28 Nisan — 4 Mayıs 2014
Transcription
28 Nisan — 4 Mayıs 2014
Sağlığa format atmak mümkün mü? Hizmet Camiası, açılım sürecinin neresinde? Obezite, romatizma, kalp krizi, hatta kanser… Tüm SAĞLIK bunların yaşadığınız travmalardan kaynaklanabileceği aklınıza gelir miydi? Kişisel danışman Barış Muslu, ‘Sağlığına Format At’ kitabıyla hastalıkların kaynağı olan travmalarla yüzleşme tekniklerini anlatıyor. 107 YORUM 06 28 NİSAN — 4 MAYIS 2014 WWW.ZAMAN.BG YIL: XXII SAYI: 17 (1104) 0.70 LV Güney Akım’a Haziranda start veriliyor 1ru hattı projesinin Bulgaristan Güney Akım doğal gaz bo- Müdürü İgor Elkin, projenin Haziranda başlayacağını duyurdu. Ekonomik çıkarların siyasete galip geleceğini belirten Elkin, Güney Akım’ın Bulgaristan’a 3 milyar Euro doğrudan yatırım getireceğini ve sosyal açıdan 5 bin yeni iş yeri açılarak katkıda bulunacağını söyledi. Elkin, projeye gerekli kalifiye kadroların eğitimi için taleplerin oldukça yüksek olduğunu ifade etti. 1EKONOMİ 05 Çifte ehliyet tarihe karışıyor 1de ikamet eden Bulgaristan va- Avrupa Birliği (AB) ülkesin- tandaşları, sürücü ehliyetlerini Bulgaristan’da çıkarmayacak. Yürürlüğe giren İçişleri Bakanlığı Yönetmeliği’ndeki değişiklikler sonucu, AB’nin direktifleri doğrultusunda AB vatandaşlarının farklı ülkelerden iki ehliyet sahibi olması yasaklanıyor. 1HABERLER03 İnsan Hakları ve İslam Dini Küresel çapta insanların yüzde 59’u dinin toplumda olumlu rol oynadığını düşünüyor. Din faktörünün toplumda olumlu rol oynadığını düşünen en çok insan Endonezya’da iken, dinin toplum hayatında negatif etki yaptığını düşünen en çok kişi ise Lübnan’da bulunuyor. Prof. Teofanov, gerçek anlamda ahlakın temeli olan, hümanizmin kanunlarını içeren, hasbilik, idealizm ve harekete yönelik misal teşkil eden unsurun din olduğunu vurguladı. FOTOĞRAF: BEYNUR SÜLEYMAN MEHMED ÖMER 1 Sofya Üniversitesi Dinleri Araştırma Merkezi ve Başmüftülük Medya-Kültür Merkezi tarafından Sofya Üniversitesi’nde, Kutlu Doğum Haftası vesilesiyle geçtiğimiz hafta İnsan Hakları ve İslam Dini konulu panel düzenlendi. Bu panele Klasik ve Yeni Filolojiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tsvetan Teofa- Üç aylar geldi... AHLÂK 08 nov, Arap Dili ve Edebiyatı Kürsüsü Başkanı Doç. Dr. Pavel Pavloviç, Yüksek İslam Enstitüsü eski rektörü Doç. Dr. İbrahim Yalımov ve Yüksek İslam Enstitüsü İslam Teolojisi ve Kültürü Araştırmaları Merkezi Başkanı Dr. Arif Abdullah konuşmacı olarak katıldı. İslam dünyasında insan hakları ve Batı ülkelerinde Müslüman azınlıkların hakları hak- Coğrafyamızı ilgilendiren harita değişiklikleri YORUM 06 kında konuşan Prof. Tsvetan Teofanov, Fransız asıllı bilim adamı Karel Vasak’ın insan hakları ile ilgili görüşlerine değindi. Karel Vasak’ın, insan haklarını üç “nesil” şeklinde ele aldığını aktaran Teofanov, birinci nesil haklar arasında beyannamelerin, deklarasyonların, anayasaların, yani insana özgürlük hakkı tanıyan belgelerin yer aldığını söyledi. 1HABERLER 02 Aslan’a Platini’den müjde SPOR 10 Mayıs tatillerinden dolayı gazetemizin bir sonraki sayısı 6 Mayıs 2014 tarihinde (Salı) basılacaktır! 02 HABERLER 28 NİSAN — 4 MAYIS 2014 ZAMAN İnsan Hakları ve İslam Dini BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM 1kişisel sahasını belirlediğini öne süBu belgelerin, daha ziyade ferdin ren bilim adamı, bunların özel alana girmemeyi gerektirdiklerini ifade etti. İkinci nesil hakların Birinci ve İkinci Dünya savaşı arasında ele alındıklarını aktaran Teofanov, bu hakların sosyal katılıma dair olduklarını ve devletin çalışma, sağlık, kültür, eğitim gibi haklar konusunda aktif rol oynamasını gerektirdiğini kaydetti. Yaşam kalitesini esas alan üçüncü nesil haklar ise, sırf devlet nezdinde koruma altında olmayıp uluslararası topluluğun da gayretlerini gerektirmektedir. 10 Aralık 1948’de, Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın Genel Konseyi tarafından İnsan Hakları Beyannamesi’nin kabul edildiğini hatırlatan Teofanov, bu beyannamenin dünyadaki birçok halkın kültür ve geleneklerini tanıdığını ileri sürdü. Daha sonraları Uluslararası Beyanname, Afrika Beyannamesi, Amerikan Sözleşmesi gibi birçok beyannamenin kabul edildiğine değinen bilim adamı, bunların çoğu kez birbirinin tekrarı olduğunu ve tam tekmil uygulamaya konulmadıklarını kaydetti. Gerçek anlamda ahlakın temeli olan, hümanizmin kanunlarını içeren, hasbilik, idealizm ve harekete yönelik misal teşkil eden unsurun din olduğunu vurgulayan Teofanov, ne var ki dinin rolünün de farklı dönemlerde gerçek hayattaki etkisinin değiştiğini ve tartışıldığının altını çizdi. Gallup İnternational’in yakında açıkladığı verilere değinen Teofanov, 65 ülkeden 70 bin kişinin katıldığı kamuoyu araştırmasında insanların, kendi ülkelerinde dinin olumlu mu yoksa olumsuz mu rol oynadığı sorusunu cevapladıklarını belirtti. Küresel çap- İnsan Hakları ve İslam Dini konulu panele Prof. Dr. Tsvetan Teofanov, Doç. Dr. Pavel Pavloviç, Doç. Dr. İbrahim Yalımov ve Dr. Arif Abdullah konuşmacı olarak katıldı. Panelin moderatörlüğünü Birali Birali ile Prof. Makariev yaptı. FOTOĞRAF: B. SÜLEYMAN ta insanların yüzde 59’u dinin toplumda olumlu rol oynadığını düşünüyor. Din faktörünün en çok olumlu rol oynadığı ülke Endonezya – halkın yüzde 95’i müspet cevap vermiş. Dinin toplum hayatında negatif etki yaptığını düşünen en çok insan ise Lübnan’da olduğu anlaşılıyor – halkın yüzde 67’si olumsuz cevap vermiş. Bu verilere dayanarak olumlu ve olumsuz cevap veren iki topluluğun da Müslüman topluluklar olduklarına dikkat çeken Teofanov, insan haklarına yönelik beyannamelerin ve dini vecibelerin yorumlanmasının siyasal ve sosyal şartlara bağlı olduğunu ve uç görüşlere yol açtıklarını ifade etti. İslam dünyasında, insan hakları konusunun özellikle 2001’den sonra gündeme getirilmeye başlandığına dikkat çeken Teofanov, bunun İslam’ın insan haklarına önem vermemesi gibi bir durumdan kaynaklan- madığını, bilakis bunların İslam’ın etik doktrininde yer aldığından ve İslam