gap güneydoğu tekstil - Çalık Holding
Transcription
Çalıkhaber ÇALIK HOLDİNG ÇALIŞANLARINA ÜCRETSİZDİR SUMMER’10 ISSUE:3 YAZ’10 SAYI:3 Ortadoğu’nu Ortadoğu’nun modern yüzü DUBAİ The modern face of the Middle East DUBAI DENİMDE TÜRKİYE’YE SINIF ATLATAN BİR ÖNCÜ: GAP GÜNEYDOĞU TEKSTİL A PIONEER THAT MADE TURKEY MOVE ONE STEP AHEAD IN DENIM: GAP GÜNEYDOĞU TEXTILE CALIKKAPAKS.indd 2 Anateks Yönetim Kurulu Başkanı MAHMUT ÇALIK’ın örnek alınacak yaşam öyküsü A life story of MAHMUT ÇALIK, the Anateks Chairman of Board, to be modeled 6/4/10 3:32:47 PM CEO YAZISI ~ MESSAGE FROM CEO ILANLAR 2-3.indd 2 5/31/10 1:04:47 PM ILANLAR 2-3.indd 3 6/4/10 4:31:13 PM İÇİNDEKİL LER NİSAN-MAYIS-HAZİRAN / 2010 28 20 lobi 8 ...... Yazın coşkusunu açığa çıkaracak konserler, oyunlar ve diğer etkinlikler. info 10...... Dünyadan haberler... mesajımız var 12...... Türk Dünyası Uluslararası Kültür Kongresi’nde Ahmet Çalık, ödülle onurlandırıldı. 13...... Çalık Maden, dev bir iş birlikteliğiyle 1000 kişiye iş imkânı sağlıyor. söyleşi 14...... Anateks Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Çalık’ın yaşam öyküsü, genç girişimciler için rehber niteliğinde… profil 20...... Çalık Holding’in uluslararası operasyonlarını yürüttüğü Gap Dubai FTZ Co’da işinin uzmanı profesyoneller görev alıyor. Dubai bugün Ortadoğu’nun modern yüzü. 4 64 onların sesi 24...... Çalık Holding’in Kurumsal İletişim Direktörlüğü ile birlikte ortak kararlara imza atan Global Tanıtım ve Halkla İlişkiler firmasının sahibi Ceyda Aydede ve ekibiyle samimi bir sohbet. içimizden bir seyyah 28...... Çalık Holding İnsan Kaynakları Direktörü İzzetiye Keçeci, ailesiyle gerçekleştirdiği Paris Eurodisney seyahatinin ayrıntılarını anlatıyor. mercek 34...... Tekstil sektörünün gözdesi: Denim iletişim 38...... Hafızanız ne kadar güçlü, ne kadarını kullanıyorsunuz, daha fazlası için neler yapabilirsiniz? yaşam 42...... Aktüel Dergisi Editörü Sinem Barkın, şirketlerde çalışanların verimliliğini artırmanın yollarını uzmanına sordu. sağlık 47...... 8 Doğru nefesin mucize kazanımları. yükselenler 52...... SAP Business Objects Forum 2010’a katılan Çalık Holding Bilgi Teknolojileri ekibi, Business Objects’i anlattı. 53...... Eagle Mobile, SinerjiTürk Haberleşme&Bilişim 2010’da… 54...... İnternet bankacılığında ilkleri sunan BKT… 55...... Yenilenen Çalık GAP Denim’in internet sitesi… damak zevki 56...... Sayısız faydası olan kuşkonmaz ve kuşkonmazlı nefis makarna tarifi. deneyim 60...... Gap Güneydoğu Tekstil İnsan Kaynakları Müdürü İlter Tan, rutin yoğunluktan kaçarak boyalara can vermenin inanılmaz cazibesini paylaşıyor. biz bize 64...... Sabah 25. yılını coşkuyla kutladı. 66...... Dünya evine girenler, gözünü dünyaya yeni açanlar… ÇALIKhaber ICINDEKILER-KUNYE-4-5.indd 2 7/22/10 12:34:20 PM CONTEN NTS APRIL-MAY-JUNE / 2010 İMTİYAZ SAHİBİ / LICENSE OWNER ÇALIK HOLDİNG AŞ YÖNETİM KURULU BAŞKANI / CHAIRMAN Ahmet Çalık GENEL MÜDÜR / CEO Berat Albayrak YAPIM-YAYIN / PRODUCTION-PUBLICATION TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM AŞ GENEL MÜDÜR / GENERAL MANAGER Levent Tayla lobby 8...... Concerts, plays and other activities, which will let the summer excitement out. info 10...... News from the world. we have a message 12...... Ahmet Çalık has been honored with an award at the International Culture Congress of Turkish World. 13...... Çalık Maden provides job opportunities for 1000 people with its huge work partnership. interview 14...... Biography of Mahmut Çalık, the Chairman of Administrative Board of Anateks, as a guide for young entrepreneurs… profile 20...... Professionals specialized in their job work at Gap Dubai FTZ, where Çalık Holding carries on its international operations. Today Dubai is the modern face of the Middle East. their voice 24...... A sincere chat with the owner of the Global Advertisement and Public Relations Company Ceyda Aydede and her team, which had put their signature under shared decisions together with the Çalık Holding Corporate Communications Directorate. a traveler within us 28...... İzzetiye Keçeci, the Çalık Holding Human Resources Director, tells the details of the journey to the Paris Eurodisney which she had with her family objective. objective 34......The favorite of the textile sector: Denim 34 communication 38...... How strong is your memory, how much of it do you use, and what can you do for more? life 42......Sinem Barkın, the editor of Aktüel Magazine, asked a professional how the efficiency of employees in companies can be increased. health GENEL MÜDÜR YARDIMCILARI VICE GENERAL MANAGERS Yonca Ertürk Tuncel Sunar GENEL YAYIN YÖNETMENİ / EXECUTIVE EDITOR Esra Coşkun Özdek esra.coskun@turkuvazdergi.com.tr YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ / MANAGING EDITOR Banu Göçmen banu.gocmen@turkuvazdergi.com.tr GÖRSEL YÖNETMEN / VISUAL DIRECTOR Gülen Atbakan gulen.atbakan@turkuvazdergi.com.tr MUHABİR / CORRESPONDENT Özge Kütük ozge.kutuk@turkuvazdergi.com.tr FOTOĞRAF EDİTÖRÜ / IMAGE EDITOR Muzaffer Sağlam muzaffersaglam@turkuvazdergi.com.tr TÜZEL KİŞİ TEMSİLCİSİ JURIDICAL PERSON’S REPRESENTATIVE Cüneyt Soytürk KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ CORPORATE COMMUNICATIONS DIRECTOR Aslıhan Ahıskal 47...... Miraculous gains of correct SORUMLU MÜDÜR the ones rising... Sedat Uysal breathing. 52...... Information Technologies team of Çalık Holding, which attended to the SAP Business Objects Forum 2010, tells about the Business Objects . 53...... Eagle Mobile at the SinerjiTürk Haberleşme&Bilişim 2010 (SinerjiTürk Telecommunication & Information 2010)… 54...... BKT, pioneering in internet banking… 55...... A renewed website of Çalık GAP Denim… palate 56...... Asparagus with its infinite benefits and a recipe of delicious pasta with asparagus. experience 60...... İlter Tan, the Gap Güneydoğu Tekstil Human Resources Director, shares the incredible attraction of devoting yourself to painting while escaping the routine. from us 64...... Sabah celebrated 25th year in a glow. 66...... Weddings, new born babies, celebrations… DIRECTOR IN CHARGE KURUMSAL İLETİŞİM UZMANI CORPORATE COMMUNICATIONS SPECIALIST Nesrin Sağır KURUMSAL İLETİŞİM UZMAN YARDIMCISI CORPORATE COMMUNICATIONS ASSISTANT SPECIALIST Erkan Ablay KATKIDA BULUNANLAR / CONTRIBUTORS İzzetiye Keçeci, Özbey Men, Sinem Barkın, Dr. Kurtuluş Kaymaz, İlter Tan, Mehtap Alanyalı, Ceren Can, Mine Nartop, Kamil Selçuk Albayrak, Önder Öksüz, Sibel Kavunoğlu, Leyla Yaman Yayın Türü / Publication Type: Yerel, süreli / Domestic, Periodical Yayın Periyodu / Publication Period: 3 Aylık / 3 monthly Yönetim Yeri / Place of Management: Turkuvaz Dergi Grubu, Toprak Center Ihlamur Yıldız Cad. No: 10 B Blok 6. Kat 34353 İSTANBUL Telefon / Phone: (0212) 326 33 34 Faks / Fax: (0212) 354 47 45 Basımcı / Printer: Turkuvaz Matbaacılık Yayıncılık A.Ş. Basıldığı Yer / Print Place: Akpınar Mahallesi, Hasan Basri Caddesi, Sancaktepe / Kartal / İSTANBUL ÇALIK HABER Dergisi, Çalık Holding AŞ adına Turkuvaz Gazete Dergi Basım AŞ tarafından TC yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. ÇALIK HABER Dergisi’nin isim ve yayın hakkı Çalık Holding AŞ’ye aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf ve illüstrasyonların her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. Yazıların sorumluluğu yazarlara, yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. The ÇALIK HABER [Çalık News] Periodical is published by Turkuvaz Gazete Dergi Basım A.Ş. [Turkuvaz Newspaper Periodical Print Corp.] in accordance to the laws of the Republic of Turkey on behalf of Çalık Holding Corp. The royalty and copyrights of the ÇALIK HABER Periodical belong to Çalık Holding Corp. All rights on the texts, images and illustrations in the periodical are reserved. Quotations without prior approval are prohibited. The responsibility of the texts belongs to their writers and that of the advertisements to the advertisement owners. ÇALIKhaber ICINDEKILER-KUNYE-4-5.indd 3 15 7/22/10 12:34:55 PM CEO YAZISI ~ MESSAGE FROM CEO Sevgili Çalık Ailesi, 6 Dear Çalık Family, Yaz mevsiminin yaklaştığı, havaların ısındığı bugünlerde, üçüncü sayısını yayınladığımız Çalık Haber dergimizin ilk iki sayısının, çalışanlarımızca beğenilmesinin ve takdir edilmesinin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu mutluluğun yanı sıra olumlu eleştirilerle de kendimizi yeniliyor, daha iyiyi yapabilmek için çaba gösteriyoruz. Bahar sayımızın kapak konusunu denime ayırdık. Günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olan denimin Türkiye ve dünya pazarındaki önemine, Türkiye’nin etkin üreticilerinden biri olan ve dünyaca ünlü markalara üretim yapan GAP Tekstil’in başarısına da yer verdik. Ülkemiz ve dünyada yaşanan gelişmeler de dergimizde genişçe yer bulan konular. Söyleşi sayfalarımızın konuğu ise Sayın Mahmut Çalık. Girişimciliğiyle Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Ahmet Çalık’a ve grubumuza örnek olan Sayın Mahmut Çalık’ın hikâyesini zevkle okuyacağınıza eminim. Dergimizde ayrıca, Arnavutluk’taki iştirakimiz BKT’nin internet bankacılığı ile modern bankacılık hizmetlerini Arnavutluk halkıyla ilk kez buluşturması ve Çalık Gayrimenkul şirketinin faaliyete başlaması gibi haberler de yer alıyor. Ve bu yıl, 25. yılını kutlayan Sabah Gazetesi’nin görkemli kutlamasından görüntü ve haberlerin de yer aldığı dergimizin yeni sayısını zevkle okumanızı diliyorum. Saygılarımla, These days the summer is approaching and the weather is getting warmer and we are pleased to learn that our employees liked and appreciated the first issue of our magazine, Çalık Haber, the third issue of which is now published. While being pleased with being appreciated, we try to renew ourselves with positive criticisms and do better. The cover story of our spring volume is devoted to denim fabrics. We examined the importance of denim which is an indispensable part of our daily lives in Turkish and world markets and the success of GAP Textile, which is among the effective manufacturers of Turkey and also for the world wide brands. Developments in our country as well as the world are also dealt with in detail in this issue. Our guest in our Interview page is Mr. Mahmut Çalık, who is a model for both our Chairman of Board Mr. Ahmet Çalık and our group as a whole. We believe that you will read his story with pleasure. Moreover, we have news about the endeavor of BKT, our subsidiary in Albania, in meeting the Albanian people with modern banking services by means of web banking and news about Çalık Real Estate Firm’s starting operation. Çalık Haber also covers some colorful photos and news about the ceremony of the Sabah Newspaper’s 25th anniversary. I wish you a pleasurable journey within the pages of our new issue. Best Regards, Berat Albayrak CEO Berat Albayrak CEO ÇALIKhaber 6-CEO BERAT ALBAYRAK+.indd 2 6/11/10 11:52:21 PM +355 4 22 66 288 www.bkt.com.al A power that always supports you ILANLAR 07.indd 1 5/31/10 2:01:26 PM LOBİ ~ LOBBY ÖZGE KÜTÜK EĞLENCE ve coşku her yerde Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Fanta Gençlik Festivali, 16 şehri dolaşarak gençlere müzik ve eğlence dolu bir yaz yaşatmayı hedefliyor. 30 Haziran’da İzmit’te başlayacak olan festivalin bu yılki yıldızları Şebnem Ferah, Ceza ve TNK olacak. Festival 24 Temmuz’da İstanbul’daki konserle tamamlanacak. THERE’s Joy and Emotion Everywhere Fanta Youth Festival, the ninth of which is organized this year, aims at making the youth experience a summer full of music and fun by travelling 16 cities. The stars of the festival that will start on June 30th in İzmit this year will be Şebnem Ferah, Ceza and TNK. The festival will end on July 24th with the final concert in İstanbul. ▲ THE LEGEND is back A SUMMER activity İstanbul Modern Art Museum is carrying on the seventh of the “Genç İstanbul Modern” (“Young İstanbul Modern”) activities called “Işığın Sihri” (“Magic of Light”) with the cooperation of Centre Georges Pompidou in Paris as well as the contribution of Education Sponsor Garanti Bank. The activity, which will be held between the dates of April 13th and July 2nd for the children and youth at the ages of 6 to 16 combines art and technology through interactive workshops. ▲ 13 Haziran’da iki efsane isim aynı sahnede bir araya geliyor. 19 Grammy ödüllü gitar kahramanı Eric Clapton ve Rock müzik tarihinin en çarpıcı seslerinden Steve Winwood, en güzel şarkılarını Santralistanbul sahnesinde seslendirecek. Saat 21.00’da gerçekleşecek konserin biletix’ten temin edilebilecek biletlerinin fiyatları 99-370 TL arasında değişiyor. ~ YAZ aktivitesi İstanbul Modern Sanat Müzesi, Paris’teki Centre Georges Pompidou’nun iş birliği ve Eğitim Sponsoru Garanti Bankası’nın katkılarıyla gerçekleştirdiği “Genç İstanbul Modern” etkinliklerinin yedincisini, “Işığın Sihri” başlığıyla sürdürüyor. 13 Nisan – 2 Temmuz 2010 tarihleri arasında 6-16 yaş grubundaki çocuk ve gençlere yönelik gerçekleştirilecek olan etkinlik, interaktif atölye çalışmalarıyla sanatla teknolojiyi buluşturuyor. EFSANE geri döndü Two legendary names will be on the same stage on June 13th. The guitar hero Eric Clapton with 19 Grammy awards and one of the most astonishing voices in rock music history Steve Winwood will be singing their most beautiful songs at the Santralistanbul stage. The tickets to the concert that will start at 9 PM can be obtained from Biletix and the prices vary between 99 and 370 TL. YÖRESEL lezzetler Anadolu’nun pek çok bölgesine ait birbirinden lezzetli yöresel yemeği bir araya toplayan “Annemin Yemekleri” kitabı, ilgilileriyle buluşuyor. Kitap, Aral’ın annesi Nilüfer Aral’a ait 37 özel yemek tarifini içeriyor. Editörlüğünü ve fotoğraf çekimlerinden bazılarını Aral’ın eşi Müge Aral’ın gerçekleştirdiği yemek kitabının satışından elde edilen gelir, Türk Eğitim Vakfı’na bağışlanacak. REGIONAL tastes The book “Annemin Yemekleri” (“My Mother’s Dishes”), which combines several delicious regional tastes of Anatolia, meets with its fans. The book contains 37 special recipes that belong to Aral’s mother Nilüfer Aral. Income to be obtained from the sales of the book, whose editorial and photos are the work of Aral’s wife Müge Aral, will be donated to Turkish Education Foundation. 8 ÇALIKhaber 8-9-LOBI+2.indd 2 5/28/10 4:34:50 PM ▲ SARAY’da yazlık tiyatro Yaz aylarında tiyatro etkinliklerinin azalmasına inat, Tiyatro Kedi bir müzikalle izleyici karşısına çıkıyor. Shakespeare’nin “Bir Yaz Gecesi Rüyası”, 1 Temmuz’dan itibaren her perşembe, cuma ve cumartesi Yıldız Sarayı Mabeyn Köşkü bahçesinde sahnelenmeye başlıyor. Tamer Karadağlı, Hale Soygazi, İsmet Üstekin gibi ünlü isimlerin yer aldığı oyunun bilet fiyatı 40 TL Summer Theater at the PALACE In contrast to the decrease in theater activities in summer months, Tiyatro Kedi welcomes the spectators with a musical. The famous play of Shakespeare, “A Midsummer Night’s Dream” will be on the stage every Thursday, Friday and Saturday starting from July, 1st in the garden of Yıldız Palace Mabeyn Köşk. The ticket price of the play with famous actors and actresses such as Tamer Karadağlı, Hale Soygazi and İsmet Üstekin is 40 TL. Finlandiya Lapland Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi’nde profesör olan Juhani Tuominen’in yapıtları, 12 Mayıs’ta Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde sergilenmeye başlıyor. Ressam’ın buram buram Osmanlı kokan eserleri 5 Haziran’a kadar Nişantaşı’nda görücüye çıkıyor. OTTOMAN abundantly The works of Juhani Tuominen, who is a professor in Finland Lapland University, the Faculty of Art and Design, will be exhibited on May 12th at Milli Reasürans Sanat Galerisi (National Reassurance Art Gallery). The painter’s work, abundant with Ottoman concept, will meet with the art lovers on June 5th at Nişantaşı. SANATLI tatil ▲ BURAM buram Osmanlı Yaz aylarının en gözde yörelerinden Göcek, yaz boyunca bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Galeri BİNYIL, 10 yıllık birikimini Göcek’i mesken tutacak tatilcilerle buluşturuyor. Club Marina bünyesindeki The Upper Deck Cafe&Bar’daki sergi, on beş günde bir değişecek 20 sanatçının tablolarına ev sahipliği yapacak. ▲ A Holiday full of ART Göcek, one of the most preferred places of the summer months, hosts an exhibition for the whole summer. The BİNYIL Gallery will meet the holidaymakers in Göcek with its 10 years of knowledge. The exhibition which will be held in The Upper Deck Café & Bar in Club Marina will be hosting the portraits of twenty artists that will change every fortnight. KARMA eserler 17-30 Haziran tarihleri arasında Teşvikiye’de yer alan Doku Sanat Galerileri, sanatseverlerin karşısına karma bir sergiyle çıkıyor. Pek çok sergi, 16 Ağustos-16 Eylül tarihleri arasında da gezilip görülebilecek. Etkinlikte Zeki Faik İzer, Tuncay Betil, Nuri İyem, Sadettin Çulan, İbrahim Balaban, Ali Demir, Mustafa Ayaz, Marek Brzozowski, Hasan Taşdemir, Kamer Önder, Orhan Umut gibi sanatçıların tabloları yer alacak. Heykel sanatçısı Hale Ürkmezgil ve Bülent Demirağ da eserlerini, aynı karma sergide sergileme imkânına sahip olacaklar. ~ MIXED work of art Doku Sanat Galerileri (Texture Art Galleries) in Teşvikiye will welcome the art lovers with a mixed work of art between the dates of June 17th and 30th. Most of the exhibitions can be visited during the dates between August 16th and September 16th. The activity involves paintings of such artists as Zeki Faik İzer, Tuncay Betil, Nuri İyem, Sadettin Çulan, İbrahim Balaban, Ali Demir, Mustafa Ayaz, Marek Brzozowski, Hasan Taşdemir, Kamer Önder and Orhan Umut. Sculptors Hale Ürkmezgil and Bülent Demirağ will also have the opportunity to exhibit their works at this mixed exhibition. ÇALIKhaber 8-9-LOBI+2.indd 3 19 6/7/10 11:39:57 AM INFO BANU GÖÇMEN EVKURAN “BİR TUTAM TUZ” nelere kadir... PLASTİK öldü, yaşasın yeni plastik! PLASTIC has died, hurray for the new plastic! Plastik ile ilgili duyduğunuz tüm kötü sözleri unutun: İşte karşınızda plastiğin yeni hali... Londra Kraliyet Üniversitesi’nde çalışma yapan bir grup bilim adamı, organik materyaller kullanarak plastik üretmenin yolunu buldu. İngiliz bilim adamları çabuk büyüyen ot, çimen ve ağaçlarda bulunan şekeri polimere dönüştürmeyi başararak plastiğe yepyeni bir anlam kazandırdı. Yaklaşık beş sene sonra raflarda olacak bu madde, herhangi bir organik atık gibi birkaç ay içinde tamamen ortadan yok oluyor. Dünyada yılda 150 milyon ton plastik üretiliyor. Yıllık tüketilen petrolün yüzde yedisi plastik üretimine harcanıyor. Oysa üretilen bu yeni plastiğin yüzde 99’unun hammaddesi fosil yakıtlardan elde ediliyor. Forget about all the bad things you have heard about plastics: Here is the new form of plastics... A group of scientists researching in London Royal University has found the way to produce plastics by using organic materials. British scientists managed to transform glucose, which grows fast and exists in grass and trees, into polymer and gave plastics a totally new meaning. This material, which will be on the shelves in about five years, can completely disappear like any other organic waste. 150 million tones of plastics are being produced in the world in a year. 7 percent of the petrol consumed annually is spent on plastics manufacturing. On the other hand, the raw material of 99 percent of this recently produced plastic is obtained from fossil fuel. KUTUP AYILARI tehdit altında ABD İçişleri Bakanı Dirk Kempthorne, küresel ısınmanın neden olduğu Arktik deniz buzları seviyesindeki azalma sebebiyle, kutup ayılarının “tehdit altındaki türler” sınıfına alınarak korunmasına karar verdiklerini açıkladı. Başta Grönland ve Norveç olmak üzere Alaska, Kanada ve Rusya’da yaşayan kutup ayılarının sayıları, küresel ısınmanın yanı sıra, çevre kirliliği ve yanlış avlanma nedeniyle de azalıyor. POLAR BEARS are in danger ABD’de yapılan çalışma, günde üç gram eksik tuz almanın yılda 66 bin kişinin felç, 99 bin kişinin kalp krizi geçirmesini, 92 bin kişinin ölümünü önleyeceğini ortaya koydu. California Üniversitesi tarafından yürütülen çalışmaya göre, tuzu azaltmak, ülkedeki yıllık sağlık harcamalarında 24 milyar dolarlık tasarruf sağlıyor. New England Tıp Dergisi’nde yayınlanan çalışma, yüksek tansiyon ve kalp hastalıklarına yol açan tuzun, ABD’de gerekli miktarın çok üzerinde kullanıldığını ortaya koyuyor. ~ “A PINCH OF SALT” can do a lot of things… A study made in the USA demonstrates that having three grams less salt a day will prevent 66 thousands of people from paralysis, 99 thousands of people from having a heart attack and 92 thousands of people from death. According to the study conducted by the University of California, decreasing salt enables an annual savings of 24 billion dollar in health expenditure in the country. The study published in New England Journal of Medicine shows that salt that causes high blood pressure and heart diseases is used in extreme amounts in the USA. Dirk Kempthorne, USA Secretary of the Interior, declared that it was determined that polar bears were to be protected under the classification of “endangered species” due to the decrease in ice levels in Arctic sea which is a result of global warming. The number of polar bears living mainly in Greenland and Norway as well as Alaska, Canada and Russia is decreasing because of environmental pollution and hunting wrongly as well as global warming. 10 ÇALIKhaber 10-11 INFO+2.indd 2 5/31/10 10:13:12 AM JURASSIC PARK’a bir adım daha... Avustralyalı bilim insanları, aralarında dev koşucu devekuşu ve fil kuşunun da bulunduğu soyu tükenmiş bazı kuşların, fosilleşmiş yumurta kabuklarından DNA’larını elde etti. Murdoch Üniversitesi’nden Michael Bunce ve meslektaşları, fosilleşmiş yumurta kabuklarının, şimdiye dek bilinmeyen eski DNA kaynağı olabileceğini gösterdiklerini belirtti. DNA’sı çıkarılabilen yumurtanın sahibi, Avrupalıların yerleşmesinin ardından Madagaskar’da 1700’lere doğru ortadan kaybolan fil kuşu (aepyornis). Fosilleşmiş yumurtalar, çevrebilimin yeniden inşası, geçmişteki beslenmenin incelenmesi ve kronoloji oluşturmak için kullanılırken, ilk kez DNA elde edilmesi amacıyla faydalanılıyor. Ayrıca bu yöntemle DNA elde edilebilmesi, çok daha eski dinozor fosillerinden üretilecek DNA’larla o türlerin yeniden canlandırılması ihtimalini artırıyor. FERRARI DE yeşillendi FERRARI has turned green too… Otomotiv teknolojisinde dünyanın önde gelen markalarından olan Ferrari, şaşırtıcı bir hamleyle ‘hibrit’ otomobil pazarına giriyor. HyKers konseptinin seri üretime geçirilip showroom’lara çıkması üç-beş yıl sürecek. Benzin ve elektrikle çalışan hibrit Hy-Kers modelinde ‘performans odaklı’ bir yaklaşım tercih edildiği, yüksek teknoloji kullanılarak performansta bir düşüş olmadan emisyon ve yakıt tüketiminin azaltıldığı belirtiliyor. Ferrari 599 G TB Ferrano modelini esas alan modifiye araçta; motor, piller ve diğer aksam mümkün olduğunda alçak konumlandırılarak aracın kabin genişliği korunabilmiş. Motor ve çevre aksamının ağırlığı, yüzde 55 oranında arka tekerlere yüklenmiş. Altı litrelik V-12 motor 620, elektrikli motorsa 107 HP güç üretiyor ve aracı 0’dan 100 kilometre/saat hıza üç buçuk saniyede çıkarıyor. Ferrari, one of the leading brands in automotive technology, enters the hybrid automobile market with a startling action. It will take 3 to 5 years for the concept of HyKers to be mass produced and appear in showrooms. It is stated that in Hybrid Hy-Kers model, which runs with petrol and electricity, a performance focused approach is preferred and emission and fuel consumption is reduced without a decrease in performance by using high technology. In the modified vehicle based on Ferrari 599 G TB Ferrano model, the cabin capacity of the vehicle can be conserved by locating the engine, batteries and other parts as low as possible. The weight of the engine and surrounding parts are loaded on the back wheels in 55 percent. V-12 engine of 6 liters produces 620 HP and the electrical engine can produce 107 HP and the vehicle can go from 0 to 100 km/h speed in 3.5 seconds. One more step to JURASSIC PARK Scientists from Australia obtained the DNAs of some birds that became extinct including the huge runner ostrich and elephant bird from their fossilized egg shells. Michael Bunce and his colleagues from Murdoch University stated that the fossilized egg shells might be the old DNA source that has not been known so far. The owner of the egg the DNA of which could be found is the elephant bird (aepyornis), which disappeared in Madagascar towards 1700s following the European settlement. The fossilized eggs are used for the purpose of reconstruction of environment science and examination of the nurturing in the past as well as establishing a chronology while they are benefited from acquiring DNA for the first time. Moreover, acquiring DNA with this method increases the possibility to revive the ancient kinds of dinosaurs by means of DNAs from their fossils. ÇALIKhaber 10-11 INFO+2.indd 3 11 5/28/10 4:38:13 PM MESAJIMIZ VAR ~ WE HAVE A MESSAGE Siz okursanız onlar da okur! If you read, they will read, too! 17 yıldır Türkiye’nin lider kadın dergisi olan COSMOPOLITAN, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nden esinlenerek son derece etkili bir sosyal sorumluluk projesi ile dergi okurlarının karşısına çıktı. Turkuvaz Medya Grubumuz bünyesindeki COSMOPOLITAN dergisi, Mart ayında satış gelirinin yüzde 15’ini babası olmayan genç kızların eğitimi için Darüşşafaka Eğitim Kurumları’na bağışladı. Mart ayında okuduğunuz her COSMOPOLITAN, sizinle birlikte Darüşşafaka kızlarının da ufkunu açtı ve eğitimlerine katkı sağladı. “Siz okursanız onlar da okur” gibi çarpıcı bir sloganla yola çıkan COSMOPOLITAN ekibi de, bu projeyle gurur duyuyor ve okurlarını, yarının güçlü ve duyarlı kadınlarını birlikte yetiştirmeye davet ediyor. Medyanın, toplumun sosyal sorumluluk bilincini arttırmadaki rolünün dışında bizzat katkı sağlayıcı olarak rol modeli olduğu bu proje, hiç kuşkusuz ki sektörde de bir birliktelik ve heyecan yaratarak yeni sosyal sorumluluk projelerine kapı açacak. Being the market leader as a women magazine for 17 years, the COSMOPOLITAN started an extremely effective social responsibility project inspired from March 8th International Women’s Day. The magazine, which is a part of Turkuvaz Media, donated 15 percent of its sales income in March to Darüşşafaka Education Centers for the education of young orphan girls. Every COSMOPOLITAN read in the month of March became a support for the education of Darüşşafaka girls and created new worlds for them. The COSMOPOLITAN team setting off with an astonishing slogan as “If you read, they will read, too” is also proud of this project and invites their readers for bringing up the strong and sensitive women of the future together. This project on which media appears as a direct contributor besides its role in increasing awareness for social responsibility in the community will undoubtedly open the doors for new social responsibility projects by creating an excitement and collaboration in the sector. Katkıya onur ödülü Honor Award for Contribution 2. Türk Dünyası Uluslararası Kültür Kongresi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün himayesinde İzmir Çeşme’de yapıldı. Ege Üniversitesi, Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü ve TDK iş birliğiyle gerçekleştirilen kongreye yoğun bir katılım oldu. Etkinliğin açılışında konuşan TDK Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, TDK’nın Türk Dünyası’nın bütün destanlarını bir araya getirerek, özgün biçimiyle ve ‘Türkiye Türkçesi’ne aktarımıyla 36 cilt olarak yayımlandığını belirterek, “Her bir destanımızdan bir dizi film, sinema filmi, bilgisayar oyunları çıkabilecek ortak kültür hazinemizi; film yapımcılarının, senaryo yazarlarının, bilişimcilerin dikkatine sunuyoruz” dedi. Türk dünyasındaki bilim adamlarını bir araya getirerek karşılıklı fikir alışverişinde bulunmayı amaç edinen kongreye, 150’si yurt dışından olmak üzere 400 konuk katıldı. Katılımcıların konuşmalarının ardından Türk dünyasına katkıları bulunanlara ödülleri verildi. Ahmet Çalık, Türk dünyasına yaptığı katkılardan dolayı onur ödülüne layık görüldü. Ahmet Çalık adına ödülünü, Çalık Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ertuğrul Gürler, Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fikret Türkmen’in elinden aldı. 2nd International Congress on Culture in Turkish World was held in Çeşme, İzmir under cover of President Abdullah Gül. The congress held in cooperation with Ege University, Turkish World Research Institute and TDK attracted a good level of participation. Making the opening speech in the activity, the Head of TDK, Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın indicated that TDK combined all epic stories of Turkish world and published in 36 volumes in their original form and in Turkish as well. “We are offering our shared cultural treasure which includes epic stories that can be used as a series, a movie or even as a computer game to the attention of film makers, script writers and IT specialists” said Akalın. 