28 Nisan — 4 Mayıs 2014

Transcription

28 Nisan — 4 Mayıs 2014
Sağlığa format atmak mümkün mü?
Hizmet Camiası, açılım
sürecinin neresinde?
Obezite, romatizma, kalp krizi, hatta kanser… Tüm
SAĞLIK bunların yaşadığınız travmalardan kaynaklanabileceği aklınıza gelir miydi? Kişisel danışman Barış Muslu,
‘Sağlığına Format At’ kitabıyla hastalıkların kaynağı olan
travmalarla yüzleşme tekniklerini anlatıyor. 107
YORUM 06
28 NİSAN — 4 MAYIS 2014 WWW.ZAMAN.BG YIL: XXII SAYI: 17 (1104) 0.70 LV
Güney Akım’a
Haziranda
start veriliyor
1ru hattı projesinin Bulgaristan
Güney Akım doğal gaz bo-
Müdürü İgor Elkin, projenin Haziranda başlayacağını duyurdu. Ekonomik çıkarların siyasete galip geleceğini belirten Elkin, Güney Akım’ın
Bulgaristan’a 3 milyar Euro doğrudan yatırım getireceğini ve sosyal açıdan 5 bin yeni iş yeri açılarak
katkıda bulunacağını söyledi. Elkin,
projeye gerekli kalifiye kadroların
eğitimi için taleplerin oldukça yüksek olduğunu ifade etti. 1EKONOMİ 05
Çifte ehliyet
tarihe karışıyor
1de ikamet eden Bulgaristan va-
Avrupa Birliği (AB) ülkesin-
tandaşları, sürücü ehliyetlerini Bulgaristan’da çıkarmayacak. Yürürlüğe giren İçişleri Bakanlığı Yönetmeliği’ndeki değişiklikler sonucu, AB’nin
direktifleri doğrultusunda AB vatandaşlarının farklı ülkelerden iki ehliyet
sahibi olması yasaklanıyor. 1HABERLER03
İnsan Hakları
ve İslam Dini
Küresel çapta insanların yüzde 59’u dinin toplumda olumlu rol
oynadığını düşünüyor. Din faktörünün toplumda olumlu rol oynadığını
düşünen en çok insan Endonezya’da iken, dinin toplum hayatında negatif
etki yaptığını düşünen en çok kişi ise Lübnan’da bulunuyor.
Prof. Teofanov, gerçek anlamda ahlakın temeli olan, hümanizmin kanunlarını içeren,
hasbilik, idealizm ve harekete
yönelik misal teşkil eden unsurun din olduğunu vurguladı.
FOTOĞRAF: BEYNUR SÜLEYMAN
MEHMED ÖMER
1
Sofya Üniversitesi Dinleri
Araştırma Merkezi ve Başmüftülük Medya-Kültür Merkezi tarafından Sofya Üniversitesi’nde, Kutlu Doğum Haftası vesilesiyle geçtiğimiz hafta İnsan Hakları ve İslam Dini konulu panel düzenlendi. Bu panele Klasik ve Yeni Filolojiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tsvetan Teofa-
Üç aylar
geldi...
AHLÂK 08
nov, Arap Dili ve Edebiyatı Kürsüsü Başkanı Doç. Dr. Pavel Pavloviç,
Yüksek İslam Enstitüsü eski rektörü
Doç. Dr. İbrahim Yalımov ve Yüksek İslam Enstitüsü İslam Teolojisi ve Kültürü Araştırmaları Merkezi Başkanı Dr. Arif Abdullah konuşmacı olarak katıldı. İslam dünyasında insan hakları ve Batı ülkelerinde
Müslüman azınlıkların hakları hak-
Coğrafyamızı
ilgilendiren harita
değişiklikleri
YORUM 06
kında konuşan Prof. Tsvetan Teofanov, Fransız asıllı bilim adamı Karel
Vasak’ın insan hakları ile ilgili görüşlerine değindi. Karel Vasak’ın, insan
haklarını üç “nesil” şeklinde ele aldığını aktaran Teofanov, birinci nesil haklar arasında beyannamelerin,
deklarasyonların, anayasaların, yani
insana özgürlük hakkı tanıyan belgelerin yer aldığını söyledi. 1HABERLER 02
Aslan’a
Platini’den
müjde
SPOR 10
Mayıs tatillerinden dolayı gazetemizin bir sonraki sayısı 6 Mayıs 2014 tarihinde (Salı) basılacaktır!
02 HABERLER
28 NİSAN — 4 MAYIS 2014 ZAMAN
İnsan Hakları
ve İslam Dini
BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM
1kişisel sahasını belirlediğini öne süBu belgelerin, daha ziyade ferdin
ren bilim adamı, bunların özel alana girmemeyi gerektirdiklerini ifade etti. İkinci
nesil hakların Birinci ve İkinci Dünya savaşı arasında ele alındıklarını aktaran Teofanov, bu hakların sosyal katılıma dair olduklarını ve devletin çalışma, sağlık,
kültür, eğitim gibi haklar konusunda aktif rol oynamasını gerektirdiğini kaydetti. Yaşam kalitesini esas alan üçüncü nesil
haklar ise, sırf devlet nezdinde koruma altında olmayıp uluslararası topluluğun da
gayretlerini gerektirmektedir.
10 Aralık 1948’de, Birleşmiş Milletler
Teşkilatı’nın Genel Konseyi tarafından İnsan Hakları Beyannamesi’nin kabul edildiğini hatırlatan Teofanov, bu beyannamenin dünyadaki birçok halkın kültür ve
geleneklerini tanıdığını ileri sürdü. Daha
sonraları Uluslararası Beyanname, Afrika
Beyannamesi, Amerikan Sözleşmesi gibi birçok beyannamenin kabul edildiğine
değinen bilim adamı, bunların çoğu kez
birbirinin tekrarı olduğunu ve tam tekmil
uygulamaya konulmadıklarını kaydetti.
Gerçek anlamda ahlakın temeli olan,
hümanizmin kanunlarını içeren, hasbilik,
idealizm ve harekete yönelik misal teşkil
eden unsurun din olduğunu vurgulayan
Teofanov, ne var ki dinin rolünün de farklı
dönemlerde gerçek hayattaki etkisinin değiştiğini ve tartışıldığının altını çizdi. Gallup İnternational’in yakında açıkladığı verilere değinen Teofanov, 65 ülkeden 70 bin
kişinin katıldığı kamuoyu araştırmasında
insanların, kendi ülkelerinde dinin olumlu
mu yoksa olumsuz mu rol oynadığı sorusunu cevapladıklarını belirtti. Küresel çap-
İnsan Hakları ve İslam Dini konulu panele Prof. Dr. Tsvetan Teofanov, Doç. Dr. Pavel Pavloviç, Doç. Dr. İbrahim Yalımov ve Dr.
Arif Abdullah konuşmacı olarak katıldı. Panelin moderatörlüğünü Birali Birali ile Prof. Makariev yaptı. FOTOĞRAF: B. SÜLEYMAN
ta insanların yüzde 59’u dinin toplumda
olumlu rol oynadığını düşünüyor. Din faktörünün en çok olumlu rol oynadığı ülke
Endonezya – halkın yüzde 95’i müspet cevap vermiş. Dinin toplum hayatında negatif etki yaptığını düşünen en çok insan
ise Lübnan’da olduğu anlaşılıyor – halkın
yüzde 67’si olumsuz cevap vermiş.
Bu verilere dayanarak olumlu ve olumsuz cevap veren iki topluluğun da Müslüman topluluklar olduklarına dikkat çeken
Teofanov, insan haklarına yönelik beyannamelerin ve dini vecibelerin yorumlanmasının siyasal ve sosyal şartlara bağlı olduğunu ve uç görüşlere yol açtıklarını ifade etti.
İslam dünyasında, insan hakları konusunun özellikle 2001’den sonra gündeme getirilmeye başlandığına dikkat çeken Teofanov, bunun İslam’ın insan haklarına önem
vermemesi gibi bir durumdan kaynaklan-
madığını, bilakis bunların İslam’ın etik doktrininde yer aldığından ve İslam geleneğinin bir parçası şeklinde algılandıklarından
ileri geldiğini belirtti. Teofanov, “Bir yaşam
biçimi olan İslam dini, insanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen normlar kompleksidir ve bununla birlikte İslam dünyevi işleri, siyaseti, toplumun sosyal yapısını idare etme öğretisidir.” cümlelerini kullandı.