geleneğinin bir parçası şeklinde algılandıklarından ileri geldiğini belirtti. Teofanov, “Bir yaşam biçimi olan İslam dini, insanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen normlar kompleksidir ve bununla birlikte İslam dünyevi işleri, siyaseti, toplumun sosyal yapısını idare etme öğretisidir.” cümlelerini kullandı. Özgürlük, kardeşlik, eşitlik İslam’ın temel ilkelerindendir Farklı din mensuplarının, sık sık evrensel insan hakları konusunu benimsemeye çalıştıklarına da değinen Teofanov, Hristiyanlık uzmanı Prof. Kalin Yanakiev’in bir makalesini örnek göstererek yazarın bu makalesinde, erkek ile kadın arasındaki eşitlik hakkının yalnızca Hristiyanlık aleminde evrensel değer olarak ka- bul edildiği iddiasına dikkat çekti. “Yanakiev, İslam toplumunda erkeğin hanımının hayatına ve izzetine hakim olduğunu, Hristiyanlıkta ise böyle bir şeye müsaade edilmediğini iddia ediyor.” diyen Teofanov, “Bu hususta iki yanlış göze çarpıyor. Evvela, din ile laiklik karıştırılıyor. İkinci olarak da sanki tek bir İslam toplumu varmış hissi uyandırılıyor, oysa ki yeknesak bir İslam toplumu yok, ayrı ayrı topluluklar mevcut.” ifadelerine yer verdi. Teofanov, “Özgürlük, kardeşlik, eşitlik İslam’ın temel ilkelerindendir.” sözleriyle konuşmasını tamamladı. Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) Veda Hutbesi zaviyesinden insan haklarını ele alan Doç. İbrahim Yalımov, geçen yüzyılın son on yılında, insan haklarının ciddi bir biçimde gündeme geldiği bir dönemde, bunların İslam ile bağdaşıp bağdaşmadığı ve Müslüman ülkelerde uygulanıp uygulanamayacağının tartışıldığını kaydetti. Yalımov, “Bu sorunun cevabı, İslam’ın temel kaynakları olan Kur’an-ı Kerim ve hadislerde saklıdır. Kuran’ın ruhu, insan hakları ve yükümlülüklerine bire bir uygundur. Kur’an, insanı eşref-i mahluk olarak tanımlar.” cümlelerini kullandı. İslam’da Zina Haddini uygulamanın şartlarına değinen Doç. Pavel Pavloviç, “Şeriat kanunlarının iyice bilinmemesi, aşiretin namusuna yönelik tutucu anlayışla birleşince, bu durum insanın en kutsal hakkı olan hayat hakkının ihlaline sık sık sebep oluyor.” dedi. İslam’da insan hakları konusunun sık sık tartışıldığını öne süren Dr. Arif Abdullah, Kuran’ın temel mevzuunun insan sevgisi ve evrensel insan hakları olduğunun altını çizerek, Kur’an’ın bütün ayetlerinin bu eksende ele alınması gerektiğini söyledi. Şumen, Tırgovişte ve Haskovo’da Kutlu Doğum programları düzenlendi İDRİS ALİ İLHAN ŞENOL 1 Kutlu Doğum, Allah Rasûlü’nün (s.a.s) doğumu ve yeryüzünü şereflendirmesi hadisesidir ki, bize göre O’nun doğumu, insanlığın yeniden dirilişi sayılır; O’nun doğduğu gün bizim için bir kutlu bayramdır. Dolayısıyla, O’nun gelişi bütün insanlık için en büyük bayramdır. Bu nedenle her yıl farklı yer ve bölgelerde “Kutlu Doğum” haftası kapsamında Efendimizi (s.a.s) anma ve tekrar hatırlama etkinlikleri organize ediliyor. Bu yıl, Şumen Bölge Müftülüğü’nün Şumen Otelinde organize ettiği program büyük ilgi gördü. Program, Kur’an-ı Kerim’den ayetler okunarak başladı. Gelenlere Allah Rasûlü’nün (s.a.s.) örnek hayatından bazı kısımlar anlatıldı. Nüvvab okulu öğrencileri ve Todor İkonomovo köyü ilahi grubu, seslendirdikleri şiir ve ilahilerle etkinliğe katılanlara güzel dakikalar yaşattılar. Nüvvab okulu öğrencileri ve Todor İkonomovo köyü ilahi grubu, seslendirdikleri şiir ve ilahilerle etkinliğe katılanlara güzel dakikalar yaşattılar. FOTOĞRAF: SEYCAN ALİ Tırgovişte Bölge Müftüğülüğü de Kutlu Doğum geleneğini devam ettirdi. Tırgovişte şehrinde yapılan etkinlik, Peygamberimizi (s.a.s) sevenleri bir araya getirdi. İnsanlığın İftihar Tablosu burada da unutulmadı. O’nun hakkıdır se- venleri tarafından her daim hatırlanması ve salât-u selâmla yad edilmesi. Haskovo Bölge Müftülüğü’nün Kutlu Doğum vesilesiyle organize ettiği etkinlik, büyük bir coşkuyla kutlandı. Programa katılanlar arasında T.C. Plovdiv Başkonsolosu Şener Cebeci, T.C. Sofya Büyükelçiliği Din hizmetleri müşaviri Prof. Fikret Karaman, Başmüftü Yardımcısı Vedat Ahmed, Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif ve beraberindeki heyet, Edirne İl Müftüsü Emrullah Üzüm, İpsala İlçe Müftülüğü Vaizi, Krumovgrad Müftüsü, Plovdiv Müftüsü, siyasetçiler ve çok sayıda misafir hazır bulundu. Program, Selimiye Camii İmamının Kur’an-ı Kerim’den okuduğu ayetlerle başladı. Ev sahibi Müftü Basri Emin’in selamlama konuşmasıyla devam eden program, protokolde yer alan konukların sahneye çıkıp Haskovo halkını selamlamasıyla devam etti. Programa renk katan Haskovo Fatihleri erkek ilahi gurubu ve kızlardan oluşan bir grup, okudukları ilahilerle konuklara duygusal anlar yaşattı. Kutlu Doğum Programı, Vedat Ahmed ve Prof. Dr. Fikret Karaman’ın kapanış konuşmasıyla son buldu. 03 HABERLER 28 NİSAN — 4 MAYIS 2014 ZAMAN Çifte ehliyet tarihe karışıyor BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM 1ristan vatandaşı, herhangi bir Şu ana kadar birçok Bulga- Avrupa ülkesinde ehliyeti olmasına rağmen Bulgaristan’da da ayrıca çıkartıyordu. Bundan maksat ise kişinin trafik polisine yakalanması durumunda elinden ehliyetin biri alınınca, diğeri ile araba sürebiliyordu. Söz konusu direktifle benzer uygulamalara son veriliyor. Bu vesileyle AB ülkelerinden birinde oturumu olan vatandaşların, İçişleri Bakanlığı’na yaptıkları ehliyet başvuruları bundan sonra reddedilecek. AB’nin 2006’ya ait üçüncü direktifinde, AB üyesi olan ülkelerin çıkartılan ehliyetlere yönelik bir bilgi ağı kurarak 2033 yılına kadar AB’de tek tip ehliyetin oluşturulması tavsiye ediliyor. Değişikliklere göre, üç tekerli motorlu araçlar için 24, iki tekerli araçlar için ise 21 yaş koşulu getiriliyor. Trafik Kuralları Kanunu’ndaki değişikliklerin kabul edilmesi ise, kabul onaylanması beklenen yeni bir kanun gerekçesiyle ertelendi. Hazirandan itibaren sınavlara tablet geliyor Kağıt üzerinde test çözeceği yerde kursiyerler, haziran ayından itibaren tabletle sınava girecek. Böylece Ulaştırma Bakanlığı, sürücü kursları esnasında toplumda yaygınlaşan yol- suzluğun önüne geçmeyi amaçlıyor. 