacı Hasan ğa ve eser bestelemeğe başlaHilmi Beyin eski dükkânı) nakledildiğini bildiririz. mıştı. tik Operası sahneye konul1 9 5 9 T ü r k i y e T a k v i m l e r i n i bol miktarda duğu zaman henüz 14 yaşında satabilmenizi temin maksadıyle perakenteci •:•:< >:•:< >:•:< >;•>• •:•:< mm mmmcmsoam « o :•:• mm m olan Mozart hayranlarının T a k v i m s a t ı c ı l a r ı n a g ö r ü l m e m i ş bir t e n z i l â t t a omuzlarında taşınmıştı. ÇoT a k v i m v e r e c e ğ i m i z i i f t i h a r l a ilân e d e r i z P e k Y a k ı n d a Û s cukluğunda el üstünde gezdiSAATLİ MAARİF TAKVİMİ 175 Mil § rilen bu ünlü sanatkâr olgunGÜNEŞ TAKVİMİ 200 Mil luk çağına ulaştıktan sonra KIZILAY TAKVİMİ 2 0 0 MU unutulmuştu. (Kırmızı Varil) EBUZİYYA TAKVİMİ 2 0 0 Mil 1780 de Saray bestekârlığıAJANSTÜRK TAKVİMİ 2 0 0 Mil A d a y a vasıl o l u y o r na tâyin edilen Mozart ünlü S i p a r i ş l e r i n i z i s ü r ' a t l e bildiriniz. T a k v i m l e r i n i z 'i E n M ü ş k ü l p e s e n t m ü ş t e r i l e r i n bile h a y r a n - $ eserlerini bu sırada verdi. 5 ARALIK CUMA GÜNÜ ELİNİZE ULAŞMIŞ lıkla içtikleri i n g i l t e r e n i n en e s k i v e en m e ş h u r 1785 Figaro, ve 1787 de DonO LACAKTIR. 1 " W A T N E Y S ' ! biraları pek y a k ı n d a p i y a s a y a arjuan operalarını yazdı. 1791 Toptan Satış Yeri: zolunacaktır. de "Sihirli Flüt" operasını bes ÇARDAK YAYINEVİ telediği zaman şöhreti yine ya W A T N E Y S BİRALARI ACENTİ Mecidiye Sokağı 4 yılmağa başladı. Gençliğinde M E N V E R & Dr. K. K A R A D E R t Tel: 2824, L E F K O Ş E gereken bir şekilde teşvik ve & Co. M A Ğ U S A himaye görmemiş olan sanatçı t için bu şöhret faydasız kalmış tı. Henüz 36 yaşında olduğu bir sırada 5 Aralık 1791 de öldü. Garp Musikisinin en değer li bestekârlarından birisi olan Mozart, Garpta bir dâhi olarak tanınmıştır.. Bu büyük üs 1959 yılından i t i b a r e n E l e k t r i k buzluk sahiptadın verdiği sayısız eserler de lerinin m ü ş k i l â t ı b e r t a r a f e d i l m i ş olacaktır. gösteriyor ki sanatçdar arasınY e n i k u r d u ğ u m u z s e r v i s l e a b o n e olacak da onun velûtluğuna ulaşan k i m s e l e r i n E l e k t r i k buzluklara m ü n t e z a m k o n t kimse olmamıştır. rol edilecek v e m a k i n e d e g ö r ü l e n en küçük bir I* s $ 1ı s * OIOIOOOMOOMtltOltttMI| YENİLİK!!! KTHNOS Gazetesinin Nevv York muhabiri Makarin* İle yaptıftı bir görUymede «elde e t t i İ n t i baları söyle anlatmaktadır : "Makario.su kendi makamında ziyaret ettiğim zaman, muhtelif mevzular üzerinde fikir teatisinde bulunduk. Bu arada Makarlos bana Amerikanın haklı delillere dayanmadan b!r tezi desteklemesinden endişe duyduğunu söylemiştir. Makarosa göre, Amerikanın bütün bu gayretleri sırf Birleşmiş Mill"tler'de Kıbrısı ilgilendiren herhangi bir kararın alınmasına mâni olmaktır. Dtlnk'J celsenin açılışı ile söz alan Belçika delegesi, genel olarak şiddetin durmasını ve müzakerelerin başlamasını talip ediyordu. Bunu müteakip söz alan Meksika delegesi oy verimine geçilmesini teklif etmiştir. tran tarafından sunulan önerge diğer bütün önergelerden