We asked the
Transcription
We asked the
DEDEMAN QUARTERLY DQ SAYI-ISSUE 20 YAZ-SUMMER 2014 ÜC RETSİZ - C O MPLI MEN TARY Yaz Herkese Güzel Summer is great for everyone Festival Zamanı Festival Time Dedeman konsiyerj’lerine sorduk… We asked the Dedeman concierge... DQ ÖNSÖZ-FOREWORD 1 Değerli DQ Okurları, Aylar öncesinden başlayan tatil planlarının hayata geçtiği, heyecanla beklenen zaman dilimlerinden birini yaşadığımız yaz dönemine merhaba dedik! Bu sezon Dedeman Bostancı ve Dedeman Oskemen Tavros otellerimizin açılışlarını gerçekleştirdik. Dergi içeriğimizde bu otellerle ilgili detayları bulabileceksiniz. Henüz seyahat planlarını yapmamış olanlar üzülmesin; sizleri alternatiflerle bezeli, farklı zevklere hitap eden seyahat sayfalarımıza bekliyoruz. Trend konusunda “serinleten” bir konuyu, su altı fotoğrafçılığını ele aldık, sizlerle bu enteresan hobinin detaylarını paylaştık. Türkiye’nin en ünlü gezginlerinden biri olan Saffet Emre Tonguç’tan, seyahatleriyle ilgili merak ettiğimiz soruların cevaplarını aldık. Tasarım sayfalarımızda, çocukluğumuzun vazgeçilmez oyuncağı LEGO’nun dünyasına Nathan Sawaya ile daldık. Teknoloji/bilim sayfalarımızdaysa gelişen teknolojilerin bedenimize olan etkilerini mercek altına aldık. Kısacası yine dopdolu, rengarenk bir DQ ile bir kez daha sizlerle buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Keyifli okumalar diliyorum… Dear DQ readers, One of the times of the year that we all eagerly anticipate, which we start planning months in advance, is finally here; say hello to summer! This season we celebrated the opening of the newest hotels Dedeman Bostancı and Dedeman Oskemen Tavros. You can find detailed information about these hotels within these pages. For those of you haven’t made your travel plans just yet, don’t fret. Our travel pages are filled with alternative vacation options that cater to different tastes. Our trend topic was a ‘cool’ one; we dove into the world of underwater photography and shared with you the details of this interesting hobby. We had some questions about travel and got our answers from one of Turkey’s most famous travelers Saffet Emre Tonguç. In our design pages we entered the world of LEGO art, the indispensable toys of our childhood, with Nathan Sawaya. In our technology/science pages we put the spotlight on the impact that emerging technologies have on our bodies. In short, we are once again happy to share with you a bustling, vibrant issue of DQ. Enjoy… Banu Dedeman Yönetim Kurulu Üyesi - Board Member DQ ‹Ç‹NDEK‹LER-CONTENTS 10 DEDEMAN QUARTERLY ajanda-zoom 04 Türkiye’de ve dünyada olup bitenler News from Turkey and the world trend Su altı fotoğrafçılığını keşfedin 10 Discover underwater photography 16 röportaj-interview 16 Çok okuyan mı bilir yoksa Saffet Emre Tonguç mu? Would someone who reads a lot know, or would Saffet Emre Tonguç know? 44 Dedeman konsiyerjine sorduk We asked Dedeman concierge 22 58 Dedeman Şanlıurfa Genel Müdürü Berati Tuncer ile söyleşi An interview with Berati Tuncer General Manager of Dedeman Şanlıurfa seyahat-travel Yaz Herkese Güzel 22 Summer is great for everyone yemek-food Dedeman Konforuyla Gurme 30 30 Lezzetler Odanızda... With Dedeman comfort, gourmet delicacies are in your room… YÖNET‹M YER‹ - EXECUTIVE CONTACT Dedeman Hotel&Resorts International Y›ld›z Posta Caddesi No.48 34340 Esentepe- ‹stanbul Tel: 0212 337 39 00 www.dedeman.com YAPIM - PRODUCTION AJANS MEDYA GENEL YAYIN YÖNETMEN‹ EDITOR-IN-CHIEF Arzu Karacadağ YAZI ‹ŞLER‹ MÜDÜRÜ (Sorumlu) MANAGING EDITOR Bahar Kızıltan ‹NG‹L‹ZCE BÖLÜM ED‹TÖRÜ ENGLISH SECTION EDITOR Ömer Palazoğlu KATKIDA BULUNANLAR - CONTRIBUTORS Altuğ Kantar, Elif Eren Altınarık, Ayşe Harman, Murat Tekin, Eda Yeşim, Belma Saraççı, Özge Ceylan Kunduz REKLAM KOORD‹NATÖRÜ ADVERTISING COORDINATOR Özgür Çokgezen, Gözde Çevik Çokgezen AJANS MEDYA Kuruçeşme Caddesi, No: 3 Kuruçeşme 34345 ‹stanbul Tel: 0212 287 19 90 kent-city Denizli: Batı Anadolu’nun Gizli Mücevheri tasarım-design Sanatı “lego”laştıran isim: Nathan Sawaya Yay›n Türü 3 ayl›k, süreli, yerel Bas›m Yeri ve Tarihi ‹stanbul, Haziran 2014 36 48 The person who turned legos into art: Nathan Sawaya kültür&sanat Festival Zamanı 62 Festival Time 48 ‹MT‹YAZ SAHİBİ - CHAIRMAN Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş. ad›na Banu Dedeman BASKI VE C‹LT / PRINTING PRESS A4ofset Matbaacılık San. Ve Tic. Ltd. Şti. Otosanayi Sitesi, Yeşilce Mah., Donanma Sok. No:16 Kağıthane – İstanbul Tel: 0212 281 64 48 Sertifika No: 12168 Denizli: Western Anatolia’s Hidden Jewel 36 DQ teknoloji-technology Teknolojik beyinler 68 Technological brains haberler-news Dedeman dünyas›ndan haberler 74 News from Dedeman Hotels Dedeman Hotels & Resorts International’›n ücretsiz yay›n›d›r. Complimentary publication of Dedeman Hotels & Resorts International. Dergide yay›mlanan yaz›, fotoğraf ve illüstrasyonlar›n her hakk› sakl›d›r. Kaynak gösterilmeden al›nt› yap›lamaz. Yaz›lar›n sorumluluğu yazarlara, yay›nlanan ilanlar›n sorumluluğu ise sahiplerine aittir. All rights are reserved that pertain to the written materials, photographs and illustrations published in the magazine. Nothing in this magazine may be borrowed or reproduced without full credit being given to the source. AJANDA 4 DQ NEIL YOUNG – CRAZY HORSE Küçükçiftlik Park, 15 Temmuz, 21:30 - Küçükçiftlik Park, 15 July, 21:30 Folk rock denilince akla gelebilecek ilk isimlerden olan, artık yaşayan bir efsane olarak kabul edilen Kanadalı sanatçı Neil Young, Crazy Horse isimli grubuyla İstanbul’da sahne alıyor. Kariyeri boyunca imza attığı 50 albüm arasında özellikle 1972 yılında çıkardığı “Harvest”, tüm zamanların en iyi albümlerinden biri olarak kabul ediliyor. Unutulmaz şarkılarından biri “Hey Hey, My My” olan, doğal yaşama olan duyarlılığı ve savaş karşıtı düşünceleri ile de tanınan Neil Young, elektro gitardaki kendine özgü stiliyle de ün salmıştır. 1995 tarihli, başrolünde Johnny Depp’in yer aldığı Dead Man filminin başarısında, film için bestelediği müziğin de büyük payı vardır. İki Grammy ödülü bulunan Neil Young, Philadelphia filminin müzikleriyle Oscar’a, Crazy Horse grubuyla birlikte kaydettiği son albümü Psychedelic Pill ile de “En İyi Rock Albümü” dalında Grammy’e aday olmuştur. When you think of folk rock music Canadian artist Neil Young, who is regarded as a living legend, comes to mind. Tonight he takes the stage in Istanbul with his band Crazy Horse. Among the 50 albums he released throughout his career, his album titled “Harvest” (1972) is considered one of the best albums of all time. Known for one of his most unforgettable songs “Hey Hey, My My”, his commitment to a natural lifestyle, and his anti-war beliefs, Neil Young has gained fame for his unique style of playing the electric guitar. The 1995 film Dead Man, staring Johnny Depp, was incredibly successful largely due to the music he composed for it. The 2-time Grammy winner was nominated for an Oscar for his score for the film Philadelphia. His latest album with band Crazy Horse titled Psychedelic Pill was nominated for “Best Rock Album” at the Grammy’s. The hıstory of “Turkısh Coffee” Süleyman Ağa The Ottoman ambassador through whom Paris was introduced to Turkish Coffee and the pleasure of the coffee chat. 5 Kurukahveci Mehmet Efendi In 1871 Kurukahveci (Coffee Roaster) Mehmet Efendi was the first to roast and grind Turkish Coffee, making the greatest of tastes available to everyone. Tahmis Street Turkish Coffee even lent its name to a street in İstanbul (Tahmis = Roasted Coffee) 471 Years From its first sip of Turkish Coffee, the world has been enamoured with the brew. Venice It was here in 1615 that Europe had its first taste of Turkish Coffee. Taht-ul Kale Marseilles The first “seeds” of Turkish Coffee were planted here. TİPOGRAF In 1644, merchants introduced the peerless taste of Turkish Coffee to the city. HASIRCILAR CADDESİ 7/1 EMİNÖNÜ 34116 İSTANBUL TEL: (0212) 511 71 75 FAKS: (0212) 511 13 11 www.mehmetefendi.com AJANDA 6 DQ 1 - 16 Temmuz - 1 - 16 July 21. İSTANBUL CAZ FESTİVALİ Ülkemizin en önemli müzik etkinliklerinden biri olan İstanbul Caz Festivali bir kez daha şehri caz tınılarıyla süslüyor. Bu sene 21.’si düzenlenen festivalde 200’ü aşkın yerli ve yabancı sanatçı, 13 farklı mekanda caz severlerle buluşuyor. Hugh Masekela ve grubu, Manu Katché, Richard Bona, Chick CoreaStanley Clarke, Danilo Perez, John Patitucci, Brian Blade, Brad Mehldau, Mark Guiliana ve Cécile McLorin Salvant festivale konuk olan sanatçılardan sadece birkaçı. İstanbul’da ilk defa sahne alacak olan ve performansı heyecanla beklenen isimlerden biri de, İngiltere’nin en başarılı şarkıcılarından olan Katie Melua. Festivalin bir diğer sürpriz ismi de, rol aldığı House dizisi ile geniş bir hayran kitlesi edinen Hugh Laurie. Oyuncu kimliğinin yanı sıra güçlü bir müzisyen kimliğine de sahip olan Lauire’nin, Let Them Talk ve Didn’t it Rain isimli, Amerikan blues listelerinde bir numaraya yükselen albümleri de bulunuyor. 21. İSTANBUL JAZZ FESTIVAL One of Turkey’s most important musical events, the Istanbul Jazz Festival once again livens the city with jazz tunes. The festival, which is being organized for the 21st time this year, will feature more than 200 local and foreign artists in over 13 different venues. Hugh Masekela and his band, Manu Katché, Richard Bona, Chick Corea-Stanley Clarke, Danilo Perez, John Patitucci, Brian Blade, Brad Mehldau, Mark Guiliana and Cécile McLorin Salvant are only some of the guest artists at the festival. Performing in Istanbul for the first time, whose performance is highly anticipated, is one of Britain’s most successful musicians Katie Melua. Another exciting artist is Hugh Laurie, who has a wide array of fans due to his lead role in the TV series House. Besides his successful role in House, Lauire is a unique and talented musician whose albums ‘Let Them Talk’ and ‘Didn’t it Rain’ topped the American Blues’ charts. SALT Beyoğlu and SALT Galata will host versatile artist Rabih Mroué’s personal exhibition. Rabih Mroué produces art in many different fields. After experiencing the Lebanese Civil War in 1990, Rabih Mroué is among the generation of prominent artists that emerged 10 years after the war ended. War and reflections, and social and political unrest constitute the main themes of the exhibition. The presentation at SALT Galata consists of works based on the artist’s personal experiences and almost follows the suggestion of the life cycle. SALT Beyoğlu features Mroué’s Eye vs. Eye and Double Shooting from his project The Pixelated Revolution and the first part of his project The Fall of Hair. Through videos, installations, performances, and nonacademic lectures Mroué’s work questions Lebanon’s political and cultural conditions and resonate with a wide audience. His work, like the conflict that is his subject matter, is renowned all over the world. MC9 Rabih Mroué SALT Beyoğlu, SALT Galata, 27 Temmuz’a kadar - SALT Beyoğlu, SALT Galata, until July 27 Salt Beyoğlu ve Salt Galata farklı sanat dallarında üretimi olan, çok yönlü bir sanatçıya, Rabih Mroué’nun kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Rabih Mroué, 1990’daki Lübnan İç Savaşı’na şahitlik eden, savaşın sona ermesinden sonraki 10 yılda öne çıkan Lübnanlı sanatçılar kuşağından geliyor. Savaş ve yansımaları, toplumsal ve siyasi huzursuzluklar serginin ana temalarını oluşturuyor. SALT Galata’daki sunum, sanatçının kişisel deneyimlerine dayalı işlerinden oluşuyor ve yaklaşık olarak bir yaşam döngüsü önerisini takip ediyor. SALT Beyoğlu’nda ise Mroué’nin, The Pixelated Revolution projesinin parçası olan Eye vs. Eye ve Double Shooting ile The Fall of a Hair işinin birinci bölümü yer alıyor. Mroué’nin, Lübnan’ın somut siyasi ve kültürel koşulları temelinde video, enstalasyon, performans ve akademik olmayan sunumlar aracılığıyla sorduğu sorular, çok daha geniş yankı buluyor ve sanatçının işleri, konu aldığı çatışmalar gibi bütün dünyada ilgi görüyor. 7 AJANDA 8 DQ Pera Müzesi, 20 Temmuz’a kadar - Pera Museum, until July 20 ANDY WARHOL: HERKES İÇİN POP SANAT “Herkes bir gün, 15 dakikalığına ünlü olacaktır.” Pop kültürüne dair yapılmış en iyi analizlerden biri olan bu söz, kendi de aynı kültürün önemli temsilcilerinden biri olan Andy Warhol’a aittir. Sanatı gündelik hayata yaklaştıran ve bir grafiker olarak başladığı kariyerini 20. yüzyıl sanatının en ikonik isimlerinden biri olarak tamamlayan Warhol daha önce Türkiye’de sergilenmemiş eserleri ile Pera Müzesi’nin konuğu oluyor. Slovakya Modra’daki Zoya Müzesi koleksiyonundan derlenen 87 yapıtı arasında serigrafi dizileri ve desenleri de bulunuyor. Sergideki eserler arasında Campbell’s Çorbası, Kovboylar ve Kızılderililer, Tehlikedeki Türler, Çiçekler dizilerinin yanı sıra Mick Jagger ve Lenin gibi ünlü isimlerin portreleri de yer alıyor. ANDY WARHOL: POP ART FOR EVERYONE “Everyone will one day get their 15-minutes of fame”. This is one of the best analyses of pop culture made to date and it was said by one of the most important representatives of this same culture, Andy Warhol. Starting his career as a graphic designer bringing art closer to everyday life Warhol is known as one of the 20th century’s most iconic artists. Some of his work will be on display in Turkey for the first time at the Pera Museum. Among the 87-piece collection from the Zoya Museum’s Private Collection in Slovakia, Modra, are silkscreen series and drawings. The exhibition features his famous pieces such as Campbell’s Soup, Cowboys and Indians, Endangered Species, and Flowers, as well as portraits of famous individuals like Mick Jagger and Lenin. DQ 10 TREND-TREND Su altı fotoğrafçılığını keşfedin, mavi derinliklere “gülümse” deyin. Fotoğraf zevkinizi sadece karayla sınırlamayın. eçtiğimiz yılın sosyal medya trendlerinden biri olan “ayak” fotoğraflarını hatırlamayan yoktur. Şezlongta, denizde, kumsalda bizleri selamlayan bu “ayaklar”, tatildeyim demenin de bir diğer yoluydu. Son ayların modası “selfie” ise, fotoğrafı çeken için temel amacın vizöre bakmak değil vizörden bakmak olduğunu unutturdu. Bu yaz ayaklara odaklanmak veya selfie çılgınlığına kapılmak istemeyenler ve alternatif arayanlar için su altı fotoğrafçılığı hem farklı hem de eğlenceli bir seçim olabilir. Uygun ekipman ve yeterli teknik bilgiyle, bu yazın en unutulmaz karelerine imza atabilirsiniz. Su altının büyüleyici dünyasına merak salan ve bu dünyayı kareleyen ilk isim 1856 yılında çektiği fotoğrafla, William Thompson’dır. 1893 yılında Louis Boutan onu takip eder. Bu iki isim arasında hala hangisinin “ ilk” payesini alacağı konusu tartışmalıdır. Bugün televizyon ekranlarında izlediğimiz, artık neredeyse her sırrına vakıf olduğumuz derinlikleri ilk defa filme alansa John Ernest Williamson’dır. Bu isimlerin keşifçi ruhları ve merakları bugüne de ışık tutmuş, insanoğlunun engin derinliklere olan merakı ilerleyen teknolojilerle, bambaşka bir dünyanın kapılarını aralamıştır. G veryone remembers the ‘feet’ pictures that became a trend on social media last year. These ‘feet’, spread out on a lounge chair, at the beach, or on the sand, were another way of saying ‘I’m on vacation’. The most recent trend of ‘selfies’ has eliminated the need to take a picture through the camera lens. For those of you who don’t want to focus on the ‘feet’ pictures or selifes, underwater photography is a great alternative that is both different and fun. With the right equipment and some technical know-how, you can take some truly memorable photographs this summer. William Thompson dove into the fascinating world of underwater wonder and took the first photographs of this captivating world in 1856. In 1893 Louis Bouten followed in his footsteps. It is still being debated which of these two names should get the distinction of being ‘first’. John Ernest Williamson was the first to bring the mysteries of the depths of the underwater world to film, most of which we have now uncovered and watch on TV. These individuals’ explorative spirit and curiosity has shed light on today; thanks to advancements in technology mankind’s vast curiosity in the depths of the ocean and sea has opened the door to a different world. E Discover underwater photography and try smiling at the deep blue sea. Don’t limit your photographic tastes to land. 11 12 Su altı kameraları Son teknoloji ürünü kameralar, kullanıcı hatalarını ve bilgi noksanlığını minimuma indiriyor. Artık sadece deklanşöre basarak görsel kalitesi son derece yüksek kareler elde ediliyor. Su altı fotoğrafçılığında ise hem dalış hem de fotoğrafçılık konularındaki teknik bilgiler büyük önem taşıyor. Su altı fotoğrafçılığını profesyonel bir düzeye taşımak isteyenler için öncelikle etkin bir dalış eğitimi almak ve olası riskleri ortadan kaldırmak kesinlikle şart. Eğer amacınız, okyanusun renkli balıklarını veya mercanlarını görüntelemek değil de sığ sularda veya havuzda geçireceğiniz zamana biraz eğlence katmaksa, dalış eğitimi almadan veya su altı fotoğrafçılığının teknik detaylarına girmeden de bunu yapabilirsiniz. Su altı için üretilen tek kullanımlık makinerler tam da bu amaca hizmet ediyor. Sığ sularda, hiçbir ayar yapmanıza gerek kalmadan çekim yapma imkanı sağlayan bu makinelerde ortalama olarak 27 poz bulunuyor. Giderek dijitalleşen dünyada, filmleri banyo ettirmek ve heyecanla sonuçları beklemek de, nostaljik bir sürpriz olarak karşımızda beliriyor. Su altında fotoğraf çekebilmek için tabii ki su geçirmez bir makineye sahip olmak gerek. Sadece su altında çekim yapan ve bu iş için üretilen kameraların yanı sıra, bazı fotoğraf makinesi firmaları, belirli modelleri için özel kılıflar da üretiyor. Housing olarak adlandırılan bu kılıflar sayesinde, karada kullandığınız bir fotoğraf makinesine veya video Underwater Cameras The latest state-of-the-art cameras minimize user error and lack of knowledge. Now by simply pressing the shutter you can get extremely high image quality pictures. In underwater photography technical information of both diving as well as photography is very important. For those who want to become professional underwater photographers it is absolutely essential to first take diving training to eliminate potential risks. If you’re not interested in taking photographs of the deep sea, or the colorful fish and coral reefs, but instead want to add a little fun to the time spent in shallow waters or pools, then you can do so without taking diving training and getting into the technical details of underwater photography. Disposable underwater cameras are made exactly for this purpose. These cameras allow you to shoot in shallow waters without having to make any adjustments and have on average 27 exposures. In an increasingly digitalized world, developing the film and eagerly waiting for the results appears before us as a nostalgic surprise. Of course in order to take photographs underwater you need to have a waterproof camera. In addition to cameras produced specifically to take photographs underwater some camera companies are also producing special covers for specific models. Thanks to these covers, called ‘housing’, by putting it on your camera or camcorder that you use on land, it can be used underwater. Underwater cameras are generally expected to have two 13 Su altında fotoğraf çekerken dikkat edilmesi gereken temel noktalardan bir diğeri de, eğer profesyonel bir makine kullanmıyorsanız, su altında nesnelerin olduğundan daha büyük görünmesidir. Bu büyüme etkisini ortadan kaldırmak için fotoğraf çekerken, objeyle aranıza mesafe koymanız gerekir. Another crucial point to be careful of when taking pictures under water if you don’t use a professional camera is that underwater objects appear larger than they are. In order to eliminate this distortion, you need to put some distance between you and the object when taking photos. 