400 guests, 150 of whom were from abroad, attended the Congress which had the aim to gather scientists in Turkish world and exchange ideas. Following the speeches of the participants, awards were given to those contributing to Turkish world, Mr. Ahmet Çalık was given an honor award for his contributions to Turkish world. Mr. Ertuğrul Gürler, a member of Çalık Holding Board of Directors, took the award on behalf of Mr. Ahmet Çalık from Prof. Dr. Fikret Türkmen, who is a professor at Ege University. 12 ÇALIKhaber 12-13 MESAJIMIZVAR+2.indd 2 6/3/10 10:53:38 AM Çalık Maden’de 1000 kişiye iş imkânı Job Opportunity for 1000 people at Çalık Maden 2006 yılından bu yana maden sektöründe faaliyet gösteren Çalık Maden İşletmeleri AŞ (Çalık Maden) ile Kanada menşeli Anatolia Minerals Development Limited (Anatolia) arasında “Hissedarlık ve İşbirliği Sözleşmesi” imzalandı. Sözleşme çerçevesinde Çalık Maden, Anatolia’nın bağlı ortaklığı niteliğindeki ve halen Erzincan’ın İliç ilçesinde yer alan ve önümüzdeki yıl üretime geçmesi planlanan Çöpler Altın Madeni’nin işletme lisansına sahip Çukurdere Madencilik Sanayi ve Ticaret AŞ’nin yüzde 20 oranında hissesine sahip olmuş olacak. Altı milyon onsluk bir rezerve sahip olan Çöpler sahasından 2011’den itibaren ortalama yılda 175.000 ons altın çıkarılması hedefleniyor. Yine bu sözleşme çerçevesinde taraflar, Türkiye’de maden arama ve geliştirme faaliyetlerinde birlikte hareket edecekler. Çalık Grubu, bölgeye sağlayacağı pek çok katma değere ek olarak; Çöpler Altın Madeni’nin inşaat aşamasında 500 kişiye, tam kapasite ile üretime geçtiğinde, 250 kişiye doğrudan, 1000 kişiye dolaylı olarak iş imkânı sağlayacak. Holding’den yapılan açıklamada, “Türkiye ve dünyada enerji, telekom, inşaat, finans, tekstil ve medya alanlarında çok sayıda şirketiyle faaliyet gösteren, uluslararası rekabet gücüne sahip, insana, çevreye, toplumsal değerlere saygılı ve duyarlı Çalık Grubu, kuruluşundan bugüne, kazandıklarını, her zaman ülkesine geri döndürecek yatırımlar için kullanmıştır. Uluslararası arenada, ülkemizi en iyi şekilde temsil etmenin gururunu taşıyan Grubumuz, tıpkı diğer sektörlerde olduğu gibi maden sektörünün güçlü bir markası olma yolunda gereken tüm çalışmaları yapacaktır” dendi. A “Shareholding and Cooperation Agreement” has been signed between Çalık Maden İşletmeleri A.Ş. (Çalık Maden), operating in mining sector since 2006 and a Canadian firm, Anatolia Minerals Development Limited (Anatolia). Within the scope of the agreement, Çalık Maden will have 20 percent of shares of Çukurdere Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş., which has the operating license of a subsidiary of Anatolia, Çöpler Golden Mine, located in the İliç district of Erzincan and planned to start manufacturing next year. It is aimed that starting from 2011 approximately 175.000 ounces gold will be taken every year from the field of Çöpler, which has a reserve of six million ounces. Additionally, the parties will act together in line with this agreement in mining research and development activities in Turkey. In addition to several contributions in the region, Çalık Group will supply employment opportunities for 500 people during the construction period and when full capacity production starts, 250 people will be hired directly, 1000 people will be hired indirectly. “We have always invested what we have earned in our country” The first declaration from the Holding was as follows: “Çalık Group, which operates in Turkey and in other parts of the world with its several firms operating in such sectors as energy, telecom, construction, finance, textile and media, has the power of international competition, has respect for human beings, environment and social values has always made use of its gains for investments in Turkey since its foundation until today. Proud to represent our country internationally in the best way, our group will make any necessary studies on the road to become one of the strongest names in mining sector.” ÇALIKhaber 12-13 MESAJIMIZVAR+2.indd 3 13 6/3/10 10:53:56 AM PROFİL // PROFILE MAHMUT ÇALIK 00 ÇALIKhaber 14-19 MAHMUT CALIK+6.indd 2 5/28/10 4:40:53 PM “Hedefim hep birincilik oldu” “MY TARGET HAS ALWAYS BEEN REACHING THE FIRST PLACE” YAZI - WRITTEN BY: ÖZGE KÜTÜK FOTOĞRAF - PHOTOGRAPH BY: LEYLA YAMAN Anateks Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Çalık, tekstil sektörüne yön veren isimlerin başında gösteriliyor. Malatya Yeşilyurt’ta başlayan ve on ikiden vurulan hedeflerle dolu yaşam öyküsü, genç girişimciler için rehber niteliğinde… ~ The Chairman of Board of Anateks, Mahmut Çalık, is regarded as first of the people shaping the textile industry. His life story, full of accomplishments, started in Malatya Yeşilyurt and it is like a guide for the youth… B 932 yılında Malatya’nın Yeşilyurt kazasında dünyaya gelen Mahmut Çalık, 1970’li yıllarda kurduğu, bölgenin ilk ve en büyük sanayi tesisleriyle tekstil sektörünün önemli isimleri arasında yer alıyor. Çalık liderliğindeki Anateks, ham, boyalı, karışımlı iplik ve kumaş üreticisi olarak sektörün lokomotif firmalarından biri olarak gösteriliyor. Geçen yıllarda örgü makine parkurunu genişleten ve kumaş boya tesisini devreye sokan Grup’ta, 2000 kişi görev yapıyor. İstanbul’daki ofisinde bir araya geldiğimiz Çalık, halen erken saatlerde işinin başında olacak kadar işini seviyor. Mahmut Bey, pek çok sektörde faaliyet gösteren oğlu Ahmet Çalık’ın hayatında da önemli bir rol model… Çalışanlarıyla kurduğu yakın ilişkisi gözden kaçmayan iş adamıyla gerçekleştirdiğimiz sıcak sohbete biraz gerilere giderek başlıyoruz… 1 orn in a town in Malatya called Yeşilyurt in 1932, Mahmut Çalık is among the prominent names of the region with his industrial facilities he established in 1970s, which are the initiatory and biggest in the region. Anateks, under the leadership of Çalık, is considered as one of the leading firms in the sector as the manufacturer of raw, dyed, mixed fiber. Enhancing the knit-machine track and starting fabric dyeing facilities, the Group employs 2000 people. Mr. Çalık loves his job so much that he was at his office early in the morning when we met with him in his office in İstanbul. Mr. Mahmut Çalık is also an important role model for his son Ahmet Çalık who is doing business in several sectors. Let’s start this sincere conversation with Mr. Çalık, whose close relationship with his employees is apparent, from the past… İş hayatına kaç yılında ve nasıl başladınız? Aslında iş hayatına başlamam, ilkokul dönemlerime rastlıyor. Malatya’nın Yeşilyurt kazasında doğdum. Oradaki ilkokulda okudum. Her gün okul dönüşünde bütün esnafla iletişim kurardım. Ayrıca Elazığ’dan, Diyarbakır’dan pamuk getirip satardım. Bunları yaparken bir taraftan da “Hangi When and how did you start working? Actually, I was in the primary school when I first started working. I was born in Yeşilyurt, a town in Malatya. I studied primary school there. I would have conversations with all tradesmen every day after school. Moreover, I brought cotton from Elazığ and Diyabakır and sold them. While doing these, I started to think about what kind of a job ÇALIKhaber 14-19 MAHMUT CALIK+6.indd 3 15 6/2/10 2:09:03 PM PROFİL // PROFILE to do in the future. Once our teacher took us to Sümerbank for a visit and that day I understood what I wanted to do in the future. As known, Sümerbank was founded in Malatya in 1938 by Atatürk. I was determined to build such a factory when I first visited Sümerbank. Were there any people in your family dealing with textile business? My grandfathers were also involved in textile industry. Indeed, Yeşilyurt was a region where economical activity was based on textile. Our profession was enough for us to survive however I can clearly say that things have changed in our town with electricity. When was electricity started to be used in textile in Yeşilyurt? Turkey’s Prime Minister at those times, Mr. Adnan Menderes, came to our town with a few ministers in 1951. It was the first time a Prime Minister visited our town so we were very happy. I could manage to say him the following: “Dear Mr. Prime Minister our biggest problem is that there is no electricity in our town. Therefore, we have to weave with handloom. This is our only income.” He provided the electricity that would work 400 looms 15 days after this conversation. We had been weaving 10 meters on handloom previously. After we had electricity, we started to weave 150 meters. We remember him with mercy. işi yapmalıyım?” diye düşünmeye başlamıştım. Öğretmenimiz bizi Sümerbank fabrikasını gezdirmek için götürdüğünde, artık kafamdaki meslek iyice netleşmeye başlamıştı. Sümerbank bilindiği üzere, 1938’de Atatürk tarafından Malatya’da kuruldu. O fabrikayı gezdiğimde, böyle bir fabrika yapmayı kafama koymuştum. Ailenizde tekstille ilgilenen biri var mıydı? Dedelerim de dokumacılık işiyle uğraşmışlar. Zaten Yeşilyurt, tekstille geçinen bir bölgeydi. Mesleğimiz aç bırakmazdı; ama tabii ki elektriğin gelmesiyle kasabanın çehresinin değiştiğini söyleyebilirim. Yeşilyurt’ta elektrik, tekstil sektöründe kaç yılında kullanılmaya başladı? T.C. Başbakanı Sayın Adnan Menderes, 1951 yılında birkaç bakanla birlikte kasabaya geldi. İlk defa başbakan geliyor, hepimiz çok mutluyuz. Kendisine, uygun bir yerde: “Sayın Başbakanım, en büyük sıkıntımız, kasabada elektriğin olmaması. Bu sebepten el tezgâhıyla dokumak zorunda kalıyoruz. Bizim kazancımız da buradan geliyor” diye anlattım. Bu konuşmadan 15 gün sonra, kasabaya 400 dokuma tezgâhını çalıştıracak elektriği verdi. El tezgâhında 10 metre dokuyorduk, elektrik geldikten sonra 150 metre dokumaya başladık. Rahmetle anıyoruz. What would you say if we wanted you to compare those times with today? For instance, at those times we used to melt cow’s excrement in boilers and filter them. Then we used to bleach fabric there. Today various chemicals are used for bleaching. Our conditions were really hard; life is much easier now. Could you please share a childhood memory of yours which affected you deeply with us? It was a winter day with 50 cm of snow on the ground. They brought a woman to the town from Caliken village. Five or six people were both crying and trying to carry the woman with sledges. She was giving a reverse birth and she had to go to a hospital in Malatya. If there had been a hospital in our town, the woman could have been treated immediately. There were three cars in Malatya and by coincidence one of them arrived. They took her to Malatya. She gave birth to a baby boy. The family sacrificed 10 sheep till the baby is four months old in front of the big Mosque in Yeşilyurt and gave the meat to the poor, thanking them. I was nine years old at that time. This event affected me a lot. I promised to build a hospital here. I fulfilled my promise in 1993 and gave it away to the Ministry of Health. Last year 130 thousands of people were treated. Moreover we became so proud that our hospital was awarded with the title of “The hospital in the city of Malatya with the highest Service Quality Standards scores” by Malatya province and Yeşilyurt district. Additionally, we have a school project which is planned to start the education term next year. These make me pleased. Bütün hayatım eşim, işim ve evim. Beş çocuğum, 18 torunum var. Onlarla birlikte olduğumda kendimi iyi ve dinlenmiş hissediyorum. ‘‘ 16 ÇALIKhaber 14-19 MAHMUT CALIK+6.indd 4 ’’ 6/3/10 10:52:57 AM my wife, my job and my home. I have 5 children and 18 ‘grandchildren. ‘My whole Ilifefeelisbetter and more relaxed when I spend time with them. ’’ O dönemle, bugünü kıyaslamanızı istesek neler anlatırsınız? Mesela biz o dönem, beyaz kumaş yapacağımız zaman, ineklerin dışkısını, kazanlarda eritip süzüyorduk. Kumaşı, bunun içerisinde beyazlatıyorduk. Bu dönemdeyse beyaz olsun diye 10 tane kimya kullanılıyor. Şartlarımız oldukça ağırdı, şimdi hayat çok daha kolay. Peki, çocukluğunuza dair sizi derinden etkileyen, hiç unutamadığınız bir anınızı paylaşmanızı istesem… Bir kış günü, karın kalınlığı 50 santimin üzerinde. Kasabaya Caliken köyünden bir kadın getirdiler. Beş, altı kişi hem ağlıyor, hem de kızaklarla kadını taşımaya çalışıyorlar. Ters doğum yapıyormuş, Malatya’da doğum evine gitmesi gerekiyor. Eğer kasabamızda bir hastane olsaydı, kadına hemen müdahale edilebilecekti. Malatya’da üç araba vardı, tesadüfen bir araba geldi Malatya doğum evine götürdüler. Bir oğlu oldu, ailesi dördüncü ayda 10 tane kadar koyun getirip Yeşilyurt’taki büyük Camii’nin önünde kesip yoksullara dağıttılar ve Yeşilyurtlulara teşekkür ettiler. Dokuz yaşımdaydım, bu olay beni çok duygulandırdı; o zaman buraya bir hastane yapacağıma kendime söz verdim. 1993 yılında Yeşilyurt’a bir hastane yaptırdım ve Sağlık Bakanlığı’na hediye ettim. Geçtiğimiz yıl 130 bin kişi muayene olmuş. Hastanemizin, Malatya Valiliği ve Yeşilyurt Kaymakamlığı tarafından “2009 yılında Malatya ilinde Hizmet Kalite Standartları puanı en yüksek hastane” unvanı alması dolayısıyla bir plaketle onurlandırılması da bizi çok gururlandırdı. Bir de gelecek yıl eğitim hayatına başlaması planlanan bir okul projemiz var. Bunlar, beni keyiflendiren işler. Which of your accomplishments in your life has made you very happy so far? When I first visited Sümerbank in my childhood, I aimed at ten times bigger. My target was always being at the first place and it made me happy that I could reach whatever I had aimed at. For instance, I like gardening. I had a time when I couldn’t ripen grape in my garden. Then I noticed that there was a 15 cm stuck soil. I broke the soil and solved the problem. Although this seems to be a simple target, I remember that I became so happy when I reached it. Besides, it is a great feeling to see that my employees are successful as well as me. We can see that the thumb rule to become successful in business life is to set goals. Could you tell us some more? I say to my employees: “Find some targets for yourself. If you are not planning to reach somewhere, don’t work for me”. I don’t think anything else than my work and never detract my attention. Indeed, I follow the ones successful in this field. Do you have a role model? I was grown up with my grandma. My grandfather Hacı Mahmut Çalık had gone to Yemen, come back and gone to the First World War three years later. Then he died in the Independence War. My Hayatınızda hangi başarı sizi en fazla mutlu etti? Çocukken Sümerbank’ı ilk gezdiğimde, Sümerbank’ın on mislini hedeflemiştim. Hedefim, hep birinci olmaktı ve her hedeflenene ulaşmak beni çok mutlu etti. Mesela bahçe işleriyle uğraşmayı çok seviyorum. Bahçemde üzümü olgunlaştıramadığım bir dönem oldu. Meğer altta 15 santimlik sıkışmış toprak varmış. Toprağı kırdım ve sorunu çözdüm. Bu basit bir hedef gibi görünse de, ulaştığımda çok mutlu olduğumu hatırlıyorum. Bunun yanında kendi başarılarımla birlikte çalışanlarımın başarılı olduğunu görmek de muhteşem bir duygu. İş hayatında başarılı olmanın ilk kuralının hedef koymak olduğunu anlıyoruz. Diğerlerini de sayabilir misiniz? Ben çalışanlarıma, “Hedefiniz olsun, bir yere gelmeyi düşünmüyor ve planlamıyorsanız benim yanımda çalışmayın” diyorum. Ben kendi işimden başka bir şey düşünmem ve aklımı dağıtmam. Öyle ki dünyada bu alanda başarılı olanları takip ederim. Yeşilyurt Hasan Çalık Devlet Hastanesi başarı plaketi Achievement Platelet of the Yeşilyurt Hasan Çelik State Hospital 14-19 MAHMUT CALIK+6SS.indd 5 6/4/10 4:27:08 PM SÖYLEŞİ ~ INTERVIEW Çocukken Sümerbank’ı ilk gezdiğimde bu fabrikanın on mislini hedeflemiştim. Her işte hedef tespit ettim. Hedefe ulaşmak için hep çalıştım. Kendinize kimi örnek alıyorsunuz? Ben babaannemin yanında büyüdüm. Daha doğrusu hepimiz aynı evdeydik. Dedem Hacı Mahmut Çalık, Yemen’e gitmiş. Oradan gelmiş, üç yıl sonra 1. Dünya Savaşı’na gitmiş, sonra da Kurtuluş Savaşı’nda şehit olmuş. Dedem öldükten sonra, babaannem bütün mülklerini çocuklarını yetiştirebilmek için satmıştı. Ben ona, “Hiç üzülme, ben sana bunların hepsini geri alırım” derdim. Babaannem de, dedem de örnek alınası insanlardı. Ben genel olarak hayatta herkesten alınacak bir şeyler olduğunu düşünüyorum. Ahmet Bey’e önce hayata, sonra da iş hayatına dair aşıladığınız en önemli erdemin ya da tavsiyenin ne olduğunu düşünüyorsunuz? Ahmet’e kendi şirketini kurmasını tavsiye ettim. O da tavsiyeme uydu ve başarılı oldu. Hayata dair de; yalan söylememeleri, doğru çalışmaları ve kimseyi eleştirmemeleri gerektiğini aşılamaya çalıştım. Irk, din, mezhep ayırımı yapmamak da son derece önemli. İşle ilgili isteyip de yapamadığınız bir şey var mı? Bütün hedeflerime ulaştım. Aklımda hiçbir şey kalmadı. Ama ülkemin her daim kalkınmasını istiyorum. Başarılı bir iş adamı olarak genç girişimcilere neler tavsiye edersiniz? Yanlış alışkanlıklardan kendilerini korumaları gerekiyor. İyi okumalarını, doğruluktan ayrılmamalarını ve kimseyi kırmadan yaşamalarını öneriyorum. Gençlerin iyi okuyup dünyayı incelemeleri lazım… 10 milyon nüfusumuzun yurt dışında yaşaması lazım. Bir de dini eğitimin noksanlığını görüyorum. Bu, çok önemli bir konu... ABD’de pazar günleri herkes kiliseye koşuyor. Çok mazbutlar; onların büyük devlet olmalarının altında yatan neden bu… Kişi, örfünü, dinini bilmeli, ama başkasına da karışmamalı. Başarının bir diğer grandma sold all her possessions after my grandfather died in order to raise her children. I would say to her: “Don’t get upset. I will buy you all of them.” Both my grandmother and my grandfather were people who should be taken as a model. I think, there is something to take from everyone. What do you think the most important virtue or advice you have given to Mr. Ahmet Çalık for personal and professional life? I recommend Ahmet to establish his own company. He followed my advice and became successful. I also advised him to be honest, work properly and not to criticize people. It is important not to make any racial or religious discrimination. Is there anything that you haven’t managed to do regarding business? I have reached all of my goals. There’s nothing else in my mind. However; I want my country to prosper. What do you advice for the young entrepreneurs as a successful businessman? They should avoid bad habits. I advice them to study a lot, be honest and live without hurting others. Young people should study, read a lot and discover the world. A population of 10 million should live abroad. I also feel the lack of religious education. This is a vital issue. Everybody goes to church on Sundays in the USA; they are very conservative and what lies beneath their being a big country is this fact. One should know his/ her religion and customs but shouldn’t interfere with the others. Another key to success is reading. I have read books about my profession as well as books of Atatürk, İsmet İnönü, Turgut Özal, De Gaulle, Churchill and Gandhi… I am modeling the prominent leaders of the world. My biggest concern in trade is to keep my promise and not to destroy Turkey’s reputation. I as Mahmut Çalık strive for the continuity of our state, our secular republic, our flag, our nation and our prayers… How do you assess the textile industry in Turkey in general? What are the challenges in the sector? We sure need to enlarge the market. The amount of cotton produced in the world is 20 million tones. While it is 60 meters per person in the 18 ÇALIKhaber 14-19 MAHMUT CALIK+6S.indd 6 6/4/10 11:03:11 AM When I first visited Sümerbank in my childhood, I aimed at building ten times of that factory. I have always set goals in everything I did. I have always worked to reach that goal. anahtarı da, okumak… Mesleğimin dışında Atatürk, İsmet İnönü, Turgut Özal, Degol, Churchill, Gandi hepsini okumuşumdur. Ben de büyük liderleri kendime rehber alıyorum. Ticarette de en çok özen gösterdiğim mesele, verilen sözü tutmak ve Türkiye’nin itibarını sarsmamak. Ben Mahmut Çalık olarak, devletimizin, laik cumhuriyetimizin, bayrağımızın, milletimizin ve ezanımızın sonsuza kadar yaşaması için çırpınıyorum. Genel olarak Türkiye’deki tekstil sektörünü nasıl buluyorsunuz? Sektörün açıkları nelerdir? Pazarı kesinlikle büyütmemiz lazım. Dünyada 20 milyon ton pamuk oluyor. ABD’de fert başına 60 metre düşerken, Türkiye’de 10 metre düşüyor. Yani aslında Türkiye’deki işsizliği sona erdirecek olan tekstil sektörüdür. Türk milleti biraz destek verirse, yöneticiler dikkatli davranırsa bir milyar insanı giydirebiliriz. Şu anda 170 milyon insanı giydiriyoruz. Hükümetin izlediği politika herkesle dost olmak… Hem Doğu hem Batı ile dengeli ilişkilerimiz var. Biz bir milyar insanı giydirirsek “işsizlik” diye bir şey kalmaz. Bunun en önemli anahtarı dostluk kurmak. Genellikle iş adamları doğuya yatırım yapmaya temkinli yaklaşıyor. Siz de Malatya’ya fabrika kurarken oralı olmanıza rağmen tereddüt yaşadınız mı? 35 sene kasabamızda dokunan kumaşları, bütün Türkiye’ye pazarladım. 1960 senesinde İstanbul’a geldim. Fakat Malatya ile irtibatımı kesmedim, bütün yatırımlarımı Malatya’ya yaptım. 