fazla sempati toplamıştır. Lâkin bu önerg" de dahil ol mak üzere hiç bir devletin tek lifinin üçte iki oy çoğunluğunu kazanmıyacagı tahmin edil melidlr, Şüphesiz Amerika hiç olmazca 38 oyu kendi tarafına toplamış bir durumdadır. Lâkin bu sayı da üçte iki nlsbetinden azdır." EL.EFTER1YA Gazetesi "Blöf" başlığı altında ezcümle aşağıdaki makaleyi yayınlamaktadır : "Ada mesaisinde tngiltere hükümetinin siyasetinin ne gibi güçlükler meydana getirdiğini geçen gün Pariste toplanan 'UNESCO' müzakereleri esnasında ortaya attık. Bu görülme sonunda alınan kararda ada Maarifinin tamamiyle serbest bırakılması ümidi izhar edilmiştir. Müzakereler esnasında Britanya delegesi de kendi hükümeti aleyhinde olan bu k a r a r suretini desteklemekle, diğer dünya devletlerinin delegelerine "blöf" yapmağa yeltendi. Güya bu siyaseti ile Britanya, diğer delegelerin sempatisini kazanmıştır, tngiltere ada maarifindeki Yu nanlılığı ( ü ) değiştirmeğe çalışmakla da itham edilmiştir. Bunun üzerine söz alan Britanya delegesi de "Rumlar eğer MacMillan ortaklık plânını kabul ederlerse kendi Ma ariflerini kendi diledikleri bir şekilde kontrol ederler ve Yunanlılaştırırlar (!!)" demiştir. TÜRK BİR EKSİKLİĞİMİZ DAHA TAMAMLANDİ 2 i V V fi Almanyanın ROLAND RISSE Fabı-ikası t a r a f ı n d a n imal e d i l m e k t e olan f o t o ğ r a f kâğıtlarının üçüncü partisi hen ü z vasıl olmuştur. K ı b r ı s t a acentesi b u l u n d u ğ u m u z bu kâğıtları S a y ı n Türk F o t o r ğ a f ç ı l a r ı n a t a v s i y e ederiz. F o t o ğ r a f l a r ı n ı z ancak R.S. R I S S E kâğ ı t l a r ı n a tabedildiği zaman tabiî v e mükemmel olur. RISSE RISSE RISSE RISSE Alman sanayiinin şaheser mamulleri: RISSE'den şaşmayınız. r ' ) İl tU* ir «u, » I fr fi • •memr w ^ Kıbrıs Genel A c e n t e s i FOTO A T L A S 7 C u m h u r i y e t Sokağı, T e l : 5 5 3 6 Lefkoşa Vi ^ $ I i 1i ! I I momc^meys ariza derhal t a m i r edilecektir. 15 senelik t e c r ü b e n i n v e r d i ğ i e m n i y e t l e servisin t a m olacağına g a r a n t i verilir. S e r v i s i m i z e abone olacak m ü ş t e r i l e r i m i z i n evleri m ü n t e z a m e n z i y a r e t edilerek a y d a iki d e f a m a k i n e l e r g e n e l olarak g ö z d e n g e ç i r i l e c e k v e lüzumlu t a m i r a t bilâücret yapılacaktır. A y r ı c a ç a m a ş ı r m a k i n e l e r i için de ayni serv i s d e r u h t e edilebilir. Bu s e r v i s t e n i s t i f a d e e t m e k i s t i y e n m ü ş t e rilerimizin m ü e s s e s e m i z e m ü r a c a a t ederek abone kaydedilmeleri t a v s i y e olunur. Yıliık Abone s e r v i s i m i z : YALNIZ ELEKTRİK BUZLUKLARI: Lefkoşa £1. D i ğ e r Kazalar £1-500 Ç A M A Ş I R M A K İ N E L E R İ İÇİN Lefkoşa £1 D i ğ e r Kazalar £1-500 B u m ü s t e s n a ve f a y d a l ı s e r v i s t e n i s t i f a d e e t m e k sizin elinizdedir. K a y d o l m a k t a acele e d i niz. ÖMER M E H M E T Girne Caddesi No. 93 Lefkoşa M E K T U P L A Ş M A K İÇİN ARKADAŞ ARANIYOR Türkiyeli kardeşlerimiz mektuplaşmak için arkadaş aramaktadırlar. Bu kardeşlerimizin isim ve adreslerini sütunlarımıza