Özgürlük, kardeşlik, eşitlik İslam’ın
temel ilkelerindendir
Farklı din mensuplarının, sık sık evrensel
insan hakları konusunu benimsemeye
çalıştıklarına da değinen Teofanov, Hristiyanlık uzmanı Prof. Kalin Yanakiev’in
bir makalesini örnek göstererek yazarın
bu makalesinde, erkek ile kadın arasındaki eşitlik hakkının yalnızca Hristiyanlık aleminde evrensel değer olarak ka-
bul edildiği iddiasına dikkat çekti. “Yanakiev, İslam toplumunda erkeğin hanımının hayatına ve izzetine hakim olduğunu, Hristiyanlıkta ise böyle bir şeye
müsaade edilmediğini iddia ediyor.” diyen Teofanov, “Bu hususta iki yanlış göze çarpıyor. Evvela, din ile laiklik karıştırılıyor. İkinci olarak da sanki tek bir İslam
toplumu varmış hissi uyandırılıyor, oysa
ki yeknesak bir İslam toplumu yok, ayrı
ayrı topluluklar mevcut.” ifadelerine yer
verdi. Teofanov, “Özgürlük, kardeşlik,
eşitlik İslam’ın temel ilkelerindendir.”
sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) Veda
Hutbesi zaviyesinden insan haklarını ele
alan Doç. İbrahim Yalımov, geçen yüzyılın
son on yılında, insan haklarının ciddi bir
biçimde gündeme geldiği bir dönemde,
bunların İslam ile bağdaşıp bağdaşmadığı ve Müslüman ülkelerde uygulanıp uygulanamayacağının tartışıldığını kaydetti. Yalımov, “Bu sorunun cevabı, İslam’ın
temel kaynakları olan Kur’an-ı Kerim ve
hadislerde saklıdır. Kuran’ın ruhu, insan
hakları ve yükümlülüklerine bire bir uygundur. Kur’an, insanı eşref-i mahluk olarak tanımlar.” cümlelerini kullandı.
İslam’da Zina Haddini uygulamanın
şartlarına değinen Doç. Pavel Pavloviç,
“Şeriat kanunlarının iyice bilinmemesi,
aşiretin namusuna yönelik tutucu anlayışla birleşince, bu durum insanın en kutsal hakkı olan hayat hakkının ihlaline sık
sık sebep oluyor.” dedi.
İslam’da insan hakları konusunun sık
sık tartışıldığını öne süren Dr. Arif Abdullah, Kuran’ın temel mevzuunun insan sevgisi ve evrensel insan hakları olduğunun
altını çizerek, Kur’an’ın bütün ayetlerinin
bu eksende ele alınması gerektiğini söyledi.
Şumen, Tırgovişte ve Haskovo’da Kutlu Doğum programları düzenlendi
İDRİS ALİ İLHAN ŞENOL
1
Kutlu Doğum, Allah Rasûlü’nün
(s.a.s) doğumu ve yeryüzünü şereflendirmesi hadisesidir ki, bize göre O’nun doğumu, insanlığın yeniden
dirilişi sayılır; O’nun doğduğu gün bizim için bir kutlu bayramdır. Dolayısıyla, O’nun gelişi bütün insanlık için
en büyük bayramdır.
Bu nedenle her yıl farklı yer ve bölgelerde “Kutlu Doğum” haftası kapsamında Efendimizi (s.a.s) anma ve tekrar
hatırlama etkinlikleri organize ediliyor.
Bu yıl, Şumen Bölge Müftülüğü’nün
Şumen Otelinde organize ettiği program büyük ilgi gördü.
Program, Kur’an-ı Kerim’den ayetler okunarak başladı. Gelenlere Allah
Rasûlü’nün (s.a.s.) örnek hayatından bazı
kısımlar anlatıldı. Nüvvab okulu öğrencileri ve Todor İkonomovo köyü ilahi grubu, seslendirdikleri şiir ve ilahilerle etkinliğe katılanlara güzel dakikalar yaşattılar.
Nüvvab okulu öğrencileri ve Todor İkonomovo köyü ilahi grubu, seslendirdikleri şiir ve ilahilerle etkinliğe katılanlara güzel dakikalar yaşattılar. FOTOĞRAF: SEYCAN ALİ
Tırgovişte Bölge Müftüğülüğü de
Kutlu Doğum geleneğini devam ettirdi. Tırgovişte şehrinde yapılan etkinlik,
Peygamberimizi (s.a.s) sevenleri bir araya getirdi. İnsanlığın İftihar Tablosu burada da unutulmadı. O’nun hakkıdır se-
venleri tarafından her daim hatırlanması ve salât-u selâmla yad edilmesi.
Haskovo Bölge Müftülüğü’nün Kutlu Doğum vesilesiyle organize ettiği
etkinlik, büyük bir coşkuyla kutlandı. Programa katılanlar arasında T.C.
Plovdiv Başkonsolosu Şener Cebeci,
T.C. Sofya Büyükelçiliği Din hizmetleri müşaviri Prof. Fikret Karaman, Başmüftü Yardımcısı Vedat Ahmed, Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif ve beraberindeki heyet, Edirne İl Müftüsü
Emrullah Üzüm, İpsala İlçe Müftülüğü Vaizi, Krumovgrad Müftüsü, Plovdiv Müftüsü, siyasetçiler ve çok sayıda
misafir hazır bulundu.
Program, Selimiye Camii İmamının
Kur’an-ı Kerim’den okuduğu ayetlerle
başladı. Ev sahibi Müftü Basri Emin’in
selamlama konuşmasıyla devam eden
program, protokolde yer alan konukların sahneye çıkıp Haskovo halkını selamlamasıyla devam etti. Programa renk
katan Haskovo Fatihleri erkek ilahi gurubu ve kızlardan oluşan bir grup, okudukları ilahilerle konuklara duygusal anlar yaşattı. Kutlu Doğum Programı, Vedat Ahmed ve Prof. Dr. Fikret Karaman’ın kapanış konuşmasıyla son buldu.
03 HABERLER
28 NİSAN — 4 MAYIS 2014 ZAMAN
Çifte ehliyet
tarihe karışıyor
BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM
1ristan vatandaşı, herhangi bir
Şu ana kadar birçok Bulga-
Avrupa ülkesinde ehliyeti olmasına rağmen Bulgaristan’da da ayrıca çıkartıyordu. Bundan maksat ise
kişinin trafik polisine yakalanması durumunda elinden ehliyetin biri alınınca, diğeri ile araba sürebiliyordu. Söz konusu direktifle benzer uygulamalara son veriliyor. Bu
vesileyle AB ülkelerinden birinde
oturumu olan vatandaşların, İçişleri Bakanlığı’na yaptıkları ehliyet
başvuruları bundan sonra reddedilecek. AB’nin 2006’ya ait üçüncü direktifinde, AB üyesi olan ülkelerin çıkartılan ehliyetlere yönelik bir bilgi ağı kurarak 2033 yılına kadar AB’de tek tip ehliyetin
oluşturulması tavsiye ediliyor. Değişikliklere göre, üç tekerli motorlu araçlar için 24, iki tekerli araçlar için ise 21 yaş koşulu getiriliyor. Trafik Kuralları Kanunu’ndaki
değişikliklerin kabul edilmesi ise,
kabul onaylanması beklenen yeni bir kanun gerekçesiyle ertelendi.
Hazirandan itibaren sınavlara
tablet geliyor
Kağıt üzerinde test çözeceği yerde
kursiyerler, haziran ayından itibaren
tabletle sınava girecek. Böylece Ulaştırma Bakanlığı, sürücü kursları esnasında toplumda yaygınlaşan yol-
suzluğun önüne geçmeyi amaçlıyor.
1 Haziran’dan itibaren video kayıtlarıyla birlikte pratik sınavlar da
internete yüklenecek.
Sınavı yapan görevli, kağıt üzerinde yaptığı sonucu tablete yazarak
bu sayede sonucun doğrudan merkezi sisteme ulaşmasını sağlayacak.
