5 Sayı - Bilişim Net Haber

Transcription

5 Sayı - Bilişim Net Haber
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
İçindekiler
İÇİNDEKİLER
Editörden (Hülya CİVİL)........................................................2
Adnan YAZICI (Okul Müdürü)..............................................3
Okul Marşı (Mine OCAK)......................................................4
Yanlış Kullanılan Sosyal Ağlar (Mustafa KÜÇÜK)................5
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Dergisi
Yıl: 5 Sayı: 5
ISSN: 1309-0437
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu Adına
Sahibi
Adnan YAZICI
Okul Müdürü
Genel Yayın Yönetmeni
Hülya CİVİL
Türkçe Öğretmeni
Aşkın Duası (Birol GÜVEN).....................................................7
Mustafa Reşit AKÇAY............................................................8
Süleyman ÖZTÜRK İle Ropörtaj..........................................12
Göktaşları (Efe ARSLAN).....................................................14
Fotoğrafçılık.........................................................................18
Çocuklarda Para Yönetimi................................................20
Farklı Yapıların Eğitime Katkısı Nelerdir?............................22
Küresel Isınma......................................................................24
Yazı İşleri Müdürü
Davut KALYONCUOĞLU
Müdür Yardımcısı
Duygu DOGGÖZ İle Söyleşi................................................26
Dizgi - Tasarım
Mustafa KÜÇÜK
Bilişim Teknolojileri Öğretmeni
Cep Telefonları....................................................................30
Yayın Kurulu
Birol GÜVEN
Derya ÇEP
Tülay KUDUNOĞLU
Öğrenci Temsilcileri
Gamze DİLLİ
Yasemin Nur AKBAYRAK
Alperen Taha CİVİL
Meral ÖNDER
Reklam Sorumlusu
Abdurrahman YAZICI
Müdür Yardımcısı
Kapak Resmi
Muzaffer KARABAYIR
Öğrenci Velisi
Destanın Sonu (Pınar Dilber KARAKAŞ)...............................6
Dergimizde yayımlanan bütün yazılardan yazarları
sorumludur.
Dergimiz 02.03.2008 tarih ve 26804 sayılı “Resmi
Gazete”de yayımlanan “İlköğretim ve Ortaöğretim
Kurumları Sosyal Etkinlik Yönetmeliği” dikkate alınarak
hazırlanmıştır.
Çöp Adam (Birol GÜVEN)..................................................28
Akçaabat Orta Mahalle Evleri (Duygu ERZEN)................29
Ülkemizi Bekleyen Büyük Tehlike (Ali AYDIN)....................32
Gerçek Düşler (Tuğba SERDAR).........................................35
Karadeniz’in Gizli Hazinesi: Karayemiş .............................36
İlginç Bilgiler.........................................................................38
Spor Köşesi...........................................................................40
İngilizce Dersi Tişört Boyama Etkinliği Resimleri................42
Nostalji Köşesi.......................................................................44
Resim Dersi Öğrenci Çalışmaları........................................46
Bayram Kutlamalarından Resimler....................................48
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Editörden
Hisar
Hülya CİVİL
Editörden,
n destekleyen
te
k
re
ü
y
e
v
n
e
Bizleri sev
na beğenerı
la
u
c
u
y
u
k
o
i
is
siz Hisar Derg
ı daha sunabil
ıy
y
a
s
ir
b
ız
ın
ğ
rek okuyaca
z.
k gurur duyarı
ın
mekten büyü
kez yaşaman
i
c
in
ş
e
b
u
ğ
lu
Bu mutlu
ızda kendiım
y
a
s
r
e
H
.
iz
y
e
azcoşkusu içind
çalışıyoruz. Y
a
y
a
tm
kü yazmak
la
n
n
ü
a
Ç
.
z
re
le
ru
o
iz
s
iy
i
il
miz
nu b
r.
luk işi olduğu
lu
m
ru
yı gerektiriyo
o
a
s
lm
ir
o
b
i
ib
h
a
s
manın
erdin
eyi, güzel
m
üretmek bir d
k
e
ö
c
d
n
ü
a
ş
ıd
ü
ğ
d
a
a
k
d
ya
zelini
üklerin en gü
c
z
ö
s
e
d
oruz.
n
e
Yazark
ylaşmayı istiy
a
p
u
n
u
b
e
rl
de kendini
izle
in
s
z
i,
ra
y
e
te
i
tm
d
e
n
e
e
d
ifa
ak, k
ui aslında yazm
k
z
ru
sterendir. Ok
o
ö
g
iy
il
i
b
ib
g
Biz
u
ğ
u
old
rında ayna
ılarımız bizleri
a
z
iy
a
d
Y
r
r.