alıyoruz. Memif Kutnu İstanbul Teknik Okulu Mühendis Makine şübesi III. Yıldız-îstanbul Halil Ramadan İstanbul Teknik Okulu Müh. Elektrik Şb. II. Yıldız-tstanbul Orhan Selçuk Karadağ Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mak. Fakültesi Ankara ıpı " M AMD TARAFINDAN Kâmil Şahin P.K. 24 Döküm A tel yesi Ankara ISITMA CİHAZLARI E v l e r i n i z i d a i m i *;u•ette sıcak s u y a kav u ş t u r a n v e h e r ailef i i n ( h e r e v i n ) en bü• ™k ihtiyacı olan î (C.G.E. M a r k a Oto|rıatik) su ısıtma cihazları v a s ı l o l m u ş tur. | K b r ı s Genel A c e n t i , ALTAYLl KARDEŞLER < 3 5 - 41 M e c i d i y e Sokağı' ' L e f k o ş a SA VİSAL OM TAMA AKTARILMIŞTIR CUMA, 5 KASIM. I»5X (BOZKVBT) Zorlu Siyasî Komitede Bir Konuşma Daha Yaptı ( B i r i n c i s a y f a d a n kalaıı) G. Saray'ın Şampiyon kürekçileri Beşiktaş İdare Heyetinde İki istifa ederek İst. Spora Geçtiler Ayrı Grup Meydana Çıktı İstanbul— Kış sezonunun büyük transferi geçen gün hiç beklenmedik bir şekilde toplu bir halde oldu. Yıllardır SarıKınnızılı forma ile bıkıp usan madan kürek çeken geçilmez armadanın elemanları çok sevdikleri renklerine veda edip San-Siyahlı lstanbulspora geçtiler. nen G. Saraylı yüzücü Yılmaz Özüak dün eski Kulübüne tek rar dönmüştür. Bilindiği gibi Özüak, halen bahriyede asker olup, Galatasaray Kulübü adı na müsabakalara katılmaktadır. Adalet Kadrosu 16 ya indirildi Daha evvel de bildirdiğimiz veçhile îstanbulspor Kulübü Heybeliada ile birleşip deniz şubesini ihya etmiye karar vermişti. G. Saraylı kürekçilerin kulübleri ile günden güne büyüyen ihtilâflarına bir hal çaresi bulunamadığı için Yalçın Can ö g e , Hasip ö g e , Atil lâ Ortaç, Cahit öder, özer î n ci, Nuri Gülcan, Çakın Cav, geçen gün bölgeye gelip yeni kulübleri adına muamelelerini tamamlamışlardır. İstanbul— Adalet idareciler ri takımlarının son muvaffakiyetsiz maçlarından sonra ikin ci devre arifesinde bazı m ü him 'kararlar almışlardır. Bu kararlar meyanmda teknik müşavir Sadri Usuoğlu 2 1 kişilik kadroyu 16 y a indirmiştir. İkinci devre hazırlığına başlıyan 16 kişilik profesyonel kadroda şu oyuncular bulunmaktadır: Kürekçilerin bu toplu trans ferine çok üzülen San-Kırmızılı genç idareci Bilger eski arkadaşlarını döndürmek yolunda çok gayret sarfetmişse de: "—Biz Istanbulsporlulara söz verdik. Artık bundan dönemeyiz" demişlerdir. Ancak geç vakit bir Galata saraylı idarecinin ifadesine gö re kürekcilerden 3 ü de geri dönmemişlerdir. Bövlece kış transferinin en mühim hadisesini yaratmava muvaffak olan Sarı-Sivahlılan önümüzdeki sezon îstanbul ve Türkiye ŞamniyonluŞu için mücadele ederken g ö r e ceğiz. YILMAZ ÖZÜ AK G. SARAYDA KALDI Denizçücüne geçeceği söyle Ömer, Salâhattin, Ali îhsan, Nihat, Yıldırım, Salâhattin, B. Ali. Muhittin, Avhan, Cev det, Güngör, Erol III, K . Erol Erdoğan, Metin. Burhan, A y rıca Yılmaz ve T e o m a n amatör olarak kadroda yer alacak lardır. Diğer taraftan, ealibıyetlerde futbolculara 250 lira prim verilecektir. M ü h i m maçlarda bu meblâğ daha da yükselecek tir.Bu arada her maçta, gayret erösteren bir veya iki