MART 2013 - THY Technic
Transcription
GÜNDEM ACI KAYBIMIZ Türk Hava Yolları şirketlerinden HABOM’a bağlı teknisyenimiz Merhaba Arkadaşlar, THY Teknik A.Ş. olarak hareketli bir şubat ayını geride bıraktık. İlk olarak, sektörde faaliyet gösteren bir başka MRO şirketi olan MNG Teknik ile satın alma veya ortaklık konusunda görüşmelere başladığımızı ayın ortalarında borsaya bildirdik. Piyasaların dikkatini çeken bu açıklamamızın tam metnini sizlerle de paylaşmak isterim: “Ortaklığımız Yönetim sinde artan bakım ve onarım ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olarak MNG Teknik Uçak Bakım Hizmetleri A.Ş. görüşmelere ve durum tespiti çalışmalarına başlanmasıimzalanmış olup, gelişmeler kamuoyu ile paylaşılacaktır.” Şentürk Çavuş, 3 Mart 2013 Pazar günü sabah saatlerinde geçirdiği talihsiz kaza sonucu hayatını kaybetmiştir. Duyduğumuz derin üzüntüyü paylaşırken, arkadaşımıza Allah’tan rahmet; kederli ailesine, Türk Hava Yolları, THY Teknik A.Ş. ve HABOM camiasına başsağlığı diliyoruz. Sektörün her alanında çalışma azmimizi, başarı odaklı yaklaşımımızı ve bunlara bağlı olarak da gücümüzü ortaya koymaya çalıştığımızın en net göstergelerinden biri olan bu süreçle ilgili gelişmeleri önümüzdeki dönemde sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Şubat ayında, önem verdiğimiz bir başka çalışma için de ilk adımı attık. Türk Hava Yolları ve TAI ile ortak olarak kurmuş olduğumuz TCI Kabin İçi Sistemleri A.Ş. isimli şirketimiz, Boeing nezdinde, Türk Hava Yolları’nın 10 adet B737-800 uçağının ‘galley’inin imali ile ilgili resmi ITCM’ini (İlk Teknik Koordinasyon Toplantısı-Initial Technical Coordination Meeting) gerçekleştirerek süreci başlattı. ‘Gal- Şubat itibarıyla 36 aylık HABOM Projesi’nin son iki ayına da girmiş olduk. “HABOM’da son durum” sayfasındaki fobaşladı; hatta bazıları kullanıma hazır hale geldi. Özellikle hangarlarda ve atölyelerde çalışan arkadaşlarımıza, tehlikeye açık ve zamana karşı iş yapıldığından her an kaza ile karşılaşabilecek bir şekilde çalıştıklarını hatırlatmak istiyorum. Olası bir iş kazasının öncelikle kendimizi, ailemizi, iş arkadaşlarımızı ve işyerimizi etkileyeceğini asla unutmamalıyız. Politikamızda da belirttiğimiz “Hiçbir iş, insanın can güvenliğini tehlikeye atacak kadar acil ve önemli değildir” düsturu ile hareket ederek, öncelikle biz kendimizi korumalıyız. 365 gün, 24 saat ve üç vardiya çalışılan işyerimizde maalesef iş kazaları meydana geliyor. Bu nedenle İş Sağlığı, ğı uyarıcı levhaları dikkate alarak, iş kazalarından korunma konusunda daha hassas bir yaklaşım içinde olmanızı bekliyorum. Şu anda üçüncü sayısını elinizde tuttuğunuz yeni Skytech’in artık sadece şirket içinde değil, İstanbul’daki belli başlı birçok üniversitenin kütüphanesine ve Türk Hava Yolları’nın tüm iştirak şirketlerine de dağıtılacağını sizlerle paylaşmaktan büyük bir bir mutluluk duyuyorum. Sizlerle paylaştığım bu gelişmelerden de anlaşılacağı gibi piyasadaki konumumuzdan iş güvenliğine, ortak çalışmalardan tanıtıma kadar her alanda kendimizi geliştirmeye çalışıyor, bu bakış açımıza uygun adımlar atıyoruz. Baharla birlikte gelecek güzel havaların, bu hareketli yapımızı daha olumlu noktalara taşımasını umuyor ve hepinizi saygıyla selamlıyorum. Esen kalın, Doç. Dr. İsmail Demir Genel Müdür THY Teknik A.Ş. Ailesi 01 02 İÇİNDEKİLER 04 20 24 TEKNİK’TEN HABERLER RÖPORTAJ Havacılık Tarihinden Sahibi THY TEKNİK A.Ş. Doç. Dr. İsmail DEMİR (Genel Müdür) 07 04 08 10 eğitim havacılık dünyasından HABOM’da son durum 26 20 24 THY TEKNİK A.Ş. Katkıda Bulunanlar Abdullah Enes Bolat Emre Kara Doğan Aydın Heybet Dündar Ulaş Konuk GEZİ-YORUM 28 18 SAĞLIK REHBERİ 26 28 14 14 16 18 31 AR-GE MERKEZİ Emniyet Köşesi BİREBİR TEKNOLOJİ YAYIN THY TEKNİK A.Ş. Medya Reklam Halkla İlişkiler Şefliği Ferhat Yenibertiz (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi) Pınar Yılmaz (Yayın Koordinatörü, Uzman) Cemal Gökgöz (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir) YAPIM GODE İSTANBUL Alev Aktaş (Yayın Grup Direktörü) Songül Kurnaz (Yapım Koordinatörü) Ulaş Atay (Editör) Meltem İşleyen (Art Direktör, Kapak Tasarım) Asım Hocagil (Grafik Uygulama) Jülide Türkay (Redaksiyon Editörü) Fotoğraflar İstanbul Fotoğraf Atölyesi (İF Atölye) Baskı ve Cilt Apa Uniprint GODE İSTANBUL Al Karanfil Sokak No: 5 Levent / İstanbul godeistanbul.com 444 02 90 31 04 TEKNİK’TEN HABERLER Alman basın mensupları THY Teknik A.Ş.’de THY Teknik A.Ş. Almanya ve ABD’den konukları ağırladı T ürk Hava Yolları’nın davetlisi olarak İstanbul’a gelen ve bir dizi toplantı yapan Alman basın mensupları, THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir’i makamında ziyaret etti. Focus, ARD TV, ZDF TV, Capital Gruner Grubu; Handelsblatt ve Süddeutsche Zeitung gazeteleri gibi Almanya’nın önde gelen basın gruplarından isimler, İsmail Demir ve Genel Müdür Yardımcısı Altan Büyükyılmaz ile bir süre görüştü. THY Teknik A.Ş.’den Kızılay’a kan bağışı T HY Teknik A.Ş., şubat ayı içerisinde gerçekleştirilen organizasyonlarda, dünyanın en önemli zincir acentelerinden Alman Carlson Wagonlit Travel (CWT) ve Reisevelt Teiser&Hüter’den üst düzey yönetcileri, Alman basın mensuplarını; yine Almanya’dan ve ABD’den halkla ilişkiler ajanslarından temsilcileri ağırladı. Uçuş İşletme Başkanlığı ve Turkish Do&Co ziyaretleri sonrasında THY Teknik A.Ş.’ye gelen misafirlere atölyeler ve hangarlar gezdirildi. Geziler sırasında, THY Teknik A.Ş.’nin Türkiye’nin en önemli uçak bakım merkezi olduğu, HABOM’un açılması ile birlikte dünyanın en önemli uçak bakım ve modifikasyon merkezlerinden biri olacağı vurgulandı. T HY Teknik A.Ş. çalışanları, 25-27 Şubat tarihleri arasında, Çapa Kızılay Kan Merkezi’nden gelen mobil araçta kan bağışında bulundu. 100 üniteye yakın kan bağışında bulunan THY Teknik A.Ş. çalışanları, toplumsal bir görevi yerine getirdikleri için mutlu olduklarını dile getirdi. THY Teknik A.Ş. çalışanlarının yoğun ilgisinden dolayı çok memnun olduklarını belirten Çapa Kızılay Kan Merkezi’nden Dr. Mustafa Kantar ise bir gün herkesin başkasının kanına ihtiyacı olabileceğini, bunun vicdani rahatlığını hissedebilmek için sağlıklıyken kan bağışında bulunulması gerektiğini ifade etti. Ukrayna Kırım TV’den ziyaret U krayna Kırım TV’den yetkililer ve Kırım TV’nin düzenlemiş olduğu yarışmada finale kalan yarışmacılar, Türk Hava Yolları tarafından organize edilen Türkiye gezisine katıldı. Türkiye’nin tarihi ve turistlik yerlerini, daha sonra da Türk Hava Yolları Uçuş İşletme Başkanlığı’nı ve Turkish Do&Co’yu ziyaret eden grup, THY Teknik A.Ş. tesislerine gelerek hangarları ve atölyeleri gezdi. Ziyaretleri sırasında çok farklı bir atmosfer yaşadığını ifade eden konuklar, kendilerine gösterilen misafirperverlikten dolayı THY Teknik A.Ş. yetkililerine teşekkür etti. Yiğit Bulut THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti U zun yıllar çeşitli gazetelerde ve televizyon kanallarında köşe yazarlığı ve ekonomi yorumculuğu yapan, Haber Türk Televizyonu Genel Yayın Yönetmenliği görevini yaparken, Star Medya Grubu ile anlaşarak TV 24 Genel Yayın Yönetmenliği görevine getirilen Yiğit Bulut, THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Türk Hava Yolları ve THY Teknik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu’nun da katıldığı ziyarette Bulut’a THY Teknik A.Ş. atölyeleri ve hangarları gezdirildi. THY Teknik A.Ş.’nin kabiliyetleri hakkında basın mensuplarına bilgi veren Demir, şunları söyledi: “Yerli ve yabancı havayolu şirketlerinin uçaklarına bakım hizmeti veren THY Teknik A.Ş., Türkiye’de ve bölgesinde önemli bir güce sahip. Ayrıca Boeing ve Airbus firmaları tarafından, uçakların bakımını zamanında yapması nedeniyle başarı ödülü de almış bir firma. İstanbul’da geniş ve dar gövdeli uçaklar için iki büyük, bir VIP ve bir hafif uçak hangarına; Ankara’da ise bir dar gövdeli uçak hangarına sahip olan THY Teknik A.Ş., yetişmiş mühendis ve teknisyen kadrosu ile ortaklarına ve havayolu firmalarına müşteri odaklı bir hizmet sunuyor.” Demir ve Büyükyılmaz’ın basın mensuplarının sorularını yanıtlamasının ardından tesisler gezildi ve konuklar uçak bakım faaliyetlerini yakından görme olanağı buldu. Türkiye’de en büyük bakım merkezi olan THY Teknik A.Ş. tesislerinde yerli ve yabancı havayollarına bakım, onarım ve modifikasyon hizmeti verildiğini, THY Teknik A.Ş.’nin prestij projelerinden biri olan HABOM’un açılması ile THY Teknik A.Ş.’nin bölgedeki en büyük bakım ve onarım merkezi olacağını öğrenen Bulut hayranlığını gizleyemedi. Türk Hava Yolları’nın Türkiye’nin gurur kaynağı olduğunu belirten Bulut, bu firmaya ait uçakların bakımının titizlikle yapılmasından dolayı çok mutlu olduğunu ifade etti. 05 HABOM 06 TEKNİK’TEN HABERLER Ortak Ar-Ge çalışmaları için Boeing ile görüşmeler başladı Boeing Türkiye Başkanı Bernard Dunn ve Boeing Araştırma ve Teknoloji Bölümü yöneticileri, THY Teknik A.