Eğitim merkezinde, isteyen herkes
sınavın video kayıtlarını izleyebilecek. Ulaştırma Bakanı Danail Papazov, sınav yapılan otomobillere kendi şarjı olan kameralar yerleştirilerek kayıtların 3 ay boyunca muhafaza edileceğini aktardı. Aday sürücülerin listeleri de elektronik formatta yer alacak. Bilgiler arasında sınavı
yapan görevli, aracın çeşidi ve iç sınavlar bilgisi de topluma elektronik
yolla açık olacak. Şu ana kadar pratik sınavı geçemeyenlere, neden sınavı geçemedikleri sorusunun cevabı verilmiyordu.
Yenilikler arasında sınav görevlilerinin kura ile çekilmesi yer alıyor.
Sınav için gerekli ödemeler internet
üzerinden de yapılabilecek, dolayısıyla 25 leva olan sınav ücretinin ortadan
kalkabileceği tahmin ediliyor. ZAMAN
Ay sonuna kadar yağışlı
hava hakim olacak
1deli hava tahmin raporuna gö-
Meteorolojiden yapılan kısa va-
Sürücü kurslarına kaydolanlar daha
sonra kendi
pratik sınavlarını ekrandan izleyebilecek. Sürücü
kursları için
eğitimdeki teorik sınav yıl
sonuna kadar tamamen
sanal olacak.
FOTOĞRAF: B.
SÜLEYMAN
Eğitim Bakanlığı, okul kitapları için
42 milyon leva ek kaynak sağlayacak
1yapılan teklif üzerine hü-
Eğitim Bakanlığı tarafından
kümetin devlet, belediye ve özel
okullarda eğitim gören öğrenciler
için alınacak ücretsiz kitaplar için
42,426 milyon leva ek kaynak sağlanacağı belirtildi. Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan değerlendirmede, söz konusu kaynaklar
ile üç yıldır kullanılan kitapların
okullardan çekileceği ve yenile-
rinin basılacağı vurgulandı. Gider
kaleminde 41 milyon leva kaynağın belediye okullarına gitmesinin
planlandığı, çünkü ülke genelinde okulların çoğunluğunun yerel
belediyeler tarafından işletildiği kaydedildi. Şu anki uygulamaya göre, ücretsiz kitapların birinci
ila yedinci sınıfa kadar eğitim gören öğrencilere ve 5 ila 6 yaşındaki çocuklara dağıtıldığı belirtildi.
re, ay sonuna kadar ülke genelinde
yağmurlu havanın hakim olması bekleniyor. Akdeniz üzerinde oluşan hava akımından Balkan Yarımadası’nın
ve özellikle de Bulgaristan’ın da etkilenmesi bekleniyor. Dobruca ve
Karadeniz bölgesinde rüzgar hakim
olacak. Hava sıcaklıkları ise normalin
üzerinde seyredecek ve 14 ila 20 derece arasında olacak. 2 ila 5 Mayıs tarihleri arasında hava sıcaklığının artması tahmin ediliyor. Böylece Hıdırellez öncesi daha fazla güneşli günlerin olması bekleniyor.
Askeri görevli,
kendi çocuklarının
önünde silah çekti
1asker,
Kıskançlık sorunu yaşayan bir
çocuklarının önünde
eşini silahla vurduktan sonra kendi
silahıyla intihar etti. Irak’ta iki farklı operasyonda görev yapan Vratsa
şehrinden onbaşı V.K.’nin aile içi bir
geçimsizlikten dolayı eşi K.’yi gece
yarısı silahı ile öldürdüğü öğrenildi.
Cinayetin ardından ise 36 yaşındaki askerin, 1,7 ve 5 yaşlarındaki iki
çocuğunu odalarına kitleyerek kendisi de eşinin cesedi ile birlikte odaya kapandığı anlaşıldı. Sabah saatlerinde kardeşini telefon ile arayan
asker, daha sonra hayatına kıydı.
Milyonlarca Euroya
mâl olan meydanlar
tahrip oluyor
1ülkenin bazı şehirlerinde Av-
Yapılan bir araştırmaya göre,
rupa Birliği’nin teşvik kaynakları ile
onarılan meydanların dağılmaya yüz
tuttukları ve acil olarak tekrar onarılmaları gerektiği görüldü. Lom şehri
merkezinde ağaçların asfalt üzerinde
dikildiği için kurudukları, Novi Pazar kasabasındakilerin ise kış mevsiminde dikildikleri için dondukları
anlaşıldı. Smolyan şehir merkezinde
atılan yeni asfaltın dağılmaya başladığı, Ruse şehir merkezinde döşenen Çin ürünü granitlerin ise söküldükleri görüldü. Bütün bu yapılanların Avrupa vergi mükellefleri tarafından karşılandığı ve dört şehir
için harcanan paranın 20,7 milyon
leva değerinde olduğu vurgulandı.
Konut fiyatlarında
düşüş sona erdi
1(NSİ)’nun verilerine göre yılın ilk
Ulusal
İstatistik
Kurumu
üç aylık döneminde, konut satış fiyatlarında bir önceki aya kıyasla yüzde 0,2
oranında artış kaydedildi. Fakat bu artışın sadece bir ay için geçerli olduğu,
yıllık baza göre ortalama satış fiyatlarının aynı kaldığı görüldü. Ocak ayından
itibaren mart ayı sonuna kadar 18 ilde
artış görülürken, en çok artışın ise Stara
Zagora ile Veliko Tırnovo şehirlerinde
yüzde 1,3 oranında, Loveç’te yüzde 1,1
ve Vratsa’da yüzde 1 oranında artış görüldü. Diğer dokuz ilde ve Sofya’da ise
konut satış fiyatlarında düşüş kaydedildi. 2014 yılının ilk üç aylık döneminde
1 metre karenin ortalama satış fiyatının
866,44 leva olduğu, en yüksek fiyatın
ise 1463,17 leva ile Sofya’da gözlemlendi. Varna 1370 leva ve Burgas 1110,33
leva olarak sıralandı. En düşük konut
fiyatları ise metre kare başına 493 leva ile Küstendil, ikinci yerde ise metre kare başına 509 leva ile Vidin geldi.
Ulusal İstatistik Kurumu (NSİ)’nun verilerine göre yılın ilk üç aylık döneminde, konut satış fiaytlarında bir
önceki aya kıyasla yüzde 0,2 oranında artış kaydedildi. FOTOĞRAF: ERKAN TUNCA
05 EKONOMİ
Güney Akım’a Haziranda
start veriliyor
Çobanov: İş ortamı
iyileştirilirse
ekonomik büyüme
hızlanacak
1lendiren Maliye Bakanı Petır Çoba-
BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM
Ülkedeki ekonomik ortamı değer-
nov, iş ortamının iyileştirilmesi ve kamu
yükünün azaltılması sayesinde ülke ekonomisinin daha iyi çalışacağını belirtti.
Hükümetin ilk mali yıl içinde birçok başarıya imza attığını ifade eden Bakan Çobanov, mali yılın sene ortasında devralınmasına rağmen yürürlüğe konan önlemler sayesinde birkaç ay
içinde daha fazla gelir elde edildiğini ve
2013 yılının yüzde 2
oranının altında bütçe açığı ile kapatıldığını kaydetti. Maliye Bakanı Çobanov’a Petır Çobanov
göre, mart ayı içinde bütçenin elde ettiği gelir kısmının halen netleşmediğini, fakat yapılan hesaplara göre, geçen yılın seviyesinde olabileceğini buna en büyük etken olarak ise düzensiz iade edilen KDV’nin etki yaptığını vurguladı. Ekonomik büyümenin 2017
yılı döneminde daha fazla hissedileceğini ifade eden Bakan Çobanov, bu dönemde devlet borcunun GSYH’nın yüzde 20
seviyesine gerileyeceğini açıkladı. Bu yıl
içinde eski borçlardan yaklaşık 3 milyar
levanın kapatılacağını belirten Çobanov,
böylece yeni borç yığılmasının engelleneceğini, ayrıca hazineye ait rezerv kaynağının da azaltılmayacağını vurguladı.