1 Haziran’dan itibaren video kayıtlarıyla birlikte pratik sınavlar da internete yüklenecek. Sınavı yapan görevli, kağıt üzerinde yaptığı sonucu tablete yazarak bu sayede sonucun doğrudan merkezi sisteme ulaşmasını sağlayacak. Eğitim merkezinde, isteyen herkes sınavın video kayıtlarını izleyebilecek. Ulaştırma Bakanı Danail Papazov, sınav yapılan otomobillere kendi şarjı olan kameralar yerleştirilerek kayıtların 3 ay boyunca muhafaza edileceğini aktardı. Aday sürücülerin listeleri de elektronik formatta yer alacak. Bilgiler arasında sınavı yapan görevli, aracın çeşidi ve iç sınavlar bilgisi de topluma elektronik yolla açık olacak. Şu ana kadar pratik sınavı geçemeyenlere, neden sınavı geçemedikleri sorusunun cevabı verilmiyordu. Yenilikler arasında sınav görevlilerinin kura ile çekilmesi yer alıyor. Sınav için gerekli ödemeler internet üzerinden de yapılabilecek, dolayısıyla 25 leva olan sınav ücretinin ortadan kalkabileceği tahmin ediliyor. ZAMAN Ay sonuna kadar yağışlı hava hakim olacak 1deli hava tahmin raporuna gö- Meteorolojiden yapılan kısa va- Sürücü kurslarına kaydolanlar daha sonra kendi pratik sınavlarını ekrandan izleyebilecek. Sürücü kursları için eğitimdeki teorik sınav yıl sonuna kadar tamamen sanal olacak. FOTOĞRAF: B. SÜLEYMAN Eğitim Bakanlığı, okul kitapları için 42 milyon leva ek kaynak sağlayacak 1yapılan teklif üzerine hü- Eğitim Bakanlığı tarafından kümetin devlet, belediye ve özel okullarda eğitim gören öğrenciler için alınacak ücretsiz kitaplar için 42,426 milyon leva ek kaynak sağlanacağı belirtildi. Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan değerlendirmede, söz konusu kaynaklar ile üç yıldır kullanılan kitapların okullardan çekileceği ve yenile- rinin basılacağı vurgulandı. Gider kaleminde 41 milyon leva kaynağın belediye okullarına gitmesinin planlandığı, çünkü ülke genelinde okulların çoğunluğunun yerel belediyeler tarafından işletildiği kaydedildi. Şu anki uygulamaya göre, ücretsiz kitapların birinci ila yedinci sınıfa kadar eğitim gören öğrencilere ve 5 ila 6 yaşındaki çocuklara dağıtıldığı belirtildi. re, ay sonuna kadar ülke genelinde yağmurlu havanın hakim olması bekleniyor. Akdeniz üzerinde oluşan hava akımından Balkan Yarımadası’nın ve özellikle de Bulgaristan’ın da etkilenmesi bekleniyor. Dobruca ve Karadeniz bölgesinde rüzgar hakim olacak. Hava sıcaklıkları ise normalin üzerinde seyredecek ve 14 ila 20 derece arasında olacak. 2 ila 5 Mayıs tarihleri arasında hava sıcaklığının artması tahmin ediliyor. Böylece Hıdırellez öncesi daha fazla güneşli günlerin olması bekleniyor. Askeri görevli, kendi çocuklarının önünde silah çekti 1asker, Kıskançlık sorunu yaşayan bir çocuklarının önünde eşini silahla vurduktan sonra kendi silahıyla intihar etti. Irak’ta iki farklı operasyonda görev yapan Vratsa şehrinden onbaşı V.K.’nin aile içi bir geçimsizlikten dolayı eşi K.’yi gece yarısı silahı ile öldürdüğü öğrenildi. Cinayetin ardından ise 36 yaşındaki askerin, 1,7 ve 5 yaşlarındaki iki çocuğunu odalarına kitleyerek kendisi de eşinin cesedi ile birlikte odaya kapandığı anlaşıldı. Sabah saatlerinde kardeşini telefon ile arayan asker, daha sonra hayatına kıydı. Milyonlarca Euroya mâl olan meydanlar tahrip oluyor 1ülkenin bazı şehirlerinde Av- Yapılan bir araştırmaya göre, rupa Birliği’nin teşvik kaynakları ile onarılan meydanların dağılmaya yüz tuttukları ve acil olarak tekrar onarılmaları gerektiği görüldü. Lom şehri merkezinde ağaçların asfalt üzerinde dikildiği için kurudukları, Novi Pazar kasabasındakilerin ise kış mevsiminde dikildikleri için dondukları anlaşıldı. Smolyan şehir merkezinde atılan yeni asfaltın dağılmaya başladığı, Ruse şehir merkezinde döşenen Çin ürünü granitlerin ise söküldükleri görüldü. Bütün bu yapılanların Avrupa vergi mükellefleri tarafından karşılandığı ve dört şehir için harcanan paranın 20,7 milyon leva değerinde olduğu vurgulandı. Konut fiyatlarında düşüş sona erdi 1(NSİ)’nun verilerine göre yılın ilk Ulusal İstatistik Kurumu üç aylık döneminde, konut satış fiyatlarında bir önceki aya kıyasla yüzde 0,2 oranında artış kaydedildi. Fakat bu artışın sadece bir ay için geçerli olduğu, yıllık baza göre ortalama satış fiyatlarının aynı kaldığı görüldü. Ocak ayından itibaren mart ayı sonuna kadar 18 ilde artış görülürken, en çok artışın ise Stara Zagora ile Veliko Tırnovo şehirlerinde yüzde 1,3 oranında, Loveç’te yüzde 1,1 ve Vratsa’da yüzde 1 oranında artış görüldü. Diğer dokuz ilde ve Sofya’da ise konut satış fiyatlarında düşüş kaydedildi. 2014 yılının ilk üç aylık döneminde 1 metre karenin ortalama satış fiyatının 866,44 leva olduğu, en yüksek fiyatın ise 1463,17 leva ile Sofya’da gözlemlendi. Varna 1370 leva ve Burgas 1110,33 leva olarak sıralandı. En düşük konut fiyatları ise metre kare başına 493 leva ile Küstendil, ikinci yerde ise metre kare başına 509 leva ile Vidin geldi. Ulusal İstatistik Kurumu (NSİ)’nun verilerine göre yılın ilk üç aylık döneminde, konut satış fiaytlarında bir önceki aya kıyasla yüzde 0,2 oranında artış kaydedildi. FOTOĞRAF: ERKAN TUNCA 05 EKONOMİ Güney Akım’a Haziranda start veriliyor Çobanov: İş ortamı iyileştirilirse ekonomik büyüme hızlanacak 1lendiren Maliye Bakanı Petır Çoba- BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM Ülkedeki ekonomik ortamı değer- nov, iş ortamının iyileştirilmesi ve kamu yükünün azaltılması sayesinde ülke ekonomisinin daha iyi çalışacağını belirtti. Hükümetin ilk mali yıl içinde birçok başarıya imza attığını ifade eden Bakan Çobanov, mali yılın sene ortasında devralınmasına rağmen yürürlüğe konan önlemler sayesinde birkaç ay içinde daha fazla gelir elde edildiğini ve 2013 yılının yüzde 2 oranının altında bütçe açığı ile kapatıldığını kaydetti. Maliye Bakanı Çobanov’a Petır Çobanov göre, mart ayı içinde bütçenin elde ettiği gelir kısmının halen netleşmediğini, fakat yapılan hesaplara göre, geçen yılın seviyesinde olabileceğini buna en büyük etken olarak ise düzensiz iade edilen KDV’nin etki yaptığını vurguladı. Ekonomik büyümenin 2017 yılı döneminde daha fazla hissedileceğini ifade eden Bakan Çobanov, bu dönemde devlet borcunun GSYH’nın yüzde 20 seviyesine gerileyeceğini açıkladı. Bu yıl içinde eski borçlardan yaklaşık 3 milyar levanın kapatılacağını belirten Çobanov, böylece yeni borç yığılmasının engelleneceğini, ayrıca hazineye ait rezerv kaynağının da azaltılmayacağını vurguladı. Klavyeli banka kartı tanıtıldı 1üzerinde klavye ve mini ekran olan Bulgar Amerikan Kredi Bankası, yeni banka kartını tanıttı. 