Ş. ile ortak Ar-Ge projeleri gerçekleştirme görüşmeleri kapsamında 19 Şubat 2013 tarihinde THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Temelleri ocak ayında Seattle’de THY Teknik A.Ş.’nin üst düzey yöneticilerinin katıldığı bir toplantıda atılan ortak araştırma ve geliştirme görüşmelerinin ikincisi bu ziyaret sırasında gerçekleştirildi. Boeing temsilcileri ayrıca İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile havacılık ve uzay teknolojisi alanında ortak araştırma ve geliştirme programlarını başlatacak bir anlaşmaya da imza attı. Boeing Türkiye Başkanı Bernard Dunn ve İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca’nın imzaladığı anlaşma için gerçekleştirilen törene, Türk Hava Yolları Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil ve THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir de katıldı. Yabancı halkla ilişkiler uzmanları THY Teknik A.Ş.’de İ talya, İspanya ve Ukrayna’nın yanı sıra çeşitli Ortadoğu ülkelerinde halkla ilişkiler ajanslarında görev yapan 10 yetkili, Türk Hava Yolları’nın organizasyonu ile gerçekleştirilen bir fam trip kapsamında İstanbul’a geldi. Bu ülkelerde Türk Hava Yolları’nın tanıtımına katkı sağlamak, ilişkileri geliştirmek ve güçlendirmek amacı ile organize edilen fam trip İstanbul gezisi ile başladı. İstanbul’un tarihi yerlerini gezen ve geleneksel Türk yemeklerini tadan konuklar daha sonra THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Ajans yetkililerine, THY Teknik A.Ş. atölyeleri ve hangarları gezdirilerek, şirketin bakım kabiliyetleri hakkında bilgi verildi. Dar Gövdeli ası Geniş Gövdeli Hangar Bin Hangar Bina sı HABOM’da son durum 36 aylık sözleşme süresinin son iki ayına girilen HABOM Projesi’nde, Sosyal Bina, Güvenlik-Giyinme-Eğitim Binası, Vinç-Teleplatform ve Docking Sistemi’nin geçici kabulü şubat ayı içinde tamamlandı. Ş ubat 2013 itibarıyla HABOM Projesi’nin 36 aylık sözleşme süresinin 34 ayı tamamlandı. Sosyal Bina ve Güvenlik-Giyinme-Eğitim Binası geçici kabule hazır; eğitim katları ise aktif olarak kullanılabilecek hale geldi. Dar Gövdeli Hangar Anneksi’nde ince iş eksiklikleri hızla tamamlanıyor. Vinç-Teleplatform ve Docking Sistemi’nin geçici kabulü de şubat ayı içinde tamamlandı. Tefrişat çalışmaları hızla devam ederken, tamamlanan mahallerin mobilyaları da yerleştiriliyor. Geniş Gövdeli Hangar’da çelik işleri tamamlanmak üzere; Atölye Binası, Yönetim Binası ve Otopark Binası’nda ise kaba işlerin yanı sıra ince yapı imalatları da programdaki akışa uygun bir şekilde devam ediyor. Tüm tesisin mekanik-elektrik altyapı işleri, enerji merkezinin tamamlanması yönündeki çalışmalar ve devreye alma çalışmaları da tüm hızıyla devam ediyor. 2012’nin en iyi önerilerini seçin! K urum içinden gelen 1.000 öneri arasından sıyrılarak finale kalan 18 önerinin değerlendirileceği “2012 Yılının En İyi Önerileri” 11-22 Mart tarihleri arasında dijital ortamda yapılacak personel oylaması ile seçilecek. Sonuçları nisan ayında açıklanacak oylamaya http://oneri.thyteknik.com adresinden katılımlarınızı bekliyoruz. Oylamaya katılan kişiler arasından kura ile belirlenecek 10 kişiye sürpriz hediyeler verilecek. Kafe Atölye Binası Mutfak 07 08 EĞİTİM EASA Part-145 THY Teknik A.Ş. ile Olympic Air’den E T Türkçe destekli basıldı ğitim Müdürlüğü çalışanlarımızın uzun süredir üzerinde çalıştığı, MRO sektörünün en önemli başvuru kaynağı EASA Part 145 kuralları Türkçe dil desteği ile basıldı. eğitim ortaklığı HY Teknik A.Ş. Eğitim Müdürlüğü verdiği eğitimler listesine bir yenisini daha ekledi. Bu yeni eğitim kapsamında, THY Teknik A.Ş.’nin Olympic Air Bakım Eğitim Merkezi ile yaptığı protokol çerçevesinde, Olympic Air ve THY Teknik A.Ş. eğitmenleri, yeni nesil Boeing uçaklarından B-777’lerin pratik eğitimlerini iki firmanın adaylarına ortaklaşa veriyor. Eğitim Müdürü Dr. İsmail Yıldırım, sektördeki Türkçe başvuru kaynağı eksikliği göz önünde bulundurularak teşvik edilen bu çalışmanın önsözünde, yapılan bu çalışmayla EASA Part-145 onaylı bakım kuruluşumuzda çalışan personelimize, EASA Part-145 ve Part-M kurallarında geçen onaylı bakım kuruluşlarına ilişkin kuralların Türkçe dil desteği ile birlikte sunulması ve bu vesile ile sınıf ders ortamında oluşturulan bilincin zamanla içselleştirilmesi, karşılaşılan durumlarda kişisel kütüphanelerde bir kaynağın bulunması, İngilizce olan orijinal metinlerin anlama ve kavranmasına Türkçe anadil desteği ile yardımcı olmasının sağlanmasını amaç edindiğini belirtti. Yıldırım ayrıca başta Bayram Boyacı olmak üzere, Ömer Işık, Abdurrahman Tuncer ve bu çalışmada emeği geçen herkese teşekkür ederek okuyuculara yararlı olmasını diledi. HABOM A.Ş. mühendisleri işbaşı eğitimi alacak HABOM A.Ş.’de göreve yeni başlayan 16 mühendis THY Teknik A.Ş. tesislerinde işbaşı eğitimi alacak. Çalışanlar, 12 Mart’ta başlayacak ve iki hafta sürecek oryantasyon eğitimi süresince THY Teknik A.Ş. ünitelerini tanıma fırsatı da bulacak. Vardiya saatleriyle birlikte eğitim saatleri de değişti THY Teknik A.Ş.’de uygulanan vardiya saatlerinde gerçekleştirilen değişiklik sebebiyle eğitim sürelerinde kayıp yaşanmaması ve verimliliğin korunması amacıyla eğitim saatleri de değiştirildi. Önceden 09.15’te başlayan eğitimler artık 08.45’te başlayacak. EASA Kategori A Lisansı için hazırlık kursu Gold Air ile yapılan anlaşma çerçevesinde, 11-22 Mart tarihleri arasında, HABOM A.Ş. çalışanı 20 teknisyen için EASA Kategori A Lisansı’na yönelik bir kurs düzenlenecek. Kursu bitiren ve sınavlarda başarılı olan kişiler, tecrübe sürelerini tamamladıktan sonra EASA Part-66 Kategori A Lisansı alma hakkına sahip olacak. Pratik Eğitimler kaldığı yerden devam ediyor E ğitim Müdürlüğü bünyesinde yürütülen ve geçici bir süre ara verilen ‘Pratik Eğitimler’e kaldığı yerden devam ediliyor. Gerek Türk Hava Yolları ve THY Teknik A.Ş. personelinin gerek ise diğer yerli ve yabancı MRO’larda çalışan teknik bakım personelinin ihtiyaç duyduğu bu eğitimler THY Teknik A.Ş.’nin Part-145 onaylı tesislerinde, gerçek bakım ortamlarında ve uçak üzerinde (on-wing) gerçekleştiriliyor. 09 10 HAVACILIK DÜNYASINDAN SR Technics artık Asya-Pasifik’e daha yakın olacak Yeni Wingletler ile yakıt tasarrufuna yeni boyut S R Technics, Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da bir komponent bakım atölyesi açmaya hazırlanıyor. 2013 yılının son çeyreğinde açılması planlanan atölyenin, SR Technics’in İsviçre, İspanya ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki mevcut bakım ağını desteklemesi ve Asya Pasifik Bölgesi’ndeki müşterilerine daha yakın olmasını sağlaması bekleniyor. Proje kapsamında ağır işçilik gerektiren birçok komponentin bakımı artık Malezya’da gerçekleştirilecek. Böylece şirketin tecrübeli Zürih ekibinin kaynakları rahatlayacak ve kâr marjı daha yüksek olan, yeni ve mevcut uçak tipleri ve motorlarında teknoloji ve komponent kabiliyetleri geliştirmeye ve aynı zamanda tecrübe ve bilgi gerektiren yüksek teknolojik bakımlara odaklanabilecek. A viation Partners Boeing (APB) firması, yeni Split Scimitar Winglet Programı’na United Airlines’dan aldığı sipariş ile başladı. Yeni patent aldığı tasarımını kullanan Winglet Programı, mevcut yeni nesil (New Generation-NG) 737 uçaklarının Blended Winglet’lerini retrofit ederek, alüminyum winglet ucu kapağını yeni aerodinamik yapılı Scimitar Winglet ucu kapağı ile değiştirmek ve altına Scimitar uçlu alt kuyruk eklenerek oluşturuldu. Aviation Partners tarafından 2012 yılında uçuş testine sokulan tasarımın standart Blended Winglet’e göre uçağın üzerindeki sürtünmeyi önemli ölçüde azalttığı gözlendi. APB, FAA (Federal Aviation Administration/Federal Havacılık Kurulu) tarafından sertifikalandırılacak sekiz farklı Boeing 737 NG konfigürasyonu belirlendi. Ancak ilk FAA sertifikasyon programı, teslimat sırasında Blended Winglet için üretim hattından yapısal olarak hazır olan 737800 uçakları (hat numarası 778 ve sonrası) için alınacak. FAA Supplemental Type Certificate (STC), 2013 yılının ekim ayında alınması bekleniyor. 