5 Sayı - Bilişim Net Haber
Transcription
5 Sayı - Bilişim Net Haber
Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu İçindekiler İÇİNDEKİLER Editörden (Hülya CİVİL)........................................................2 Adnan YAZICI (Okul Müdürü)..............................................3 Okul Marşı (Mine OCAK)......................................................4 Yanlış Kullanılan Sosyal Ağlar (Mustafa KÜÇÜK)................5 Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Dergisi Yıl: 5 Sayı: 5 ISSN: 1309-0437 Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Adına Sahibi Adnan YAZICI Okul Müdürü Genel Yayın Yönetmeni Hülya CİVİL Türkçe Öğretmeni Aşkın Duası (Birol GÜVEN).....................................................7 Mustafa Reşit AKÇAY............................................................8 Süleyman ÖZTÜRK İle Ropörtaj..........................................12 Göktaşları (Efe ARSLAN).....................................................14 Fotoğrafçılık.........................................................................18 Çocuklarda Para Yönetimi................................................20 Farklı Yapıların Eğitime Katkısı Nelerdir?............................22 Küresel Isınma......................................................................24 Yazı İşleri Müdürü Davut KALYONCUOĞLU Müdür Yardımcısı Duygu DOGGÖZ İle Söyleşi................................................26 Dizgi - Tasarım Mustafa KÜÇÜK Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Cep Telefonları....................................................................30 Yayın Kurulu Birol GÜVEN Derya ÇEP Tülay KUDUNOĞLU Öğrenci Temsilcileri Gamze DİLLİ Yasemin Nur AKBAYRAK Alperen Taha CİVİL Meral ÖNDER Reklam Sorumlusu Abdurrahman YAZICI Müdür Yardımcısı Kapak Resmi Muzaffer KARABAYIR Öğrenci Velisi Destanın Sonu (Pınar Dilber KARAKAŞ)...............................6 Dergimizde yayımlanan bütün yazılardan yazarları sorumludur. Dergimiz 02.03.2008 tarih ve 26804 sayılı “Resmi Gazete”de yayımlanan “İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Sosyal Etkinlik Yönetmeliği” dikkate alınarak hazırlanmıştır. Çöp Adam (Birol GÜVEN)..................................................28 Akçaabat Orta Mahalle Evleri (Duygu ERZEN)................29 Ülkemizi Bekleyen Büyük Tehlike (Ali AYDIN)....................32 Gerçek Düşler (Tuğba SERDAR).........................................35 Karadeniz’in Gizli Hazinesi: Karayemiş .............................36 İlginç Bilgiler.........................................................................38 Spor Köşesi...........................................................................40 İngilizce Dersi Tişört Boyama Etkinliği Resimleri................42 Nostalji Köşesi.......................................................................44 Resim Dersi Öğrenci Çalışmaları........................................46 Bayram Kutlamalarından Resimler....................................48 Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Editörden Hisar Hülya CİVİL Editörden, n destekleyen te k re ü y e v n e Bizleri sev na beğenerı la u c u y u k o i is siz Hisar Derg ı daha sunabil ıy y a s ir b ız ın ğ rek okuyaca z. k gurur duyarı ın mekten büyü kez yaşaman i c in ş e b u ğ lu Bu mutlu ızda kendiım y a s r e H . iz y e azcoşkusu içind çalışıyoruz. Y a y a tm kü yazmak la n n ü a Ç . z re le ru o iz s iy i il miz nu b r. luk işi olduğu lu m ru yı gerektiriyo o a s lm ir o b i ib h a s manın erdin eyi, güzel m üretmek bir d k e ö c d n ü a ş ıd ü ğ d a a k d ya zelini üklerin en gü c z ö s e d oruz. n e Yazark ylaşmayı istiy a p u n u b e rl de kendini izle in s z i, ra y e te i tm d e n e e d ifa ak, k ui aslında yazm k z ru sterendir. Ok o ö g iy il i b ib g Biz u ğ u old rında ayna ılarımız bizleri a z iy a d Y r r. e tı rl k ö a k m e tart k is yerde yazma ı ığ d a lm o n u yucun bestir. k. Karşılaştıa tı r ş a lı d a a ç k a k y a a tm rm sa çıka ubir adım öne ı n la o l zerinde olduğ e z ü l ü o g y ru Hep ğ o d hep bunlar söymlar ise bize r ru e u ğ d e ı e z s a k b e c ız e n ğım yle ne nkü bir söz sö ü Ç i. rd r sadece üzeri te s la ö n g la o ı k k muzu a h me da çalışıyor nir ki söz söyle n e u s D u i. lt d y ru li ğ e o m d n le aç . Bizler bu am ır rd la n a yucularımıza te p u a k y o i iz s n a y düşen a ırakm izi hiç yalnız b b a ld o y u b e v cui sunuyoruz. değerli okuyu iz s le iy id şekkürlerimiz m ü k yıda buluşma Bir sonraki sa lıyoruz. larımızı selam 2 Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Müdür Yazısı Başlarken Adnan YAZICI / Okul Müdürü Değerli Okuyucularımız, Yoğun bir emek ve büyük bir özveriyle hazırlanan okulumuzun dergisi Hisar’ın 5. sayısında sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu idareci, öğretmen ve velileriyle geleceğimizin güvencesi öğrencilerimizi yarınlara hazırlayabilmek için bütün gücümüzle çalışmaktayız. Bizler; Yüce Atatürk’ten en büyük savaşın cahilliğe karşı yapılan savaş olduğunu, eğitimin, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatacağını, ya da köleliğe ve yoksululuğa sürükleyeceğini öğrendik. Sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Sevgili Öğrenciler, Anne balalarınızdan sonra sizin en yakınınız öğretmenlerinizdir. Onları çok iyi dinleyin. Başarılı olmanın olmazsa olmazı dersi dinlemek, planlı çalışmak, ödevlerini günü gününe yamak ve çok kitap okumak olduğunu bir an olsun aklımızdan çıkarmayın. Kesinlikle hedefinizi belirleyin. Zaman çok hızlı akıp gidiyor. Unutmayın ki anne babalarınız yaşamınızın sonuna kadar ihtiyaçlarnızı karşılayamayacaktır. Yarın siz de bir tencere kaynatmak zorunda kalacaksınız. Bu nedenle geleceğe hazırlanmak zorundasınız. Atatürk’ün, Türkiye Cumhuriyeti’ni sizlere emanet ettiğini bir an olsun aklınızdan çıkar- mıyorsunuz. Çalışıyorsunuz, çok çalışıyorsunuz. Değerli Veliler, En sağlıklı, en karlı yatırımın eğitim olduğunun farkındayız. Mutlulukların en büyüğü çocuklarımızın başarısı, acıların da en büyüğü evlat acısı olduğunun bilincindeyiz. Öncelikle çocuklarımızın sağlıklı beslenmelerine özen gösterelim. Kimyasal içerikli besinlerden uzak durmalarını sağlayalım. Sineğin konmadığı, karıncanın uzak durduğu, köpeğin ve kedinin yemediği besinleri kesinlikle yasaklayalım. Çocuklarımıza her davranışımızla örnek olalım. Unutmayın ki kızlar anneyi, erkekler de babayı taklit ederler. Çocuklarımızla sürekli iletişim kuralım, onları izleyelim. Dergimizin hazırlanmasında emeği geçen herkesi kutluyorum. Sağlıklı, başarılı, mutlu, gönlünüzce nice dergilerde birlikte olmayı diliyorum. Sevgili Öğrenciler, Atatürk’ün, Türkiye Cumhuriyeti’ni sizlere emanet ettiğini bir an olsun aklınızdan çıkarmıyorsunuz. Çalışıyorsunuz, çok çalışıyosunuz. 3 Okul Marşı Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Metmet Akif Ersoy Ortaokulu Marşı Mine OCAK / Müzik Öğretmeni Varlığın, nimettir güzel yurdumda. İlminle aydınlat Trabzon’umu. Korkma! O manevi ruh sende, Mehmet Akif Ersoy ismiyle. Haydi! O manevi güç sende, Mehmet Akif Ersoy ismiyle. Bitmeyen güzellikler senin, Aydınlık gelecekler senin, En büyük hedefler senin, Haydi durma koş ileriye!... Atanın yolunda, kurdun bir ordu. Şeref, şan senindir, ey yüce okul! Korkma! O manevi ruh sende, Mehmet Akif Ersoy ismiyle. Haydi! O manevi güç sende, Mehmet Akif Ersoy ismiyle. Bitmeyen güzellikler senin, Aydınlık gelecekler senin, En büyük hedefler senin, Haydi durma koş ileriye!... Bitmeyen güzellikler senin, Aydınlık gelecekler senin, En büyük hedefler senin, Mehmet Akif Ersoy ismiyle, İLERİYE! 4 Hisar Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu İnceleme Yanlış Kullanılan Sosyal Ağlar Mustafa KÜÇÜK / Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Çağımızın en büyük bağımlılığı, bilgisayar karşısında geçirilen vakit olsa gerek. Genel olarak bilgisayar karşısında geçirilen bu vakit çoğunlukla sosyal ağlarda harcanıyor. İnsanlar bu yolla her ne kadar sosyalleştiklerini düşünseler de aslında sosyal hayattan koptuklarının farkında değiller. Her türlü sahteciliğin kol gezdiği bu ağlar ve internet sayesinde insanlar hayal dünyasında yaşıyor. En büyük tehlikeyle ise çocuklarımız ve gençlerimiz karşı karşıya. Bu konuda BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu)’nın yaptığı bir araştırma şu şekilde: BTK’nın yaptığı araştırmaya göre; Ailelerin %90’ı, çocuklarının internette ve sosyal ağlarda çeşitli risklerle karşı karşıya olduğunu düşünüyor. Ailelerin bu endişelerinin başlıcası çocuklarının kötü ve şiddet içerikli görüntülerle karşılaşması. Yine bu bağlamda Ulaştırma Bakanlığı İnternet Kurulu tarafından, 9-16 yaş arasında sosyal ağ kullanan 500 çocuk üzerinde yapılan araştırmaya göre; Çocukların %70’i günde en az bir defa internete bağlanıyor. %66’sı sosyal ağlara her gün giriyor. %99’u Facebook kullanıcısı. Günde ortalama 72 dakika internette harcanıyor. %65’i tanımadığı kişileri arkadaş listesine ekliyor. %29’u cep veya ev telefonu numarasını veriyor. %51’i aile bireylerinin isimlerini paylaşıyor. Ayrıca bu araştırma sonusunda en çok dikkat çeken sonuçlardan biri de araştırmaya katılan çocuklardan 1/3’nin yaşı, sosyal ağ kullanım yaşı yasal sınırı olarak kabul edilen 13’ün altında. Bu oranlara bakıldığında durumun hiç de iç açıcı olduğu söylenemez. Burada en büyük görev biz anne ve babalara düşüyor. Sevgili anne babalar; Sizlere şöyle tavsiyelerim olabilir. *İnterneti oturma odanıza taşıyın ve zaman sınırlaması yapın. İnternet kullanımıyla ilgili kurallar belirleyin. *Çocuğunuzu, internette her şeye inanmaması konusunda uyarın. *Çeşitli programlarla çocuğunuzun internet adımlarını takip edin. *Kişisel ve aile bilgilerini paylaşmaması için çocuğunuzu uyarın. *Çocuğunuzun sosyal ağ üyeliklerini izleyin. Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızı gerçek dünyada nasıl koruyorsak sanal dünyada da aynı şekilde korumak için elimizden geleni yapmamız çocuklarımızın sağlıklı bireyler olarak yetişmeleri için çok önemli. Unutmayın ki internet ve sosyal ağlar bilinçli kullanıldığında insanlara yararlı olacaktır. Gelecek sayıda görüşmek üzere hepinize teşekkürlerimi sunarım… 5 Deneme Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Hisar Destanın Sonu Pınar Dilber KARAKAŞ Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım; Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. tan çok dizelerin, kıtaların iki üç kelimenin kalbine yerleştirdi. Belki de bu zamana kadar yaşadığı en büyük mutluluğuydu. Vatana olan sonsuz bağlılığını hayata geçirmiş ve onu bize de yaşatmaktaydı. Bu vazifeyi gerçek bir aşkla yaptığı zaten marşımızı Safahat adlı eserine koymamasıyla ispatlanıyordu. Üzerinde asırlar devirdiğimiz, onun için canlar verdiğimiz bu toprağın destanını Mehmet Akif tamamlamıştı. Destanın ilhamına olan borcunu ödemişti. Geçmişin tozlu sayfalarından yapılan kağıt Gücümüzün yok diyebileceğimiz kadar az uçak geleceğe ulaşmış ve sonu gelmeyen yoolduğu bir zamanda inancımızın , manevi zen- lunda uçmaktaydı. Okunurken yürek titreten ginliğimizin kumandasında siyah beyaz topra- marşımızı dinleyebilmek için... ğın üzerine kırmızı güller diktik. Vatan, gözlerin renksiz görüntüsünden arındırılırken bir eksiklik kendini hissettiriyordu. Sanki yazılması için birçok kalemin sayfalarda tükendiği bir destan tamamlanmak için birkaç cümleye ihtiyaç duyuyordu. Tam da bu sıralarda düzenlenen bir yarışma belki de tamamlayıcının kendini göstermesi için bir olanak sağladı. Mütevazı bir yaşam süren, kendi halinde, durumu pek de iyi sayılmayan bir baytar düzenlenen bu yarışmaya katılması için ikna edil- Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl! meye çalışıldı. Fakat yarışmanın ucundaki para Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl. ödülü onu bu işten caydırıyordu. Vatan için Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl; yazılmış bir marş karşılığında bu ödülü kabul edemezdi ki etmedi de. Parayı ihtiyaç sahiple- Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet, rine ,yazdığı marşı da Türk milletine bağışladı. Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl! Bu vatansever Mehmet Akif Ersoy’du. Tarihi on dörtlükte sembolleştirdi. Onu yazmak6 Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Şiir Aşık’ın Duası Birol GÜVEN / Türkçe Öğretmeni Neden düşürdün bu aşkı yüreğime Ya Rab, Bilmez misin olmazları oldurmak sana mahsus. Bir adem-i beşerim ben, bu yük ağır bana, Kurtulmak için gerek var mı va-veylaya. Pervane gibi ateş-i aşkına müptela ettin. Beni topraktan; onu yoksa nurdan mı var ettin. Aşk denilen bu yüce manayı, Bir vefasız kuluna mı vakfettin Söylesem arzu-u halimi o yâre, Sanmam ki olsun derd-i nihanıma çare. Ruh; Zat-i Mutlak’ın olsa da, O yâre etsin bedeni mutlakıyyet-i idare Vuslatın hayaliyle geçecek belli ki ömür ; Sanma ki ahım peşini bırakır, beden gibi bu cihanda gömülür. Elbet ettiğin cefanın hesabı ahirete kalsa da sorulur . O zaman vah edip; nasıl da sevmiş diye ağlama! 7 Ropörtaj Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Hisar Mustafa Reşit AKÇAY Meral Önder - Galip KARAYAVUZOĞLU Saliha Nur KARABAYIR - Gamze DİLLİ Alperen Taha CİVİL - Ece KATI Yasemin AKBAYRAK Bize Mustafa Reşit AKÇAY’ı ve spor yaşamınıza başlamanızı anlatır mısınız? 12 Aralık 1958 tarihinde Trabzon’da doğdum. 1985 yılında İdman Gücü Spor Kulübü’nün alt yapısında göreve başladım. 1992’de Trabzonspor’un alt yapısında devam ettim. 1997’de Trabzonspor’dan ayrıldım daha sonra asistan antrenör olarak değişik antrenörlerle çalıştım. 2004 yılından itibaren de tek başıma teknik sorumlu olarak çalışıyorum. Disipline önem veririm. Çalışmak ve disiplinin başarıyı getireceğine inanıyorum. İlişki kurmada zorlanırım. Dışarıdan gelen olumlu davranışları olumlu karşılarım. En önemlisi insanım ve babayım. Futbola ne zaman hangi takımda başladınız? Profesyonel olarak çok fazla futbol oynamadım. Kısa süreli bir profesyonelliğim oldu. Bu da kayda değer bir profesyonellik değil. Necmi ati ve Erdoğdu Spor takımlarında amatör olarak oynadım. İdman gücü futbol kulübünde antrenörlük deneyimim başladı. Daha sonra Trabzonspor ve profesyonel takımların bazılarında teknik sorumlu olarak görev yaptım. İki yıldan beri 1461 Trabzon’dan sorumluyum. Bu projenin içerisindeyim. Yılsonu sözleşmem bitecek. Ondan sonra hayatımızda ya yeni bir dönem ya da yeni bir mesaiyi başlatmış olacağız. Bunu zaman gösterecek. Sanıyorum 8 Mayıs ayında durum netleşmiş olacak. Antrenör olmaya nasıl karar verdiniz. ? -Aslında tesadüf diyebiliriz. Ama futbolla ilgili ilişkimiz çocukluğumuzdan beri var. Askerliğimi yaptıktan sonra üniversiteyi bitirdim. Öğretmenlik başlangıcı yapacak olduğum sıralarda antrenörlük yapmam konusunda İdman Gücü’nden bir teklif aldım. Bu teklifi değerlendirmemle başladı. Bu meslek başlangıçta idealist bir yapı olarak gözükmüyordu. Ama bugün geldiğimiz noktada çok sevdiğimiz ve yapmaktan gurur duyduğumuz bir mesleğe dönüştü ve şu anda da içimizde başarılarımızı mümkün olduğunca uluslararası bir düzeye çıkarmak isteyen bir enerji oluştu. Bunu hayata geçirmek için sanıyorum ölünceye kadar çabalayacağız. Antrenörlükte hedeflediğiniz yerde misiniz? Hayır. Şu an bulunduğum yerle yetinmiyorum. Yapı olarak durmaktan hoşlanmayan birisiyim. Durunca insanın düşeceğini ve bazı değerlerini kaybedeceğini düşünüyorum dolayısıyla hala durmuş değilim. Tatmin olmuş değilim. Süreci sürdürmek istiyorum. Uluslar arası düzeyde güçlü bir takımı çalıştırmak is- Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu terim. Bu belli bir takımlar düzeyinde bir dereceye girmek için olabilir hepsi ideallerimiz arasında, beklentilerimiz arasında. Hayat devam ettiği yönde mesleki hızımızın da devam etmesi gerekiyor. İdealleri olmayan bir insanı ota benzetiyorum, idealleriniz yoksa bir ottan farkınız yoktur. Antrenörlükte hedefiniz ve çalışmak istediğiniz takım hangisidir? Şuanda uluslararası bir düzeyde takımı çalıştırmak isterim. Söyleyeceğim isim belki okuyuculara çok uç noktada gelebilir ama her yiğidin gönlünde bir aslan yatar. Bu bir Barcelona olabilir, bir Chelsea olabilir, bir Real Madrid olabilir. Bu size uçuk ya da masalsı gelebilir ama ben böyle düşünmüyorum insan istediği sürece çaresini bulamayacağı tek şey ölümdür. Onun dışında her istediğine çalıştığı sürece ulaşabilir. Biraz da şans faktörünün yanında olmasını da buna ekliyorum. Sizi Trabzonspor’un başında ne zaman göreceğiz? - O güzel bir temenni teşekkür ederim. Teveccüh gösteriyorsunuz buna tabi bizler karar veremiyoruz. Tanrı ve yöneticiler karar veriyor. Biz çalışmalarımızı sürdürdükçe takdir edilme duygusu tabi ki her insanın beklentileri içerisindedir. Bunun zamanlamasının ne olacağını bilemiyorum. Ancak dediğim gibi çalışmalarımızı sürdürüyoruz ama şuanda yaş olarak, bilgi olarak mesleki ansiklopedi olarak kendimi iyi durumda hissediyorum. Eylemi iyi kullanacağım. Öyle bir beklentim var. Sanıyorum eğer böyle bir durum olursa bizim için iyi olur ve mutlu oluruz. Ve bana göre de başarırız diye de düşünüyorum. Ropörtaj Milli takımı çalıştırmak hedefleriniz arasında mı? -Milli takımı çalıştırmak hedeflerim arasında değil. Milli takımın antrenörlük yapısı farklı. Milli takım antrenörlüğünde süreç , maç , antrenman azlığıyla geçiyor ve dönemsel maçlar oynuyoruz. Benim yapım hareketli , aktif ve antrenmana yönelik antrenörlük anlayışım olduğu için Milli takım antrenörlüğü şu anda benim psikolojime ve benim karakterime uygun bir antrenör modeli değil ama yaşım bir süre ilerledikten sonra fikrim değişir mi onu bilemiyorum. Ama şu anki düşüncem yapım ve karakter yapım milli Takım antrenörlüğüne uygun bir yapı değil diye düşünüyorum. Sporcularınızla antrenman haricinde vakit geçiriyor musunuz? Oldukça fazla zaman geçiriyoruz. Zaman zaman sohbet düzeyinde zaman zamanda mesleki ya da bulunan pozisyonlarıyla ilgili konuşmalarımız oluyor. Ancak çok üst düzeyde değil. Bunun eksikliğini duyuyoruz. Ama şuan içinde bulunduğumuz şartlarda bunu zor kılıyor Çünkü onlarında kendilerine ait yaşam anlayışları var. Sosyal çevreleri var ama mümkün olduğunca oluşturduğumuz kamp dönemlerinde ve antrenman aralıklarında, antrenman sonrası dinlenme sürecinde beraber olmaya çalışıyoruz. 1461 Trabzon’un hedefleri nelerdir? Bu projeye başlarken oluşturduğumuz vizyon ve sahiplendiğimiz misyon bunun kişisellik takımı yapmakla alakalı bir yolu var. Artı ikinci bir görevi de şu Trabzonspor’un ve Türk futboluna evrensel baktığımızda oyuncu yetiştirme düşüncesi ve platformu olarak devam ediyor. Önümüzdeki yıl yasalar ve kanunların öngördüğü şekilde yeniden bir vizyon ve yeniden bir misyon oluşturmak zorunda. 9 Ropörtaj Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Sanıyorum mayıs ayında yönetim kurulu 1461 Trabzon kulübünün yeni vizyonunu ve misyonunu oluşturacak. 1461 Trabzon’un bir başarı trendi yakaladığına inanıyoruz. Bunu neye borçlusunuz? Teşekkür ederim böyle görmeniz bizi sevindiriyor. Bu bizi daha çok çalışmaya iten bir durum. Sorumluluk veren bir bakış açısı. Ama ortak akıl ve yetenekli insanların amaçlandırılması ile ilgili bir ortak konsesyum bir imece ve kariyer açlığı çeken oyuncu, yönetici ve teknik adamı ayaklarının bir araya gelmiş olması bu başarının ortaya çıkışını devamlılığını da bu proje içerisindeki insanların karakteri sağladı. Bence yetenek başarılı kılar karakter şampiyon yapar. Bu sizin mesleğiniz için yarın anne ve baba olsanız bile karakter sizi iyi bir anne iyi bir baba iyi bir öğretmen iyi bir mühendis yapar. Karakter önemlidir Oyuncularınız nereden ve nasıl seçiyorsunuz? Zaman zaman bir alt liglerden müsabaka izleme komitelerinin getirdiği raporlar zaman zaman da kendi bilgimizle ve bir üst liglerden izlediğimiz müsabakalardan edindiğimiz oyuncu karakterlerinin takdir ettiğimiz oyunculardan seçiyoruz. Bir diğer kaynağımızda gerek Trabzonspor alt potansiyel oyunculardan seçiyoruz. Bir planlama bir spor mühendisliği isteyen bir iş bu ciddi ve devamlılığı ve kendi olması gerekiyor. Dediğim gibi bir araya getirerek bir takım yapısı oluşturup bu işi sürdürüyoruz. Büyük takımlara karşı başarılı olmanızdaki etkenler nelerdir Yüksek bir motivasyon söyleye bilirim. Dediğim gibi kendini ifade etmek isteyen oyuncuların enerjilerini doğru mantıkla ve akıllı kullan10 Hisar mamızdan da kaynaklanabilir. Trabzonspor ‘un geçmiş dönemlerinde yapmış olduğu başarılı geçmişinin getirdiği sorumluklarda o maçlarda oyuncularımızın tarafından algılanmıştır. Dolasıyla kuyruğumuzda bize çok iyi bir denge çok iyi bir itici güç oluşturdu. Kuyruktan sözüm Trabzonspor’un 1974 yılından bu tarafa başlatmış olduğu Anadolu’ ya ve değer bol emperiyalliklerine karşı uygulanmış olduğu başarısını mücadele başarısını bizim de o müsabakalarda oyuncularımızla hissettiğimiz. Arkamdaki gücü hissederek onu sahaya yansıtmamız bunların hepsi bana göre o müsabakalarda maçı kazanmamız için veya iyi oynamamız için etkenlerdir. Bu seneki lig hedefiniz nelerdir? Statüler ve kurallar her ne kadar bizim süper lige çıkışımız bağlayıcı tutsa da biz takım olarak süper lige çıkmayı çok istiyoruz. Bunun için çok çalışıyoruz umarım bu isteğimize ulaşabiliriz. Zor bir istek ama yüzleşmeyi seviyoruz. Buda onlardan birisi süper lige çıkmak için her türlü çabayı göstereceğiz. PTT 1.ligde sizi en çok zorlayan rakibiniz kimdir? Kayseri Erciyes’tir. Bir diğer takım olarak ifade edersek de yani bizim kora kor mücadele dediğimiz uygulamalarda bize karşı önde bir Bolu Spor takımını söyleyebilirim. PTT 1.ligin zorlukları nelerdir? Bence çok fazla zorluktan söz edemeyiz. Futbol oynamak için çok uygun şartlarla mücadele ediyoruz ama çok mücadeleci birlik olduğunu müsabaka kazanmanın çok fazla koşmak çok fazla mücadele etmek çok ayrıntılı Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu taktiksel bilgilerle ancak mümkün olduğunu görüyoruz. Buda bu ligin şu anda Türkiye’de izlenme oranının yükselten bir durum bunlara zorluk olarak diyemeyiz. İşin kalitesini artıran durumlar olarak dengeleyebiliriz. Onun dışında belki bazı kulüpler de ekonomik dağılımda biraz zorluklar yaşanabilir. Bunun dışında biz PTT 1. Ligde rakiplerimizin bize karşı koyduğu zor oyun dışında çok fazla zorlukla karşılaşmıyoruz bunu yönetim kurulumuzun ve Trabzonspor şartları bize sağlıyor. Parasal