70’lerde fabrikayı kuracağımız zaman “Malatya’ya fabrika kurmayın, yapamazsınız demişlerdi” Ben de Atatürk, Türkiye’nin en büyük fabrikasını Malatya’ya kurmuş. Demek ki orada bir ışık görmüş. Bir de Türkiye’ye ne kadar fabrika kuruluyorsa Malatya Sümerbank’tan eleman gidiyor” diye yanıtlamıştım. Türkiye’nin batısı, doğusu diye bir şey olmaz. USA, it is 10 meters per person in Turkey. That is, the sector to end unemployment in Turkey is textile. If Turkish people give a little support and administrators act carefully, we may dress a billion people. At the moment we’re dressing 170 million people. Government’s policy is to be in friendly terms with everybody. We have balanced relationships with both the East and the West. There would be no such issue as unemployment if we managed to dress a billion people. The most important key to this is to build companionship. In general, businessmen are cautious about investing in the East. Did you have any hesitations while building a factory in Malatya although you were from there? I have marketed the fabric woven in our town to all around Turkey for 35 years. I came to Istanbul in 1960. However; I didn’t lose contact with Malatya and I did all my investments there. They said, “Don’t establish a factory in Malatya, it won’t work” when we were about to establish the factory in 1970s. I replied: “Atatürk established the biggest factory in Turkey in Malatya. This means he had seen a light there. Also, every worker in the factories in Turkey came from Malatya Sümerbank.” There is nothing as the east or west of Turkey. Do you think this is the way to solve the “East Problem” which is on the agenda recently? Six thousand of people are working at the factories we have established with my son in Malatya. Adding the families of this 6000 people, it reaches to 24 thousand of people. Imagine all of them came to İstanbul. I think that the only solution is investment. Lastly, I’d like to learn what makes you happy apart from your job? How do you relax? It gives me a great pleasure to grow trees and plants. My whole life is my wife, my job and my home. I was married in the fourth month of the year 1957. I have five children and eighteen grandchildren. I feel better and more relaxed when I spend time with them. Son dönemde sıklıkla gündemde tutulan “Doğu Sorunu”nun bitmesi için yol, bu mudur sizce? Oğlum ve benim Malatya’da açtığımız firmalarda altı bin kişi çalışıyor. Altı bin kişinin ailesini de katarsak 24 bin kişi eder. Bunların hepsinin İstanbul’a geldiğini düşünün. Tek çözüm yatırım. Son olarak işin dışında sizi ne yapmanın mutlu ettiğini öğrenmek istiyorum. Kafanızı nasıl boşaltırsınız? Ağaç yetiştirmek, fidan dikmek bana büyük keyif veriyor. Bütün hayatım; eşim, işim ve evim. 1957’nin dördüncü ayında evlendim. Beş çocuğum, 18 torunum var. Onlarla birlikte olduğumda, kendimi iyi ve dinlenmiş hissediyorum. 14-19 MAHMUT CALIK+6S.indd 7 6/4/10 11:03:58 AM Dubai ÇÖLDEN YÜKSELEN ŞEHİR THE CITY RISING ABOVE THE DESERT Burj Khalifa 800 metre yüksekliği ile dünyanın en uzun binası. Burj Khalifa is the highest building in the world with its height of 800 meters. 20-23 DUBAI+4.indd 2 6/2/10 4:08:43 PM Kimilerine göre ‘altın şehir’ kimilerine göre ‘vergisiz alışveriş’in cenneti... Çalık Holding’in uluslararası operasyonlarını yürüttüğü Gap Dubai FTZ Co’da ise inşaat, enerji, müteahhitlik, taahhüt gibi konularda işinin uzmanı profesyoneller görev alıyor. ~ It is the “Golden City” for some and paradise of “tax free shopping” for others… Professionals specialized in their job work at Gap Dubai FTZ Co. in the fields of construction, contracting, undertaking where Çalık Holding conducts its international operations. 1 960’larda yalnızca balıkçı kenti olan Dubai, 1990’lar sonrası uygulanan politikalar sonucunda ve Hong Kong’un Çin’e devredilmesiyle bölgenin ticaret başkenti olma yolunda ilerleyen, 2000’li yıllarda da büyük projelerle dünyaya adını duyuran bir şehir. Birleşik Arap Emirlikleri’nin en büyük emirliği ve en lüks, en çağdaş olanı... Dubai, Arap kültürüne Avrupa makyajı yapılarak oluşturulmuş bir kent... Kış ortasında yazı yaşamak için de ideal bir seçim. Temizliği insanı şaşırtırken trafik yoğunluğu da İstanbul’u aratmıyor. Yeni kurulmuş bir şehir olarak Dubai’nin tarihine bakınca yüzyıllar öncesinden kalma yapılar, eserler görmek mümkün değil. Sadece, gelişmiş ve teknolojiyle desteklenmiş ufak bir Dubai Müzesi, bu anlamda görülmeye değer. Jumeirah Cami’si bu anlamda görülebilinecek tek yer. Dubai’de bir arada bulunan ve düzenli yapıları ile her yerden görülebilen gökdelenler ve haliç, izlemesi keyifli manzaralar oluşturuyor. Kuşbakışı tüm Dubai’nin en güzel izlenebileceği nokta Emirates Towers. B eing only a fishing town in 1960s, Dubai is a city which has progressed towards being the commercial capital of the region as a result of the policies implemented after 1990s and the Hong Kong turnover to China and announced its name to the world with big project since 2000. It is the biggest, the most luxurious and the most contemporary emirates of United Arab Emirates. Dubai is a city which was formed with a European make-up onto the Arab culture. It is also an ideal choice to experience summer in the middle of winter season. While its cleanliness is surprising, the traffic congestion is similar to that of Istanbul. Being a recently developed city, it is not possible to see work of art or structures dating back to centuries ago in the history of Dubai. However, the small Dubai museum supported by a developed technology is worth seeing. Another place to visit is the Jumeirah Mosque. The skyscrapers located together and can be seen from anywhere in Dubai as well as the loch are good sightseeing places. The best place to watch Dubai from a bird’s eye view is the Emirates Towers. ÇALIKhaber 20-23 DUBAI+4.indd 3 21 6/2/10 4:09:38 PM PROFİL ~ PROFILE MODERN MİMARİNİN ŞAHESERİ OTELLER Beş yıldızlı otel cenneti olan Dubai, aynı zamanda dünya üzerindeki yedi yıldızlı otellerin de sahibi. ‘Yelken otel’ olarak bilinen Burj El Arab, turistlerin önünde fotoğraf çektirmeden dönmediği, konaklama ücretlerinin ‘cep yaktığı’ bir ihtişam abidesi! Otelin adının anlamı ‘Arap Kalesi’. İnsan yapımı bir adanın üzerine kurulmuş, bir köprü yardımıyla karaya bağlanmış. Karadan uzaklığı 290 metre. Otelin uzunluğu ise tam tamına 321 metre! Otelin yapımında bol bol altın ve kristal kullanılmış. Le Meridien, Hilton, Crowne Plaza, Ritz Carlton, Jumeirah Beach Hotel, Ramada ve Sheraton ise Dubai’nin beş yıldızlı diğer adresleri... DOĞUBATI SENTEZİ Alışveriş merkezleri fast-food konusunda çok geniş imkânlar sunarken; otellere ait restoranlarda da zengin deniz ürünleri mönüleri bulunuyor. Tarihi eski yıllara dayanan kına, günümüzde halen popülaritesini koruyor. Dubai’de de kına çok yaygın. Güzellik salonlarının yanı sıra birçok turistik mekânda da sadece bu işi yapan hanımlar çalışıyor. Beş dakika gibi kısa bir sürede ellere adeta çiniden saraylar inşa ediyorlar. Birleşik Arap Emirlikleri’nin yedi emirliğinden en çok konuşulanı, kuşkusuz Dubai. Bu kadar konuşulmasının ve tercih edilmesinin altında başarılı tanıtım politikaları yatıyor. Bundan çok kısa süre önce, sadece çöl kumlarından ibaret olan kara parçası, 40 yıl gibi kısa zamanda bir alışveriş ve turizm cenneti haline getirilmiş. Ülke yöneticileri, bir gün tükenebileceğini düşündükleri petrol kaynaklarına bağlı kalmayıp, turizme yönelmeye karar vermişler. Yılda iki kez gerçekleşen alışveriş festivali, dünyanın dört bir yanından meraklısını, bu ülkeye çekmeyi başarmış gözüküyor. ALIŞVERİŞ CENNETİ Dubai Mall, Dubai’nin en büyük alışveriş merkezi olarak tanıtılıyor ve bilinen birçok markaya ev sahipliği yapıyor. Elektronikten, tekstil ürünlerine her şeyi bu çatı altında bulmak mümkün. Dubai’deki yabancıların büyük çoğunluğunu Hintliler oluşturuyor. Hindistan’a ait otantik ürünlerin HOTELS…THE MASTERPIECES OF MODERN ARCHITECTURE Dubai, which is a paradise of five-star hotels, has also seven- star hotels in the world. Burj El Arab, which is also known as “Arab Sail” is a glorious structure where tourists never leave without taking a photo and which is extremely expensive. The meaning of the name of the hotel is “Tower of the Arabs”. It is connected to the land by means of a bridge built on a manmade island. The distance between the hotel and the land is 290 meters. The length of the hotel is exactly 321 meters. Abundant gold and crystal are used in building the hotel. The other five star addresses of Dubai are Le Meridien, Hilton, Crowne Plaza, Ritz Carlton, Jumeirah Beach Hotel, Ramadare and Sheraton. THE SYNTHESIS OF EAST AND WEST While shopping centers provide lots of opportunities in terms of fast-food, rich seafood menus appear at the hotel restaurants. Henna dating back to ancient times, is still popular today. Henna is very common in Dubai, too. Women doing this work of art work in many touristic sites as well as beauty centers. In such a short time as five minutes, it is as if palaces of tiles were built on hands. Doubtless to say, the mostly spoken one of the seven emirates of United Arab Emirates is Dubai. What lies beneath its being talked about a lot and preferred is a successful advertisement policy. The land which was made up of only desert sands a while ago turns out to be 22 ÇALIKhaber 20-23 DUBAI+4.indd 4 6/3/10 10:52:21 AM a heaven for shopping and tourism in 40 years time. The administrators of the country decided that it would be wiser to focus on tourism instead of relying merely on petrol which they assumed to be used up one day. The shopping festival performed twice a year seems to succeed in attracting people from all over the world. Kamil Selçuk Albayrak Dubai Ofis Müdürü Dubai Office Manager A SHOPPING PARADISE Dubai Mall is considered to be the biggest shopping center of Dubai and hosts many well-known brand names. It is possible to find everything from electronics to textile products here. Indians make up the major part of foreigners in Dubai population. The Karama Center where authentic Indian products are sold is among the places which should be visited. Al Nasr Square in Deira is the number one street to shop for electronic appliances. A COMMERCIAL CENTER Deira, which is across the Shindagha and Bur and which is in length of Haliç is a place as a commercial center in Dubai. It is similar to Tahtakale in İstanbul. The latest model of technological products can be found here as the electronic goods are delivered to the whole world from here. Al Souk Al Kabeeri which is called the Old Souq and located in the center of Deira, has counters full of import goods. Right at the back of Old Souq, there is the Gold Souq, which is the most wellknown bazaar in Deira. Besides being a shopping center, it is a historical bazaar. The bazaar is composed of streets covered by a high roof. The trade of gold has long been ongoing in Dubai, which is the third biggest gold bar center following London and Zurich. In the region of Deira, there are well protected historical structures as well as shopping centers. The most important of this is Al Ahmadiya School. This place is a little ahead of Gold Bazaar. Established in 1912, it was the only full time school in the Emirates in 1956. The school, named after a local pearl tradesman, was restored in 1995 by Dubai Municipality and changed into a museum in 2000. satıldığı Karama Center, mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında geliyor. Deira’daki Al Nasr Square elektronik eşya satın almak için bir numaralı cadde. TİCARET MERKEZİ Haliç boyunda, Shindagha’nın ve Bur Dubai’nin karşı tarafında bulunan Deira, Dubai’nin ticaret merkezi konumunda bir yer. Burası İstanbul’un Tahtakale’sine benziyor. Bütün dünyaya, elektronik eşya dağıtımı buradan yapıldığı için son model teknolojik ürünler burada bulunabiliniyor. Eski Çarşı denilen ve Deira’nın merkezinde bulunan Al Souk Al Kabeer’de ise ithal mallarla dolu tezgâhlar sıralanıyor. Eski Çarşı’nın hemen arkasında, Al Ras semtinde Deira’nın en bilinen yeri Altın Çarşısı yer alıyor. Burası bir alışveriş merkezi olmanın ötesinde, tarihi bir pazar olarak öne çıkıyor. Çarşı, yüksek bir çatının örttüğü sokaklardan oluşuyor. Londra ve Zürih’ten sonra dünyanın üçüncü büyük külçe altın merkezi olan Dubai’de, altın ticareti çok eski zamanlardan beri süregeliyor. Deira bölgesinde, alışveriş merkezlerinin yanı sıra iyi korunmuş tarihi yapılar da var. Bunlardan en önemlisi, Al Ahmadiya School. Burası, Altın Çarşısı’nın biraz ilerisinde bulunuyor. 1912 yılında kurulmuş, 1956 yılında ise Emirlik’teki tek tam zamanlı okulmuş. Adını yerel bir inci tacirinden alan okul, 1995 yılında Dubai Belediyesi tarafından restore edilmiş ve 2000 yılında müzeye dönüştürülmüş. Son 20 yıl içerisinde Dubai’de yaşanan ekonomik ve sosyal değişimler hakkında ne düşünüyorsunuz? Dubai, 1971yılında küçük bir balıkçı kasabası iken ülkedeki petrol rezervlerinin de katkısı ile 1980’li yılların ortalarından itibaren ciddi bir büyüme hızı yakalamış bir emirliktir. 1985 yılında Jebel Ali serbest bölgesi ve ardından diğer serbest bölgelerin kurulması, ticareti kolaylaştırıcı altyapı yatırımları ile bugün ülke gelirlerinin büyük kısmı ticaretten sağlanmaktadır. Emirliğin, bölgedeki en liberal politikaları uyguluyor olması, bürokrasinin efektif ve rasyonel çalışması, ticari altyapının ve finans piyasalarının çok güçlü bir şekilde yapılandırılmış olması, bugün bu ekonomik başarının en önemli etkenlerindendir. Dubai global krizden, özellikle de inşaat sektöründe ne kadar etkilendi? Son global krizin, Dubai’de inşaat sektörü üzerindeki etkileri maalesef çok ciddi boyutlarda gerçekleşmiştir. Dubai emlak piyasasının dünya standartlarında olmasına rağmen, finansal piyasalarının denetim mekanizmaları açısından halen gelişmekte olması, böyle bir krizle baş etme şansını azaltmıştır. Ancak, 2009 yılı sonları ve 2010 yılının ilk çeyreğinde özellikle Dubai Hükümetinin yapmış olduğu altyapı yatırımları ile inşaat piyasasında bir hareketlenme başlamıştır. ~ What do you think about the economical and social changes experienced in Dubai during the last 20 years? Being a small fishing town in 1971, Dubai is an emirate which has progressed incredibly fast since the middle of 1980s thanks to petrol reserves. Today, a huge amount of the country’s income is acquired from commerce with the establishment of free trade zone, Jebel Ali, in 1985 and others following it as well as infrastructure investments facilitating trade. The most important factors of this economical success are the Emirates’ implementing the most liberal policies in the region, bureaucracy working effectively and rationally, the commercial infrastructure and finance markets having been structured strongly. How was Dubai affected by the global crises, particularly the construction industry? The effects of the last global crises on the construction sector in Dubai were unfortunately serious. The real estate market in Dubai, though being in world standards, had a lower chance to survive in such a crisis as it is still progressing in terms of control mechanisms of financial markets. However, with the infrastructural investments by Dubai government at the end of 2009 and in the first quarter of 2010, there have been some activities in construction market. ÇALIKhaber 20-23 DUBAI+4.indd 5 23 6/3/10 10:51:56 AM PROFİL // PROFILE CEYDA AYDEDE ŞEYDA UZUN iletişimini yapıyoruz “WE ARE COMMUNICATING COMMUNICATION” Global Tanıtım ve Halkla İlişkiler firmasının sahibi Ceyda Aydede ve ekibi, Çalık Holding’in Kurumsal İletişim Direktörlüğü ile birlikte aldıkları ortak kararlarla, çalışmalara imza atıyorlar. Ceyda Aydede, the owner of the Global Tanıtım & Halkla İlişkiler company, and her team are putting their signature under projects with the shared decisions they have taken together with Çalık Holding Corporate Communications Department. YAZI - WRITTEN BY: BANU GÖÇMEN EVKURAN FOTOĞRAF - PHOTOGRAPH BY: CEREN CAN 24 ÇALIKhaber 24-27 GLOBAL+4.indd 2 6/2/10 1:59:56 PM iş yapıyor. Arnavutluk’tan Hindistan’a kadar… Dolayısıyla coğrafyayı da takip ediyoruz ekip olarak. Bu anlamda çok büyük bir ekip işi bu… Hem Global ekibi hem Çalık ekibi, tek bir ekibiz aslında. Öyle ilerleyebildiğimiz için de çok iyi ve hızlı sonuç alıyoruz. Holding’in farklı sektörlerdeki tüm işleriyle ilgileniyor musunuz? Yoksa çalıştığınız belli bölümler mi var? ŞEYDA UZUN: Aslında Holding’in kendisiyle çok yakın çalışıyoruz. Sektörel konularda, Holding’in ihtiyaç duyduğu kadar iletişime ihtiyaç duyulmuyor. Ama diğer şirketleri ve sektörleri, Holding bünyesinden takip edebiliyoruz. Holding’den talep gelmese bile siz onlara proje götürüyor musunuz? HAMİT GÜLER: Genelde biz müşterilerimize proaktif olarak yaklaşıyoruz. Şeyda Hanım’ın da dediği gibi tek bir ekip olma stratejisiyle ilerlediğimiz için, müşterilerimize uygun olabilecek projeleri, iletişim yaklaşımlarını onlar için oluşturup, talep gelmeden de Holding ile paylaşıyoruz. Bunları dönem dönem uyguladıklarımız oluyor ya da farklı alanlarda yeni fırsatlar yakaladığımız çalışmalar ortaya çıkabiliyor. ŞEYDA UZUN: Ana stratejiyi belirledikten sonra, fırsatları biraz yaratmamız da gerekiyor. Bu anlamda, biz de katkıda bulunduğumuza inanıyoruz. Ama elbette karşılıklı bir iletişimle proaktif çözümler ortaya koyuyoruz. EMRE ENGİN: Bizim sunduğumuz projelerin dışında Çalık Holding’in istediği projeler de oluyor. İstedikleri projelerin ön araştırmaları, fizibilite çalışmaları yapılıyor ve ona göre değerlendirmeler sonucunda projede nasıl yer alınabileceği konusunda öngörüler, görüşler paylaşılıyor. Sonra karar veriliyor; ya o projede yer alınıyor ya da vazgeçiliyor. EMRE ENGİN HAMİT GÜLER Ne kadar zamandır Çalık Holding’le çalışıyorsunuz? CEYDA AYDEDE: Neredeyse iki yıl oluyor. Şöyle söyleyeyim; 2008 Mayıs ayından beri Çalık Holding’le çalışıyoruz. Çalık Holding’le nasıl bir işbirliği içindesiniz? CEYDA AYDEDE: Ben sadece ekibe liderlik yapıyorum. Bu yüzden tek başıma konuşmak istemedim; çünkü emek, arkadaşlarımın emeği. Ben bir şekilde şeytanın avukatlığını yapıyorum projelerde. Neyin zor olduğunu, neden yapılamayacağını anlatmaya çalışıyorum. Ama ekip, bir şekilde nasıl yapılacağını düşünüp, işi yapılabilire çeviriyor. EMRE ENGİN: Çalık Grubu’nun kurumsal ekibiyle birlikte ortak kararlar alıp çalışıyoruz. Medya ilişkilerimiz dışında sosyal sorumluluk projelerimiz, bunlarla ilgili sponsorluklar gibi konularda aslında bayağı yoğun çalışıyoruz. ŞEYDA UZUN: Burada çok ciddi bir ekip çalışması var. Aslıhan Hanım’ın ekibiyle buradaki ekip birlikte, koordinasyon içerisinde çalışıyor. Holding çok büyük, çok farklı dallarda Çalık Holding’den bir teklif geldi, siz bütün ön çalışmaları yaptınız ve fizibilitesi olumsuz çıktı. “Uygun değildir, vazgeçin” diyerek onları ikna ediyor musunuz? EMRE ENGİN: Onların görüşleriyle bizlerin görüşleri ortak bir paydada mutlaka buluşuyor. ŞEYDA UZUN: Aramızda o güven sağlandığı için kurumun yapısına, kültürüne veya faydasına uymayacak bir şeyse onu açıkça söylemek bizim birinci görevimiz. Görüşümüzü bildiriyoruz, işler mantık çerçevesinde yürüdüğü için de ikna konusunda zorlanmıyoruz. Bugüne kadar Çalık Holding için ne tür çalışmalarda bulundunuz? ŞEYDA UZUN: Sene başında yaptığımız iletişim planları oluyor. Genellikle onu takip etmeye çalışıyoruz. Ama tabii ki gündemin dışında da değerlendirmek gerekiyor yapıyı. O paralelde çok yakından takip ediyoruz sektörleri. EMRE ENGİN: Kısa ve uzun vadede iletişim planlarını yapıyoruz. Arnavutluk ve Türkmenistan’a basın gezimiz oldu. Bazı sponsorluk çalışmaları yaptık, sosyal sorumluluk projelerinde yer aldık. Röportajları yine aynı şekilde biz ayarlıyoruz. HAMİT GÜLER: Bir de lider iletişimi anlamında ÇALIKhaber 24-27 GLOBAL+4.indd 3 25 5/28/10 4:48:43 PM ONLARIN SESİ ~ THEIR VOICE In fact both Global and Çalık are a single team. Since we can move on this perspective, we can have good outcomes and we can obtain quick results. Do you deal with Holding’s works in different sectors? Or do you have certain sections that you work? ŞEYDA UZUN: We actually work in close relationship with the Holding. In sector issue, there is no need for communication as needed by the Holding. However; we can follow up the other companies and sectors from the structure of the Holding. How long have you been working with Çalık Holding? CEYDA AYDEDE: It will be almost two years. I’d say: We have been working with Çalık Holding since May 2008. What kind of collaboration do you have with Çalık Holding? CEYDA AYDEDE: I am only leading the team. Therefore, I don’t want to speak alone; for effort belongs to my friends. I am somehow the devil’s advocate in the projects. I try to explain what is difficult and why it cannot be accomplished. However, the team thinks about how it can be done in some way and it turns out to be something feasible. EMRE ENGİN: We take shared decisions and work with the corporate team of Çalık Group. In fact, apart from our media affairs, we are working really hard on issues as social responsibility projects, sponsorships related with these. ŞEYDA UZUN: There is a serious teamwork here. We are working in coordination with Ms. Aslıhan’s team. Holding is doing business in very different and big sectors. It has business fields from Albania to India…Hence, we are following geography too as a team. In this respect, this is such a big team work… Do you offer projects to the Holding even if they don’t demand anything? HAMİT GÜLER: In general, we approach our customers in a proactive manner. As Ms. Şeyda says, we design the projects or communication approaches that may be suitable for our customers and share them with the Holding without waiting for a demand. We implement some of these at times or there may be works that we have new opportunities. Therefore, we adapt this strategy. ŞEYDA UZUN: After identifying the main strategy, we need to create the opportunities. In this respect, we believe we have a contribution as well. Certainly, we are putting forth proactive solutions with mutual communication. EMRE ENGIN: Apart from the projects we offer, there are the ones Çalık Holding requests. Preliminary researches and feasibility studies are done for the projects they demand and as a result of assessments accordingly, estimations and suggestions are discussed in terms of how to take part in the project. Then, a decision is taken and either we are involved in the project or we abandon it. Let’s assume there is an offer from Çalık Holding and you have done all the preliminary studies but the feasibility is negative. Do you convince them saying “it is not appropriate, give it up”? EMRE ENGİN: Their opinions and ours certainly meet at a common point. ŞEYDA UZUN: Our first mission is to clearly state if it is something that is against the structure, culture or benefit of the entity as there is mutual trust between us. We inform them about our opinion and as the works are done reasonably, we don’t have trouble in persuasion. What kind of studies have you made for Çalık Holding so far? ŞEYDA UZUN: There are communication plans that we do at the beginning of the year. In general, we try to follow that plan. However; it is certainly necessary to assess the structure out of the agenda. In this parallel, we follow the sectors closely. EMRE ENGİN: We do short term and long term communication plans. We have had a press trip to Albania and Turkmenistan. We have done some sponsorship work and involved in social responsibility projects. In the same respect, we organize the interviews. HAMİT GÜLER: Additionally, we have some studies in terms of leader communication. Regarding some activities, meetings, congress that executive management will attend, we do our studies with Çalık Holding Corporate Communication Directorate. CEYDA AYDEDE: Today these things are built on participation. These are not the things that may be a single person’s effort or mind. It doesn’t happen with the single party’s point of view. It is not enough to look from a single or two corners; we need to look from eight corners. What do you think the real meaning of PR is? What are the responsibilities of a public relations expert besides preparing a bulletin about the company you work with and ensure that it is published in media? CEYDA AYDEDE: Now, I am very fond of staying aside and watching the works of my colleagues. We are at that point and they are doing fabulous things as a team. Public Relations has always been a kind of work in which you cannot trust someone else’s effort. It is a real team work but it has reached a different point. Technology is changing so rapidly and there are so many changes in us. Communication sector totally depends on technology, which means 26 ÇALIKhaber 24-27 GLOBAL+4.indd 4 5/28/10 4:49:10 PM çalışmalarımız oluyor. Üst yönetimin katılacağı bazı etkinlikler, toplantılar, kongrelerle ilgili olarak Çalık Holding Kurumsal İletişim Direktörlüğü ile birlikte çalışmalarımızı yapıyoruz. CEYDA AYDEDE: Katılımcılık üzerine kuruluyor artık bu işler. Bir kişinin aklından, bir kişinin emeğinden çıkacak işler değil bunlar. Tek bir tarafın bakış açısıyla da olmuyor. Bir köşeden, iki köşeden bakmak yetmiyor, sekiz köşeden bakmanız gerekiyor. Sizce PR’ın tam anlamı nedir? Çalıştığınız şirket hakkında bülten hazırlayıp, onun medyada çıkmasını sağlamaktan öte bir halkla ilişkiler uzmanın görevleri nelerdir? CEYDA AYDEDE: Artık ben, arkadaşlarımın yaptıklarını izleyip, kenara çekilmekten büyük zevk alıyorum. O noktadayız ve onlar da ekip olarak çok güzel şeyler yapıyorlar. Halkla ilişkiler, eskiden beri başkasının emeğine güvenilmeyecek kadar önemli bir iş. Tam bir ekip işi; ama farklı bir noktaya geldi. Teknoloji çok hızlı değişiyor, bizde çok fazla değişim var. İletişim sektörü tamamen teknolojiye bağlı. Öyle ki teknolojiyi takip etmek değil, artık teknolojinin önünde koşmak gerekiyor. Değil bugünü, yarını yönetmek belki üç adım ötesini yönetmek zorundayız. Bütün bunları bir araya koyunca bugünün ortamında iletişim, katılımcılık üzerine kuruluyor. Mesela, artık iletişimi grupların, insan kitlelerinin aklı veya bilgi üretmesi olarak tanımlayabiliriz. we have to run ahead of technology instead of following it. Let alone today, we have to manage tomorrow or perhaps three steps ahead. When all of these are added together, communication in today’s world is built on participation. For instance, we may now define communication as groups’ and crowd of people’s mind and producing knowledge. Two years ago, you were awarded with the “Lifelong Success in