737-900ER Split Sci- mitar Winglet’lerinin FAA sertifikasının ise Mart 2014’e kadar alınması hedefleniyor. United Havayolları, şu ana kadar Boeing ticari uçaklarında APB’nin Blended Wignlet sunduğu tüm uçaklarına alıcı olarak talip oldu. APB’nin tahminlerine göre, Scimitar Winglet’ler takıldıktan sonra, APB winglet teknolojisinin United’a yılda 250 milyon dolardan fazla yakıt tasarrufu sağlaması bekleniyor. APB’nin hesaplarına göre yapısal olarak hazır olan bir 737-800’e takılan Scimitar Winglet Sistemi, uçak başına yılda yaklaşık olarak 170.344 litre yakıt tasarrufu sağlayacak. Bu da karbondioksit emisyonunu yılda 746 ton azaltacak. Söz konusu yakıt tasarrufu ayrıca bir 737-800 uçağının taşıyabileceği yük miktarını 1,25 ton artırmasını ya da 139 kilometre uzağa uçmasını da sağlıyor. APB’nin tahminlerine göre, Blended Winglet’ler bugüne kadar havayollarına dünya çapında 13,25 milyar litre yakıt tasarrufu sağlamış. Kaynak: MRO News Focus Malezya’daki bu atölyede çalışacak teknisyenlerin yerel pazardan temin edilmesi ve SR Technics’in Zürih’teki tesislerinde eğitim görmesi planlanıyor. Bu teknisyenlere, şirketin kalite standartlarının yeni tesiste de sağlanması amacıyla üç ay sürecek bir pratik eğitim verilecek. Ayrıca İsviçre’den bir yönetici grubunun Malezya’daki bu projeyi takip etmesi de planlanıyor. Kaynak: MRO News Focus Yedi havayolu şirketi MRO’da işbirliğine gidiyor A ir Algerie, EgyptAir, Emirates, Kuwait Airways, Middle East Airlines (MEA), Qatar Airways ve Saudi Arabian Airlines, bakım alanında işbirliğine giderek maliyetleri düşürme ve hizmet seviyelerini yükseltme kararı aldı. Söz konusu şirketlerin yetkilileri, her yıl Cezayir’de gerçekleştirilen Arab Air Carriers Organization (AACO) toplantısının bu yılki buluşmasında ortak envanter yönetimi ve daha sonraki aşamada bakım istasyonları arasında iş paylaşımı yapmak üzere mutabakat zabtı imzaladı. Gruba katılmak isteyen başka havayolu şirketleri de olduğu, ancak bölgedeki politik değişiklikler nedeni ile isteklerin askıya alındığı da konu ile ilgili duyumlar arasında. Mevcut grup, önümüzdeki beş yıla yaymak istediği işbirliğini, ilk aşamada AOG yedek parçalarını ve bozulabilen tüketim malzemeleri pool etmek, ikinci aşamada daha geniş bir envanter grubunu kapsayacak yedeklerin ortak alımı ve yönetimi stratejisi oluşturmak, son aşamada ise bakım şirketleri ve işleri arasında işbirliğini sağlamak şeklinde üç aşamada gerçekleştirmeyi hedefliyor. Böyle bir işbirliği sırasında, gruba katılan havayollarının, teknik standartlar konusunda aralarında anlaşmazlık çıkabileceği öngörülüyor. Bu işbirliğinin büyük havayollarından çok küçük havayollarının işine yarayacağı, ancak yine de büyük havayollarının da bu işbirliğinden belli düzeyde faydalanacağı tahmin ediliyor. Kaynak: Flightglobal 11 12 HAVACILIK DÜNYASINDAN Ortadoğu’da motor MRO pazarı büyüyor B ölgedeki havayollarının büyümesinin oluşturduğu pazar ile, Ortadoğu’daki bakım sağlayıcıları motor bakım kabiliyetlerini büyük bir hızla artırıyor. Ancak bazı analistler bu yeni tesislerin yeterli sayıda müşteri çekemeyeceğini düşünüyor. Kendi bakım ve mühendislik birimleri olan havayolları ve third party bakım yapan şirketler, sadece Avrupa ve Asya’daki havayolu şirketlerinden bağımsız olmayı değil, aynı zamanda global bakım pazarından da bir pay almayı hedefliyor. Motor bakım ve destek pazarının büyük kısmı OEM şirketleri tarafından kontrol edildiğinden, çoğu büyüme projesi motor üreticileri ile işbirliği vasıtası ile yapılıyor. Ancak Lufthansa Technik (LHT) ve Air France Industries KLM Engineering & Maintenance (AFI KLM E&M) gibi bakım onarım şirketleri de Ortadoğu pazarına girmeye çalışıyor. Mubadala MRO ağı üyesi Abu Dabi Aircraft Technologies (ADAT) de General Electric Genx ve Engine Alliance GP7200 motorları için yeni bir bakım merkezi kuruyor. 150 milyon dolar değerindeki projeye Aralık 2010’da başlandı ve bu yıl hayata geçmesi bekleniyor. Proje, GE ile ortak bir girişim Eastern Airlines ile kurduğu ortak atölyede hizmet görüyor. Ancak bakım talebinin olumlu yönde gelişmesi durumunda önümüzdeki beş yıl içerisinde CFM56-5B motorlarının da İstanbul’daki tesise yönlendirilebileceği ifade ediliyor. TEC’nin 25.000 metrekarelik tesisi, yılda 300 motora bakım yapabilecek şekilde tasarlanmış olsa da, şu anda bu kapasitesinin altında çalışıyor. P&W’nin motor merkezi direktörü Mike Mahonski, yıllık iş miktarını 150 motor seviyesine çıkarmayı hedeflediklerini söylüyor. Mahonski ayrıca Türk Hava Yolları filosundaki uçak sayısındaki artışının getireceği iş yükünü, yakınlarında kurulmakta olan ve 2013 yılında faaliyete geçecek HABOM tarafından sağlanacak iş yükü ile fazlasıyla karşılanacağı da belirtiyor. olmasa da, merkezin özellikleri GE ile yapılmış bir hizmet anlaşması kapsamında geliştiriliyor ve tesis GE’nin bakım ağının bir parçası olacak. Tam kapasite ile çalıştığında yılda yaklaşık 200 motor bakımı yapabilecek olan tesis, kademe kademe tam kapasite çalışmaya başlayacak. Emirates ise 2009 yılında açtığı motor test hücresinin yanına bakım atölyesi kuruyor. 120 milyon dolar değerindeki tesisin 2014 yılında açılması planlanıyor. Emirates’in Boeing 777 ve Airbus A380 uçaklarının GE90 ve GP7200 motorlarına bakım hizmeti vermesi amaçlanan yeni tesis yılda 300 motor bakımı yapabilecek şekilde tasarlanmış. Buradaki özellikler geliştirilerek maliyetlerden ve TAT sürelerinden ciddi bir tasarruf sağlanması; motorların bakım için Avrupa’ya gönderilme gereksiniminin ortadan kalkması bekleniyor. Tesisin, müşteri motorlarına bakım yapılarak ek gelir sağlama potansiyelinin artması da bekleniyor. Ana amacı Emirates filosuna hizmet vermek olan tesis Emirates’e ait, ancak GE tesisin tasarım ve üretim süreçlerine destek veriyor. Trent motorları kullanan A330 ve A340’lara önümüzdeki birkaç yıl içinde filosunda yer vermeyecek olan Emirates, artık sadece Trent XWB motorları kullanan A350 siparişi veriyor. Tesisin, Emirates’in Rolls-Royce ile ilişkisini nasıl etkileyeceği de ayrı bir merak konusu. THY Teknik A.Ş. de Pratt&Whitney (P&W) ile birlikte Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda bir motor bakım atölyesi kurdu. Ortak girişim şirketi olarak kurulan Turkish Engine Center (TEC) adındaki şirket, P&W’nin OEM bakım ağının bir parçası olarak hizmet veriyor ve burada CFM56 ile V2500-A5 motorlarına bakım yapılıyor. Şu anda CFM56 motorlu A320 operatörleri Şanghay’daki P&W’nin China Pazara girmenin bir diğer yolu ise AFI KLM E&M veya LHT’nin yaptığı gibi bölgedeki kuruluşlar ile başka alanlarda ortak girişim şirketleri kurmak veya işbirliği projelerinde yer almak. AFI KLM E&M birçok Kuzey Afrika ve Ortadoğu operatörleri ile uçak bakımı ve komponent alanlarında proje geliştirdiğini ve bunun karşılığında Avrupa’daki motor bakımı tesislerine iş çıkarabileceğini düşünüyor. LHT bu tip işbirliklerini uzun zamandır yapmıyor. EgyptAir Maintenance&Engineering’e CFM56 motorunun temel bakım kabiliyetlerini edinmesine yardımcı olan LHT, bir yıl sonra da Suudi NAS şirketine hat ve uçak bakım hizmetlerini geliştirmesine karşın, NAS ile motor bakımını ve komponent bakımını Almanya’daki tesislerinde yapma konusunda anlaştı. Avrupa’nın Ortadoğu’ya olan yakınlığı LHT ve diğer büyük Avrupa firmalarına çeşitli fırsatlar sunuyor. 13 14 AR-GE MERKEZİ Ar-Ge Merkezi ve Aireg e.V. arasında global Ar-Ge işbirliği THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi, alternatif enerji kaynaklarına yönelik yatırım yapmak amacıyla, dünyada biokerosen üzerine çalışan en önemli çalışma gruplarından biri olan Aireg e.V. ile işbirliğine gitti. Yazan: Dr. Güven PADO / THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Müdürü E nerji bugün teknolojideki gelişmenin en önemli temel değerlerinden biri konumunda ve gün geçtikçe insanlığın enerjiye olan ihtiyacı daha da artıyor. Dünya genelince enerji ihtiyacı her yıl yaklaşık yüzde 4-5 oranında artmasına karşın, bu ihtiyacı karşılayacak fosil yakıt rezervi ise çok daha hızlı bir şekilde azalıyor. En iyimser tahminler bile en geç 2030-2050 yılları arasında petrol rezervlerinin büyük ölçüde tükeneceğini ve ihtiyacı karşılayamayacağını gösteriyor. Aynı durumun kömür ve doğal gaz için de geçerli olduğunun altını çizmekte fayda var. Günümüz teknolojisi bu büyük problem karşısında tüm üretim ve tüketim sektörlerinde çok hızlı bir şekilde alternatif/yenilenebilir enerji kaynakları arayışı içine girmiş durumda. Bu alana odaklanan sektörlerden biri olan havacılıkta da önemli çalışmalara, ortak Ar-Ge projelerine imza atılıyor; alternatif enerji metotları geliştirme yönünde çalışmalar yapılıyor. Türk Hava Yolları’nın dünyadaki yükselişine paralel olarak sektördeki teknolojik gelişme ve çalışmaları yakından takip etmesi, bu büyümenin ne kadar sağlam bir zemin üzerine kurulduğunu gösteriyor. Bu bakış açısı sonucunda THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi olarak, merkezi Berlin’de olan Aireg e.V. ile havacılık sektöründe yenilenebilir enerji kaynakları konusunda işbirliğine gittik. Operatörler, uçak üreticileri, motor üreticileri, havaalanları ve araştırmacılar tarafından kurulmuş bir girişim ortaklığı olan Aireg e.V. (Aviation Initiative for Renewable Energy in Germany) dünyada biokerosen üzerine çalışan en önemli çalışma gruplarından biri olma özelliğine sahip. Aireg, • Hammadde Temini Grubu • Yakıt Üretim Teknolojileri Grubu • Yakıt Kullanımı Grubu • Kalite ve Sertifikasyon Grubu • Sürdürülebilirlik Grubu olmak üzere beş ana çalışma grubundan oluşuyor. Uçak yakıtlarında yeni dönem Hava trafiğinde küresel bazda yaşanan artış düşünüldüğünde karbondioksit (CO2) salınımını düşürmek ve çevreye verdiği zararları azaltmak için üreticiler, operatörler ve araştırmacılar alternatif yakıtlara yöneliyor. Bu girişimin amacı fosil yakıtların alternatifi olabilecek, havacılık sektörü için yenilenebilir yakıtların araştırılması, geliştirilmesi ve bunlar hakkında kamu bilincinin oluşturulmasıdır. Aireg, havacılık sektöründe CO2 salınımını düşürmek için çeşitli hammaddelerden biokerosen üretimine ve yakıt olarak kullanılmasına odaklanmış bir girişim. THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi de bu çalışma gruplarına katılarak, hem havacılık sektöründeki bu önemli çalışmalara katkı sağlamayı hem de dünyadaki teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek global sektördeki yeni Ar-Ge işbirlikleri için fırsatlar oluşturmayı hedefliyor. Biyoyakıt-kerosen konusundaki bu Ar-Ge çalışmaları ile Türkiye’nin bu konuda tamamen dışarıya bağlı tüketici konumundan, üreten, geliştiren bir ülke konumuna geçmesi amaçlanıyor. Böylece global pazardaki teknolojik gelişmelerin doğrudan içinde olan Türkiye havacılık sektörünün, geleceğin yeni nesil uçak yakıtları konusunda dışa bağımlılığının azaltılması hedefleniyor. 