anlamda zorluklar çekiyor musunuz? Hayır, Trabzonspor kulübünün büyüklüğü ve 1461 muhasebesi gelen gelir gider dengeleri çok sağlıklı çalışıyor ayrıca kulüpteki oyuncularımızın ekonomik zorlukları ve yansıttıkları zorluklar fazla değil, sözleşmelerimizin Mevlaları çok yüksek değil. Ligin en az parayla kurulmuş takımıyız. Dolayısıyla gelir gider dengesi şuanda çok gelir yönünde ağırlık kazanmış durumda. Dolayısıyla ekonomik anlamda güçlük çekmiyoruz. Takımda görmek istediğiniz bir futbolcu var mı? Evet var. Özellikle oynadığımız ligin düzeyinde önemli oyuncularla karşılaşıyoruz. Yılsonu geldiğinde bu oyuncularla ilgili bazı tespitler yapıp sözleşmelerinin uygunluğuna, ekonomisinin uygunluğuna bakarak bu oyunculardan birkaç tanesini kulübümüze katmak istiyoruz. Âmâ dediğim gibi şu anda sadece bizim istediğimizle oluşturulabilecek bir durum değil. Bu oyuncumuzun durumuna bağlı. Oyuncumuzun kayıtlı olduğu kulübüne bağlı ve bizim ekonomimize bağlı. Dolayısıyla bu üç ayrıntının bir araya gelmesi ve örtüşmesi gerekiyor. Ancak bu şekilde transferler yapabiliriz. Ropörtaj Ligde en çok beğendiğiniz futbolcu? Şu anda en çok Buca sporda Mehmet Battal en çok beğendiğim futbolcu olarak söyleye bilirim. Antrenman sıklıklarınız nelerdir? Her gün çalışıyoruz. Bu bazen günde iki kere oluyor. Bana kalsa gece saat 12’ de bile çalışmayı uygun göre bilirim. Hala yetersiz olduğunu düşünüyorum. Sercan Kaya ve Eren Albayrak’ın gidişi hakkında ne düşünüyorsunuz? Doğru zamanda doğru bir hamleydi. Sercan ve Eren ikisi de çok değerliydi inşallah bundan sonraki zamanlarında başarılı olurlar. Galatasaray ve Fenerbahçe gibi büyük takımları yendiniz. Son dakikalar geçmek bilmedi siz o dakikalarda neler hissetiniz? Tabi insan özellikle son dakikalarda futbolun sürprizlerle dolu bir yapısı var biliyorsunuz. Umulmadık anlarda umulmadık şeylerin oluşması bunu cazip kılan bir durum. Artı ben her zaman şunu söylerim futbolun % 70 ‘i gayret %30’u kısmete yönelik bir oyun oynuyoruz. %30’luk o kısmeti elinize ala bilmek için çok çalışmanız gerekiyor ki o %30’luk kısmette size yararlı olsun. Son saniyelerdeki yenilen gollerin bıraktığı psikolojik travmalar çok yüksek oluyor. Dolayısıyla gol olmasın diye çok yalvardığımız çok istekte bulunduğumuz durumlarda oluyor. Zaman zaman görünmeyenle ilişki kurduğumuz anlarda oluyor. Ropörtaj Tarihi: Nisan 2013 Trabzonsporumuza ve Hocamıza yeni görevlerinde başarılar dileriz... 11 Röportaj Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Hisar Okulumuza Büyük Katkıları Olan Müdür Yardımcımız Süleyman ÖZTÜRK İle Söyleştik Davut KALYONCUOĞLU - Müdür Yardımcısı Göreve ne zaman ve nerede başladınız? - 20 Eylül 1994 yılında Adıyaman Merkez ilçesine bağlı Fırat Nehri ile kolu olan Göksu’nun birleştiği yerde, Gümüşkaya İlkokulunda göreve başladım. 3 yıl burada görev yaptım. 2 yıl Bayburt Merkez Demirkaş İlköğretim okulunda çalıştım. Samsun Merkez Çatmaoluk Yenimahalle İlköğretim Okulu ve Çivril İlköğretim okulunda 4 yılı tamamladım. Artık doğup büyüdüğümüz topraklara gelme vakti gelmişti. 2003 yılının Temmuz ayında; kızımın da doğmuş olduğu Samsun’dan ayrılarak 2 yıl görev yapacağım Akçaabat ilçesinin Akpınar Yeşilce İlköğretim Okuluna geldim. Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulunda ne kadar süre görev yaptınız? - 2005 yılında açılan Müdür Yardımcılığı sınavını kazanarak 29 Ağustos 2005 tarihinde okulumuzda Müdür Yardımcısı olarak göreve başladım. 16 Temmuz 2012 tarihine kadar yanı 6 yıl 10 ay 17 gün bu görevi yürüttüm. Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulundaki günlerinizi bize anlatır mısınız? 12 - Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu, Trabzon’un en fazla öğrencisi olan ikinci okuluydu. Böyle büyük bir okulda idareci olmak; öğrencisi az veya köy okullarında çalışan beni tedirgin etmişti. Bu tedirginliğimi çok kısa bir sürede üzerimden atmama vesile olan tecrübeli ağabeylerim; şu an İskenderpaşa İlköğretim Okulu Müdür Başyardımcısı Osman DEMİR, Bedri Rahmi Eyüpoğlu İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı Kenan ÇOBAN ve hala okulumuzda çalışmaya devam eden Müdür Baş Yardımcısı Şendoğan USTACI teşekkürlerimi aracılığınızla tekrar etmek isterim. Görevime başladıktan bir hafta sonra Okul Müdürü Mehmet ÖNGÖZ’ün görev yeri değişti, Müdür Baş Yardımcısı Mehmet ÖZBAK emekliye ayrılmıştı. (Kendisine Allahtan Rahmet diliyorum.) Bu durumda ilk bir, bir buçuk ay oturup çalışacak bir masa bulamamıştım. Yanı işe bir buçuk ay sonra üzerimdeki tedirginliği atmış olarak başladım. Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulunda her şeyiyle oturmuş bir sistem buldum. Okul ailesinde ki herkes, özellikle öğretmenlerin büyük bir bölümü sorumluluğundan fazlasını yerine getiren bir ekipti. Bu bir okul için büyük bir artıydı. Görevlerini yerine getiren bir aileye giriyorsanız sizde görevinizi layıkıyla yapmak zorundasınız. Görev yaptığım süre içerisinde hiç “bana ne” demeden, mesai gözetmeden elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Yaptığım her işte öğrencilerimin, öğretmenlerimin, velilerimin ve okulumum çıkarlarını düşünerek yaptım. Okulda Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu ki her paydaşı ailemin bir ferdi olarak kabul ederek çalıştım. Çalışırken hatalarda yapmış olabilirim. Benim hatamdan dolayı etkilenen birileri olmuşsa kendilerinden özür diliyorum. Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulunda başarılı çalışmalar yaptığımı düşünüyorum. Bunda çalışmalarımızda önümüzü tıkamayan değerli müdürlerim; Mehmet ÖNGÖZ, Kemal ERGÜL ve Adnan YAZICI’ ya teşekkür ediyorum. Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu size neler kattı? - Hayat bir öğrenme sürecidir. Yaşadığımız sürece öğreniriz. Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulunda her kesimden insanlarla tanışma fırsatı buldum. Ekonomik olarak, fikri olarak, inanç olarak farklı insanlarla birlikte 7 yıl geçirdim. Birlikte yaşamanın tek ve değişmez şartının insanın bizzat yaratılmış olması olduğunu öğrendim. Daha önce çalıştığım okullarda başarı burada olduğu kadar yüksek değildi. Burada başarının hazzını tattım ve hiçbir başarının son nokta olmadığını öğrendim. Başarmak için çalışmanın şart olduğunu ama hayatı yaşanılır kılan başarı için planlı çalışmak gerektiğini öğrendim. Yeni görev yerinize alışa bildiniz mi? - Şu an Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli Bilimler Enstitüsü Sekreterliği yapmaktayım. Hala eğitim öğretimin içerisindeyim. Burada öğretim üyesi yetiştirilmektedir. Yani yüksek lisans ve doktora eğitimi yapılmaktadır. Burada işe ilk başladığımda; daha az insanla, daha çok evrakla meşgul olduğumuz için birkaç ay canım sıkıldı. Artık alıştım. Daha çok evrak, daha çok toplantı, daha az ilişki… Röportaj Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulundaki öğrencilerinize ve öğretmen arkadaşlarınıza neler iletmek istersiniz? - Öncelikle öğrencilerime sevgi ve selamlarımı gönderiyorum. Hz. Ali’nin “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” sözünü unutmadan öğretmenlerinin değerlerini bilmelerini; hayatlarının her aşamasında planlı çalışmalarını, meslek olarak kendilerini mutlu edecek işleri yapmalarını öneririm. Yaşamları boyunca şimdi oldukları gibi samimi, doğru, dürüst ve birazda çocuk kalmalarını diliyorum. Bu özellikleri barındıran kimselerde; toplumda insan ilişkilerini bitiren kin, nefret ve kötülük barınamaz. Yunusun deyişiyle; doğadaki tüm canlıları “yaratılanları yaratandan ötürü sevmeleri” dileklerimle… Devletin en çok çalışan memurları olarak meslektaşlarıma; Atatürk’ün “Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” sözünü unutmadan çalışmalarını; Öğrencilerine yaklaşımlarında Mevlana’nın “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşır.” sözünü kendilerine düstur edinmeleri dileğiyle sağlık mutluluk ve başarılar diliyorum. Ayrıca Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulunun görünmeyen kahramanları; Hizmetli, İşçi, Memur ve Okul Aile Birliği Üyesi arkadaşlarıma çalıştığım dönemde ki ve şimdi ki özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyor; sağlıklı, mutlu, hayırlı ömürler diliyorum. 13 Araştırma Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Hisar Göktaşları Efe ARSLAN Göktaşları evrenimizde olan, meteor olarak da adlandırılabilen taşların genel adıdır. Bu taşlar Dünya’mızın çekirdeğindeki manyetik alanın içine girer.Basit bir mıknatıs işlemi görülür.Manyetik alanın içine giren gök taşı hızlıca yer yüzüne yaklaşır. Gök taşları atmosfere saniyede 11 -72 km arası bir hızla girer. Göktaşının büyük bir kısmı Dünya’nın çevresini kaplayan tabaka sonucu küçük toz parçacıklarına dönüşür. Senede Dünya’mıza binlerce gök taşı gelir. Ama bunların sadece beş yüz tanesi toz haline gelmeden yer yüzüne inebilir. Göktaşları taşsı, demirli ve taşsı demirli olmak üzere üç gruba ayrılır. Göktaşları ile oluşan göktaşı yağmurları genellikle kuyrukluyıldızlarının yörüngede bıraktıkları toz, buz ve taş parçalarının atmosfere girip yanması sonucu oluşur. Örneğin Eta Kova Göktaşı yağmuru sırasında Halley kuyrukluyıldızının 14 ardında bıraktığı kalıntılar atmosfere girer. Bu duruma halk arasında “yıldız kayması” denir. Yıldız kayması olarak ifade edilen bu duruma aslında atmosfere giren ve yanan göktaşları neden olur. Göktaşları Dünya’nın doğal tarihinde büyük olayların nedeni olarak gösteriliyor. Örneğin dinozorların yok oluşu 65 milyon yıl önce Dünya’ya çarpan büyük bir göktaşı sonucu olmuş. Daha yakın zamanlarda, 1908’de Sibirya’nın Tunguska bölgesinde yüzlerce km2 alanda ormanların yok oluşu, gene bir göktaşı çarpmasına dayandırılıyor. Okyanuslara büyük bir göktaşının düşmesi tehlikeli bir tsunamiye yol açabilir. Potansiyel tehlikeli göktaşları (PHA’lar), tüm bilinenler göktaşları arasında yörünge ve büyüklük bakımından belli parametrelere sahip olanları içeriyor. Bunlar ileri tarihlerde Dünya’nın 8 milyon km veya daha yakınından geçecek olan, atmosferimize girdiği ve Dünya’ya düştüğü (çarptığı) takdirde bölgesel çapta zarar verecek büyüklükteki gök cisimleri olarak sınıflandırılmakta. WISE misyonunun Dünya yakınındaki cisimler araştırması 107 PHA’yı inceleyerek tüm PHA sayıları hakkında öngörülerde bulundu. Model kestirimlerine göre Dünya’yı tehdit edebilecek 4700 kadar PHA bulunmakta. Modellerdeki ve mevcut gözlemlerdeki belirsizliklere göre bu sayı ±1500 değişebilir. Bu kadar PHA’nın şimdiye kadar %20 ile %30 kadarı keşfedildi. Bu rakamlar eski tahminlerden bir miktar fazla olsa da, onları bir bakıma doğruluyor ve yeni kestirimlerin doğruluğu hakkında bir güven veriyor. NASA’nın Yakın Dünya Gözlem Programın- Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu dan Lindley Johnson, “PHA’ların bulunması için iyi bir başlangıç yaptık. Ancak hepsini bulmak için daha 20 yıla gereksinim var” demekte. PHA’ların bir kısmı Dünya yörüngesinin bulunduğu düzlemde. Küçük eğim açılı denen bu PHA’lar düzleme dik dönenlerden daha tehlikeli. Analizler bunların sayısının eski tahminlerin iki katı olduğunu söylüyor ve bunların kaynağının Mars ile Jüpiter arasın da iki büyük göktaşı veya asteroidin çarpışması olduğu kanısını uyandırıyor. Araştırma sıl anlarız?Bir göktaşı,bir yıldızın veya bir gezegenin parçası olabilir. Bu nedenle de Dünya’mızda olmayan madenler bu göktaşında olabilir. Bunun için laboratuarda araştırmalar yapılıyor. Bu nedenle de gök bilimcilerin yani gök bilimi hakkında uğraşanbilim adamlarının araştırmalarını yaptıkları yerlere gözlemevi denir. Gözlemevleri göktaşlarını, gökadalarını, karadelikleri ve daha birçok gök cismini araştırıp resmini çekiyor. Biz insanlarda gözlemevlerinin sergilerine gidebiliriz. Gök taşları açık artırmayla satılacak Ekim’de New York’ta yapılacak müzayedede, aralarında Ay ve Mars’tan parçaların da bulunduğu 125 meteorit açık artırmayla satışa sunulacak. Mars, Ay ve asteroit adı verilen küçük gezegenlerden kopup yeryüzüne düşen parçalar, New York’taki Heritage Auctions isimli müzayede evinde yapılacak olan açık artırmada satışa çıkıyor. 