14 kameraya kılıf geçirerek su altında da kullanabiliyorsunuz. Su altı fotoğraf makinelerinin genel olarak iki önemli özelliği bünyesinde barındırması beklenir. Bunlardan biri harici flaş sistemidir. Su altında ışık seviyesinin az olması, flaşı zorunlu hale getiren faktördür. Derinlere indikçe ışık seviyesi giderek azalır ve bu durum fotoğrafın kalitesini de etkiler. Harici flaş dışında, dijital fotoğraf makinelerinde bulunan white balance yani beyaz denge ayarı da su altı için uygun değerlerde ayarlanmalıdır. Değiştirilebilir objektiflerse tıpkı karada olduğu gibi farklı açılardan fotoğraf çekmeye imkan tanır. Karada kullanılan ve kılıf geçirilerek su altı atına uygun hale getirilen makineler bu anlamda daha avantajlıdır. Bu makinelerin daha fazla objektif seçeneği bulunur. Güneş ışınlarının dik geldiği ve suyun içinde en çok yol alabildiği öğlen saatleri çekim için en ideal zamanlardır. Su altında fotoğraf çekerken dikkat edilmesi gereken temel noktalardan bir diğeri de, eğer profesyonel bir makine kullanmıyorsanız, su altında nesnelerin olduğundan daha büyük görünmesidir. Bu büyüme etkisini ortadan kaldırmak için fotoğraf çekerken, objeyle aranıza mesafe koymanız gerekir. Bu mesafe fazla olduğu takdirde de, araya giren su miktarı artacağı için fotoğraf bulanık çıkabilir. Objeye yaklaşmak yerine tercih edilebilecek bir diğer alternatifse geniş açılı veya makro lens kullanımıdır. Su altında kullanacağınız fotoğraf makinesini öncelikle yüzeyde yani karada test etmenizde de fayda var. Bu çekimleri, su altında olması gerektiği gibi objelerin important features. One of them is an external flash system; the level of light underwater is low, making the flash an essential requirement. As you delve deeper underwater the light level gradually reduces, affecting the quality of the photo. In addition to the external flash system, the white balance, found in digital cameras, should be adjusted to the correct settings. The interchangeable lens allows you to take pictures from different angles just like on land. Cameras that can be used on land and underwater by putting a cover on it are more advantageous in this respect. These cameras have more lens options. In the afternoon the sun’s rays hit the water the best, making it an ideal time for shooting. Another crucial point to be careful of when taking pictures under water if you don’t use a professional camera is that underwater objects appear larger than they are. In order to eliminate this distortion, you need to put some distance between you and the object when taking photos. But when this distance grows because the amount of water in between you and the object increases the photos can turn out blurry. Instead of approaching the object you can consider using a wide-angle or a macro lens. It is beneficial to first try out the camera you intend to use underwater, on land. As in underwater shots, you can stand near the object for these shots. Before taking pictures underwater make sure your camera settings are on the highest resolution and the lowest ISO (film speed). yakınında durarak yapabilirsiniz. Su altında çekime başlamadan önce makineninizi en yüksek çözünürlük ve en düşük ISO (film hızı) ayarına getirmelisiniz. Doğal ışıkla çekim yapıyorsanız, ışığı arkanıza almaya dikkat edin. Eğer objeyi siluet gibi görüntelemek istiyorsanız bu defa ışığı kendi önünüze, objenin arkasına alın. Flaş kullanmadığınız takdirde beyaz denge ayarının manuelde, flaş kullandığınız zamansa otomatikte olmasına dikkat edin. İlk başlayanlar için fotoğraflarının kırmızı veya turuncu ağırlıklı görünmesinin temel nedeni beyaz denge ayarlarının hatalı yapılmasıdır. Dalış brövesi olan ve su altı fotoğrafçılığına merak salan biri de olabilirsiniz sadece sığ sularda eğlenmek isteyen biri de… Fotoğraf keyfini karadan suya taşıyacaksınız, farklı kişilerin çalışmalarına bakarak ilham alabilir, su altında yakalamak istediğiniz kareler için fikir sahibi olabilirsiniz. Tüple serbest dalış yerine sığ sularda şnorkelle fotoğraf çekmek isteyenler için de eğitimin bir kez daha önemini vurgulamakta fayda var. Nitekim “sığ su bayılması” gibi riskler, derin dalış yapmayacaklar için de hayati önem taşıyor. Su altında neyi görüntelemek istediğiniz de dalış rotanızı belirleyecektir. Ülkemizde su altı fotoğrafçılığına olan ilgi çeşitli kurslarla da giderek artıyor. Mağara fotoğrafları için Karadeniz sahili ve Fethiye civarı, deniz canlıları içinse Bodrum ve Kaş bölgesi ağırlıklı olarak tercih ediliyor. Eşsiz mercanlarıyla Ayvalık da, dalış keyfini fotoğrafla taçlandırmak isteyenlerin sevdiği bir diğer rota. If you’re shooting in natural light be sure to have the light behind you. If you want to capture the silhouette of the object, this time have the light in front of you and behind the object. Make sure the white balance is set to manual when not using the flash and set to automatic when using the flash. For beginners, the main reason why photographs appear red or orange is because the white balance is adjusted incorrectly. You might be a trained diver interested in underwater photography or someone who likes to have fun in the shallows… You can move your enjoyment of photography from land to the wonderful world underwater; you can get inspired with ideas for underwater photographs by referring to the work of different people. For those who would rather take pictures while snorkeling in shallow waters, opposed to scuba diving, we must emphasize the importance of training. Even if you aren’t going to dive deep into the water there such risks as “shallow water blackout” to be aware of. What you want to capture underwater will impact your diving route. A variety of courses in underwater photography are steadily increasing in our country. The Black Sea coast and regions around Fethiye are preferred for cave photography while Bodrum and Kaş, and the surrounding regions, are preferred for capturing sea creatures. Another favorite route for those who want to capture the ultimate beauty while diving is Ayvalik thanks to unique coral reefs. 15 DQ 16 RÖPORTAJ-INTERVIEW Oprah W infrey urst Von F e n ia D enbe rg Fra nc es Me yes Çok okuyan mı bilir yoksa Saffet Emre Tonguç mu? Saffet Emre Tonguç’u tek bir sıfatla tanımlamak oldukça zor. Keza o, eğitimini ve bilgisini ilgi duyduğu konularda harmanlamış, ülkemizde “seyahat yazısı” denilince akla gelen ilk kişilerden biri olmayı başarmış, çok yönlü bir isim. A traveler and a true Mr. Know It All: Saffet Emre Tonguç Describing Saffet Emre Tonguç with one word is impossible. He has blended his education with his interest; he is a versatile person and one of the first names that come to mind when you think of a ‘travel writer’ in our country. 17 R Ö PORTAJ-INTERVIE W BAHAR KIZ IL T AN oğaziçi Üniversitesi’nde Turizm ve Otel Yöneticiliği okuyor ardından Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler ile Osmanlı Sosyal Tarihi yüksek lisans bölümlerinden mezun oluyorsunuz. Hem tarihe hem de turizme olan ilginiz okul yıllarına mı yoksa daha mı eskiye dayanıyor? B Sanırım hepsi temelde aynı hedefe hizmet ediyor, birbirini tetikliyor. Üniversitede okurken amacım sadece cep harçlığımı çıkarmaktı. Aslına bakarsanız geleceği planlanmış bir hayatım vardı. Okulu bitirdikten sonra babamın yanına dönecek ve onunla ticaret hayatının içinde olacaktım. Bu hayata katkısı olacağını düşündüğüm için Viyana Ekonomi Üniversitesi’nde (Wirtschafts Universitat) işletme üzerine doktora çalışması bile yaptım. Hayat ne kendinizin ne de ailenizin planladıklarıyla gelişmiyor, sürprizlerle dolu. Bu yüzden de çok güzel. Tüm bu koşuşturma içinde birden anladım ki ben bir ofiste geçirmek istemiyorum hayatımı. Farklı kültürler ve insanlar tanımak benim için para kazanmak aracı olmaktan çıkmış ve ben fark etmeden soluk alma biçimine dönüşmüş. Diğer kültürleri tanımak için turizm sektöründe olmak yetmiyor. Meraklı olmak tarihi ve bugünü okumak, durmadan araştırmak da lazım. Babam verdiğim bu karara ilk başlarda üzüldü ancak zaman içinde hepimiz anladık ki benim gezgin ruhumun temellerini yine babamın geziye olan merakı ve çocukluğumdan itibaren ailecek karavanla yaptığımız seyahatler atmıştı. Bu arada okuduğum bölümler arasında psikoloji de var. Onun da faydasını ve mesleğime olan katkısını yadsınamaz bir biçimde gördüğümü itiraf etmeliyim. Bazı insanların genetik olarak daha keşifçi bir ruha sahip olduklarını söyleyebilmek mümkün mü? Şüphesiz. Çünkü keşfetme isteği ve beraberinde getirdiği keşfetme keyfi aynı zamanda merak, sabır, gözlem ve fark etme gibi bazı yetenekleri de içinde barındıran bir özellik. Geliştirilebilir elbette ama insanın nüvesinde bunları taşıması işe birkaç basamak yukarıdan başlaması anlamına geliyor. fter studying Tourism and Hotel Management at Boğaziçi University you received your masters in Political Science and International Relations and Ottoman Social History. Does your interest in history and travel come from your years at school or does it date even further back? A I think they basically serve the same goal; they trigger each other. My goal while studying at university was to be able to make some money. In fact, if you look at it, I had a life that was planning for my future. After finishing school I was going to return and enter the business world at my father’s side. I thought this would be a contribution in life so much so that I got my doctorate degree at the Vienna University of Economics. Life doesn’t follow your plans, or the plans your family had for you; it is full of surprises and that makes it really great. Through all this hustle and bustle I realized that I didn’t want to spend the rest of my life in an office. Getting to know different cultures and different people was no longer a source of income for me, it became a way of life. Being in the tourism sector isn’t enough when exploring and discovering other cultures. You have to be curious, you have to know your history and be up to date with what’s going on in the world and continuously do research. At first my father was a bit upset about my decision but over time we all realized that the foundations of my love for travel came from my father’s curiosity and the family road trips we took when I was a child. Let me add that I also studied psychology. I must admit that its affect, contribution, and benefits to my profession are profound. Can we say that some people genetically have a more explorative spirit? Without a doubt. Because the desire to explore, and the enjoyment that that exploration brings, is a feature that at the same time includes characteristics like curiosity, patience, observation and attention. Of course you can work on improving this, but having these characteristics in your core gives you an advantage. Daha önce gitmediğiniz bir yere -eğer varsa tabiiyapacağınız ilk yolculuk öncesinde ne gibi hazırlıklar yapıyorsunuz? 18 Çok yere gittim ama hala var. Benden önce oralara giden arkadaşlarım varsa tecrübelerinden yararlanmak büyük keyif. İnternet en büyük yardımcılarımdan biri ama ben sanırım içimde klasik bir insan da barındırıyorum. Kitaplar benim vazgeçilmezim. Tam olarak kaç ülkeye seyahat ettiniz? Şimdilik 124. Daha gezecek ve keşfedecek o kadar şey var ki yeryüzünde. Bu nedenle hayattan öncelikli dileğim sağlık, gerisini ben hallederim. Seyahat ettiğiniz yerler arasında sizi en fazla etkileyen yer neresiydi? Tek bir yer söylemem imkânsız ama birkaç örnek verebilirim. Örneğin Avustralya ve Sydney beni ulaştığı çağdaşlık düzeyi ve bu düzeye ulaşırken doğasını koruyabilmesi ile etkilerken, Hindistan renkleri ve mistizmi ile büyüledi. En son yaptığım yolculuklardan Tibet ise bana bambaşka bir bakış açısı ve dünya görüşü sundu. When you go to a place you’ve never been before, if there is such a place of course, what kind of preparation do you do before your trip? I’ve been to a lot of places but there are still some I haven’t been to. If I have friends that have been there before, hearing about their experience is helpful. The internet is a big help but I think there is a very classic side to me; books are indispensable for me. How many countries have you traveled to? At the moment 124. There are still so many more places to travel to and explore on this earth. That’s why my first wish in life is my health and I can handle the rest. Out of the places you traveled to, which location has affected you the most? It’s impossible to say just one but I can give you a couple of examples. Australia and Sydney impressed me with its modernity and ability to preserve its natural beauty despite this modernity. India captivated me with its colors and mysticism. One of my most recent trips was to Tibet and that trip gave me a new perspective and view of the world. Asla bir daha gitmem dediğiniz bir yer oldu mu? Önyargılarım yok. Hiçbir coğrafya ya da kültürün salt iyi veya salt kötü olmadığını aklımızda bulundurmamız gerek. Keşfetmenin en güzel yanlarından biri de insana kabullenmeyi, anlama çabasını ve sabrı da kazandırması. Sadece dünyanın bazı bölgelerine yaşamsal riskler taşıdığı için gitmem demem ama gitme planımı ertelerim. Yazarlık yönünüzü kitaplarla da perçinlemiş bir isimsiniz. Bu zamana kadar yayınlanmış on gezi kitabınız bulunuyor. Bunlardan biri de İstanbul üzerine yazılmış. Son derece renkli bir o kadar da kaotik bir şehir olan İstanbul’u, tek bir kitaba sığdırmakta zorlandınız mı? İstanbul’u tek bir kitaba sığdırmak mümkün değil. 27 yıldır profesyonel rehberlik yapıyorum. Buna rağmen “İstanbul’da girmediğim sokak ya da bilmediğim sır yok” deme şansına sahip değilim. İstanbul son derece güzel ve bir o kadar da sofistike bir kadın. Sırlarının hepsini bir anda vermesini beklemeyin, sabredin, onunla vakit geçirin. Kulağınıza fısıldayacağı çok şey olacaktır. Son olarak yaşadığım keyifli bir şaşkınlığı sizinle paylaşmak isterim. Şu aralar üzerinde çalıştığım projelerden biri Kapalıçarşı. Yaptığım çalışmalar sırasında, 27 senelik tecrübeme rağmen hala bilmediğim sokaklar, hanlar ve hikâyeler olduğunu gördüm. Tüm bunları kitabımda toplayacağım ama eminim daha bilmediğim çok şey var. Bu da yeni keşifler ve yeni kitap çalışmaları demek benim için. Kolomb iya - Co lombia Boğazın tarihini ve yalıları anlattığınız turlar düzenleniyor. Sürekli yeni yerler keşfeden biri olarak, bu turlarda aslında daha önceden gördüğünüz ve her yönüyle tanıdığınız yerleri anlatıyorsunuz. Dinleyenler için kaçırılmaz bir fırsat olsa da sizin “keşifçi” yönünüze biraz aykırı gibi sanki, ne dersiniz? Eğer her turum birbirinin kopyası olsaydı dediğinize katılırdım. Ancak her tur benim için yeni bir keşif ve öğrenme süreci. Tur boyunca önünden geçtiğimiz yerler ve yalılara ait tarihi özellikler ve hikâyeleri anlatıyorum. Ancak benim turlarımı değişik kılan bu yerler ait bir nevi tarihi magazin yapmak. İşte tam da burada öğrenme süreci devreye giriyor. Benim gibi hayatın paylaştıkça güzelleştiğine inanan misafirlerimden bu yalılara ait o kadar çok yeni hikaye ve anekdot öğrendim ki bugüne kadar. Tüm bunlar her turun benim için de yeni bir heyecan olmasını ve diğer turda paylaşacağım yeni hikâyeler oluşmasını sağladı. Kısaca hayat paylaştıkça güzel, paylaştıkça daha renkli ve heyecanlı. Dünyaca ünlü isimler Türkiye’ye, özellikle İstanbul’a adım atar atmaz onlara rehberlik etmesi için akla gelen ilk isimlerden oluyorsunuz. Bu zamana kadar rehberlik etmekten en fazla keyif aldığınız isim hangisiydi? Aralarında ABD eski Dışişleri Bakanı Colin Powell, İtalya Cumhurbaşkanı Carlo Azeglio Ciampi, Kevin Spacey, Candice Bergen, Bob Geldof, Steve Tyler, Google’ın CEO’su Eric Schmidt, Microsoft’un sahibi Paul Allen, Elihe Tahari, Michael Kors gibi pek çok ünlünün olduğu misafirim oldu. Gezdirdiğim her isimle ilgili ilginç anılarım var. Ancak beni Was there somewhere you would refuse to go again? I have no bias. We can’t think that a destination or culture will be ‘only good’ or ‘only bad’. Another great aspect of exploring is that it helps people learn acceptance, understanding, and patience. There are some parts of the world that are risky in terms of immediate safety and for those place I wouldn’t say I would never go there but I would postpone my plans. As a writer you have done really well, evident by the books you’ve written. You have published 10 travel books to date. One of these is about Istanbul. Did you find it hard to fit such a vibrant and chaotic city as Istanbul into one book? It is impossible to fit Istanbul into one book. I have been a professional tour guide for 27 years. Nevertheless there are streets and secrets in Istanbul that I have yet to uncover. Istanbul is a beautiful and sophisticated woman. Don’t expect her to give up all her secrets at once; be patient and spend time with her, she has a lot of things to whisper in your ear. I would like to share a recent, surprising experience. One of the projects I am currently working on is the Grand Bazaar. During this project, despite my 27-years of experience I found that there were still streets, stores, and stories that I didn’t know. I am going to compile all of this in my book but I’m sure there is still a lot I don’t know. For me this means new discoveries and new books. There are tours of the Bosphorus where you talk about its history and its mansions. As someone who is constantly exploring new places you are describing places on this tour that you have seen before and are very familiar with. While it is an incredible experience for the listener, is it a little against your ‘explorative’ spirit? If all of the tours were just copies of each other then I would agree with you. But for me each tour is a new discovery and learning Gezerken fotoğraf çekmek en büyük keyfim. Ancak benim çekmekten mutlu olduğum fotoğraflar; içinde benim olmadıklarım. I really enjoy taking photographs while I travel and the photographs that I enjoy the most are the ones I’m not in. 19 en çok etkileyen kişilerin başında geçmişte dünyanın en güçlü insanı seçilen Oprah Winfrey geliyor. Hayatta hiçbir şeyin tesadüf olmadığının, kolay kolay ve emek harcamadan bir yerlere gelinemeyeceğinin en büyük kanıtı Oprah. Aynı zamanda zirveye çıkıp insan yönünün, mütevazılığın kaybedilmeyeceğinin de örneği. O çok özel bir insan. 