13 tuşlu klavye ve içine yerleştirilen bilgisayar sayesinde tüketicilere bir tek dokunuşla 4 ayrı hizmet sunulan yenilik, müşterilerine daha büyük güvenlik sağlayacak. Visa Business CodeSure, tek girişli şifreler oluşturan kartın sahibi dışında başkası tarafından internette alış veriş yapılması engellenecek. Dinamik şifre ile güvenliği sağlanan kartla sanal ortamda evrak imzalanabilecek ve bankanın sanal ortamına ulaşılabilecek. İçerdiği pil sayesinde banka kartı 3 yıl aktif kalabiliyor. İnternetten ve imkan sunan ticari mekanlardan kartla alış veriş ücretsiz, kartın çıkartılması 20 leva olup, aylık ücreti ise 2,50 leva. 28 NİSAN — 4 MAYIS 2014 ZAMAN 1Yardımcısı Aleksandır Med- Öte yandan Gazprom Başkan Güney Akım, Bulgaristan’a 3 milyar Euro doğrudan yatırım getirecek ve sosyal açıdan 5 bin yeni iş yeri açılarak katkıda bulunacak. vedev, Güney Akım’ın daha önce belirlenen güzergah üzerinde gerçekleştirilmekte olduğunu ifade etti. Gazprom şirketinin basın bürosundan yapılan açıklamaya göre, “Görüşmede Güney Akım projesi ele alındı. Projenin daha önce belirlenen güzergahta gerçekleştirilmeye devam edeceği vurgulandı. Hattın inşaası, Rus doğalgazının Avrupa’ya yönelik sevkiyat güvenilirliliğini artıracak.” bilgisi verildi. Daha önce Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Moskova’nın Güney Akım’ın Türkiye’nin topraklarından geçmesi talebi olursa değerlendirebi- leceklerini söylemişti. Ankara’ya göre Güney Akım, tamamı ile denizin altından geçerek Bulgaristan’a ulaşmak yerine Karadeniz’i dikey keserek Türkiye’ye oradan da Avrupa’ya ulaştırılabilir. Bu şekilde yeni transit yolunun belirlenme- si ile maliyetlerin üçte bir oranında düşmesi öngörülüyordu. Türkiye, Almanya’dan sonra Rusya’dan en çok doğalgaz alımı yapan ülke. 2013’te Türkiye’nin doğal gaz alımı 26,6 milyar metreküpe ulaştı. ZAMAN Romanya’da 14 bin Türk şirketi DTİK Balkan Bölgesi Komite Başkanı Ömer Süsli, sanayiciler için yatırım bakımından en önemli unsurun altyapı olduğunu ve bu yüzden yıllar önce Bulgaristan yerine Romanya’ya yatırım yapmayı tercih ettiğini söyledi. 1yi (DTİK), Sofya’da BulgaDünya Türk İş Konse- ristan’da faaliyet gösteren Türk girişimciler ile bir toplantı gerçekleştirdi. İş alanındaki bağların daha fazla güçlenmesi hakkında görüşlerin paylaşıldığı toplantıda, Türk iş adamlarına ait yatırımların Balkanlar’daki durumu ele alındı. DTİK Balkan Bölgesi Komite Başkanı Ömer Süsli, sanayiciler için yatırım bakımından en önemli unsurun altyapı olduğunu ve bu yüzden yıllar önce Bulgaristan yerine Romanya’ya yatırım yapmayı tercih ettiğini söyledi. 20 yıl içinde Romanya’da bir fabrika kurduğunu kaydeden Süsli, bu ülkede devletin her bir fabrikanın bahçesine kadar demiryolu getirdiğini açıkladı. Balkan ülkeleri arasında Yunanistan’dan sonra en az Türk yatırımcısının Bulgaristan’da olduğuna dikkat çeken Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Başkanı Bahri Çalıoğlu, bunun sebebini sadece ülke otoritelerine bağlamanın yanlış olacağını kaydetti. Çalıoğlu, Romanya’da 13 bin Türk şirketi olduğunu ve yıl sonuna kadar bu sayının 14 bin’e yaklaşmasını beklediğini belirtti. Toplantıda, DTİK’in önümüzdeki dönemle ilgili faaliyetleri ve çalışmaları hakkında görüş teatisinde de bulunuldu. Lukoil, Burgas’tan Türkiye’ye genişleyecek 1Burgas’ta bulunan Neftohim rafi- Lukoil Başkanı Valet Alekperov, nerisinden Türkiye pazarına genişleyeceğini kaydetti. Bulgaristan’da temaslarda bulunan Alekperov, şu anda Lukoil’un Türkiye’deki zincirini genişletirken aynı anda paralel olarak tankerlerin Burgas limanına gelebilmesi için altyapının oluşturulduğunu belirtti. Limandan alınan petrol ürünleri daha sonra Türk pazarına taşınacak. Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev ve Başbakan Plamen Oreşarski ile görüşen Alekperov, Neftohim’in Bulgaristan’- daki tüm akaryakıt ihtiyacını karşılayabilecek durumda olacağını kaydetti. Lukoil şirketi, Burgas’taki rafineriye ek bir yatırımla verimliliği arttırma çabasını güdüyor. 1,5 milyar dolara mal olması beklenen yeni iş sahasında 3 bin kişi istihdam edilecek. Başbakanlık binasında Lukoil şirketi sahibi Vagit Alekperov’u ağırlayan Başbakan Plamen Oreşarski, ham petrol işlenmesinden sonra ortaya çıkan ağır atıklarla ilgili Burgas şehrinde kurulacak kompleksi iyi bir yatırım olarak değerlendirdi. Lukoil şirketinin, Neftohim Burgas bünyesindeki yatırımlarını arttırmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Başbakan Oreşarski, projenin ilk aşamasında toplamda 1,5 milyar dolarlık yatırım yapılacağını ve inşaatın 36 ayda bitmesinin planlandığını açıkladı. Lukoil tarafından inşa edilecek ağır madde arıtma tesisinde doğrudan iki bin kişinin istihdam edileceği belirtilirken, mon- taj işlemi yapacak şirketler ile birlikte bu sayının üç bin kişiye ulaşması bekleniyor. Tesisin yapımında yer alacak projelendirme, ulaşım, lojistik ve bazı ürünlerin üretiminde ise taşeron Bulgar firmaları kullanılacağı kaydedildi. Tesisin ikinci aşaması bittiğinde ise Burgas’daki şirketin, dünyada enerji ve yalıtım sektöründe lider şirket statüsüne yükselmesi hedefleniyor. Bu tür işletmeye sahip dünyada altı ülkenin bulunduğu, bunların Meksika, ABD, Kanada, Polonya, Japonya ve Kuveyt oldukları vurgulandı. YORUM 06 28 NİSAN — 4 MAYIS 2014 ZAMAN Hizmet Camiası, açılım sürecinin neresinde? 