Public Relations Atlas Prize”, which is given to the most successful communication experts by American Public Relations Association. What would you like to tell us about this? CEYDA AYDEDE: It was a nice prize. What it means for me is that a Turkish person is at the forefront there. It was right at a time when the crises started. When everybody was demoralized, we gave them kind of a lesson as “we have gained experience from the crises”. We tried to give the message by means of our experiences that “we know how to overcome the crises, crises can be overcome, they are opportunities”. Why does the importance of PR companies increase during crises times? CEYDA AYDEDE: Actually, the right thing is to be prepared before the crises not at the crises. We did this at Çalık; we told them to be strong and develop immunity. It is important to be prepared before the crisis happens… Taking precaution before the crisis breaks out by managing the agenda and foreseeing the crises in advance… İki yıl önce Amerikan Halkla İlişkiler Derneği tarafından en başarılı iletişim uzmanlarına verilen “Halkla İlişkilerde Yaşam Boyu Başarı Atlas Ödülü’nü aldınız. Bu konuda neler söylersiniz? CEYDA AYDEDE: O güzel bir ödüldü. Benim için anlamı, orada bir Türk’ün öne çıkmasıydı. Tam krizin başladığı bir dönemdeydi. Herkesin demoralize olduğu bir yerde, Türkiye olarak “Biz krizlerden tecrübelendik” diyerek ufak çapta da olsa onlara ders verir gibi olduk. “Krizleri aşmasını biliyoruz, krizler aşılır, krizler bir fırsattır” mesajını kendi tecrübelerimiz altından vermeye çalıştık. Çalık Holding’le medya ilişkilerinin dışında sosyal sorumluluk projeleri ve bunlarla ilgili sponsorluklar konularında da yoğun olarak çalışıyoruz. Kriz dönemlerinde niçin PR şirketlerinin önemi artar? CEYDA AYDEDE: Aslında doğru olan krizde değil, kriz öncesine hazırlıklı olmak. Çalık’ta da bunu yaptık; dayanıklı olmayı, bağışıklık geliştirmeyi anlattık. Kriz olmadan önce hazırlıklı olmak önemli… Gündemi yöneterek kriz oluşmadan tedbirini almak, kriz olmadan krizi görebilmek… Holding intensely on such issues as social responsibility projects and sponsorships related with these apart from media affairs. ~ We are working with Çalık ÇALIKhaber 24-27 GLOBAL+4.indd 5 27 5/31/10 9:52:44 AM 28-33 disneyland+6.indd 2 6/2/10 3:48:51 PM PARİS EURODISNEY’de Minnie ve Mickey ziyareti A Visit to Minnie and Mickey at EURODISNEY PARIS Paris romantik bir şehir... Ama eğer çocuğunuz varsa, şehir farklı bir anlam taşıyor sizin için: Eurodisney... ~ Paris is a romantic city… However; if you have a child, the city has a different meaning for you: Eurodisney... YAZI - WRITTEN BY: İZZETİYE KEÇECİ (Çalık Holding İnsan Kaynakları Direktörü Çalik Holding Human Resources Director) B ahar ayları, özellikle Nisan, gitmek için oldukça uygun. Aslında her tatilde olduğu gibi hava durumu biraz şans işi olsa gerek. Ama bizim Disney seyahati arada bir sağanak yağmura rağmen üşütmeden, sıcaktan bayıltmadan geçmişti... Ulaşım Paris’ten çok zor olmasa da hem konforlu olmaları, hem de zaman kaybetmemek adına bölgedeki otellerde konaklamak mümkün. Seguela Lodge (üç yıldızlı) bizim tercihimizdi, bunun dışında parkın içinde yer aldığından daha pahalı olan Disney Otel, iki yıldızlı Cheyenne (kovboy kasabası konseptli–pek tekin görünmemişti gözümüze) ya da New Port Otel tercih edilebilir. Otellerden park alanına yürümek mümkün; ama 10’ar dakikalık periyotlarla ‘shuttle’ denen otobüsleri de kullanabilirsiniz. Disney otelleri, maliyetli olmalarının haricinde, ücreti almadan rezervasyon yapmadıklarından, planlama zorluğu olanlar için biraz riskli. Bu anlamda, Paris’te kalmayı tercih ederseniz, RER hatlarından, kırmızı Disney otobüslerinden ya da taksiden faydalanıp 30-40 dakika içinde park alanına gitmeniz mümkün. S pring time, particularly the month of April is quite appropriate to visit Eurodisney. In fact, weather condition is a matter of chance as it is in every vacation. Yet, we managed to complete our Disney trip without chilling or being fed up with hot weather though it was rainy occasionally… Although transportation to the park is not so difficult from Paris, it is also possible to accommodate at the hotels in the region. Our preference was Seguela Lodge, a three-star hotel. Apart from that, there are some other alternatives as Disney Hotel, which is more expensive due to being located right at the park, Cheyenne Hotel, a two – star hotel which we didn’t prefer as it didn’t seem safe with its cowboy town concept, New Port Hotel can also be preferred. It is possible to walk to the park area from the hotels but you may also use buses called “shuttle” which transport within 10 minutes intervals. In addition to being costly, Disney Hotels are quite risky for the ones who have difficulty in planning as reservation cannot be done without a fee. In this respect, should you prefer to stay in Paris, it is possible for you to reach the park area by taxi, by red Disney buses or by means of RER lines in 30 or 40 minutes. ÇALIKhaber 28-33 disneyland+6.indd 3 29 5/31/10 10:10:06 AM eieieie eaeaeaeaeaeaeaeaea The accommodation costs at Disney Hotels also include the cost of entrance tickets to the park area. Otherwise, you should buy your tickets at the door. You can have the park maps at the hotels in order to plan your trip in advance. It may seem a frightening map at first but the real scary things are the queues…If you don’t have enough patience, good luck! Disney otellerinde konaklamaya, park alanına giriş biletleri de dâhil. Aksi durumda kapıdan biletlerinizi almanız gerekiyor. Yine otellerde, öncesinde plan yapabilmeniz için park haritalarını teslim alıyorsunuz. Gözü korkutabilecek bir harita gibi görünebilir; ama aslında asıl korkulması gereken kuyruklar… Sabrınız yoksa bol şans!.. İSTER İSTEMEZ FASTFOOD! Yemek; pizza, hot dog, hamburger, fish and chips, sandviç ağırlıklı. Ve tabii bunun için de kuyruk var. Çocuk mönüleri altı euro civarında, büyüklerinki de 10-12 civarı. Otellerde kahvaltı harici yemek pek de makul değil. Bu durumda, Disney sonrası sağlıksız beslenmenizi telafi etmeniz gerekebilir. Park alanında şekerli popcornlar, rengârenk şekerler yani abur cuburlar istem dışı vazgeçilmeziniz oluyor. Zaten başka türlü sıranızı beklemek ya da çocuğunuzu zaptetmek mümkün değil. INEVITABLY FAST-FOOD! Food alternatives are predominantly pizza, hot dog, hamburger, fish and chips and sandwiches. There certainly are queues for these, too. Child menus cost about 6 Euros while adult menus are approximately 10 – 12 Euros. Food apart from breakfast at hotels is not reasonable. Therefore, you may need to make an effort to counterbalance your unhealthy diet after Disney trip. At the park area, the sweet popcorns, colorful candies; in other words junk food is unavoidable. Actually it is not possible to wait in the queue or control your child in another way. DIFFERENT FUN IN EACH PART… Eurodisney is composed of three parts as Disneypark, Walt Disney Studios and the Village. The largest is the Disneypark. It is divided into five small parks. Entrance starts from 30 ÇALIKhaber 28-33 disneyland+6.indd 4 6/2/10 2:01:19 PM HER KISIMDA FARKLI EĞLENCE… Eurodisney üç kısımdan oluşuyor. Disneypark, Walt Disney Studios ve Village. En büyüğü Disneypark. Burası da kendi içinde beş küçük parktan oluşuyor. Giriş Main Street’le başlıyor. Sonra Frontierland, Adventureland, Fantasyland ve Discoveryland olarak devam ediyor. Ayrıca, isterseniz ilk girişte Disneyland Railroad’a binerek trenle park alanını dıştan gezebiliyorsunuz. Main Street, pek bir özelliği olmayan giriş alanı gibi... Girişteki Village alışveriş merkezi ama aynı zamanda Main Street’te de alışveriş için mağazalar sıralanmış durumda. Günün belli saatlerinde caddenin başlangıcından ilerideki park girişlerinin başladığı meydana kadar Disney kahramanlarının müzik eşliğinde geçişlerini, farklı gösterileri, dansları izlemeniz mümkün. Oradan geçebileceğiniz Frontierland, kovboy kasabası havasında. Fantom evi de bu bölümde. Macera şehri olan Adventureland’da, Indiana Jones’u, Karayip korsanlarını ziyaret edebilir; hatta gölde korsan gemisi ile turlayabilirsiniz. Macera şehri, bize biraz heyecansız ve sakin gelmişti açıkçası. Discoveryland ise tahmin edeceğiniz gibi geleceğe yönelik. Burada uzay gemisiyle seyahat, uzayda rollercoaster, keşif, video oyunları, Kaptan Nemo’nun denizaltısı gibi daha the Main Street. Next, there are Frontierland, Adventureland, Fantasyland and Discoveryland. Moreover, you may travel around the park area by train by taking the Disneyland Railroad at the first entrance. Main Street seems to be an entrance area without a peculiarity. The Village at the entrance is a shopping center and there are also stores for shopping on the Main Street. It is possible to watch the Disney characters passing by with music, their different shows and dances from the beginning of the street to the square where park entrance starts at certain times of the day. The next part is the Frontierland, which has an atmosphere of a cowboy town. Fanto house is at this part. You may visit Indiana Jones or the Pirates of the Caribbean in Adventureland and you may even sail on the lake by a pirate ship. Actually, we thought the Adventureland was a little unexciting and quiet. As you may guess, the Discoveryland is about the future. There are more exciting parts here such as travelling by a spaceship, roller coaster in space, discovery, video games or Captain Nemo’s submarine. This was a part where we didn’t spend much time as things that could be done with children were limited. In fact, neither I nor my husband felt like trying and our daughter became our excuse I guess… On the other hand, the Fantasyland which is loved ÇALIKhaber 28-33 disneyland+6.indd 5 31 6/3/10 10:50:55 AM İÇİMİZDEN BİR SEYYAH ~ A TRAVELER WITHIN US Eurodisney; Disneypark, Walt Disney Studios ve Village olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Girişte dileyen konuklar, Disneyland Railroad’u kullanarak bu büyük park alanını keşfe çıkabiliyorlar. heyecanlı bölümler var. Çocuklarla yapılabileceklerin kısıtlı olmasından dolayı, bizim fazla oyalanamadığımız bir alan oldu burası. Açıkçası, ben de eşim de çok heves etmedik, kızım da durumun bahanesi oldu sanırım. Çocukların çok seveceği Fantasyland ise bildiğimiz klasik kahramanların bol olduğu bir yer: Pinokyo, Pamuk Prenses, Peter Pan, Uyuyan Güzel... O yüzden, özellikle küçük yaştakilere en uygun yer. Biz neredeyse tam güne yakın zamanımızı burada geçirdik. Çoğu oyun alanı, lunapark havasında; sadece büyüklük olarak fark edebilir; ama aslında uzun bekleyişlere değmeyecek özellikteler. Onun dışında her kısmı deneyimlemek ve gezmek keyifli. GERÇEK STÜDYOLARDAN FARKSIZ Bir de Disney Stüdyoları var. Girişi farklı olan bu alan için ayrı bilet almak gerekiyor. Film ve animasyon dünyası, dört bölümden oluşuyor: Backlot, Production Courtyard, Front Lot, Animation Courtyard. Burada kaçırmamanız gereken en önemli gösteri Moteurs Action, güzel bir dublör gösterisi. Bu parkta da boy sınırı olan tek bir yer var: Roller Coaster’a boyu 120 santimden kısa olanlar binemiyor. Bunların dışında stüdyolar, daha çok izlemek üzerine kurulmuş bir alan. Studio Tram Tour’da, filmlerde kullanılan yerleri, sel, deprem, yangın gibi olayların Disney’in fantastik dünyasına kadar gidip Minnie ile fotoğraf çektirmemek olmazdı. We couldn’t help taking a photo with Minnie when we went to the fantastic world of Disney. by the children is a place full of the classical and famous Disney characters like Pinocchio, Snow White, Peter Pan, Sleeping Beauty… Therefore, this is the most suitable place for the young ones. We spent almost all our day at this part of the park. Most of the play areas are like an amusement park; they are only different in size but in fact they aren’t worth waiting in long queues. Apart from this, it is pleasurable to experience and wander in each part. NO DIFFERENT THAN THE REAL STUDIOS There is also the Disney Studios part. You need to buy a separate ticket to enter this part with a different entrance. The world of movies and animations are composed of four parts. Back Lot, Production Courtyard, Front Lot and Animation Courtyard. The most important show that you shouldn’t miss here is a nice stand in show. There is one place in this park that has a height limit. People under 120 cm cannot ride on the Roller Coaster. Studios are established mainly for the purpose of watching. In Studio Tram Tour, there is an enjoyable train tour showing the locations used as movie settings and how natural events such as flood, earthquake or fire can be realized in movies. I strongly advise you this part. You need to plan in advance for the shows according to the timetable written on the booklets. 32 ÇALIKhaber 28-33 disneyland+6.indd 6 6/2/10 2:02:38 PM filmlerde nasıl yapıldığını gösteren güzel bir tren yolculuğu yapılıyor. Bunu muhakkak tavsiye ederim. Gösteriler için ise, dağıtılan broşürlerdeki saatlere göre planlamanızı baştan yapmanız gerekiyor. Keyifli; ama oldukça yorucu bir tatil olduğundan alışverişi gün sonuna bırakmak bu anlamda mantıklı… Eğer çocuğunuz varsa, suspayı bir oyuncak alıp eline verebilirsiniz. Geri kalanlar için acele etmeyin; Disney mağazalarında hem fiyatlar hem de ürünler aynı. Hatta Paris Champselise’deki Disney mağazasında fazlasını bile bulabilirsiniz. Çok kalın, çok ince giysiler yerine tshirt/sweatshirt kombinleri yapmak ve muhakkak çok rahat ayakkabılar seçmek gerek. Çocuğunuzun yaşı ne olursa olsun yorulduğunda ya da uyumak istediğinde binebilmesi için kiralanabilen oldukça büyük çocuk arabaları var. Girişteki gişeden sorabilirsiniz. Ayrıca gün boyu karşılaşacağı Disney kahramanlarından imza almak için özel Disney defterlerinden alabilir, onlarla fotoğraf çektirebilir, ailecek çocuk olabilirsiniz. Ben açıkçası tüm gün çocukların ilgisiyle başetmeye çalışan kahraman kostümlü çalışanları özverili buldum. Sonuçta; En azından bir kez imkân olursa gidilebilecek, özelllikle çocukların bayılacağı bir yer Disneyland. Herhangi bir Paris turuna iliştirmek yeterli… Biz eşimle tekrarını düşünmesek de, iyi ki gittik demiştik... Gidecek olanlara keyifli bir tatil diliyorum şimdiden. Eurodisney is composed of three main parts. These are the Disneypark, the Walt Disney Studios and the Village. Visitors can discover the big park area by means of Disneyland Railroad at the entrance if they wish. As it is an enjoyable but tiring trip, you had better leave the shopping part until the end of the day. You may buy a toy for your kid but don’t rush for the others. Both prices and the products are the same in Disney stores. You may even find more at the Disney store in Paris Champselise. It is wiser to wear t-shirt or sweat-shirt rather than very thick or thin clothes and a very comfortable pair of trainers are needed. There are quite big strollers for rent for your child to sleep or rest in when he/she is tired no matter how old he/she is. You may ask for them from the desk at the entrance. Moreover, your child can buy one of the special Disney notebooks to take signatures from the Disney characters he/she will see all through the day, he/she can have his/her photo taken with them and you can be children as a family. I think the employees in character costumes were really self – sacrificing. In conclusion, Disneyland is a place which should at least be visited and which will undoubtedly be loved by particularly the children. It is enough to add it to any Paris tour schedule. We felt happy to have had this experience although we’re not considering a second tour. I wish an enjoyable trip to the ones who want to visit Disneyland. ÇALIKhaber 28-33 disneyland+6.indd 7 33 6/2/10 2:03:09 PM A STAR IN TEXTILE 32 ÇALIKhaber 34-37 DENIM+4s.indd 2 5/28/10 4:57:54 PM Dünyada modası hiç geçmeyen blucin kumaşı olan denimin, Türkiye’de yaklaşık 10 üreticisi var. Ancak rakamın küçük olması sizi yanıltmasın. Çünkü bu firmalar, kapasite olarak dünyadaki birçok üreticinin önünde bulunuyorlar. ~ In Turkey, there are about ten manufacturers of denim which is never out of fashion and known as blue jean fabric. However, don’t let the small number deceive you because these firms are ahead many other manufacturers in the world in terms of capacity. YAZI - WRITTEN BY: ÖZBEY MEN (Para Dergisi Editörü - Para Magazine Editor) A slında bu m müthiş bir yol hikâyesi. Türkiye’yi yokluktan, kkaraborsadan dünyaya taşıyan bir başarı öy öyküsü… 1980’li yılların başları… Türkiye, hen henüz bir pamuk ülkesi. Türk tekstili özellikle de denim (bluc (blucin), yani bizlerin kot kumaşı dediğimiz kumaşın piya piyasası, henüz emekleme çağında bile değil. O yıllarda Türkiye’de Türkiy özellikle denim piyasası tek bir şirketin elinde. O da Ak Akfil. Gerçi bir de Sivas’ta Sümerbank’a ait bir tesis var. Ancak ü üretim yok denecek kadar sınırlı… İstanbul Bakırköy’dek Bakırköy’deki Akfil fabrikasından çıkan kumaş kamyonları, Sultanhamam Sultanham piyasasına gelmeden yolda birkaç el birden değiştiriyor. değiştiriyor F Fiyatlar, kumaş kamyondan inmeden neredeyse katlanıyor. Malum, ithalat yasak... Hal böyle olunca o yılların gençliği, markalı kot-jean pantolon almak için Kapalıçarşı’nın dar sokaklarında köşe kapmaca oynuyor. Şimdi aradan yıllar geçti, o günler çok gerilerde kaldı. Artık Türkiye, dünyanın en büyük denim üreticileri arasına girdi. Özgün tasarım ve dizaynıyla kendi denim pantolon markalarını yarattı. Kendi markalarının ismiyle açılan mağazalarını yurt dışına taşımaya başladı… İşte bu yol hikâyesinin bir öncüsü var. Türkiye’ye denim üretiminde sınıf atlatan bir öncü… Türk kumaşını dünyaya taşıyan, liderlik yapan şirket, bugünkü Çalık Grubu’nun da ilk harcı konumunda… Evet, Türkiye’yi dünyaya taşıyan bu yol hikâyesinin baş aktörü GAP Güneydoğu Tekstil şimdi bir tekstil devi. Yaklaşık çeyrek asır önce başlayan hikâyenin satır araları aynı zamanda Türk tekstilinin yol haritasını da yansıtıyor. O satır aralarında öylesine ilginç dipnotlar var ki her biri başlı başına bir başarı öyküsü. Örneğin Sivas’taki Sidaş isimli atıl fabrikanın Türk tekstiline kazandırılması… Malatya’da Türkiye’nin ilk entegre tesislerinin kuruluşu... Ya da Türkmenistan’dan tüm dünyaya denim kumaş ve konfeksiyon ihracatı… Mısır’daki bir başka tekstil üssünün hayata geçirilmesi… T his is in fact an astonishing road story; a success story that took Turkey from hardship and black market to the world… It was the beginning of 1980s… Turkey was only a cotton country then. Turkish textile, particularly the denim market (blue jean); that is what we call jean fabric, wasn’t even at a crawling stage. In those years, especially the denim fabric market belonged to a single firm in Turkey, which was called Akfil. There was also another facility which belonged to Sümerbank in Sivas; however manufacturing was so limited that it was almost non-existent… The fabric trucks leaving Akfil factories in İstanbul Bakırköy changed a few hands on the road before arriving Sultanhamam market. Prices almost doubled before fabric was out of the truck. Indeed, importing was banned… As this was the case, youth at those times were struggling on the narrow streets of Kapalıçarşı to get a brand name jean. Since then, so many years has gone and those days are in the past now. Today, Turkey is among the biggest denim fabric manufacturers in the world, creating its own denim trousers brand names with original designs. The stores with its own brand names have opened in foreign countries. There is a pioneer in this road story; a pioneer who led Turkey one step ahead in the business of denim fabrics. The firm which has carried Turkish fabric to the world markets and made it a leader is the first firm in today’s Çalık Holding. The main actor of this road story that has led Turley to the world is GAP Güneydoğu Textile and it is now a giant in the textile industry. There is the road map of Turkish textile between the lines of this story that started almost a quarter century ago. There are such interesting footnotes on those lines that each one of them alone is a success story. For example, bringing in the idle firm in Sivas called Sidaş to the Turkish textile, the establishment of the first integrated facilities of Turkey in Malatya or Turkmenistan’s denim fabric and apparel to the whole world, setting up another textile base in Egypt… TURKEY’S PLACE IN THE WORLD DENIM MARKET In Turkey, there are about ten manufacturers of this product which is ÇALIKhaber 34-37 DENIM+4s.indd 3 35 6/7/10 11:04:52 AM MERCEK ~ OBJECTIVE GAP Güneydoğu Tekstil, pamuktan başlayıp konfeksiyona kadar tüm üretimi kendi bünyesinde gerçekleştiren bir şirket. ~ GAP Güneydoğu Textile is a firm which realizes all production starting from cotton to apparel at its own facilities. DÜNYA DENİM PAZARINDA TÜRKİYE’NİN YERİ Dünyada modası hiç geçmeyen, blucin kumaşı olan bu ürünün Türkiye’de yaklaşık 10 üreticisi var. Ancak rakamın küçük olması sizi yanıltmasın. Çünkü bu firmalar kapasite olarak dünyadaki birçok üreticinin önünde bulunuyorlar. Ayrıca binlerce kişiyi istihdam eden ve Türkiye’ye milyonlarca dolar döviz kazandıran bu firmalar, aynı zamanda Türkiye’nin de büyük sanayi kuruluşları arasında yer alıyorlar. Dünyada denim üretiminde iki farklı üretici ligi oluşmuş durumda. “Premium Denim” liginde Türkiye ile birlikte Japonya, İtalya, Yunanistan ve Brezilya yer alıyor. İkinci ve trendleri geriden takip eden ligde ise Çin, Pakistan, Hindistan ve Bangladeş iddialı ülkeler. Ancak bu ülkelerin birçoğu özellikle kalite konusunda Türkiye’nin bir hayli gerisinde bulunuyorlar. Türkiye sadece denim üretiminde değil, bu ürünün konfeksiyonunda da dünyada söz sahibi durumunda. Öyle ki başta Rusya olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde, hatta Amerika ve Avustralya’da isim yapmış blucin markalarımız çıkmaya başladı. Türkiye’nin bu alanda marka yaratıp, uluslararası piyasalarda söz sahibi olmasında hiç kuşkusuz denim üretimindeki gücü büyük önem taşıyor. İHRACAT ŞAMPİYONU: GAP GÜNEYDOĞU TEKSTİL GAP Güneydoğu Tekstil’in Malatya’daki fabrikası GAP Güneydoğu Textile Factory in Malatya Denim üretiminde büyük kapasiteye sahip firmalardan biri, GAP Güneydoğu Tekstil. Pamuktan başlayıp konfeksiyona kadar tüm üretimi kendi bünyesinde gerçekleştiren bu şirket, Malatya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 365 bin metrekare alana sahip fabrikasında üretim yapıyor. 1987 yılında kurulan şirketin, 2009 sonu itibariyle çalışan sayısı 1504. GAP Güneydoğu Tekstil; kapasite itibariyle Türkiye’nin en büyük denim üreticilerinden biri olmasının yanı sıra en önemli özelliklerinden biri de Diesel, Replay, Tommy Hilfiger, Jack & Jones gibi dünyanın A+ denim markalarının en önemli tedarikçisi olması. Dünyaca ünlü bu markalara hizmet vermek için ABD, İtalya, Belçika ve Güney Kore’de yıllardır kendi satış ofisleri var. Bu ülkelerin dışında Portekiz, İngiltere, İsviçre, Fransa, never out of fashion and known as blue jean fabric. However, don’t let the small number deceive you because these firms are ahead many other manufacturers in the world in terms of capacity. Moreover, these firms employing thousands of people and earning Turkey millions of dollars are also among the biggest industrial entities of Turkey. There have been two different manufacturer leagues in denim manufacturing in the world. In the “Premium Denim” league, Japan, Italy, Greece and Brazil take place along with Turkey. In the second league which follows trends behind, the competent countries are China, Pakistan, India and Bangladesh. However, most of these countries fall behind Turkey especially in terms of quality. Turkey is not only a pioneer in manufacturing denim fabric but also in apparel of this product. Indeed, in many European countries, Russia and even in America and Australia, our brand names have become popular. It is undoubtedly true that the reason Turkey has created a brand name and had a voice in international markets lies in its power in denim manufacturing. THE CHAMPION OF EXPORTS: GAP GÜNEYDOĞU TEXTILE One of the firms with a large capacity in denim fabric manufacturing is GAP Güneydoğu Textile. This firm, which realized all stages of manufacturing at its own facilities starting from cotton to apparel, is manufacturing at the 365 thousand meter square factory located in Organized Industry Region in Malatya. Established in 1987, the firm has 1504 employees by the end of 2009. Besides being one of the biggest denim fabric manufacturers of Turkey, GAP Güneydoğu Textile has another important aspect as being the most significant provider of A+ denim brands of the world such as Diesel, Replay, Tommy Hilfiger, Jack & Jones. The firm has a sales office in the USA, Italy, Belgium and Southern Korea in order to serve for these worldwide famous brand names. Apart from these countries mentioned, the firm is exporting to customers in Portugal, England, Switzerland, France, Tunisia, Spain, Morocco, the Netherlands, Japan and Germany. The firm was awarded with the most denim fabric exporting firm in 36 ÇALIKhaber 34-37 DENIM+4s.indd 4 5/28/10 5:01:01 PM Tunus, İspanya, Fas, Hollanda, Japonya ve Almanya’daki müşterilerine de ihracat yapıyor. Firma, İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) tarafından 2009 yılında en fazla denim ihraç eden firma ödülünü kazandı. GAP Güneydoğu Tekstil Genel Müdürü Önder Öksüz, Türkiye’nin dünyada önemli bir denim üreticisi olduğunun altını çiziyor. Öksüz, Hindistan, Pakistan, Endonezya gibi ülkelerin de bu üründe söz sahibi olduklarını, ancak Türk üreticilerin kaliteli üretimleriyle uluslararası piyasalarda bu ülkelerden ayrıldıklarını vurguluyor. İtalya ve Japonya gibi innovative denim üretimi yapan firmalar ile birlikte, Çalık Denim yenilikçi ve kaliteli ürün anlayışıyla uzun yıllardır başarılı bir grafik çiziyor. the General Secretariat of Istanbul Textile and Apparel Exporters’ Associations (İTKİB). Mr. Önder Öksüz, the General Manager of GAP Güneydoğu Textile, highlights that Turkey is an important denim fabric manufacturer in the world. Öksüz stresses that countries such as India, Pakistan, and Indonesia also have a voice in this product; however, Turkish manufacturers are apart from these countries in international markets with high quality products. Along with the Italian and Japan firms with innovative denim fabric manufacturing, Çalık Denim has had a successful trend with its innovative and quality product approach for years. Önder Öksüz GAP Güneydoğu Tekstil Genel Müdürü “Türkiye, birçok yönden rakiplerinin önünde ve farklı avantajlara sahip olan denim kumaş üreticisi bir ülke. En önemli avantajımız, tekstil üretim, kültür ve disiplinini çok iyi benimsemiş bir toplum oluşumuz. Ayrıca; pamuk yetiştiren bir ülke olması, yüksek üretim kabiliyetine sahip olması, yetişmiş insan gücünün rahatça temin edilebilmesi, denim giymeyi seven genç bir topluma sahip olması, ekonomik istikrarının bulunması gibi faktörleri başlıca avantajlarımızdan sayabiliriz. Şirketimizin yıllardır sürekli geliştirdiği kültür ve bilgi birikimi sayesinde, bugün Avrupa’da “kalite” dendiğinde ilk akla gelen denim üreticisi pozisyonunu elde ettik. Yenilikçi ürünler geliştirirken verimliliğe ve yüksek kaliteye ayrı bir hassasiyet gösteren firmamızın hazırlamış olduğu Çalık Denim ürünlerini, denim sektörünün uluslararası oyuncularını bir araya getiren fuarlarda (denim by PV gibi) müşterilerimize tanıtmaktayız. GAP Güneydoğu Tekstil, dünyanın önde gelen makine üreticileriyle birlikte projeler geliştirerek başta Avrupa markaları olmak üzere birçok markayla özel ürünler geliştirebilecek bir teknik gelişim içinde. Teknolojinin yanında dünyanın en tanınmış denim tasarımcılarıyla çalışan GAP Güneydoğu Tekstil, dünya modasının kalbi olan İtalya pazarında Türkiye’yi müthiş bir başarıyla temsil edecek seviyede know-how’a sahip durumda. Bundan sonraki amacımız da ürün geliştirme ve Ar-Ge çalışmalarına yatırım yapmayı sürdürmek, pazarlama faaliyetlerimizi artırmak ve sektördeki öncü rolümüzü kalıcı kılmak olacaktır. Bu bağlamda, Tübitak ile sektörü ileri taşımak ve Türk denim üreticilerinin adını dünyaya daha innovative projeler ile duyurmak adına yürüttüğümüz 11 farklı projeyi başarı ile tamamlamış durumdayız. Bu başarı, bize gelecek konusunda güven vermekte ve yeni projeler geliştirmek üzere heyecanımızı artırmaktadır.’’ Blucin üreten belli başlı firmalar ve markaları Basic blue jean producing firms and brands ● Erak Giyim - Mavi Jeans ● Çak Şirketler Grubu - LTB ● Eroğlu Şirketler Grubu - Colin’s, Loft ● Baykan Tekstil - Lotus ● Rodi Tekstil - Rodi Jeans ● Şık Makas - Cross ● Sistem Konfeksiyon - Big Blue ● C Sistem - Leke Jeans ● Canas Tekstil - Canas Jeans ● Gülom Tekstil - Redstar ● Retko Tekstil - Vigoss ● Azizoğlu Tekstil - Benson Jeans ● Naz Giyim - Crown ● Rodrigo Tekstil - Rodrigo Jeans ● Forcan Tekstil - Cons ● Gürler Konfeksiyon - Blue Way’s GAP Güneydoğu Textile General Manager “Turkey is ahead of its competitors in many respects and it is a denim fabric manufacturing country with different advantages. Our most significant advantage is that we are a community that adopts the textile manufacturing, culture and discipline clearly well. Moreover, we can list some factors such as being a cotton manufacturing country, having high capacity of production, being able to supply competent labor force, having a young society who loves to wear jeans and having economical stability as our main advantages. We are introducing the Çalık Denim products prepared by our firm which is sensitive to efficiency and high quality while developing innovative products at fairs (for example; denim by PV) which gather the international players of denim sector together to our customers. GAP Güneydoğu Textile is in such a technical development that it can develop exclusive products with several brand names, the European ones the foremost, by developing projects with pioneer manufacturers in the world. Besides using high technology, GAP Güneydoğu Textile is working with the most well-known denim fabric designers and it has enough knowhow to represent Turkey successfully in Italian market which is the heart of world fashion. Our purpose from now on is to keep on investing product development and R&D studies, increase our marketing efforts and keep our pioneer role in the sector permanent. In this respect, we have completed 11 different projects, which we conducted with Tübitak successfully in order to carry the sector ahead and make the world hear about the Turkish denim manufacturers with innovative projects. This accomplishment makes us confident for the future and increases our excitement for developing new projects.” ÇALIKhaber 34-37 DENIM+4s.indd 5 37 6/2/10 2:05:12 PM 38-41 hafiza+4.indd 2 5/31/10 10:20:07 AM ı ha fazlasın a d k o ç k a r anc ılabildiğini, arla yetiniyoruz, nele n a ll u k in kad beşin ının yüzde uyor. Peki neden bu de… s a z fı a h n niz koy insa ek sizin eli ştırmalar, nu ortaya Yapılan ara kapasitede olunduğu ücrelerinize can verm in h cek kullanabile anmadıkça ölen bey Kull apabiliriz? y u Researches show that only 5 percent of human memory is used; however, human beings have the capacity to use a lot more than this. So, why do we settle with this, what else can we do? It is up to you to revive the brain cells that die unless used… SE YOUR MEMORY OR LOSE IT... YAZI - WRITTEN BY: ÖZGE KÜTÜK İ nsan beyni, yüzyıllardır ilginç yapısı ve cevap bekleyen sorularıyla bilim adamlarının iştahını kabartıyor. Bu da insan beyni ve belleğiyle ilgili pek çok araştırmanın yapılmasına neden oluyor. Elbette tüm araştırmaların ana hedefi, beynin kapasitesini maksimum düzeyde kullanarak kaliteli bir yaşam sürmek. Bir buçuk kg’lık bir mucize olarak düşünülüyor beyin… Öyle ki 140 milyar hücre ihtiva eden insan beyninin hücre bağlantıları 5-10 bin kadar. Memory Center’dan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Aslında öğrendiğimiz her şey, tüm yaşam tecrübemiz, beynimizde nöronlar arasında elektriksel ve kimyasal harflerle yazılıdır. Ve bu küçücük organın pek çok şeyi depolamaya hazır, sınırsız bir kapasitesi var. Beyindeki bellek işlemlerini yöneten bölüm ise hipokampus denilen tırnak büyüklüğündeki bölge” diyor. İnsanoğlunun genel olarak açık ve örtülü olmak üzere iki türlü belleğinin olduğu düşünülüyor. Açık bellek, dün ne giydiğimiz, en son izlediğimiz film gibi hatırladığımızın farkında olduğumuz, bilerek hafızamızda tuttuğumuz anlar. Örtük bellek ise araba kullanmak gibi üzerinde bilinçli olarak H uman brain has always attracted scientists with its interesting structure and unanswered questions for centuries. This results in numerous studies regarding human brain and memory. The main purpose of all researches is surely to ensure that the capacity of brain is used at a maximum level in order to pursue a quality life. Brain is thought to be a miracle of one and a half kilograms… Cell connections of brain containing 140 billon cells are approximately 5 – 10 thousands. Prof. Dr. Nevzat Tarhan from Memory Center states as follows: “In fact, everything we have learnt and all our life experiences are written in electrical and chemical letters within the neurons in our brain. This tiny organ has an infinite capacity ready to store most of the things. On the other hand, the part managing the memory processes in brain is called hippocampus and it is a region as small as a nail.” It is generally thought that human beings have two kinds of memory as explicit and implicit memory. Explicit memory is about the moments which we intentionally keep in mind such as what we wore yesterday or the last movie we watched. On the other hand, implicit memory is ÇALIKhaber 38-41 hafiza+4.indd 3 39 5/28/10 5:05:09 PM İLETİŞİM ~ COMMUNICATION Etkin hafıza için altın kurallar ❏ Çevre kirliliği, hafıza zayıflamasının ilk sorumlusudur. Beyin, ağırlık olarak vücudun yüzde ikisi kadardır, ancak vücuda giren oksijenin yüzde 20’sini, şekerinse büyük bir kısmını tek başına tüketir. ❏ Omega 3 ve Gingko Bloba ihtiva eden tabletler, hafızayı keskinleştirmek için uzmanların en çok tavsiye ettikleri arasında. ❏ E ve C vitamini yönünden zengin gıdalar, beyin hücre yıpranmasını önler. Yeşil çayın beyin sağlığı için yararları kanıtlanmıştır. Bunun yanında bal, ceviz, fındık, çörekotu, badem bu anlamda vazgeçilmemesi gerekenler arasındadır. ❏ Kötü hafızanın nedenlerinden biri önem vermemektir. Önem verilmeyen bilgi unutulur. Bu sözün alt metni, “Unuttum değil, önem vermedim”dir. ❏ Hafıza tekniği uzmanlarının en çok tavsiye ettikleri, akılda tutulmak istenen olayın, durumun hikâyesinin yazılması. Bu hikâyenin absürd olması akılda tutulmasını kolaylaştıracaktır. düşünmeden öğrenilen şeyler. Bu bilinçdışı belleğin depolaması için hipokampusa ihtiyaç duyulmuyor. MODERN DÜNYADA BELLEĞİN ÖNEMİ Deha seviyesindeki insanların, beyinlerini nasıl kullandıklarıyla ilgili yapılan çalışmalarda, bu insanların beyinlerinin her iki yarımküresini birlikte ve dengeli kullandıkları için bu kadar başarılı oldukları görülmüştü. Bu sonuç, önce Amerika’da eğitimcilerin dikkatlerini çekmişti ve bu yönlü programlar oluşturulmuştu. Hatta Amerikan Parlamentosu 1990-2000 yılları arasını beyinle ilgili en önemli 10 yıl olarak ilan ederek, konunun önemine işaret etmişti. Türkiye’de ise konu, 1990’lı yılların ortalarında kamuoyunun ilgisini çekmeye başladı. Hafızanın daha etkin nasıl kullanılacağı, o yıllardan bu yana gelişen dünyayla birlikte bir hayli önemli hale geldi. Öyle ki çoğu kişi daha fazlasını kullanmak varken neden hafızanın yüzde üç ya da beşini kullanmakla yetinmemiz gerektiğini sorguluyor ve bunun için neler yapılabileceğini araştırıyorlar. Bunların dışında da belleklerini daha iyi kullanmak isteyerek çeşitli merkezlerin kapılarını aşındıranlar oluyor. HAFIZA TEKNİKLERİ 1994 Dünya Hafıza Şampiyonu Melik Duyar’a göre istenilenleri unutmamak için dört farklı prensip bulunuyor. “İnsanlar, daha çok gördüklerini hatırlıyorlar. Yani bilginin görselleştirilmesi önemli bir faktör. İkinci about the things learnt without thinking consciously about them such as driving. Hippocampus is not needed for storing this unconscious memory. THE IMPORTANCE OF MEMORY IN THE MODERN WORLD In studies regarding how genius people use their brain, it is seen that these people are successful because they are using both hemispheres of their brain together and in a balanced way. This conclusion attracted the attention of educators in the US at first and curriculums were prepared in this respect. Furthermore, US Parliament declared the period between 1990 and 2000 as the most important 10 years in brain researches and emphasized the significance of the issue. The issue started to attract public interest in Turkey in the middle 1990s. Since then, with the developing world, it has become quite important how memory can be used more effectively in such a way that many people today question why we have to settle with using three or five percent of our memory instead of putting to use a lot more of it and research what we can do to solve this. EN DEĞERLİ HAZİNEM Bellekle ilgili en önemli rahatsızlıklardan biri Herpes Simpleks Virüsü. Konuyla ilgili Memory Center’dan Dr. Başar Bilgiç, “Herpes Simpleks Virüsü; belleğin kaybına ve hastanın hangi tarihte olduğunu, nerede yaşadığını bilememesine, her şeyi kısa sürede unutmasına yol açan ciddi bir rahatsızlık. B vitamini eksikliğine bağlı olarak gelişen Wernicke Korsakoff Sendromu da, bellekte ciddi bozukluklara yol açıyor. Hastalığın şiddetine göre hastanın 20-30 yılı tamamıyla silinebilir” diye açıklıyor. Ama elbette ki en sık görülen ve çağın rahatsızlığı olarak bilinen hastalık Alzheimer. Rahatsızlığın oluşmasına kusurlu bir genin sebep olduğu söylense de aslında nedeni tam olarak bilinemiyor. Alzheimer Derneği’nin birkaç yıl önce yaptığı bir araştırmada, 70 yaş üzeri nüfusta Alzheimer görülme olasılığı yüzde 15, diğer bunama hastalarının sayısının da 600 bin civarında olduğu belirlenmişti. 40 ÇALIKhaber 38-41 hafiza+4.indd 4 5/28/10 5:05:40 PM ve belki de en önemlisi insanlar çeşitli duyguları yoğun olarak yaşadıkları olayları unutmuyorlar. Yani bilgiye duygu katmak gerekiyor. Beynin her iki yarımküresinin kullanılarak, bilgiyle zihinsel ilişkilerin kurulmasının hafızada tutmayı sağladığı, yıllardır yapılan araştırmalarla ortaya konmuş. Hafıza tekniklerinin altında bu prensipler yatıyor. İngilizce öğrenimi ve hafıza eğitimlerinde NLP tekniğini kullanan Psikolog Erkan Şenol da konuyla ilgili şunları söylüyor; “Hafızanın daha etkin kullanılabilmesinin en büyük şartı görsel, işitsel ve duygusal algıların hepsini bir arada kullanabilme yetisini geliştirebilmek. Pek çok başarılı insan incelendiğinde aslında görsel, işitsel ve dokunsal algılarının hepsini kullandıkları ve bu yüzden pek çok şeyi unutmadıkları gözlenmiş. Hafızayla ilgili profesyonel kurslar da bu temel üzerine kuruluyor.” Uzmanların da hemfikir olduğu ve Prof. Dr. Reha Oğuz Türkkan ve Tuğrul Türkkan’ın kaleme aldığı “Etkin Hafıza Teknikleri” kitabında da belirtilen teknikler, dört ayrı hedefe yönelik. Bunlar insanlar hakkında bilgiler, işitsel bilgiler, sayısal bilgiler ve yazılı bilgiler. Bu tarz teknikleri öğrenerek de hayatta farklı kazanımlar edinmek mümkün. Modern çağda çeşitli setlerle hafızanızı daha fazla kullanmayı öğrenebileceğiniz gibi amacınıza uygun konseptlerdeki seminerlerle de bunu başarabilirsiniz. İngilizce’de beyin hücreleri için kullanılan bir ifade var; “Use it or loose it” yani kullan veya kaybet… Çünkü kullanılmayan beyin hücreleri ölüyor ve vücuttaki diğer hücrelerin aksine yerine yenileri gelmiyor. Bu durumda iki yol görünüyor. Ya uzmanların önerileri ışığında hafıza kapasitenizi en iyi şekilde kullanacaksınız ya da yok olmalarına müsaade edecekseniz, seçim sizin… Apart from these, there are the ones who apply for various centers with a desire to use their memories in a better way. MEMORY TECHNIQUES According to 1994 World Memory Champion Melik Duyar, there are four different principles in order not to forget what is wanted. “People mostly remember what they see. That is; visualizing information is an essential factor… The second and probably the most important one is that people don’t forget the events when they experience various feelings intensely. That means it is necessary to add emotion to information. It has been demonstrated by several studies for years that it enables keeping the information in memory by using both hemispheres of the brain and forming mental relationships. These principles lie under the memory techniques. Psychologist Erkan Şenol, who is making use of the NLP technique in English learning and memory trainings, tells the following about the issue: “The biggest condition in using memory more effectively is to improve the skill to use visual, audio and tactual perceptions together. When many successful people are examined, it is observed that they use all visual, auditory and tactual perceptions together and therefore, they don’t forget many things. Professional courses on memory are established based on this principle” The techniques on which experts agree and briefly stated in “Efficient Memory Techniques” written by Prof. Dr. Reha Oğuz and Türkan Tuğrul are towards four different targets. These are information about people, auditory information, numerical information and written information. It is also possible to attain different gains in life by learning such techniques. You may learn how to use your memory more in various settings in the Golden rules for an effective memory ❏ Environmental pollution is the first responsible in memory losses. The brain is two percent of the body in terms of weight but 20 percent of oxygen in body and major part of sugar is consumed by brain alone. ❏ Tablets containing Omega 3 and Gingko Bloba are among the ones experts suggest for fostering memory. ❏ Food rich in Vitamins E and C prevents brain cell corrosion. The benefits of green tea for brain have been proven. Besides, honey, walnut, nut, nigella, almond are among the indispensible ones in this respect. ❏ One of the reasons of bad memory is not caring much. Information not cared enough for is forgotten. The subtext of these words is “I haven’t forgotten, I just haven’t paid attention to it.” ❏ One of the most recommended tips of memory techniques experts is writing the story of the situation or event . It will make it easier to remember if the story is absurd. modern age while it can also be done by seminars in concepts suitable for your purpose. There is a statement in English used for brain cells. “Use it or lose it”; because the unused cells die and in contrast to other cells in the body new ones don’t take the place of the dead ones. In this sense, there are two roads. You either use your memory capacity in the best way in line with experts’ recommendations or let them disappear; the choice is yours… MY MOST PRECIOUS TREASURE One of the most important problems about memory is the Herpes Simplex Virus. Doctor Başar Bilgiç from Memory Center says the following regarding the subject: “Herpes Simplex Virus is a serious problem which causes the loss of memory and results in the patient’s not knowing when and where he lives as well as forgetting everything in a short time. The Wernicke Korsakoff Syndrome developing due to lack of Vitamin B causes serious damages in memory. Depending on the level of illness, 20 or 30 years of patient’s life may be completely erased”. However, the most common one known as the disease of the age is Alzheimer. Although it is said that the reason for the disease is a defective gene, the real reason isn’t known yet. The study done by Alzheimer Association a few years ago demonstrated that the probability that Alzheimer is seen in population over 70 is 15 percent and the number of other dementia patients is around 600 thousands. ÇALIKhaber 38-41 hafiza+4.indd 5 41 5/28/10 5:05:57 PM YAŞAM ~ LIFE 42-46 VERIMLILIK+5.indd 2 5/28/10 5:06:47 PM Ne kadar o kadar verim The more HR, the more efficiency İşgörenden en iyi verimi almanın yolu, işverenin insan kaynakları uzmanlarıyla koordineli hareket etmesinden geçiyor. İş gücü verimliliğini arttırma yöntemlerini, Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nden Dr. Kurtuluş Kaymaz ile konuştuk. ~ The way to have the most efficiency from the employee is to ensure that employer acts in coordination with the human resources expert. We have discussed the methods of increasing labor efficiency with Dr. Kurtuluş Kaymaz from Uludağ University, Faculty of Economical and Administrative Sciences, Department of Management. YAZI - WRITTEN BY: SİNEM BARKIN (Aktüel Dergisi Editörü Aktüel Magazine Editor) FOTOĞRAF - PHOTOGRAPH BY: ING IMAGE İnsan kaynakları uygulamalarının işletmelerde giderek önem kazanmasının sebebi nedir? İşletmelerde insan kaynakları uygulamaları, yoğun çaba ve küçümsenmeyecek ölçüde finansal kaynak gerektiren, geçmişe oranla daha fazla önemsenen alanlardan biri haline geliyor. İnsan unsurunu verimli kılma çabası, işletmelerin ilgi odağına yerleşmiş durumda. Çünkü rekabetteki en önemli araçlardan biri yüksek nitelikli personel! ÇALIKhaber 42-46 VERIMLILIK+5.indd 3 43 6/7/10 11:57:04 AM YAŞAM ~ LIFE Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü - Uludağ University Faculty of Economical and Administrative Sciences Department of Management Dr. Kurtuluş Kaymaz İş yerinde verimi artırmanın yöntemi nedir? Kıyaslama yaparak en iyi firma örneklerini edinmek, profesyonel kuruluşlardan danışmanlık desteği almak, firmaya uzman personel istihdamıyla çalışanların teknik ve davranışsal gelişimini sağlamak gibi sıralanabilecek birçok bilinen, fakat çeşitli nedenler ile bir türlü başarıyla uygulanamayan aktivite, şirketlerin ussal güçlerini geliştirmeye dönük ‘iyi’ niyetlerini açıkça ortaya koymaktadır. Özellikle çalışan sayısı 50’yi aşan firmaların ‘insan kaynakları birimlerini’ yapılandırma sürecini başlatmaları gerekmektedir. İnsan kaynakları biriminin kurumsallaşma düzeyi, bir firmanın iş gücü profilini ve bu iş gücünün verimliliğini yakından ilgilendirmektedir. VERİMİ ARTTIRAN FAKTÖRLER Çalışanların yüksek performans göstermesi için, yüksek donanım ve hırs yeterli değil. Dr. Kurtuluş Kaymaz’ın verdiği bilgiler ışığında verimliliği artıran faktörler... Eğitim: Mevcut iş gücünün teknik ve yönetsel alanlardaki bilgi, beceri ve yetkinliklerini arttırmak için işletme içi ve işletme dışı eğitim çalışmalarına yönelmek yararlı sonuçlar doğuracaktır. Eğitim ve edinilen bilgi, beceri ve yetkinlikler, maliyetlerin azaltılmasında, fire ve ıskarta miktarlarının en aza indirgenmesinde son derece etkili sonuçlar doğurmaktadır. İşletmede belirsizliğin ortadan kaldırılması: Görev tanımındaki belirsizlik, kariyer gelişim sürecindeki belirsizlik, iş güvencesi yönüyle her an işten çıkarılma düşüncesi içinde yaşanan belirsiz koşullar personelin işe konsantrasyonunu azaltmaktadır. İnsan kaynakları bölümü bünyesinde bir kariyer planlama biriminin oluşturulması ve yönetimin çalışanlarına iş güvencesi anlamında olumlu mesajlar iletmesi belirsizliği azaltır. Yönetim anlayışının profesyonelleştirilmesi: Yönetsel basamaklarda çalışanların profesyonel yöneticilerden oluşturulması ve aile işletmelerinde daha çok görülen nepotik yapılanmadan (kan bağıyla bağlı kişilerin istihdamı ile ortaya çıkan yapı) uzaklaşılması gerekmektedir. Çalışanların kararlara katılmasını sağlamak, süreç tasarlamak ve uygulamalarda standardizasyona giderek sistem geliştirmek, profesyonel yöneticilerle daha çok mümkün hale gelmektedir. Ekip çalışmasına odaklanılması: İşletme içinde yaratıcı ‘‘ What is the reason for the fact that human resources applications are gradually becoming more important in businesses? Human resources applications in businesses are becoming one of the areas requiring considerable amount of financial resources and a great effort and considered more compared to the importance given to it in the past. The effort to make human factor efficient is now at the focus of businesses because one of the most important tools in competition is the high quality personnel. What is the method to increase efficiency at a work place? Any kind of activities; such as obtaining the models of the best companies by benchmarking, having consultancy support from professional organizations, providing the technical and behavioral development of employees by hiring expert personnel to the company, which are well known but for many reasons somewhat fail to be applied successfully clearly demonstrate the company’s goodwill toward developing their know-how. Particularly the companies with more than 50 employees need to initialize the structuring processes of their “human resources units”. The level of institutionalization of the human resource unit closely concerns the labor profile and efficiency of this labor. FACTORS INCREASING EFFICIENCY To show high performance, it is not enough that employees are well equipped and ambitious. In light of the information we received from Dr. Kurtuluş Kaymaz, below we have listed the factors that increase efficiency: Education: An orientation towards training practices in and out of the company in order to increase the knowledge, talent and competencies of the current work force will create beneficial results. Education, knowledge, talent and competencies obtained results in extremely effective outcomes in minimizing losses and wastes. Eliminating uncertainty in the company: Uncertainty in job description, uncertainty in career development process, uncertain conditions experienced with thoughts of the possibility of being fired at any moment decrease the work concentration of the employee. A career planning department in Human Resources Section can be established, which may decrease the uncertainty by conveying positive messages to employees. A professional management approach: The ones working in managerial positions need to be chosen from professional managers and nepotic structuring (the structure occurs due to the employment of people in cognate relationships) be avoided. Professional managers also help to ensure that employees participate in the decision making, design processes and develop systems with standardization in practices. Ekonomiye yön veren birçok şirket, çalışanların verimliliğini artırmak için profesyonel destek alıyor. 