20 Artık pek çok kişi, kişisel bloğunda, gezdiği-gördüğü yerlerin hikayesine yer veriyor. Sizce gezi yazıları yazan kişilerin “amatör” sıfatından profesyonel tanımlamasına geçmesi için ne gibi kriterlere uyması gerekir, böyle kriterler var mıdır? Sözlüklere baktığınızda “profesyonel” kelimesi için bulacağınız karşılık aşağı yukarı “bir işi para kazanmak için yapan kimse, amatör karşıtı” olur. Doğru, profesyonelliğin içinde para kazanmak var ancak işin içine “başarılı olmak” kriteri de dâhil olduğunda profesyonelliğin ve amatörlüğüm birbirinin karşıtı olduklarını düşünmüyorum. Tam tersi içinde amatörlüğü yani hevesi ve keyfi de barındıran bir profesyonellik anlayışı benim için muteber olan. Zaten bu sayede yaptığınız işten mutlu oluyor ve dolayısıyla çevrenizdekileri de mutlu edebiliyorsunuz. process for me. Throughout the tour I tell the story and history of places and mansions we pass by. What makes my tour different is that I make a type of historic magazine belonging to these places. And this is where the learning process comes into play. I have learned so many new stories and anecdotes belonging to these mansions from my guests who, like me, believe that life is made better through sharing. All of this creates new excitement for me on my tours and gives me new stories to share on my next tours. In short, life is more beautiful when you share; it becomes more exciting and colorful as you share. When world-renowned individuals come to Turkey, especially to Istanbul, you are the first name that comes to mind to guide them. Who is the person you enjoyed being a tour guide for the most? I have had many famous guests like former U.S Secretary of State Colin Powell, Italian President Carlo Azeglio Ciampi, Kevin Spacey, Candice Bergen, Bob Geldof, Steve Tyler, Google’s CEO Eric Schmidt, Microsoft co-founder Paul Allen, Elihu Tahari, and Michael Kors. I have interesting experiences with everyone I’ve showed around. But the person who impressed me the most was Oprah Winfrey, who was selected the world’s most powerful person in the past. Oprah is the greatest proof that nothing in life is a coincidence and that you can’t get anywhere in life without putting in the effort. She’s also a great example of someone who has reached the top without losing her humanity and modesty. She is very special person. Now a days a lot of people write about their travels on their personal blogs. What criteria would you say travel writers must follow in order to move from being known as an ‘amateur’ writer to a professional one? Are there such criteria? If you look up the word ‘professional’ the definition is basically ‘someone who does a job for money, the opposite of an amateur’. It’s true that the aspect of money is a part of professionalism but when you add the aspect of being ‘successful’ into the mix I don’t think that professionalism and amateurism are opposites. Quite the contrary, my sense of professionalism encompasses midt Erich Sch Pa ul Ma rci an o Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi diye sormuyoruz. Çünkü siz bildiğim kadarıyla okumayı da çok seviyorsunuz. Seyahat kitaplarını bir kenara koyarsak, bir şehri ya da ülkeyi belki fonda belki de ön planda, son derece iyi anlatıyor dediğiniz edebi bir eser var mı? Haklısınız, bana “çok okuyan mı yoksa çok gezen mi” diye sorduklarında “her ikisi de” diye cevap veriyorum. Üstelik gezmeye başlamadan önce sadece gezi kitapları değil okunması gereken. Romanlar, küçük öyküler, seyredilen bir belgesel de gidilecek yer konusunda ve yapılacaklar listesinin düzenlenmesinde faydalı olabiliyor. Örneğin bir arkadaşım bir belgeselde gördüğü Sevilla’daki Maria Luisa Parkı için “ben orada olmalıyım” deyip yola çıktığını anlatmıştı. Bir tanıdığımın ise Orhan Pamuk’un Kar romanı ile Kars’ı keşfe gittiğini biliyorum. Bir mekana girdiğiniz zaman, sizi tanıdıklarında, mekan sahiplerinin tutumları değişiyor mu, onlar hakkında yazabileceğinizi düşünüp stres oluyorlar mı? Önce şunu belirteyim. Gittiğim her mekânda faturamı ödeyen biriyim. Yazımı yazarken kendimi bağlı ya da borçlu hissetmek kadar zorlayıcı bir şey olamaz diye düşünüyorum. Ben genelde hayata pozitif bakan biriyim, sanırım bu yazılarıma da yansıyor ve beğenmediğim bir mekanı –çok büyük bir kabalık ya da sorun olmadığı süreceyazmak yerine yazmamayı tercih ediyorum. Mekan sahiplerinin ne düşündüğünü, stres olup olmadıklarını aslında onlara sormanız gerek ama pek de sanmıyorum. Ben düşündüklerimi, iyileştirilebilecek noktaları, naçizane önerilerimi veya katıksız teşekkürlerimi onlarla doğrudan paylaşıyorum zaten. O nedenle herhangi bir stres yaşandığını düşünmüyorum. Son olarak doktor bulmuş hasta misali, en sık karşılaştığınız sorulardan birini yöneltmek istiyorum. Hem yaşayanlar hem de ziyaret edenler için İstanbul’da son zamanlarda “mutlaka gidilmeli” dediğiniz mekanlar nereler? Colonie, Naif, Fondue, Vault Hotel, Gram, Roka Pera, Good Mood, Yeni Lokanta, Zelda Zonk, Rehab, Tahin, Ferahfeza, Dutlu Maya, İstikamet, Kantin, Mangerie, Aşşk Cafe, İoki, Moda Pizza, Uzunya, By Steak, Shang. amateurism, meaning enthusiasm and enjoyment. It is because of this that you are happy with what you do and can then make those around you happy. We’re not going to ask whether someone who reads or travels would know more because from what I gather you also like to read. Putting travel books aside, is there a novel or literary piece that you would say describes a destination, be it a city or a country, really well? You’re right, when people ask me “is it someone who reads a lot or travels a lot” I say “both”. Moreover, before travelling you shouldn’t only read travel books. Novels, short stories, and documentaries can be particularly useful when planning a trip and making a to-do list. For example my friend was watching a documentary and saw the Maria Luisa Park in Sevilla, decided he had to go there, and planned his trip. Another acquaintance of mind went to discover Kars after reading Orhan Pamuk’s novel Kar. When you walk into a venue and get recognized does the attitude of the owner of the venue change? Do they think you might write about their venue and then get stressed out? Let me first emphasize that I pay my check myself at every venue I go to. I think there is nothing harder than feeling tied down or like you owe someone something when trying to write. I generally have a positive outlook on life and I think this is reflected in my writing. If there is a venue that I don’t like, as long as there wasn’t a big problem or situation, instead of writing something bad I prefer not to write about them at all. Whether or not the owners get stressed out, or what they’re thinking, you’d have to ask them; but I don’t think that’s the case. I share with them what I think, points that could be improved, my humble advice, and my sheer gratitude anyways. That’s why I don’t think there is any stress. Lastly, I would like to ask you one of the most common questions you come across. What are some of the ‘must-see’ venues in Istanbul recently that you would recommend for both locals and visitors? Colonie, Naif, Fondue, Vault Hotel, Gram, Roka Pera, Good Mood, Yeni Lokanta, Zelda Zonk, Rehab, Tahin, Ferahfeza, Dutlu Maya, İstikamet, Kantin, Mangerie, Aşşk Cafe, İoki, Moda Pizza, Uzunya, By Steak, and Shang. 21 22 SEYAHAT-TRAVEL DQ Yaz Herkese Güzel Yaz tatili güneş, deniz ve kumdan ibaret değil. Sanatseverlerden maceracılara, romantiklerden eğlence arayanlara Türkiye’den ve dünyadan herkese hitap eden en güzel yaz tatili önerileri. Summer is great for everyone Summer vacation isn’t just about the sun, sea, and sand. Here are the best summer vacation recommendations for everyone from art lovers, to adventurers, to romantic travelers and entertainment seekers from Turkey and around the world. YAZI – BY E L İ F E RE N AL T INARIK Sportiflere For Sports Enthusiasts Rio de Janeiro Yağmur ormanlarıyla efsanevi Copacabana ve Ipanema plajlarını ağırlayan koyların arasında yer alan Rio de Janerio, dünyanın en renkli şehirlerinden. Yüksek enerjisiyle ve ünlü karnavalıyla gezginleri büyüleyen Rio de Janerio’ya gitmek için bu yaz bir sebebiniz daha var. Brezilya’nın kültür başkenti 12 Haziran-13 Temmuz arasında FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yapıyor. Kupa finali ünlü Maracanã Stadyumu’nda oynanıyor. Her ne kadar o tarihlerde güney yarımküre yazı yaşamasa da Rio’nun ılıman havası sayesinde şehri doya doya gezmek mümkün. Futbol aşkına gidilse de Rio’da yapılası çok şey var. En başta üzerindeki Kurtarıcı İsa heykeliyle tüm şehre hakim Corcovado Dağı’ndan Rio’yu izlemek var. With its lush rain forests and the legendary Copacabana and Ipanema beaches, Rio de Janerio is one of the world’s most vibrant cities. Rio de Janeiro enchants travelers with its high energy and famous carnivals, and this summer there’s another reason to go. Brazil’s culture capital will host the FIFA World Cup between June 12th and July 13th. The cup final will be played at the famous Maracanã Stadium. Although the southern hemisphere isn’t experiencing summer at that time, thanks to Rio’s temperate weather you can immerse yourself in the city and fully enjoy it. Even if you’re going to Rio for the love of football, there is still a lot to do in the city. First and foremost being a visit to the statue of Christ the Redeemer, which is located on the Corcovado Mountain, overlooking the city of Rio. 23 Maceraperestlere For Adventure Travelers Sri Lanka 24 Sri Lanka çeyrek asırdan fazla süren iç savaşın ve 2004’teki tsunaminin dramatik etkilerini üzerinden attı ve son yıllarda gezginlerin gözde destinasyonları arasında girdi. Dünya üzerinde farklı heyecanları bir arada tadabileceğiniz az sayıdaki ülkeden biri Sri Lanka. Hint Okyanusu’na açılan güzel kumsalları, yağmur ormanları ve fillerle dolu milli parklarıyla Sri Lanka her zevke hitap etse de özellikle adrenalin tutkunu gezginler burada kendilerini buluyorlar. Sri Lanka’da tam sekiz tane UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmeyi başarmış bölge var. Geçmişi beşinci yüzyıla dek uzanan antik şehir Sigiriya geniş ve kayalık bir bölge üstüne inşa edilmiş. Pinnawela Fil Yetimhanesi sürüleri tarafından terk edilmiş fillere ev sahipliği yapıyor. Burası dünyanın ilk ve tek fil yetimhanesi. Minneriya Milli Parkı leopar gözlemlemek ve fillerin göçünü izlemek isteyen gezginlerin uğrak noktası. Ülkenin güney kıyıları dünya üzerinde mavi balinaların en iyi gözlemlenebildiği noktalardan. Sri Lanka has overcome its more than a quarter century long civil war and the devastating impacts of the 2004 tsunami and has become a favorite destination in recent years. Sri Lanka is one of the world’s few countries where you can enjoy a combination of different excitements. With it’s sandy beaches stretching out to the Indian Ocean, rain forests, and national parks filled with elephants, Sri Lanka is a destination to satisfy all tastes. However adrenalin enthusiasts in particular are finding themselves at this destination. There are a total of 8 UNESCO World Heritage Sites in Sri Lanka. The ancient city of Sigiriya dates back to the 5th century and was built on top of a wide and rocky region. The Pinnawela Elephant Orphanage takes care of elephants that were abandoned by their herds. This is the world’s first and only elephant orphanage. The Minneriya National Park is a great place for travelers who want to observe leopards and watch the migration of elephants. The country’s southern coast is one of the best spots in the world to observe blue whales. 25 Romantiklere For Romantics Kapadokya - Cappadocia Kapadokya’ya aşık olmamak, Kapadokya’da aşık olmamak mümkün değil. Peribacaları, kaya kiliseleri ve yeraltı şehirleri ile Kapadokya, dünyada eşi benzeri olmayan bir coğrafya. Büyüleyici Göreme Açık Hava Müzesi, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde. Müzede kayalara oyulmuş çok sayıda manastır, keşiş yemekhanesi, mezar odası ve mahzen bulunuyor. 4 ile 13. yüzyıllar arasında yoğun bir manastır hayatının yaşandığı bölgede Kızlar ve Erkekler Manastırı, Aziz Basil Kilisesi, Elmalı Kilise, Aziz Barbara Kilisesi, Yılanlı Kilise, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise, Tokalı Kilise bulunuyor. Kapadokya’da doğa yürüyüşlerine, bisiklet turlarına, eşek veya at sırtında vadi gezilerine katılabilir, yüksek kayaların üstüne kurulmuş kilise ve dehlizleri keşfedebilirsiniz. Avanos’taki ünlü seramik atölyelerinden birine uğrayıp ustaların yardımıyla çömlek yapmayı deneyebilirsiniz. It’s impossible not to fall in love with Cappadocia and be in love at Cappadocia. With it’s fairy chimneys, rock churches, and underground cities, Cappadocia has a unique geography not present in any other part of the world. The fascinating Göreme Open Air Museum a UNESCO World Heritage Site. The museum features numerous monasteries, monks’ refectory, burial chambers, and cellars carved into the rock. The region, which had a strong monastic presence between the 4th and 13th centuries, features the Boys and Girls Monastery, the St. Basil’s Church, the Apple Church, the Church of Saint Barbara, the Snake Church, the Dark Church, the Church with Sandals, and the Church of the Buckle. In Cappadocia, you can take a nature walk, go on a bike tour, explore the valley on horseback, or donkey, and explore the cloisters and churches built high on the rocks. You can visit one of the famous ceramic workshops in Avanos and make pottery with the help of the experts. Nerede Kalınır? - Where to stay? DEDEMAN KAPADOKYA Etkileyici kaya oluşumlarının oluşturduğu mağaralar ve eşsiz tarihi yapıları barındıran manzarasına ek olarak, Türk hamamı, fitness merkezi, sağlık kulübü, kapalı ve açık havuzları ile konforlu konaklamanın tüm donanımlarını misafirlerine sunuyor. Ürgüp Yolu 2. Km, Nevşehir/(0384) 213 99 00. DEDEMAN KAPADOKYA In addition to great views of impressive caves created by rock formations and unique historic buildings, the Dedeman Kapadokya offers its guests all amenities needed for a comfortable stay including a Turkish bath, fitness center, health club, and indoor and outdoor pools. Ürgüp Yolu 2. Km, Nevşehir/(0384) 213 99 00. 26 Sanatseverlere For Art Lovers Floransa - Florence Bu küçük İtalyan şehrinin gezginleri mıknatıs gibi çekmesinin elbette bir nedeni var; Floransa, İtalyan Rönesansı’nın doğduğu yer. Rönesans sanatının bir milyonu aşkın eserine ev sahipliği yapıyor. Michelangelo’nın ‘Davut’ heykeli, Boticelli’nin ‘Venüs’ün Doğuşu’ tablosu bu eserlerden sadece ikisi. Santa Maria Novella, San Miniato al Monte, Santa Maria del Carmine gibi sanat dolu kilise ve katedralleri, Palazzo Medici-Ricardi, Palazzo Pitti, Palazzo Strozzi gibi etkileyici müzeleri ile günlerce gezseniz de doyamayacağınız bir şehir Floransa. Rönesans sanatını sevenler için özellikle Uffizi Gallery, tam anlamıyla cennet. Boticellli, Michelangelo, Raphael’in ünlü eserlerini Uffizi’de görebilirsiniz. İhtişamlı Boboli Bahçeleri’nin içinde yer alan 1776’da kurulmuş Kaffeehaus’ta bir kahve içip şehri izlemeyi ve güzel restoranlarda Toskana mutfağının geleneksel yemeklerini tatmayı ihmal etmeyin. Floransa aynı zamanda Gucci, Pucci, Roberto Cavalli, Ferragamo gibi global İtalyan moda evlerinin de doğum yeri. There certainly is a magnet drawing travelers to this small Italian town; Florence is the birthplace of the Italian Renaissance. The Renaissance is home to over one million pieces of art. Michelangelo’s ‘David’ and Botticelli’s ‘the Birth of Venus’ are only two of these masterpieces. With its art-filled churches and cathedrals like the Santa Maria Novella, the San Miniato al Monte, and the Santa Maria del Carmine, and impressive museums like the Palazzo Medici-Ricardi, the Palazzo Pitti, and Palazzo Strozzi, Florence is a city that you could wander around for days and still want to explore more. The Uffizi Gallery is literally paradise especially for Renaissance art lovers. You can admire Boticelli, Michelangelo, and Raphael’s masterpieces at Uffizi. Make sure to enjoy some coffee and watch the city at the Kaffeehaus, which dates back to 1776, located within the magnificent Boboli Gardens, and enjoy delicious traditional Tuscan dishes at the city’s fine restaurants. Florence is also the birthplace of such global Italian fashion houses like Gucci, Pucci, Roberto Cavalli, and Ferragamo. Eğlence Arayanlara Entertainment Seekers Berlin Berlin gece hayatı, çeşitliliğiyle tüm dünya çapında haklı bir üne sahip. Eğlencenin hiç bitmediği kulüpler, eski usül pub’lar, zengin kavlarıyla şarap barları, her daim sürprizli etkinlik takvimiyle gece yaşayanların favori şehri, kuşkusuz Berlin. Her gece kapısında binlerce kişinin kuyruk oluşturduğu elektronik müzik mabedi Berghain’a girmek çok zor, ama girebilenler hayatlarının eğlencesini yaşıyorlar. Adını ünlü Alman fotoğrafçı Helmut Newton’dan alan Newton Bar, zarif bir kokteyl barı. Quentin Tarantino’nun ‘Inglorius Bastards’ filmine set olan Clärchens Ballhaus, caz, swing ve soul müzikten hoşlananlar için her gece ayrı bir şölen sunuyor. 1837’de kurulan Prater, şehrin en eski bira bahçesi. Çeşit çeşit biranın yanında Alman mutfağının geleneksel yemekleri sunuluyor. The nightlife in Berlin is so diverse that it lives up to its worldwide reputation. With old-fashioned pubs, clubs where the fun never stops, wine bars with rich cellars, an events calendar filled with surprising events, Berlin is undoubtedly the favorite city for those who live for the night. It’s really hard to get into electronic music’s temple Berghain, which has thousands of people in line trying every night, but the lucky ones who do get in have the experience of a lifetime. The Newton Bar, which got its name from the famous German photographer Helmut Newton, is an elegant cocktail bar. Clärchens Ballhaus, which was a set location for Quentin Tarantino’s film ‘Inglorious Bastards’, offers a different feast every night for lovers of jazz, swing, and soul music. Established in 1837, Prater is the city’s oldest beer garden. In addition to a wide variety of beers, this venue also serves traditional German cuisine. 27 28 Nerede Kalınır? - Where to stay? DEDEMAN GAZİANTEP HOTEL & CONVENTION CENTER Gurmelerin vazgeçemediği zengin bir mutfağa sahip Anadolu’nun en büyük şehirlerinden biri olan Gaziantep’te bulunan Dedeman Gaziantep, iş ve gezi amaçlı seyahat eden misafirlerine konaklama ve toplantı imkanları sunuyor. 186 odaya sahip Dedeman Gaziantep’in orijinal tasarımlı avlu girişi ve Anadolu’nun 6000 yıllık tarihindeki her döneminin eşsiz dokusundan ilham alınarak yapılan çini mozaikler ve tasvirler misafirlerin ilgisini çekiyor. Nesimi Mahallesi Gaziantep Caddesi 160, Aktoprak-Gaziantep/ (0342) 211 66 00 DEDEMAN GAZIANTEP HOTEL & CONVENTION CENTER With a rich culinary kitchen that food-lovers can’t resist, the Dedeman Gaziantep, located in one of Anatolia’s largest cities, provides business and leisure travelers with comfortable accommodation options and meeting facilities. The 186-room Dedeman Gaziantep captivates guests with its originally designed courtyard and tile mosaics and descriptions inspired by unique items cover different periods of Anatolia’s 6,000-year history. Nesimi Mahallesi Gaziantep Caddesi 160, Aktoprak Gaziantep/(0342) 211 66 00 Gurmelere For food lovers Gaziantep Kebabı ve baklavasıyla Gaziantep lezzet tutkunlarının mutlaka ziyaret etmesi gereken bir şehir. Komagene’den Osmanlı’ya kadar pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan Gaziantep’in renkli geçmişi mutfağına da yansıyor. Antep’in önemli lezzetlerinden olan ve özellikle kahvaltılarda kaymak ve Antep fıstığı ile birlikte sunulan katmerin en iyi adresleri Orkide Pastanesi ve Katmerci Zekeriya Usta. Gaziantep’i Gaziantep yapan kebapları denemek içinse Kebapçı Halil Usta’nın, Çavuşoğlu’nun, Nostalji Antep Sofrası’nın yolunu tutabilirsiniz. Etlerinin lezzetiyle bilinen İmam Çağdaş, baklava denildiğinde de ilk akla gelen isim. Gaziantep, sadece güzel yemekten ibaret bir deneyim değil elbette. Sekiz bin yıllık tarihi şehri dev bir müzeye dönüştürmüş. Türkiye’nin ilk cam eserleri müzesi Medusa’da Hitit döneminden kalma 4 bin yıllık oyuncaklar sergileniyor. Bayazhan Kent Müzesi’nde şehrin kültürüne dair eserler, objeler sergileniyor. Gaziantep Kalesi, Zeugma Mozaik Müzesi, Ali Nacar Camii, Naib Hamamı, Gümrük Hanı, Zincirli Bedesten, Tahmis Kahvesi, Almacı Pazarı ve Bakırcılar Çarşısı mutlaka görülmesi gereken yerler arasında. With its kebab and baklava, Gaziantep is a flavor-filled city food lovers must visit. Gaziantep has hosted many different civilizations throughout time and this vibrant history is reflected in its cuisine. To taste one of Antep’s most important flavors, which is very popular during breakfast with clotted cream and pistachios, katmer (made from dough), head to Orkide Pastanesi and Katmerci Zekeriya Usta. For the kebabs that make Gaziantep Gaziantep head to Kebapçı Halil Usta, Çavuşoğlu, and Nostalji Antep Sofrası. Known for their delicious meats İmam Çağdaş is the first place that comes to mind when you say baklava. Of course Gaziantep isn’t only about delicious food. The 8,000-year-old city has turned into a giant, open-air museum. Turkey’s first glass works museum, the Medusa Glass Artifacts Museum, displays 4,000-year-old objects dating back to the Hittite era. The Bayazhan City Museum features the city’s cultural artifacts and objects on display. The Gaziantep Castle, Zeugma Mosaic Museum, Ali Nacar Mosque, Naib Hamam, Gümrük Inn, Zincirli Bedesten, Tahmis Kahvesi (Café), Almacı Bazaar ve Bakırcılar Bazaar are among the must-see places. DEDEMAN PARK GAZİANTEP Gaziantep’te Dedeman konforunu yaşayabileceğiniz bir diğer adres Dedeman Park Gaziantep’tir. Son derece merkezi konumuyla kentin önemli toplantı, yeme & içme ve etkinlik merkezlerinden biri olan, Dedeman kalitesini ve kültürünü yansıtan otel, sade ve rahat bir bakışla konfor odaklı bir deneyim sunuyor. Mücahitler Mahallesi 9. Sokak No: 30 Şehitkamil- Gaziantep / (342) 211 84 44. DEDEMAN PARK GAZİANTEP Another address where you can enjoy the Dedeman comfort in Gaziantep is Dedeman Park Gaziantep. With its central location, the hotel is one of the most important venues of the city for meetings, dining and events reflecting Dedeman quality and culture while offering a simplicity and comfort based experience. Mücahitler Mahallesi 9. Sokak No: 30 Şehitkamil- Gaziantep / (342) 211 84 44. 29 DQ 30 YEMEK-FOOD Dedeman konforuyla, gurme lezzetler odanızda... Dedeman Bostancı’nın deneyimli şefi Abdullah Çelik ve yetenekli ekibinin elinden çıkan lezzetler, hem sunum hem de tat olarak şehrin en şık restoranlarına yakışır kalitede. İşte salatadan makarnaya, somondan dana antrikota odanıza sunulan, iştah kabartan tabaklar… With Dedeman comfort, gourmet delicacies are in your room… Dedeman Bostancı’s experienced executive chef Abdullah Çelik and his talented team create delicious dishes stylish in both taste and presentation. Here are some of the mouth-watering dishes served to your room, from salads to pasta, to salmon and beef entrecote... 