futbolcuya da teşvik primi verilecek v e mühim maçlarda da kamna eirilecektir. öğrendi ğı'mize göre Kırmızı—Beyazlı lar ikinci devrenin ilk haftasında Kasımpasa ile varacakları maçı önemli bulduklarından kampa alınacaklardır. UN DEĞİRMENİ İstanbul— Real Madrid'le 1-1 berabere kalmasından son ra bilindiği gibi Beşiktaşlı futbolculara 1500 er lira prim vaad edilmişti. Fakat bu k a dar fazla prim verilmesini ida re heyetindeki bazı azalar tas vip etmemişler ve miktarın in dirilmesini istemişlerdir. Bunun üzerine Beşiktaşlı futbolcuların Real Madrid Maçı primleri 7 5 0 şer liraya indiril miş, fakat b u durum futbolcu lar tarafından memnuniyetsiz likle karşılanmıştır.. Hatta bazıları protesto maksadıyle parayı almamışlardır. olan Beşiktaşlı muhalifler yine sahneye çıkmışlar ve haber aldığımıza göre Ocak ayındaki kongre için kuvvetli bir liste hazırlamışlardır. Listeye, kabul ettiği takdirde halen tek nik komite azası olan Hakkı Yeten de alınacaktır. Buna gö re üste şu zevattan müteşekkil dir: Nuri Togay, A. Ziıya K o zanoğlu, Enver Abiral, Z. Kal kavan, Hakkı Yeten. Enver Kaya yeni bir program hazırlıyor Kulüb reisliğinden geçenlerde istifa eden Enver Kaya kendisine kongre için yeni bir program hazırlamaktadır. EnMuhalefet kuvvetli bir ver Kaya'nm istifası derhal liste hazırladı Real Madrid maçları dbla- tesirini göstermiş v e kulüb ida yısıyle faliyetlerine ara vermiş re heyetinde bir ikilik hasıl olmuştur. Yelken şampiyonası Istanbulda yapılacak i s t a n b u l — 1961 D ü n y a Yel ken Şampiyonasının Istanbulda yapılması için Federasyon Reisi Sait Salâhattin Cihanoğ lunun uzun zamandanberi yap tığı çalışmalar nihayet semeresini vermiş v e Cihanoğlu Beynelmilel Yelken Federasyo nuna 1961 D ü n y a Yelken Şampiyonasının Istanbulda yanılmasını kabul etmiştir. Buna sröre. bizim de katılacağımız 1961 D ü n v a Yelken Şampiyonası muhtelif m e m leketlerin iştirakiyle Istanbulda yanılacaktır. Federasyon Reisi Sait Selâhattîn Cihanoğ lu önümüzdeki günlerde bir basın toolantısı yaparak bu organizasyon hakkında izahat verecektir. SATILIK DİNAMO Köylü kardeşlerimizin en 12£ at kuvvetinde az kullabüyük eksikliği olan un ve bul nılmış bir d i n a m o satılıktır. gur değirmenlerimiz bu günDeğirmen, su çıkarma ve lerde Adaya vasıl olacaktır. sair maksatlar için elverişliSiparişlerinizi şimdiden verme dir. niz menfaatiniz icabıdır. I Bu arada Haber aldığımıza göre Enver Kaya'nın blokunda şimdi Adalet Kulübünün teknik m ü şavirliğini yapan eski Beşiktaşın her şeyi Sadri Usuoğlu da yer alacaktır. Bu hususta tarafların her konuda anlaştıkları bildirilmektedir. Beşiktaş Rus Spartak ve Dinamoyu getirtecek D ü n Siyah—Beyazlı k u l ü bün idarecilerinden Enver Bal kan T ü r k — R u s sportif temas larını geliştirmek amacıyle Moskovanın kuvvetli teşekküllerinden Spartak v e D i n a m o takımlarının şehrimize davet edilmesi için gereken teşebbüs lere geçileceğini söylemiştir. Kulüb sözcüsüne göre yukarı da adı geçen ekiplere keyfiyet mektupla bildirilecek v e oradan gelecek cevaba göre hareket edilecektir. HÜSEYİN ASIM YENÎ CAM, AYNA