1malara imza atıyor. Hedefe giden her yoTürkiye’de, havuz medyası, yeni çarpıt- önce söyledikleriyle de siyasi iradenin önünü açıyor; hatta bazen ağır eleştiri getiriyordu. lu mubah gören zihniyet, gerçeğe taban tabana 2011 Ekim ayındaki şu sözleri önemliydi: “Nezıt tezlerle ortaya çıkmaktan çekinmiyor. Ben- den okullarda Kürtçenin de öğretilmesine fırsat zer bir çarpıtmaya ‘çözüm süreci’ konusunda verilmedi? Yurtdışındaki okullarımızda, hattanık oluyoruz. ta Amerika’da bile Türkçe seçmeli ders olarak 28 Şubat’ta ‘Fethullah’ın ölüm komandoları’ okutuluyor ve kimse buna mani olmuyor.” Bu diye manşet atanlar “Fethullah Gülen, bağım- cümlelerin PKK’nın Silvan saldırısı sonrasınsız Kürt devleti kurma arzusuyla da öfke ve intikam sloganlarıölen Şeyh Said-i Nursi’nin intikanın kabardığı günlerde söylenmını almak için Türkiye’yi ele gediği düşünülürse kıymeti daha çireceği günü bekliyor” diye ziniyi anlaşılır. Kürtçe üzerindeki de güçlere selam çakıyordu. Şimyasaklar sürerken “Anadilde di aynı kafa, Hizmet Camiası’nın eğitimin ilke planında kabul çözüm sürecine karşı olduğu yaedilmesi devletin vatandaşlalanını kırk defa söyleyerek kitlerına karşı adil olmasının gereleri inandırmaya çalışıyor. ğidir. Kürtçe ana sütü gibi heBülent Korucu En başta Hizmet Camiası’nın laldir.” demişti. dayandığı ilkeler barıştan yana Hocaefendi, bir ay önce tavır almayı zorunlu kılıyor. Onun için daha Zaman’da yayımlanan mülakatta duruşunu ilk günden Fethullah Gülen Hocaefendi, bir bir kez daha özetlemişti: “Bir mümin sulhun adım öne çıkarak “Hayır sulhtadır.” demişti. yanında olur. Sulhun gerektirdiği tavırları taKur’an’ın her zaman barış yolunu tavsiye et- kınır. Orada teraküm etmiş, birikmiş problemtiğini hatırlatan Gülen, “Milli onur, milli gurur ler var. Bunlar her defasında silahla çözülmeye ayaklar altına alınmama kaydıyla, o mefkûre- kalkıldı. Böyle olunca da katlanarak büyüdü. ye saygı devam ettiği müddetçe -bence- el de Şimdi bir sulh ve sükûn süreci var. Bozmamak öpülebilir, etek de öpülebilir. Heyet-i İslamiye, lazım. Devlet, vatandaşlarına karşı her şeyden heyet-i milliye arasında huzurun temini adına önce adil olmalı. Temel hak ve hürriyetleri başkatlanılabilecek her şeye katlanmak lazım. Ha- ka değerler karşısında pazarlık unsuru olarak yır sulhtadır, sulh her zaman hayırlıdır.” cüm- görmemeli, kullanmamalı. Çözüm süreci daha leleriyle barıştan yana tavrını ortaya koymuştu. başlamadan, anadilde eğitim hakkında kanaSüreç boyunca karşılaşılabilecek olumsuzluk- atimi ifade etmiştim. Bir türlü adım atılmadı. lara karşı ise ‘kan kusulsa bile kızılcık şerbeti Hâlâ sürüncemede. ‘Yeter ki kan akmasın...’ içtim’ diyebilmeyi tavsiye ediyordu. diyelim tamam. Bu bile belli bir pragmatizm Hocaefendi’nin bu tavrı, başlayan sürecin ihtiva ediyor. Ötesi hedeflenmeli.” yanında konumlanma da değildi. Zira daha Hizmet Camiası’nın konuyla ilgili müspet tavrı Hocaefendi’nin açıklamalarıyla sınırlı değil. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı iki Abant toplantısıyla aydınların barışa katkısına zemin hazırlamıştı. 2008 yılındaki ‘Kürt sorunu: Geleceği ve barışı birlikte aramak’ konulu toplantının sonuç bildirgesi devrim niteliğinde ifadeler taşıyordu. “Kürtlere ve diğer unsurlara yönelik asimilasyon politikalarını reddediyoruz. Türk ve Kürt ayrımının karşılıklı olarak homojenleştirmek, ötekileştirmek ve yabancılaştırmak amacıyla kullanılmasına karşı çıkıyoruz.” cümlelerinin 2008 ortamında kurulmasının hiç kolay olmadığını hepimiz biliyoruz. İlkesel duruşun Camia’yı barışın yanında durmaya zorunlu kıldığını örnekleriyle anlatmaya çalıştım. Bunları bir kenara bırakıp faydacı bir yaklaşıma yönelsek karşımıza farklı bir tablo çıkmaz. Ankara’nın ötesine geçemeyenler, şahince slogan atabilir. İç savaş ve Saddam zulmü sırasında bile Irak Kürt Bölgesi’nde eğitim hizmeti vermeye çalışanların; onlarca eğitim kurumu ile Güneydoğu’nun her karışında bulunmaya gayret edenlerin böyle bir lüksü olamaz. Barış en fazla Şırnak’ta, Hakkâri’de, Kızıltepe’de, Cizre’de, Silopi’de var olmaya çabalayan Hizmet Camiası’nın işine yarar. Barışı bölge halkıyla birlikte en çok onlar ister. Camia çözüm sürecine karşı değildir, aksini iddia etmek gerçekleri ters yüz etmektir. Sözü, Hocaefendi’nin ulusalcı medyada eleştiri konusu olan şu duasıyla bağlayalım: “Kimsenin burnu kanatılmasaydı bu ölçüde bu problemler altından kalkılmaz, üstesinden gelinmez hal almazdı. Allah bu işe sebebiyet verenlerin taksiratını affetsin. Günümüzde de bu problemi çözmeye çalışan insanlara imkân bahşeylesin.” Türkiye’yi ilgilendiren harita değişiklikleri KERİM BALCI 1 Kırım’ın Ukrayna’dan koparılıp Rusya Federasyonu’na bağlanmasıyla coğrafyamızda yeni bir harita değişikliği dalgası başladı. İlk hareketlilik, doğal olarak, Ukrayna ve Moldova havzasında yaşandı. Doğu Ukrayna’da Rusların yoğunlukta yaşadığı şehirler ve Moldova’nın zaten yıllardır ayrılıkçı eğilimi olan Transdinyester bölgesi ayaklandı. Harita değişiklikleri rejim değişikliklerinden bile daha yüksek bir domino etkisine sahiptir. Hiçbir harita değişikliği (tabii hiçbir rejim değişikliği de) tamamen iç dinamiklerin etkisiyle ortaya çıkmaz. Her zaman dış eller karışır bu işlere ve haritalar önce kapalı kapılar ardında çizilir. Ve yine adetleridir, harita ve kalemi eline alan bu kapalı kapı arkası güçler dünyanın sadece bir ülkesini yeniden dizayn etmekle yetinmez, en azından bölgesel ölçekte sınırları yeniden çizerler. Demem o ki Kırım’da başlayan ve zaten Türkiye’yi yeterince ilgilendirmesi gereken bu harita değişikliği dalgası, Türkiye’nin daha yakın coğrafyasını da ilgilendirecek artçı dalgalara yol açacaktır. Felaket tellallığı yapmak istemem ama bu artçı dalgalar yakın coğrafyayı aşıp kendi iç coğrafyamıza kadar ulaşabilir de. Kuzey Karadeniz’deki değişiklik dalgasının iki boyutu var: Etnolinguistik talepler ve boru hatları. Şu ana kadar Ukrayna ve Moldova’dan ayrılmayı talep eden bölgelerin tamamı Rusça konuşan, kendilerini Rus kabul eden nüfusların bulunduğu bölgeler. Diğer