31 Nisuaz Salatası / Niçoise Salad Dilerseniz tek ve hafif bir öğün, dilerseniz ana yemeğinize tamamlayıcı olarak tercih edebileceğiniz klasik Fransız salatası olan Nisuaz, ton balığı, akdeniz yeşillikleri, kırmızı soğan, taze fasulye, mısır, yumurta, patates ve domatesten oluşan zengin bir içeriğe sahip. Bu lezzetli salata sebzeli sirke sosla servis ediliyor. The classic French dish Niçoise, which can be preferred as a single light meal or one that will complement your main dish, is made with tuna, Mediterranean greens, red onions, green beans, corn, eggs, potatoes, tomatoes and vegetable vinegar sauce. Favori Dörtlü / Favorite Four Odada tv ve maç keyfine eşlik edecek ideal birleşim: Barbekü soslu tavuk kanadı, kuzu şiş, kızarmış soğan halkaları, mozzarella peynirli ‘jalapeño’ biberinden oluşan küçük atıştırmalıklar tabağı. An ideal combination while watching a game in your room, this small plate of snacks includes BBQ sauce chicken wings, lamb skewers, fried onion rings, and mozzarella cheese ‘jalapeño’ peppers. Balık & Patates / Fish & Chips 32 İngiltere’de balık & patates yediniz ve tadı damağınızda mı kaldı? O tadı tekrar arıyorsanız ya da ilk defa keşfetmeye hazırsanız, taze balıktan yapılan, tartar, malt sirke ve yeşillikler ile sunulan bu lezzeti mutlaka tatmalısınız. Have you ever had fish & chips in England and craved more? If you’re looking for that taste again or are ready to try it for the first time make sure to try this dish made with fresh fish, tartar, and served with malt vinegar and greens. Pastırmalı Kadayıf Böreği / Pastry Shreds with Pastrami Mutlaka denenmesi gereken lezzetlerden biri olan fesleğenli domates sos ve naneli yoğurt sos ile servis edilen pastırmalı kadayıf böreği, şefin modern ve yenilikçi Türk mutfağına getirdiği yorumun, eşsiz bir örneği. Another must-try dish is the pastry shreds with pastrami served with a basil tomato sauce and a mint yogurt sauce; a unique example of the chef’s modern and innovative interpretation of Turkish cuisine. Kendi Makarna Tabağınız / Your Own Pasta Dish Bir tabakta öğününü tamamlamak isteyenlerin eşsiz seçimi makarnalar, yanında sunulan soslar ve garnitürlerle keyifli bir İtalya esintisi yaşatıyor. Pesto soslu ve ızgara karidesli sunulan enfes tagliatelle yerine, dilerseniz makarnanızı, sosunuzu ve garnitürünüzü kendiniz seçebiliyor, hayalinizdeki makarnayı da yaratabiliyorsunuz. 33 Those who want a filling meal, this unique selection of pastas served with sauces and garnishes will satisfy your appetite while providing a pleasant Italian atmosphere. Instead of the delicious grilled shrimp pesto tagliatelle you can choose your own pasta, sauce, and garnish, and create the pasta of your dreams. Somon ‘Sous-Vide’ / ‘Sous-vide’ Cooked Yeni post modern pişirme tekniği sous vide ile yapılan kılçıksız fileto balığınızın bütün aromalarının tadını alabilirisiniz. Son derece yumuşak olan balık, Uzak Doğu pirinç makarnası ve tatlı acı sos ile birlikte sunuluyor. Using the new post-modern sous vide cooking technique, the boneless fillet fish retains its entire flavor. The extremely soft fish is served with Far East rice noodles and sweet chili sauce. Izgara Dana Antrikot / Grilled Beef Entrecote 34 Taze baharatlar ile dinlendirilmiş, sote sebzeler ve ‘demiglace’ sos ile sunulan dana etine bir de şefin eşsiz tarifi olan buğday risotto eşlik ediyor. The delicious beef marinated with fresh herbs, served with sautéed vegetables and ‘demi-glace’ sauce is accompanied by the chef’s unique wheat risotto. Siyah-Beyaz Çikolata Mus / Black-White Chocolate Mousse Çikolatadan vazgeçemeyenler için tavsiyemiz; iki farklı çikolatadan üretilen mus olacaktır. Our recommendation for chocolate-lovers is the mousse made from two different chocolates. Vanilyalı Cheesecake / Vanilla Cheesecake Ahududu sosla servis edilen taze ev yapımı cheesecake, hafif ve keyifli bir tatlı. Served with a raspberry sauce, this fresh homemade cheesecake is a light and delicious dessert. 35 DQ 36 KENT-CITY Denizli: Batı Anadolu’nun Gizli Mücevheri Pek çok kişinin “bir gün mutlaka gidilecek” listesinde yer alan Denizli’yi ziyaret etmeniz için bugün her zamankinden daha çok sebebiniz var. 37 Denizli: Western Anatolia’s Hidden Jewel Today there are even more reasons than ever to visit Denizli, a destination on many of our ‘mustvisit places’ list. YAZI-BY ALTUĞ KANTAR T ürkiye’de hak ettiği ilgiyi en az gören şehrin Denizli olduğunu söylesek ne kadar abartmış oluruz? Cevap veriyoruz: Çok az. İç Batı Anadolu’nun bu büyük şehri, sıradan bir tekstil kenti olmaktan çok öte. Şehir merkezinin hemen çevresine yayılmış Pamukkale, Hierapolis, Laodikeia ve Afrodisias gibi üst düzey turizm noktaları ile Denizli, kendisine adanmış bir tatili mutlaka hak ediyor. enizli is a city in Turkey that hasn’t received the attention it deserves. This large city in Western Anatolia is much more than just an ordinary textile city. With such high-end tourism destinations like Pamukkale, Hierapolis, Laodicea and Aphrodisias scattered around the city center, Denizli is a city that deserves a holiday dedicated solely to it. D Pamukkale Denizli deyince akla ilk Pamukkale, Pamukkale denilince de bembeyaz travertenler geliyor. Bölgedeki kalsiyum oksit içeren ırmağının sularının nasıl böyle bir yeryüzü şekli oluşturduğuna dair açıklamalar, travertenleri gördüğünüz an bir kulağınızdan giriyor, diğer kulağınızdan çıkıyor istemsiz olarak. Birbiri üzerinde kat kat yükselen beyaz havuzlar, aşağıdan bakınca kelimenin tam anlamıyla pamukla inşa edilmiş bir kale gibi duruyor. Güneş beyaz travertenlerden yansırken kendinizi bir anlığına başka bir gezegenin yüzeyine bakmakta olduğunuza inandırmak çok kolay, zira insanın kendini içinde bulduğu manzara kesinlikle bu dünyadakilere benzemiyor. Hâlâ ikna olmadıysanız, güneş alçalmaya başladığında, akşam sakinliğindeki havuzların her birinin yüzeyi dev bir aynaya dönüştüğünde dünyanın gerçekten sayılı noktalarından birinde olduğunuzu kesinlikle hissedeceksiniz. Travertenlerin güzelliği, bir ara koruyucu önlemlerin çok sayıda ziyaretçinin yıpratıcılığı ile başa çıkamamasından dolayı başına bela olma noktasına gelse de, günümüzde artan bilinç ve katılaşan kurallar, Pamukkale’nin geleceğini güvence altına aldı. When you think of Denizli the first thing that comes to mind is Pamukkale and when you think of Pamukkale, the first thing that comes to mind is its white travertines. Explanations as to how the calcium oxide waters of the river have created the magical shapes of the travertines in the region goes in one ear and out the other the moment you lay eyes on them. The white pools all layered up on top of one another look like a castle made of cotton from below. When the sun reflects off the surface of the white travertines you might, for a moment, think you’re on the surface of a different planet because the landscape of this region is out of this world. If you’re still not convinced, when the sun begins to set, the quiet evening renders the pools still, converting them into giant mirror surfaces; it is then that you will truly feel how unique this destination is in the world. Although the beauty of the travertines were on the verge of being polluted, unable to cope with the wear from the large amount of visitors, increased awareness and stricter rules have secured Pamukkale’s future. Pamukkale’deki travertenlerin benzersizliği yetmezmiş gibi bir de hemen yanına istisnai bir antik şehir olan Hierapolis konduruluvermiş. Tarih boyunca depremlerle yıkılıp yeniden yapılan kentin son halini Romalılar, MS 2. yüzyılda kurmuş. Şehrin 12 bin kişilik amfitiyatrosu ve nekropolis gibi bölümleri özellikle iyi korunmuş, ancak Hierapolis ziyaretinizi unutulmaz kılacak şey kesinlikle kentin antik havuzu. Zamanında kaplıcalarıyla ünlü olan kent, şık ve büyük bir havuza sahipmiş. Restore edilen ve hala orijinal mermer sütunlara sahip olan havuzu bugün de kullanmak mümkün. Dünyanın muhtemelen en istisnai havuzlarından biri olan antik havuzda ister yüzün, ister sadece içinde ılık sularının tadını çıkarın, suya batmış Roma sütunlarının arasında geçireceğiniz dakikaları hayatınız boyunca unutmayacağınız kesin. Travertenlerin hemen yanında yer alan şehir kesinlikle bir ziyareti hak ediyor (mayonuzu unutmayın!). Hierapolis As if the unique beauty of Pamukkale’s travertines wasn’t enough, the exceptional ancient city of Hierapolis is perched right next to it. Constantly rebuilt throughout time due to destruction by earthquakes, the final version of the city was founded by the Romans in 2nd century AD. The city’s 12,000-person amphitheater and necropolis were particularly well preserved, but the most unforgettable part of your visit to Hierapolis will be the city’s ancient pool. Famous for its spas, this city featured a fancy and large pool. The pool, which has been restored and still features the original marble columns, is in use today. Enjoy a swim in what is probably the world’s oldest pool or just enjoy the warms waters of such an extraordinary ancient structure; swimming around the submerged Roman columns will be an unforgettable experience. Located right next to the travertines, this city definitely deserves a visit; just don’t forget your bathing suit! 39 40 Hani bazı turistik noktalar veya antik şehirler vardır; rehberlerde, dergilerde, çeşitli yazılarda öve öve bitirilemez, fakat gidip gördüğünüzde sonuç tam bir hayal kırıklığı olur. Afrodisias bunun tam tersi. Şurası kesin ki eğer Afrodisias İstanbul’a veya deniz kıyısındaki tatil beldelerinden birine daha yakın olsaydı, Türkiye’nin hem yabancı, hem de yerli turistler tarafından en çok ziyaret edilen birkaç noktasından biri olurdu. Hatta biraz daha ileri giderek şunu söyleyebiliriz; biz bu satırlarda Afrodisias’a ne kadar methiyeler düzsek de adımınızı bu antik şehre attığınızda, Tetrapylon’un önünden geçtiğinizde etkilenmemeniz mümkün değil. Efes’i düşünün, turist kalabalıklarını çıkarın. Elinizde Afrodisias kalıyor. Ara Güler’in ısrarı ve Prof. Kenan Erim’in çabaları sonucu 1960’larda tekrar keşfedilen Afrodisias, tüm Türkiye’nin, hatta Akdeniz havzasının, dolayısıyla dünyanın en komple antik şehirlerinden biri. 10 bin kişilik tiyatroyu, bir zamanlar gladyatör dövüşlerinin yapıldığı 30 bin kişilik stadyumu, akropolü, hamamları gözünüzde bir canlandırın. Bir de bunların güzellik tanrıçası Afrodit’e adanmış bir şehrin, adının hakkını verecek bir estetik anlayışıyla yapıldığını düşünün. 14 sütunu kalmış Afrodit Tapınağı ve aradan geçen binlerce yıla rağmen hâlâ ilk Aphrodisias You know how there are some tourist spots or ancient cities that are praised in guides, magazines, and the like, but when you actually go there it’s a total let down? Aphrodisias is the exact opposite of this. If Aphrodisias was located in Istanbul or closer to one of the seaside resort towns, it would certainly be Turkey’s most visited destinations by both Turkish and foreign tourists. In fact we can say with certainty, that regardless of how much we praise it in this text, you will certainly be in awe when you step foot in Aphrodisias and walk in front of the tetrapylon. Think of Ephesus without the crowds of tourists and you have Aphrodisias. Rediscovered in the 1960’s thanks to Ara Güler and Prof. Kenan Erim, Aphrodisias is the one of the most complete ancient cities in all of Turkey, even in all of the Mediterranean Basin – and hence the world. Picture a 10,000-person theater, a 30,000-person stadium that once hosted gladiator fights, an acropolis, and baths. This city was dedicated to the goddess of beauty, Aphrodite, so consider the aesthetic beauty it encompasses to be worthy of such a name. There are 14 columns remaining of the Temple of Aphrodite and despite the intervening thousands of years structures like 41 Afrodisias, tüm Türkiye’nin, hatta Akdeniz havzasının, dolayısıyla dünyanın en komple antik şehirlerinden biri. Aphrodisias is the one of the most complete ancient cities in all of Turkey, even in all of the Mediterranean Basin – and hence the world. 42 günkü kadar etkileyici olan Tetrapylon gibi istisnai yapıları da ekleyin. Ortaya Yunanistan’dakileri bile kıskandıracak bir antik kent çıkıyor. Afrodisias’ın bir diğer özelliği ise, denizden ve diğer Yunan şehirlerinden izole olması sebebiyle, Anadolu kültürüyle karışmış bir kültüre sahip olması. Örneğin güzellik tanrıçası Afrodit, burada Anadolu’nun ana tanrıçası Kibele ile birleşmiş ve bereketi sembolize eden bir figür haline gelmiş. Uzun lafın kısası, muhtemelen çocukluğunuzdan beri gördüğünüz Pamukkale kartpostalları sayesinde “Bir gün kesinlikle gideceğim” dediğiniz Denizli, birkaç gününüzü kesinlikle hak eden bir şehrimiz. Yani kesinlikle konaklamak şart. Konaklama içinse tarihi dokunun olduğu kadar aynı zamanda modern ticaret yollarının da kesiştiği bir mevkide yer alan Dedeman Park Denizli’yi tercih edebilirsiniz.Gezilecekler listenizde yer alan pek çok yere son derece yakın bir konumda olan otele, havaalanından araç ile sadece 30 dakikada ulaşabilirsiniz. Geleneksel Dedeman misafirperverliğiyle, Denizli ziyaretinize konforu da eklemeyi ihmal etmeyin deriz! the Tetrapylon are just as impressive as the day they were erected. This ancient city is so mesmerizing it rivals those in Greece. Another unique feature of Aphrodisias is that due to its location isolated from the sea and other Greek cities, its culture was intertwined with the culture of Anatolia. For example, the goddess of beauty, Aphrodite, came together with the mother goddess Cybele here and became a figure symbolizing fertility. Long story short, thanks the postcards of Pamukkale you probably grew up with that had you saying ‘one day I will definitely visit this place’, Denizli is a city the deserves a couple of days to explore. In other words staying here is a must, and for accommodation you can choose Dedeman Park Denizli that is located at the crossroads of modern trade routes and historic grounds. Close to all major sightseeing locations in your list the hotel is only 30 minutes’ drive from the airport. With the traditional Dedeman hospitality we recommend you to add comfort to your Denizli visit. Dedeman’s hotel in Kazakhstan, the Dedeman Oskemen Tavros has opened 43 Dedeman’ın Kazakistan’daki oteli Dedeman Oskemen Tavros Açıldı urtdışında büyüme hedefleri çerçevesinde Dedeman Grubu; Kazakistan’ın hızla gelişen ticaret şehri Oskemen’in ilk 5 yıldızlı oteli Dedeman Oskemen Tavros’u hizmete açtı. Kazakistan’ın önemli madencilik ve taşımacılık merkezi olan Oskemen’in uluslararası standartlardaki ilk oteli Dedeman Oskemen Tavros, İrtiş Nehri kenarında ve şehir merkezinde yer alıyor. Dedeman Oskemen Tavros’ta; nehir manzaralı 55 Standart, 64 Deluxe, 5 Apart, 8 Suit ve Kral Dairesi olmak üzere toplam 133 oda bulunuyor. Otelde gün boyu değişik lezzetlerin sunulduğu muhteşem Altay Dağları ve İrtiş Nehri manzaralı Opera Cafe, Lobby Lounge & Bar, toplantı ve davet organizasyonları için düşünülmüş modern donanımlı salonlar mevcut. Fitness ve Spa Merkezi bünyesinde ise güzellik salonu, Türk hamamı, sauna, masaj terapileri ve pilates salonu bulunuyor. Y ithin the framework of targeting growth internationally, the Dedeman Group has opened the first 5-star hotel in Oskemen, an important city in commerce and industry in Kazakhstan, the Dedeman Oskemen Tavros. Located on the edge of the Irtysh River in the city center, the Dedeman Oskemen Tavros is the first hotel of international standards in Oskemen, Kazakhstan’s most important mining and transportation center. There are a total of 133 rooms at the Dedeman Oskemen Tavros including 55 standard rooms with a view of the Irtysh River, 64 Deluxe, 5 Apart, 8 Suites, and a Presidential Suite. The hotel’s dining options, the Opera Café, Lobby Lounge & Bar, and halls ideal for meetings and events equipped with modern amenities, feature various delicacies served throughout the day and spectacular views of the Altai Mountains and the Irtysh River. The Fitness and Spa Center features a beauty salon, Turkish hamam, sauna, massage therapy, and Pilates rooms. W Oskemen Hakkında - About Oskemen Oskemen Altay Dağları’nın eteklerinde, Ulba ve İrtiş nehirlerinin kesiştiği noktada yer alıyor. 1720’de bir Rus kalesi olarak kuruldu. Zamanla Rusya’nın Moğolistan ve Çin ile yaptığı ticaretin merkezi durumuna geldi. Altay Dağları’ndaki madenlere giden yol üzerinde yer alması önemini daha da artırdı. Oskemen Kazakistan’ın başlıca demir dışı metal sanayi merkezlerinden biridir. Şehir Sovyetler Birliği döneminde önemli bir maden ve metalürji merkezi haline geldi. Bugün pek çok uluslararası yatırımcının yatırım yapmayı planladığı Orta Asya kentlerinden biridir. Oskemen is situated at the foothills of the Altai Mountains, where the Ulba and Irtysh Rivers intersect. In 1720 it was founded as a Russian fortress and in time became the center for Russia’s trade with Mongolia and China. Its location on the mining roads of the Altai Mountains increases its importance. Oskemen is one of Kazakhstan’s major non-ferrous metal industry centers. The city became an important center of mining and metallurgy during the Soviet Union. Today it is one of the Central Asian cities that many international investors plan on investing in. Dedeman Zonguldak konsiyerjine sorduk… RÖPORTAJ-INTERVIEW 44 Z onguldak ve çevresinde görebileceğim tarihi yapılar nelerdir? W We asked the Dedeman Zonguldak concierge… hat are some historic structures in Zonguldak and its surroundings that I can visit? Küçük bir deniz liman kenti olan Amasra, plajları ve doğal güzelliği ile önemli bir Karadeniz turizm merkezi haline gelmiştir. Amasra’daki Büyük Ada ve Tavşan Adası mutlaka ziyaret edilmelidir. Gökgöl Mağarası: Gökgöl Mağarası, Zonguldak - Ankara Karayolu’nun hemen Zonguldak girişinde, yolun sağ kenarında yer almaktadır. Mağara içi damlataş birikimi yönünden son derece zengin olan Gökgöl Mağarası, traverten, sarkıt, dikit sütunlar ve damlataşlar ile süslüdür. Harmankaya Şelaleleri-Kent Ormanı: Zonguldak’taki tartışmasız en çarpıcı doğal güzellik Harmankaya Şelalesi’dir. Kıyıdan yükselen, dağların arasındaki bu şelale, tek kelimeyle muazzamdır. Safranbolu: Tarihi Osmanlı evleri ve yaprakların uçuştuğu Arnavut kaldırımlı sokaklar, Safranbolu’yu ziyaret edenleri anında büyülemektedir. 