44 ÇALIKhaber 42-46 VERIMLILIK+5.indd 4 ’’ 6/4/10 2:49:56 PM ‘‘ Many companies directing economy get professional support in order to increase employee efficiency. ’’ fikirlerin ortaya çıkmasını sağlayan takım çalışmaları, aynı zamanda sosyal bütünleşme açısından olumlu sonuçlar yaratmaktadır. Kendini yöneten ekipler, kalite kontrol çemberleri, gönüllü iyileştirme takımları vb. adlar altında yürütülen faaliyetler iş gücünün “birlikte iş yapma” becerisini arttırıcı etkide bulunmaktadır. Focusing on team work: Team work providing creative ideas within the firm also brings in positive outcomes for social integration. Activities such as self-managing teams, quality control circles, voluntary improvement teams and etc. have an increasing effect on the ability of the work force to do a job together. İyi işletilen bir performans takip sistemi oluşturulmak: İş gücü performansının sürekli takip edilmesi ve kontrol altında tutulması gerekmektedir. Kişisel ve takım düzeyinde belirli bir dönemde gösterilen performans, kayıt altına alınmalı, SWOT analizi çerçevesinde güçlü ve zayıf yönler ayrıntıları ile analiz edilmelidir. Establishing a well-operated performance tracking system: It is necessary that the performance of the labor force is followed up and kept under control continuously. Individual and team performances in a certain time periods should be recorded and strong and weak aspects should be analyzed in detail within the frame of a SWOT analysis. Ücret tatmini: Ücret konusu sadece miktarsal açıdan değerlendirilmemelidir. Yapılan işin zorluk derecesi, ilgili pozisyonun piyasa ücret denkliği, sosyal yardım yönetmeliği çerçevesinde planlanan ödemeler, kişisel performansın ücrete yansıması, iş değerlemesi çalışması gibi süreçler, ücret sisteminin adil olup olmadığına dair çalışanların zihninde bir algı yaratmaktadır. Salary satisfaction: The issue of pay shouldn’t be assessed merely in terms of amount. Processes such as the level of difficulty for the work done, the pay equivalency of the relevant position in the market, payments planned within the framework of social aid regulation, reflecting individual performances on pay, work assessment studies create a perception in employees’ minds regarding whether the pay system is fair or not. Fiziksel koşulların iyileştirilmesi: Özellikle üretim yapan firmalarda, işin yapısı gereği fiziksel çalışma koşulları son derece ağırdır. İş ortamının sıcaklığı, havalandırması, aydınlatma, ergonomik koşullar gibi birçok unsurun iş yapmaya elverişli olması gerekmektedir. Improving the physical conditions: The physical working conditions particularly in the manufacturing companies are extremely tough due to the nature of the work. Several factors such as the temperature at the work place, ventilation, lightning and ergonomic conditions need to be appropriate for working. ÇALIKhaber 42-46 VERIMLILIK+5.indd 5 45 5/28/10 5:07:45 PM YAŞAM ~ LIFE Sosyal faaliyetlere yönelmek ve çalışanların kişisel sorunlarına çözüm aranması: Tüm çalışanların sosyal birlikteliğini güçlendirecek sosyal aktivitelere zaman zaman yer verilmelidir. Örgüt kültürü çerçevesinde önemli günlerde bir araya gelinmesi, toplu yemek, gezi ve eğlence organizasyonları moral ve motivasyonu arttırır. İş dışı kişisel sorunlara bulunacak çözümler, çalışanın firmaya karşı aidiyet duygusunun gelişmesini sağlamaktadır. Offering Social Activities and searching for solutions for the personal problems of employees: There should be social activities that will strengthen the social collaboration of all employees. Gathering together on special occasions and dinners, lunches and trips within the frame of organizational culture increases motivation and morale. The solutions that will be found for personal problems provide employees with a sense of belonging towards the company. Teknik alt sistemlerin iş gücü verimliliğini arttırmaya dönük tasarlanması: İşletmede teknolojik altyapı, bunların fabrika içi yerleşimleri, malzeme ve insan dolaşımları minimum zaman ve efor sarf edilerek iş yapmaya olanak sağlayacak şekilde dizayn edilmelidir. Bu kapsamda, hareket ve zaman etütlerinin yapılması hayati önem taşımaktadır. İş gücünün, teknik sistemleri minimum hatada kullanması için teknik boyuttaki eğitimler ile çalışanlar sürekli geliştirilmelidir. Designing technical subsystems in a way to increase labor force efficiency: The technological infrastructure at businesses, their layout inside the factory, material and human circulation should be designed in a way that minimum effort and time is spent. In this respect, conducting motion and time studies is vital. In order for the work force to use technical systems with minimum error, employees should be trained continuously in technical aspects. “İş tanımını zenginleştirin” “Enrich the job description” Mehtap Alanyalı Alanyalı & Alanyalı İK Danışmanlığı yönetici ortağı Mehtap Alanyalı verimliliği artırma yöntemlerinin iş koluna, şirketin yapısına ve kurum kültürüne göre değiştiğini belirtiyor. Verimi artırmanın en iyi yolunun rotasyon ve iş zenginleştirmeden geçtiğini belirten Alanyalı, şöyle anlatıyor: “Rotasyon, verimliliği artırabilen konulardan bir tanesi. Hem daha verimli çalışmayı sağlar hem de çalışanları motive eder. İş zenginleştirme de, verimi artırmada önemli bir unsurdur. İş tanımını zenginleştirdiğiniz zaman çalışan, daha fazla tatmin olur ve monotonluktan çıkar, iş verimliliği artar. Bu durum iki yönlü bir sinerji yaratır.” İş süreçlerinin iyileştirilmesinin de verimliliği arttırdığını belirten Alanyalı, şöyle devam ediyor; “İşin başlangıcından sonuna kadar farklı fonksiyonlardaki işin bitirilmesine ait süreçler kurum kültürüne, organizasyon yapısına göre değişir, bunların iyileştirilmesi ve revizyonu da iş verimliliği artıran konulardan biridir. Performans değerlendirme, tanıma, takdir, ödül, teşekkür mektubu yollamak, ayın elemanını seçmek gibi yöntemler de verimi artırmada etkili.” “Periyodik yapılan paylaşım toplantıları hedef gösterir, bütün şirketin hedefi anlamasında, misyonu ve vizyonu anlamasında heyecan sağlar, motivasyonu ve yöndeşliği artırır. Öngörü, misyon, vizyon ve stratejilerin eşleştirilmesi önemlidir. Farklı motivasyon araçlarından faydalanılabilir, kişiye özel, yan haklar dediğimiz, sağlık sigortası, cep telefonunu ödemek gibi motivasyonlar, spor kulübü ya da derneklere katılımını sağlamak yönünde motivasyon araçları çalışanın verimliliği ve sadakatini artırır. Yönetim bilgi sistemlerini kullanmak, otomasyona geçmek de verimi etkiliyor” diyen Alanyalı, doğru yapılmayan otomasyonun operasyon yükü ve yatırım maliyeti yaratacağı konusunda da uyarıyor. “Süreçlerin iyi gözden geçirilip sistemin ona göre oturtulması önemli. Bunun için de yönetim danışmanlığı ya da stratejik bir İK departmanı gerekir”. Alanyalı & Alanyalı HR Consultancy management partner Mehtap Alanyalı indicates that the methods to increase efficiency vary from field of work to company structure or corporate culture. Alanyalı states that the best way to increase efficiency is rotation and job enrichment and says: “Rotation is one of the issues that can increase efficiency. It provides both working more efficiently and motivates employees. Job enrichment is an important issue in increasing efficiency. When job description is enriched, employees are motivated more and their work becomes less monotonous; hence work efficiency increases. This creates a synergy in multiple directions.” Alanyalı, who states that improving work processes is another way to increase efficiency goes on as follows: “Processes that belong to the completion of the task in different functions from the beginning until the end change according to corporate culture and organization structure. The improvement and revision of these are among the issues that increase efficiency. Methods such as performance evaluation, acknowledgement, appreciation, rewards, sending letters of appreciation, choosing the employee of the month are also helpful in increasing efficiency.” “Sharing done periodically shows the target and provides excitement for all staff to understand the target, mission and vision of the company while increasing motivation and common direction. Criticizing of forecasting, mission, vision and strategies is important. Different motivation tools can be used. Some motivators that are called fringe benefits such as health insurance or paying the mobile phone bills, or some motivation tools like supporting participation to sport clubs or foundations increase the efficiency and loyalty of the employees. Using management information systems and automation also affects efficiency” says Alanyalı and adds that wrongly performed automation will create operation burden and investment cost. “It is important that processes are revised well and set up accordingly. To ensure this, there is a need for management consultancy or a strategic HR department”. 46 ÇALIKhaber 42-46 VERIMLILIK+5.indd 6 6/2/10 2:06:08 PM Günde 20 bin kereden fazla nefes alıp vermek, hayatın temeli olarak kabul ediliyor. Otomatik olarak gerçekleşen bu eylemin, doğru yapılmamasından dolayı vücudun nelerden mahrum kalacağını hiç düşündünüz mü? Peki, tam tersi halinde mucize kazanımlarını?.. It is accepted that breathing more than 20 thousand of times a day is the basis of life. Have you ever thought of what a body devoids of when this automatically realized action is improperly performed? Or in contrast the miracle gains? Cana can katan NEFES THE REFRESHING BREATH 47-51 NEFES+5.indd 1 6/2/10 2:06:45 PM SAĞLIK ~ HEALTH K utsal metinlerde; Tanrı insanı kendi suretinde yaratmış ve ciğerlerine “can” nefesi üfleyerek ona hayat vermiştir… Hepimiz nefes alarak yaşıyoruz. Doğduğumuzdan itibaren nefes almayı biliyoruz. Peki, doğru nefes almayı biliyor muyuz? Nefes hayatın temeli olmasına rağmen; nefes almanın önemini, günlük hayat içinde çoğu zaman unuturuz. Vücuttaki pek çok psikolojik ve fiziksel rahatsızlığın da kökeninde yattığı düşünülen nefes, son dönemlerin en çok konuşulan mevzularından. DOĞRU NEFESİN ÖNEMİ Nefes almak, doğal bir eylem gibi gözükse de zaman içinde kazanılan bir takım alışkanlıklar, kişinin yanlış nefes almasına yol açabilir. Örneğin; doğru nefes almayı önleyen duruşları alışkanlık haline getirdiğimizde, kısa nefesler akciğerin maksimum kapasiteyle çalışmasını önleyebilir. Ayrıca, yaşadığımız sosyal şartlar sağlığımız ve solunum sistemimiz için tam olarak uygun olmayabilir. Nefes almak iki nedenle önemlidir. Bunlardan biri, vücudumuza ve organlarımıza yaşamlarını sürdürebilmeleri için ihtiyaç duydukları oksijeni sağlar. İkincisi, vücuttan atılması gereken atık ve toksinlerden kurtulma yoludur. Oksijen, vücudun ana ihtiyacı. İç organların, bezlerin, sinir sistemi ve beynin çalışması için elzemdir. KALİTELİ YAŞAM İÇİN BOL OKSİJEN Beynin diğer organlara oranla daha fazla oksijene ihtiyacı vardır. Yeterli oksijen almazsa zihinsel bulanıklık, negatif düşünce, depresyon Sayı larla nefes • Ortalama bir yetişkin günde 20 binden fazla, dakikada 16 kez nefes alıp verir. • İçimize çektiğimiz hava, yaklaşık olarak yüzde 79 nitrojen, yüzde 20-21 oksijen, yüzde 0,04 karbondioksit, az miktarda diğer gazlar ve su buharıdır. • Gün içinde alınan toksinlerin yüzde 70’i nefes ile atılıyor. • “Normal” dediğimiz hayat tarzımızda akciğer kapasitesinin yüzde 10’unu kullanırız. Bu, yaşamak için yeterli olmakla birlikte “sağlıklı” olmak için yeterli değildir. I n holly scripts, human beings were created in the image of God and God gave them life by blowing the “life” breath to their lungs…. All of us live breathing. We know how to breathe since birth, but do we know how to breathe correctly? Although breath is the basis of life, we usually forget about the importance of breathing during daily life. Breathing which is thought to be the root of several psychological and physical illnesses is among the mostly spoken issues of the recent times. THE IMPORTANCE OF CORRECT BREATH Although breathing seems to be a natural action, some habits acquired in time may lead to a person’s breathing incorrectly. For instance, when we habitualise the posture that prevents us from breathing correctly short breaths may hinder lungs from working in full capacity. Moreover, the social conditions we live in may not be suitable for our health and our respiratory system. Breathing is important for two reasons. One of them is that it provides oxygen that is needed by our body and organs for surviving and the second is that it is a way of getting rid of the wastes and toxins that should be removed from the body. Oxygen is the main need for the body and it is essential for the internal organs, glands, nerve system and brain to operate. 48 ÇALIKhaber 47-51 NEFES+5.indd 2 6/2/10 4:58:21 PM ve ardından işitme ve görme bozuklukları başlar. Yaşlılar ve damar tıkanıklığı olanlar, beyinlerine yeterli oksijen gitmediğinden genellikle negatif ve depresif olur. Akut bir dolaşım bozukluğunun kalbe giden oksijeni durdurması kalp krizi, beyne giden oksijeni durdurması da beyin kanamasına yol açar. Bu liste uzayıp gider, ancak işin özü kaliteli yaşamın en önemli öğesinin oksijen olduğu. Özellikle oturarak çalışan insanların kendilerini sürekli yorgun hissetmelerinin, sinirli ve verimsiz olmalarının ana sebeplerinden biri yetersiz oksijendir. Uyku düzenlerinde de sorun yaşarlar ve bu nedenle güne kötü başlarlar. Bazen bağışıklık sistemlerinin zayıflayıp sorunların artarak devam ettiği görülür. İşte doğru nefes, bu noktada devreye giriyor. Nefes, bu sorunları ortadan kaldırabileceği ve dolayısıyla hayat kalitesiyle paralel olarak başarıyı da artıracağı için önemlidir. Canlılık ve gençliliğin ana sırlarından biri temiz kan dolaşımı. Bunu elde etmenin en kolay yolu da solunan havada saklı... Doğru nefes alarak vücudun tüm organlarının doğru beslenmesini sağlamak ve verimlilik sürelerini artırmak mümkün... Kısacası doğru nefes almak, gençleşme sürecini de başlatacaktır. YAVAŞ VE DERİNDEN… Genellikle pek çok kişi fazla sık ve sığ nefes alır. Yeterince oksijen almıyor ve yeterince karbondioksit vermiyoruz. Sonuç olarak vücutlarımız, oksijene aç ve fazla toksinle yüklü. Vücuttaki her hücrenin oksijene ihtiyacı var ve canlılık seviyesi tüm hücrelerin sağlıklı olmalarıyla doğrudan ilişkili. Sığ nefes alıp vermek, akciğerlerin yeterince çalışmamasına neden olur. Netice olarak bazı fonksiyonlarını kaybederek cansızlığı artırır, yaşlanmayı hızlandırır, bağışıklık sistemini bozar. Örneğin; fil gibi yavaş nefes alıp veren hayvanların ömürleri daha uzundur. Dolayısıyla daha yavaş ve daha derin nefes alıp vermeye özen göstermek gerekiyor. NEDEN SIK VE SIĞ NEFES ALIRIZ? Bunun çeşitli sebepleri var. Mesela genellikle acelemiz vardır, nefesimiz de bu düzene uyum sağlar. Daha çok kapalı PLENTY OF OXYGEN FOR A QUALITY LIFE Brain needs more oxygen than the other organs. Unless it gets enough oxygen, mental blur, negative thinking, depression and following these hearing and seeing disorders start. Elders and people with embolism are generally depressive and negative due to the fact that not enough oxygen is going into their brains. It causes a heart attack that an acute circulatory disorder stops oxygen going to heart and a cerebral hemorrhage that it stops oxygen going to brain. This list goes on like this but in short the essential element of a quality life is oxygen. Brea thing in numb ers • An adult takes and gives breath more than 20 thousand times a day and 16 times in a minute in average. • The air we breathe is composed of approximately 79 percent nitrogen, 20-21percent of oxygen and 0.04 percent of carbon dioxide and small amount of other gases and water vapor. • 70 percent of the toxins taken during the day are removed by breath. • We use 10 percent of our lung capacity in the life style that we call “Normal”. Although it is enough to live, it is not sufficient to be “healthy”. Particularly the reason why people who mostly work sitting feel continuously tired and are nervous and inefficient is insufficient amount of oxygen. They also have problems in their sleeping orders and that’s why they start the day badly. Sometimes it is seen that their immune system is weakening and problems are ongoing while gradually increasing. Correct breathing comes onto stage right at this point. Breath is important as it can eliminate these problems and improve the quality of life and in parallel to this, success. Clean blood circulation is one of the main secrets of refreshment and youth. The easiest way to obtain is hidden in the air that is breathed. It is possible that all organs in the body are fed well and their efficiency periods are increased by breathing correctly… In brief, breathing correctly will initialize the process of anti-aging. SLOWLY AND DEEPLY… In general, most people breathe so often and superficially. We do not take sufficient amount of oxygen and give enough carbon dioxide. As a result, our body is hungry for oxygen and loaded with excessive toxin. Every single cell in the body needs oxygen and the level of refreshment is related with all cells being healthy. Breathing superficially causes lungs to perform insufficiently. In conclusion, they lose some functions and increase the lifelessness, speed up aging and disrupt immune system. For instance the life of animals breathing slowly like elephants is longer. Hence it is needed to care for breathing more slowly and deeply. WHY DO WE BREATHE OFTEN AND SUPERFICIALLY? This has various reasons. For instance, we are generally in a hurry and our breath adapts itself to this. We mostly work in closed spaces. This causes us to breathe dirtier air. While the body tries to protect itself by breathing less, breathing incorrectly becomes a habit. Negative emotion such as getting angry or worried also causes breath to quicken and becomes superficial. BREATHING CAN BE LEARNT… We breathe deeply while sleeping. Hence it is necessary to have a sleeping simulation as a simple method in order to learn how to breathe correctly. Lie on your back and close your eyes. Assume that you are sleeping; your body relaxed and try to deepen your breath. Try to fill your lungs with air firstly the lower, then middle and lastly the front lobes. Try to empty the front, middle and lower lobes respectively while breathing out. Don’t make an effort while doing these, and perform ÇALIKhaber 47-51 NEFES+5.indd 3 49 5/28/10 5:13:15 PM SAĞLIK ~ HEALTH breathing as an integrative process. Pay attention to keep your mouth closed. It is possible to benefit from the blessings of life, blood of life by learning the breathing techniques and staying away from the negative situations. Particularly, as the main principle in Far East origin exercises such as breathing therapies, yoga, Pilates which have become widespread recently is based on correct breath, they are preferred by most people. By this way, you may improve the quality level of your life to upper degrees. Oksijenin faydaları ❏ Beyin, omurilik, sinir merkezleri ve sinirler dahil olmak üzere sinir sisteminin sağlığında düzelme sağlanır. Bunun nedeni artan oksijen girişiyle sinir sisteminin iyi beslenmiş olmasıdır. Bu da vücudun her bölgesine ulaşan sinir sisteminden tüm vücuda sağlık yayılması anlamına gelir. ❏ Vücuttaki kan kalitesi, artmış olan oksijen oranı nedeniyle yükselir. Bu da sistemden toksinlerin atılmasına yardımcı olur. The benefits of oxygen ❏ Besinler daha iyi emilir ve sindirilir. Mide gibi sindirim sistemi organları daha fazla oksijen alır ve daha iyi çalışır. ❏ Improvement is attained in brain, spinal cord, nerve centers and nerves health. The reason for this is that nerve system is fed well by means of increased oxygen. This means health is spread to the body from nerve system which can reach each part of the body. ❏ Derin ve yavaş solunum kilo kontrolüne de yardımcı olur. ❏ Vücudun salgı bezlerinde gençleşme görülür. ❏ Cilt gençleşir. Kırışıklarda azalma yaşanır ve cilt pürüzsüzleşir. ❏ Derin solunum sırasında diyaframın hareketi, iç organlara masaj etkisi yaparak bu organlardaki kan dolaşımını uyarır. ❏ Derin, yavaş solunum kalbin yükünü hafifletir. ❏ Yavaş, derin ve ritmik solunum, kasların yavaşlayarak kalp atışlarınızın yavaşlamasını sağlayacak ve sonuç olarak vücutla birlikte kafanızın da rahatlamasına yardımcı olacaktır. alanlarda çalışıyoruz. Bu da daha fazla kirli hava solumamıza sebep oluyor. Vücut, otomatik olarak daha az nefes alarak kendini korumaya çalışırken yanlış nefes almak alışkanlık haline gelir. Sinirlenme, endişelenme gibi negatif duygular da nefesin hızlanarak sığlaşmasına neden oluyor. NEFES ALMAK ÖĞRENİLEBİLİR… Uyurken derin nefes alırız. Dolayısıyla doğru nefes almayı öğrenmek için basit bir yöntem olan uyuma simülasyonu yapmak gerekir. Sırt üstü yatıp gözlerinizi kapatın, tüm vücudunuzu rahatlatıp uyuduğunuzu farz edin ve nefesinizi derinleştirin. Ciğerlerinizin önce alt, sonra orta ve üst loblarını havayla doldurmaya çalışın. Nefes verirken önce üst sonra orta ve en son alt loblardaki havayı boşaltmaya çalışın. Bunları yaparken herhangi bir efor harcamayın ve solunumu bütünsel bir işlem olarak gerçekleştirin. Ağzınızın kapalı olmasına özen gösterin. Olumsuz durumlardan uzak kalarak ve nefes tekniklerini öğrenerek hayatın can damarının nimetlerinden sonuna kadar yararlanmak mümkün... Özellikle son yıllarda yaygınlaşan nefes terapileri, yoga, pilates gibi Uzak Doğu kökenli egzersizler, ana prensipleri doğru nefes üzerine kurulduğu için çoğu kişi tarafından tercih ediliyor. Böylelikle hastalıklardan korunarak hayat kalitenizi üst seviyelere taşıyabilirsiniz… ❏ Blood quality in the body improves due to the increased amount of oxygen. This helps removing the toxins from the system. ❏ Food is absorbed and digested better. Digestive system organs like stomach take more oxygen and perform better. ❏ Deep and slow breathing helps weight management too. ❏ Regeneration is observed in glands in the body. ❏ Skin is rejuvenated. Wrinkles are reduced and skin becomes smooth. ❏ During deep breathing the activities of diaphragm make the effect of massage and stimulate the blood circulation in these organs. ❏ Deep and slow breathing lessens the load of heart. ❏ Slow, deep and rhythmic breathing ensures our heart beats to slow down by muscles’ slowing down and as a result both our body and mind will be relaxed. 50 ÇALIKhaber 47-51 NEFES+5.indd 4 6/2/10 4:58:56 PM Sibel Kavunoğlu Transformal Nefes Eğitmeni ~ Transformal Breath Trainer Sağlık ve mutluluk için yer açın Have a place for health and happiness Nefes terapilerine kişiler hangi nedenlerle geliyorlar? Nefes terapilerine gelenlerin değişik amaçları oluyor. Bazıları arkadaş tavsiyesi ile bazıları merak ettiği için geliyor. Bir kısım da yaşamlarının belli bir döneminde kendilerini çıkmazda hissettiklerinde, kendi kendilerine çözüm bulamadıklarında, alternatif çözüm arayışı içindeyken nefes ile karşılaşıyorlar. Why do people come for breath therapies? The ones coming for breath therapies have different purposes. Some come with a friend’s advice, others out of curiosity. Some others on the other hand come across with breath when they feel trapped in certain periods of their lives, when they cannot find a solution themselves and while in a search of an alternative solution. Nefesin felsefi boyutuyla ilgili bilgi verir misiniz? Nefes çalışmaları ile ilgili bilgilerin çoğu Doğu felsefesinden gelmektedir. Bilinçli nefes almanın gücü, yüzyıllar boyunca manevi aydınlanmanın bir aracı olarak kullanılmıştır. Akıl-beden bağlantısına olan ilgi ve bu alandaki araştırmalar, Batı’da yeni keşfedilmiştir. Batılı araştırmacılar, nefes modelindeki değişikliğin, zihinsel ve duygusal durumları değiştirebileceğine inanırlar. Could you give us information about the philosophical aspect of breath? Most of the studies regarding breathing come from Eastern philosophy. The power of consciously breathing has been used as a tool for spiritual enlightening for centuries. The interest in the bond between mind and body and research on this field has recently been discovered. Western researchers believe that changes in breathing model may change the mental and emotional situations. Kaç çeşit nefes terapisi var ve transformal nefes terapisi nedir? Nefes terapisi, nefesle yapılan terapi programlarına verilen genel bir isim. Nefes terapi programları; genelde bedenimizde, zihnimizde, duygularımızda bulunan travmaları, geçmişten kalan izleri dönüştürme amaçlı kullanılıyor. Pek çok nefes terapisi metodu var: Rebirthing, holistik nefesler, diamond breath, fire breath... Hemen hemen hepsinin amacı ‘travma resolution’, yani travma çözünürlüğüdür. Transformal nefes tekniği, en bilinenidir. Uygulaması oldukça basit, ağızdan alınan tam ve bağlantılı bir nefes sistemi… Bu nefes sistemi, yanlış nefes alışkanlıklarının açılmasını, bedenin ‘süperokside’ olarak çocukluğumuzdan beri taşıdığımız duygusal travmaların arınmasını sağlıyor. Bu da neşe, mutluluk, sağlık, güzellik ve bolluk için yer açıyor. How many types of breath therapies are there and what is a transformal breath therapy? Breath therapy is a general name given for the therapy programs by breathing. Breath therapy programs are usually used for the purpose of transforming the traces of traumas in our body, mind and emotions and traces remaining from the past. There are several breathing therapy methods. Rebirthing, holistic breaths, diamond breath, fire breath... The purpose of almost all of these is ‘trauma resolution’. The most well – known is the transformal breath technique. It is simple to apply, a full and a related breath system taken from mouth. This breath system enables the opening of incorrect breathing habits and removing the emotional traumas that we have been carrying since childhood. This creates a space for joy, happiness, health, beauty and wealth. Nefes terapileri kaç seans yapılıyor, seans ne kadar sürüyor ve terapi ne kadar sürede bitiyor? Yaklaşık bir buçuk, iki saat süren transformal nefes seansları sırasında açık ve birbiriyle bağlantılı nefes deneyimleniyor. Transformal nefes seanslarında sadece nefes değil, yaşam koçluğu hizmeti de verilmektedir. Nefesin açılması, daha rahat ve derin nefes alabilmek için minimum beş seans öneriliyor. How many sessions are breath therapies done in and how long does a session take? How long does it take to finish the therapy? During transformal breath sessions that takes about one and a half or two hours, open and interrelated breathing are experienced. During transformal breath sessions, not only breath but also life coaching service is given. At least five sessions are recommended in order to open the breath and breathe more comfortably and deeply. Bir yaş ya da cinsiyet aralığı var mı nefes terapilerine katılmak için? Nefes terapisinde herhangi bir yaş sınırı bulunmuyor. Örneğin; koçluk seminerlerinde yeni doğmuş bir bebeğe dahi nefes seansının nasıl yapılacağına dair çalışmalar yapılmaktadır. Is there an age or gender limit to attend the breath therapies? There is no age limit in breath therapies. For instance, in coaching seminars there are studies regarding how to perform breath sessions even to a newly born child. ÇALIKhaber 47-51 NEFES+5.indd 5 51 5/28/10 5:14:12 PM YÜKSELENLER ~ THE ONES RISING Ebubekir Şimşek, Murat Kaplan, Zouleicha Amet, Gülce Kaya, Ali Özgü Caneri, Zeynep Yüzüak, Erdem Pekcan, Ömer Uzun Hızlı ve kolay raporlama SAP BusinessObjects Forum 2010, bu yıl Swissotel’de hayat buldu. Firma yetkilileri, çözüm ortakları ve SAP’ın, BusinessObjects ürününü alıp kendi süreçlerine uyarlayan şirketlerin başarı hikâyelerinin yer aldığı organizasyona ilgi yoğundu. Çalık Holding de BusinessObjects Raporlama Platformu ile iş zekâsına yaklaşımını anlattığı sunumuyla forumdaki yerini aldı. Proje Yöneticisi Murat Kaplan, konuşmasına 1981 yılında kurulan holdingle ilgili ayrıntılı bilgiler sunarak başladı. 