15 16 Emniyet Köşesi E-eğitim Platformu’ndaki çevrimiçi (online) teknik bir programın kullanımı Giriş Ekranı Programa Erişim Takvimi T HY Teknik A.Ş. Eğitim Müdürlüğü’ndeki e-dönüşüm sürecinin geçici bir çözüm ürünü de Gizli Hasarların Kontrolü (GHK) Programı’dır. Bunun, Turkish Technic E-Eğitim Platformu (TTE-EP)’ndaki enoctacool veya enoctapure formatlı olan GHK programının ve diğer programların kullanımında klavuzluk yapabilecek bir çalışma olduğu öngörülüyor. Çalışmada ilk olarak, program tanımlamasının TTE-EP’deki farklılığı dolayısıyla tekrar yapılması yerinde bir karar olacaktır. Bu bağlamda program, çevrimiçi bir materyal ve bir sınavdan oluşan bir yapıdır. Sisteme erişim Bitime Kalan Süre Çevrimiçi GHK Programı’na TTE-EP’den, http://akademi.thyteknik.com.tr/ adresinden erişilebiliyor. Kullanıcılar, TTE-EP’e işyerinden erişebildikleri gibi internet erişimi olan herhangi bir yerden de ulaşabiliyor. Ayrıca kullanıcılar, sisteme giriş için Matris’te kullandıkları kodları ‘kullanıcı adı’ hanesine girmek suretiyle ve belirleyecekleri parola ile sisteme erişebilirler. Fakat ilk kez sisteme erişecek kullanıcılar için parola ile kullanıcı adı aynıdır. Giriş ekranı Giriş ekranında Türkçe ve İngilizce dil seçimi yapılabiliyor. Ayrıca şekilde elips içine alınan ve üzerinde soru işareti bulunan ikona tıklamak suretiyle, elektronik destek yardımı almak mümkün. Bununla birlikte, parola Renk Değiştir Menüsü Görünüm İkonu Stil Değiştir Menüsü Etkinlik puanı bilgileri Yazdır Menüsü Ekranın sol alt tarafında bulunan etkinlik sayfası menüleri ‘sadeleştirme ikonu’na tıklandığında kayboluyor. Etkinlik sayfası menüleri ve işlevleri: Programa erişim GHK programına veya diğer programlara erişim, kullanıcı adı ve parolanın giriş ekranındaki hanelere girilmesi suretiyle ana sayfa üzerinden yapılabiliyor. Not Al Menüsü Etkinlik ana sayfasının bazı olanakları Etkinlik ana sayfasındaki bazı olanaklar şu şekildedir: Programa erişim takvimi Programa erişim takvimine ilişkin bilgiler program adının altında bulunmaktadır. Bitime kalan süre Kalan süre sütununda ise programın bitimine ne kadar süre kaldığı belirtiliyor. Bununla birlikte imlecin, kalan süre sütunundaki değer üzerine getirilmesi halinde etkinliğin bitimine kalan süre cümle olarak belirtiliyor ve etkinliğin tam bitiş tarihi veriliyor. Etkinlik puanı, “[Materyali Tamamlama (Okuma) Oranı / 2] + [Sınav Notu / 2] = Etkinlik Puanı” formülüne uygun olarak hesaplanıyor. Hesaplanan etkinlik puanı da hem ana sayfada hem de etkinlik ana sayfasında gösteriliyor. Etkinlik sayfası menüleri unutma vb. nedenlerden dolayı erişim sıkıntısı yaşanması halinde şekilde gösterilen “Parolamı unuttum” bağlantısı kullanılarak yeni parola oluşturma süreci başlatılabilir. Programa erişim, • Arama boşluğuna etkinlik adının yazılmasıyla otomatik olarak veya • Listelenen etkinlik sayfaları üzerindeki sayılara tıklamak suretiyle manuel olarak yapılabiliyor. Yenile İkonu Renk Değiştir Menüsü: Bu bölümde renk değişimi için on adet seçenek bulunuyor. Stil Değiştir Menüsü: Bu menüde “cool” ve “pure” olmak üzere iki adet seçim olanağı mevcut. Yazdır Menüsü: Bu menü ile “ekran görüntüsünü yazdır” ve “içerik ağacını yazdır” şeklinde iki farklı çıktı elde edilebiliyor. Not Al Menüsü: Bu menü, sayfalar için özelleştirilen notlar alınmasına olanak sağlıyor. Not al hanesindeki ok şeklindeki ikonlara tıklanması suretiyle de not alınan sayfaya erişim sağlanabiliyor. Etkinlik sayfası ikonları Yıldız İkonu Etkinlik sayfası ikonları, ekranın sağ alt kısmında ve sağ üst köşede bulunur. Etkinlik sayfası ikonları ve işlevleri: Görünüm İkonu: ‘Normal görünüm’ ve ‘sadeleştir’ seçeneklerinden oluşan ‘görünüm seçenekleri’, görünüm ikonu ile aktif hale getirilir. Yenile İkonu: ‘Normal görünüm’ ve ‘sadeleştir’ gibi seçimlere bağlı olarak oluşan ekran-çerçeve uyumsuzluğunun giderilmesini bu ikon sağlar. Tam Ekran İkonu Tam Ekran İkonu: Materyalin tam ekran modunda kullanılmasını bu ikon sağlar. Ancak tam ekran modunda not alma özelliği otomatik olarak devre dışı kalır. Yıldız İkonu: İstenilen sayfalara işaret konulmasını ve erişimin hızlanmasını bu ikon sağlıyor. Yıldız konulan sayfaya hızlı erişim ise beyaz sayfa simgesinin bulunduğu satırdaki çerçeve içerisine tıklanması suretiyle gerçekleştiriliyor. Eğitim durumu ayrıntıları Kullanıcının ilerleme durumunun bildirimi, sayısal ve görsel olarak iki şekilde yapılıyor. Sayısal bildirim yüzdesel ve kesirli olarak verilirken, görsel bildirim pasta grafiği olarak sunuluyor. Sınav Materyalin yüzde 75’inden fazlasının okunması halinde sınava erişim mümkün oluyor. Materyalin en az yüzde 75’ini tamamlayan kullanıcılar sınava iki defa girme hakkı elde ediyor. Sınav soruları, çoktan seçmeli olarak sunuluyor. Ayrıca sorular her bir ‘öğrenen’ için farklı sırada veriliyor. Benzer şekilde, soruların seçenekleri de her ‘öğrenen’ için rastlantısal olarak sıralanıyor. Sınava giren kişi başarılı da olsa başarısız da olsa materyale erişme şansına sahip oluyor. Sınavın başarısızlıkla sonuçlanması halinde ‘öğrenen’, sınıf eğitimine yönlendiriliyor. Sonuç Enoctacool veya Enoctapure formatındaki materyalin kullanımının, sistemsel, teknik vb. nitelikteki sorunlar yaşanmaması ve/veya güncelleme gibi değişiklikler yapılmaması halinde belirtilen açıklamalara uygun bir şekilde gerçekleştirilebileceği öngörülüyor. 17 18 BİREBİR THY Teknik A.Ş.’de yaptığınız işi bize anlatır mısınız? Yıllık izinlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Resul Kocabaş: Uçak Revizyon Vardiya Şefliği, uçaklar bakıma geldikten sonra hangi uçakta kaç kişi çalışacağını belirler ve ilgili kişileri tahsis eder. Tahsis edilen arkadaşlar uçağı hangara alır. Uçak bakıma girdiği zaman uçakta yapılması gereken öncelikli işler neyse onları yaparız. Örneğin ilgili baş teknisyen arkadaş ‘gövde’ yazdıysa gövde ile ilgili, ‘iniş takımı’ yazdıysa iniş takımıyla ilgili, motor yazdıysa motorla ilgili kartlara bilgi yazıyor; biz de kartta yazanları uyguladıktan sonra mühürler ve baş teknisyen arkadaşa teslim ederiz. Daha sonra da yeni bir bakım kartı alır ve orada yazanları uygularız. Bakım işleri bittikten sonra uçağı hangarın dışına alırız. Zaman zaman motor değişimi, iniş takımı değişimi gibi büyük bakımlarda da görev alıyoruz. THY Teknik A.Ş. ailesinin bir ferdi olarak işimi daima sevdim ve severek yapmaya devam ediyorum. Bu ailenin bize verdiği gücü yurtiçinde ve yurtdışında daima yanımızda hissetmek bize gurur kaynağı oldu. Resul Kocabaş: Yıllık izinlerimde dernekle yakından ilgilenmek amacıyla genellikle Yalvaç’a gidiyoruz. Beldemizden yetişen, ama orada yaşamayan binlerce insanın yılın aynı döneminde orada olması ile ilgili bir çalışma yürütüyorum. Çeşitli etkinlikler düzenleyerek hem bu insanların bağlarının kopmaması hem de ananelerimizin yaşaması için bir ortam hazırlıyoruz. Ayrıca İstanbul’da da hemşerilerimizin düğünlerine ve toplantılarına katılarak özlediğimiz, uzun süreden beri görmediğimiz insanları görme imkânı buluyoruz. Bu, hemşehrilerimiz arasında değişmez bir kural gibidir. Bunlar bana en güzel yerde yapacağım tatilden daha iyi geliyor. Yıllarca dernek başkanlığı yaptığım, her tür dernek faaliyetinde emeğim geçtiği için hemşerilerimiz beni düğün dernek faaliyetleri olduğunda orada görmek istiyor. Ben de hafta içi pek zaman ayıramadığım için hafta sonları düğünlere, yakınını kaybeden varsa taziye ziyaretine gidiyorum. Bu, benim hiçbir şeyle değişmeyeceğim bir mutluluk. İstanbul’da Karagümrük’te de derneğimiz var. Orada zaman zaman çeşitli etkinlikler ya da iftar yemekleri vesilesiyle hemşerilerimizle bir araya geliyoruz. Uçak Teknisyenleri Derneği’nin (UTED) her yıl düzenlediği iftar yemeğine de mutlaka katılıyor, emekli olmuş büyüklerimizle sohbet etme imkânı buluyorum. Bu da bana büyük mutluluk veriyor. Deneyimli bir isim olarak işe başladığınız dönemle bugünü karşılaştırabilir misiniz? Resul Kocabaş’ın iki tutkusu Isparta ve Kara Kartal M Doğduğu topraklardan hiç kopmayan, hatta hemşerileri arasındaki bağı güçlendirmek için önemli çalışmalara imza atan Uçak Bakım Başkanlığı Revizyon Atölyesi Uçak Teknisyeni Resul Kocabaş, koyu bir Beşiktaş taraftarı olması ile de tanınan özel bir isim. emleketi ile bağı bu kadar kuvvetli bir THY Teknik A.