1994’den beri UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Safranbolu, tarihi geçmişi, mevcut olan tarihi binaları ve el yapımı bulgular ile bugün turistik değerini korumaktadır. Karadeniz Ereğli: Zonguldak’a geldiğinizde mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerlerin başında, var olan sayısızca ünlü mağaraları gelmektedir. Cennet ve Cehennem adlı dev obruklar, mağaralara sizi götürmektedir. Amasra: The small seaport city of Amasra has become an important tourist center in the Black Sea due to its natural beauty and beaches. You should definitely visit Büyük Island and Tavşan Island in Amasra. Gökgöl Cave: Gökgöl Cave is located at the Zonguldak entrance along the Zonguldak - Ankara highway, on the right hand side of the road. The interior of the Gökgöl Cave is extremely rich in stalactite accumulation and decorated with travertine, speleothems, stalagmite columns, and stalactites. Harmankaya Waterfall-City Forest: Arguably the most stunning natural beauty in Zonguldak is the Harmankaya Waterfall. Rising from the shore, among the mountains, this waterfall is tremendous. Safranbolu: The historic Ottoman houses and mystic cobble stone streets instantly captivate those who visit Safranbolu. A UNESCO World Heritage Site since 1994, with its interesting history, existing historic buildings, and handmade findings, Safranbolu has protected its touristic value. Karadeniz Ereğli: When you come to Zonguldak a myriad of famous caves are among the first places you must visit. Two giant sinkholes, Cennet and Cehennem (Heaven and Hell), take you to the caves. Halil Paşa Konağı’nı merak ediyorum. Buraya nasıl gidebilirim? I’m curious about the Halil Paşa Mansion. How do I get there? Amasra: Halil Paşa Konağı Zonguldak iline bağlı olan Karadeniz Ereğli ilçesindedir. Otelimize yaklaşık 30 km uzaklıktadır. Dilerseniz size transfer organize edebiliriz. The Halil Paşa Mansion is located in the Karadeniz Ereğli County, which is connected to the province of Zonguldak. It is approximately 30 km from our hotel. If you wish, we can organize your transfer. Zonguldak’ta mağara turizminin oldukça hareketli olduğunu duydum. Bu mağaralar çok mu uzakta, düzenlenen herhangi bir tur var mı? I heard that cave tourism in Zonguldak is quite popular. Are these caves very far away; are there any organized tours? Zonguldak’ta mağaralara düzenlenen herhangi bir tur bulunmamaktadır. • Gökgöl Mağarası (Şehre girişte ve ulaşımı kolaydır) • Cehennem Ağzı Mağarası (Ereğli ilçesinde ve ulaşımı kolaydır) • Kızılelma Mağarası (Gelik beldesi Ayiçi mahallesinde ve ulaşımı kolaydır) • Sofular Mağarası (Çaycuma ilçesi Sofular Köyü’nde ve şehir merkezine uzaktır ve belli bir kısımdan sonra yürüme ile ulaşılabilir) • İnağzı Mağarası (Şehir merkezine 15 km uzaklıkta ve ulaşımı kolaydır) • Cumayanı Mağarası (Çatalağzı Beldesi, Cumayanı mevkiinde bulunmakta olup ulaşımı kolaydır) • Ilıksu Mağarası (Ereğli yolunun 10. kilometresinde bulunmakta olup, ulaşımı kolaydır) There are no organized tours available for the caves in Zonguldak • Gökgöl Cave (Is located at the entrance of the city and is easy to reach) • Cehennem Ağzı Cave (Is located in the Ereğli County and is easy to reach) • Kızılelma Cave (Is located in the Gelik town, in the Ayiçi neighborhood and is easy to reach) • Sofular Cave (Is located in the Çaycuma district, in the Sofular Village, is far from the city center, and after a certain point it can be reached by walking) • İnağzı Cave (Is 15 km from the city center and is easy to reach) • Cumayanı Cave (Is located in the Çatalağzı town, in the Cumayanı locality, and is easy to reach) • Ilıksu Cave (Is located on the 10th km of the Ereğli road and is easy to reach) Vaktim olursa denize de girmek istiyorum. Hangi plajı önerirsiniz? If I have time I want to go to the beach, where would you recommend I go? Deniz Kulübü (otelin plajı bulunmaktadır), Kozlu plajı, Kapuz Plajı, Ilıksu Plajı, Değirmenağzı Plajı, Göbü Sahili, Amasra Sahili, İnkumu Sahili, Çavuşağzı Sahili. Deniz Kulubü (Sea Club, is located on the hotel’s beach), Kozlu Beach, Kapuz Beach, Ilıksu Beach, Değirmenağzı Beach, Göbü Shore, Amasra Shore, İnkumu Shore, and Çavuşağzı Shore. What are some fun venues can I go to at night to listen to some music, have a drink, and enjoy myself? Akşam saatlerinde zaman geçirmek için gidilebilecek, bir şeyler içip müzik dinleyebileceğim mekanlar nerelerdir? Panorama Restaurant (otelimizde bulunmaktadır), Deniz Kulubü, B Tipi Restaurant, Tabipler Odası Lokali, Alaborina Restorant, Rıhtım Restorant, Gazeteciler Cemiyeti. Memnuniyetle, tercihinize göre adınıza rezevasyon yaptırabiliriz. Zonguldak’a gelince mutlaka yapılmalı dediğiniz bir şey var mıdır? Panorama Restaurant (located in our hotel), Deniz Kulubü (Sea Club), B Tipi Restaurant, Tabipler Odası Lokali (tavern), Alaborina Restaurant, Rıhtım Restaurant, and Gazeteciler Cemiyeti. We will be happy to make a reservation for you. Merve Ekinci Resepsiyonist Receptionist Fener bölgesinde yürüyüş yapılarak akşam üstü saatlerinde güneşin batışımı izlemek, Kent Ormanı’nda doğa yürüyüşü yapmak, Filyos Kalesi’ni gezmek ve Kilimli’de bulunan Batı Karadeniz’in en yüksek tepesi olan Radar Tepesi’nden kenti izlemek. Buraya özgü yemekler arasında özellikle denememi tavsiye edeceğiniz lezzetler hangileridir? Yumurtası ısput kavurması, Tirit kebabı (Islama), kabaklı tatlı böreği, lahana turşusu, malay, cevizli dolma, beyaz baklava, serme, göce çorbası, uğmaç çorbası, mancar, mısır çorbası, kaçamak. Halk arasında kullanılan, duyduğumda kulağıma yabancı gelebilecek kelimeler nelerdir? Meyfoş – Ekşi, Anda bunda - Epey, Seyitmek - Aniden, Mekmen - Merdiven, İsparkin - Kundura What are some things you would say I must-do when visiting Zonguldak? Definitely take a walk in the evening hours in the Fener region to watch the sunset, go for a walk in the City Forest, explore the Filyos Castle, and enjoy a bird’s eye view of the city from Radar Hill, the highest peak of the western Black Sea area, located in Kilimli. What are some dishes unique to the area that I must try? Roasted isput with eggs, Tirit kebab (Islama), sweet pumpkin börek, sauerkraut, a dish called malay, walnut dolma, white baklava, serme, a type of börek, göce soup, uğmaç soup, a dish made from mancar, a type of green, corn soup, and kaçamak, a dish made of cornmeal. What are some words used among the people that might sound unfamiliar to me when I hear them? Meyfoş – Sour, Anda bunda - Quite, Seyitmek - Abruptly, Mekmen Stairs, İsparkin - Shoe 45 Dedeman Rize konsiyerjine sorduk… We asked the Dedeman Rize concierge… 46 R ize’nin en meşhur tarihi yapıları ve mutlaka görülmeli dediğiniz yerler nereleridir? Rize Karadeniz Bölgesi’nin bütün karakteristik özelliklerini bünyesinde barındıran, mavi ve yeşilin buluştuğu nadide bir şehirdir. Tarihi yapı deyince Rize Kalesi’ni mutlaka görmenizi tavsiye ederiz. Şehri kuşbakışı görebileceğiniz bu kale, şehir merkezinde yer alıp, otelimize sadece 5 km mesafededir. Bunun yanında Çamlıhemşin sınırları içinde yer alan, tarihi Osmanlı Dönemi öncesine dayanan Zilkale’yi mutlaka görmelerini tavsiye ederiz. Bu kale, Fırtına Deresi boyunda yer almakta ve vadiye hakim bir konumdadır. Yine şehir içinde yer alan Atatürk Evi Müzesi görülmeye değerdir. Başta Fırtına Deresi olmak üzere, bütün dere boylarında karşınıza çıkacak olan tarihi taş köprüleri de görmek ve bir hatıra fotografı çektirmek isteyeceksiniz. Yaylara günübirlik turlar düzenleniyor mu? Rize yaylalarını tam olarak gezebilmek için rehber eşliğinde organize edilen turları tavsiye ederiz. Talebe göre, münferit veya grup olarak turlar düzenlenebilmektedir. Son yıllarda W hat are the most famous historic structures and must-see sites in Rize? Rize is a rare city where blue and green meet; a city that embodies all the characteristics of the Black Sea region. When talking about historic structures we would suggest visiting the Rize Castle. Located in the city center, with a bird’s eye view of the city, this castle is only 5 km from our hotel. In addition to this we would recommend seeing Zilkale, located within the Çamlıhemşin limits, which dates back to the Ottoman period. This caste is overlooks the Fırtına Creek and valley. You should also visit the Atatürk House Museum, which is located in the city. Starting with the Fırtına Creek, the historic stone bridges along all the creeks are great, postcard worthy, sites to see. Do you organize day trips to the plateaus? To explore the Rize plateaus fully we recommend doing so with a guided tour. According to your preference individual or group tours can be arranged. During the summer there are routine day tours to the recently popular Batumi. revaçta olan Batum’a ise yaz aylarında günlük rutin turlar düzenlenmektedir. Are the plateaus really cold during the summer? Are there things I should definitely take with me when visiting the plateaus, like items of clothing, etc? Yaylalar yaz mevsiminde çok mu serin olur? Oraları ziyaret ettiğimde yanıma kesinlikle almam gereken kıyafet vb. bir şey var mıdır? Yaz aylarında sıcaklık değerleri ve yağış durumu rakıma göre farklılık gösterebilmektedir. Tavsiyemiz, yaylaya çıkacak iseniz, yanınızda mutlaka bir yağmurluk bulundurmanızdır. Kaçkar Dağı’nın tepe noktaları, profesyonel turlara katılmak için özel ekipmanlara ihtiyacınız olacak. Ancak Ayder Yaylası gibi lokasyonlar için yaz aylarında pek fazla önlem almaya gerek yok, yağmur yağdığında yürüyüş yapmayı planlıyorsanız küçük bir yağmurluk ihtiyacınızı görecektir. Bilal Yenilmez Bellboy - Bellboy Rize’ye özgü lezzetler nelerdir? Rize’ye gelip de mısır unu, kolot peyniri ve tereyağından yapılan muhlamanın tadına mutlaka bakmalısınız. Bunun yanında karadeniz pidesi, mısır ekmeği, meşhur kuru fasülye, kara lahana sarması, turşu kavurma ve tatlı olarak laz böreğini de tavsiye ediyoruz. Mevsime göre hamsi ve kırmızı benekli alabalık, tadına bakılması gereken lezzetlerdir. Bu yemekleri sunan, tavsiye edebileceğiniz mekanlar hangileridir? Şehir merkezinde 50 yıllık Liman lokantası, Huzur Restaurant, Evvel Zaman Lokantası, Olta Balık Lokantası, şehre yukarıdan bakabileceğiniz Dağmaran Restoran ile Fırtına Deresi üzerindeki Osmanlı Alabalık Lokantası’nı tavsiye ediyoruz. Hediyelik eşya almak için en uygun yer neresidir ve neler almamı tavsiye edersiniz? Zaimoğlu Rize Bezleri ve Tekpa Rize Bezleri, başta Rize bezi olmak üzere, pek çok hediyelik eşya alabaileceğiniz yerlerdir. Haklın günlük yaşamda kullandığı, duyduğum zaman anlamama ihtimalim olan kelimeler nelerdir? Cümlelerin sonunda yer alan “da” takısı sıkça duyacağınız bir kelime. Herşeyin yolunda olduğunu anlatan “sıkıntı yok” cümlesi de oldukça kullanılmaktadır. During the summer months the temperature and rainfall can vary according to the altitude. If you are going to explore the plateaus we recommend taking a raincoat with you. To participate in professional tours of the Kaçkar Mountain peaks you will need special equipment. However for places like the Ayder Plateaus during the summer months you don’t need much; if you plan to walk the plateaus when it rains just taking a raincoat will be enough. What are some unique tastes of Rize? When in Rize you have to try muhlama, made from corn flour, kolot cheese and butter. We also recommend the Black Sea pide, corn bread, famous kuru fasulye (dry white beans), black cabbage sarma, roasted pickles, and for dessert laz börek. According to the season anchovies and red speckled trout are dishes you should try as well. What places would you recommend that offer these dishes? We recommend Liman lokantası, which has been in service for 50 years in the city center, Huzur Restaurant, Evvel Zaman Lokantası, Olta Balık Lokantası, Dağmaran Restoran, which offers a great bird’s eye view of the city, and the Osmanlı Alabalık Lokantası located along the Fırtına Creek. What is the best place to buy souvenirs and what would you recommend I buy? Zaimoğlu Rize Bezleri and Tekpa Rize Bezleri are places where you can buy many souvenirs, especially Rize cloths and fabrics. What are some words that are used in every day life that I might not understand when I hear? The “da” adding to the end of sentences is a word you’ll hear often. “Sıkıntı yok”, meaning “there’s no problem” is a common phrase used to explain how things are going. 47 48 TASARIM-DESIGN DQ Sanatı “Lego”laştıran İsim: Nathan Sawaya LEGO’ya bir de onun gözünden bakın! 49 YAZI-BY BAHAR KIZILTAN ocukken LEGO’yla oynamamış ya da tanışmamız olanımız azdır. Çocukların zeka ve beyin gelişimine katkısı artık tartışılmaz olan LEGO’nun tarihi 1949 yılına dayanır. Danimarkalı bir firma olan The LEGO Group, ilk üretimini tahta parçalarla yapar. Üzerindeki girinti ve çıkıntılarla birbirine kenetlenen bu tahta parçalar bir araya geldiğinde anlamlı şekiller oluştururlar. Daha sonra oyma tahtanın yerini plastik alır ve LEGO önlenemez bir yükselişe geçer. Avrupa’daki pazarı Amerika’ya oradan da tüm dünyaya yayılır. Öncelikle çocuklar için üretilen LEGO, her yaştan insanın gösterdiği ilgiyle hedef kitlenin de büyümesine neden olur. Her ne kadar yetişkinlerin dünyasında da hatırı sayılır bir yere sahip olsa da, LEGO’nun “oyuncak” kimliğini farklı bir boyuta taşıyan kişilerden biri de Amerikalı sanatçı Nathan Sawaya’dır. Ç here are few among us who didn’t grow up playing with LEGOs. It is unquestionable that LEGOs, which date back to 1949, contribute to the development of children’s intelligence. The Danish company, the LEGO Group, first began production with pieces of wood that interlocked with each other that when combined would form significant shapes. When the pieces of wood were replaced with plastic LEGO’s success couldn’t be stopped, spreading from Europe, to America, and then to the entire world. Although originally designed for children, because LEGO appeals to people of all ages its target audience is very large. Although LEGOs hold a special place in the hearts of adults, American artist Nathan Sawaya has transformed LEGOs from being just a ‘toy’. T The person who turned legos into art: Nathan Sawaya Take a look at LEGOs from his perspective! 50 1973 doğumlu Nathan Sawaya, üniversite yıllarında hukuk eğitimi alır. Eğitimini tamamladıktan sonra şirket avukatlığı yapmaya başlar. Gündüz işe gider, gecelerini ise o zamanlar “hobisi” olan LEGO’ya ayırır. Çocuk yaşlarda tutkunu olduğu Lego’nun, sanatının temel objesi haline dönüşmesiyse, 2004 yılına denk gelir. LEGO parçalarıyla yaptığı çalışmaları bir websitesi kurarak insanların beğenisini sunar. Bu websitesi, kısa bir süre içerisinde çok fazla sayıda kişi tarafından beğenilip, takip edilince, Nathan Sawaya radikal bir kararla kurumsal hayatı bir kenara bırakarak, işinden ayrılır ve kendini LEGO çalışmalarına adayacağı New York’taki stüdyosunu açar. Lego’dan heykeller Sawaya’nın hayranlık uyandıran ilk çalışmaları arasında, 2 metre uzunluğundaki Brooklyn Köprüsü replikası ve 6 metre uzunluğundaki Tyrannosaurus Rex (en büyük dinazor türü) geliyor. 80 bin LEGO parçasından oluşan Tyrannosaurus Rex’in yapımı Sawaya’nın üç ayını alır. Sanatçının tüm dünyada ses getiren çalışmalarıysa “Sarı”, “Kırmızı” ve “Mavi” adını verdiği lego heykellerdir. Özellikle elleriyle göğüs kafesini açan ve içinden LEGO parçaları taşan ”Yellow”, Sawaya’nın adıyla özdeşleşen bir konuma gelir. Sadece Amerika’da değil, tüm dünyada çeşitli Nathan Sawaya, born in 1973, studied law and began working at a law firm after graduation. During the day he would go to work but he would dedicate his nights to hobby, LEGOs. His love for LEGOs dates back to his childhood and he began transforming these basic objects into art in 2004. He set up a website displaying his work with LEGO pieces and started gaining recognition. After his site gained considerable popularity and a large following in a short amount of time Nathan Sawaya made a radical decision to leave the corporate life behind. He quit his job and opened a studio in New York dedicated to his LEGO art. Sculptures made from LEGOs Some of Sawaya’s first pieces that were aweinspiring include a 2-meter long replica of the Brooklyn Bridge and a 6-meter long Tyrannosaurus Rex (the largest dinosaur species). The Tyrannosaurus Rex consists of 80,000 LEGO pieces and took Sawaya 3 years to construct. The artist’s LEGO sculptures titled “Yellow”, “Red”, and “Blue” are world-renowned. Sawaya’s sculpture titled “Yellow”, which features a man ripping open his chest with his hands to reveal LEGOs overflowing out of it, is synonymous with his name. Sawaya, who has been hosted in various galleries all over the world 51 52 galerilere LEGO’dan yaptığı eserleriyle konuk olan Sawaya, ünlü Pop şarkıcısı Lady Gaga’nın da dikkatini çeker. Lady Gaga, Popart albümü için çektiği video klipte, “Yellow” u kullanır. Sawaya bu klibe özel olarak başsız bir “Yellow” üretir. İlk kişisel sergisini 2007 yılında Lancaster Müzesi’nde açar. “The Art of the Brick” isimli bu sergi, LEGO üzerine açılmış ilk sanat sergisi olma özelliğini taşır. Sawaya, hiçbir zaman LEGO firmasıyla bir ortaklık ya da sponsorluk içinde yer almaz. Yalnız firma tarafından “sertifikalı profesyonel” olarak tanımlanır. Yine de firmayla organik bir bağı olduğu da inkar edilemez. Çünkü firmayla yaptığı bir telefon görüşmesinde ya da gönderdiği bir e-postada “Bu hafta 100 bin adet kırmızı parçaya ihtiyacım var” gibi cümleler kurmak zorundadır. Verdiği bir röportajda firmanın ona bu konuda her zaman yardımcı olduğunu yalnız hiçbir zaman kendisi için özel parçalar üretilmediğini belirtir. Eserleri için herkesin kolaylıkla alabileceği, satışta olan LEGO parçalarını; diğer bir deyişle firma ne üretiyorsa sadece onları kullanır. Bunu da sanatı açısından bir çeşit meydan okuma olarak değerlendirir. for his LEGO art, caught the attention of famous pop singer Lady Gaga. So much so that Lady Gaga used “Yellow” in her music video for her Popart album. Sawaya created a special headless “Yellow” for this music video. He held his first solo exhibition at the Lancaster Museum in 2007. Titled “The Art of Brick”, this exhibition carries the distinction of being the first art exhibition using LEGOs as an art medium. Sawaya has never had a partnership with the LEGO Group nor has he received a sponsorship. However the company refers to him as a ‘certified professional’. His organic bond with the company is undeniable. Especially due to the fact that he has to contact them and say things like “This week I need 100,000 red pieces.” In an interview he gave he expressed the fact that the company has always been very helpful in that regard and that special pieces were never created for him personally. He uses LEGO pieces that are made for the masses in his art, or as he would say he uses whatever the company produces. And in terms of his art that can be a bit of a challenge. Sawaya, hiçbir zaman LEGO firmasıyla bir ortaklık ya da sponsorluk içinde yer almaz. Yalnız firma tarafından “sertifikalı profesyonel” olarak tanımlanır. Sawaya has never had a partnership with the LEGO Group nor has he received a sponsorship. However the company refers to him as a ‘certified professional’. “Hugman” “Hugman” New York Caddeleri’nde bir bankın ayağına ya da bir direğe sarılmış küçük bir LEGO adam görürseniz bilin ki o “Hugman” dir. Hugman, Nathan Sawaya’nın sokak sanatı için yaptığı yaklaşık 40 cm’lik bir LEGO adamdır. Sawaya, yaptığı yüzlerce Hugman’i şehrin farklı mekanlarına yerleştirir. Hatta ziyaret ettiği ülkelerin çeşitli yerlerine de, yanında götürdüğü Hugman’lerden bırakmaya başlar. If you happen to see a small LEGO man hugging a bike post or a traffic light in the streets of New York, that would be “Hugman”. Hugman is Nathan Sawaya’s street art; he created hundreds of the 40-cm LEGO man, which have been placed in different parts of the city. He even started leaving Hugman in different cities that he visits across the world. Yapıştırıcı şart Adhesive is a must Sawaya’nın eserlerine baktığınızda, sadece birbirine kenetlenmiş LEGO parçalarından oluştuğunu görürsünüz. Sanki o parçalar elimizin altında olsa bizler de kolaylıkla yapabilirmişiz gibi bir hisse kapılmak bile mümkündür. Yalnız durum hiç de göründüğü gibi değil. Çünkü tek bir heykeli meydana getirmek bile sanatçının haftalarını alabiliyor. Nasıl bir tasarım ortaya çıkarmak istediğini öncelikle zihninde canlandıran Sawaya, grafik kağıdına benzer özellikler sergileyen When you look at Sawaya’s work you notice that they consist of interlocking LEGO pieces; you might even get the feeling that you could create something like that as well. But his art is nothing like it seems. Bringing one sculpture to fruition can take weeks for the artist. First Sawaya conceptualizes the design he has in his mind and then he sketches the project out on special drawing paper called “brick paper”, which makes the process of building the sculpture a bit easier, and yalnız LEGO yapımı için kolaylık sağlayacak dikdörtgenlerden oluşan “brick paper” isimli özel bir kağıtta çizimlerini yapıyor. LEGO parçalarını, özellikle nakliye esnasında meydana gelebilecek sıkıntıları önlemek amacıyla tek tek yapıştırıyor. Eserlerini hiçbir zaman bir ekiple değil, daima tek başına ürettiğini belirten Sawaya, olası hatalarını da keski ve çekiç yardımı ile düzeltiyor. Büyük boyutlu eserlerde, parçaları ayrı ayrı çalışarak, sonradan bir araya getiriyor. 