14 Ekim günü gerçekleşecek olan organizasyon, şimdiye kadar yapılan en büyük meteorit müzayedesi olacak. Müzayedede 125 parçanın açık artırmaya çıkacağı ve bunlardan bir kısmına verilecek teklifler için alt sınır konulmadığı açıklandı. Dünya’ya yakın geçen göktaşları Aslında göktaşlarını izlemek WISE uydusunun ana görevi değildi. Yan görevlerinden biri de olsa WISE beklenilenin çok üstünde yararlı bilgiler sağladı. Uydu ana görevi olarak gökyüzünü kızılötesinde iki kez taradıktan sonra 2011 başlarında kış uykusu moduna alındı. WISE, çalışması sırasında yüz milyonlarca gök cisminin kataloglara girmesini sağladı. Bunların arasında süper parlak ışıklı gökadalar, yıldız doğuran bölgeler, yeni yıldızlar ve 600 kadar da göktaşı var. Göktaşlarından 135’i yeni keşif sayılmakta. Ayrıca göktaşlarının yörüngeleri ve yapıları hakkından da yeni bilgiler sağlandı. Örneğin çoğu PHA’ların parlak Asteroid Mathilde oldukları görüldü. Bu onların yapılarının kaya Dinozorların 65 milyon yıl önce bir meteoveya metalik olduğunu söylüyor. run Dünya’ya çarpması ve Dünya yüzeyindePeki bir göktaşının göktaşı olduğunu na15 Araştırma Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu ki yaşam koşullarının bozulması sonucu yok olduğu sanılıyor. Meteor çarpmalarıyla ilgili Dünya tarihindeki diğer kanıtlar arasında 1908 yılındaki Tunguska olayı ve Kuzey Arizona’ya 50.000 yıl önce çarpmış olan küçük bir otomobil büyüklüğündeki meteorun oluşturduğu Canyon Diablo çukuru (1275m çapında ve 175m derinliğinde) sayılabilir. Dünya yüzeyindeki en büyük meteor izi ise Meksika’da Yucatan yarımadasında Chicxulub’da (çikşulub) bulunan 300 kilometreçapındaki izdir ve dinozorları yok eden meteorun buraya çarptığı sanılıyor. Meteorlar Dünya’ya sürekli olarak düşmekte/çarpmaktadır. Şehir ışıklarından uzak bir yerde berrak bir gecede gökyüzüne bakarsanız saatte ortalama beş-on adet yıldız kaymasına şahit olursunuz. Bunlar, Dünya atmosferine saniyede 45 kilometreye varan hızla düşen büyüklüğü kum tanesi ile bezelye arasında değişen ve yere ulaşmadan 100km kadar yukarıda yanmaya başlayıp bir saniyede yok olan göktaşlarıdır. Nadiren portakal büyüklüğüne kadar olanları daha parlak ve daha uzun bir ışık izi halinde gözlenir. Bu gözlem, en iyi sabaha yakın saatlerde yapılabilir çünkü akşam saatlerinde gökyüzünde gördüğümüz, Dünya hareket ederken arkasında kalan gök parçasıyken sabaha yakın saatlerde Dünya’nın hareket ettiği yöne doğru olan gök parçasını görürüz. Aslında her gün Dünya’ya milyonlarca meteor düşer, fakat biz bulunduğumuz yerden gökyüzünün ancak yirmibinde birine düşen kısmını görebiliriz. Görebildiğimiz küçük gök 16 Hisar parçasına da saatte ancak 5 – 10 tane gök taşı rastlar. Göktaşları, Dünya ve diğer gezegenler gibi Güneş etrafında kendi yörüngelerinde hareket halindedir ve bir çoğu dünyaya çarpmayıp, bir sonraki dönüşlerinde tekrar karşımıza çıkmak üzere yoluna devam eder. 100 metre çapından büyük olup, 7,5 milyon km’den daha yakından geçen göktaşlarının NASA tarafından yörüngeleri hesaplanır ve daha sonraki geçişlerinde Dünya’ya çarpma olasılıkları araştırılıp bu özellikler bir veritabanında toplanır. Bunlar PHA (Potentially Hazardous Asteroids – Hasar verebilecek gök taşı) olarak adlandırılır. Şimdiye kadar gözlenip yörüngeleri hesaplanmış hiçbir PHA’nın yakın bir gelecekte Dünya’ya çarpması beklenmiyor ama henüz varlığından haberdar olmadığımız ve veritabanında adı geçmeyen ama Dünya’ya doğru gelmekte olan başka gök taşları olabilir. Eylül 2007’de listelenmiş 880 adet PHA varken bugün bu sayı 990’ı aşmıştır. Bu da her gün yenilerinin fark edildiği anlamına gelir. Yaşamı tehdit eden büyüklükte bir PHA’nın Dünya’ya çarpma olasılığı yaklaşık her yüz bin senede birdir. Bu risk, gözlem/hesaplama yoluyla tespit edilip önlem alınarak ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. Bu konuya meraklıysanız ve bilgisayarınızda Java programı yüklüyse aşağıdaki linke gidip biraz uzaycılık oynayabilirsiniz. Bu linkte gezegenlerin yörüngelerini hareketli izleyeceğiniz interaktif bir grafik program ve tüm PHA’ların listesi vardır. Bir PHA seçip Güneş etrafındaki yörünge diyagramlarını görebilir, bu diyagramda bakış açısını, mesafeyi ve zaman ölçeğini değiştirerek geleceğe yönelik projeksiyonlar gerçekleştirebilirsiniz. Bu günlerde yakınımızdan geçecek göktaşları, en yakın geçeceği tarih, mesafesi ve çapı şu şekildedir : NASA’nın WISE (Wide-field Infrared Survey Explorer) uydusu gökyüzünü kızılötesi dalga boylarında tararken bir yandan da potansiyel tehlike taşıyan göktaşları (Po- Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Araştırma tentially Hazardous Asteroids, PHA) hakkında güven veriyor. yeni bilgiler sağladı. Böylece PHA’ların sayılaNASA’nın Yakın Dünya Gözlem Programınrı, kaynakları ve muhtemel tehlikeleri ile ilgili dan Lindley Johnson, “PHA’ların bulunması mevcut bilgiler güncellenmiş oldu. için iyi bir başlangıç yaptık. Ancak hepsini bulmak için daha 20 yıla gereksinim var” demekte. PHA’ların bir kısmı Dünya yörüngesinin bulunduğu düzlemde. Küçük eğim açılı denen bu PHA’lar düzleme dik dönenlerden daha tehlikeli. Analizler bunların sayısının eski tahminlerin iki katı olduğunu söylüyor ve bunların kaynağının Mars ile Jüpiter arasın da iki büyük göktaşı veya asteroidin çarpışması olduğu kanısını uyandırıyor. Aslında göktaşlarını izlemek WISE uydusunun ana görevi değildi. Yan görevlerinden biri de olsa WISE beklenilenin çok üstünde yararlı Göktaşları Dünya’nın doğal tarihinde bü- bilgiler sağladı. Uydu ana görevi olarak gökyük olayların nedeni olarak gösteriliyor. Ör- yüzünü kızılötesinde iki kez taradıktan sonra neğin dinozorların yok oluşu 65 milyon yıl 2011 başlarında kış uykusu moduna alındı. önce Dünya’ya çarpan büyük bir göktaşı soWISE, çalışması sırasında yüz milyonlarca nucu olmuş. Daha yakın zamanlarda, 1908’de gök cisminin kataloglara girmesini sağladı. Sibirya’nın Tunguska bölgesinde yüzlerce km2 Bunların arasında süper parlak ışıklı gökadaalanda ormanların yok oluşu, gene bir göktaşı lar, yıldız doğuran bölgeler, yeni yıldızlar ve çarpmasına dayandırılıyor. Okyanuslara bü- 600 kadar da göktaşı var. Göktaşlarından 135’i yük bir göktaşının düşmesi tehlikeli bir tsuna- yeni keşif sayılmakta. Ayrıca göktaşlarının yömiye yol açabilir. rüngeleri ve yapıları hakkından da yeni bilgiPotansiyel tehlikeli göktaşları (PHA’lar), ler sağlandı. Örneğin çoğu PHA’ların parlak tüm bilinenler göktaşları arasında yörünge oldukları görüldü. Bu onların yapılarının kaya ve büyüklük bakımından belli parametrelere veya meta lik olduğu nu söylüyor. sahip olanları içeriyor. Bunlar ileri tarihlerde Dünya’nın 8 milyon km veya daha yakınından geçecek olan, atmosferimize girdiği ve Dünya’ya düştüğü (çarptığı) takdirde bölgesel çapta zarar verecek büyüklükteki gök cisimleri olarak sınıflandırılmakta. WISE misyonunun Dünya yakınındaki cisimler araştırması 107 PHA’yı inceleyerek tüm PHA sayıları hakkında öngörülerde bulundu. Model kestirimlerine göre Dünya’yı tehdit edebilecek 4700 kadar PHA bulunmakta. Modellerdeki ve mevcut gözlemlerdeki belirsizliklere göre bu sayı ±1500 değişebilir. Bu kadar PHA’nın şimdiye kadar %20 ile %30 kadarı keşfedildi. Bu rakamlar eski tahminlerden bir miktar fazla olsa da, onları bir bakıma doğruluyor ve yeni kestirimlerin doğruluğu hakkında bir 17 Söyleşi Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Hisar Fotoğrafçılık Yasemin Nur AKBAYRAK - Ece Nur KATI - Gamze DİLLİ Fotoğrafçı Nermin KARSAN İle Fotoğrafçılık Üzerine Söyleştik Bize kendinizi tanıtır mısınız ? Adım Nermin Karsan. 43 yaşında evli 2 çocuk annesi ve Elektronik mühendisiyim. Fotoğraf çekmeyi ve örgü örmeyi çocuklarım kadar seviyorum. Bir de Karadeniz’in dağlarını ve yaylalarını. Hayata çocukların gözünden bakmayı hiç bırakmıyorum. Fotoğraf kelimesi nerden gelmektedir ? Fotoğraf sözcüğü, eski yunanca φῶς, fos, φωτός, fotos, “Işık (Gök cisimlerinin)“, “Aydınlık“ ve γράφειν, grafein, “Çizmek“, “Kazımak“, Resim yapmak“, “Yazmak” sözcükleri birleştirilerek türetilmiş bir isimdir. Kelime anlamı, ışık yardımı ile iz bırakmaktır. Fotoğraf cisimlerden yansıyan elektromanyetik radyasyonunun toplanıp odaklanmasıyla oluşturulur. En yaygın rastlanan fotoğraflar insan gözünün görebileceği kalıcı görüntüler yaratan dalga boylarıyla yaratılan fotoğraflardır. 18 Fotoğraf nedir? Fotoğraf, doğada mevcut gözle görülebilen maddi varlık ve şekilleri, ışık ve bazı kimyasal maddeler yardımıyla ışığa karşı duyarlı hale getirilmiş film, kağıt veya her hangi bir madde üzerine saptayan fiziksel ve kimyasal bir işlemdir. Fotoğrafçılık uluslararası bir dildir ve modern hayatta üçüncü bir göz vazifesi görür. Fotoğrafçılık bakmakla görmenin ayrı ayrı şeyler olduğunu kanıtlar. Fotoğraf bugünkü gelişme devrinde bir bilim ve diğer bilim kollarının da hiç şüphesiz ki en büyük yardımcısıdır. Foto Form ne zaman kuruldu? Kimler kurdu? 8.11.1987 tarihinde kuruldu. Sekip İskender, İhsan Erbay, Hasan Beşli, Hülya Yalçın Alp, Süleyman İskender, Sayım Karadeniz, Feridun Aydın Foto Forum’u kurdular. Dernek faaliyetleriniz nelerdir? Fotoğraf eğitim seminerleri, sergilenen geziler, söyleşiler, her hafta çarşamba günü dernek merkezinde fotoğraf gösterileri oluyor. Niçin fotoğraf ? Fotoğraf hem belge hem sanattır. Fotoğraf Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu çekerken anı yakalarız. O an bir daha geri gelmiyor. Biraz da anı doldurma diyelim. Bu görüş herkese göre farklılık gösterebilir. Siz fotoğrafa nasıl başladınız ? Orta bire giderken dayımdan ödünç aldığım kamerayla başladım. Fotoğraf çekerken neler gereklidir ? İster dijital, isterse kimyasal (analog) fotoğraf makinesi olsun, aslında fotoğrafı çeken cihaz değil, fotoğrafçının kendisidir. Bir fotoğraf, alelacele ve düşünmeden çekilmemelidir. En azından, mümkün olduğunca kafa yorularak çekilmelidir. Yani bir fotoğrafçı, çerçeveyi önce kafasında çekmeli, varsa senaryosunu oluşturmalı, ışık şartları ve zamanlamasını yapmalı ve ondan sonra deklanşöre basmalıdır. 