Klavyeli banka
kartı tanıtıldı
1üzerinde klavye ve mini ekran olan
Bulgar Amerikan Kredi Bankası,
yeni banka kartını tanıttı. 13 tuşlu klavye
ve içine yerleştirilen bilgisayar sayesinde tüketicilere bir tek dokunuşla 4 ayrı
hizmet sunulan yenilik, müşterilerine daha büyük güvenlik sağlayacak. Visa Business CodeSure, tek girişli şifreler oluşturan kartın sahibi dışında başkası tarafından internette alış veriş yapılması engellenecek. Dinamik şifre ile güvenliği sağlanan kartla sanal ortamda evrak imzalanabilecek ve bankanın sanal ortamına
ulaşılabilecek. İçerdiği pil sayesinde banka kartı 3 yıl aktif kalabiliyor. İnternetten
ve imkan sunan ticari mekanlardan kartla alış veriş ücretsiz, kartın çıkartılması 20 leva olup, aylık ücreti ise 2,50 leva.
28 NİSAN — 4 MAYIS 2014 ZAMAN
1Yardımcısı Aleksandır Med-
Öte yandan Gazprom Başkan
Güney Akım,
Bulgaristan’a
3 milyar Euro
doğrudan yatırım getirecek ve
sosyal açıdan 5
bin yeni iş yeri
açılarak katkıda
bulunacak.
vedev, Güney Akım’ın daha önce
belirlenen güzergah üzerinde gerçekleştirilmekte olduğunu ifade etti. Gazprom şirketinin basın bürosundan yapılan açıklamaya göre,
“Görüşmede Güney Akım projesi
ele alındı. Projenin daha önce belirlenen güzergahta gerçekleştirilmeye devam edeceği vurgulandı.
Hattın inşaası, Rus doğalgazının
Avrupa’ya yönelik sevkiyat güvenilirliliğini artıracak.” bilgisi verildi.
Daha önce Türkiye Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Moskova’nın Güney Akım’ın
Türkiye’nin topraklarından geçmesi talebi olursa değerlendirebi-
leceklerini söylemişti. Ankara’ya
göre Güney Akım, tamamı ile denizin altından geçerek Bulgaristan’a
ulaşmak yerine Karadeniz’i dikey keserek Türkiye’ye oradan da
Avrupa’ya ulaştırılabilir. Bu şekilde yeni transit yolunun belirlenme-
si ile maliyetlerin üçte bir oranında
düşmesi öngörülüyordu.
Türkiye, Almanya’dan sonra
Rusya’dan en çok doğalgaz alımı
yapan ülke. 2013’te Türkiye’nin
doğal gaz alımı 26,6 milyar metreküpe ulaştı. ZAMAN
Romanya’da 14 bin Türk şirketi
DTİK Balkan Bölgesi Komite Başkanı Ömer Süsli, sanayiciler için
yatırım bakımından en önemli unsurun altyapı olduğunu ve bu yüzden yıllar önce
Bulgaristan yerine
Romanya’ya yatırım yapmayı tercih
ettiğini söyledi.
1yi (DTİK), Sofya’da BulgaDünya
Türk
İş
Konse-
ristan’da faaliyet gösteren Türk
girişimciler ile bir toplantı gerçekleştirdi. İş alanındaki bağların daha fazla güçlenmesi hakkında görüşlerin paylaşıldığı toplantıda,
Türk iş adamlarına ait yatırımların
Balkanlar’daki durumu ele alındı.
DTİK Balkan Bölgesi Komite Başkanı Ömer Süsli, sanayiciler için yatırım bakımından en
önemli unsurun altyapı olduğunu
ve bu yüzden yıllar önce Bulgaristan yerine Romanya’ya yatırım
yapmayı tercih ettiğini söyledi. 20
yıl içinde Romanya’da bir fabrika kurduğunu kaydeden Süsli, bu
ülkede devletin her bir fabrikanın
bahçesine kadar demiryolu getirdiğini açıkladı.
Balkan ülkeleri arasında Yunanistan’dan sonra en az Türk yatırımcısının Bulgaristan’da olduğuna
dikkat çeken Dış Ekonomik İlişkiler
Kurulu Başkanı Bahri Çalıoğlu, bunun sebebini sadece ülke otoritelerine bağlamanın yanlış olacağını
kaydetti. Çalıoğlu, Romanya’da 13
bin Türk şirketi olduğunu ve yıl sonuna kadar bu sayının 14 bin’e yaklaşmasını beklediğini belirtti.
Toplantıda, DTİK’in önümüzdeki dönemle ilgili faaliyetleri ve
çalışmaları hakkında görüş teatisinde de bulunuldu.
Lukoil, Burgas’tan Türkiye’ye genişleyecek
1Burgas’ta bulunan Neftohim rafi-
Lukoil Başkanı Valet Alekperov,
nerisinden Türkiye pazarına genişleyeceğini kaydetti. Bulgaristan’da temaslarda bulunan Alekperov, şu anda Lukoil’un
Türkiye’deki zincirini genişletirken aynı
anda paralel olarak tankerlerin Burgas limanına gelebilmesi için altyapının oluşturulduğunu belirtti. Limandan alınan petrol ürünleri daha sonra Türk pazarına taşınacak. Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev
ve Başbakan Plamen Oreşarski ile görüşen Alekperov, Neftohim’in Bulgaristan’-
daki tüm akaryakıt ihtiyacını karşılayabilecek durumda olacağını kaydetti.
Lukoil şirketi, Burgas’taki rafineriye ek
bir yatırımla verimliliği arttırma çabasını güdüyor. 1,5 milyar dolara mal olması beklenen
yeni iş sahasında 3 bin kişi istihdam edilecek.
Başbakanlık binasında Lukoil şirketi sahibi Vagit Alekperov’u ağırlayan Başbakan Plamen Oreşarski, ham petrol işlenmesinden sonra
ortaya çıkan ağır atıklarla ilgili Burgas
şehrinde kurulacak kompleksi iyi bir yatırım olarak değerlendirdi. Lukoil şirketinin, Neftohim Burgas bünyesindeki yatırımlarını arttırmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Başbakan Oreşarski, projenin ilk aşamasında toplamda
1,5 milyar dolarlık yatırım yapılacağını ve inşaatın 36 ayda bitmesinin planlandığını açıkladı.
Lukoil tarafından inşa edilecek ağır madde arıtma tesisinde doğrudan iki bin kişinin istihdam edileceği belirtilirken, mon-
taj işlemi yapacak şirketler ile birlikte bu
sayının üç bin kişiye ulaşması bekleniyor. Tesisin yapımında yer alacak projelendirme, ulaşım, lojistik ve bazı ürünlerin üretiminde ise taşeron Bulgar firmaları kullanılacağı kaydedildi. Tesisin ikinci aşaması bittiğinde ise Burgas’daki şirketin, dünyada enerji ve yalıtım sektöründe lider şirket statüsüne yükselmesi hedefleniyor. Bu tür işletmeye sahip
dünyada altı ülkenin bulunduğu, bunların Meksika, ABD, Kanada, Polonya, Japonya ve Kuveyt oldukları vurgulandı.
YORUM 06
28 NİSAN — 4 MAYIS 2014 ZAMAN
Hizmet Camiası, açılım
sürecinin neresinde?
1malara imza atıyor. Hedefe giden her yoTürkiye’de, havuz medyası, yeni çarpıt-
önce söyledikleriyle de siyasi iradenin önünü açıyor; hatta bazen ağır eleştiri getiriyordu.
lu mubah gören zihniyet, gerçeğe taban tabana 2011 Ekim ayındaki şu sözleri önemliydi: “Nezıt tezlerle ortaya çıkmaktan çekinmiyor. Ben- den okullarda Kürtçenin de öğretilmesine fırsat
zer bir çarpıtmaya ‘çözüm süreci’ konusunda verilmedi? Yurtdışındaki okullarımızda, hattanık oluyoruz.
ta Amerika’da bile Türkçe seçmeli ders olarak
28 Şubat’ta ‘Fethullah’ın ölüm komandoları’ okutuluyor ve kimse buna mani olmuyor.” Bu
diye manşet atanlar “Fethullah Gülen, bağım- cümlelerin PKK’nın Silvan saldırısı sonrasınsız Kürt devleti kurma arzusuyla
da öfke ve intikam sloganlarıölen Şeyh Said-i Nursi’nin intikanın kabardığı günlerde söylenmını almak için Türkiye’yi ele gediği düşünülürse kıymeti daha
çireceği günü bekliyor” diye ziniyi anlaşılır. Kürtçe üzerindeki
de güçlere selam çakıyordu. Şimyasaklar sürerken “Anadilde
di aynı kafa, Hizmet Camiası’nın
eğitimin ilke planında kabul
çözüm sürecine karşı olduğu yaedilmesi devletin vatandaşlalanını kırk defa söyleyerek kitlerına karşı adil olmasının gereleri inandırmaya çalışıyor.