Ş. çalışanı daha var mıdır bilmiyoruz, ama Resul Kocabaş’ın bu anlamda farklı bir yeri olduğu kesin. Şehri Isparta ile bağını bir yaşam tarzı haline getirmiş olan Kocabaş’ın bir diğer sevdası da zaman zaman deplasmanlara gidecek kadar sevdiği Beşiktaş. Sizi tanıyabilir miyiz? Resul Kocabaş: 1958 yılında göller ve güller diyarı Isparta’nın Yalvaç İlçesi’nin Sücüllü Beldesi’nde dünyaya geldim. 1965’te ailemle birlikte İstanbul’a geldim. 1975 yılında Alibeyköy Endüstri Meslek Lisesi’nden mezun oldum ve 1985’e kadar aynı okulda atölye teknisyenliği ve öğretmen yardımcılığı yaptım. 25 Mart 1985 tarihinde Türk Hava Yolları’nın açtığı imtihana girdim ve başarılı oldum. O yıldan bu yana da Uçak Bakım Başkanlığı Uçak Revizyon Atölyesi’nde, Airbus A-319, 320, 321, 310, 330 ve 340 uçaklarında C/S ve S/S uçak teknisyeni olarak çalışıyorum. Koyu bir Beşiktaş taraftarıyım. İnönü Stadı’nda maçlara gittiğim gibi, fırsat buldukça deplasmanlara da gidiyorum. Resul Kocabaş: 1985 yılında işe ilk başladığımda sadece Eski Hangar vardı. Şu an çalıştığımız Yeni Hangar 10 uçak kapasitesine sahipti ve ilk gördüğümüzde bize çok büyük gelmişti. Tabii o zamanlar Türk Hava Yolları filosunda da 30 civarında uçak vardı; filo şimdiki kadar büyük değildi. 80’lerin ikinci yarısında Airbus A310’lar filoya dahil oldu ve bakım merkezi de şekil değiştirmeye başladı. Vereceğim şu örnek THY Teknik A.Ş.’nin ne kadar yol kat ettiği hakkında size fikir verecektir; eskiden 20-25 gün süren bir C bakımını bugün 5-6 gün gibi kısa bir sürede tamamlıyoruz. Bize ailenizden bahseder misiniz? Hafta sonlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Resul Kocabaş: Şirketimizi ziyarete gelen yabancı teknisyenleri hafta sonları fırsat buldukça gezdiriyor, onlara hem İstanbul’u tanıtıyor hem de Türk misafirperverliğini gösteriyorum. Ayrıca bu arada İngilizce pratik de yapmış oluyorum. Bunun dışında, tutkunu olduğum Beşiktaş’ın maçlarını takip ediyorum. Resul Kocabaş: Eşim Hanife Hanım da Ispartalı. Kendisi ev hanımı. Bir erkek ve kız ççocuğumuz var. Kızım Birsen 36 yaşında, Araç Bakım Merkezi’nde muhasebe işlerine bakıyor. Oğlum İbrahim, Fatih Üniversitesi İngilizce Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde 2. sınıfa devam ediyor. Ne zaman emekli olmayı düşünüyorsunuz? Emekli olduğunuzda yapmayı planladığınız şeyler var mı? Resul Kocabaş: Üç-dört yıl daha çalıştıktan sonra emekli olmayı düşünüyorum. İş dışında çeşitli dernek faaliyetleri ile ilgileniyorum. 90’lı yıllarda Sücüllü Beldesi Yardımlaşma Güzelleştirme Derneği’ni kurdum. Yalvaç’a 7 kilometre uzaklıkta bir belde olan Sücüllü’den çıkmış; İstanbul, Ankara, Bursa, Adapazarı, Eskişehir, Bilecik ve Konya’da yaşayan 25 bine yakın insan var. Bu insanların hepsinin adreslerini, kan gruplarını, telefonlarını bulduk; bir kitapçık çıkardık ve hemşerilerimize armağan ettik. Bunların yanı sıra Isparta İşadamları Derneği, Isparta Gönül Birliği gibi derneklerin kurulmasında hemşerilerimize yardımcı oldum. 19 20 RÖPORTAJ THY Teknik A.Ş. bayrağı ‘zirve’ yolunda Dört yıldır trekking ve dağcılıkla yakından ilgilenen İç Satınalma Şefi Saadettin Köse, 16-17 Şubat tarihlerinde Erciyes Dağı’na gerçekleştirilen zirve tırmanışında THY Teknik A.Ş. bayrağı açarak bir ilke imza attı. D okuz yıl özel sektörde çalıştıktan sonra 2004 yılında Tesis Bakım Müdürlüğü’nde Mühendis olarak işe başlayan Saadettin Köse, 2007 yılında İç Satınalma Şefliği’ne geçiş yapmış. Aynı yıl İç Satınalma Şefi olarak atanan Köse halen bu görevi yürütüyor. Son dört yıldır masabaşında çalışmanın yarattığı hareketsizliği trekking ve dağcılıkla ilgilenerek üzerinden atan Köse ile bu aktivitelerle olan bağını ve şubat ayında Erciyes Dağı’nda THY Teknik A.Ş. bayrağı açması üzerine konuştuk. Trekkinge ve dağcılığa ne zaman ve nasıl başladınız? Saadettin Köse: Trekking ve dağcılık her zaman ilgimi çekiyordu, ancak zaman ayıramıyordum. Bu keyifli doğa sporları ile ancak dört yıl önce ciddi bir şekilde ilgilenme fırsatı buldum. İlk olarak bazı trekking grupları ile Belgrad Ormanı’nda, Beykoz Ormanı’nda yürüyüşlere katıldım. Ne sıklıkta yürüyüşe ya da tırmanışa çıkıyorsunuz? Bu hobinizin ne tür faydalarını görüyorsunuz? Saadettin Köse: İlk üç yıl boyunca 2-3 haftada bir katıldığım bu aktiviteyi son bir yıldır her hafta sonu gerçekleştiriyorum. Bu artık benim için bir yaşam biçimi oldu. Masabaşında çalışan biri olarak hafta içi yaşadığım durağanlığı hafta sonu katıldığım yürüyüşler ve tırmanışlarla üzerimden atıyorum. Ayrıca önceden 7-8 saatlik uyku yetmezken artık 6 saat uyumak yetiyor; kalp ritmim 70-90 aralığından 55-60 aralığına indi. Bunlar sağlığım açısından son derece olumlu gelişmeler. İlk tırmanışınızı ne zaman gerçekleştirdiniz? Saadettin Köse: İlk tırmanışımı 2007 yılında gerçekleştirdim. Üç arkadaş, ekipman kullanmadan, son derece amatör bir şekilde Kaçkarlar’a tırmandık. Tabii ki zirve yapamadık ama keyifli bir deneyim oldu bizim için. Ayrıca geçtiğimiz yaz zirve yaparak Ağrı Dağı’na tırmandık. Şubat ayının ortalarında gerçekleştirdiğiniz Erciyes tırmanışı, hem sizin ilk kış tırmanışınız olması hem de THY Teknik A.Ş. açısından farklı bir deneyimdi. Bu tırmanışın detaylarını öğrenebilir miyiz? Saadettin Köse: Sabah ilk uçuşla Kayseri’ye ulaştık. Ankara’dan gelen ekip İstanbul’dan gelen grubu karşıladı. Toplam 20 kişi olduk. Aynı araçla yaklaşık bir saatlik yolculukla Erciyes’e ulaştık. Şansımıza 16-17 Şubat tarihlerinde Erciyes’te festival varmış, onu da değerlendirmeden geçmedik. Ancak fazla da vakit kaybetmeden 2.800 metre rakımdaki ana kamp alanına erişmek için yola koyulduk. İlk ulaşım aracımız telesiyej oldu. 1.800 metreden 2.800 metreye bu araçla çıktık. Araçların çalışmadığı yerden sonra yaklaşık 30 kilogram ağırlığındaki yüklerimizi sırtımıza alarak yaklaşık 1 kilometre taşıdık. Ana kamp alanına varır varmaz, hava kararmadan çadırlarımızı kurduk. Gece konaklama hazırlığından sonra, genel kış tırmanış eğitimi için bir alanda toplandık. Rehberimiz burada bize bir saatlik teknik bilgilendirme eğitimi verdi. Gece saat 12.00’de kalkacağımız için saat 17.00’de kati yat verildi. Yatmadan, olası şiddetli rüzgâra karşı, rüzgârın gelebileceği yöne kar duvarı örmeyi ihmal etmedik. Uyandıktan sonra bir saatlik hazırlığın ardından yola koyulduk. GPS’lerden okunan sıcaklık -20 dereceyi gösteriyordu. Tipi olduğu için ne yıldızlar ne de ay görünüyordu. Saat 04.00’e kadar fırtına ve tipide sürekli yukarı tırmanarak yürüdük. Bir süre sonra rehberimiz, ayak ve el parmaklarını artık hissetmediğini söyleyen beş arkadaşımıza ana kampa dönmelerini söyledi. Yarım saat kadar sonra üç ar- 21 22 RÖPORTAJ kadaşımızın mide bulantısı ve yoğun baş ağrısı olduğunu öğrendik. Rehberimiz onlara da ana kampa dönmelerini söyledi. Mide bulantısı ve baş ağrısının en büyük sebebi su tüketiminin çok az olmasıdır. Zirve tırmanışlarında yaz-kış fark etmez, her 100 metre için 200 mililitre su tüketilmesi gerekir. Zirve yolunda 20 kişilik ekipten geriye 12 kişi kalmıştık. Son derece zorlu bir tırmanış olmuş... Saadettin Köse: Kesinlikle. Saat 05.30’da Şeytan Rotası’nın girişine varmıştık. Erciyes’in silüeti belli belirsiz görünür gibi oldu. Ancak inanamadım. Çünkü tırmanışımız ortalama 30 derece açı ile başlamış, 45 derece ile devam etmiş, Şeytan Rotası’nın başlangıcında açı artmaya başlamış ve 60 dereceye kadar yükselmişti. Bu nedenle zirveyi görebilmek için kafamı göğe bakar gibi kaldırmam gerekiyordu. Yoğun tipinin devam etmesi ve bulunduğumuz bölgede yapılan çığ testinden çığ riski olduğu sonucu çıkması nedeniyle 3.450 metre irtifadan kamp alanına geri dönme kararı aldık ve üzülerek dönüş yoluna koyulduk. Zirvede açmak için yanıma aldığın THY Teknik A.Ş. bayrağını ana kampa dönüş yolunda açarak, şirketimizin adını Erciyes Dağı’na taşımış oldum. Bunu yapmaya Ağrı Dağı tırmanışında dağcılık gruplarının bayrağını zirvede açan arkadaşlarımı görünce karar verdim ve tırmanış öncesinde bayrağımızı yanıma alarak yola çıktım. Dönüş de tırmanış kadar zor muydu? Saadettin Köse: Oldukça zordu. Etraf hâlâ karanlıktı ve tipi nedeniyle geldiğimiz yoldaki izler de kaybolmuştu. Bir ara dağda kaybolduğumuzu anladık. Neyse ki bir saatlik yol bulma çabası sonuç verdi. Gün ışırken ana kampa vardık. Kısa bir dinlenmenin ardından toparlanarak aracın yanına ulaşmak için yine o yüklerle yola koyulduk. Gece 01.00’den saat 11.00’e kadar kar, tipi, fırtına, yokuş demeden yürüyerek verdiğimiz zirve mücadelemizi hayatta kalarak sona erdirdik. Zirve yapamamış olmamız üzücüydü, ama en iyi dağcı hayatta kalan dağcıdır. Çalışanı motive etmesi bakımından bu tür aktivitelerin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu süreçte bana destek olan tüm arkadaşlarıma ve yöneticilerime teşekkür ediyorum. C M Y CM MY CY CMY K Yoğun tipinin devam etmesi ve bulunduğumuz bölgede yapılan çığ testinden çığ riski olduğu sonucu çıkması nedeniyle 3.450 metre irtifadan kamp alanına geri dönme kararı aldık ve üzülerek dönüş yoluna koyulduk. Zirvede açmak için yanıma aldığın THY Teknik A.