1. Işığa Dikkat Edin 2. Kompozisyonu Sadeleştirin 3. Anı (Hareketi) Yakalayın 4. Gerektiğinde, Karede Canlı Bulundurmaya Özen Gösterin 5. Objeleri Çerçeveye Yerleştirin Analog makine ve dijital makine arasındaki farklar nelerdir ? Analog makinede çektiklerimizi hemen göremediğimiz için daha heycanlıydı . Ama filmli olduğu için daha masraflıydı. Dijital makinelerde ise çektiğimiz resimleri görme şansımız oluyordu. Ayrıca bu daha masrafsız. Eskiden nasıl makineler kullanılırdı ? Yaşı 35 in üzerinde olan okuyucularımız 24 Söyleşi lük ya da 36’lık film makaralarının takıldığı eski fotoğraf makinelerini hemen hatırlayacaklardır. Gereksiz yere harcamayalım diye hayatımızın birçok güzel anını es geçtiğimiz o günleri gülümseyerek hatırlarız şimdi. Tabi yaşı daha eski olanların hatırladığı üç ayaklı olan ve öndeki herkesin , makine arasındaki siyah perde altındaki adamın ne yaptığını merak ettiği makineler bizim hafızalarımızda yer almıyor. Kısacası eskiden tek bir kare fotoğraf çekmek bile adeta tören gerektirirken şimdi avuç içi kadar makinelerle binlerce kare fotoğrafı çok daha gerçekçi görüntülerle elde etme imkanımız var. Fotoğrafçılık hakkında bilinen ve bilinmeyen 20 şey : 1. Popüler olmak için fotoğrafçılık yapmayın. 2. Ne çekiyorsanız onun keyfini çıkarın. 3. Çekim için iyi hazırlanın. Gün batımını şarjınız bitmişken çekemezsiniz. 4. Her zaman daha sıcak tutacak giysilere ihtiyacınız var. 5. Çekim sırasında duygu ve düşüncelerinize dikkat edin. 6. Elde edebileceğiniz hedefleri seçin. 7. Fotoğrafçılık hakkında notlar yazarak öğrenin. 8. Trioda olmadan asla fotoğraf çekimine gitmeyin. 9. Küçük özelliklerle mutlu olun. 10. Fotoğrafçı arkadaşlarla iyi ilişki kurun. 11. Çekeceğinizi önce izleyin sonra kameranız ve kalbinizle çekin. 12. Her zaman sakin olun. 13. Kendinizi fazla abartmayın. 14. Bakış açısı sizin yaratıcılığınızı ortaya çıkarır. 15. Fotoğrafa kendinizi adayın ama asla yılmayın. 16. Bir fotoğraf topluluğuna katılın. 17. Kameranızı temiz tutun. 18. İyi ya da kötü kendinizi başkalarıyla karşılaştırmayın. 19. Fotoğrafta kendi stilinizi yaratın. 20. Daha iyisini yapın ve az fotoğraf çekin 19 İnceleme Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Hisar Çocuklarda Para Yönetimi Esra ŞAHİN / Rehber Öğretmen Ecren ERGÜN - Cannur Sude ÇOBANOĞLU duruma karşı hazırlıklı olmamıza yardımcı olacaktır. Hayatımızın en önemli vazgeçilmezi para değil midir? Biz ebeveynler yaşamımız için bu gerekli olan aracı bazen amaç haline dönüştürmüyor muyuz? Ailemizin gelir gider dengesini ayarlayabiliyor muyuz? Neden toplum olarak faturalar ve kredi kartı ekstreleri içerisinde boğuluyoruz? Daha önemlisi çocuklarımıza parayı bir araç olarak doğru planlayarak kullanmayı öğretebildik mi? İşte tüm bu sorular harekete geçirdi bizleri ve yine onlarla çıktık yola!! Düşündük ki onlar araştırırsa ve düşünürlerse bizlerin bir türlü baş edemediği para yönetimi meselesine belki de daha etkin çözümler geliştirebilirler. Bakalım neler diyor Ecrin ve Sude: Evde Para Yönetimi Evde para ve tasarruf dediğimiz zaman aklımıza ilk gelen kumbaralarımızdır. Çünkü kumbaralarımız paralarımızı saklayabileceğimiz en sevimli yerlerdir. Evde israfa sebep olan en büyük sorunlardan biri ise boşa sarfedilen elektrik ve su harcamalarımızdır. Para yönetimini sağlamak için bu tip israfa sebep olan giderlerimize dikkat etmeli ve ailelerimizi bilinçlendirmeliyiz. Para yönetimi nedir? Nasıl yapılır? Para yönetimi elimize geçen parayı doğru kullanabilmemizdir. Eğer bunu başaramazsak para akışımızı ve zamanlamayı ayarlayamazsak maddi açıdan sıkıntıya düşebiliriz. Bu durum bizlerin hem fiziksel hem ruhsal yönden olumsuz etkilenmemize, en önemlisi mutsuz Para yönetiminde Ebeveynlere Öneriler olmamıza sebep olabiliriz. Paramızı doğru yer Öncelikle çocuklara belirli yaştan itibaren ve zamanda harcamayı öğrenmemiz yaşamımız boyunca karşılaşacağımız her türlü zor harçlık verip kendi bütçelerini yapabilmeleri 20 Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu İnceleme için zaman tanımalısınız. Harçlık verilmesinde uzmanlar 8 yaşına kadar günlük, 8 yaşından sonra ise haftalık; özellikle de lise çağından sonra aylık verilmesini öneriyorlar. Harçlığın miktarı ise aile üyeleri bir araya gelerek istekler ve ihtiyaçlar tartışılıp ortak bir karar alınarak belirlenmelidir. Para Yönetiminde Çocuklara Öneriler Hepimizin pek çok ihtiyaç ve isteği var biliyoruz. Ama unutmamalıyız ki anne babalarımızın dünyasında işler hiç kolay yürümüyor. Daha rahat ve huzurlu bir hayat için onlara destek olmamız gerektiğini biliyoruz. Bu yüzden harçlıklarımızı doğru kullanmayı ve günlük harcamalarımızı hesaplamayı iyi bilmek zorundayız. İsteklerimiz gelişen medya araçları ile her geçen gün artıyor. Bize sunulan tüketime dayalı reklamlara aldırmadan, harcamalarımızda öncelikle ihtiyaçlarımıza ağırlık vermeliyiz. Çevremizde yardıma muhtaç pek çok çocuk var. Onlara kendi çapımızda küçük destekler verebileceğimizi unutmamalıyız. Bugün küçük görünen renkli kumbaralarımızın yarın bizim yaşantımıza yön vermemizde bize desKumbara kullanımını küçük yaşlardan itiba- tek olacak hazine sandıklarına dönüşebileceren çocuklarınıza kazandırmanız para yöneti- ğini aklımızdan çıkarmayalım. mi konusunda atılacak temel adım olacaktır. Kumbara seçiminde üç farklı şekilde yada renkte kumbara seçebilirsiniz.Bu kumbaralardan ilkine ihtiyaçlar, ikincisine istekler ve sonuncusuna ise yardım kumbarası diyebilirsiniz.Böylelikle para biriktirme ve doğru yerlere kullanabilme bilincini erken yaşta yerleştirebilirisiniz. 21 Ropörtaj Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Hisar Farklı Yapıların Eğitime Katkısı Nelerdir? Selin KUDUNOĞLU - Kübra BOSTAN Zeynep Büşra KADIOĞLU Erol FETTAHOĞLU İle Farklı Yapılar Üzerine Söyleştik yor. Ayrıca öğrencilerin motivasyonun da ve verimli öğrenim üzerinde etkisi olduğunu ortaya çıkarıyor. Öğrenci performansı, başarı, davranış ve yapılı çevre arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalarda iyi tasarlanmış binalardaki sınav sonuçlarının normalden %11 daha yüksek olduğu ortaya çıkmaktadır. Bize kendinizi tanıtır mısınız? Adım Erol Fettahoğlu 1969 Trabzon doğumluyum, evliyim, 2 çocuk sahibiyim. 1993 yılından beri serbest mimar olarak meslek hayatımı sürdürüyorum. Hangi okulu bitirdiniz? 1990 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin Mimarlık Bölümü’nü bitirdim. Okulları tasarlarken mimari olarak nelere dikkat edilmeli? Okul sadece bir okul olmamalı. Okul tasarlarken okul, ihtiyaçlara cevap verebilmelidir. İlkokul, anaokulu ve lise yaş gruplarına daha iyi, daha rahat ve hoş bir sevgi ortamı haline getirmek için çaba sarf etmeliyiz. Farklı okul yapılarının öğrenciler üzerinde ne gibi etkisi olabilir? Okul yapısı öğrencinin başarısını artırmalı. Araştırmalara göre okul tasarımının öğrenci performansını arttırıp öğretim ve öğrenimde daha yaratıcı bir yaklaşım sağladığını gösteri22 Sizin gördüğünüz ya da bildiğiniz en ilginç okul yapısı hangisidir? Farklı yapıların eğitime katkısı ne olabilir? Japonya’da bir anaokulu. Eğitimde farklı yapılara yer vermek, günümüz şartlarında çok zor görünse de insanı daha yaratıcı kılacağına inanıyorum. İmkanlarımız ne kadar genişlerse ortaya koyduğumuz eserlerde buna bağlı olarak zenginleşir . Mesela doğal ışıktan daha fazla yararlanabileceğimiz binalar düşünüyoruz ya da doğaya daha uyumlu binalar. Çeşmelerden akan su saydam borulardan geçse suyu daha tasarruflu kullanabiliriz diye düşünüyoruz. Sesi geçirmeyen camdan sınıflar, sonra mevsimlere göre ışığı içine alan binalar… Hayal dünyamızı zorladığımızda daha birçok yaratıcı fikir aklımıza gelebilir. Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Ropörtaj Fen Lisesi. Çünkü bahçe ve iç mekân olarak çok geniş. Geçmişten beri bütün her şey gelişti ama bizim okul tasarımlarımız gelişmedi. Okullardaki sınıflar neden üst üste yapılır? Bu biraz arazi yapısıyla alakalı. Okul arazilerinin dar olması, sıkışık olması, sınıf sayısı ve okulun kapasitesinin yetersiz olmasıyla alakalı. Türkiye’de öyle çok bilinen tek katlı okul Öğrencilerin ve öğretmenlerin rahatlığı için yok. Zaten birde maliyet açısından zor olur. neler yapılabilir? Bu daha çok okulun planlamasıyla alakalıOkul renkleri neye göre belirlenir? dır. Bina içi planlama öğrenim ve öğretim için Renk çok önemli. Rengin insana öğrenme mükemmel alanlar yaratma, öğrenciye sosyal ve öğretme psikolojisi vermesi lazım. Sadece alanların çekici gelmesi öğrencilerin ve öğretrenk değil mekanın ferahlığı da çok önemli. menlerin kendilerini daha değerli hissetmeleKalkıp da bir sınıfı koyu renklerle donatmak rini sağlar. Aynı zamanda bir okulda en önemli olmaz. Çünkü insan koyu renkler arasında şey bahçedir. Bu bahçe tasarımında sadece kendini kötü hisseder ve motivasyonu düşer. öğrencinin tenefüs zamanlarında değil boş ve ders zamanlarında fiziksel aktiviteler yapabilecekleri alanlar yapılabilir. Okul bahçelerini tasarlarken nelere önem verilmelidir? Bitki örtüsü, eğim, farklı kişilere hitaba önem verilmelidir. Hem öğrenim, hem oyun hem de sosyal ortamlar haline getirirsek okullar daha çok sevilir. Ama maalesef bugünkü okulları sevmek pek mümkün değil. Çünkü okulların birçoğu hastane gibi. Farklı okul yapılarının eğitime katkısı nelerdir? -Farklı okul tasarımları bulunduğu yere, çevreye yaş grubuna göre uygun olmalı. Ben şahsen farklı okul yapılarını olumlu buluyorum. Zaten bir ilkokul, ortaokul ve lise aynı olmamalı. Bir lise dört katlı olabilir ama bir anaokulu dört katlı olamaz. Okul binası öğrencilerin yaş, fiziksel özellikleri ve ulaşım koşullarına göre uygun olmalı. Okul bulunduğu çevreye göre özgür ve hür olmalı. Düz bir alandaki okulun aynısını eğimli bir araziye yapamazsınız. Çünkü ortaya çok çirkin bir görüntü çıkar. Trabzon’daki okulların yeterli olduğunu düTemennimiz ihtiyaçlara karşılık verebilen yapışünüyor musunuz? lara ulaşmaktır. -Hayır. Türkiye ‘de okullar tek tip üzerine yapılıyor ama Trabzon ‘da ki en iyi okul Trabzon 23 Röportaj Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Hisar Küresel Isınma Yağız ÇELEBİ arttığını gösteriyor. Bilim adamları son 50 yıldaki sıcaklık artışının insan hayatının üzerinde fark edilebilir etkileri olduğu görüşünde. Üstelik artık geri dönüşü olmayan bir noktaya yaklaşıyor. Hiçbir önem alınmazsa bu yüzyıl sonunda küresel sıcaklığın ortalama 2 derece artacağı tahmin ediliyor. İnsanlar tarafından atmosfere salınan gazların sera etkisi yaratması sonucunda Dünya yüzeyinde sıcaklığın artmasına ‘’Küresel Isınma‘’ deniyor. Daha ayrıntılı açıklamak gerekirse dünyanın yüzeyi güneş ışınları tarafından ısıtılıyor. Dünya bu ışınları tekrar atmosfere yansıtıyor ama bazı ışınlar su buharı, karbondioksit ve metal gazı dünyanın üzerinde oluşturduğu doğal bir örtü tarafından tutuluyor. Bu da yeryüzünün yeterince sıcak kalmasını sağlıyor. Ama son dönemlerde fosil yakıtların yakılması, ormansızlaşma, hızlı nüfus artışı ve toplumlardaki tüketim eğiliminin artması gibi nedenlerle gazların atmosferdeki yığılması Peki bu sıcaklık artışı yani küresel ısınma artış gösterdi. Bilim adamlarına göre işte bu artış küresel ısınmaya neden oluyor. 