19 bini aşan çalışan sayısı ve altı sektörde faaliyet gösteren Çalık Holding’in kilometre taşlarını anlatan Kaplan, BusinessObjects’le tanışmalarını ve kazanımlarını şöyle özetledi: “Ürünle, günümüzün zorlu ekonomik koşullarında, tüm verileri ve iş süreçlerini entegre ederek finansal mükemmelliğe ulaşma ve stratejilere yön vermeyi planlamaktayız. Projenin amaçları ise öncelikle Turkuvaz Medya Grubu içinde excel dosyaları ile yapılan raporlamanın iyileştirilmesi. Çok sayıda farklı bilgiye tek bir ekran üzerinden ulaşımı sağlayan ürün; görselliği geliştirilmiş, kolay anlaşılabilir ve interaktif raporlama ve analiz imkânı sunuyor. Güncel verilerle, bilgiye daha çabuk ve kolay ulaşım sağlamasını da eklemeden geçemeyeceğim.” Çalık Holding’in Bilgi Teknoloji ekibinin tam kadro bulunduğu sunumda, masaya yatırılan BusinessObjects, konuklardan gelen sorularla enine boyuna incelendi. Yetkililerin verdiği bilgilere göre, BusinessObjects, Çalık Holding’de bir aydır canlı kullanımda ve var olan eski bilgilere adeta ruh veriyor. Bilgisayar ortamında günlerce sürebilecek analizleri rahatlıkla kısa sürede yapabilmeyi sağlayan BusinessObjects, ATV’de kullanılmaya başlandı. Önümüzdeki günlerde Eagle Mobile’da devreye sokulacak ürün, şirketin ihtiyaçlarına göre diğer bölümlerde de hızlı bir şekilde konumlanacak. Forum’daki sunumu, Çalık Holding SAP Proje Yöneticisi Murat Kaplan gerçekleştirdi. (Murat Kaplan, Çalık Holding SAP Project Manager, made a presentation at the forum) Fast and easy reporting SAP BusinessObjects Forum 2010 was held at Swissotel this year. The organization where firm representatives, solution partners were present and the success stories of firms which adopted BusinessObjects product of SAP to their own processes attracted many people. Çalık Holding took place in the forum with a presentation about BusinessObjects Reporting Platform and business intelligence approach. Project Manager Murat Kaplan gave detailed information about the holding established in 1981. Talking about the milestones of Çalık Holding with a number of employees exceeding 19 thousands and operating in 6 sectors, Mr. Kaplan summarized their meeting with BusinessObjects and their gains as follows: “Through this product, we are planning to reach the level of financial perfection by integrating all data and work processes under today’s harsh economical conditions and direct strategies. The purposes of the project is firstly to improve reporting studies done with excel files within Turkuvaz Media Group. The product which provides access to various and numerous information on a single screen ensures the opportunity for an interactive reporting which is easy to understand and has improved visuality. I must add that it is also helpful in reaching information with recent data more quickly and easily.” At the presentation where Çalık Holding Information Technologies Team was present with all staff, the product BusinesObjects was discussed and examined through questions from the guests. According to the information from the authorities, BusinessObjects, has been used in Çalık Holding for a month and it revives existing old information. The product can do the analysis in a short time which may actually take days to complete if done on computer. BusinessObjects is now used in atv. Within the following days, it will be used in Eagle Mobile and will be located in other sections in accordance to the firm’s needs. 52 ÇALIKhaber 52-55 YUKSELENLER+4.indd 2 5/28/10 5:16:10 PM Eagle Mobile, Sinerjitürk’te Eagle Mobile at Sinerjitürk 2008’de de büyük bir katılımla gerçekleşen ve pek çok iş birlikteliğinin temellerinin atıldığı SinerjiTürk Haberleşme&Bilişim 2010’un bu yılki ayağı Antalya’da gerçekleşti. Organizasyon, yurt içinden ve dışından Türk iş adamları, yöneticileri ve akademisyenleri sektörel etkinliklerle bir araya getirerek; aralarında iş birliği gerçekleşmesini, birlikte büyümelerini, zenginleşmelerini ve güçlenmelerini hedefliyor. Sinerjitürk’ün amacı, ülkemizin çağdaş uygarlıkların en üst seviyesine ulaşmasına ve bir teknoloji üretim ve çekim merkezi olmasına katkı sağlamak olarak da tarif edilebilir. Yapısı itibariyle dünyada ilk ve tek olan fuar, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım başta olmak üzere haberleşme ve bilişim sektörünün önde gelen temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti. Arnavutluk mobil telekom pazarına üst kalitede servis vermeyi amaç edinen Eagle Mobile Ceo’su Ali Taşkın da, fuarda yerini aldı. Katılımın yüksek olduğu fuarda sunum yapan Taşkın, konuşmasına Arnavutluk’un fiziki ve ekonomik durumu hakkında bilgiler vererek başladı. Ülkedeki mobil telekom pazarıyla ilgili çarpıcı veriler sunan Taşkın, konuşmasına Eagle Mobile’ın tarihçesiyle devam etti. 2008 yılında ülkede üçüncü operatör olarak hizmet vermeye başlayan Eagle Mobile, 200 ülkede 475 operatörle gsm, 89 ülkede 150 operatörle faturasız hatlar için roaming ve 30 ülkede 50 operatörle 3G hizmeti sunuyor. Taşkın, başarılı sunumunu firmanın reklam faaliyetleriyle ilgili verdiği verileri sunarak noktaladı. Amerikalı-Arnavut aktör James Belushi’nin yer aldığı reklamları konuklarla paylaşan Taşkın, bu kampanyayla Eagle Mobile’ın güçlü imajını perçinlediğinin altını çizdi. This year’s session for SinerjiTürk Haberleşme & Bilişim 2010, which had been held in Antalya in 2008 with a large amount of participation and where several collaborations had been initialized, was performed in Antalya. The organization aims at gathering Turkish businessmen, managers and academicians in and out of Turkey by means of industrial activities and realizing collaboration among them, their growing, enriching and strengthening together. The purpose of Sinerjitürk can be defined as contributing to our country’s reaching the highest level of modern civilizations and becoming a technology production and attraction center. The fair, being the first and only in the world by means of its structure, was realized with the participation of the Minister of Transportation Binali Yıldırım at the foremost as well as the prominent representatives of information and communication sector. Mr. Ali Taşkın, the CEO of Eagle Mobile aiming at serving the Albanian mobile telecommunication market at the highest quality also participated at the fair. Making a presentation at the fair where there was a good level of participation, Mr. Taşkın started his speech by giving some information about the physical and economical status of Albania. He presented remarkable data on the mobile telecommunication market in the country and went on with his speech with the history of Eagle Mobile. The company, starting operation in 2008 as the third operator in the country, is serving GSM service with 475 operators in 200 countries, roaming service for prepaid lines with 150 operators in 89 countries and 3G services with 50 operators in 30 countries. Taşkın concluded his effective presentation with the data regarding the promotional activities of the company. Taşkın shared the advertisements where American-Albanian actor James Belushi takes place with his guests and he highlighted that the company has reinforced its strong brand image with this promotion campaign. ÇALIKhaber 52-55 YUKSELENLER+4.indd 3 53 5/28/10 5:17:37 PM YÜKSELENLER ~ THE ONES RISING İnternet bankacılığında ilkler BKT’den… Firsts in Internet Banking carried out by BKT… Şube dışı kanalların gelişimi, son yıllarda çok arttı, örnek olarak; Türkiye’de Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) 2009 verilerine göre 13 milyon internet bankacılığı kullanıcısı var ve bu rakamın 5,6 milyonu aktif durumda. Türkiye, bu konuda, Balkanlar’da en gelişmiş ülke durumunda. Arnavutluk’ta da özellikle internet kullanımı konusunda, son yıllarda Çalık Holding şirketi Albtelecom’un da katkılarıyla önemli gelişmeler oldu. İnternet bankacılığı konusunda Çalık Grubu’nun Arnavutluk‘taki bankası Banka Kombetare Tregtare (BKT), maalesef ilk banka değil, ancak devreye alınan bireysel internet şubesi ile Arnavutluk’ta birçok ilke imza attılar. Öncelikle mevcut WEB sitesinin tasarımı ve içeriği, yeni hazırlanan internet şubesi ile uyumlu olarak yenilendi. Siteye internet şubesi kullanıcısı olarak kayıt olmak çok kolay, eğer müşteri BKT debit kartına sahip, daha önceden bireysel bankacılık hizmetleri sözleşmesini imzalamış ve cep telefonu numarasını BKT Bankacılık sistemine kayıt ettirmiş ise internet şubesi şifresini almak için BKT şubelerine gelmesi gerekmiyor. Türkiye’de 1 Ocak 2010’dan sonra zorunlu hale getirilen tek kullanımlık şifre, müşterinin sistemde kayıtlı bulanan telefonuna SMS ile gönderiliyor, ekstra güvenlik olarak da debit kartının pin numarasını girmesi isteniyor. Kredi kartından nakit avans, hesaba debit kart bağlama gibi işlemleri internet üzerinden ilk defa BKT açmış oldu; ayrıca SMS üzerinden dinamik tek kullanımlık şifre göndererek de bir ilk daha gerçekleştirildi. Kurumsal bankacılık ve Kosova şubeleri kullanımına açılarak proje devam edecek. The development of online banking has increased much in recent years. For instance, according to 2009 data of The Banks Association of Turkey, there were 13 million internet banking users and 5.6 million of this number is composed of active users. Turkey is the most developed country in the Balkans on this issue. There have been significant developments in Albania particularly on the issue of internet usage in recent years thanks to the contribution of Albtelekom, which is a Çalık Holding company. Unfortunately Banka Kombetare Tregtare (BKT), Çalık Group’s bank in Albania, is not the first bank in internet banking; yet the bank leads the way in Albania with the individual internet branch. Firstly, the design and content of the existing web site was renewed in line with the recently developed online banking. It is very easy to register the site as an online banking customer. If the customer has BKT debit card, has previously signed the individual banking services contract and registered his/her mobile phone number in BKT banking system, he/she doesn’t need to visit the BKT branches in order to get his/her online banking password. Single usage password, which was made mandatory in Turkey after January 1st 2010, is sent to the customer’s phone registered in the system via SMS and as an additional security measure, the customer is requested to enter PIN code of his/her debit card. BKT has become the first to start the online operations as withdrawing cash in advance from credit card or connecting the debit card with the account. Moreover, another novelty was achieved by the process of sending a dynamic single usage password via SMS. The project will continue with corporate banking and Kosova branches. 54 ÇALIKhaber 52-55 YUKSELENLER+4.indd 4 5/28/10 5:18:02 PM Çalık GAP Denim’in internet sitesi yenilendi The Çalık GAP Denim web site is renewed 2004 yılından beri faaliyette olan GAP Denim’in internet sitesi, ilk dönemde, koleksiyonlar çıktıkça güncelleniyordu. celleniyordu. Satış Departmanı’ndan ayrı bir “Pazarlama Departmanı” kurulmasıyla birlikte sadece koleksiyonları değil, Çalık Premium Denim markasının mevcut ve potansiyel müşterilerce de yeterince algılanılabilmesi ve koleksiyonların ruhunu daha iyi yansıtan çalışmalarla kurumsal yapıyı bütünleştirme düşüncesi yatıyordu. GAP Denim Pazarlama Uzmanı Emre Yılmaz, fikrin, internet sitesini güncellemek üzere doğduğunu söylüyor. “Sistemi online bir sunum yapabilecek yetkinlikte kurduğumuzdan özellikle koleksiyonumuzu hazırladığımızda müşterilerimize Mill Week dönemlerinde yaptığımız ön sunumlardan sonra hem koleksiyonlarımızın ve konseptlerinin karakterini hem de ürünlerimizin her birinin detaylarını anında görebiliyorlar” diyor. Her üç ayda bir güncellenen sitede, altı ayda bir kez yeni koleksiyonun eklenmesi ve sondan üçüncü koleksiyonun vitrinden çıkarılması planlanıyor. The web site of GAP Denim, operating since 2004, was ppreviously pr e updated as soon as the new collections w were e ready. Following the establishment of a separate “Marketing “M Department” from the Sales Department, the the ideas that not only the collections but the brand name na Çalık Premium Denim should be perceived by the th existing and potential customers and corporate culture cu is integrated with the works reflecting the spirit of the collections better are emphasized. GAP G Denim Marketing Specialist Emre Yılmaz Y states that the idea is based on updating up the web site. “Since we have set se up a system capable of an online presentation, pr our customers can see both bo the character of our collections and concepts co and the details of each one of of our products immediately after we have ha prepared our collections following our ou preliminary presentations to them during Mill Week seasons” says Mr. Yılmaz. It is planned that once every six months a new collection will be added onto the web site updated every three months and the third of the last collections will be removed. Gayrimenkul sektörü mercek altında The real estate industry is under the lens ULI Türkiye Genç Liderler grubunun eğitim dizileri sürüyor. Geçtiğimiz gün sekizincisi düzenlenen programa katılan Çalık Gayrimenkul Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Feyzullah Yetgin ve Doç. Dr. Rüveyda Kömürlü, katılımcılara faydalı bilgiler sundu. Real Estate 101 Eğitim Programı’nın sekizincisinin konusu “Mortgage ve Küresel Kriz ile Türk Gayrimenkul Sektörüne Etkileri” oldu. Eğitimi, Çalık Gayrimenkul Ticaret AŞ’nin Genel Müdürü Feyzullah Yetgin gerçekleştirdi. Aynı zamanda Urban Land Institute (ULI) Türkiye’de, Eğitim Komitesi Üyeliği ve Genç Liderler Organizasyon Komitesi Üyeliği görevlerini sürdüren Yetgin’e Kocaeli Üniversitesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Rüveyda Kömürlü eşlik etti. Dedeman Otel’deki eğitimle, katılımcıların gayrimenkulün farklı alanlarında, temel konularda bilgi sahibi olması ve Türkiye’de bu konudaki eğitim açığının bir ölçüde kapatılması amacı gerçekleştirildi. Yaklaşık dört saat süren eğitim, soru- cevap bölümüyle son buldu. The training series of ULI Turkey Young Leaders group is ongoing. The General Manager of Çalık Gayrimenkul Ticaret A.Ş., Feyzullah Yetgin, and Dr. Rüveyda Kömürlü, who attended the program eight of which was held a few days ago, gave important information to the participants. The subject of the eight Real Estate 101 Training Programs was “Mortgage and Global Crises and Their Effects on Turkish Real Estate Industry”. The training was given by Feyzullah Yetgin, the General Manager of Çalık Gayrimenkul Ticaret A.Ş. Mr. Yetgin, who is also the member or Educational Committee of Urban Land Institute (ULI) Turkey and a member of Young Leaders Organization Committee was accompanied by Kocaeli University Architecture and Design Faculty, Architecture Department Staff A Associate Professor Rüveyda Kömürlü. T The training held at Dedeman Hotel w was aimed at providing the participants with information regarding basic issues w iin various fields of real estate and cclosing the educational gap on this issue iin Turkey. The training which lasts for aapproximately four hours ended with a qquestions and answers part. ÇALIKhaber 52-55 YUKSELENLER+4.indd 5 55 5/28/10 5:18:24 PM DAMAK ZEVKİ ~ PALATE Şık sofraların, sarayların vazgeçilmez sebzesi The indispensible vegetable of the elegant meals and palaces ASPARAGUS İki büyük antioksidan “beta karoten” ve “C vitamini” içeren kuşkonmaz, oldukça besleyici bir sebze… Günümüzde dünyanın her yerinde yaygın olarak yetiştirilen bu şahane sebzenin kökeninin, iki bin yıl öncesine dayandığı ve Akdeniz bölgesinin doğusundan geldiğine inanılıyor. ~ Asparagus, which involves two big antioxidants “beta-Carotene” and “Vitamin C”, is a pretty nutritious vegetable… It is believed that the origins of this fabulous vegetable that is grown commonly all over the world dated back to two thousand years ago and that it came from the eastern Mediterranean. YAZI - WRITTEN BY: BANU GÖÇMEN EVKURAN B atı Avrupalılar mayıs ayının gelmesini iple çekerler; nedeni de hasretle bekledikleri mevsimsel sebze `kuşkonmaz` zamanının gelmiş olmasıdır. Mayıs başı deyince, restoran ve kafelerin mönülerinde birbirinden cazip kuşkonmaz lezzetleri oluşur. Gratenler, çorbalar, pizzalar, risottolar, makarnalar, soslar, garnitürler vb. aklınıza gelebilecek her şey kuşkonmaz yorumlarıyla sunulur. Çok eskiçağlarda kendi doğal ortamından alınıp taze sürgünleri için yetiştirilmeye başlanan kuşkonmaz, Eski Yunan ve Romalılardan beri çok sevilen değerli bir besin kaynağı. Bugün en çok Fransa, İtalya, Çin ve ABD’de yetiştiriliyor. Türkiye’de de taze üretimi gitgide artıyor ve İstanbul’un Silivri ilçesinde kuşkonmaz bağları bulunuyor. İtalyanlar haşlayıp üzerine zeytinyağı ve parmesan peyniri serpiştirirken; Alman, Hollandalı ve Belçikalılar`ın geleneksel tercihleri, üzerine tereyağı veya `hollandaise` gibi W estern Europeans look forward to the month of May because it is time for the seasonal vegetable “asparagus”, which they have been awaiting longingly. Once it is the beginning of May, the menus of restaurants and cafes are composed of attractive asparagus tastes. Gratins, soup, pizzas, risottos, pasta, sauce, garniture and whatever comes to your mind are presented in asparagus style. Grown for fresh sucker in ancient times by collecting from their natural habitat, asparagus has always been a loved and precious source of nutrition since the times of Ancient Greek and Rome. Today, it is mostly grown in France, Italy, China and the USA. Its fresh manufacturing is gradually increasing in Turkey and there are asparagus orchards in Silivri district of Istanbul. While Italians boil it and put some olive oil and parmesan cheese on it, German, Dutch and Belgian people have the traditional preference of asparagus with fresh potato and fumed 56 ÇALIKhaber 56-59 KUSKONMAZ+4.indd 2 5/31/10 12:15:47 PM hafif bir sos gezdirilmiş kuşkonmaz, taze patates ve füme jambon üçlemesidir. Sapı toprak altında, yenilebilir kısmı tomurcuk şeklinde olan kuşkonmazın kökeni soğan, sarımsak ve pırasa gibi zambak ailesinden geliyor ve Latince adı `asparagus’. Farsça filiz anlamına gelen `asparag` kelimesinden oluşuyor. Kuşkonmaz, yaklaşık iki bin sene öncesinde Akdeniz`de yetiştirilmeye başlanıyor. Eski Yunanlılar özellikle diş ağrılarında ve böcek sokmalarında antiseptik olarak kullanırken, Romalılar tadına ve dokusuna bayılıyor. Verimli yetiştirme teknikleri geliştiriyor; turfanda tüketebilmek için çeşitli dondurma ve saklama biçimleri icat ediyorlar. Hatta Roma imparatorları, sadece kuşkonmaz taşıma amacıyla `asparagus donanması` adını verdikleri gemilerini sürekli hazırda bulunduruyor. Zamanla Fransa, Almanya ve İngiltere`ye de sıçrıyor ve 17. yüzyılda özellikle saraylarda tüketilen bir `gurme ürünü` olarak ününü artıyor. MAKBULÜ SERT OLANI… Ormanlık yerlerde, kumlu ve gevşek topraklarda yetişen ve besleyici yönü yüksek olan kuşkonmazın en yaygın çeşitleri beyaz ve yeşil olmak üzere ikiye ayrılıyor. Ama yeşil olan çeşidi en yaygın olanı… Formu daha ince ve uzun, tomurcukları da hafif mor rengine kaçan yeşil türü, saplar toprağın üzerine çıktığında toplanıyor. Kremimsi beyaz türü ise toprağın altında ve ışıkla teması engellenerek yetiştiriliyor. Doğal mevsimi nisan sonundan haziran sonuna kadar olan kuşkonmaz, kültür olarak da üretiliyor. Ancak mevsimindeki doğal tadı, gerçekten bambaşka bir lezzet tecrübesi. Günümüzde başta Peru, Çin ve Amerika olmak üzere, Fransa, İtalya ve Belçika gibi birçok ülkede üretilebiliyor. Bazı gurmeler, İngiliz kuşkonmazının lezzet açısından en mükemmeli olduğunu savunuyor. Türkiye`de henüz çok popüler olmadığından, maalesef konserveleri ile daha çok karşılaşıyoruz. Ancak yeni Türk mutfağına hızla gireceğine şüphe yok. Bu aralar tam mevsimi ve bir yerlerde karşınıza çıkarsa, diri, sert ve bükülmesi bacon with butter or a light sauce as “hollandaise” poured on it. The origin of asparagus, the stem of which is under the soil and the edible part of which is in the shape of a sprout, comes from the lilium family like onion, garlic and leek and the name asparagus is the Latin word. It is composed of the word “asparag”, which means bud in Farsi language. Asparagus was first grown in Mediterranean two thousand years ago. While people of ancient Greek were using it as an antiseptic for toothaches and insect bites, Roman people used to love its taste and pattern. Efficient growing methods were developed and various freezing and conservation ways were invented for consuming out of season. The Roman Emperors even kept their ships which they called “asparagus navy” ready anytime for the purpose of carrying asparagus. In time, it also became widespread in France, Germany and England and it became even more popular as a gourmet product which was consumed in palaces in 17th century. THE DESIRABLE ONE IS THE HARDEST ONE… The most common types of asparagus which is grown in forests and in sandy and loose ground and which has the high nutritious quality are divided into two as white and green. However, the green type is the most common one. The green types, the form of which is thinner and longer and sprouts of which are slightly purplish, are collected when the stems reach above the land. On the other hand, the creamy white type is grown underground without exposing to light. Asparagus the natural season of which is from the end of April to the end of June is also grown as cultivated. However, its natural flavor in its season is a completely different taste experience. Today, it can be grown in many countries for instance mainly in Peru, China and the USA and France, Italy and Belgium as well. Some gourmets argue that the English asparagus is the perfect one in terms of taste. Since it is still not zor olanlarını seçin. Nemli bir beze sarılı olarak, buzdolabında üç gün kadar bekletebilirsiniz. HAZIRLAMA BİÇİMİNE GELİNCE; alt kısmını hafif kesip, keskin bir sebze soyucusuyla tomurcuklarına dokunmadan saplarını soymakta fayda var, yoksa kılçık kılçık olabilir. Kaynar suda beş dakika kadar haşlayın. Tadının yoğun olabilmesi için, kabukları da kuşkonmazlarla birlikte kaynar suya atabilirsiniz. Kuşkonmazın pişirilmesi için en uygun tencere ince, uzun, silindir şeklinde olanlar. Böylece sert olan saplar kaynatılıyor ve hassas olan tomurcuk kısmı buharda pişirilerek zedelenmiyor. Kuşkonmazları süzdükten sonra buzlu suya atarsanız, hem diri rengini korur hem de daha fazla yumuşamasını engellemiş olursunuz. Kuşkonmaz, balık yemeklerinin yanına da mükemmel bir garnitür olarak servis ediliyor. POTASYUM KAYNAĞI Çorbası yapılan ya da garnitür ve salata olarak yenilebilen kuşkonmaz; A, B1, B2 ve C vitaminlerinin yanı sıra protein, şeker, yağ ve çeşitli mineralleri de içeren zengin bir sebze. Uzmanlar, bu sebzenin her sapında en fazla dört kalori bulunduğunu ve kilo vermeye yardımcı olabileceğini belirtiyor. Kuşkonmazın sadece kalorisi az değil, lezzeti de çok güzel. Kuşkonmazda yüksek miktarda bulunan folat, sağlıklı bir kardiyovasküler sistem için çok KUŞKONMAZIN BİLİNEN FAYDALARI 1 Güçlü bir idrar söktürücüdür. 2 Kalp yetmezliğinden ötürü bedende oluşan ödemlerin boşaltılmasında etkili olur. Kalbi güçlendirir. 3 Antistres hormonların oluşmasına yardımcıdır. 4 Bedende biriken fazla suların atılmasını sağlar. Böylece kanı temizler. 5 Cilde canlılık verir. 6 Karaciğer ve mide için yararlıdır. 7 Sebzeler içerisinde en çok folik asit içerendir. 