ğidir. Kürtçe ana sütü gibi heBülent Korucu
En başta Hizmet Camiası’nın
laldir.” demişti.
dayandığı ilkeler barıştan yana
Hocaefendi, bir ay önce
tavır almayı zorunlu kılıyor. Onun için daha Zaman’da yayımlanan mülakatta duruşunu
ilk günden Fethullah Gülen Hocaefendi, bir bir kez daha özetlemişti: “Bir mümin sulhun
adım öne çıkarak “Hayır sulhtadır.” demişti. yanında olur. Sulhun gerektirdiği tavırları taKur’an’ın her zaman barış yolunu tavsiye et- kınır. Orada teraküm etmiş, birikmiş problemtiğini hatırlatan Gülen, “Milli onur, milli gurur ler var. Bunlar her defasında silahla çözülmeye
ayaklar altına alınmama kaydıyla, o mefkûre- kalkıldı. Böyle olunca da katlanarak büyüdü.
ye saygı devam ettiği müddetçe -bence- el de Şimdi bir sulh ve sükûn süreci var. Bozmamak
öpülebilir, etek de öpülebilir. Heyet-i İslamiye, lazım. Devlet, vatandaşlarına karşı her şeyden
heyet-i milliye arasında huzurun temini adına önce adil olmalı. Temel hak ve hürriyetleri başkatlanılabilecek her şeye katlanmak lazım. Ha- ka değerler karşısında pazarlık unsuru olarak
yır sulhtadır, sulh her zaman hayırlıdır.” cüm- görmemeli, kullanmamalı. Çözüm süreci daha
leleriyle barıştan yana tavrını ortaya koymuştu. başlamadan, anadilde eğitim hakkında kanaSüreç boyunca karşılaşılabilecek olumsuzluk- atimi ifade etmiştim. Bir türlü adım atılmadı.
lara karşı ise ‘kan kusulsa bile kızılcık şerbeti Hâlâ sürüncemede. ‘Yeter ki kan akmasın...’
içtim’ diyebilmeyi tavsiye ediyordu.
diyelim tamam. Bu bile belli bir pragmatizm
Hocaefendi’nin bu tavrı, başlayan sürecin ihtiva ediyor. Ötesi hedeflenmeli.”
yanında konumlanma da değildi. Zira daha
Hizmet Camiası’nın konuyla ilgili müspet
tavrı Hocaefendi’nin açıklamalarıyla sınırlı değil. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı iki Abant toplantısıyla aydınların barışa katkısına zemin hazırlamıştı. 2008 yılındaki ‘Kürt sorunu: Geleceği ve barışı birlikte aramak’ konulu toplantının sonuç bildirgesi devrim niteliğinde ifadeler taşıyordu. “Kürtlere ve diğer unsurlara yönelik asimilasyon politikalarını reddediyoruz.
Türk ve Kürt ayrımının karşılıklı olarak homojenleştirmek, ötekileştirmek ve yabancılaştırmak amacıyla kullanılmasına karşı çıkıyoruz.”
cümlelerinin 2008 ortamında kurulmasının hiç
kolay olmadığını hepimiz biliyoruz.
İlkesel duruşun Camia’yı barışın yanında
durmaya zorunlu kıldığını örnekleriyle anlatmaya çalıştım. Bunları bir kenara bırakıp faydacı
bir yaklaşıma yönelsek karşımıza farklı bir tablo
çıkmaz. Ankara’nın ötesine geçemeyenler, şahince slogan atabilir. İç savaş ve Saddam zulmü
sırasında bile Irak Kürt Bölgesi’nde eğitim hizmeti vermeye çalışanların; onlarca eğitim kurumu ile Güneydoğu’nun her karışında bulunmaya gayret edenlerin böyle bir lüksü olamaz. Barış en fazla Şırnak’ta, Hakkâri’de, Kızıltepe’de,
Cizre’de, Silopi’de var olmaya çabalayan Hizmet Camiası’nın işine yarar. Barışı bölge halkıyla birlikte en çok onlar ister.
Camia çözüm sürecine karşı değildir, aksini
iddia etmek gerçekleri ters yüz etmektir. Sözü,
Hocaefendi’nin ulusalcı medyada eleştiri konusu olan şu duasıyla bağlayalım: “Kimsenin burnu kanatılmasaydı bu ölçüde bu problemler altından kalkılmaz, üstesinden gelinmez hal almazdı. Allah bu işe sebebiyet verenlerin taksiratını affetsin. Günümüzde de bu problemi
çözmeye çalışan insanlara imkân bahşeylesin.”
Türkiye’yi ilgilendiren
harita değişiklikleri
KERİM BALCI
1
Kırım’ın Ukrayna’dan koparılıp Rusya
Federasyonu’na bağlanmasıyla coğrafyamızda yeni bir harita değişikliği dalgası başladı.
İlk hareketlilik, doğal olarak, Ukrayna ve
Moldova havzasında yaşandı. Doğu Ukrayna’da
Rusların yoğunlukta yaşadığı şehirler ve
Moldova’nın zaten yıllardır ayrılıkçı eğilimi olan
Transdinyester bölgesi ayaklandı. Harita değişiklikleri rejim değişikliklerinden bile daha yüksek bir domino etkisine sahiptir. Hiçbir harita
değişikliği (tabii hiçbir rejim değişikliği de) tamamen iç dinamiklerin etkisiyle ortaya çıkmaz.
Her zaman dış eller karışır bu işlere ve haritalar
önce kapalı kapılar ardında çizilir. Ve yine adetleridir, harita ve kalemi eline alan bu kapalı kapı
arkası güçler dünyanın sadece bir ülkesini yeniden dizayn etmekle yetinmez, en azından bölgesel ölçekte sınırları yeniden çizerler. Demem
o ki Kırım’da başlayan ve zaten Türkiye’yi yeterince ilgilendirmesi gereken bu harita değişikliği dalgası, Türkiye’nin daha yakın coğrafyasını da ilgilendirecek artçı dalgalara yol açacaktır.
Felaket tellallığı yapmak istemem ama bu artçı
dalgalar yakın coğrafyayı aşıp kendi iç coğrafyamıza kadar ulaşabilir de.
Kuzey Karadeniz’deki değişiklik dalgasının
iki boyutu var: Etnolinguistik talepler ve boru
hatları. Şu ana kadar Ukrayna ve Moldova’dan
ayrılmayı talep eden bölgelerin tamamı Rusça
konuşan, kendilerini Rus kabul eden nüfusların bulunduğu bölgeler. Diğer taraftan Odessa ve Transdinyester’in Rusya Federasyonu’na
bağlanması durumunda Rus petrol ve gazı
Ukrayna’yı atlayarak Avrupa piyasasına ulaşabilecek. Sadece bu iki unsur üzerinden Asya
ve Afrika haritalarına baktığımızda başta Irak
ve Suriye haritaları olmak üzere, Kazakistan,
Türkmenistan, İran, Kıbrıs, Sudan (ikinci bir
bölünme ihtimalinden bahsediyorum), Nijerya, Mali ve Çad’da bölünme veya belli bölgelerin özerklik talebiyle ortaya çıkmaları şaşırtıcı olmaz. Afganistan’da zaten fiilÎ olan bölünmüşlük kalıcılaşabilir; Çin, Japonya, Myanmar
ve Vietnam gibi komşu ülkeleriyle olan tartışmalı bölgeler üzerindeki egemenlik taleplerini daha yüksek sesle telaffuz edebilir ve Moritanya ile Cezayir arasında yıllardır süren Sahara bölgesinin egemenliği tartışması yeniden
alevlenebilir. Bölgedeki kısıtlı rejim değişikliklerinde heyecana kapılıp “dönüşümün liderliğine oynayan” (oynamak fiilini her iki manada
da kullanıyorum) Ankara, daha kapsamlı ve kalıcı olacağı kesin olan böylesi bir harita değişikliği dalgasına bigâne kalamaz.