Ş. bayrağını ana kampa dönüş yolunda açarak, şirketimizin adını Erciyes Dağı’na taşımış oldum. ‘7’ 24 Havacılık Tarihinden Boeingler Askeriye için üretilen Boeinglere, her ne kadar B-17 Boeing Model 299 veya B-52 Boeing Model 454 gibi model numaraları atanmış olsa da, B-17, Flying Fortress (Uçan Kale) veya B-52, Stratofortress (Strato Kale) isimleri ile anılırdı. için neden şanslı sayı? Boeing firması ticari jet modellerine neden 7-7 adını veriyor? Bunun nedeni ne kanat açısı, ne de 7’nin pozitif çağrışımı. B oeing şirketi tarihçilerine en sık sorulan sorulardan biri, “Boeing nasıl oldu da ticari jetlerinde 7-7 adını kullanmaya başladı?”. Tarihin en tanınmış markalarından biri olan Boeing’in 7-7 adıyla ilgili pek çok mit var. Ne matematik ne de batıl inanç Matematik ve mühendislik açısından düşünenlere göre, 707’nin seçilme sebebi, uçak kanatlarının ok kanat şeklinde olması nedeniyle 707 sayısına benzemesiydi. Ancak bu doğru bir tahmin değildi. Çünkü ok kanat açısı 45 derece değil, 35 dereceydi. Pek çok kişi de batıl inançlar üzerinden hareket ederek, 7’nin pozitif bir çağrışımı olduğunu ve bu sayının bu nedenle seçildiğini düşünüyor. Aslında hakikat daha dünyevi. Ticari uçakları için sayıları kendi popüler isimleri gibi kullanmayı tercih eden Boeing, on yıllardan beri diğer pek çok uçak üreticisi gibi model tasarımlarına sıralı numaralar atadı: Model 40, Model 80, Model 247, Model 307 Stratoliner, Model 377 Stratocruiser vb. Askeri uçaktan ticari uçağa geçiş Boeing, II. Dünya Savaşı’nın bittiği yıllarda askeri bir uçak şirketiydi. Zamanın Boeing Müdürü William Allen, şirketin ticari uçak alanına geri dönmesi gerektiğine karar vererek füze ve uzay mekikleri ile ilgili yeni alanları araştırmaya başladı. Mühendislik Departmanı, bu çeşitlendirme stratejisini desteklemek için her bir model numarasını, her bir üretim alanı icin bloklara ayırdı; 300’ler ve 400’ler ucak modellerini temsil etmeye devam ederken, 500’ler türbin motorları, 600’ler roketleri ve füzeleri; 700’ler de ticari jet uçakları için ayrılmıştı. “707 akılda kalıcı ve kulağa hoş geliyor” Bu yeni bakış açısı ile Boeing dünyanın ilk geniş ok kanatlı jeti olan B-47’yi geliştirdi. B-47, bazı havayolu sirketlerinin büyük ilgisini çekti. Bunlardan biri olan PanAm, Boeing’e, ticari taşımacılık için fizibilitesini belirlemesini istedi. Boeing aynı dönemde KC-97 olarak bilinen pervane-güçlü modeli 367 Stratotanker’i, havada yakıt ikmali yapabilen B-52 jet-gücüne dönüştürme çalışmalarına da başladı. Boeing Ürün Geliştirme Departmanı, pek çok 367 modeli üzerinde çalıştı ve daha sonra ‘Dash 80’ olarak adlandırılacak olan Boeing 367-80 versiyonunda karar kıldı. Boeing, Dash 80’in finansmanı ve geliştirilmesi için bilinçli bir risk alarak kendi maddi olanakları ile bu uçağın prototipini üretti. Boeing bu uçağı hem Amerikan Hava Kuvvetleri’nde tanker/taşıma aracı hem de ticari jet olarak kullanmayı amaçladı. Bu nedenle iki ayrı model Dash 80 üretilecekti. Her iki Dash 80 de jet taşıyıcı ola- cağından, tanımlama için gereken model numaralama sistemleri 700’lerden seçilecekti. Pazarlama Departmanı, ilk ticari jetleri için düşünülen ‘Model 700’ün kulağa hoş gelen bir isim olmadığına karar verdi. Departman çalışanları, modele, daha akılda kalıcı ve kulağa hoş geldiğini düşündükleri ‘Model 707’ ismini koymaya karar verdi. Buradan yola çıkılarak Amerikan Hava Kuvvetleri için üretilen tankere ‘717’ adı verildiyse de, askeri bir uçak olduğu için uçağa askeri bir tanımlama ekleyerek modeli KC-135 olarak değiştirdiler. Bu değişikliğin ardından Boeing’in Pazarlama Departmanı, ‘7’ ile başlayan veya ‘7’ ile biten tüm modellerin yalnızca ticari jetlere ayrılmasına karar verdi. Boeing, 1990’ların sonunda McDonnel Douglas’la birleştikten sonra, MD-95’lerin model numarasi 717 olarak değiştirildi ve bu uçaklar da Boeing’in ticari jet ailesinin bir parçası oldu. Boeing ticari jetlerinde kullanılan sayı sistemindeki anormallik, 717’nin dışında, sadece Boeing 720’lerde vardı. Model 720, model 707’nin kısa menzilli, yüksek performanslı versiyonuydu ve havayolları taşımacılığında ilk olarak 707-020 modeli olarak tanıtıldı. United Airlines 707-020’ye büyük ilgi gösterdi. Ancak daha önceden Douglas firmasının DC-8 modeli ile yoluna devam etmeye karar vermişti. Boeing, United Airlines ile istenmeyen bir halkla ilişkiler durumu yaşanmaması ve 707 ismine geri dönmemek için 707-020’nin adını ‘720’ olarak değiştirdi. İlk 717’den sonra, Boeing’in tüm ticari jetleri sırasıyla 7-7 formülü ile adlandırılarak 727, 737, 747 ve son olarak 7E7 oldu. 25 26 GEZİ-YORUM İki teker üstü Kaçkarlar İniş Takımları ve Mekanik Atölyesi’nde teknisyen olarak görev yapan İsmail Odabaşıoğlu, üç arkadaşıyla birlikte, bisikletleri ve çadırlarıyla, Doğu Karadeniz’in inanılmaz doğası içinde geçirdikleri altı günü bizlerle paylaştı. 3. gün: Tamamen doğal bir yayla; Davalı Yaylası Tan vakti yine bol proteinli bir kahvaltıdan sonra yola koyuluyoruz. Çadırlarımız topluyor, bisikletlerimizi sırtlıyor ve Taşbaşı Yaylası’na tırmanmaya başlıyoruz. Taşbaşı Yaylası’nda kalan tek aile ile selamlaşıp yola devam ediyoruz. Davalı Yaylası’na giden yol bir derenin üzerinden geçiyor. Çocuklar derede balık tutmanın zevkini yaşıyor, biz de buraları görmenin. Davalı Yaylası’na ulaşıyoruz. Evlerin taş yapılı, etraf yemyeşilken ağacın olmadığı, şelalenin gürlediği, nüfusun 100’ü geçmediği, sadece doğa, Kaçkar Dağları ve oradan gelen kar suyunun eriyip geçtiği bir yer düşüxxxx xxxxYaylaya xxxx xxxx xxxx katırlarla ya da yürüyerek çıkılabinün... sadece liyor. Bu nedenle insanlar burada olmaktan çok mutlu. Yayla, Erzurum-Rize sınırında olduğu için uzun yıllar her iki şehir de burayı sahiplenmiş ve bu nedenle davalaşmış. Sonunda kazanan Erzurum olmuş. Yaşanan bu süreç nedeniyle buranın adı Davalı Yaylası. 4. gün: 3.450 metrelik Kaçkar Geçidi’nde tanıdık bir ses “İsmail” diyor 2 009 yılının temmuz ayında Bisiklet Federasyonu’nun yarışı Artvin’de yapılıyor, ben de, ”Nasıl olsa Artvin’de gidiyoruz. Oradan da Rize’ye geçelim” diyerek arkadaşlarımı ikna etmeyi başarıyordum. İki gün süren yarışların ardından, yarış bitince bizimle gelmeye karar veren Oğuz Abi ile birlikte, dört arkadaş bisikletlerimizle yola koyulduk. Harita yardımıyla Yusufeli’nden Bayburt güzergâhına doğru ilerliyoruz; yemyeşil doğanın içinde, Çoruh’un bize doğru akan suyuna karşı. Öğle yemeği için yanımıza aldığımız sucukları pişirmek için hemen odun toplayıp güzel bir ziyafet çekiyor, sonra yeniden yola koyuluyoruz. Sırakonaklar Köyü ayrımına geldiğimizde hepimizin yüzünde gülücükler açıyor. Çünkü artık ana yoldan ayrılıyor ve tamamen doğanın içine bırakıyoruz kendimizi. Hava kararmadan, ilk geceyi geçirebileceğimiz bir kamp yeri ayarlıyor ve çadırlarımızı kuruyoruz. 2. gün: Ters yola sapıp yolu kaybediyoruz Bol proteinli bir kahvaltıdan sonra rampa yukarı koyuluyoruz yola. Haritaya göre yolumuz az, ama öyle olmuyor. GPS de yok yanımızda. Kuzey-güney neresi onu da bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey rampa tırmanacağız her türlü. Köylüler en uç noktaya çıkıp tepeyi aşınca orada bir katır yolu olduğunu söylüyor. Köyün bitiminde kimse kalmıyor yol soracak. Kendi kendimize “Bu yol katır yoluna hiç benzemiyor” diyoruz. İki saat sonra bir tepeye çıkıp etrafı gözetleyelim derken yanlış yolda olduğumuzu fark ediyoruz. Bu kötü haberden sonra doğru yolu yeniden köylülere sora sora buluyoruz. Köyün içindeki caminin önündeki taşlık yola bisikletlerimizi taşıyarak ulaşıyoruz. Uzun, dolambaçlı, başta orman içinden geçen bir yolla. Tam bitti derken kayalık yola dönüyor... Akşam olmadan vadinin içinde kamp yapacak bir yer buluyoruz. Sabah çadırın kapısını açtığımızda gördüğümüz manzara bizi etkiliyor; bulutların üzerindeyiz. Geçidi tırmanırken o irtifadaki kar suyunu içmek bize canlılık veriyor. Dağın öbür yamacına kadar bu şekilde devam edeceğiz, çünkü bir insan bile zor geçiyor. Trekkingciler ve dağcılar bu güzergâhı kullandığı için bölge kalabalık günlerinden birini yaşıyor. Japonlar bu irtifada bisikletlerimizi görünce fotoğraf çekiyor. İkinci geçişimizde bisikletlerimizi dik yamaçtan indirdikten sonra İpek Yolu diye anılan dar yollardan geçerken arkadan bir ses “İsmail” diye sesleniyor. Yanlış duyduğumu düşünüp yola devam ederken, o ses adımı ısrarla bağırınca dönüp bakıyorum. 2007 yılında Artvin’i keşif için geldiğimiz turun Trabzon kısmında tanıştığımız Çağrı. Bu yükseklikte onu görmek bizi mutlu ediyor. Sislerin ardından Yukarı Kavrun Yaylası görünüyor. Ancak yaylaya yaklaştıkça insan elinin değdiği her yer gibi buranın da mahvolmaya başladığını görüyoruz. Davalı Yaylası’nın aksine araçla da çıkılabilen, betonlaşmanın başladığı ve elektriğin kullanıldığı Yukarı Kavrun’da eksiklerimizi gideriyor ve çadırlarımızı daha az insanın bulunduğu Aşağı Kavrun Yaylası’nda kuruyoruz. 