ve HURDA YAT MAĞAZASI İstekliler Lefkoşa'da Yeni x Ali Mustafa Hikmet Arasta Sokağı No. 71-73. Cami sakak No. H 1 e müra- X 9 '} Lefkoşa caat edebilirler. r 9 f 9 _ 9 X X X X y Alman Sanayiinin Harikası | PROMETHEUS Selimiye Camii Karşısı Müftü Asım Efendi No. 2 Her Nevi Cam ve Hurdavat Eşyası. EN UCUZ SATIŞ YERİ BİR DEFA DENEYİNİZ. • | Fabrikalarının Kıbrıs Genel Acenti: YORGOZLU KUNDURA FABRİKASINDAN : OLGUN ve KALE ELEKTROSEL ŞİRKETİ I»UN BAŞKA, BUGÜN BAŞKA "1931 d e büyük ve mahir Yunan devlet adamı Venizelos Kıbrıs meselesi diye bir meselenin mevcut olmadığını beyan etmişti. Onu takip eden diğer devlet adamları d a aşağı yukarı aynı fikirlerle ortaya çıktılar. Fakat çok geçmeden bunları takip eden Y u n a n hükümetleri Enosis'ten bahsetmeğe başladılar. "Ümit ederim ki kıymetli İ L  N Fasıl 281 Gayri Menkul Mal (Tasarruf, Kayıd ve Takdiri Kıymet) Kanununun 28 lineti maddesi. Lefkoşa sakinlerinden Berin Mehmed Şükrü, Mustafa Şaban, Mehmed, Muazzez İhsan ve Mağusa sakinlerinden Necat Mehmed Şükrü Matyat kariyesinde " B a m b a k a " mevkiinde kâin 10.965/12.8.55 kayıd numaralı (Varaka h a r i t a xxxIx/29 kıt'a 335 üzerinde) i zeytin ağacını kâmilen £30; "Deratça" mevkiinde kâin 10966/12.8.55 kayıd numaralı ( v a r a k a h a r i t a xxxIx/29 kıt'a 334 üzerinde) 1 zeytin ağacını kâmilen £15; "Çana Bahçası" mevkiinde kâin 10967/12.8.55 kayıd numaralı ( v a r a k a harita xxxIx/29 kıt'a 237 üzerinde) 3 zeytin ağacım kâmilen £40; "Purnus" mevkiinde kâin 10968/12.8.55 kayıd numaralı ( v a r a k a harita xxxIx/37 kıt'a 249 üzerinde) 1 zeytin ağacını kâmilen £2; "Funus" mevkiinde kâin 10969/12.8.55 kayıd numaralı (varaka harita xxxIx/29 kıt'a 361 üzerinde) bir zeytin ağacını £15; "Ay Yorgi" mevkiinde kâin 10970/ 12.8.55 kayıd numaralı (varak a h a r i t a xxxIx/29 kıt'a 234 üzerinde) iki zeytin ağacını kâmilen £10; " F a r t a l i " mevkiinde kâin 10971/12.8.55 kayıd numafralı (varaka harita xxxIx/37 kıt'a 168 üzerinde) 3 zeytin ağacını kâmilen £30; "Aşağı Cibera" mevkiinde kâin 10972/12.8.55 kayıd numaralı (varaka, h a r i t a x x x l x / 29 kıt'a 114 üzerinde) 1 zeytin ağacını kâmilen £15; "Aşağı Cibera" mevkiinde kâinl0973/ 12.8.55 kayıd numaralı (varaka, h a r i t a xxx!x/29 k ı t ' a 115 üzerinde) 3 zeytin ağacını kâmilen £45; "Laksiez" mevkiin de kâin 10974/12.8.55 kayıd nu maralı ( v a r a k a h a r i t a x x x l x / 29 k ı t ' a 208 üzerinde) bir zeytin ağacını kâmilen £15. "Laksiez" mevkiinde kâin 10975/ 12.8.55 kayıd numaralı (varaka harita xxxIx/29 kıt'a 186 üzerinde) iki zeytin ağacını kâmilen £25; "Karmiri' m ev idinde kâin 10976/12.8.55 kayıd numaralı (varaka harita xxxIx/29 kıt'a 309 üzerinde 3 zeytin ağacını kâmilen £35; "Ay Yorgi" mevkiinde kâin (varaka harita xxxIx/29 kıt'a 243 üzerinde) 10977/12.8,55 kayıd numaralı 1 zeytin ağacını kâmilen £5; "Vasilu mevkiin de kâin 10978/12.8.55 kayıd numaralı (varaka harita xxxIx/38 k ı t ' a 59 üzerinde) 2 zeytin ağacını kâmilen £50; " E n y a Skales" mevkiinde kâin 10979/12.8.55 kayıd numara lı (ıvaraika h a r i t a xxxIx/37 kıt'a 324 üzerinde) 4 zeytin