Değişim dalgasında Ankara’yı daha da yakından ilgilendirecek iki ihtimal daha var: Kuzey Irak
Kürdistan Yönetimi’nin Irak Federasyonu’yla
olan bağlarını önce konfederasyona çevirmesi,
daha sonra da tam bağımsızlık taleplerini seslendirmeye başlaması bunlardan ilki. Ankara’daki
baskın dış politika paradigması durumunda olan
neo-Mezopotamyacı yaklaşım bunu bir fırsata
dönüştürerek bir Türk-Kürt konfederasyonu
kurma yolunu deneyebilir. İster bağımsız isterse Türkiye ile bir şekilde karşılıklı bağımlı olsun Kürdistan’ın Irak’tan kopması aynı zamanda Kerkük’le alakalı da bir harita değişimini gündeme getirecektir ve bu durum bölgeyi sıcak bir
savaşın eşiğine sürükleyebilir.
Gerek etnolinguistik farklılıkları, gerekse
Doğu Akdeniz’de yeni keşfedilen doğalgaz rezervlerinin Avrupa pazarına ulaştırılması açısından kritik bir harita değişimi beklenebilecek
ikinci bölge Kıbrıs. Burada da iki ihtimal görünüyor: Kuzey ve Güney Kıbrıs yönetimlerinin
tam entegrasyonu veya Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye ile Kırım’ın Rusya Federasyonu’nda aldığı
statü benzeri bir statü ile birleşmesi.
Ankara’nın uğraşacak bunca dış meselesi
olduğu bir hengâmede mevhum iç düşman
paranoyalarıyla vakit kaybediyor olması ne
acı! Türkiye’nin siyasetçiden çok devlet adamı ihtiyacı duyduğu bir zamanda birikimi itibarıyla devlet adamlığına en yatkın isimlerden
biri olan Prof. Ahmet Davutoğlu’nun popülist
siyasetçi ağzıyla konuşuyor olması ne hazin!
07 SAĞLIK
28 NİSAN — 4 MAYIS 2014 ZAMAN
SALIA
format atmak mümkün mü?
Obezite, romatizma, kalp krizi, hatta kanser… Tüm bunların yaşadığınız travmalardan
kaynaklanabileceği aklınıza gelir miydi? Kişisel danışman Barış Muslu, ‘Sağlığına Format
At’ kitabıyla hastalıkların kaynağı olan travmalarla yüzleşme tekniklerini anlatıyor.
HABER MERVE TUNÇEL FOTOĞRAF BAHAR MANDAN
-
“Kilo sorunlarndan
diyabete, yüksek
tansiyondan romatizmaya, alerjiden
kalp krizi hatta kansere kadar
tüm hastalklar beynimizde
bir alterin yukar kalkmasyla
balyor. Ben imdi size o alteri
geri indirmenin yöntemini anlatacam.” diye balyor M. Bar
Uslu söze. Doan Kitap’tan
çkan ‘Salna Format At’
kitabnn çk noktas tüm
bu hastalklarn müsebbibi
olan beyinde atan alteri geri
indirme çabas aslnda. Biraz
daha açalm mevzuyu. Mideniz ardnda doktorunuzun
yapaca ilk ey öncelikle bu
ary dindirmek. Bu nedenle
türlü ar kesicileri eker misali
yutmaya hazrlann. kinci aama arnn kökenini bulmak.
Belki de midenizdeki bir yara
tüm zdrabnzn su yüzündeki sebebi. Peki o yaraya ne
sebep oldu? Bar Uslu, öncelikle yaraya neden olan olas
travmatik olayn bulunmas
gerektiini düünüyor. Bu belki
ein ölümü, belki kaza, belki de
haksz yere babanzdan yediiniz bir tokat olabilir... Travmayla yüzleme ve tedavi ise ikinci
aamada gerçekleiyor.
‘Beyin, stresi sindirilemeyen
besin gibi alglyor’
Bar Muslu, aslnda mühendis.
letme master da yapan Muslu, imdilerde kiisel ve kurumsal danmanlk hizmeti veriyor.
1994’ten bu yana da beynin
ileyiinin ruhsal ve bedensel
sala etkileri konusunda
aratrmalar yapyor. Üstelik tek
bana deil. Çeitli branlar-
da görev yapan doktorlardan
oluan bir ekibi var. Beynin hastalklara kap aralayan travmatik
olaylarla yüzlemesini salayan
NeuroFormat tekniini de ald
eitimler sayesinde gelitirmi.
Muslu’ya göre birçok önemli
hastaln temelinde kiinin yaad travmatik olaylar yatyor.
“Beyin oka urad bir olayla
karlatnda sanki bir besini
sindiremiyormu gibi çalmaya
ve organlara bu ekilde talimatlar vermeye balyor. Bu da
nihayetinde çeitli hastalklara
kap aralyor. Bu yüzden göz
ve el hareketlerini kullanarak
kiinin yaad oke edici ya da
üzücü olayla yüzlemesini salyoruz. Bu yüzleme salandnda çou hastalk da ortadan
kalm oluyor.” diyor. Tabii bu
metodun tamamlayc bir tedavi
olduunu, hastalarn bu yüzden
tbbi tedavilerini brakmamalar
gerektiini de ekliyor sözlerine.
Kanser kelimesi yasaklanmal
“Bir adamn iinde sorunlar
yaadn düünün, bir de onun
kanser olduunu örendiini...
Hangisinde daha büyük ok
yaar?” diye soruyor Muslu. Bu
adam kanserden ölürse stresinin
kayna olarak iindeki problemleri mi suçlamalyz, yoksa
kanser kelimesini duyduunda
yaad stresi mi? Çartrd negatif anlamlar sebebiyle
kanser kelimesinin dahi yasaklanmasndan yana. Zira kanserin
ölümcül türleri olabildii gibi
hafif türleri de var. “Bu yüzden
kanser yerine organ baznda
kelimeler türetilmeli ve bunlar
kullanlmal.” diyor Bar Muslu.
m.tuncel@zaman.com.tr
ükretmek, ‘her ey yolunda’ mesaj veriyor
Tpta skça karlalyor mucizevî ‘plasebo etkisi’ ile. Deneylerde
bir grup hastaya gerçekten ilaç verilirken, bir gruba da eker vs. gibi
hastalarn ilaç olduunu sand maddeler verilir. te ‘plasebo etkisi’
burada devreye girer. Zira kendisine verilen ‘ilacn’ ie yaradna
inanan eker yiyen hastalarda çeitli derecelerde iyilemeler gözlenebiliyor. Aslnda bu inanmann gücü. Bir de bunun tam tersi ‘nosebo
etkisi’nden bahsediyor Bar Muslu. Yani hastann iyileemeyeceine
inandnda gerçekten kötüye gitmesi durumu. Hastalklarla fazla kavga etmemek, durumu kabullenmek de yeni bir stres kayna
oluturmamak adna önemli. Bu yüzden inançl insanlar daha ansl
Muslu’ya göre. Zira kader deyip tevekkül ediyorlar. “
ükretmek de
beyne ‘her ey yolunda’ mesaj veriyor, bu yüzden önemli.” diyor.
28 NİSAN — 4 MAYIS 2014 ZAMAN
ÜÇ AYLAR GELDİ...
Üç aylar nasıl
değerlendirilebilir?
SULEYMAN SARGIN
1mizi, sokağımızı, çarşımızı, pa-
Üç ayların büyülü atmosferi evi-
1ci günüyle başlıyor üç aylar.
Her yıl Recep ayının birin-
Sonra Şaban ayı ve onbir ayın sultanı Ramazan geliyor. Bu dua ve
rahmet aylarını dört büyük kandil gecesi daha bir güzelleştiriyor.