5. gün: Çamlıhemşin’de balık yemek Ayder Yaylası’na inerken, toprak yolda Galler Düzlüğü’nü de görüyoruz. Yolda gördüğümüz dağdan gelen şelale gibi sular inanılmaz bir manzara sunuyor bize. Fotoğraf çekmeyi tabii ki ihmal etmiyoruz. Ayder Yaylası’nın manzarasına karşı burada çay içmemek saygısızlık olur. Çayımızı içerken, Davalı Yaylası’ndan aldığımız tereyağını da sürüyoruz ekmeklere. “Ayder’den bırakın kendinizi Çamlıhemşin’de bulacaksınız.” Evet öyle de oluyor. Çamlıhemşin girişindeki balıkçıda Fırtına Deresi’nin balığını yemek bize de nasip oluyor. Yanındaki salatayı mı? Hiç anlatmayayım, uğrayın deneyin en iyisi. Buradan Rize’nin Pazar ilçesine geçiyor, üniversiteden arkadaşım Büşra ile görüşüyoruz. Büşra’ya Rize’de çadır kurabileceğimiz bir yer olup olmadığını sorunca arkadaşı Hakan’dan yardım alıyor. Hakan, balıkçı barınağında çadır kurmamız için muhtardan izin alıyor. 6. gün: Deniz sayesinde duş alıyoruz Sağolsun muhtar amca bize kahvaltı hazırlamış... Beş gündür her yerde su var, ama o irtifada -soğukta- duş almak imkânsız. Karadeniz’de yüzerek biraz vakit geçirdikten ve duş aldıktan sonra yolcu yolunda gerek diyerek muhtar amcayla helalleşip Rize’de Büşra ve Hakan’la buluşmak üzere yola koyuluyoruz. Oraya kadar gidip de Karadeniz pidesi yemeden durur muyum! Bizi ağırladıklarını için Büşra ve Hakan’a teşekkür ediyor ve otobüsün yolunu tutuyoruz. Bu kadar güzel dokuz günlük bir tatili nerede bulabilirim ki hayatım boyunca... 27 28 SAĞLIK REHBERİ uyku bozuklukları hakkında bilinmesi gerekenler “Niçin uyumamız gerekir?”, “En sık görülen uyku bozuklukları nelerdir?” ve “İyi bir uyku için nelere dikkat etmek gerekir?” sorularının yanıtlarını ve son yıllarda gittikçe yaygınlaşan Uyku Apnesi hakkında bilinmesi gerekenleri bize Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu anlattı. Y aşamımızın yaklaşık üçte biri uykuda geçer. Bu, doğal olanı ve gerekenidir. 21. yüzyılın hızlı temposu, iletişim ve ulaşımın hızlanması, küreselleşme vs. daha fazla uyanık kalma isteği ortaya çıkarmıştır. İş baskısı, metropol yaşamı, azalan hareketlilik, fast-food ağırlıklı beslenme vb. de uyku sorunlarını artırmıştır. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu Bu yazıda, “Niçin uyumamız gerekir?”, “En sık görülen uyku bozuklukları nelerdir?” ve “İyi bir uyku için nelere dikkat etmek gerekir?” sorularına yanıt bulacaksınız. 1. İnsomnialar (Uykusuzluk): Uykuya dalma ya da sürdürme zorluklarıdır. En sık rastlanan uyku sorunudur. Kalitesiz uyku ortamı (yatak, ses, ısı, ışık, horlayan eş vs.), ilaçlar (uyarıcılar, uyku ilaçları, soğuk algınlığı ilaçları vs.), kötü alışkanlıklar (sigara, aşırı alkol, kahve vs.), kaygı, psikolojik sorunlar, tıbbi sorunlar (kalp yetmezliği, prostat sorunları vs.) ve başka uyku hastalıkları (horlama, apne vs.) uykusuzluğa yol açabilir. Bunlar iyice değerlendirilmeli, nedeni anlaşılmalı ve uygun tedavi planlanmalıdır. Niçin uyuruz? Uyku Apnesi İnsan ve birçok memeli sirkadiyen (ikili, gece-gündüz) ritime sahiptir. Buna gore güneş varken uyanık olma, yokken de uyumaya programlıdır. Uyku sırasında beden ve zihin kendini yeniler. Bunların olabilmesi için sadece süre olarak değil, kalite olarakta iyi uyumak gerekir. Uyku Apne Sendromu ya da yaygın adıyla Uyku Apnesi, özellikle son yıllarda tüm dünyada giderek artan ve temel bulgusu horlama olan bir rahatsızlık. Bazı insanlarda uyku sırasında oldukça gürültülü soluk alıp verme söz konusudur. Bu, üst hava yollarının çevresindeki dokuların titreşimi nedeniyle olur. Normalde üst hava yolundan hava girip çıkarken bir sorun yaşanmaz, ancak üst hava yolunda bir daralma olursa ya da normal olmayan sarkık dokular varsa (Örneğin küçük dil) hava girip çıkarken buraları zorlar ve titreştirir. Böylece horlama meydana gelir. İyi uyuyamayan insanın yarası geç iyileşir, yorgunluğu tam düzelmez, öğrendiğini iyi anlamaz ya da saklayamaz. Uyku vazgeçilmez olduğu için iyi uyuyamayan insan uyanık olması gerektiği anda dalgın ve uykuludur. Trafik ve iş kazalarının en önde gelen nedenlerinden biri uyku bozukluğudur. Uyku bozuklukları nelerdir? 2005 yılında yapılan sınıflandırmaya göre uyku bozuklukları altıya ayrılır: Horlama yeni doğan bebekten, ileri yaştaki insana dek herkeste görülebilir. Özellikle yorgun; alkol ve sigaranın çok kullanıldığı günün gecesinde üst hava yolunda daralma artacağından, sağlıklı insanda da horlama olabilir. 2. Uykuda Solunum Bozuklukları: Bunlardan en bilineni uyku apnesidir. Horlama, uykuda nefes durması, uykuyu alamama ve gündüz uyku hali, bu rahatsızlığın önde gelen bulgularıdır. Bir gece uyku laboratuvarında konuk edilen hastalara polisomnografi (uyku takip testi) yapılarak tanı konulur. 3. Solunum Bozukluğuna Bağlı Olmayan Hipersomniler (Aşırı Uyuma): Uykuda solunum sorunu olanlarda, uyku Ancak bu olgularda horlama haftada 1-2 günle kısıtlıdır. Yani yaşamında bir gece horlayan ya da bir gecede 5-10 dakika horlayan insan, horlayınca bir sağlık sorunu olduğunu düşünüp korkuya kapılmamalıdır. Hekimlerin ilgi alanına giren horlama, olguyu ve yakınlarını rahatsız eden, haftanın yarısından fazlasında, gecenin önemli bir kısmında olan horlamadır. Şişman insanlarda, çenesi küçük ya da geride olanlarda, geniz eti ve bademcikleri büyük olanlarda üst hava yolunun genişliği az olduğundan, horlamaya daha sık rastlanır. Haftada 3-4 geceden fazla ve uykunun uzunca bir bölümünde horlama oluyorsa, horlamalar nefes durmaları ile kesiliyorsa, horlayan hasta sabah uykusunu alamadan kalkıyorsa, horlama bir sağlık sorunu olmuş demektir. 29 30 SAĞLIK REHBERİ TEKNOLOJİ İyi bir uyku için... •Uykunuz geldiğinde yatağınıza gidin. Gelmedi ise müzik dinlemek, dergi karıştırmak gibi sizi gevşetecek şeyler yapın. Sürükleyici kitaplar ve televizyon programları uykunuzu kaçırabilir. Taranis bu yıl uçacak •Yatakta 20 dakika içinde uykunuz gelmez ise zorlamayın. Yataktan kalkın ve imkânınız varsa başka bir odaya gidip gevşemeye çalışın. •Uyumanız için uygun bir ortam oluşturun. En uygunu ışıksız, gürültüsüz ve hafif serin bir ortamdır. Ancak bu kişiye göre değişir. Bazı insanlar loş ışık ve hafif ses (müzik) tercih eder. •Yatak ve yastık seçiminiz uyku kalitenizi etkileyecektir. Yaşadığınız iklime, ağırlığınıza ve varsa kas-eklem sorunlarınıza uygun yatak ve yastık kullanın. Yatak ve yastıkların bir ömrü vardır, bu süreye uyun. kalite bozukluğuna bağlı gündüz uyku hali vardır. Narkolepsi, Kleine-Levin Sendromu, mensturasyonla ilişkili aşırı uykululuk. Narkolepside hasta uyanıkken olur olmadık yerde aniden uykuya girer, hatta bazıları ayaktayken düşebilir. 4. Sirkadiyen Ritim Uyku Bozuklukları: İnsan gece uyur, gündüz ise uyanıktır. Ancak seyahat, vardiyalı çalışma, günlük yaşamdaki dengesizlikler nedeniyle uyku ritmi bozulabilir ve bunun nedeni anlaşılamayabilir. • Jet lag: Kıtalararası uçuşlara bağlı uyku bozukluğu. Gidilecek yere göre önceden uykunun ayarlanması ya da bazı destek tedavilerle sorun en aza indirilebilir. Jet lag’ten kurtulmanın en iyi yolu, gerekirse ilaç desteği ile uçaktaki durumunu gittiği yere göre ayarlamaktır. (Örneğin gittiğiniz yer gündüz olacaksa uçakta uyumak) Uçuş personelinde bunu engellemenin yolu ise kıtalararası uçuş aralarının açılması olacaktır. • Vardiyalı çalışma: Düzensiz vardiyalar ve gece çalışma uyku düzenini bozar. Sık vardiya değişimini engellemek kısmi de olsa yarar sağlar. Hafta içinde değişen vardiyalar yerine aylık ya da bir haftadan fazla olduğunda aralarda izin olan vardiyalar seçilmelidir. 5. Parasomniler: Uykuya dalarken, uyanırken veya uyku sırasında istenmeyen, anormal davranışların ortaya çıktığı durumlardır. Uyurgezerlik, uyku terörü, karabasan vb. 6. Uykuyla İlişkili Hareket Bozuklukları: Uykuya dalarken veya uyku sırasında oluşan hareketlerdir. Huzursuz Bacak Sendromu en sık karşılaşılan örnektir. Hasta, uyku saati yaklaştıkça bacaklarını nereye koyacağını bilemez, bacaklarında uyuşma, karıncalanma olur. •Saat 15.00-16.00’dan sonra şekerleme yapmayın. Daha önce yaptıklarınız da 60 dakikayı geçmesin. Unutmayın bu saatten sonraki her uyku gece uykunuzdan çalar. 