ağacını kâmilen £70; Lefkoşa T a p u Dairesinin S 5319/58 numaralı satış takriri ile Matyat sakinlerinden Emi'ne H a s a n Halil'e s a t m a y a m u v a f a k a t etmiş olduğu İlân olunur. Yeni Son Posta ile vasıl olan elektrikli kurduğumuz YORGOZLU KUNDURA itibaren b ü y ü k , kü- ç ü k h e r n e v i a y a k k a b ı , zenne, p a p u ç t o p t a n satışın a b a ş l a d ı ğ ı m ı z ı s a y ı n k u n d u r a satıcılarına bildiririz. A y r ı c a f a b r i k a m ı z d a K a l i f o r n i y a c ı l ı k da yapılır. S a y ı n halkımızın, k u n d u r a f i a t l a r m m y ü k s e k o l u ş u n d a n ileri gelen şikâyetlerini, KUNDURA FABRİKASI I Soba Vantilatör YORGOZLU g i d e r m i ş olacaktır. F i a t l a r ı m ı z u c u z o l m a k l a beraber biçimlerimiz henüz memlekette görülmemiş güzelliktedir. Fabrikamızı ziyaretiniz, kendi menfaatiniz icabıdır. Saygılarımla, KURT BABA Sokak No. 41 I M. YORGOZLU ARASTA Sok. No. 17 * HARP DAİRESİ Aleni Müzayede İle Satış ve Sobaların OLGUN ve KALE ELEKTROSEL ŞİRKETİ 2 Müftü Ziyai Efendi Sokak LEFKOŞA. ( K a r d e ş Ocağı Y a n ı n d a ) Girne boğazındaki u n öğütme fabrikamız Türk müstahtemlerine her gün açıktır. Aynı zamanda arpa, bakla, öküz yemi v e sair öğütme işlerinin de yapıldığı sayın halkımıza bildirilir. Fabrika sahibi: Hasan Ziya Fabrikayı işleten: Ahmet Mehmet Efendi Satılacak eşyalar, 3 0 Norton B . S A , Matchless m o tosiklet, 27 tane 3 tonluk muhtelif tipte Bedford yük otomo| bili, 1 tonluık yük için 3 tane Bedford, 1 / 4 tonluk LandroUf- vers, 8 otomobil, 3 tane Humber H e a v y Utility otomobil, 6 k tane Vanguard Saloon, 1 tonluk muhtelif 6 Austin otomobil, Komeresörlü 4 Morris otomobil, 1 tane 3 tonluk Morris • yük otomobili, 1 tonluk ve 1 / 2 tonluk muhtelif tipten Çekv diri v e Caterpillar D 4 markalı bir traktör ile Cra\yler. $ Egyalar, herhangi bir iş saatinde sabah saat 8 den ö.s. I i saat 1 e kadar O / C Depot'a yapılacak müracaat üzerine ty • görülebilir. Kataloglar ve satış şartları 12-14 Grammos sokağı, Lefkoşa adresinde bulunan Harp Dairesi Dellâlı Evan Antoniades'ten temin edilebilir. _ . . . İ M M i ( H e n ü z telefon temin edilmemiştir.) İ "READY" TÜRK İTHALİDİR VE BÜTÜN KİBRİTLEBDEN ÜSTÜNDÜR. HERKESİN TİCARETEVİ TEKL1FNAME Leymosun İlkokuluna ahşap muvakkat derhaneler inşa sı için teklifname davet olunur. 2. Plân ve şartnameler Lefkoşa Türk Maarif Dairesinden ve Limasol İlkokulları Ko misyonu başkanlığından tedarik edilebilir. 3. Teklifnameler kapalı zarflar içerisinde l^eymosun İlkokulları Komisyonuna 20.12.58 tarihinden evvel gön derilmelidir. Zarfın sol üst köşesine "Ley m osun İlkokuluna muvakkat dershane inşası için teklifnam e " yazılmalıdır. 