Şimdi isterseniz küçük üç aylar
sözlüğünden okuyalım diğer bilmemiz gerekenleri:
da melekler Rabbimiz Allah’ı tekrar tekrar coşkulu seslerle anarlar.
Yine bu aylarda şeytanlar taşlanır
ve kovulur. Recep ayı büyüklerimizin oruç ve namazla geçirdiği güzel bir aydır. Recep ayında tutulan
oruçların çok büyük sevabı vardır.
Recep ayında sadaka veren ve iyilik
yapan, sınırsız iyiliklere kavuşur.
HİCRİ TAKVİM: Kameri aylardan Mu-
REGAİB KANDİLİ: Recep ayının ilk Cu-
harremin birini yılbaşı olarak kabul eden, Peygamberimizin Mekke’den Medine’ye göç ettiği günden başlayan takvime denir. Hicri takvimin oniki ayı şöyle sıralanır: 1- Muharrem, 2- Sefer, 3Rebi’ülevvel, 4- Rebi’ülahir, 5- Cemaziyelevvel, 6- Cemaziyelâhir, 7Recep, 8- Şaban, 9- Ramazan, 10Şevval, 11- Zilkade, 12- Zilhicce.
ma gecesidir (1/2 Mayıs 2014).
Peygamber efendimiz bu gecenin güzelliği ve bereketi için şunları buyurur bizlere: “Receb’in ilk
Cuma gecesinde uyanık ol. O geceyi uyuşuklukla geçirme. Çünkü
melekler o geceye Regaib gecesi demişlerdir.” Regaib, “çok istenilen, rağbet edilen şeyler” demektir. Yani bunun bir anlamı da
hediyedir. Rabbimizin biz kullarına bol bol nimetler ve güzellikler
vermesidir. Rahmet etmesidir.
ÜÇ AYLAR: Recep, Şaban, Ramazan
aylarına denir. Bu yıl, Üç Aylar 30
Nisan’da başlıyor. Ramazan ayı,
hicri ayların en üstünüdür. Onbir
ayın sultanıdır Ramazan. Üç ayların içinde dört güzel kandil, dört
kutlu gece vardır: Bunlar, Regaip
kandili, Miraç kandili, Berat kandili ve Kadir gecesidir.
RECEP AYI: Üç ayların ilkidir. Bu ay-
DUA: Rabbimizden istememiz ve
O’na yalvarışımızdır. Regaib gecesi yapılan dualar en güzel dualardandır. Regaib gecesi af gecesidir ve affımızı isteyebileceğimiz,
annemize-babamıza, arkadaşlarımıza karşı yaptığımız hata ve kötü
davranışların affedilmesini isteyebileceğimiz bir gecedir. Bu geceyi
en güzel dualarla ve namaz kılarak geçirmeli ve Rabbimizin bizden razı olmasını ve bizi sevmesini dilemeliyiz.
MİRAÇ KANDİLİ: Recep ayının yirmi-
yedinci gecesidir. Bu kutlu gecede
Peygamber efendimiz, Allah’tan
gelen bir emirle, Cebrail meleğinin, Burak’ın ve Refref bineğinin
yardımı ile büyük mucizeler yaşayarak gök katlarını geçmiş, Rabbimizin huzuruna çıkmıştır. Beş
vakit namaz da yine bu kutlu gecede, bütün müslümanların üzerine farz kılınmıştır.
zarımızı ve bütün toplumu sarmalıdır.
Evde kandiller bir bayram havasında
kutlanmalı, çocuklara hediyeler alınmalı, büyüklerin kandilleri tebrik edilmelidir. Mümkün olursa çocuklarımıza güzel elbiseler giydirilmeli, o güne
özel yemekler, programlar hazırlanmalıdır. Komşularımızla tebrikleşmeler gerçekleştirilmelidir.
Mübarek mekânlar ziyaret edilmeli,
büyüklerin duaları alınmalıdır. Bu vesileyle çocuklarımıza camilerimiz, minarelerimiz, mahyalarımız anlatılmalı, Itrî
bestesiyle okunan salât ü selamlarımız,
tekbirlerimiz yaşatılmalı ve insanın ruhuna işleyen ezanlar dinlettirilmelidir.
Aynı güzellikler iş hayatımıza ve
sosyal ilişkilerimize de yansımalıdır.
Çünkü bu aylarda vicdanlar teyakkuza
geçer, bütün gönüller uyanır, duygular
coşar. Üç ayların bu tatlı ve imrendiren
sıcaklığı inanan gönüller için gece-gündüz devam eder. Bu zaman diliminde
herkes gönül diliyle konuşmaya başlar. Beşeriyetten kaynaklanan tabii sertlikler bir anda yumuşar. Bu vesileyle insanlar, herkesle selamlaşmalıdır. “Kardeşinin yüzüne gülümsemeyi bir iyilik
olarak sakın küçümseme!” hadisinden
hareketle herkese tebessüm etmeli ve
iyi dilekler paylaşılmalıdır.
Sosyal faaliyetler planlanmalı, yemekli-yemeksiz toplu programlar yapılmalı, mübarek beldelere geziler düzenlenmelidir. Fakir fukaraya gönüller ve
sofralar açılmalıdır. Sineler ummanlar
gibi geniş olmalı ve el uzatılmayan bir
mahzun gönül bile bırakılmamalıdır.
BERAT GECESİ: Şaban ayının onbe-
şinci gecesidir. Bu gecede Rabbimizin rahmet kapıları sonsuzca
açılır ve bizler Rabbimizden beratımızı, affımızı dileriz. Yine bu
gece de bütün kandil geceleri gibi Rabbimize dualarla ve O’na yönelişimiz olan namazla geçiririz.
KADİR GECESİ: Ramazan ayının son
on günü içinde gizlidir bu gece.
Bu kutlu gecenin özelliği ise kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’in
inmeye başladığı gece olmasıdır.
NAMAZ VAKİTLERİ
Günler
28 Pazartesi
29 Salı
30 Çarşamba
1 Perşembe
2 Cuma
3 Cumartesi
4 Pazar
İmsak Güneş Öğle
4.33
4.31
4.29
4.27
4.25
4.23
4.21
6.21
6.20
6.18
6.17
6.15
6.14
6.13
13.31
13.31
13.31
13.31
13.31
13.31
13.31
İkindi Akşam Yatsı
17.20
17.21
17.21
17.21
17.22
17.22
17.22
20.29
20.30
20.32
20.33
20.34
20.35
20.36
22.06
22.07
22.09
22.11
22.12
22.14
22.26
SOFYA’DAN ÖNCE: Peştera, Velingrad 4 dk Pleven, Smolyan 5 dk. Karlovo,
Plovdiv, Pazarcik 6 dk. Kırcali, Kazanlık, Momçilgrad, Sviştov 7 dk. Haskovo, Krumovgrad, St. Zagora, V. Tırnovo 9 dk. Ruse, Harmanli, N. Zagora
10 dk. Popovo 11 dk. Omurtag 12 dk. Kubrat, Razgrad, Tırgovişte, Yanbol
13 dk. İsperih, Tutrakan, Şumen, Preslav 14 dk. Karnobat 15 dk. Aytos,
Novi Pazar, Silistra 16 dk. Burgas, Provadiya 17 dk. Varna, Dobriç 18 dk.
10 SPOR
28 NİSAN — 4 MAYIS 2014 ZAMAN
Aslan’a Platini’den müjde
1finansal fair-play kriterleri se-
UEFA Başkanı Michel Platini,
bebiyle hiçbir kulübü kupa dışında
bırakmayacaklarını açıkladı. Galatasaray, bu haberle rahat nefes alırken,
yeni sezon için atacağı adımları hızlandırdı. İtalyanlar ise Mancini’nin
seneye Juventus’un başında olacağını yazdı. UEFA Başkanı Michel Platini, hiçbir kulübün Avrupa’dan men
edilmesi gibi bir ceza vermeyi düşünmediklerini belirtti. Finansal fair-play
kuralları gereği, kulüplere daha fazla
harcama yasağı getirilerek, bir sonraki sezondan itibaren Avrupa kupalarının dışına itilmesi öngörülüyordu. Galatasaray’ı yakından ilgilendiren haberde Avrupa futbolunun patronu Platini’den müjdeli haber geldi.