1860’tan nelere yol açıyor, hayatımızı nasıl etkiliyor? Kutuplardaki buzullar eriyor, deniz suyu günümüze kadar tutulan kayıtlar, ortalama küresel sıcaklığın 0.5 ila 0.8 dereceye kadar seviyesi yükseliyor ve kıyı kesimlerde toprak kayıpları artıyor. Örneğin 1960’ların sonlarından bu yana kuzey yarıküre’de kar örtüsünde yüzde 10’luk bir azalma oldu. 20’inci yüzyıl boyunca deniz seviyelerinde 10-25 cm arasında bir artış olduğu saptandı. Küresel ısınmaya bağlı olarak dünyanın bazı bölgelerinde kasırgalar, seller ve taşkınların şiddeti ve sıklığı artarken bazı bölgelerde uzun süreli şiddetli kuarklıklar ve çölleşme etkili oluyor. 24 Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Röportaj -Otomobil kullanımı azaltılmalı, mümkün olduğunca otomobil yerine toplu taşıma araçları tercih edilmelidir. -Sprey türü ürünleri kullanımı azaltılmalı, mümkün ise kullanılmamalıdır. KIŞIN SICAKLIKLAR ARTIYOR, İLK BAHAR ERKEN GELİYOR, SONBAHAR GECİKİYOR, HAYVANLARIN GÖÇ DÖNEMLERİ DEĞİŞİYOR YANİ İKLİMLER DEĞİŞİYOR İŞTE BU DEĞİŞİKLİKLERE DAYANAMAYAN BİTKİ VE HAYVAN TÜRLERİ DE YA AZLIYOR YA DA TAMAMEN YOK OLUYOR. Ayrıca; -Kamu ve özel sektörde enerji tüketiminde verimliliği arttıracak önlemlere ağırlık verilmeli, su tüketimi en tasarruflu şekilde yapılmalı. - Orman varlığının arttırılması konusunda etkili önlemler alınmalıdır. - Tarımsal sulamadaki su tüketimi doğru ve bilimsel yöntemlerle yapılarak gereksiz su tüketimi azaltılmalıdır. Küresel ısınma insan sağlığını da doğrudan etlkiliyor. Bilim insanları, iklim değişikliklerinin kalp, solunum yolu, bulaşıcı, alerjik ve bazı diğer hastalıkları tetikleyebileceği görüşünde. İnsanların çeşitli faaliyetlerinin küresel ısınmaya katkısı şöyledir: • Enerji kullanımı %49, Kuzey Kutbu’nda Ozon Tabakasındaki Kayıp • Endüstrileşme %24, Rekor Düzeye Ulaştı • Ormansızlaşma %14, Dünya Meteoroloji Örgütü, bu kış tabaka• Tarım %13’tür. nın yüzde 40’ının yok olduğunu bildirdi. Daha önce bu oran kış döneminde en fazla yüzde Olası Çözümler ve Alınabilecek Önlemler: 30 olmuştu. Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya -Tasarruflu ampuller kullanılmalı, -Evden çıkan çöpün geri dönüştürülmesi Meteoroloji Örgütü’ne göre, ozon tabakasının zarar görmesinin nedeni, endüstriyel kimsağlanıyor, yasal maddeler. Bu maddeler, atmosferin üst -Daha az sıcak su kullanılmalı, katmanlarında alışılmışın ötesi soğuk havalar-Ambalajlı ürünlerden kaçınılmalı, -Kışın konutlardaki ısınmayı sağlayabilmek da daha da tahrip edici oluyor. (BBC) için ısı kayıpları önlenmeli, daha az enerji kullanılmalı, -Daha az enerji ve su tüketen ya da enerji verimliliği yüksek su tüketimi az cihazlar kullanılmalı, - Su en ekonomik şekilde kullanılmalı ve gereksiz su kullanımı önlenmelidir. 25 Ropörtaj Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Hisar Trabzon Devlet Tiyatrosu Sanatçımız Duygu DOGGÖZ İle Söyleştik Elif FETTAHOĞLU İleride mesleğinizde ilgili gerçekleştirmek isteğiniz bir projeniz var mı? -Evet. Bir sinema filminde oynamak isterim. Tiyatro sanatçısı olmaya ne zaman karar verdiniz? Nedeni var mı? - Tiyatro sanatçısı olmaya lise yılarında karar verdim. Çünkü tiyatroyu çok seviyorum. Kendinize örnek aldığınız beğendiğiniz bir tiyatro sanatçısı var mı? -Evet var. Birçok tiyatro sanatçısı var. Yıldız Kenter, Genco Erkal en beğendiğim tiyatro sanatçılarıdır. Hayallerinizi süsleyen canlandırmak istediğiniz bir rol var mı? -Elbette her insanın gönlünde bir aslan yatar. Tiyatro eğitimini hangi okullarda aldınız? -Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümünde eğitim aldım. Kaç yıldır bu mesleği yapıyorsunuz? -Profesyonel olarak 10 yıldır yapıyorum İlk oynadığınız tiyatro hangisidir? O oyundaki rolünüz nedir? -Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım adlı Kendi oyunlarınız dışında da tiyatro izlemeHaldun Taner’in yazdığı Mutlu Güney’in yöye gidiyor musunuz? nettiği oyunda oynadım. Halktan birini oyna-Evet Tiyatro izlemeyi çok severim. Sıklıkla dım. gitmeye çalışırım. Şimdiye kadar kaç tane tiyatro oyununda rol Mesleğiniz sizi maddi ve manevi yönden tataldınız? min ediyor mu ? - Devlet Tiyatrolarında 25, Atatürk Üniver-Evet manevi olarak ediyor ama ülkemizde sitesinde 3 olmak üzere 28 oyunda rol aldım. maddi olarak dünya standartlarının çok altında olduğunu düşünüyorum. Canlandırdığınız karakterler arasında en çok Sizce bu kentte yaşayan insanların tiyatroya sevdiğiniz hangisidir? olan ilgileri ve katkıları yeterli mi ? -Hepsini Seviyorum. 26 Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Ropörtaj -Trabzon’da tiyatro çok sevilen bir aktivite. sinler.Çünkü sanat tıpkı bitkilerin yeşermesi Çoğunlukla oyunlarımız hep dolu oluyor bu için güneşe ihtiyaç duyduğu gibi,insanlar da nedenle çok mutluyuz. Ancak şehrin tiyatroya sanata ihtiyaç duyarlar. katkısının yeterli olmadığını düşünüyorum. Çocuğunuzun tiyatro sanatçısı olmasını ister misiniz ? -Eğer çocuğum isterse ben de isterim . TDT Oynadığı Oyunlar Dönem BU DA GEÇER YA HU (GÜLÜMSER) 2012-2013 2010-2011 III. RICHARD (Lady Anne) BAY BENEK VE KEDİSİ MİYAV (Zilli, Se2010-2011 vimli Bayan) Tiyatro sanatçısı olmanın zorlukları nelerdir? - Zamanla ilgili sıkıntımız oluyor.Bütün yaşantınızı ona göre programlamak gerekiyor. Sürekli çalışmak gerekiyor. Dizi veya sinema filminde oynamayı düşünüyor musunuz ? - Evet. Sinema filminde oynamayı çok istiyorum. 2 tane sinema filminde oynadım.Umarım daha fazla sinema filminde oynarım. İSTİBDAT KUMPANYASI (Matmazel Ka2009-2010 rine) TELEVİZYON CUMHURİYETİ (2. Genç 2009-2010 Kız, Danışman, 4. Kadın, Aybüke) SOYTARILAR OKULU (Kartopu) 2008-2009 RUMUZ GONCAGÜL (Ayşen) 2008-2009 TROYALI KADINLAR (Helene) 2008-2009 DELİ DUMRUL (2. Kadın, Köylü, Deve, 2007-2008 Yenge, 2. Azrail) DÜĞÜN YA DA DAVUL (İpek) 2007-2008 MACBETH (Cadı) 2006-2007 GÜL PRENSES (Prenses) 2006-2007 Hobileriniz nelerdir? OCAK (Büyükanne) -Kitap okumak, resim yapmak, yoga ve meDON KİŞOT (Sinyorita) ditasyon yapmak. 2006-2007 2005-2006 AYAK BACAK FABRİKASI (1. Kadın) 2005-2006 ŞİDDET MARKET (Brooke) 2005-2006 Tiyatro ve tiyatro sanatı ile ilgili çocuklara MUTL U PREN S (Çiçek Kukla , Çocuk iletmek istediğiniz bir mesaj var mı ? 2004-2005 Kukla) -Tiyatroya sıklıkla gitmeye çalışsınlar.Sadece 2004-2005 tiyatro değil bütün sanat dallarına ilgi göster- FEHİM PAŞA KONAĞI (Halayık) HEPSİ OĞLUMDU (Lydia) 2004-2005 AYYAR HAMZA (Dansçı) 2004-2005 ÜÇ HAYAT SONRA (1. Dansçı Kız) 2004-2005 ONİKİNCİ GECE (Mari) 2003-2004 KÜÇÜK KARA BALIK (Kırmızı Balık, De2003-2004 niz Kızı) KÜÇÜK KORKU DÜKKANI (Müşteri) 2003-2004 HAYVAN ÇİFTLİĞİ (İnek) 2002-2003 KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN (Köylü) 2002-2003 27 Şiir Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Çöp Adam Birol GÜVEN / Türkçe Öğretmeni Beceriksiz bir ressamın –senin- eseriyim ben. Önce bir çocuk çizdin, çöpten Yuvarlak bir yüz, gülümseyen bir ağız, Birazcık kepçe kulaklar… Ve elinde çiçekler; beklerken Gözlerken yeşil mi olsun, mavi mi? Derken unuttun… Karanlıklarda beklettin beni; Elimde çiçekler. Ve bir şey çizdin sol yanıma, Kocaman, kırmızı. Her bakanın gördüğü; ama Beklenenin heyecanını fark etmediği… Sonra bir ev çizdin sanırım, Kiremitleri boyanırken duydum. Bu sefer unuttun; Kapısının tokmağını çizmeyi. Dokundum, arandım… Elimde çiçekler. Anladım ki yarım bıraktın eserini. Dedim ya: Beceriksiz bir ressamın eseriyim ben. Şimdi somurtan yüzü, solan çiçekleriyle. 28 Hisar Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu İnceleme Akçaabat - Orta Mahalle Evleri Duygu ERZEN kullanılan yaklaşık 100 yıllık tarihi bulunan evler, bol pencereli, geniş sofalar ve denize bakan görünümleri ile dikkat çekiyor. Akçaabat-Orta Mahalle, Osmanlı dönemi sivil mimarlık örnekleri, sokakları, merdivenleri, çeşmeleri, duvarları, ağaçları ve diğer öğeleriyle tarihi karakterini günümüze kadar aktarabilmiş nadir yerleşim yerlerinden biri olarak yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Tarihi dokusu tek tek evler olarak değil, sokak ve mahalle ölçeğinde de bütünlük gösteren Orta Mahalle’de geçmiş kültürlerin ürünleri ve anıtsal mimarlık örneklerinden olan St. Michael, ve Şapel ve günümüzde ilkokul (Fevzi Paşa İlköğretim Okulu) olarak kullanılan kilise okulu yer alıyor. Mahalle sit alanı içerisinde, 24 adet tescilli sivil mimarlık örneği konut bulunuyor. Hemen hepsi bahçe içerisinde, yapımında taş, ahşap ve kiremit Osmanlı Mimarisi Ve Osmanlı Evleri Osmanlı evleri yaklaşık 80-140 yaş aralığında olan evleridir ve çoğunlukla Anadolu’muzda rastlanır. Genelde yüksek duvarlar üzerine kurulmuş, dışa taşkın üst katlar yapıya estetik bir görünüm kazandırır. Ahşap çatkılı, taş ve kerpiç örgülü duvarlar beyaz badanalıdır. Meyve bahçeleri içindeki konumları , selamlık köşkleri, iç düzenlemeleri, sedirlerle çevrili fıskiyeli havuzları, ahşap işleri, yaşmaklı ocakları , geniş saçakları, kabaralı süslü halkalı kapıları ile işte tüm bunların sonucu olarak evler büyük hacimlidir. Bu tip evlerdeki çıkmalar evin dış görünümünü tekdüzelikten kurtardığı gibi, bu çıkmaların yanlarında olan pencereler sedirde oturanların sokağı baştan başa görmelerini sağlar. 29 İnceleme Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Hisar Cep Telefonları İlhan EYÜBOĞLU - Galip KARAYAVUZOĞLU Cep telefonları her ne kadar hayatımızın vazgeçilmez bir öğesi durumunda olsa da, çok yakın bir geçmişe kadar piyasada yoklardı. Sanki yüzyıllardır hayatımızdalarmış gibi alışık olduğumuz cep telefonları, günümüzde minik bilgisayarlar haline geldi, hatta bazı açılardan bilgisayarlarımızdan daha kullanışlı oldular diyebiliriz. * 5 yıldan fazla süredir cep telefonu ile konuşuyorsanız beyninizde ur çıkma olasılığı yüksektir. * Cep telefonu operatörleri sürekli rekabet halinde olduğundan diğer operatörlerle konuşmak hep pahalıdır. Ayrıca devlet sizin cep telefonu ile yaptığınız görüşmeleri “özel işlem” olarak görür ve operatörler üzerinden sizden ÖİV (Özel İşlem Vergisi) alır bu da görüşme ücretlerine yansır. Cep Telefonunun Zamanla Gelişimi Cep Telefonunun Yararları *Bütün güvenlik birimleri her hangi bir şüpheli durumda size rahatlıkla ulaşabilirler. *Size anında ulaşılmasından rahatsız olmuyor iseniz sizin numaranızı bilenler anında size ulaşıyor demektir * Cep telefonu borsada daha hızlı işlem yapmanızı kolaylaştırabilir. Cep telefonu ile internete de bağlanabilirsiniz. Cep Telefonunun Zararları *Gök gürültülü, şimşekler çakılı, yağmurlu bir havada cep telefonu ile konuşmak tepeniSon Zamanlarda Çıkan Cep Telefonlarının ze yıldırım düşmesine ve %99.9 ölmenize se- Genel Özellikleri bep olabilir. 