4. K o m i s y o n en d u n veya herhangi bir teklifi kabul etmek mecburiyetinde değildir. LASTİKLER Kıbrıs Genel Acenti MUHARREM GITKI EN İYİ ÇAMAŞIR TOZU Limasolda SPOR EŞYALARI Müessesemizde, futbol topları, ayakkabları her renk formalar, çoraplar, kupalar, şinkart, aşıklık ve spora ait her türlü eşyayı bulabilirsiniz. HÜRRİYET TİCARETEVİ Sahibi SALİH ZARİF CİM Köprüliizade Sokağı No. 33 LİMASOöL Yedek Otomobil Parçaları Her marka otomobil ve otobüsler için çeşitli yedek parçalar satılmaktadır. Hiç kullanılmamış tamamıyle yeni yedek parçalar fiat bakımından herkesi hayrette bırakacak derecede ucuz bulunmaktadır. HASAN AHMET BULL1C1 Asma Altı No. 70 Lefkoşa BILDIRtK Pek sayın müşterilerimize büyük bir sevinçle bildirmek isteriz ki KIBRISA 1959 TAKVİMLERİNİ getirtmiş bulunuyoruz. Adetleri mahdut olduğu için aşağıdaki fiatlardan, bizden veya kazalardaki bayilerimizden alabilirsiniz. MÜJDE MÜJDE LEYMOSUN HÜRRİYET Ticaretevine yıl başı münasebetiyle gelen yeni eşyalar. SAATLİ MAARİF TAKVİMİ GÜNEŞLİ TAKVİM RAĞIB CEB TAKVİMİ YENİ YILBAŞILIK KOKULU, KOKUSUZ RENKLİ KARTLAR, ve her nevi tuhafiye eşyası toptan ve perakente satış yapılır. Rekabetli fiatlar. Toptan Perakente Saath Maarif Takvimi Güneş Takvimi Takvim-i Rağıb 200 200 200 250 mil 250 mil 250 mil Acele ediniz ki fırsattan istifade edesiniz. Toptan ve peıakente satış yeri: DENİZ TİCARETHANESİ Lefkoşa. SABRI GAZ B u g ü n d e n i t i b a r e n gaz İhtiyacınız g i d e r i l m i ş bulunmaktadır. L e f k o ş a d a L o n d r a S o k a ğ ı N o . 20 de a ç m ı ş old u ğ u m mağazamda devamlı olarak stok bulunduğ u n u v e h e r m ü ş t e r i n i n adresine d e r h a l s c v k e d i l e ceğini müjdelerim. A y r ı c a h e r m o d e l d e g a z o c a k l a r ı da satılmakta o l d u ğ u n u s a y ı n h a l k ı m ı z a bildiririm. S A B R I GAZ Lefkoşa Acenti FEVZİ SAMİ DÜNYANIN EN MEŞHUR OTOMOBİL RADYOLARI ZİKADE Dilkelya'da 146 taşıt vasıtaları paricındia 9 Aralık, 1958 Salı günü sabah saat 9 d a ba§lanıak üzere, aşağıdaki kullanılmış taşıt vasıtalarının satışı yapılacağı ilân olunur. Toptan ve Perakende Satış Yeri: En m ü h i m eksikliklerimizden olan K E Z Z A P S U Y U ' n u bu günden itibaren ticarethanemizden toptan temin edebilir siniz. Ali Mustafa Hikmet Arasta Sokağı N o . 71-73 Lefkoşa 1959 SENESİ TAKVİMLERİ ALENİ MÜZAYEDE İLE SATIŞ Kışın evinize en ekonomik, en dayanıklı ve en ucuz PROMETHEUS sobalarından almanız kendi menfaatınızdır. TABAKÇILARIN, TENEKECİLERİN, BATARYACILARIN VE HIRDAVATÇILARIN DIKKATINA Kundura Satıcılarına Müjde!. FABRlKASI'nda bugünden TAKDİM EDER. M e h m e t Derviş ile N e c a t i Raşit adında iki Türk genci tabanca tehdidi ile bir R u m dan 88 lira çalmaktan sanık meslektaşım M ö s y ö Averof'u olarak yargılanmışlar v e suçlu gücendirmiyeceğim. Mösyö görüldükleri için hapse m a h Averof geçen yıl Birleşmiş Mil kûm edilmişlerdir. Mehmet letlerde huzuruma Self-DeterDerviş 3 ve Necati Raşit de 1 minatioıı yaygaraları ile çıktı yıla h ü k ü m giymiştir. Bu yıl ise istiklâl talebi ile kar şımızda bulunuyor. Görülüyor İŞÇİ ARANIYOR ki, istikrarlı bir fikir hiç bir zaman Yunan politikasına h â Y I L D I Z T e m i z l e m e evinde kim olamamıştır. çalışabilecek presada ütü y a KOLAY DECtL pabilen bir erkekle, el ütüsüy " T ü ı k cemaati pek haklı le güzel ütü yapan bir bayana olarak derin bir endişe içinde- ihtiyaç vardır. dir. Ekalliyet durumuna düşİsteklilerin erken bir zatükleri takdüde b u endişe m a n d a aşağıdaki adrese m ü