54 In Pieces Sergisi In Pieces, modern fotoğraf tekniklerini başarılı bir şekilde kullanan fotoğraf sanatçısı Dean West ile Nathan Sawaya’nın ortak çalışmalarını barındıran bir sergi. Sergi, geçtiğimiz yıl New York’ta ziyaretçilerini ağırladı. Dean West’in gerçek objelerle çektiği fotoğraflara ayrıntılı bir şekilde bakıldığında, Sawaya’nın elinden çıkan LEGO’ları ayırt etmek mümkün. Bu kimi zaman bir elbise, kimi zaman da bir terlik olmuş… Serginin bir diğer dikkat çekici yanıysa, fotoğraflarda kullanılan LEGO objelerin, sergi alanında da görülebiliyor olması. Nathan Sawaya bugün de New York ve Los Angeles’taki stüdyolarında, sahip olduğu birkaç milyon civarındaki LEGO stoğu ile sanatını LEGO’laştırmaya, The Art of Brick Sergisi de dünyanın çeşitli müzelerine konuk olmaya devam ediyor. then he glues each piece in place one by one. Sawaya, who creates his pieces alone without the help of team, fixes mistakes with the help of a chisel and a hammer. For very large pieces he works on parts of it separately and then brings each piece together. In Pieces Exhibition In Pieces is an exhibition featuring the collaborative work of Nathan Sawaya and talented photographer of modern photography Dean West. The exhibition hosted guests in New York last year. When you look closely at Dean West’s photographs that feature real objects you can begin to distinguish the LEGOs that Sawaya made. This could have been a dress or a slipper… Another interesting fact about this exhibition is that the LEGO objects used in the photographs were also on display in the exhibition space. Nathan Sawaya has a studio in New York and Los Angeles and a LEGO stock of well over 1 million. He continues to turn LEGOs into art and his The Art of Brick exhibition continues to grace galleries all around the world. 55 www.brickartist.com'un izniyle yayınlaşmıştır. Photo courtesy of www.brickartist.com. Two New Hotels In Bostancı by Dedeman Dedeman hospitality is now in Istanbul’s classiest neighborhood, Bostancı… Dedeman Bostancı and Dedeman Park Bostancı, both in the city center in a pivotal location in terms of urban transportation, offer guests comfort and peace. 56 Dedeman’dan Bostancı’ya İki Yeni Otel Dedeman misafirperverliği, şimdi de İstanbul’un nezih semtlerinden Bostancı’da... Şehir içi ulaşımı açısından önemli ve rahat bir noktada yer alan Dedeman Bostancı ve Dedeman Park Bostancı, misafirlerine konforu ve huzuru birlikte sunuyor. M erkezi lokasyonu ile misafirlerine her yere yakın olma imkanı tanıyan Dedeman Bostancı İstanbul Hotel&Convention Center ve Dedeman Park Bostancı; sundukları birbirinden farklı ve özel imkanlar ile Dedeman farkını Bostancı’da ve ilk defa bir arada yaşatacak. Dedeman Bostancı; 178 adet Superior odaya, 32 adet Deluxe odaya, 32 adet Executive odaya, 9 adet Executive suit odaya ve Kral Dairesi’ne sahip. 30 metrekareden 720 metrekareye kadar değişkenlik gösteren 13 farklı toplantı salonuyla geniş çaplı organizasyonlara ve etkinliklere olanak tanıyan Dedeman Bostancı, profesyonel ekibi sayesinde de ihtiyaç ve beklentilerin üzerinde bir hizmet sunuyor. Farklı restaurant ve bar alternatiflerine sahip Dedeman Bostancı’da, günün her saati keyifli vakit geçirmek mümkün. Türk ve dünya mutfaklarından lezzetlerin sunulduğu zengin menüsü, keyifli ve ferah atmosferi ile otelin lobi katında yer alan Bostancı Restaurant gün boyu hizmet veriyor. Çok yakında hizmete açılacak olan, İstanbul adalarına nazır Adalar Roof Restaurant en taze mevsimlik ürünlerle hazırlanan yerel lezzetlerin bulunduğu menüsüyle misafirlerini otelin en üst katında ağırlayacak. Adalar Roof Bar ise eşsiz adalar manzarası ile yemek öncesi aperatifleri iştah açıcı atıştırmalıklarla P roviding guests with the opportunity to be close to everything due to its central location, Dedeman Bostancı Istanbul Hotel & Convention Center and Dedeman Park Bostancı offer unique and different amenities with Dedeman quality in Bostancı for the first time. Dedeman Bostancı features 178 Superior rooms, 32 Deluxe rooms, 32 Executive rooms, 9 Executive Suites and a Presidential Suite. Dedeman Bostancı is equipped with 13 different meeting rooms, which vary in size from 30 square meters to 720 square meters, ideal for a wide range of organizations and events and offers services ready to meet your every need thanks to its team of professionals. You can enjoy yourself at any time of the day thanks to the Dedeman Bostancı’s diverse restaurants and bars. Located on the hotel’s lobby floor, the Bostancı Restaurant offers a rich menu of Turkish and international cuisine, a pleasant and spacious atmosphere, and is open for service all day long. Overlooking Istanbul’s islands, the Adalar Roof Restaurant, which will be opening very soon, will host its guests on the top floor of the hotel with a menu filled with local delicacies prepared with the freshest seasonal ingredients. With a breathtaking and unique view of the islands the Adalar Roof Bar is preparing to serve guests with savory pre-dinner snacks. The Lobby Lounge & Bar is ideal for work events or just meeting up with friends sunmaya hazırlanıyor. Lobby Lounge & Bar ferah ortamı ve bahçe kullanımı ile iş görüşmelerine veya arkadaş toplantılarına; gün boyu sunulan sandviçleri, salataları, lezzetli kek ve pastaları ile ev sahipliği yaparken; Life Style Sağlık Kulübü bünyesinde yer alan Vitamin Bar enerji ve sağlık üssü olmaya aday... Dedeman Bostancı, özel günler için sunduğu hizmet, merkezi konum, balo salonu ve farklı dekorasyon seçenekleri ile çağdaş ve şık düğünler için alternatif yaratıyor. Otel eğlence ve ev sahipliğini üstlendiği organizasyonlarda tüm dış ikram gereksinimlerine çözüm sağlıyor. Dedeman Bostancı’da bulunan Life Style Health Club; ozon sterilizasyonu kullanılan kapalı yüzme havuzu, çocuk havuzu, Fitness Centre, aletli pilates, masaj, buhar odası, sauna ve Türk Hamamı ile stresli bir iş ortamından kaçış ve yorgunluk gidermek için alternatifler sunuyor. Dedeman Bostancı’nın misafir hizmetleri arasında; 24 saat concierge hizmeti, 24 saat oda servisi, havaalanı transferi, çamaşır yıkama ve kuru temizleme, housekeeping ve “evening turndown” hizmeti, çevre gezisi turları ve rehberlik hizmeti, doktor, iş merkezi, araba kiralama servisi, otopark (elektrikli araçlar için de şarj cihazı), kuaför ve berber, misafir ilişkileri, döviz işlemleri ve kiralık kasa bulunuyor. Ücretsiz internet erişimi, geniş toplantı donanımı, bilgisayarlar, ofis malzemeleri ve sekreterlik hizmetleri, kopyalama, faks, çeviri ve noterlik hizmetleri de diğer hizmetler arasında. Dedeman Park Bostancı ise 110 adet odayla konuklarını ağırlayacak. Otelde, odalar 22 metrekare ve 30 metrekare arasında değişirken şıklık, konfor ve pratiklik ön planda olacak. Leziz yemekler hazırlayan bir mutfağı ile Dedeman Park Bostancı, misafirlerine 86 kişi kapasiteli restoranıyla hizmet verecek. Pisagor 1 ve Pisagor 2 isimli, 127 ve 64 metrekarelik iki toplantı salonu, TV, DVD oynatıcıları, projeksiyon ve son teknoloji ses - ışık sistemleriyle, Dedeman Park Bostancı, her türlü organizasyonda eksiksiz hizmet sunmaya hazırlanıyor. thanks to its spacious atmosphere, lush garden, and delicious sandwiches, salads, cakes, and pastries served throughout the day. The Vitamin Bar, located within the Life Style Health Club, is the place to re-energize and eat healthy. The services, central location, ballrooms, and different decoration options that Dedeman Bostancı provides for special occasions offers guests alternatives for contemporary and stylish weddings. The hotel provides the solution to all outside catering needs during events and organizations it hosts. Dedeman Bostancı Life Style Health Club offers guests the opportunity to escape from a stressful work environment and rejuvenate with different alternatives including an indoor swimming pool that uses ozone sterilization, a kids pool, a Fitness Centre, Reformer Pilates, massage, steam room, sauna, and Turkish hamam. Dedeman Bostancı guest services include 24-hour concierge service, 24-hour room service, airport transfer, laundry and dry cleaning, housekeeping and “evening turndown” service, sightseeing tours and guide services, doctor, business center, car rental services, parking lot (with charging devices for electric cars), hairdresser and barber, guest relations, exchange services and safe rentals. Among our other services are free internet access, a wide range of meeting equipment, computers, office supplies and secretary services, copy machines, fax machines, and translation and notary services. As for the Dedeman Park Bostancı, it will host guests with 110 rooms. The hotel rooms vary from 22 square meters to 30 square meters in size with elegance, comfort, and practicality at the forefront. With a kitchen that prepares delicious meals, the Dedeman Park Bostancı will serve guests with an 86-person capacity restaurant. The Dedeman Park Bostancı is prepared to fully serve any type of organization with its Pisagor 1 and Pisagor 2, 127 square meter and 64 square meter, meeting rooms equipped with TV, DVD players, projectors, and cuttingedge sound and light systems. 57 Şanlıurfa… The pearl of the Southeast, the city of prophets… 58 In this issue we asked Dedeman Şanlıurfa’s General Manager Berati Tuncer about the city and the hotel. Güneydoğu’nun incisi, peygamberler şehri Şanlıurfa Bu sayımızda Dedeman Şanlıurfa Genel Müdürü Berati Tuncer’e hem şehri hem de Dedeman Şanlıurfa’yı sorduk. R Ö P O R T A J - I N T E R V I E W B A H A R KI ZI LTAN 59 edeman Şanlıurfa son derece merkezi bir konumda yer alıyor. Bu avantajlı duruma ek olarak Dedeman Şanlıurfa misafirlerine ne gibi ayrıcalıklar sunuyor? D he Dedeman Şanlıurfa is located in a very central location. In addition to the benefits its location provides, what other services does the Dedeman Şanlıurfa offer its guests? T Dedeman Şanlıurfa şehrin hemen merkezinde, görülmesi gereken birçok yere yürüme mesafesinde yer alıyor. 2014 yılı içerisinde açılması planlanan Açık Hava Mozaik Müzesi ve alışveriş merkezi de 5 dakikalık yürüme mesafesinde. Dedeman Şanlıurfa, şehir ve dağ manzarasına sahip 133 odası ve 266 yatak kapasitesiyle, konuklarına “geleneksel Dedeman misafirperverliği” ni sunarken konaklama imkanlarının yanı sıra toplantı salonlarıyla da hizmet veriyor. Yöresel lezzetlerin de bulunduğu zengin menüsü, 3 restoranı ve misafir memnuniyeti odaklı hizmet anlayışı ile konuklarını ağırlıyor. The Dedeman Şanlıurfa is located in the city center within walking distance of many sites worth visiting. The Outdoor Mosaic Museum, scheduled to open in 2014, and shopping center are within a 5-minute walk. With city and mountain views, the 133-room, 266-bed capacity, Dedeman Şanlıurfa provides guests with ‘traditional Dedeman hospitality’, accommodations, and meeting rooms. The hotel welcomes guests with 3 restaurants featuring a rich menu of local delicacies and guest satisfaction-oriented service. Yaz döneminde turist sayısında artış oluyor mu? Is there an increase in the number of tourists during the summer? Bölgeye daha çok ilkbaharda ve sonbaharda ziyaretler yoğun oluyor. Bahar aylarında Şanlıurfa’da hava, yakın bölgeleri gezmek için çok uygun oluyor, bu nedenle misafirlerimiz bu tarihlerde bölgeyi ziyaret etmeyi tercih ediyorlar. Dedeman Şanlıurfa’yı bölgede yer alan diğer otellerden ayıran en önemli özellikleri nelerdir? Dedeman Şanlıurfa; şehir merkezinde bulunan, bölgenin ilk ve tek uluslararası hizmet veren, aynı zamanda bir zincire mensup 5 yıldızlı otelidir. İş ve tatil amaçlı seyahat eden misafirlerimizin üst seviyede hizmet beklentisi ile tercih ettiği, yüksek standartlarda, kişiselleştirilmiş hizmete odaklanmış ekibi ile hizmet veren bir otel olarak öne çıkıyor. Yine yaz sezonunda nişan ve düğün organizasyonlarınızda muhtemelen artış yaşanıyordur. Bu organizasyonlara hazırlık sürecinizden bahseder misiniz? Bölgede nişan ve düğünler oldukça büyük öneme sahip. Özellikle, bahar ve yaz aylarında düğün organizasyonu sayılarımızda ciddi bir artış yaşanıyor. Her dönem için farklı menü çalışmalarımızla hizmet standardımızı sürekli olarak geliştiriyoruz. Menüsünden, dekorasyonuna, çalışan eğitimlerine kadar birçok detayı her sezon başında gözden geçirerek, yeni trendler oluşturmak için çalışmalarımızı yapıyoruz. The number of tourists in the region increases in the spring and fall. The weather in Şanlıurfa during the spring is very suitable for exploring nearby regions so our guests prefer to visit this region during that time. What are the most important factors that distinguish the Dedeman Şanlıurfa from other hotels in the region? The Dedeman Şanlıurfa is the region’s first and only hotel of international standards, belonging to a 5-star hotel chain, located in the city center. Business and leisure travelers who have high expectations in terms of service level prefer our hotel. Our hotel stands out for its high standards and team of professionals who focus on personalized service. There is probably an increase in engagement parties and weddings during the summer months. Can you describe the preparation process for these organizations? Engagements and weddings are a quite important in the region. There is a significant increase in wedding organizations during the spring and summer months. We are constantly improving our service standards by creating different menus for each season. We review details at the beginning of the season like the menu, decorations, and employee training and work on creating new trends. 60 Size göre otelcilik sektöründe “olmazsa olmaz” dediğiniz temel noktalar nelerdir? Başlıca unsurların “mutlu çalışan ve mutlu misafir” olduğunu düşünüyorum. İşini seven, yaratıcı, samimi çalışanlarınız olmazsa, gelen misafirleri mutlu edebilmeniz de oldukça zor olacaktır. Ekip üyelerinizin her misafire kişiselleştirilmiş hizmet vermeye çalışması, odaklanması, birçok unsurun önüne geçmekte. İş toplantısı için gelen misafirlerinizle, turistik amaçla gelen misafirlerin beklentileri arasında temelde ne gibi farklılıklar oluyor? In your opinion, what are some indispensible factors in the hospitality sector? I think the major elements are a “happy staff and happy guests”. If we didn’t have employees who loved their job, and were creative and friendly, making our guests happy would be quite difficult. Having team members who work to provide personalized and focused service to each guest is one of the most important elements. What are some basic differences between the expectations of guests who come for business and guests who come for touristic purposes? Genellikle iş amaçlı seyahat eden misafirlerimiz, tatil için gelen misafirlerimize oranla daha sıklıkla otellerde kalmakta ve otelleri birer ev ve aynı zamanda bir ofis olarak görmekteler. Bu sebeple iş insanlarının farklı beklentileri de mevcut. Örneğin, internetin yavaş olması ya da kesilmesinin, artık su ya da elektrik kesintisinden farkı bulunmuyor. Bizler de Dedeman Şanlıurfa olarak hizmet hız ve kalitesini misafirlerimizin bu beklentileri doğrultusunda sunuyoruz. Tatil amaçlı gelen misafirlerimiz ise geldiklerinde daha çok bölgeye ait yemekler, yöreye özgü eşyalar görmek istiyorlar. Often our guests who come for business purposes compared to those who come for vacation, stay in the hotel more and see it as both a home and an office. Hence business travelers have different expectations. For example, the internet being slow or having a bad connection, is the same as experiencing water or power outages. As the Dedeman Şanlıurfa we provide speed of service and quality in line with the expectations of our guests. When our guests who come for leisure arrive they want to see region-specific dishes and items. Dedeman Şanlıurfa’ya gelince mutlaka yemelisiniz diyebileceğiniz bir spesiyaliniz var mı? Do you have a specialty dish that you would say we must-try when at the Dedeman Şanlıurfa? Birçok spesiyalimiz mevcut ancak öne çıkanlar arasında özellikle Şanlıurfa Kebabı, İçli Köfte, Urfa’ya özgü beyti, haşhaş kebap, şıllık tatlısı, lebeni, bostana, ağzı açık, ağzı yumuk misafirlerimizin mutlaka yemelerini arzu ettiğimiz yiyecekler arasında yer alıyor. We have many specials, but some that really stand out that we recommend our guests try include Şanlıurfa Kebab, İçli Köfte (Kibbeh), beyti kebab that is unique to Urfa, haşhaş kebap, şıllık dessert, lebeni, bostana, ağzı açık, and ağzı yumuk. Okuyucularımıza Şanlıurfa’ya geldiklerinde, görmeden dönmeyin diyeceğiniz yerler nerelerdir? Can you tell our readers some places in Şanlıurfa that visitors shouldn’t leave without seeing? Hikayeleri ile insanları çok etkileyen Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı göl olan Balıklıgöl, yöresel hediyelik eşya ve yiyeceklerin bulunabileceği Kapalı Çarşı, Gümrük Hanı, Şuayip Şehri, kubbe şeklindeki evleri ile meşhur Harran ve tekne turlarına katılabileceğiniz ayrıca meşhur Kelaynak kuşlarının görüldüğü Halfeti, sabrı ile meşhur Peygamber Hz. Eyyüp Makamı ve kuyusu ve son olarak da mutlaka görülmesi gereken Göbeklitepe’yi sayabiliriz. Some must-see places include Balıklıgöl, the touching tale of the lake of fire that Abraham was thrown into, Kapalı Çarşı (Bazaar), Gümrük Hanı, Şuayip Şehri where you can find local souvenirs and delicacies, Harran, famous for its dome-shaped houses, Kelaynak, famous for its boat tours that you can partake in, Halfeti, the Prophet Eyyüp Makamı, famous for his patience, and his well, and finally Göbeklitepe. KÜLTÜR&SANAT-CULTURE&ART 62 Festival Zamanı Yaz, kimileri için sadece deniz ve güneşten ibaretken kimileri içinse festival zamanıdır. Festival Time While for some summer means the sun and sea, for others it is the time for festivals. Y A Z I - B Y Ö ZG E C EY LA N K U N D U Z üziğe, sinemaya, tiyatroya, dansa doymak için yaz festivallerini bekleyenler için sezonun en popüler festivallerine yakından baktık. Finlandiya’dan Danimarka’ya, İsviçre’den Macaristan’a, Kanada’dan İskoçya’ya, Amerika Birleşik Devletleri’nden İspanya’ya uzandık. Türkiye’yi de unutmadık. M e took a closer look at the most popular festivals of the season for those who are eagerly waiting for summer festivals to get their fix of music, cinema, theater, and dance. We searched from Finland to Denmark, Switzerland to Hungary, Canada to Scotland, Spain to the United States, and of course we didn’t forget Turkey. W The Helsinki Festival 15-31 Ağustos | 15-31 August Finlandiya / Helsinki - Finland / Helsinki Geçtiğimiz yıl 200 binden fazla katılımcıyla gerçekleşen The Helsinki Festival tiyatrodan sinemaya, müzikten dansa, sirk gösterilerinden çocuk etkinliklerine son derece geniş bir etkinlik yelpazesine sahip. Ginger Baker Jazz Confusion, New Orleans sound’una sahip Huvila goes Treme, soul sesiyle Iyeoka, Jonathan Wilson, Los Lobos ve Latin ritimlerinin Kelt müziğiyle harmanlandığı Salsa Celtiva festivalin konuklarından yalnızca birkaçı. The Helsinki Festival, which had more than 200,000 participants last year, has an extremely wide range of activities including theater, cinema, music, dance, circus shows, and children’s activities. Some festival guests this year include the Ginger Baker Jazz Confusion, Huvila goes Treme, which has a New Orleans sound to it, the soulful Iyeok, Jonathan Wilson, Los Lobos, and Salsa Celtiva, who blend Latin rhythms with Celtic music. www.helsinginjuhlaviikot.fi 63 64 Montreux Caz FestivaliMontreux Jazz Festival 4-19 Temmuz | 4-19 July İsviçre / Montreux - Switzerland / Montreux Cenevre Gölü’nün Pitoresk kıyısında gerçekleştirilen Montreux Caz Festivali dünyanın dört bir yanından dinleyiciyi çekmeyi başarıyor. 1967 yılında yalnızca bir caz etkinliği olarak yaratılan festival bugün iki haftalık büyük bir festivale dönüşmüş durumda. 2000 binden fazla müzik severi ağırlayan festivalin önceki konukları arasında caz efsaneleri Ella Fitzgerald, B.B. King ve Miles Davis’e ek olarak Pink Floyd, Eric Clapton ve Prince gibi blues ve rock yıldızları da yer almıştı. Roskilde 29 Haziran-6 Temmuz | 29 June-6 July Dani̇marka / Roskilde - Denmark / Roskilde Sadece Danimarka’nın değil, Avrupa’nın da en popüler festivallerinden biri olan Roskilde iki lise öğrencisi tarafından yaratıldı ve kısa sürede bir hippi etkinliğinden ünlü bir festivale dönüştü. 