taraftan Odessa ve Transdinyester’in Rusya Federasyonu’na bağlanması durumunda Rus petrol ve gazı Ukrayna’yı atlayarak Avrupa piyasasına ulaşabilecek. Sadece bu iki unsur üzerinden Asya ve Afrika haritalarına baktığımızda başta Irak ve Suriye haritaları olmak üzere, Kazakistan, Türkmenistan, İran, Kıbrıs, Sudan (ikinci bir bölünme ihtimalinden bahsediyorum), Nijerya, Mali ve Çad’da bölünme veya belli bölgelerin özerklik talebiyle ortaya çıkmaları şaşırtıcı olmaz. Afganistan’da zaten fiilÎ olan bölünmüşlük kalıcılaşabilir; Çin, Japonya, Myanmar ve Vietnam gibi komşu ülkeleriyle olan tartışmalı bölgeler üzerindeki egemenlik taleplerini daha yüksek sesle telaffuz edebilir ve Moritanya ile Cezayir arasında yıllardır süren Sahara bölgesinin egemenliği tartışması yeniden alevlenebilir. Bölgedeki kısıtlı rejim değişikliklerinde heyecana kapılıp “dönüşümün liderliğine oynayan” (oynamak fiilini her iki manada da kullanıyorum) Ankara, daha kapsamlı ve kalıcı olacağı kesin olan böylesi bir harita değişikliği dalgasına bigâne kalamaz. Değişim dalgasında Ankara’yı daha da yakından ilgilendirecek iki ihtimal daha var: Kuzey Irak Kürdistan Yönetimi’nin Irak Federasyonu’yla olan bağlarını önce konfederasyona çevirmesi, daha sonra da tam bağımsızlık taleplerini seslendirmeye başlaması bunlardan ilki. Ankara’daki baskın dış politika paradigması durumunda olan neo-Mezopotamyacı yaklaşım bunu bir fırsata dönüştürerek bir Türk-Kürt konfederasyonu kurma yolunu deneyebilir. İster bağımsız isterse Türkiye ile bir şekilde karşılıklı bağımlı olsun Kürdistan’ın Irak’tan kopması aynı zamanda Kerkük’le alakalı da bir harita değişimini gündeme getirecektir ve bu durum bölgeyi sıcak bir savaşın eşiğine sürükleyebilir. Gerek etnolinguistik farklılıkları, gerekse Doğu Akdeniz’de yeni keşfedilen doğalgaz rezervlerinin Avrupa pazarına ulaştırılması açısından kritik bir harita değişimi beklenebilecek ikinci bölge Kıbrıs. Burada da iki ihtimal görünüyor: Kuzey ve Güney Kıbrıs yönetimlerinin tam entegrasyonu veya Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye ile Kırım’ın Rusya Federasyonu’nda aldığı statü benzeri bir statü ile birleşmesi. Ankara’nın uğraşacak bunca dış meselesi olduğu bir hengâmede mevhum iç düşman paranoyalarıyla vakit kaybediyor olması ne acı! Türkiye’nin siyasetçiden çok devlet adamı ihtiyacı duyduğu bir zamanda birikimi itibarıyla devlet adamlığına en yatkın isimlerden biri olan Prof. Ahmet Davutoğlu’nun popülist siyasetçi ağzıyla konuşuyor olması ne hazin! 07 SAĞLIK 28 NİSAN — 4 MAYIS 2014 ZAMAN SALIA format atmak mümkün mü? Obezite, romatizma, kalp krizi, hatta kanser… Tüm bunların yaşadığınız travmalardan kaynaklanabileceği aklınıza gelir miydi? Kişisel danışman Barış Muslu, ‘Sağlığına Format At’ kitabıyla hastalıkların kaynağı olan travmalarla yüzleşme tekniklerini anlatıyor. HABER MERVE TUNÇEL FOTOĞRAF BAHAR MANDAN - “Kilo sorunlarndan diyabete, yüksek tansiyondan romatizmaya, alerjiden kalp krizi hatta kansere kadar tüm hastalklar beynimizde bir alterin yukar kalkmasyla balyor. Ben imdi size o alteri geri indirmenin yöntemini anlatacam.” diye balyor M. Bar Uslu söze. Doan Kitap’tan çkan ‘Salna Format At’ kitabnn çk noktas tüm bu hastalklarn müsebbibi olan beyinde atan alteri geri indirme çabas aslnda. Biraz daha açalm mevzuyu. Mideniz ardnda doktorunuzun yapaca ilk ey öncelikle bu ary dindirmek. Bu nedenle türlü ar kesicileri eker misali yutmaya hazrlann. kinci aama arnn kökenini bulmak. Belki de midenizdeki bir yara tüm zdrabnzn su yüzündeki sebebi. Peki o yaraya ne sebep oldu? Bar Uslu, öncelikle yaraya neden olan olas travmatik olayn bulunmas gerektiini düünüyor. Bu belki ein ölümü, belki kaza, belki de haksz yere babanzdan yediiniz bir tokat olabilir... Travmayla yüzleme ve tedavi ise ikinci aamada gerçekleiyor. ‘Beyin, stresi sindirilemeyen besin gibi alglyor’ Bar Muslu, aslnda mühendis. letme master da yapan Muslu, imdilerde kiisel ve kurumsal danmanlk hizmeti veriyor. 1994’ten bu yana da beynin ileyiinin ruhsal ve bedensel sala etkileri konusunda aratrmalar yapyor. Üstelik tek bana deil. Çeitli branlar- da görev yapan doktorlardan oluan bir ekibi var. Beynin hastalklara kap aralayan travmatik olaylarla yüzlemesini salayan NeuroFormat tekniini de ald eitimler sayesinde gelitirmi. Muslu’ya göre birçok önemli hastaln temelinde kiinin yaad travmatik olaylar yatyor. “Beyin oka urad bir olayla karlatnda sanki bir besini sindiremiyormu gibi çalmaya ve organlara bu ekilde talimatlar vermeye balyor. Bu da nihayetinde çeitli hastalklara kap aralyor. Bu yüzden göz ve el hareketlerini kullanarak kiinin yaad oke edici ya da üzücü olayla yüzlemesini salyoruz. Bu yüzleme salandnda çou hastalk da ortadan kalm oluyor.” diyor. Tabii bu metodun tamamlayc bir tedavi olduunu, hastalarn bu yüzden tbbi tedavilerini brakmamalar gerektiini de ekliyor sözlerine. Kanser kelimesi yasaklanmal “Bir adamn iinde sorunlar yaadn düünün, bir de onun kanser olduunu örendiini... Hangisinde daha büyük ok yaar?” diye soruyor Muslu. Bu adam kanserden ölürse stresinin kayna olarak iindeki problemleri mi suçlamalyz, yoksa kanser kelimesini duyduunda yaad stresi mi? Çartrd negatif anlamlar sebebiyle kanser kelimesinin dahi yasaklanmasndan yana. Zira kanserin ölümcül türleri olabildii gibi hafif türleri de var. “Bu yüzden kanser yerine organ baznda kelimeler türetilmeli ve bunlar kullanlmal.” diyor Bar Muslu. m.tuncel@zaman.com.tr ükretmek, ‘her ey yolunda’ mesaj veriyor Tpta skça karlalyor mucizevî ‘plasebo etkisi’ ile. Deneylerde bir grup hastaya gerçekten ilaç verilirken, bir gruba da eker vs. gibi hastalarn ilaç olduunu sand maddeler verilir. te ‘plasebo etkisi’ burada devreye girer. Zira kendisine verilen ‘ilacn’ ie yaradna inanan eker yiyen hastalarda çeitli derecelerde iyilemeler gözlenebiliyor. Aslnda bu inanmann gücü. Bir de bunun tam tersi ‘nosebo etkisi’nden bahsediyor Bar Muslu. Yani hastann iyileemeyeceine inandnda gerçekten kötüye gitmesi durumu. Hastalklarla fazla kavga etmemek, durumu kabullenmek de yeni bir stres kayna oluturmamak adna önemli. Bu yüzden inançl insanlar daha ansl Muslu’ya göre. Zira kader deyip tevekkül ediyorlar. “ ükretmek de beyne ‘her ey yolunda’ mesaj veriyor, bu yüzden önemli.” diyor. 