daha da büyüyecek v e kuvracaatları rica olunur vetlenecektir. YILDIZ Bir delegenin adayı terketElbise Temizleme Evi meleri için Türkleri adadan Müftü Ziyai Sok No. 32 kovmaya kalkışmasının basit (Diş doktoru Saffet bir mesele olarak ele alınmabeyin yanında) ması lâzım geldiğini tebarüz Lefkoşa ettirmek isterim. KENDİLİĞİNDEN TAKSİM KİRALIK EV "Bugün Eoka'nm kurşunla Kristal Sineması yanınrı da adada iki cemaat yaşadı ğını işba ta kâfidir. Eökanın da 3 odalı bir ev, suyu, elekti i kurşunlan arasında göçler baş ği, mutfağı ve bütün teşkilamıştır. İngiliz delegesi C o m - lâtı ile kiralıktır Müracaat: mander Noble'ın ifade ettiği Timur Eczanesi Si gibi Ada b u suretle kendi('Polis Karşısı) liğinden taksim edilmiş olacaktır. Noble, Adanın Taksiminin MAMTTLÂTI bazı zorluklara sebeb olacağını Î N O t U Z işaret etmiştir. Fakat Enosis olursa durum daha da feci olacaktır. Ü ç müttefik memleketin menfaatleri, bu ihtilâfı dostluk çerçevesi içinde hallet meğe zorlamaktadır. Müzakerelere girişilmelidir. Fakat her ne pahasına olursa olsun kendi fikirlerini zorla kabul ettirmeğe çalışıldığı takdirde, pek tabiî müzakerelerden de bir netice alınamıyacaktır. ACIK K A P I "Siyasî Komisyon karar suretini kabul ederken muhakkak surette açık kapı bırakma lıdır. Buna Komisyonun bilhassa çok dikkat etmesi ve bu mevzuda çok hassas davranması icabetmektedir Birlik hürriyeti müsavat için de kurulur v e inkişaf kaydeder." i DAİMA VE HER YERDİ ISRARLA " E E A D Y " KİBRİTİ İSTEYİNİZ Hapse mahkûm oldular I • Otomatik dalga değişimi, tabiî tonda ses v e otomobilinizin en gü- • ' - » f c zel ziyneti Z1KADE Radyolarını tercih ediniz. Kıbrıs piyasasında en normal fiata satılır. Genel Acenti A. SEDAT 38 Girne Cad. Tel. 3640 JOHN CRA1G En son gelen başarılarımızdan birisi olan Londranın eıı son şık modellerini muhtevi yiin, carse ve korduroy kostümlerimiz bugün piyasaya arzedilmiştir. Ayrıca Yılbaşı için çok zarif modellerde ve renklerde kürk şallarımız bugün yetişip bugün bıtımek üzeredir. Yukardaki eşyaların bütün Kıbrıs Acentesi olduğumuz eşyaları sayın müşterilerimizin destekleyeceklerine eminiz. AKARSU G1Y1MEVI TAMA Girne Caddesi 40 — 42
Similar documents
Sayı 21 - Çukurova Üniversitesi
Prof. Dr. Çakan, üniversite bünyesindeki müzenin, bölgesel ölçekte Türkiye’de ilk ve tek olduğunu ifade etti.
More informationalti etek frikik
şunları M illetler Genel Sekreteri. M r. yan bizlere karşı tarafsız ola toff bugün verdiği bir demeçW A S H IN G T O N (R ) 4 değişiklikleri görmek çok ente mek çok güç olacak ve bu du Urd ündek...
More informationT.C. Resmi Gazete
1. Şartların kendisini yetkili kıldığına kani olduktan sonra, suçlunun veya zanlının ülkesinde bulunduğu herhangi bir Akit Devlet, bu kimseyi, milli kanunlarına uygun olarak cezai takibat veya iade...
More information04aralık1963-devrim - KKTC Meclis Evrak Yönetim Sistemi
Erlıard-D^ Gaııle Görüşmesi H aber verildiğine göre, Çtıbat ayı sonunda c e ı:jraı Al • manya Başbakanı D r Erhard, Fransız Cum hurbaşkanı De G aulle ile bir görüşm e yapa çaktır. G örüşm eıcrde es...
More information