30 Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu 1.3GHz dört çekirdekli işlemci, 4.3 inç dokunmatik ekran, WiFi, HSPA+, 8MP kamera, genişletilebilir bellek, GPS, HDMI adaptörü için MHL destekli USB, bluetooth, dört bantlı GSM. Cep telefonu ile sağlanan hizmetler, telefon modeline ve servis sağlayıcıya göre değişmekle beraber en yaygın olarak kullanılanları, sesli görüşme ve bilgisayar işlevlerini kullanıcısına ulaştırabilir. İnternet ve telefon bankacılığı hizmetlerinde kullanılabilir. Paypal gibi çevrimiçi hesapları kullanarak, sms aracılığıyla, satın alınan mal ve hizmetlerin ücretlerinin ödenmesi amacıyla kullanılabilir. Cep Telefonlarının Çeşitleri Cep telefonları, görünüş ve tuş takımına erişime göre ‘genellikle’ normal (düz), kapaklı ve kızaklı olmak üzere üç çeşide ayrılırlar. Teknolojideki gelişmeler sonucu her geçen gün yeni cep telefonu modelleri çıkmaktadır. Bu modeller zaman zaman farklı grupların özelliklerini de barındırdığı için tam bir sınıflandırma yapmak mümkün değildir. Normal (düz) telefonlar: Normal veya düz telefonlar, ekran ile aynı düzlemde bulunan tuş takımına sahiptir. Tuş takımını ya da ekranı kaplayan, koruyan herhangi bir parça ihtiva etmezler. İlk cep telefonları modellerinin tamamı bu şekildedir. Tuş kilidini aktif hale getirmek için genellikle birkaç tuştan oluşan bir kombinasyonu kullanmak gerekir. İnceleme Kapaklı telefonlar: Kapaklı cep telefonlarında (İngilizce: flip phone) tuş takımını, ekranı veya her ikisini kaplayan koruyucu bir kapak bulunur. Genellikle bir çift menteşe etrafında dönen kapak, elle veya bir düğme yardımı ile açılıp kapanır. Kapaklı cep telefonlarında ekran ve tuş takımı dış etkenlerden korunurken, tuş kilidi kullanımına da gerek kalmaz. Kızaklı (kaydıraklı) telefonlar: Kızaklı telefonlar (İngilizce: slide phone), genellikle bir çift kızak üzerinde hareket eden iki parçadan oluşurlar. Üstteki parça sadece ekranı, birkaç önemli tuşu ya da her ikisini birden ihtiva eder. Alttaki parça ise genellikle tam tuş takımını ihtiva eder. Kızaklı cep telefonlarında da genellikle tuş kilidini açmak için üsteki parçayı kaydırmak yeterlidir. Cep Telefonları, 1983 yılından bu yana zaman içerisinde tasarım ve fonksiyon bakımından son derece gelişmiştir. Motorola DynaTAC, “Wall Street” isimli filmde Michael Douglas tarafından kuvvetli bir şekilde güç simgesi olarak kullanılmıştır. iPhone 3G ise resim almak, video oynatmak ve binlerce uygulamayı kullanılabilir bir şekilde sunmaktadır.1983 yılından bu yana binlerce cep telefonu modeli üretilmiştir.Hayatın vazgeçilmez bir parçası olan cep telefonu tarihinin popüler olan ve bir “ilk” olma özelliği taşıyan birçok telefonuna aşağıdan ulaşabileceksiniz. Cep telefonları artık sadece Kuzey Amerikalılar için önemli olmaya başlıyor. Japonya‘da 1 yıla kadar geçerli kullanılabilir modellere bakarak telefonlar 6 ay rafa saklanabilir.Listede taşınabilir olmayan telefonlar dahil değildir. 31 İnceleme Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Hisar Ülkemizi Bekleyen Büyük Tehlike Ali AYDIN - Türkçe Öğretmeni “Son üç yılda Türkiye, dünya obezite şampiyonu...” “Ülkemiz’deki 6.5 milyon diyabet hastasının en az 20 bini 18 yaş altı çocuk...” Öğrencilerimizin beden ve ruh sağlıkları her geçen gün bozulmakta, ülkemiz hızla içinden çıkılmaz bir bataklığa sürüklenmektedir. Altıncı sınıflarda öğrenciler genelde duyarlıdırlar. Zaman ilerledikçe öğrencilerin önemli bir bölümünün derslere karşı ilgilerinin azaldığını, sorun çıkaran bir kimliğe dönüştüklerini görüyoruz. Başlangıçta duyarlı, sorumluluk bilinciyle yoğrulmuş, saygılı birçok öğrenciyi sekizinci sınıflarda kaybediyoruz. Dün sınıfa girerken hangi konuyu nasıl işleyeceğimizi düşünüyor, planlıyorduk. Günümüzde öğrencilerimizi nasıl susturacağımızı düşünür hale geldik. Çoğu kez biz öğretmenler sınıflarımızdan ayrılırken görevini başarıyla tamamlamış olmanın mutluluğunu yaşayamaz olduk. Otuz beş yıllık deneyimimle öğrencilerimizde gördüğümüz davranış değişikliklerinin nedeni ya da nedenleri beni çok düşündürdü. Aylarca araştırdım, soruşturdum. Okulda ve okul dışında öğrencilerimi gözledim, ailelerle iletişim kurdum. Yediklerine, içtiklerine dikkat ettim... Süreç içinde doğal besinlerle beslenen öğrencilerimin davranışlarında önemli bir değişikliğin olmadığını, oysa "İşlenmiş Gıdalar"la 32 -koladan bütün gazlı içeceklere, cipsten meyve sularına, hamburgerden sosise, salamdan sucuğa, mayonezden ketçapa, krakerden çikolatalara kadar karınlarını doyuranların ise hızla kişilik erozyonuna uğradıklarını gördüm. Bir, üç, beş. Hep aynı sonuçla karşılaştım. Demek ki kimyasal içerikli besinler öğrencilerimizin davranışlarının hızla değişmesine neden oluyor. Bu tespitten sonra "İşlenmiş Gıdaların" içeriğinde neler olduğunu araştırdım Beni dehşete düşüren aşağıdaki bilgileri sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Mono Sodyum Glutunat (MSG) İşlenmiş tatlı ve tuzlu yiyeceklerin vazgeçilmezi... Yiyecek ve içeceklerin beyin tarafından tatlarının güzel algılanmasını sağlıyor. Bağımlılık yaparak beş tat alma duygusunun üçünü öldürüyor. Bunun sonucu "İşlenmiş Gıdalarla" beslenen çocuklar, bir süre sonra annesinin pişirdiği lezzetli yemekleri -tatlarını algılayamadıkları için- yiyemiyor. MSG, sinir sistemini tahrip ediyor, böbreklere, karaciğere ve pankreasa büyük zarar veriyor. Alzheimerden, parkinsona, huntingtontan epilepsiye kadar birçok hastalığın tetikleyicisi olduğu biliniyor. Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Aspartam Çay şekerinden 180 kat daha güçlü bir tatlandırıcı. Huzursuzluktan dikkat eksikliğine, MS hastalığından epilepsiye, hiperaktiviteden migrene, görme bozukluğundan beyin tümörüne, beyin hücrelerinin zehirlenmesine kadar insan sağlığına onulmaz yaralar açtığı saptandı. lQ'yü 5.5 puan düşürdüğünü söylüyor uzmanlar. Mısır Şurubu Her tatlı yiyecek ve içecekte kullanılıyor. Genetiğiyle en fazla oynanan mısırdan üretiliyor. Birçok Avrupa ülkesinde yasaklanmış. En fazla % 2 ölçüsünde kullanılıyor. Bizde verilen izin %38... Pankreas kanserinden şeker hastalığına, yüksek kolesterolden kalp büyümesine, aşırı şişmanlıktan kemik erimesine, kansızlıktan gut hastalığına, böbrek ve karaciğer kanserine değin bir dizi hastalığın tetikleyicisi olduğunu kanıtlamış. Donmuş ve Trans Yağlar İşlenmiş yiyeceklerde raf ömrünü uzatmak için donmuş ve trans yağlar kullanılıyor. Margarin açık havada günlerce bekletilmesine rağmen bozulmuyor, çürümüyor, üzerine sinek konmuyor. Kullanılan yağlar, kalp ve damar hastalıklarından kötü kolesterolü yükseltmeye, bağışıklık sistemini zayıflatmadan kanser riskini artırmaya, şeker hastalığından aşırı şişmanlığa kadar insan bedeninde büyük yaralar açıyor. Tuz Tatlı yiyeceklerde bile tuz kullanılıyor. Gün- İnceleme lük tuz ihtiyacımız 6 gr'dır. Katkı maddeli besinlerle günlük tüketim miktarı 18 gr'a kadar çıkıyor. Gereğinden fazla kullanılan tuz, hipertansiyondan kalp ve böbrek hastalıklarına, kemik erimesinden atardamar tahribine, gözde kalıcı sakatlıklara ve ölümlere neden olabiliyor. Renklendiriciler ve Diğer Kimyasallar Carmine (E120), bir çeşit bitten elde ediliyor. Salam, sucuk ve sosislere kırmızı rengi veriyor.Davranış bozukluğuna, lQ düzeyinin önemli ölçüde düşmesine neden oluyor. Sodyum Sülfit (E250), tost ve pizzalarda kullanılan sosis, salam, sucuk, pastırmalarda kullanılır. Pankreas kanserinden lösemiye, beyin tümöründen kolon kanserine kadar bir dizi hastalığın tetikleyicisi... Butilat Hidroksi Anizol (BHA) ve Bütilat Hidroksi Toluen (BHT), katı ve sıvı yağların bozulmasını, küflenmesini önlemek, tahıl ürünlerinin, cipslerin tazeliğini korumak amacıyla kullanılıyor. Beynin sinir ağlarını yıpratıyor, davranış bozukluğuna neden oluyor. Kanser tetikleyicisi... Sülfür Dioksit, fermente içeceklerde, fırınlanmış ürünlerde, deniz ürünlerinde, reçellerde, jölelerde,kurutulmuş meyve ve meyve sularında, konservelerde, suyu alınmış sebzelerde kullanılıyor.Bedende kalıcı hasarlara neden olduğu için ABD'de yasaklanmış. Ve Kola... En fazla tüketilen ve kesinlikle bağımlılık yapan gazlı içeceklerin başında yer alıyor. Kola, toprak altında yüzlerce yıl bozulmayan insan dişini on günde parçalayabiliyor. 33 İnceleme Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Sökülmeyen paslı cıvataları sökülür duruma getirebilecek, en kirli tuvalet taşlarını ve lavaboları pırıl pırıl edecek kadar güçlü bir çözücü... Rengini, kaktüslerin üzerinde yaşayan "Corcineal" adlı böceğin kurutulup işlenmesinden elde edilen boyadan - Aztekler ve Mayalar aynı yöntemle elde edilen boyayı iplik boyamada kullanırlardı- alıyor. Aşırı duyarlılığa ve hiperaktiviteye neden oluyor. Bileşimindeki Fosforik Asit (338), vücuttaki kalsiyum fazlasının dışarı atılmasına, süreç içinde kemikleri kevgire dönüştürüyor. Kafein, huzursuzluktan sinirliliğe, sindirim bozukluğundan kalp-damar hastalıklarına, ülserden kanamalara kadar birçok hastalığa yol açıyor. Assesülfan (E950), Sakarin (E954), Sodyum Benzoat (E211)... Zeka gelişimini engellemeden siroza, parkinsondan hiperaktivitiye, DNA' nin yapısını bozmadan çeşitli kanser türlerinin nedeni... Son bir ay içinde basında yer alan iki haber, ülkemiz açısından tehlikenin hangi aşamada olduğunu kanıtlayan yalnızca iki örnek... "Son üç yılda Türkiye, dünya obezite şampiyonu..." "Ülkemiz’deki 6.5 milyon diyabet hastasının en az 20 bini 18 yaş altı çocuk..." Sınıflarımızda her gün mide ve böbrek sorunu yaşayan, baş ağrısından şikayetçi öğrenci sayımızdaki artış yüreğimizi parçalıyor. "İşlenmiş Gıdalar"la öğrencilerimizin aldıkları enerji, kendilerini kontrol edilemez duruma getiriyor, hareket ettirilen bir mıknatısın çekim alanındaki demir parçacıklarına dönüştürüyor. 34 Hisar Adı geçen kimyasalların sinir sistemine, böbreklere, karaciğere, beyne, mideye, kalbe, damarlara, kemiklere, pankreasa verdiği zararı, lQ'yu düşürücü etkisini kanıtlayacak durumda değilim. Ancak öğrencilerimizde her gün artarak çoğalan dikkat eksikliğinden hiperaktiviteye, sinirlilikten huzursuzluğa, agresiflikten kural tanımaz bir kimliğe kadar bir dizi olumsuzluğu birebir yaşıyoruz. Birçok davranış bilimci, eğitiminde kurallara uyum konusunda yaş sınırını 13 olarak belirlemiş. Öğrencinin 13 yaşına kadar kurallara uyum adına gerekli eğitimi almazsa freni patlamış bir kamyona dönüştüğü kanıtlanmış. Kural tanımaz bir kimlikle yaşamın içine giren kişinin ne zaman, hangi uçurumdan yuvarlanacağı ya da hangi kayaya çarpıp parçalanacağı bilinmez. Yaşananların yediden yetmişe her yurtseverin birinci önceliği olan çok önemli bir sorun olduğuna inanıyorum. Öğrencilerimizin “İşlenmiş Gıdalar”la beslenmelerine son verilmez ve bu gidişe “Dur” denilmezse canlarımız, ciğerlerimiz, yarınlarımız, umutlarımız gözümüzün önünde eriyip yok olacak. Çok genç yaşta birçok anne ve baba, acıların en büyüğü olan evlat acısını yaşayacak, ülkemizin geleceği onulmaz yaralar alacak. Sorunun çözümü adına gerekli duyarlılığı gösterip üzerinize düşen görevi yapacağınıza inanıyor, saygılar sunuyorum. Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Deneme Gerçek Düşler Tuğba SEDDAR Daracık sokaklar yol boyu uzardı. Apartmanlar eski, püskü el ele tutuşmuş gibi yan yanaydı. Sokaklarımız her zaman sessizdi. Tehlikeli de değildi. Tek ses, bizim oynadığımız misketlerden gelirdi. İnsanlar fakirdi ama mutluydu. Şimdiki çocuklar gibi evde oturmazdık. Çünkü biz o sokağın çocuğuyduk. Akşam olmadan gitmezdik eve. Biliyorduk biz çocuktuk. Sokaklar evimiz, apartmanlar seyircilerimiz olurd. Biz misket, birdirbir ya da top oynarken onlar izlerdi. Bütün çocukluğumuzun tek şahidiydi binalar… 6 yaşlarındaydım, arkadaşım Mehmet’le taşları boyanmış, sokakta misket oynarken binada yankılanan sesle irkildik. Bu benim annemin sesiydi. Babam yerde uzanmış hareketsiz yatıyordu, annemse gözlerime çaresiz bakarak ağıtlar yakıyordu. Birden ev kalabalıklaştı. Bütün komşular bir anda bize toplandı. Herkes ağlıyordu. Farkındaydım artık babam yoktu. Babamla yaptıklarım bir film şeridi gibi aklımdan geçti. Sesiz sokaklar bir anda gürültülü bir hal almış. Ankara’dan teyzem, dayım geldi. Babama son kez sarılmak istemiştim. Ama dayım izin vermedi. Onu toprağın altına koyarken, yaşadığım acıyı hala hissediyorum… Aradan günler geçti. Dayım bizi Ankara’ya götürdü. Ben okudum. Babama söylediğim gibi Beyin Cerrahı oldum. Çünkü biliyordum, o beni yukarlardan bir yerlerden izliyordu. Sonra gidip çocukluğumun geçtiği evi satın aldım. Tek amacım anılarımı satın almaktı aslında… Biliyor musunuz? Dayım babama sarılmama izin vermediği için çok kızgındım. Yıllarca ona kırgın yaşadım. Ama zamanla anladım ki; aslında dayım haklıydı. Babamın soğuk vücudu beni ürkütebilirdi. Ve ben babam yaşıyormuş gibi yıllarca kendimi avuttum. Her sabah verdiğim sözü tekrar ettim. 