3000’in üzerinde sanatçıdan performanslar ve dünyanın dört bir yanından gelen katılımcılarla Roskilde’de hem tanınmış sanatçılar hem de gençler boy gösteriyor. Lunice, Future of the Left, Earl Sweatshirt, Outkast, Jambinai, Electric Wizard, Barmer Boys, Chance the Rapper, Rumble in Rhodos, Systema Solar ve Bastille gibi isimler festivalin henüz açıklanan programından sadece birkaç isim. Roskilde is not just Denmark’s, but one of Europe’s most popular festivals, which was created by 2 high school students that in no time transformed from a hippie event into a famous festival. With over 3,000 artist performing and participants from all over the world, Roskilde stands out for its well-known artists and young attendees. Lunice, Future of the Left, Earl Sweatshirt, Outkast, Jambinai, Electric Wizard, Barmer Boys, Chance the Rapper, Rumble in Rhodos, Systema Solar and Bastille are just a few of the performers announced in the festival program so far. roskilde-festival.dk Held in the Picturesque shores of Lake Geneva, the Montreux Jazz Festival attracts music lovers from all over the world. Created in 1967 as a humble jazz event it has now turned into a 2-day long festival. The festival, which hosts more than 2,000 music lovers, has previously hosts such renowned musicians as jazz legend Ella Fitzgerald, B.B. King and Miles Davis, and blues and rock stars like Pink Floyd, Eric Clapton and Prince. www.montreuxjazz.com Festival des Films du Monde 21 Ağustos-1 Eylül | 21 August-1 September Kanada / Montréal - Canada / Montréal Montréal’de gerçekleştirilen ve hem kültürel farklığı ve iletişimi kuvvetlendirmeyi hedefleyen film festivali Festival des Films du Monde’un bu yıl 38.’si gerçekleştiriliyor. Bu sene Gabriel Garcia Marquéz’in onuruna düzenlenen festivalde uzun metrajlılar, kısa metrajlılar ve animasyonlar yer alıyor. Festivale katılan filmler arasında A Fish Story, Plastalina, Conceived, Der Kandidat, Detour ve Long Gone Day isimli yapımlar var. Held in Montréal, this year the Festival des Films du Monde, which is a film festival that aims to strengthen cultural diversity and communication, is celebrating it’s 38th year. This year, the festival held in honor of Gabriel Garcia Marquéz, contains feature films, short films, and animations. Films participating in this year’s festival include A Fish Story, Plastalina, Conceived, Der Kandidat, Detour and Long Gone Day. www.ffm-montreal.org Sziget 11-18 Ağustos | 11-18 August Macaristan / Budapeşte - Hungary / Budapest Budapeşte’nin, ünü dünyaya ulaşmış müzik festivali Sziget her sene 70’in üzerinde ülkeden 400 binin üzerinde müzik severi ağırlıyor. Toplamda 50 mekanda, günlük 200 etkinliğin yer aldığı festival programında konserler, partiler, tiyatro performansları ve sirk gösterileri yer alıyor. Budapeşte’nin merkezinde bir adada gerçekleştirilen festival Avrupa’nın en büyüklerinden. Festivalin bu seneki programında OutKast, Macklemore & Ryan Lewis, Blink 182, Manic Street Preachers, The Prodigy ve La Roux gibi ünlü isimler yer alıyor. Every year Budapest’s world-renowned music festival Sziget hosts over 400,000 music lovers from over 70 different countries around the world. In a total of 50 venues, with 200 daily events, the festival program includes concerts, parties, theater performances, and circus shows. The festival, which takes place on an island in the center of Budapest, is one of the largest music festivals in Europe. This year’s festival program includes famous musicians like OutKast, Macklemore & Ryan Lewis, Blink 182, Manic Street Preachers, The Prodigy and La Roux. szigetfestival.com 65 Comic-Con 24-27 Temmuz | 24-27 July A.B.D. / San Diego - Denmark / U.S.A. / San Diego San Diego Convention Center’da her sene gerçekleştirilen çizgi roman fuarı Comic-Con, çizgi roman fanatiklerinin kesinlikle kaçırmadığı çok özel bir festival. Festivalde bağımsız film festivali, imza günleri, kostüm balosu, oyunlar, animeler ve sanat şovları gerçekleştiriliyor. Festivalin bu seneki özel konukları arasında Batman’den tanıdığımız Neal Adams, çizgi roman çizerleri Sergio Aragonés, Ray Billingsley ve June Brigman, Marvel illüstratörü Mark Brooks, Batman’in yazarlarından Chuck Dixon ve Buffy’nin yazarlarından Jane Espenson var. 66 Comic-Con is a comic book fair held every year at the San Diego Convention Center that is an extremely special festival that comic book fans do not miss. The festival includes independent film festivals, book signings, costume balls, games, anime, and art shows. Among the special guests of the festival this year are Neal Adams, who we know from Batman, comic book illustrators Sergio Aragonés, Ray Billingsley and June Brigman, Marvel illustrator Mark Brooks, writer Chuck Dixon best known for Batman, and writer Jane Espenson best known for Buffy. www.comic-con.org İstanbul Caz Festivali İstanbul Jazz Festival 1-16 Temmuz | 1-16 July Türkiye / İstanbul - Turkey / İstanbul 21. İstanbul Caz Festivali, cazın önde gelen isimlerinden güncel müziğin yıldızlarına birçok ismi İstanbul’un farklı mekanlarında ağırlıyor. Festival programında 56 Platin Plak ödüllü Katie Melua, Güney Afrikalı yaşayan efsane Hugh Masekela ve grubu, perküsyon ustası Manu Katché’nin Richard Bona ile oluşturduğu yıldızlar topluluğu, Hugh Laurie with the Copper Bottom Band, Chick Corea-Stanley Clarke düeti, Danilo Perez, John Patitucci, Brian Blade, Brad Mehldau, Mark Guiliana ve Cécile McLorin Salvant gibi isimler yer alıyor. The 21st Istanbul Jazz Festival welcomes many leading names in jazz and contemporary music in different venues across the city. This year’s festival program includes the 56-platinum award-winning Katie Melua, South African legend Hugh Masekela and his band, percussion master Manu Katché and Richard Bona’s quartet of talented musicians, Hugh Laurie with the Copper Bottom Band, Chick Corea-Stanley Clarke duet, Danilo Perez, John Patitucci, Brian Blade, Brad Mehldau, Mark Guiliana and Cécile McLorin Salvant. scaz.iksv.org/tr La Tomatina 27 Ağustos | 27 August İspanya / Buñol - Spain / Buñol Her sene Ağustos ayının son Çarşamba günü gerçekleştirilen La Tomatina’nın tek bir amacı var: Domates atmak. İnsanların birbirine domates fırlattığı ve tüm şehrin kırmızıya boyandığı bu festival Valencia yakınlarındaki Buñol’un caddelerinde gerçekleştiriliyor. Dünyanın en büyük yiyecek savaşı olarak kabul edilen La Tomatina aslında bir hafta süren bir festivalin son günü. Hafta boyunca müzik, şov, dans ve havai fişek gösterileri yapılıyor. Domates savaşından hemen önceki gece ise festivale katılanlar paella pişirme yarışmasına katılabiliyor. The La Tomatina festival takes place every year on the last Wednesday of August and has one purpose: to throw tomatoes. This festival, where people throw tomatoes at each other and paint the city red, takes place near Valencia, in the streets of Buñol. Considered the word’s biggest food fight, La Tomatina is actually the last day of a weeklong festival. Throughout the week there are music, shows, dances, and fireworks shows that take place. The day before the tomato fight attendees can participate in a paella-cooking contest. www.latomatinatours.com The Fringe Festival 3-27 Ağustos | 3-27 August İskoçya / Edinburgh - Scotland / Edinburgh Edinburgh’da düzenlenen The Fringe Festival, ziyaretçilerin, sanatçıların, müzik ve tiyatronun bir araya geldiği, dünyanın en büyük sanat festivali. 25 gün boyunca süren festival bu sene 25 binin üzerinde sanatçı tarafından gerçekleştirilecek 40 bin performansa ev sahipliği yapacak. Edinburgh kentinin resmi uluslararası festivaline kabul edilmeyen sanatçıların da bir festivali olması amacıyla yaratılmış olan The Fringe Festival alternatif olarak başlamış olsa da yıllar içinde büyüdü ve bugün müzikten dansa, tiyatrodan müzikale, operadan çocuk etkinliklerine birçok farklı alanda aktiviteye ve sanat dalına sahne olan büyük bir prodüksiyona dönüştü. The Fringe Festival that takes place in Edinburgh is the world’s largest art festival that brings together visitors, artists, music, and theater. This year the 25-day long festival will host over 25,000 artists and 40,000 performances. The festival was established as an alternative to the Edinburgh International Festival, as a platform where rejected artists could perform. Even though The Fringe Festival started as an alternative over the years it has grown significantly and turned into a huge production of activities in the art scene ranging from music, dance, theater, musicals, opera, and children’s activities. www.edfringe.com TEKNOLOJİ-TECHNOLOGY 68 Teknolojik Beyinler İnternet, bilgisayar oyunları, akıllı cihazlar, dokunmatik ekranlar, sosyal medya… Hayatımızın her alanını ele geçiren teknoloji beynimizi nasıl etkiliyor? Y AZI-BY ELİF EREN AL T INARIK Technological Brains Internet, computer games, smart devices, touch screens, social media … How does technology, which has taken over every area of our lives, affect our brain? eynimiz zamanla değişiyor. Tarih öncesi çağlarda yaşayan insanlarla bugünün teknolojiyle sarmalanmış dünyasında yaşayanların beyinlerinin aynı şekilde çalışmadığı çok net ortada. Artık eskiye göre çok daha farklı düşünüyor, çok daha farklı hissediyoruz. Belleğimiz, dikkat süremiz, uyku döngümüz hatta rüyalarımız bile değişti. Beynin yeni deneyimlere uygun olarak kendini dönüştürebilme yeteneği modern insanı sadece çağlar öncesinde yaşayan insanlardan farklılaştırmakla kalmadı. İnternet ve diğer interaktif teknolojilerle bitmeyen bir değişimin öznesiyiz artık. Peki, çevrim içi dünya bizi birden fazla işi aynı anda yapan süper yeteneklere mi dönüştürüyor, yoksa dikkati dağınık yüzeysel insanlara mı? Teknolojinin davranışlarımızı değiştirdiği bir gerçek, ama asıl soru başka. Bu değişim beynimizi nasıl etkiliyor? ur brains change over time. It’s clear that in today’s technological world our brains work differently compared to people who lived in prehistoric times. Compared to the past we think and feel differently. Our memory, attention span, sleep cycle, even our dreams have changed. The modern brain’s ability to transform according to new experiences not only differentiates with prehistoric people but we are subjects of never-ending changes in technology and interactive technologies. Has the online world made us more able to multitask, or turned us into easily distracted, shallow individuals? It’s clear that technology has changed our behavior, but the real question is how this change is affecting our brains? İyi Uykular Renkli Rüyalar Teknoloji zihnimizi derinden etkiliyor. 2008’de İskoçya’daki Dundee University’de yapılan bir araştırma 55 yaşın üzerinde, çocukluklarında siyah-beyaz televizyonlu bir evde büyüyen deneklerin çoğunlukla rüyalarını siyah-beyaz gördüğünü gösterdi. Araştırmaya katılan daha genç denekler ise neredeyse tüm rüyalarını renkli görüyordu. Amerikan Psikoloji Derneği de bu araştırmanın sonuçlarını 2011’de doğruladı. Artık pek çoğumuz televizyonun pabucunu dama atıp kucağımızda dizüstü bilgisayarımızda dizi izleyerek ya da akıllı tabletimizden kitap okuyarak uyumaya başladık. Fakat bu uyku öncesi alışkanlıklar uyku kalitemizi olumsuz etkiliyor. Nörobilimciler dizüstü bilgisayarların ya da akıllı cihazların ekranların yaydığı ışıkların beynin hormonal dengesini bozarak uykuyu kaçırdığını söylüyorlar. Işık uyaranı karşısında beyin günün hala aydınlık olduğunu düşünüyor ve biyolojik saat tamamen şaşıyor. Uykusuzluktan muzdaripseniz uyku öncesi alışkanlıklarınızı gözden geçirmenizde fayda var. Technology deeply affects our minds. According to a 2008 study conducted at the University of Dundee in Scotland subjects over the age of 55, who grew up watching black and white television, often dream in black and white. Younger subjects who participated in the study however experience almost all of their dreams in color. The American Psychological Association confirmed these results in 2011. Today a majority of us fall asleep watching shows on laptops or while reading books on our smart devices. However this pre-sleep habit adversely affects the quality of our sleep. Neuroscientists claim that the light emitted by the screen of laptops or smart devices disturb the hormonal balance of the brain, which can cause a lack of sleep. The bright light makes the brain think it is still daytime and confuses our biological clock. If you suffer from insomnia we would suggest reevaluating your pre-sleep habits. B Modern Çağın Korkuları The New York Times’ın “sosyal medyada gezinirken alevlenen kaygının, eksiklik duygusunun ve huzursuzluğun bir karışımı” O Sleep Well Colorful Dreams Fear of the Modern Age FOMO (Fear of Missing Out), defined by the New York Times as ‘uneasy and ‘left-out’ feelings that flare up when surfing social media’, is a fact in our lives. In other words, when you’re enjoying a quiet weekend at home and see your friends posting pictures at a crazy party or sunbathing 69 İsveç’teki KTH Royal Institute of Technology’nin bilgisayar bilimi bölümünde görev yapan Prof. Dr. Erik Fransén’e göre sosyal medyada kısa bir gezinti sonrası beynimizde aşırı bilgi yüklemesi oluyor. Bu da gerekli bilgileri zihnimizde tutmamızı zorlaştırıyor. 70 According to Prof. Dr. Erik Fransén from the Department of Computer Sciences at KTH Royal Institute of Technology in Sweden, after a brief stroll on social media, information overload is happening in our brains. olarak tanımladığı FOMO (fear of missing out/kaçırma korkusu) hayatımızın bir gerçeği. Diğer bir anlatımla, evinizde sakin bir hafta sonu geçirirken Facebook’ta ya da Instagram’da arkadaşlarınızı deniz kenarında güneşlenirken, bir partide çılgınlar gibi eğlenirken gördüğünüzde “Neleri kaçırıyorum?” hissiyatına kapılıyor musunuz? İşte yakanıza yapışan o hissin adı FOMO. En havalı, en eğlenceli şeyi yapma yarışının hiçbir zaman kazananı olmuyor. Sosyal medya eski dostlarla iletişimi sürdürmek, yenileriyle tanışmak için kusursuz bir ortam, ama hayatımıza kattığı onlarca avantajın yanında yeni sosyal kaygılar da yaratıyor. Alman bilim insanlarının “Facebook depresyonu” olarak tanımladığı fenomene göre başkalarının başarılarını, mutluluklarını gözlemlemek kıskançlığa, hatta mutsuzluğa neden oluyor. Berlin’deki Humboldt University’den Hanna Krasnova Facebook’un pek çok insanın yalnız, haksızlığa uğramış ve kızgın hissetmesine neden olan negatif bir etkiye sahip olduğunu söylüyor. Dikkat Dikkat! Hayatımızda Google yokken bilgi daha kıymetliydi. Çünkü ona her an her yerde ulaşamazdık. Bu yüzden ezbere de olsa yeni şeyler öğrenmek, bilgileri hafızaya hapsetmek bir meziyetti. Şimdi bilgi daima parmağımızın ucundayken detayları aklımızda tutmak için çaba harcamıyoruz. 2007 yılında bir nörobilimci 3000 katılımcıyla bir anket yaptı ve daha genç katılımcıların diğerlerine kıyasla yakınlarının doğum günü ve hatta kişisel telefon numarası gibi özel bilgileri daha az hatırladığını kanıtladı. Sürekli hesap makinesi kullanan birinin aritmetik yeteneklerinin ve her yere GPS ile gidenlerin yön bulma yetilerinin körelmesi sürpriz değil. Sosyal medya ve internet dikkat süremizi de kısalttı. Artık uzun saatler boyunca kitap okuyamıyoruz, onun yerine her kelimesini okumadığımız internet makaleleriyle yetiniyoruz. by the sea, don’t you get the feeling of ‘What am I missing out on?” The name of the feeling is FOMO. There is no winner when competing to see who is doing the coolest, and most enjoyable thing. Social media is a great platform to reconnect with old friends and meet new ones. But in addition to its many advantages it also creates new social concerns. The phenomenon of “Facebook Depression”, as defined by German Scientists, is the feeling of jealousy while observing the success and happiness of others, which can even cause unhappiness. Hanna Krasnova from Humboldt University in Berlin says that Facebook can have a negative effect making many people feel alone, aggrieved, and angry. Caution! Information was more valuable when we didn’t have Google in our lives because we couldn’t immediately access it; because of that we had to learn new things and memorizing that data was a virtue. Now because information is literally at our fingertips we don’t make any effort to remember details. In 2007 a neuroscientists did a survey with 3,000 participants and compared to others the younger participants remember personal information like friends’ birthdays or phone numbers less. It’s no surprise that the arithmetic skills of people who continuously use a calculator, and navigation skills of those who use GPS to go everywhere, are marginalized. Social media and the internet has also shortened our attention spans. We no longer read books for hours; instead we settle for articles on the internet that we don’t even fully read. According to Prof. Dr. Erik Fransén from the Department of Computer Sciences at KTH Royal Institute of Technology in Sweden, after a brief stroll on social media, information overload is 71 72 İsveç’teki KTH Royal Institute of Technology’nin bilgisayar bilimi bölümünde görev yapan Prof. Dr. Erik Fransén’e göre sosyal medyada kısa bir gezinti sonrası beynimizde aşırı bilgi yüklemesi oluyor. Bu da gerekli bilgileri zihnimizde tutmamızı zorlaştırıyor. 2009’da Stanford University’de yapılan bir çalışma gösterdi ki, beyinleri düzenli olarak elektronik bilgi bombardımanına maruz kalan bireyler ciddi odaklanma problemleri yaşıyorlar. Çalışmanın sonuçlarına göre insan beyni birden fazla bilgi kaynağından gelen bilgileri filtrelemekte ve hangi bilginin gerçekten işe yarayacağını tespit etmekte zorlanıyor. Teknoloji zihnimizi ve bilişsel yeteneklerimizi tamamen kötü etkilemiyor elbette. “Starcraft”, “Age of Empires” gibi strateji oyunlarının beynin bilişsel esnekliğini ve aynı anda birden fazla görev yapabilme yeteneğini geliştirdiği söyleniyor. 2013’te yapılan bir çalışma “first-person shooter” olarak tanımlanan “Call of Duty”, “Battlefield”, “Bioshock” tarzı oyunların karar verme yetisini ve görsel yetenekleri geliştirdiğini ortaya koydu. Bu tarz oyunları oynayanların görsel ipuçlarını daha çabuk kavrayarak hızlı kararlar alabildiği ya da fiziksel çevrelerindeki detayları hızlıca analiz edebildikleri gözlemlendi. Fakat aynı çalışma başka bir şeyi daha ortaya koyuyor; bilgisayar oyunları oynayanlar dürtüsel ve agresif davranışlara daha yatkın oluyorlar. Araştırmacılara göre oyuncuları şiddetin hakim olduğu durumlarda ani kararlar almaya zorlamak onları gerçek hayatta da ani tepkiler veren bireylere dönüştürüyor. 