3 0 yıldan uzun süre insansız hava araçları üzerine çalışan Taranis, yeni insansız hava aracını görücüye çıkarmaya hazırlanıyor. UK’s Telegraph’ın haberine göre bu yıl sonunda uçuş testleri başlayacak. The Telegraph’ın haberine göre ise Taranis’in form yapısı B-2 Spirit Stealth Bomber uçağını anımsatıyor. Ama son derece gizli yüzey kaplaması onu radar tespitlerine karşı daha kuvvetli kılıyor. •Uyarıcı madde içeren siyah çay, kahve, kola, çikolata gibi gıdalardan özellikle kaçının. Uyku saatinizden 3-4 saat önce bu ürünlerin tüketimini kesin. Y ıllar önce geliştirilen kanat uçak prototipi birçok savaş uçağına ilham verdi. Boeing tarafından geliştirilen X-48 hem kanat uçak hem de kıvrık kanat özelliklerini bünyesinde barındırıyor. Sonraları yolcu uçaklarında da düşünülen form, pek taraftar bulmaması sebebiyle askıya alındı. İlk kez 1997 yılında uçurulan araç X-48A/ B/C adında üç modelden oluşuyor. •Gün ortası veya öğleden sonra düzenli olarak egzersiz yapın. Uyumadan dört saat önce ağır egzersizi kesin. •Yatmadan önce ağır yemekten ve sıvı tüketiminden kaçının. Ancak yatağa aç da girmeyin. Açsanız, 1-2 kraker ya da küçük bir kase yoğurt size yardımcı olacaktır. •Hekim kontrolü olmadan uyku ilacı almayın. •Yatağı sadece uyku için kullanın. Yemek yemek, televizyon izlemek, uzun telefon sohbetleri, kitap okumak gibi aktiviteleri yatakta yapmayın. •Olabildiğince düzenli bir uyanma şeması oluşturun. Hafta sonu dahil aynı saatte kalkmaya ve yatmaya çalışın. Altı Avrupa ülkesinin ortak üretimi olacak aracın yaklaşık olarak 200 milyon dolara mal olması bekleniyor. X-48C’nin yeni yüzü •Uyku öncesi alkol ve sigara kullanmayın. (İdeal süre uykudan 3-4 saat önce alkolü kesmektir) •Yatağa gitmeden önce gün içi sorunlarınızı yatak odası dışında bırakmaya çalışın. Bazı gevşeme ve zihin rahatlatma egzersizleri size yardımcı olacaktır. Rolls-Royce Adour 951 motoru kullanılan Taranis, maksimum hız olarak süpersonik hızlara çıkabiliyor. Ayrıca 37 feet (11,3 m) uzunluk ve 32 feet (9,8 m) kanat genişliğine sahip olan Taranis, 6.500 pound (2.950 kg) itmeye de sahip. Hidrojen yakıtlı yeni Boeing B oeing Phantom-Eye -sıvılaştırılmış hidrojen yakıtı ile güçlendirilen- aracı ikinci testini şubat ayı içinde başarıyla tamamladı. Aracın diğer testleri tamamlaması haziran ayını bulacak. X-48C 20 feet (yaklaşık 6 metre) kanat genişliğine ve 500 pound (227 kg) ağırlığa sahip. Saatte 140 kilometre hıza ulaşabilen aracın çıkabileceği irtifa tavanı ise 10.000 feet. Halen üzerinde çalışmalar devam eden X-48C’nin 20 farklı uçuş testinden geçmesi gerekiyor. 65.000 ft (8 km) irtifada, 62 knot seyir hızında, yaklaşık 66 dakika havada kalabilecek şekilde dizayn edilen Phantom Eye’ın Proje Sorumlusu Drew Mallow, aracın tamamlaması gereken yüksek irtifa uçuş testleri olduğunu açıkladı. 31 32 BULMACA THY Teknik A.Ş.’de İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) 1 B ilindiği gibi ülkemizde, 2003 yılında yayınlanan 4857 sayılı İş Kanunu, 2008 yılında yayınlanan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, son olarakta 2012 yılında yayınlanıp 2013 yılından itibaren tüm işyerlerinde kademeli olarak uygulamaya geçilen 6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanunu ile bu kanunlara bağlı olarak çıkartılan mevzuat ile çalışma hayatı kontrol altına alınıyor. İşyerimizde Dünya Çalışma Örgütü’nün, iş sağlığı ve güvenliği alanında kabul ettiği beş temel ilke göz önüne alınarak İSG uygulamalarında, proaktif olarak riskleri önlemek için öncelikle yerinde yok etmek, yok edilemiyorsa şiddetini azaltmak, süresini azaltmak ya da maruz kalanların sayısını azaltmak şeklinde çalışmalar yapılıyor. 2 8 10 İş güvenliğinin, çalışanların sağlığını korumanın yanı sıra asıl amacı bu konuda bir kültür oluşturmak ve “sıfır kaza, sıfır kayıp” hedefine ulaşmaktır. THY Teknik A.Ş.’de İSG’yi yönetmenin ana düsturu, her kademedeki yönetici ile, çalışanın kendisi ve beraber çalıştığı kişilerin sağlık ve güvenliğinden sorumlu olmasıdır. 2006 yılından beri işyerimizde İSG kültürünü yerleştirebilmek için hepimiz, yaptığımız işi, işyerimizi ve çevremizi geliştirmek ve iyileştirmekle beraber, ömrümüzün ve aktif yaşam saatlerimizin uzunca bir kısmını geçirdiğimiz işyerlerimizde, iş kazası ve meslek hastalığı yaşanmaması için, işveren, çalışan ortak duyarlılığı ile çalışıyoruz. 4 6 GEÇEN SAYININ CEVABI: ADSORPSİYON 7 5 3 9 Geçen sayının talihlileri Musa Büyükkaba, Serdar Tan, Kürşat Cemre Kurşun, Soner Altıntaş ve İsmail Akın 100 TL tutarında Teknosa hediye çeki kazandı. Anahtar kelimeyi 22 Mart 2013 tarihine kadar skytech@thy.com adresine gönderen beş kişi, yapılacak çekilişle 100’er TL tutarında Teknosa hediye çeki kazanacak. ANAHTAR KELİME: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 THY Teknik A.Ş. çalışanları, yakın ve acil olarak gördükleri tehlikeli noktaları ve bu konudaki her türlü geri bildirimi Olay Raporlama ve Uygunsuzluk Bildirim Sistemi ve SMS Sistemi üzerinden yapabiliyorlar.THY Teknik A.Ş.’de eğitimlere ve saha çalışmalarına 2006 yılından itibaren başlandı; riskler tespit edildi ve bunların minimize edilmesi ya da yok edilmesi için aksiyon planları düzenlendi; sorumluluklar belirlenerek risk analizi çalışmaları tamamlandı. Yeni ortaya çıkan ya da değişen riskler için çalışmalar ve güncellemeler devamlı olarak yapılıyor. Bu çalışmaların asıl hedefi, bir kaza olmadan önleyici tedbirler almak, çalışanların sağlığının ve iş güvenliğinin her şeyden önce geldiğini ortaya koymaktır. İş Kanunu, İSG Kanunu ve ilgili yönetmelik gereği kurulan İş Sağlığı Güvenliği Kurulu, her ay yaptığı periyodik toplantılarda THY Teknik A.Ş.’deki tüm faaliyetleri ve tehlikeleri değerlendirerek gerekli önlemleri alıyor. Uygun kişisel koruyucu donanım kullanmak, risk analizi ve kaza önleme çalışmalarında -en önde olmamakla beraber- meslek hastalığı ve iş kazalarını önleyecek ya da şiddetini hafifletecektir. THY Teknik A.Ş.’nin İş Sağlığı Güvenliği Sistemi’nin altyapısını oluşturan İSG eğitimleri, İş Sağlığı Güvenliği Şefliği’nde görev yapan iş güvenliği uzmanları tarafından tüm personele yıllık olarak belirlenmiş program çerçevesinde düzenli olarak veriliyor. Şirket bünyesinde zorunlu ve tekrarlı kapsamına alınan bu eğitimlerin dışında işe başlayan her personel için oryantasyon eğitimleri içinde, taşeronlar ve stajyerleri içine alacak şekilde yapılandırıldı. Bu eğitimin amacı, çalışanların işyerini tanımaları ve işyerine adımını attığı ilk günden itibaren işyerinde mesleki riskler ve oluşabilecek tehlikelerden korunma konularında bilinçlendirilmesini sağlamaktır. Bu eğitimlerin yanında, değişik çalışma alanları ve risk gruplarına uygun spesifik eğitimler de veriliyor. İstatistiklere göre, dünyada meydana gelen iş kazalarının yüzde 98’i önlenebilir kazalardır ve bu kazaların yüzde 50’si ise çok kolaylıkla önlenebilir kazalardır. Kazaların önlenmesindeki en önemli adımların başında, kazaların önlenebileceğine inanmak; eğitim, bilgi ve tecrübe paylaşımında bulunmak gelir. İSG: Ara verilmeden çalışılması gereken bir süreç Bu ay yaşadığımız elim iş kazasını yaşayana kadar şirketimizdeki yıllık kaza sıklık ve kaza şiddet oranları, Türkiye’nin ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ortalamalarının çok çok altında iken, bu talihsiz kaza maalesef yaşandı. Bu kaza bize İSG konusunda daha fazla eğitim verilmesi, daha sık denetleme yapılması ve iş güvenliği kültürü tam olarak oturana kadar hiç ara verilmeden çalışılması gerektiğini bir kere daha gösterdi. Uçak bakımında iş kazalarını en aza indirmenin doğrudan doğruya insan faktörü ile ilgili olduğu bir gerçektir. THY Teknik A.Ş.’de uçak bakımında görev yapan çalışanların iş güvenliği, eğitimleri, kişisel kapasiteleri, fiziksel ve zihinsel yeterlilikleri, periyodik sağlık kontrolleri, işe uygun kişisel koruyucu donanım kullanımları sürekli olarak kontrol ediliyor. Bunların yanı sıra, kullanılan tüm makine, cihaz ve ekipmanların periyodik kontrolleri de yapılarak kazaların en aza indirilmesi için çaba harcanıyor. Toplumumuzda ilk öğretim çağından itibaren iş güvenliği ile ilgili bilgilendirmede bulunulmasına yeni yeni başlanıyor. Yeni yayınlanan İş Sağlığı Güvenliği Kanunu’nun bir maddesinde de halkı bilinçlendirmeye yönelik yayın yapılması zorunluluğu getirildi. Bu eğitimler sonucunda, gelecekte iş hayatına katılacak olan bugünün gençleri, işe başlarken güvenlik kültürü ile başlayacak. 33
Similar documents
3. Cilt - Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü
of view. The situation today is changed, and various missions work here on preclassical sites: among these I will remember the French excavation of Pursuk4, and the Turkish excavations of Acem Hüyü...
More informationFull Text - International journal of Science Culture and Sport
Doğu karadeniz Bölümü’nde çok sayıda yayla bulunmaktadır. Geçmişte hayvancılık amaçlı kullanılan bu yayla ve meralar, günümüzde büyük ölçüde dinlenme mekanları, ikinci konut olarak alternatif turiz...
More informationACI ACTION in - FABSIT Foundation
rate the whole of the ACI family is very proud that this year’s SBS Turkish champion has chosen our school. When this young person was asked, “Why ACI?” the reply was that the school emphasises
More informationTÜRKİYE
OUR DISABLED ATHLETES AND BROTHER TEVFİK aralimpik sporlarda gerek bireysel gerekse takımlar düzeyinde sevindirici sonuçlar peş peşe geliyor. Sporcularımız yıl içinde bir çok branşta önemli sonuçla...
More informationthe kerkenes eco-centre - Middle East Technical University
APPENDIX IV: MEDIA AND PRESS.................................................................. 34
More information