35 İnceleme Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Hisar Karadeniz’in Gizli Hazinesi: Karayemiş Salihanur KARABAYIR Bitkinin meyve ve çekirdekleri Türkiye’de halk arasında tıbbi bitki olarak da bilinmekte ve mide ülseri, sindirim sistemi hastalıkları, bronşit (çekirdekleri), ekzema, hemoroid tedavisinde ve idrar söktürücü (meyvesi) olarak kullanılmaktadır. Dünyada yetiştirilmekte olan 138 adet meyve türünün yaklaşık 80 adetinin Türkiye’de yetişmesi ve birçok meyve türünün anavatanı olması bakımından Türkiye, dünya meyvecilik kültürünün de önemli bir merkezi konumundadır. Bu meyve türlerinden biri de Türkiye’de “Taflan”, “Gürcü Kirazı”, “Karamış”, “Kattak”, “Laz Üzümü”, “Laz Yemişi” ve “Tahnal” gibi yöresel isimlerle de bilinen karayemiş (Laurocerasus oficinalis Roemer)’tir. Karadeniz bölgesinde, meyve ve bitki özellikleri bakımından 20 karayemiş çeşidinin olduğu bilinmektedir Yayılma Alanı Karayemiş doğal olarak Karadeniz’in doğu bölgeleri, Kafkaslar, Toroslar, Kuzey ve Doğu Marmara’da yayılış gösterir. Bu bölgelerden Karadeniz Bölgesi’nde; Rize, Trabzon, Giresun, Sinop, Zonguldak , Kastamonu, Bartın ve Bolu çevresindeki orman ve orman kıyılarında, Marmara Bölgesi’nde; İzmit (Keltepe), Adapazarı, İstanbul (Belgrat Ormanı, Alemdağ), Bursa (Uludağ) ve Karadeniz’e kıyı ormanlarda, Güney Anadolu’da ise; Osmaniye (Gâvurdağları) ve lokal olarak da Amanos dağlarında do36 ğal olarak yetişmektedir. Bununla birlikte Avrupa’nın güney doğusu, Balkanlar ve Kuzey İran başta olmak üzere dünyanın değişik yörelerinde karayemiş formlarına rastlanmaktadır. Bitki ve Meyve Özellikleri Karayemiş, meyve ve süs bitkisi olarak kullanılabilen herdem yeşil bir tür olup, doğal formları 5-6m boylarında çalı veya ağaçağaççık formunda, kültür formları ise 15-20m kadar boylanabilen ağaç formunda bir bitkidir. Gölgeli ve yarı gölgeli, hava oransal nemi yüksek, hafif bünyeli organik maddesi yüksek, nemli topraklarda kuvvetli gelişir. Derine giden kuvvetli bir kök sistemine sahip olan karayemiş düzgün ve genellikle dik bir gövde yapar. Dip sürgünleri veya çelikle kolaylıkla çoğaltılabildiği gibi tohum, aşı, daldırma ve doku kültürü yöntemiyle de çoğaltılabilmektedir. 15–30m2 taç yapabilen bitki 3x4, 4x4, 4x6 m aralıklarla dikilerek meyve bahçesi tesis edilmekte ve bitki 35–40 yaşına kadar ekonomik anlamda ürün verebilmektedir. Karayemişin olgun meyvelerinin glikoz ve fruktoz gibi şekerler, linoleik asit gibi doymamış yağ asitleri ve vanilik asit gibi fenolik asit- Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu ler ve mineral maddeler bakımından oldukça zendin olduğu bildirilmiştir. Karayemiş meyvesinde (1kg) potasyum, magnezyum, kalsiyum, sodyum, mangan, demir, çinko ve bakır içeriklerinin sırasıyla 2215 mg, 179 mg, 153 mg, 55 mg, 24 mg, 8.3 mg, 1.9 mg ve 0.8 mg olduğu bildirilmiştir. Kullanım Alanları Karayemiş, meyve üretimi yanında park ve bahçelerde süs bitkisi olarak kullanılan önemli bir türdür. Bu türden ayrıca rüzgar perdesi, erozyon kontrolü, odun dışı tali ürünler, yakacak odun vb. amaçlarla yararlanılmaktadır. Meyveleri taze veya kurutulmuş olarak tüketildiği gibi gıda sektöründe de çok değişik amaçlarlarla (reçel, pekmez, turşu, marmelat, konserve yapımı, pasta, kek, bisküvi ve kompostolara aroma ve tat vermek vb.) değerlendirilmektedir. Karayemiş meyveleri aroma verici gıda katkısı olarak kullanılmakta, yaprakları ise tıbbi bitki olarak değerlendirilmektedir. Meyve, yaprak, çiçek ve çekirdekleri çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Bitkinin meyve ve çekirdekleri Türkiye’de halk arasında tıbbi bitki olarak da bilinmekte ve mide ül- seri, sindirim sistemi hastalıkları, bronşit (çekirdekleri), ekzema, hemoroid tedavisinde ve idrar söktürücü (meyvesi) olarak kullanılmaktadır. Bölgesel ağrılar üzerinde analjezik olarak kullanıldığı da belirtilmektedir. Meyvelerinden elde edilen çekirdek yağlarının kozmetik sanayinde ve bazı teknik amaçlar için kullanıldığı da rapor edilmiştir. Yaprakları çay gibi demlenerek sinir bozukluklarına faydalı, öksürük dindirici ve spazm kesici; taze yapraklarından elde edi- İnceleme len suyu, spazm çözücü ve bulantı kesici olarak kullanılmaktadır. Sonuç Türkiye’de özellikle Karadeniz Bölgesi’nde doğal olarak yetişen karayemiş, hem meyve hem de süs bitkisi özelliklerine sahip olup, fındık ve çaya alternatif ürün arayışı içerisinde olan bölgemiz için de önemli bir meyve türüdür. Meyveleri gerek besin içeriği gerekse bileşiminde bulundurduğu fenolik asitler, yağ asitleri ve şekerler vb. bileşenler bakımından oldukça önem taşımaktadır. Taze ve kuru olarak tüketilen meyveleri aynı zamanda reçel, marmelat, konserve, turşu, komposto vb. olarak değerlendirilmekte ve bazı gıdalara aroma ve tat vermek içinde kullanılmaktadır. Gerek meyveleri gerekse yapraklarından birçok hastalığın tedavi edilmesinde yararlanılmaktadır. Karayemiş hem estetik değeriyle süs bitkisi, hem de bir meyve türü olarak meyvelerinin beslenme ve insan sağlığı açısından sahip olduğu önemli avantajlara rağmen günümüzde gerek ülkemiz gerekse yurtdışında yeterince tanınan bir tür değildir. Bu nedenle karayemişin özelliklerinin belirlenmesi, kullanım alanlarının araştırılması, kültüre alma çalışmaları ve yaygınlaştırılması, meyvesinin özellikle kimyasal bileşiminin insan beslenmesi üzerine etkilerinin net olarak ortaya konularak dünya meyvecilik sektörüne kazandırılması oldukça önem taşımaktadır. Bu anlamda aynı zamanda bitkinin gen kaynakları da koruma altına alınmış olacaktır. 37 Araştırma Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Hisar İlginç Bilgiler Kutay PEKŞEN - Başar KOÇRAS - Buğra DURMUŞ Sağ elini kullanan insanlar sol elini kullananYataktan düşerek ölme olasılığı iki milyonda lara göre 9 yıl daha fazla yaşarlar. birdir. Monako’nun ulusal orkestrası ordusundan Albert Einstein dokuz yaşına kadar düzgün daha geniş bir kadroya sahiptir. konuşamamıştı. 18 Şubat 1979 yılında Sahra Çölü’ne kar yağmıştı. Baykuş mavi rengi görebilen tek kuştur. Yunusların beyni insanlarınkinden daha büyüktür. Dünyada konuşulan yaklaşık 5000 farklı dil vardır. Çin’de 44 milyon kadın kayıp. Bir sineğin, saatteki hızı 8 kilometre’dir. Istakozların kanı mavi renktedir. İskoçya’da kapınızı çalıp sizden “tuvaletinizi Çekirgenin kulağı dizindedir. kullanmak isteyen birini” içeri almak hukuki Dünya nüfusunun % 50’si hiç telefonla kobir zorunluluktur. nuşmamış. Dişi mavi balinalar 34m boyundadır ve günEğer sabah saat 7:00’de Tokyo’dan uçağa de 3.000.000 kalori alırlar. binerseniz, Honolulu’ya bir önceki gün saat Bir insan günde 23 bin kere nefes alıp verir. 16:30’’da varırsınız... Eiffel Kulesi’nin tepesine çıkana kadar 1792 basamak var. Bir deve kuşunun gözü beyninden büyüktür. Sadece dişi sivrisinekler ısırır. 38 En Dik Yol Yeni Zelanda, Dunedin’deki Baldwin Sokağı, Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Araştırma 350 m uzunluğunda. Sokak %30 ya da 19 dereEn Büyük Okul celik eğime sahip dünyanın en dik asfaltlı yolu. Hindistan Lucknow,City Montessori Okulu Arabaların yüzeye tutunabilmesi için yola özel 2010 2011 Akademik yılı için 39.437 kayıt alarak bir çimento dökülmüş. öğrenci sayısı bakımından büyük okul olma rekorunu kırdı. 1959 yılında ilk kurulduğunda Dünyanın En Uzun Ağacı okulun 5 öğrencisi varmış. İsveç, Dalarna’da 950 yaşında olan yaşlı Ladin ağacı 910m yüksekliğinde En Pahalı Fotoğraf Andreas Grusky’nin (Almanya,1955) çektiği gri gökyüzü altında Ren Nehri fotoğrafı 363,5cm-185,4cm boyutunda cam çerçeveli 8 Kasım 2011 de 4 338 500 milyon dolara satılmış. En Ağır Binilebilir Bisiklet Wouter van den Bosch (Hollanda) tarafından yapılan bu dev bisikletin ağırlığı 750 kg arkada 4 küçük lastikten ve önde 1,95m yüksekliğinde dev bir traktör lastiği kullanılarak yapıldI Barbi Bebek Bettina Dorfmann (Almanya) evini 15.000 emsalsiz Barbi bebek ile paylaşıyor. En Uzun Köpek Dünyanın En Kısa Erkeği Nepal Chandra Bahadur Dangi 72 yaşında ve 54,6cm boyunda Dünyanın En Kısa Kadını Hindistan Jyoti Amge 18 yaşında ve 62,8cm boyunda Zeus adındaki danua cinsi köpeğin boyu 118,8cmşimdiye kadar bilinen en uzun köpek olarak Gunness rekorlar kitabına girdi. Zeus 3 yaşında ve her gün 14 kg yemek yiyor. 39 Spor Köşesi Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Hisar 2011-2012 Yılı Sportif Başarılarımız Tamer ŞENTÜRK - Beden Eğitimi Öğretmeni Her yıl olduğu gibi bu eğitim-öğretim yılında da öğrencilerimiz takım ve bireysel yarışma ve müsabakalarda üstün başarılara imza atarak bizleri gururlandırdılar. Spor köşemizde, kazanılan bu başarılardan sadece birkaçını sizlerle paylaşmak istedim... Yıldızlar Atletizm Takımlarımız * 9-10 Nisan 2013 tarihlerinde yapılan küçükler ve yıldızlar puanlı atletizm il birinciliği yarışmalarında; okulumuz küçük kızlarda ve küçük erkeklerde il ikincisi olmuştur. 40 Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Yıldız Erkekler Futbol Takımımız * Futbol takımımız İl genelinde yapılan tunuvada Trabzon dördüncüsü oldu. Spor Köşesi Küçük Erkekler Basketbol Takımımız * Basketbol takımımız 2012-2013 Eğitim-Öğretim yılında yapılan il genelindeki turnuvada 12 takım arasından il üçüncüsü oldu. 41 Etkinlik Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Öğrencilerimiz İngilizce dersinde tişört tasarladılar... 5-A Sınıfı Öğrencileri 5-B Sınıfı Öğrencileri 5-C Sınıfı Öğrencileri 42 Hisar Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Etkinlik 5-D Sınıfı Öğrencileri 6-A Sınıfı Öğrencileri 6-C Sınıfı Öğrencileri 43 Nostalji Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Okulumuzun eski yıllarına ait resimleri sizin için derledik... 44 Hisar Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Nostalji 45 Öğrenci Çalışmaları Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Hisar Okulumuz öğrencilerinin resim dersindeki çalışmalarından birkaç örnek... Berivan İrem KALKIŞIM / 7-A 46 Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Öğrenci Çalışmaları Muhammet HÜRDOĞAN / 5-B 47 Bayram Kutlamaları Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Gazilerimizin katılımıyla Cumhuriyet Bayramı’nı kutladık... 48 Hisar Hisar Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Bayram Kutlamaları Büyük bir coşkuyla 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladık... 49