2008’de UCLA’da yapılan bir çalışma internet arama motorlarının nöronları canlandırdığını ve özellikle yetişkinlerde beyin fonksiyonlarını artırdığını ortaya koydu. Nörobilim ve insan davranışı uzmanı, Prof. Dr. Gary Small happening in our brains. This in turn makes it harder for us to keep necessary information in our minds. A 2009 study at Stanford University showed that people whose brains are regularly exposed to electronic information overload suffer serious problems in focusing. According to the results, the human brain has trouble filtering information from multiple sources of information and trouble detecting which information is actually useful. Of course technology’s influences on our mind and cognitive abilities aren’t all negative. Strategy games like ‘Starcraft’ and ‘Age of Empires’ are said to improve the brain’s ability to multitask and improve its cognitive flexibility. A study conducted in 2013 revealed that “first-person shooter” games like ‘Call of Duty”, “Battlefield”, and “Bioshock” develop the ability to make decisions and develop visual skills. Observing people who play these types of games showed they grasp visual cues more quickly to be able to make quick decisions and are able to quickly analyze the details of their physical environment. However the same study revealed another fact; people who play these types of games are more prone to impulsive and aggressive behavior. According to researchers forcing players to make sudden decisions in cases where violence is dominant, transforms them into individuals who make immediate reactions in real life as well. A 2008 study conducted at UCLA revealed that internet search engines stimulate neurons and improve brain function especially in adults. Neuroscientist and human behavior specialist Prof. Dr. Gary Small noted in a report of the study that computer technology for adults middle 73 çalışmanın raporunda bilgisayar teknolojilerinin orta yaş ve daha üzerindeki yetişkinler için potansiyel faydaları olduğunu ve internet aramalarının karmaşık beyin aktivitelerini canlandırarak zihnin bir nevi egzersiz yapmasını sağladığını söyledi. İnternet Bağımlılık Yaratır Sürekli çevrim içi olma isteği ve ihtiyacı duyan internet kullanıcıların beyinlerinin uyuşturucu ve alkol bağımlılarının beyinlerindeki değişime benzer bir değişim gösterdiği bilgisayarlı görüntüleme yöntemleriyle kanıtlandı. The Telegraph gazetesinde yayınlanan bir makaleye göre Londra’daki Imperial College tarafından 2011’de yapılan bir çalışmada günlük hayatlarını sürekli internete bağlı olarak sürdüren denekler bir günlüğüne internet bağlantısından alıkondu. Çıkan sonuçlar şaşırtıcıydı, internetten bir gün uzak kalan denekler uyuşturucu ve alkol bağımlılarının yaşadığı yoksunluk sendromuna benzer tepkiler gösterdiler. Araştırmacılardan Psikiyatrist Dr. Henrietta Bowden Jones yoksunluk sendromu yaşayanların çoğunluğunun bilgisayar oyunu oynayanlar olduğunu belirtti. Tüm bu bilimsel çalışmalar ve bireysel deneyimler ışığında teknolojinin beynimizi değiştirdiğini söyleyebiliriz. İnternetten ve diğer modern teknolojilerden kendimizi ve beynimizi soyutlamamız mümkün görünmüyor. Bilgi edinme yöntemlerimiz değiştikçe, hafızamızdan dikkatimize tüm zihinsel fonksiyonlarımız değişiyor. aged and over has potential benefits; internet searches activate complex brain activity and provides a type of exercise for the mind. Internet Creates Addiction Computerized imaging methods have proven that the brains of internet users who constantly need to be online show a change in their brain similar to that of drug and alcohol addicts. Based on an article published by The Telegraph, a 2011 study conducted by Imperial College in London had subjects who were constantly connected to the internet go a day without it. The results were shocking; the subjects who went a day without the internet showed responses similar to withdrawal symptoms that drug and alcohol addicts experience. One of the researchers, Psychiatrist Dr. Henrietta Bowden Jones stated that the majority of the subjects who experienced the ‘withdrawal symptoms’ were those who played video games. In light of all these scientific studies and individual experiences we can say that technology has changed our brains. It doesn’t seem realistic to distance ourselves and our brains from the internet and other modern technologies. As our methods of obtaining information changes, all our mental functions, from our attention to our memory, are changing as well. DQ HABERLERNEWS 74 DEDEMAN KONYA, MUHTEŞEM YAZ DÜĞÜNLERİNE HAZIR Dedeman Konya, hayatınızın en önemli dönüm noktalarından biri olan düğünlerinizin, düşlediğiniz gibi gerçekleşmesi için yeni ve sıradışı uygulmalarla, bu yaz da bir birinden şık organizasyonlara ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Düğününü Dedeman Konya’nın yemyeşil bahçesinde veya gösterişli salonlarından birinde, ışıltılı avizeler altında ve romantik bir ambiansta geçirmek isteyen çiftler için fırsatlar devam ediyor. Tüm ihtiyaçlara cevap veren düğün paketleri alternatiflerinden, şefin mutfağından çıkan şık ve lezzetli düğün menülerinden, kişiye özel servis edilen klasik Konya düğün pilavı menüsüne; pastalı ve çerezli menüden, kokteyl menülerine kadar geniş bir yelpazede; düğün, nişan ve kına organizasyonları gerçekleşiyor. Ayrıca, düğünden önce yapılan demo yemeği ile çiftler istedikleri menüyü önceden tadıp, gönül rahatlığıyla karar verebiliyor. Dedeman Konya verdiği hizmetlerde sürekli kendini yenileyerek, “Düğün Asistanı” hizmeti ile gelin-damada otele girişten itibaren düğün sonuna kadar eşlik ederek program akışı konusunda bilgi verecek, onları yönlendirecek ve ihtiyaçlarını takip edecek bir görevli bulunuyor. Dedeman Konya’da 1000 kişiye kadar farklı büyüklüklerde gösterişli salonlar ve kır düğünü organizasyonlarınız için 1300 kişiye kadar yemyeşil bir bahçesi bulunuyor. DEDEMAN KONYA IS READY FOR STUNNING SUMMER WEDDINGS Dedeman Konya is ready to host weddings more stunning than the next this summer with new and unique techniques to ensure that the most important day of your life, your wedding, is exactly how you dreamt it to be. The opportunity for couples to have their wedding in Dedeman Konya’s lush green garden, or in one of the opulent halls, under glittering chandeliers, in a romantic atmosphere, continues. A wide range of weddings, engagement parities, and henna nights take place with alternative wedding packages that are equipped to meet every need from the fancy and delicious wedding menus from the chef’s kitchen, to the classic Konya wedding rice menu that is specially served individually, to the cake and nuts menu, and the cocktail menu. In addition during the rehearsal dinner the couple can taste the menu they want beforehand and make their decision with peace of mind. As the Dedeman Konya constantly renews itself in the services provided, the “Wedding Assistant” service features an assistant who will accompany the bride and groom from the moment they walk into the hotel until the end of the wedding and provide information about the flow of the program, will direct them and make sure all their needs are met. The Dedeman Konya has glitzy halls of different sizes that can accommodate up to 1,000 people and a lush green garden that can accommodate 1,300 people. DEDEMAN KONYA’DA E-ŞARJ İSTASYONU E-CHARGING STATION AT DEDEMAN KONYA Dedeman Konya, elektrikli araç kullananlar için “Şarj İstasyonu” kuran, şehrin ilk oteli oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen Yeşil Yıldız Belgeli oteller arasında Türkiye’ deki ilk 10 otelden birisi olan Dedeman Konya Hotel & Convention Center çevreye dost işletme olarak faaliyetlerine devam ediyor. Son olarak, enerji verimliliğinin artması, gürültü kirliliğinin azalmasına büyük oranda fayda sağlayan elektrikli araçlar için otel bünyesinde “E-Şarj İstasyonu” kuruldu. Son zamanlarda enerji kaynaklarını arttırmak amacıyla geri dönüşümlü ve çevreye zararı minumum olan alternatif enerji yöntemleri araştırılıyor. Bu araştırmalar sonucunda günümüzde elektrikli araç üretimine başlandı, hatta bazı firmalar seri üretime geçti. Her geçen gün öneminin arttığı elektrikli araçların önümüzdeki dönemlerde daha da artacağı öngörülmektedir. Her alanda olduğu gibi çevreye duyarlı otel faaliyetlerinde de öncü olmayı tercih eden, Dedeman Konya çevreci otel olarak uygulamalarını devam ettirerek, çevre bilincini yaygınlaştırmayı hedefliyor. Dedeman Konya is the region’s first hotel to provide ‘Charging Stations’ for electric vehicles. Dedeman Konya Hotel & Convention Center is among Turkey’s top 10 hotels that are Green Star Certified, issued by the Ministry of Culture and Tourism, and continues to operate as an environmentally friendly business. Recently the hotel established an on-site ‘E-Charging Station’ for electric vehicles, which increase energy efficiency and greatly contribute to the reduction of noise pollution. Lately, in order to increase energy resources, recyclable and environmentally friendly alternative energy methods are being researched. As a result of this research the production of electric vehicles began, in fact some companies have even started mass production. With each passing day the importance of electric vehicles increases and is expected to increase even more in the future. Dedeman Konya prefers to be a pioneer in environmentally conscious hotel operations, as well as a pioneer in all fields, and continues to operate as an environmentally friendly hotel and aims to promote environmental awareness. 75 NEWS DQ HABERLER NEWS 76 DEDEMAN’DAN TÜRKİYE VE KOMŞU ÜLKELER OTEL YATIRIM KONFERANSI CATHIC’E ALTIN DESTEK GOLDEN SUPPORT FROM DEDEMAN FOR TURKEY AND NEIGHBORS HOTEL INVESTMENT CONFERENCE CATHIC Sektörün en kıdemli otel yatırımcılarının, operatörlerinin, geliştiricilerin, danışmanların ve hükümet yetkililerinin sosyal ağ kurmak, en son gelişmeleri, trendleri ve fırsatları görüşmek için bir araya geldikleri CATHIC 2014, 9-10 Haziran tarihlerinde İstanbul’da düzenlendi. Türkiye’nin ilk uluslararası otel zinciri Dedeman Hotels & Resorts International konferansa, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Altın Sponsor olarak destek verdi. CATHIC 2014’te, bölgedeki önemli oyuncuları temsil eden 70’in üzerinde üst düzey yönetici ve sektör uzmanı, Türkiye’nin filizlenen turizm ve konaklama sektörünün karşı karşıya kaldığı fırsatları ve zorlukları görüştü. Türkiye ve Komşu Ülkeler Otel Yatırım Konferansı’nın programı, küresel CEO’lar ve hükümet yetkilileriyle görüşmeleri, en üst düzey ekonomistlerin tahminlerini ve bölgedeki son gelişmeleri, trendleri ve sektördeki en iyi uygulamalar üzerine panelleri kapsıyordu. Dedeman İş Geliştirme Direktörü Bilge Turcan da, “Orta Sınıfta Başarılı Yatırım Yapmak” panelinde Dedeman Park markası ile Dedeman’ın geliştirdiği deneyim ve örnek uygulamaları aktardı. CATHIC’in destekçilerinden Dedeman Otelleri 5 bin yatak kapasiteli 3 bine yakın oda ile hizmet veriyor, yılda yaklaşık 1 milyon misafir ağırlıyor ve 2000 kişiye istihdam sağlıyor. Dedeman Otelleri istikrarlı ve hızlı büyüme hedefleri çerçevesinde turizm otelcilik sektöründe yatırımlarına devam ediyor ve sektöre katma değer sağlayan CATHIC de dahil tüm konferans, kongre gibi organizasyonlara destek veriyor. 2014 yılında İstanbul’da Dedeman Bostancı ve Kazakistan’da Dedeman Oskemen Tavros otellerini açan Dedeman; yine 2014 yılı içerisinde Dedeman Park Bostancı’yı ve Rusya’da Dedeman Park Izmailova Moskova otellerini hizmete açacak. 2015 yılında ise İstanbul’daki dördüncü Dedeman olacak olan, Büyükdere Caddesi üzerinde inşaatına başlanmış, Dedeman Park Levent oteli hizmete girecek. Dedeman’ın 2023 yılı hedeflerinde ise grup bünyesinde 20’si Dedeman, 22’si Dedeman Park olmak üzere toplam 42 otel ile hizmet vermek yer alıyor. Dedeman Grubu’nun uzun vadeli planları çerçevesinde Dedeman bünyesine katılacak otellerin yüzde 30’u yurtdışında kapılarını açacak. Dedeman, Türkiye’de ve Türkiye ile ortak tarihi geçmişe sahip, kültürel bağların olduğu ülkelerde yeni oteller açmayı hedefliyor. Dedeman Grubu bu yeni projeleriyle birlikte 6 milyona yakın misafir ağırlayacak kapasiteye ulaşmayı planlıyor. Bu kapasiteyle ise cironun 5 katına çıkması ve 4 bin kişilik bir istihdam sağlanması hedefleniyor. CATHIC 2014, where the most senior hotel investors, operators, developers, consultants of the industry and government officials attend to set up networks, discuss about the latest developments, trends and opportunities, was held in Turkey on June 9th and 10th. Turkey’s first international hotel chain Dedeman Hotels & Resorts International, just like the last year, has provided support as a Golden Sponsor this year. At CATHIC 2014, over 70 top managers and industrial experts representing the major players in the region have discussed the opportunities and challenges of the newly flourishing tourism and accommodation industry of Turkey. Turkey and Neighbor’s Hotel Investment Conference included sessions with the global CEO’s and government officials, estimations of top economy experts and panels related to the latest developments and trends in the region, in addition to best industrial practices. Chief Business Development Officer of Dedeman Hotels, Bilge Turcan presented experiences and best practices Dedeman has developed with its Dedeman Park brand at the session “‘Investing Successfully in the Mid-Range Market’. Supporting CATHIC, Dedeman Group provides services with 5.000 bed capacity and around 3.000 rooms, hosts 1 million guests and provides employment to 2.000 people. Dedeman Hotels continue to invest on tourism and accommodation industry in align with its sustainable and fast growth goals and provides support to organizations such as conferences, congresses including CATHIC. Dedeman, opened Dedeman Bostancı in İstanbul and Dedeman Oskemen Tavros in Kazakhistan in 2014 will also provide services by putting Dedeman Park Bostancı and Dedeman Park Izmailova Moscow will be opened in 2014. In 2015, the construction Büyükdere Caddesi, which will be the 4th Dedeman in İstanbul, will be commenced and Dedeman Park Levent will open its doors to its guests. Dedeman’s 2023 goals include providing services with 20 Dedeman, 22 Dedeman Park hotels with a total of 42 hotels within the group. In align with the long term plans of Dedeman Group, 30% of the hotels that will be added to Dedeman organization will open its doors in foreign countries. Dedeman aims to commission new hotels in Turkey and in countries in which Turkey has common history and cultural ties. Dedeman aims to reach a capacity to entertain around 6 million guests with these new projects. With the mentioned capacity, the aim is to increase the turnover 5 times and to provide employment for 4.000 people. 77 NEWS DQ HABERLER NEWS 78 DEDEMAN PARK DENİZLİ YAZI 4 FARKLI KAMPANYA İLE KARŞILIYOR Dedeman Park Denizli, birbirinden farklı ve cazip 4 kampanya alternatifi ile konuklarını geleneksel Dedeman misafirperverliği ile ağırlıyor. 15 Haziran 2014 tarihine kadar rezervasyon yaptıran ve 95 TL’den başlayan fiyatlarla konaklayan misafirlere, dünyaca ünlü Kleopatra Antik Havuz giriş bileti hediye ediliyor. 31 Ağustos 2014 tarihine kadar rezervasyon yaptıran ve Dedeman Park Denizli’de konaklamanın ayrıcalığını 85 TL’den başlayan fiyatlarla yaşayan konuklaraysa, Türkiye’nin doğa harikalarından Pamukkale ören yeri giriş bileti, Dedeman Park Denizli tarafından hediye ediliyor. Yaz bitmeden barbekü keyfi yaşamak isteyenlerin kaçırmaması gereken bir diğer fırsatsa 15 Eylül’e kadar devam ediyor. Dedeman Park Denizli’nin bahçesinde, Pamukkale manzarası eşliğinde barbekü keyfi, 20 kişi ve üzerindeki gruplar için 1 meşrubat, çay ve kahve dahil kişi başı sadece 45 TL.’ den sunuluyor. Ayrıca, iş dünyasının tüm ihtiyaçlarına cevap veren hizmet anlayışıyla Dedeman Park Denizli, misafirlerine 31 Aralık tarihine kadar 39 TL’den başlayan çok özel toplantı paketleri sunuyor. Özel toplantı asistanı dahil tüm detayların düşünüldüğü toplantı organizasyonlarını; farklı boyutlardaki 5 salonda, 400 kişiye kadar tiyatro düzeni, 210 kişiye kadar sınıf düzeni, 500 kişiye kadar kokteyl düzeninde gerçekleştirmek mümkün. Üstelik her 5 kişilik katılımda 1 kişi ücretsizken kampanyalı toplantı paketi fiyatına, toplantı arasında sunulacak çay – kahve molası, set menü öğle yemeği, teknik ekipmanlar ve kablosuz internet erişimi de dahil. DEDEMAN PARK DENİZLİ WELCOMES SUMMER WITH 4 DIFFERENT CAMPAIGNS Dedeman Park Denizli hosts guests with traditional Dedeman hospitality and 4 different and attractive campaign alternatives. Guests who make their reservations by June 15th, 2014, with prices starting at 95TL, will receive an entry ticket to the world-famous Cleopatra Ancient Pool as a gift. With prices starting at 85TL, privileged guests who make their reservation at the Dedeman Park Denizli by August 31st, 2014 will receive an entry ticket to the ancient remnants of Pamukkale, Turkey’s natural wonder, as a gift. Another opportunity that those who want to enjoy a barbecue before the summer ends should not miss continues until September 15th. Enjoy a barbecue in Dedeman Park Denizli’s garden, with a wonderful view of Pamukkale. For groups of 20 or more, prices start at 45TL per person, which includes 1 soft drink, tea and coffee. In addition, the Dedeman Park Denizli, which offers services to meet all business needs, offers guests very special meeting packages starting from 39TL until December 31st. In addition to a meeting assistant, all details of the meeting organization are considered; in 5 halls of different sizes you can enjoy organizations of up to 400 people in a theater layout, 210 people in a classroom layout, and 500 people in a cocktail layout. And while for every 5 people in attendance 1 person attends for free, the tea-coffee break during the meetings, set lunch menu, technical equipment, and wireless internet access is also included within the price of the meeting package campaign. 79 DEDEMAN ZONGULDAK’TA ET KEYFİ Dedeman Zonguldak’ın servis kalitesi ve eşsiz atmosferiyle sevilen restoranı Panorama Restaurant, “Et Günleri” düzenliyor. Gerçek biftek lezzeti arayanlar için iyi işlenmiş ve özel olarak hazırlanan menülerle Panorama Restaurant konuklarına eşsiz bir lezzet şöleni yaşatacak. “Et Restaurant ” atmosferini konuklarına eksiksiz yaşatacak olan Dedeman Zonguldak Panorama Restaurant, 1 Eylül 2014 tarihine kadar, haftanın her günü 19:30 – 24:00 saatleri arasında konuklarını ağırlayacak. Oldukça doyurucu ve lezzetli et çeşitlerinin sunulacağı Panorama Resturant misafirlerini bekliyor. EXPERIENCE THE FLAVOR OF MEAT AT DEDEMAN ZONGULDAK! Choosing a venue is extremely important for those with a keen sense of taste. Especially when talking about “meat” you need to choice skilled venues. Zonguldak locals, or people who will visit the city before September 1st, 2014 are quite lucky because “Meat Days” will begin at the Dedeman Zonguldak and continue until that date. As a part of Meat Days the Dedeman Zonguldak Panorama Restaurant will welcome guests every day of the week between 19:30-24:00 with a unique atmosphere, amazing views of the city and sea, and excellent service. For those seeking real beef flavor, well crafted and specially prepared menus, and a memorable feast then don’t miss Meat Days. 80 DEDEMAN BOSTANCI HOTEL & CONVENTION CENTER Değirmenyolu Cad. No:39/B 34752 Bostancı / İstanbul / Türkiye Tel: +90 (216) 469 66 00 Email: bostanci@dedeman.com DEDEMAN OSKEMEN TAVROS Permitina Sokak, No:11/1 070000, Ust-kamenogorsk / Kazakistan Tel: +7 (723) 220 82 08 Email: oskemen@dedeman.com DEDEMAN DİYARBAKIR Elazığ Cad. Büyükşehir Belediyesi Yanı 21400 Diyarbakır / Türkiye Tel: +90 (412) 229 00 00 Email: diyarbakir@dedeman.com DEDEMAN PALANDÖKEN P.K. 115 25000 Erzurum / Türkiye Tel: +90 (442) 316 24 14 Email: palandoken@dedeman.com DEDEMAN ERBİL 60 Meter Street, Setekan Nr:36 246 062 Erbil / Northern Iraq Tel: +964 (66) 257 21 00 Email: erbil@dedeman.com DEDEMAN PALANDÖKEN SKI LODGE P.K. 115 25000 Erzurum / Türkiye Tel: +90 (442) 317 05 00 Email: skilodge@dedeman.com DEDEMAN GAZİANTEP HOTEL & CONVENTION CENTER Nesimi Mah. Gaziantep Cad. No:160 27120 Aktoprak / Gaziantep / Türkiye Tel: +90 (342) 211 66 00 Email: gaziantep@dedeman.com DEDEMAN PARK DENİZLİ Karsıyaka Mahallesi, 2394 Sokak, No:4 20175 Denizli / Türkiye Phone: +90 (258) 268 80 00 Email: denizli@dedeman.com DEDEMAN İSTANBUL Yıldız Posta Caddesi, 50 Esentepe 34340 İstanbul / Türkiye Tel: +90 (212) 337 45 00 Email: istanbul@dedeman.com DEDEMAN RİZE Ali Paşa Köyü 53100 Rize / Türkiye Tel: +90 (464) 223 44 44 Email: rize@dedeman.com DEDEMAN PARK GAZİANTEP Mücahitler Mahallesi 9. Sokak No: 30 Şehitkamil / Gaziantep / Türkiye Tel: +90 (342) 211 84 44 Email: parkgaziantep@dedeman.com DEDEMAN SILK ROAD TASHKENT Amir Temur Str. C 4 No. 7/8 Tashkent, 100000 / Özbekistan Tel:+998 71 120 37 00 Email: tashkent@dedeman.com DEDEMAN KAPADOKYA Ürgüp Yolu 2. Km. 50200 Nevşehir / Türkiye Tel: +90 (384) 213 99 00 Email: kapadokya@dedeman.com DEDEMAN ŞANLIURFA Atatürk Mah. Hastane Cad. Şanlıurfa / Türkiye Tel: +90 (414) 318 25 00 Email: sanliurfa@dedeman.com DEDEMAN KONYA HOTEL & CONVENTION CENTER Isparta Beyşehir Yolu, Yeni Sille Caddesi Özalan Mahallesi Selçuklu 42080 Konya / Türkiye Telefon: +90 (332) 221 66 00 Email: konya@dedeman.com DEDEMAN ZONGULDAK İncivez Mahallesi , Milli Egemenlik Caddesi 128, 67000 Zonguldak / Türkiye Tel: +90 (372) 291 00 00 Email: zonguldak@dedeman.com DEDEMAN PARK BOSTANCI Açılış tarihi: Eylül 2014 Dedeman Park Izmailovo MOSCOW Açılış tarihi: 2014 DEDEMAN PARK LEVENT Açılış tarihi: 2015 DE DE
Similar documents
“Günümüzde pazarlama artık `ilişki` oldu.” “Marketing has
çıktığımızda Tarkan Beyler kaçınılmaz olarak karşımıza çıktı, adres olarak direkt Call Center Hotel’e ulaştık. Bizim için hızlı bir zaman içerisinde burada hizmet vermeye başladık. Teknolojik altya...
More informationPdf İndir - On5yirmi5.Com
Amerika’da iç savaş yaşanıyordur ve Lincoln başkandır ve bu iç savaşı bitirmek ister. Kölelik sisteminin karşında durur, onu da kaldırmayı istemektedir. Devlet başkanı olarak savaşla ilgili verdiğ...
More informationmerve atılgan // sokak müziği // mustafa kula // la haıne mert tugen
faydası olan bir iç disiplin var. Müzik algısını da çok değiştiriyor ve işitsel olarak geliştiriyor. Sahne, dekor, kostüm ve tiyatro öğelerini içinde barındıran bir sanat ve dolayısıyla estetik alg...
More informationAvrupa`da kasaba turu A Tour of Europe`s small towns
Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş. ad›na Banu Dedeman
More information