8 Kolesterolün düşürülmesinde yardımcıdır. ÇALIKhaber 56-59 KUSKONMAZ+4.indd 3 57 5/28/10 5:20:39 PM önemlidir. Folat seviyesi düşük olunca kalp hastalıkları riski önemli ölçüde artar. Bir porsiyon kuşkonmazda günlük folat ihtiyacının yüzde 66’sı bulunmaktadır. Kuşkonmaz ayrıca potasyum açısından da zengin bir kaynaktır ve sodyum içeriği oldukça düşüktür. Mineral profili, içerdiği aktif aminoasitle birleşince diüretik bir etki oluşturur. Tarihsel olarak kuşkonmaz, artrit ve romatizma gibi şişkinliklerin tedavisinde de kullanılmıştır. Kuşkonmaz, inulin isimli özel bir karbonhidrat çeşidi içerir. Bu karbonhidrat, kalın bağırsakta bulunan sağlığa iyi gelen bakteriler tarafından sindirilir. Beslenmemizde yeterli miktarda inulin bulunursa bu iyi bakterilerin gelişimi ve aktivitesi artar; bu da zararlı bakterilerin, bağırsaklarımızda tutunmasını zorlaştırır. Özellikle hamile kalmayı düşünüyorsanız veya hamileliğin erken safhalarındaysanız kuşkonmazı öğünlerinizden eksik etmeyin. Çünkü içerdiği folat, hücrelerin düzgün bölünmesi için gereklidir. Folat olmazsa fetüsün sinir sistemi hücreleri düzgün şekilde bölünmez. Hamilelikte yetersiz folat tüketiminin çeşitli doğuştan sakatlıklara yol açtığı belirlenmiştir. Ayrıca kuşkonmaz, iki büyük antioksidan olan beta karoten ve C vitamininden bol miktarda içeriyor. very popular in Turkey, we mostly come across its canned types. However, there is no doubt that it will enter the new Turkish cuisine as soon as possible. Nowadays, it is the exact season. If you happen to see them, try to choose the fresh, hard ones and the ones difficult to curl. You may keep them in the refrigerator for three days wrapped in a moist cloth. WHEN IT COMES TO THE PREPARATION; you had better slightly cut the lower part and peel the stems without touching the sprouts; otherwise it may be awny. Boil it in boiling water for about five minutes. In order for it to have an intense taste you may throw its shells into the pot with the asparagus. The most suitable pot to cook asparagus in is the one that has a thin, long and cylindrical shape. Hence the hard stems are boiled and the sensitive sprout parts are cooked without being injured. If you put asparagus into icy water after distilling them, they will keep their fresh color and you will prevent them from getting softer. Asparagus is also served as a perfect garniture with fish meals. A SOURCE OF POTASSIUM While asparagus may be cooked as soup or eaten as salad and garniture, it is a vegetable rich in minerals and vitamins such as A, B1, B2 and C as well as protein, glucose and fat. Specialists say that in each stem of the vegetable there are four calories in maximum and it may also help losing weight. Not only it is a low calories food, it is also very tasteful. Folate which is high in amount in asparagus is very important for a healthy cardiovascular system. When the level of folate is low, the risk for heart diseases increases at a considerable extent. In one portion of asparagus, 66 percent of daily need for folate is present. Asparagus is also a rich source in terms of potassium and the content of sodium is quite low. When the mineral profile combines with the active amino acids it has, it has a diuretic effect. Historically, asparagus was used for the purpose of curing arthritis and rheumatic. It consists of a particular type of carbohydrate called inulin. This carbohydrate is digested by the bacteria in the large intestine which are good for health. If there is enough inulin in our nutrition, the activity and development of these good bacteria increases, which makes it hard for the harmful bacteria to survive. Particularly if you are planning to get pregnant or you are at the early stages of pregnancy, do not neglect asparagus in your meals because the folate it has is needed for the proper division of cells. If there is no folate, nerve system cells of fetus aren’t divided properly. It is found out that insufficient amount of folate consumption during pregnancy causes various congenital disabilities. Moreover, asparagus includes high amount of beta carotene and Vitamin C, which are the two basic antioxidants. THE WELL KNOWN BENEFITS OF ASPARAGUS 1 It is a strong diuretic. 2 It is effective in removing edema in the body occurring as a result of coronary failure. 3 It helps developing the anti stress hormones. 4 It provides removing the excessive water 5 6 7 8 accumulating in the body. By this way, it cleans the blood. It gives freshness to the body. It is beneficial for liver and stomach. It is the vegetable that includes folic acid the most. It is helpful in reducing the cholesterol levels. 58 ÇALIKhaber 56-59 KUSKONMAZ+4.indd 4 5/28/10 5:21:17 PM KUŞKONMAZLI MAKARNA SALATASI Malzemeler (3-4 kişilik) 20 adet mor kuşkonmaz ● Yarım paket penne makarna ● Yeteri kadar su ● 2’şer adet havuç ve kabak ● 5 çorba kaşığı sıvıyağ ● 5-6 dal kıyılmış dereotu ● Tuz ● Üzerine: ● ● Yarım limonun suyu ● Yarım kahve fincanı sıvıyağ 2 çorba kaşığı toz parmesan peyniri ● Tuz Hazırlanışı: Kuşkonmazların uç kısımlarındaki sert bölümleri kesin ve üç cm uzunluğunda verev şekilde doğrayın. Kaynayan suda bir dakika bekletin ve süzgeçle alıp soğuk suya atın. Bir dakika sonra soğuk sudan çıkarıp kenara alın. Makarnayı tuzlu suda haşlayıp, süzün. Havucu verev, kabağı yarımay doğrayın. Sıvıyağı kızdırıp, üzerine havucu ve kabağı ilave edin. Bir iki dakika sote edip, kuşkonmaz ve tuzu ilave edin. İki dakika soteleyip ocaktan alın. Sebzeli harcı ve dereotunu makarnanın üzerine ekleyin. Limon suyu, sıvıyağ ve tuzu karıştırıp salatanın üzerine gezdirin. Parmesan peyniri serperek servis yapın. PASTA SALAD WITH ASPARAGUS Ingredients (for 3-4 people) 20 purple asparagus ● Half the packet of penne pasta Water as needed ● Carrots and bald, two from each ● 5 spoonfuls of oil ● 5-6 pieces of finely cut dill ● Salt ● ● Dressing: ● ● Juice from half a lemon ● 1/2 coffee cup of oil Two spoonfuls of grained parmesan cheese ● Salt Preparation: Kuşkonmazlı makarna salatası Pasta salad with asparagus Mine Nartop (Sofra Dergisi Editörü, Turkuvaz Medya Sofra Magazine Editor, Turkuvaz Media) Cut the hard parts on the edges of asparagus and chop them diagonally in 3 cm long. Keep them in boiling water and then, taking them with a filter, put them in cold water. Take them out after waiting for one minute and put them aside. Boil pasta in salty water and filter it. Cut the carrots diagonally and the bald in shape of a half moon. Boil oil and add carrots and bald into it. Sauté them for a few minutes and add asparagus as well as some salt. After sautéing for two minutes take it from the burner and add the vegetable mixture and dill onto pasta. Mix lemon juice, oil and salt and add on to the salad. Sprinkle some parmesan cheese and serve. ÇALIKhaber 56-59 KUSKONMAZ+4.indd 5 59 5/28/10 5:21:50 PM Renklerin peşinde IN PURSUE OF COLORS 60-63 DENEYIM +4.indd 2 5/28/10 5:22:50 PM Kalem tutmanın ilk aşamasıdır resim yapmak. Çocukluktan itibaren boyama kitaplarıyla haşır neşir olarak başlarız resim yapmaya, devamı gelir veya gelmez ama sanattan öte bir tutkudur, rutin yoğunluktan kaçıştır boyalara can vermek. ~ Drawing is the first step in using a pencil. We begin drawing from childhood by dealing with the coloring activity books. No matter if it goes on in the future or not, giving life to paints is a passion more than art, an escape from the routine work load. U YAZI - WRITTEN BY: İLTER TAN (GAP Güneydoğu Tekstil İnsan Kaynakları Müdürü GAP Güneydoğu Textile Human Resources Manager) FOTOĞRAF - PHOTOGRAPH BY: CORBIS-ING IMAGE zun yıllardır tanıdığım, profesyonel ressam arkadaşım, kendisini “Boyacı” olarak tanımlıyor ve “ben boyuyorum” diyor. Resim yapan biri olarak bu tanımlamaya hep katıldığımı farkettim. Ortaokul yıllarından beri hayallerimi boyayarak ortaya koyuyorum… Hiç belirgin objelere bakıp resmetme eğiliminde olmadım ve sanırım ilham perim geldiğinde, kağıdın veya tuvalin başına oturup pasteli veya yağlıboyayı ele alınca kişi kendi içindekiyle boyayı buluşturuyor. Hatta bir keresinde resimlerimi gösterdiğim ve ders almak istediğim başka bir ressam, yağlıboya tekniği kitabı alıp okumamı ve bu teknikler üzerinden gidebileceğimi önermişti. Oysa bu, bir seçim ve ben hep boyaları özgür bırakarak, bazen kolaj yapıp, bazen de sadece hayalimdeki imajı resmetmeyi seviyorum. Burada iki ayrım var: Ya içten gelişle, hayal gücünüzü kullanıp renklerin ortaya çıkardığı şekilleri resmetmek ya da hepimizin gördüğü, bildiği objeleri resmetmek ve renkleri iyi kullanmak.. A friend of mine, who is a professional artist and whom I’ve known for long years defines himself as a “painter” and “I am painting” he says. I notice that I agree with this definition as a person who is painting, too. I have always shown my dreams by painting since my secondary school years… I’ve never tended to draw by looking at certain objects and I guess, one gets paints and himself together when the muse arrives, sitting in front of the canvas with pastel or oil paints in his hand. Once another artist to whom I showed my pictures and from whom I’d like to have private lessons advised me to get an oil painting technique book and read it. On the other hand, this is a choice and I think I sometimes like letting the paints free by means of collage or representing the image in my dreams. There are two distinctions here: You may either draw the pictures of the shapes that come out from the paints you use by your imagination or draw the objects we see every day, using the colors well. ÇALIKhaber 60-63 DENEYIM +4.indd 3 61 5/28/10 5:23:40 PM PROFİL ~ PROFILE Benim çocukluk dönemlerimde renkli boyalı kalem veya pastel sahibi olmak çok önemliydi artık her tür malzeme o kadar bol ve ucuz ki… “RESİM” BAKANIN GÖZÜNDE “PICTURE” IN THE OBSERVERS LOOK Her iki şekilde de resme bakan kişinin kendi algılaması ve bakışıyla sınırlısınız. Daha önce çalıştığım firmadaki mutemet arkadaşımız, showroom’da açtığımız sergide, benim bir resmime bakıp “Ben bundan hiçbir şey anlamadım, memleketteki gibi bir manzara görmek isterdim, sen de bakınca anlaşılan şeyler niye yapmıyorsun? diye sormuştu… Sanırım, boyayan kişi olarak bu tip düşünceleri sessizce karşılamak ve beğeninin, yaratıcılığın sınırsız olduğunu bilmek yeterli. Bu, tıpkı hiç Cin Ali bile çizemeyen birinin, Cin Ali çizimi görünce “süper bir resim” demesi gibi bir durum. Yani hep bazen birileri beğenecek, birileri de beğenmeyecek ve aslında siz sadece kendiniz için yapmalısınız. Annem, “Kızım gözün bozulacak, saatlerce eğilip, ne yapıyorsun diye?” kızardı. Oysa resim yapmanın zevki, insanın kendiyle başbaşa kalma duygusunda saklı. Ortaya çıkana bakıp, memnun olmak müthiştir. In both ways, you are bounded with the perception and look of the observer. A trustworthy friend of mine in the firm I had been working asked me at an exhibition in our showroom while looking at one of my paintings: “I don’t understand anything from this picture. I’d like to see a view like the one in my hometown. Why don’t you paint things that can be understood at first sight?” I guess as a painter, it is wiser to listen to such statements silently and know that creativity and tastes are unlimited. It is something quite like the event of a person who cannot even draw a man and adores it when he sees a drawing of a man. In short, there are always some people who will like the things you paint and other who won’t. You should do it for yourself. My mother used to worry for me and said “why are you spending so much time on this, you will ruin your eyes”. Yet, the pleasure in painting, the feeling of being on your own and being satisfied after completing your work is gorgeous. ASLA GEÇ DEĞİL! Hobi olarak belli yaştan sonra resim yapmak ve ciddi gelişmek isteyenler, belli teknik eğitimlerin verildiği kurslara katılarak veya fakültelerin güzel sanatlar bölümünden mezun ve bu işi meslek olarak yapan kişilerden özel ders alarak kendi içlerinde ilerleyebilirler. Resim kursları veren en eski sanat atölyelerinden MEB sertfikalı ve onaylı İstasyon Sanat Akademisi, Pera Güzel Sanatlar Eğitim Merkezi ve Erart Resim Kursu en tanınmış ve bilinen adresler. Haftada bir gün, ortalama dört saatlik ders ücretleri 100-200 TL aralığında. Ülkemizde eğitim sistemi, beynin yaratıcı kısmını destekleyici ve yetenekleri ortaya çıkarıcı yönde çocuk yaşlardan gelişime elvermediği için, maalesef pek çok kişi bu tip konuları meslek bile saymayıp, sanatsal faaliyetleri pahalı zevkler olarak görmekte. Belki bir sürü yetenekli insan, gelişim ve üzerinde çalışma için fırsat bile bulamıyor. Hatta benim bu konuda acı bir anım da vardır yıllardır unutamadığım. Ortaokulda resim dersinde öğretmen, “Sevdiğiniz bir masal kahramanını canlandırın” konusu vermişti ve ben ertesi derse kediyi de çok sevdiğimden IT T IS NEVER LATE The ones who want to take up painting have the chance to im improve mp by taking private lessons from professionals or attending courses in fine art faculties of universities. The most wellknown and common addresses for art classes are İstasyon Sanat Akademisi (İstasyon Art Academy), which is one of the oldest art galleries offering art classes, certified and approved Pera Güzel Sanatlar Eğitim Merkezi (Pera Fine Arts Education Center) and Erart Resim Kursu (Erart Painting Course). The cost of the classes ranges between 100 and 200 TL for a lesson of approximately 4 hours once a week. The education system in our country is not so helpful in fostering children’s talents and the creative side of the brain at the early ages of childhood so many people regard painting not as an occupation and think that art activities are only expensive hobbies. Perhaps many talented people cannot even find the opportunity to work and improve themselves. I even have a bitter memory that I cannot forget regarding this issue. Our teacher in art class in secondary school asked us to draw a picture with the subject of “your favorite fairy tale 62 ÇALIKhaber 60-63 DENEYIM +4.indd 4 5/28/10 5:24:03 PM “çizmeli kedi” temalı resimle gitmiştim. Kadıncağız resimleri toplayıp, benim adımı söyleyerek ayağa kaldırıp, sınıfın ortasında azarlamaya başladı ”Utanmıyor musun, annene babana bu resmi yaptırmaya, niye yardım aldın?” diye. Bense sınıfın içindeki mahcubiyetten sıyrılıp, yarım yamalak “Ben yaptım, kimse yardım etmedi”yi zar zor telaffuz ettim ve o kadar üzülmüştüm ki, sadece çok severek yapıp, pastelle boyadığım bu resme takdir beklemek, beğenilmek, mukayese düşüncesi bir yana, hiç aklımda yokken yalancılıkla suçlanıyordum. Sonuçta, kendisi de öğretmen olan annem okula çağrıldı ve resim öğretmenime izahat verdi. Bu sözde öğretmenimiz, özür dileme meziyeti bir kenara, “Aa öyle mi o zaman panoya asalım bunu” deyiverdi. Benim için o anda önemli olan, diğer arkadaşlarıma da gerçekten resmi benim yaptığım bilgisini vermesiydi. O panodan resmi geri almak bile istemedim, öylece kaldı. Sonraki yıllarda da kendi kendime yapmaya ama kimseyle paylaşmamaya devam ettim. Üniversite yıllarımda yakın arkadaşlarımdan bunu bilenler, bazı üniversite öğretim üyelerine ve profesyonel ressamlara çalışmalarımı göstermemde aracı oldu. Renklerle olan ilişkim, hep çok beğeniliyor; ama hayal gücüne dayalı temalar olduğu için kendime has bir tarz geliştirmem ve profesyonelleşmem için teknikler öneriliyordu. Açıkçası “Kursa gideyim, yardım alayım da bu işi geliştireyim” düşüncem bazen olduysa da zaman veya imkân yaratamadım veya yeterince istemedim belki. Buna rağmen eski iş yerimin sponsorluğunda bir kişisel sergi, bir de banka sponsorluğunda karma sergi yapma imkânım oldu. Bence kişi, resmi içinden geldiği gibi yapabilir… Çok da kalıba kurala sığacak bir şey değil. İçinden gelen bir vizyonu, şöyle mi böyle mi yapayım derken büyüsü bozulabiliyor. Ben kendimi ne zaman bakarak bir şey çizmeye zorlasam, kendimce başarısız olmuşumdur. Resme bakış algısı, ekollere göre ve resim izleyicisi açısından farklılaştığından ustalık elde etmek de bir o kadar zor. Birilerinin sizin işlerinizi beğenmesi, desteklemesi, pazarlaması, sunma imkânı vermesi gibi adımlarla iş büyüyebilir. Herkesin yaptığı çalışma, kendine has ve ona göre iyi. MALZEME SEÇENEKLERİ BOL Benim çocukluk dönemlerimde renkli boyalı kalem veya pastel sahibi olmak, çok önemli bir ayrıcalıkken, artık her tür malzeme o kadar bol ve ucuz ki… Ben malzemelerimi yolum düştükçe atölye çalışmaları da yapan, Kadıköy’deki Güven Arts Crafts Store’dan alıyorum. Bir diğer seçenek de internetten www.sanatmalzemeleri.com. Uyguladığınız vizyonu gösteren; çalıştığınız doku, kullandığınız malzemeler, yani sunumunuzdur. Son zamanlarda hayatın akışı ve zaman baskısı, ilham perimi unuttursa da arada söz verdiğim arkadaşlarıma veya çok içimden gelen durumlara karşı koyamayıp, hala resim yapabiliyorum. Hatta iyi ki yapıp, özgürleşebiliyor ve dinlenebiliyorum… In my childhood it was a privilege tto have colorful crayons or pastel, today any kinds of materials are abundant and cheaper. character”. I went to the next lesson having drawn a picture with a theme of “Pussy in Boots” as I loved cats. The teacher collected the pictures and called my name. She started to scold me: “Aren’t you ashamed of yourself for making them do draw this picture? Why did you ask for help?” I could hardly say “I did it myself, nobody helped me”. I was very upset because let alone being praised for this picture that I had done eagerly, I was blamed for lying. As a result my mom, who was also a teacher, was asked to come to my school and she had to make an explanation to my art teacher. Surprisingly, the teacher didn’t apologize but she offered to hang my picture on the wall. However, what was important for me at that moment was that my classmates would be informed about the fact that I was the one who had drawn the picture. Finally, I didn’t even want to take the picture back from the wall. I kept on drawing for myself and not sharing them with anyone in the following years. Some of my friends in university years knew this and they helped me to show my works to some university instructors and professional artists. My relation with colors was always appreciated but I was recommended some techniques in order for me to become professional and develop a personal style as the themes in my work were based on imagination. Actually, I sometimes thought about attending a course and improve my talent but I couldn’t create the time or opportunities. Perhaps, I didn’t want that so much. Nevertheless, my previous office became a sponsor for my personal exhibition and following that, I had the opportunity to have a mixed exhibition with the sponsorship of a bank. I think people can do art as they like. It is not something that fits in forms. While thinking about the forms, the magic may disappear. Whenever I force myself to draw something definite by looking at it, I feel unsuccessful. It is difficult to master in painting as perceptions to art change in terms of the theories and art lovers. Improvements may be obtained by having some people to see your work of art, like it, support it, market it and create opportunities for you to present it. Everyone’s work is peculiar to himself. ABUNDANT ALTERNATIVES OF MATERIAL Whereas in my childhood it was a privilege to have colorful crayons or pastel, today any kinds of materials are abundant and cheaper. I usually buy my materials from Güven Arts Crafts Store in Kadıköy, which also does some studio works. Another alternative may be online shopping from www.sanatmalzemeleri.com. What shows your vision are the pattern, material and your presentation. Although recently I have missed my muse due to fast pace of life and time constraints, I can paint for my friends or myself when I can’t resist the inner desire. I am glad that I can do this, get free and have some rest… ÇALIKhaber 60-63 DENEYIM +4.indd 5 63 5/28/10 5:24:36 PM BİZ BİZE ~ FROM US Sabah 25. yılını coşkuyla kutladı Sabah celebrated 25th year in a glow Sabah, yayın hayatının 25. yılını Çırağan Sarayı Balo Salonu’nda düzenlenen organizasyonla kutladı. Ev sahipliğini Turkuvaz Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık ve Turkuvaz Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Serhat Albayrak’ın yaptığı geceye, 464 sabah çalışanı katıldı. Gecede açılış konuşmasını Ahmet Çalık gerçekleştirdi. Çalık, “Değişen dünyada Sabah, geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de ülkesine ve halkına önemli katkılarda bulunacak. Önümüzdeki 25 yılda Sabah’ı daha zorlu bir misyonun beklediği aşikâr” diye konuştu. Yeni hedefin, önümüzdeki 25 yılda Sabah’ı bölgenin en iyi gazetesi yapmak olduğunu anlatan Çalık, New York Times ile başlayan işbirliklerinin başka ülkelerin gazeteleriyle süreceğini belirtti. Özel gecede konuşan Serhat Albayrak da, “Sabah’ın temelleri çok sağlam atıldı. Daha 10. yılında basında bir ‘kutup yıldızı’ ve ‘özgürlüğün sesi’ oldu. Demokrasinin sesi olmadan, Türkiye’nin sesi olunamayacağı biliniyordu. Ülkemizdeki değişim fikrinin ve sürecinin motoru haline geldi. Biz inanıyoruz ki Türkiye, pek çok kritik dönemi, Sabah’ın cesur ve demokrasiden yana tutumuyla aşmıştır. Bu tutumu hep devam ettireceğiz” diyerek duygularını konuklarla paylaştı. Sabah’ın Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak ise 25. yıldönümlerinin ancak geleceğe bir köprü uzatırlarsa bir anlam ifade ettiğini belirterek, Sabah’ın özgürlükçü, demokrat, çoğulcu, liberal özelliklerine vurgu yaptı. Sabah’ta 20 yılını dolduranlara altın rozetlerinin takılmasının ardından 25. yıl pastası büyük bir coşkuyla kesildi. Pastayı Ahmet Çalık ve Serhat Albayrak, Sabah Gazetesi yazarlarıyla birlikte kestiler. Sabah celebrated 25th year of its publication life with the organization held at Ball Room of Çırağan Palace. 464 employees of Sabah attended to the night hosted by Ahmet Çalık, President of Executive Board of Turkuvaz Media Group, and Serhat Albayrak, Vice-President of Executive Board of Turkuvaz Media Group. Ahmet Çalık realized the opening speech. Çalık said “Sabah, in changing world, will give important contributions to its country and people today and in the future same as in the past. It is evident that a more challenging mission is waiting for Sabah in the next 25 years”. Çalık, explaining that the new target is to make Sabah the best newspaper of the region in the next 25 years, indicated that their cooperation initiated with New York Times will continue with newspapers of other countries. Serhat Albayrak, talking in the special night, also said that “The foundations of Sabah are well laid. It became a “polar star” and “voice of freedom” in the media only in its 10th year. It was known that one cannot become the voice of Turkey without being the voice of the democracy. It has become the motor of transformation idea and process in our country. We believe that Turkey has overcome many critical periods with brave attitudes of Sabah in favor of democracy. We will always continue this attitude” and shared its emotions with the guests. And Erdal Şafak, Executive Director of Sabah, underlined liberal, democrat, and pluralist characteristics of Sabah by indicating that their 25th anniversary will make a sense only if they bridge over the future. After having put the rosettes to those completed their 25th year at Sabah, the cake of 25th year was cut with a great enthusiasm. Ahmet Çalık and Serhat Albayrak together with writers of Sabah Newspaper cut the cake. 64 ÇALIKhaber 25.yıl.indd 2 6/11/10 9:09:41 PM ILANLAR 065.indd 1 5/31/10 2:13:19 PM BİZ BİZE ~ FROM US MutluluklaBr.es..t Wishes... Pınar Derdiy ok & (Gap Güneyydo ğ ğu Bar ışş Doğan Tekstil AŞ - Gen ell Muh hasebe Uzman ı) in Savaş s h u M & l Betü ama Lojistik) (Gap Pazarl Hoşgeldin Bebek! / Welcome ome Bab om Baby by Nihal & Mahmut Baltacı (Gap Güneydoğu Tekstil Yenibosna Lojistik Sorumlusu) çiftinin bebeği Muhammet Taha Tuba & Berat Sucu (Gap Güneydoğu Tekstil Uzman Yardımcısı) çiftinin bebeği Ahmet Meriç Nadire & Erdoğan Garip (Çalık Holding Bilgi Teknolojileri Mali Modül Analisti) çiftinin bebeği Burak Baki Siz de kendinizi bu sayfada görmek isterseniz, fotoğraflarınızı bekliyoruz: kurumsaliletisim@calik.com Zeynep (Çalık Holding Şirket Avukatı) – Yusuf Bilgehan Öztürk çiftinin bebeği Refik Arda Öztürk 66 ÇALIKhaber 64-66 biz bize-2.indd 4 5/28/10 5:26:14 PM ILANLAR 65.indd 1 5/31/10 1:56:29 PM
Similar documents
telekom sektörü, 20 milyar doları aşan hacmiyle türkiye`nin en
Yayın Türü / Publication Type: Yerel, süreli / Domestic, Periodical Yayın Periyodu / Publication Period: 3 Aylık / 3 monthly Yönetim Yeri / Place of Management: Turkuvaz Dergi Grubu, Toprak Center ...
More informationZonguldak Black Pearl: Zonguldak Tecrübeli ralli
Dear friends of Dedeman, These days, as we’re greeting a brand new season, the streets are growing lively once again with the warm and crimson view of fall. Leaving behind the heat of summer, we’ve...
More informationSarp Akkaya ile Oyunculuk Üzerine Keyifli Bir Röportaj
Nation)’ adlı müthiş bir performansa imza atmıştı Khan. Bu yıl ise dOCUMENTA (13)’e katılan sanatçılardan biri olarak yine gözler üzerindeydi. Şimdi ise İstanbul, SALT Beyoğlu sayesinde Khan’ın ulu...
More informationAvrupa`da kasaba turu A Tour of Europe`s small towns
Dedeman Hotels & Resorts International. Dergide yay›mlanan yaz›, fotoğraf ve illüstrasyonlar›n her hakk› sakl›d›r. Kaynak gösterilmeden al›nt› yap›lamaz. Yaz›lar›n sorumluluğu yazarlara, yay›nlanan...
More informationDeneme sınavı
Aşağıdaki başlıkları (a–j) ve sağ taraftaki metinleri (1–5) okuyunuz. Her metin için uygun bir başlık bulunuz. Her başlık yalnız bir defa kullanılabilir. Cevaplarınızı cevap kâğıdına (1–5) işaretle...
More informationSiemens KD64NVW20N Kullanım Klavuzu
Atıkların yok edilmesiyle ilgili uyarılar .................................................... Paket içeriği .......................................... Cihazın kurulması ..............................
More information