28 NİSAN — 4 MAYIS 2014 ZAMAN ÜÇ AYLAR GELDİ... Üç aylar nasıl değerlendirilebilir? SULEYMAN SARGIN 1mizi, sokağımızı, çarşımızı, pa- Üç ayların büyülü atmosferi evi- 1ci günüyle başlıyor üç aylar. Her yıl Recep ayının birin- Sonra Şaban ayı ve onbir ayın sultanı Ramazan geliyor. Bu dua ve rahmet aylarını dört büyük kandil gecesi daha bir güzelleştiriyor. Şimdi isterseniz küçük üç aylar sözlüğünden okuyalım diğer bilmemiz gerekenleri: da melekler Rabbimiz Allah’ı tekrar tekrar coşkulu seslerle anarlar. Yine bu aylarda şeytanlar taşlanır ve kovulur. Recep ayı büyüklerimizin oruç ve namazla geçirdiği güzel bir aydır. Recep ayında tutulan oruçların çok büyük sevabı vardır. Recep ayında sadaka veren ve iyilik yapan, sınırsız iyiliklere kavuşur. HİCRİ TAKVİM: Kameri aylardan Mu- REGAİB KANDİLİ: Recep ayının ilk Cu- harremin birini yılbaşı olarak kabul eden, Peygamberimizin Mekke’den Medine’ye göç ettiği günden başlayan takvime denir. Hicri takvimin oniki ayı şöyle sıralanır: 1- Muharrem, 2- Sefer, 3Rebi’ülevvel, 4- Rebi’ülahir, 5- Cemaziyelevvel, 6- Cemaziyelâhir, 7Recep, 8- Şaban, 9- Ramazan, 10Şevval, 11- Zilkade, 12- Zilhicce. ma gecesidir (1/2 Mayıs 2014). Peygamber efendimiz bu gecenin güzelliği ve bereketi için şunları buyurur bizlere: “Receb’in ilk Cuma gecesinde uyanık ol. O geceyi uyuşuklukla geçirme. Çünkü melekler o geceye Regaib gecesi demişlerdir.” Regaib, “çok istenilen, rağbet edilen şeyler” demektir. Yani bunun bir anlamı da hediyedir. Rabbimizin biz kullarına bol bol nimetler ve güzellikler vermesidir. Rahmet etmesidir. ÜÇ AYLAR: Recep, Şaban, Ramazan aylarına denir. Bu yıl, Üç Aylar 30 Nisan’da başlıyor. Ramazan ayı, hicri ayların en üstünüdür. Onbir ayın sultanıdır Ramazan. Üç ayların içinde dört güzel kandil, dört kutlu gece vardır: Bunlar, Regaip kandili, Miraç kandili, Berat kandili ve Kadir gecesidir. RECEP AYI: Üç ayların ilkidir. Bu ay- DUA: Rabbimizden istememiz ve O’na yalvarışımızdır. Regaib gecesi yapılan dualar en güzel dualardandır. Regaib gecesi af gecesidir ve affımızı isteyebileceğimiz, annemize-babamıza, arkadaşlarımıza karşı yaptığımız hata ve kötü davranışların affedilmesini isteyebileceğimiz bir gecedir. Bu geceyi en güzel dualarla ve namaz kılarak geçirmeli ve Rabbimizin bizden razı olmasını ve bizi sevmesini dilemeliyiz. MİRAÇ KANDİLİ: Recep ayının yirmi- yedinci gecesidir. Bu kutlu gecede Peygamber efendimiz, Allah’tan gelen bir emirle, Cebrail meleğinin, Burak’ın ve Refref bineğinin yardımı ile büyük mucizeler yaşayarak gök katlarını geçmiş, Rabbimizin huzuruna çıkmıştır. Beş vakit namaz da yine bu kutlu gecede, bütün müslümanların üzerine farz kılınmıştır. zarımızı ve bütün toplumu sarmalıdır. Evde kandiller bir bayram havasında kutlanmalı, çocuklara hediyeler alınmalı, büyüklerin kandilleri tebrik edilmelidir. Mümkün olursa çocuklarımıza güzel elbiseler giydirilmeli, o güne özel yemekler, programlar hazırlanmalıdır. Komşularımızla tebrikleşmeler gerçekleştirilmelidir. Mübarek mekânlar ziyaret edilmeli, büyüklerin duaları alınmalıdır. Bu vesileyle çocuklarımıza camilerimiz, minarelerimiz, mahyalarımız anlatılmalı, Itrî bestesiyle okunan salât ü selamlarımız, tekbirlerimiz yaşatılmalı ve insanın ruhuna işleyen ezanlar dinlettirilmelidir. Aynı güzellikler iş hayatımıza ve sosyal ilişkilerimize de yansımalıdır. Çünkü bu aylarda vicdanlar teyakkuza geçer, bütün gönüller uyanır, duygular coşar. Üç ayların bu tatlı ve imrendiren sıcaklığı inanan gönüller için gece-gündüz devam eder. Bu zaman diliminde herkes gönül diliyle konuşmaya başlar. Beşeriyetten kaynaklanan tabii sertlikler bir anda yumuşar. Bu vesileyle insanlar, herkesle selamlaşmalıdır. “Kardeşinin yüzüne gülümsemeyi bir iyilik olarak sakın küçümseme!” hadisinden hareketle herkese tebessüm etmeli ve iyi dilekler paylaşılmalıdır. Sosyal faaliyetler planlanmalı, yemekli-yemeksiz toplu programlar yapılmalı, mübarek beldelere geziler düzenlenmelidir. Fakir fukaraya gönüller ve sofralar açılmalıdır. Sineler ummanlar gibi geniş olmalı ve el uzatılmayan bir mahzun gönül bile bırakılmamalıdır. BERAT GECESİ: Şaban ayının onbe- şinci gecesidir. Bu gecede Rabbimizin rahmet kapıları sonsuzca açılır ve bizler Rabbimizden beratımızı, affımızı dileriz. Yine bu gece de bütün kandil geceleri gibi Rabbimize dualarla ve O’na yönelişimiz olan namazla geçiririz. KADİR GECESİ: Ramazan ayının son on günü içinde gizlidir bu gece. Bu kutlu gecenin özelliği ise kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’in inmeye başladığı gece olmasıdır. NAMAZ VAKİTLERİ Günler 28 Pazartesi 29 Salı 30 Çarşamba 1 Perşembe 2 Cuma 3 Cumartesi 4 Pazar İmsak Güneş Öğle 4.33 4.31 4.29 4.27 4.25 4.23 4.21 6.21 6.20 6.18 6.17 6.15 6.14 6.13 13.31 13.31 13.31 13.31 13.31 13.31 13.31 İkindi Akşam Yatsı 17.20 17.21 17.21 17.21 17.22 17.22 17.22 20.29 20.30 20.32 20.33 20.34 20.35 20.36 22.06 22.07 22.09 22.11 22.12 22.14 22.26 SOFYA’DAN ÖNCE: Peştera, Velingrad 4 dk Pleven, Smolyan 5 dk. Karlovo, Plovdiv, Pazarcik 6 dk. Kırcali, Kazanlık, Momçilgrad, Sviştov 7 dk. Haskovo, Krumovgrad, St. Zagora, V. Tırnovo 9 dk. Ruse, Harmanli, N. Zagora 10 dk. Popovo 11 dk. Omurtag 12 dk. Kubrat, Razgrad, Tırgovişte, Yanbol 13 dk. İsperih, Tutrakan, Şumen, Preslav 14 dk. Karnobat 15 dk. Aytos, Novi Pazar, Silistra 16 dk. Burgas, Provadiya 17 dk. Varna, Dobriç 18 dk. 10 SPOR 28 NİSAN — 4 MAYIS 2014 ZAMAN Aslan’a Platini’den müjde 1finansal fair-play kriterleri se- UEFA Başkanı Michel Platini, bebiyle hiçbir kulübü kupa dışında bırakmayacaklarını açıkladı. Galatasaray, bu haberle rahat nefes alırken, yeni sezon için atacağı adımları hızlandırdı. İtalyanlar ise Mancini’nin seneye Juventus’un başında olacağını