Daha önce Beşiktaş’ın da maruz kaldığı ceza için, G.Saray’a da uygulanma ihtimaliyle ilgili spekülasyonlar
yapılıyordu. Konu hakkında konuşan
Michel Platini, “Kararlarımızı mayıs
ayı başında vereceğiz. Ancak kurala uymayan kulüpler hakkında kan
ve gözyaşı bekliyorsanız üzüleceksiniz. Bazı ağır ve sert cezalar vereceğiz
ama turnuvaların dışına itmek bunlardan biri olmayacak.” dedi.
Bu arada Teknik Direktör Roberto Mancini’nin Galatasaray’daki geleceği merakla beklenirken İtalyan
Michel Platini, “Bazı ağır
ve sert cezalar vereceğiz ama turnuvaların dışına itmek
bunlardan
biri olmayacak.” dedi.
basını, konuyu gündeme taşımaya
devam ediyor. İtalyanlar, son olarak Mancini’nin Juventus’a gidebileceğini belirtti. Bir dönem adı eski
takımı İnter ile anılan Roberto Mancini’nin bu kulübe dönmesinin zor
olduğu ifade edilirken, sebep olarak da Başkan Erick Thohir’in Teknik Direktör Walter Mazzarri’den
memnun olması gösterildi.
Juventus’un gelecek sezon söz-
leşmesi sona eren Antonio Conte ile
yeni bir mukavele yapmaması, yolların ayrılacağı yönünde yorumlanıyor. Conte’nin özellikle Şampiyonlar
Ligi’nde aldığı başarısız sonuçlardan
sonra yönetimin güvenini tam olarak
sağlayamadığı belirtildi.
Öte yandan Galatasaray’ın tecrübeli oyuncusu Hamit Altıntop,
sakatlık problemi ve yüksek maaşı yüzünden takımdan gönderiliyor.
Altıntop’a, ikizi Halil Altıntop’un
forma giydiği Augsburg talip oldu.
Ay-Yıldızlının yüksek maliyetinden
kurtulmak isteyen Sarı-Kırmızılı yönetimin, teklifi kabul etmesi halinde
gitmesine izin vereceği hatta bonservis bedeli bile istemeyeceği belirtiliyor. Belinden ameliyat olan ve bu
sezon ligde sadece 3 maçta şans bulan Hamit’e, kalırsa iki sezon için 5,5
milyon Euro daha ödenecek. ZAMAN
Barcelona’ya
transfer
yasağı kalkıyor
Sıradışı
penaltı
yarışı
1zilyalı yıldızı Ney-
1
FIFA, İspanya’nın dünyaca ünlü takımı Barcelona’ya
verdiği iki dönemlik transfer yasağını geçici olarak askıya aldığını açıkladı. FIFA’nın resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, Barcelona’nın cezasının itiraz süreci tamamlanana kadar
transfer yasağını askıya alındığı bildirildi. Katalan ekibinin cezası için karar itiraz sürecinin tamamlanmasının ardından verilecek. FIFA, Barcelona’ya 18 yaş altı futbolcuların transferlerindeki
usulsüzlükler nedeniyle 2 dönem
transfer yasağı getirmişti. CIHAN
Barcelona’nın Bre-
Real Madrid, Şampiyonlar Ligi yarıfinal karşılaşmasında Bayern Münih karşısında elde ettiği 1-0 skorla Almanya’da oynanacak rövanş öncesi avantaj elde etti. Takımın golcü futbolcusu Karim Benzema, kaydettiği gol sonrası ilginç pozla hatırlandı.
mar, ilginç bir reklam
filmi için kameraların
karşısına çıktı. Ünlü futbolcu Neymar, Asfaltın ve gymkhana gösterilerinin ünlü ismi Ken
Block’un kullandığı Ford
Fiesta ST RX43 ile karşılaştı. Her iki yıldız da sahada bir birinden ilginç
hünerlerini gösterirken
ortaya bol miktarda lastik dumanı ve unutulmaz görüntüler çıktı.
Uluslararası Futbol Şöleni için görkemli ödül töreni
1Federasyonu’nca Bank Asya spon-
Baran Uluslararası Öğrenci ve Kültür
sorluğunda düzenlenen ‘12. Uluslararası Futbol Şampiyonası’nda kupayı İngiltere aldı. İkinciliğe Mali, 3’üncülüğe Azerbaycan ulaştı. Etkinlikte, 101 farklı ülkeyi
temsilen 24 milli takım mücadele etti. Fatih Üniversitesi’nin ev sahipliğini üstlendiği
şölen, 3 bin 500 yabancı öğrenciyi buluşturdu. Geçtiğimiz yıl sadece İstanbul ve çevresinde öğrenim gören misafir ve uluslararası
öğrencinin boy gösterdiği şampiyonaya, bu
sene 11 farklı ilden katılım sağlandı. Baran
Uluslararası Öğrenci ve Kültür Federasyonu Genel Sekreteri Zafer Bartu, 2002’den
beri aralıksız süregelen organizasyonun;
din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin birlik ve
beraberliğe katkı sağladığının altını çizdi.
Bartu, “Dünyanın dört bir yanından ülkemize gelen öğrencilerin; eğitim, kariyer,
barınma ve burs ihtiyacını karşılayarak,
onlara katkıda bulunurken sportif faaliyetlere de zemin hazırlamak istiyoruz.” dedi.
2013’te Türk futbolu ve Türkiye’nin tanıtımına katkılarından ötürü Türkiye Futbol
Direktörü Fatih Terim’e ‘Hayat Boyu Onur
Ödülü’nü takdim ettiklerini hatırlatan Bartu, ödül gecesini, bu yıl da birbirinden değerli konuklarla gerçekleştireceklerini be-
lirtti. Konuyla ilgili basın toplantısı, 28 Nisan Pazartesi günü 14.00’te TSYD Aydın
Doğan Salonu’nda yapılacak. Kupa töreni,
29 Nisan Salı günü 20.00’de, Tim Maslak
Show Center’da. ‘12. Uluslararası Futbol
Şampiyonası’nın Tertip Heyeti’nde, Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdür Yardımcısı Mehmet Kamış, Beşiktaş Kulübü’nün
eski yöneticilerinden İhsan Kalkavan, Futbol Federasyonu eski idarecilerinden Ayhan Bermek, eski millî futbolcu Hakan
Şükür, Aydınlı Grup İcra Kurulu Başkanı Ahmet Said Kavurmacı da yer alıyor.
11 EĞLENCE
28 NİSAN — 4 MAYIS 2014 ZAMAN
SÖZCÜK AVI
A
Y
E
A
T
Ğ
I
N
A
N
G
İ
R
M
İ
Ş
B
F
A
S
E
D
O
E
F
N
A
L
İ
N
İ
İ
R
İ
A
B
T
E
B
Y
I
G
H
N
S
R
I
A
N
S
A
M
S
U
N
A
A
L
K
K
K
O
İ
I
E
N
İ
A
M
M
A
S
E
A
B
N
A
Z
N
D
Ş
K
A
A
D
A
U
T
Ü
Ş
T
G
A
Ü
İ
M
K
N
E
L
İ
M
M
S
T
A
M
E
B
R
İ
Y
Z
İ
L
M
A
N
E
R
L
E
Z
N
E
O
U
T
H
A
A
N
L
A
U
L
Ç
E
İ
C
L
S
M
T
K
İ
S
A
R
A
H
R
K
H
A
İ
S
A
O
L
A
İ
K
M
İ
G
A
E
P
E
L
İ
K
M
H
M
D
E
N
İ
L
A
D
L
M
A
P
K
A
İ
S
T
E
S
K
R
L
E
R
Y
İ
K
L
A
G
N
A
M
A
A
R
İ
M
İ
T
A
H
Y
A
R
İ
M
L
İ
Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızın üzerini
karalayın. Geride kalan harfler bir şarkıdan sözleri oluşturacaktır.
DESTAN
HASLET
LAKLAK
PALUZE
BONBON
EKSİBE
IZGARA
MANGAL
RULMAN
CERİDE
FİRKAT
İSTİLA
NERGİS
SAMSUN
ÇAKMAK
GIYBET
KOKPİT
OYNAMA
TARIK
ÇÖZÜMLER
ASUMAN