yazdı. UEFA Başkanı Michel Platini, hiçbir kulübün Avrupa’dan men edilmesi gibi bir ceza vermeyi düşünmediklerini belirtti. Finansal fair-play kuralları gereği, kulüplere daha fazla harcama yasağı getirilerek, bir sonraki sezondan itibaren Avrupa kupalarının dışına itilmesi öngörülüyordu. Galatasaray’ı yakından ilgilendiren haberde Avrupa futbolunun patronu Platini’den müjdeli haber geldi. Daha önce Beşiktaş’ın da maruz kaldığı ceza için, G.Saray’a da uygulanma ihtimaliyle ilgili spekülasyonlar yapılıyordu. Konu hakkında konuşan Michel Platini, “Kararlarımızı mayıs ayı başında vereceğiz. Ancak kurala uymayan kulüpler hakkında kan ve gözyaşı bekliyorsanız üzüleceksiniz. Bazı ağır ve sert cezalar vereceğiz ama turnuvaların dışına itmek bunlardan biri olmayacak.” dedi. Bu arada Teknik Direktör Roberto Mancini’nin Galatasaray’daki geleceği merakla beklenirken İtalyan Michel Platini, “Bazı ağır ve sert cezalar vereceğiz ama turnuvaların dışına itmek bunlardan biri olmayacak.” dedi. basını, konuyu gündeme taşımaya devam ediyor. İtalyanlar, son olarak Mancini’nin Juventus’a gidebileceğini belirtti. Bir dönem adı eski takımı İnter ile anılan Roberto Mancini’nin bu kulübe dönmesinin zor olduğu ifade edilirken, sebep olarak da Başkan Erick Thohir’in Teknik Direktör Walter Mazzarri’den memnun olması gösterildi. Juventus’un gelecek sezon söz- leşmesi sona eren Antonio Conte ile yeni bir mukavele yapmaması, yolların ayrılacağı yönünde yorumlanıyor. Conte’nin özellikle Şampiyonlar Ligi’nde aldığı başarısız sonuçlardan sonra yönetimin güvenini tam olarak sağlayamadığı belirtildi. Öte yandan Galatasaray’ın tecrübeli oyuncusu Hamit Altıntop, sakatlık problemi ve yüksek maaşı yüzünden takımdan gönderiliyor. Altıntop’a, ikizi Halil Altıntop’un forma giydiği Augsburg talip oldu. Ay-Yıldızlının yüksek maliyetinden kurtulmak isteyen Sarı-Kırmızılı yönetimin, teklifi kabul etmesi halinde gitmesine izin vereceği hatta bonservis bedeli bile istemeyeceği belirtiliyor. Belinden ameliyat olan ve bu sezon ligde sadece 3 maçta şans bulan Hamit’e, kalırsa iki sezon için 5,5 milyon Euro daha ödenecek. ZAMAN Barcelona’ya transfer yasağı kalkıyor Sıradışı penaltı yarışı 1zilyalı yıldızı Ney- 1 FIFA, İspanya’nın dünyaca ünlü takımı Barcelona’ya verdiği iki dönemlik transfer yasağını geçici olarak askıya aldığını açıkladı. FIFA’nın resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, Barcelona’nın cezasının itiraz süreci tamamlanana kadar transfer yasağını askıya alındığı bildirildi. Katalan ekibinin cezası için karar itiraz sürecinin tamamlanmasının ardından verilecek. FIFA, Barcelona’ya 18 yaş altı futbolcuların transferlerindeki usulsüzlükler nedeniyle 2 dönem transfer yasağı getirmişti. CIHAN Barcelona’nın Bre- Real Madrid, Şampiyonlar Ligi yarıfinal karşılaşmasında Bayern Münih karşısında elde ettiği 1-0 skorla Almanya’da oynanacak rövanş öncesi avantaj elde etti. Takımın golcü futbolcusu Karim Benzema, kaydettiği gol sonrası ilginç pozla hatırlandı. mar, ilginç bir reklam filmi için kameraların karşısına çıktı. Ünlü futbolcu Neymar, Asfaltın ve gymkhana gösterilerinin ünlü ismi Ken Block’un kullandığı Ford Fiesta ST RX43 ile karşılaştı. Her iki yıldız da sahada bir birinden ilginç hünerlerini gösterirken ortaya bol miktarda lastik dumanı ve unutulmaz görüntüler çıktı. Uluslararası Futbol Şöleni için görkemli ödül töreni 1Federasyonu’nca Bank Asya spon- Baran Uluslararası Öğrenci ve Kültür sorluğunda düzenlenen ‘12. Uluslararası Futbol Şampiyonası’nda kupayı İngiltere aldı. İkinciliğe Mali, 3’üncülüğe Azerbaycan ulaştı. Etkinlikte, 101 farklı ülkeyi temsilen 24 milli takım mücadele etti. Fatih Üniversitesi’nin ev sahipliğini üstlendiği şölen, 3 bin 500 yabancı öğrenciyi buluşturdu. Geçtiğimiz yıl sadece İstanbul ve çevresinde öğrenim gören misafir ve uluslararası öğrencinin boy gösterdiği şampiyonaya, bu sene 11 farklı ilden katılım sağlandı. Baran Uluslararası Öğrenci ve Kültür Federasyonu Genel Sekreteri Zafer Bartu, 2002’den beri aralıksız süregelen organizasyonun; din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin birlik ve beraberliğe katkı sağladığının altını çizdi. Bartu, “Dünyanın dört bir yanından ülkemize gelen öğrencilerin; eğitim, kariyer, barınma ve burs ihtiyacını karşılayarak, onlara katkıda bulunurken sportif faaliyetlere de zemin hazırlamak istiyoruz.” dedi. 2013’te Türk futbolu ve Türkiye’nin tanıtımına katkılarından ötürü Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’e ‘Hayat Boyu Onur Ödülü’nü takdim ettiklerini hatırlatan Bartu, ödül gecesini, bu yıl da birbirinden değerli konuklarla gerçekleştireceklerini be- lirtti. Konuyla ilgili basın toplantısı, 28 Nisan Pazartesi günü 14.00’te TSYD Aydın Doğan Salonu’nda yapılacak. Kupa töreni, 29 Nisan Salı günü 20.00’de, Tim Maslak Show Center’da. ‘12. Uluslararası Futbol Şampiyonası’nın Tertip Heyeti’nde, Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdür Yardımcısı Mehmet Kamış, Beşiktaş Kulübü’nün eski yöneticilerinden İhsan Kalkavan, Futbol Federasyonu eski idarecilerinden Ayhan Bermek, eski millî futbolcu Hakan Şükür, Aydınlı Grup İcra Kurulu Başkanı Ahmet Said Kavurmacı da yer alıyor. 11 EĞLENCE 28 NİSAN — 4 MAYIS 2014 ZAMAN SÖZCÜK AVI A Y E A T Ğ I N A N G İ R M İ Ş B F A S E D O E F N A L İ N İ İ R İ A B T E B Y I G H N S R I A N S A M S U N A A L K K K O İ I E N İ A M M A S E A B N A Z N D Ş K A A D A U T Ü Ş T G A Ü İ M K N E L İ M M S T A M E B R İ Y Z İ L M A N E R L E Z N E O U T H A A N L A U L Ç E İ C L S M T K İ S A R A H R K H A İ S A O L A İ K M İ G A E P E L İ K M H M D E N İ L A D L M A P K A İ S T E S K R L E R Y İ K L A G N A M A A R İ M İ T A H Y A R İ M L İ Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızın üzerini karalayın. Geride kalan harfler bir şarkıdan sözleri oluşturacaktır. DESTAN HASLET LAKLAK PALUZE BONBON EKSİBE IZGARA MANGAL RULMAN CERİDE FİRKAT İSTİLA NERGİS SAMSUN ÇAKMAK GIYBET KOKPİT OYNAMA TARIK ÇÖZÜMLER ASUMAN