e
tı
rl
k
ö
a
k
m
e
tart
k is
yerde yazma
ı
ığ
d
a
lm
o
n
u
yucun
bestir.
k. Karşılaştıa
tı
r
ş
a
lı
d
a
a
ç
k
a
k
y
a
a
tm
rm
sa
çıka
ubir adım öne
ı
n
la
o
l
zerinde olduğ
e
z
ü
l
ü
o
g
y
ru
Hep
ğ
o
d
hep
bunlar söymlar ise bize
r
ru
e
u
ğ
d
e
ı
e
z
s
a
k
b
e
c
ız
e
n
ğım
yle
ne
nkü bir söz sö
ü
Ç
i.
rd
r sadece üzeri
te
s
la
ö
n
g
la
o
ı
k
k
muzu
a
h
me
da çalışıyor
nir ki söz söyle
n
e
u
s
D
u
i.
lt
d
y
ru
li
ğ
e
o
m
d
n
le
aç
. Bizler bu am
ır
rd
la
n
a
yucularımıza te
p
u
a
k
y
o
i
iz
s
n
a
y
düşen
a
ırakm
izi hiç yalnız b
b
a
ld
o
y
u
b
e
v
cui sunuyoruz.
değerli okuyu
iz
s
le
iy
id
şekkürlerimiz
m
ü
k
yıda buluşma
Bir sonraki sa
lıyoruz.
larımızı selam
2
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Müdür Yazısı
Başlarken
Adnan YAZICI / Okul Müdürü
Değerli Okuyucularımız,
Yoğun bir emek ve büyük bir
özveriyle hazırlanan okulumuzun
dergisi Hisar’ın 5. sayısında sizlerle
birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
idareci, öğretmen ve velileriyle geleceğimizin güvencesi öğrencilerimizi yarınlara hazırlayabilmek için
bütün gücümüzle çalışmaktayız.
Bizler; Yüce Atatürk’ten en
büyük savaşın cahilliğe karşı yapılan
savaş
olduğunu,
eğitimin, bir milleti
ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir
topluluk halinde yaşatacağını, ya da köleliğe ve yoksululuğa sürükleyeceğini
öğrendik. Sorumluluğumuzun bilincindeyiz.
Sevgili Öğrenciler,
Anne balalarınızdan sonra sizin en yakınınız öğretmenlerinizdir. Onları çok iyi dinleyin.
Başarılı olmanın olmazsa olmazı dersi dinlemek, planlı çalışmak, ödevlerini günü gününe
yamak ve çok kitap okumak olduğunu bir an
olsun aklımızdan çıkarmayın. Kesinlikle hedefinizi belirleyin.
Zaman çok hızlı akıp gidiyor. Unutmayın
ki anne babalarınız yaşamınızın sonuna kadar
ihtiyaçlarnızı karşılayamayacaktır. Yarın siz de
bir tencere kaynatmak zorunda kalacaksınız.
Bu nedenle geleceğe hazırlanmak zorundasınız.
Atatürk’ün, Türkiye Cumhuriyeti’ni sizlere
emanet ettiğini bir an olsun aklınızdan çıkar-
mıyorsunuz. Çalışıyorsunuz, çok çalışıyorsunuz.
Değerli Veliler,
En sağlıklı, en karlı
yatırımın eğitim olduğunun farkındayız. Mutlulukların en
büyüğü çocuklarımızın başarısı, acıların
da en büyüğü evlat
acısı olduğunun bilincindeyiz.
Öncelikle çocuklarımızın sağlıklı beslenmelerine özen gösterelim. Kimyasal içerikli
besinlerden uzak durmalarını sağlayalım. Sineğin konmadığı, karıncanın uzak durduğu,
köpeğin ve kedinin yemediği besinleri kesinlikle yasaklayalım.
Çocuklarımıza her davranışımızla örnek
olalım. Unutmayın ki kızlar anneyi, erkekler
de babayı taklit ederler.
Çocuklarımızla sürekli iletişim kuralım, onları izleyelim.
Dergimizin hazırlanmasında emeği geçen
herkesi kutluyorum.
Sağlıklı, başarılı, mutlu, gönlünüzce nice
dergilerde birlikte olmayı diliyorum.
Sevgili Öğrenciler,
Atatürk’ün, Türkiye Cumhuriyeti’ni
sizlere emanet ettiğini bir an olsun
aklınızdan çıkarmıyorsunuz. Çalışıyorsunuz, çok çalışıyosunuz.
3
Okul Marşı
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Metmet Akif Ersoy Ortaokulu Marşı
Mine OCAK / Müzik Öğretmeni
Varlığın, nimettir güzel yurdumda.
İlminle aydınlat Trabzon’umu.
Korkma! O manevi ruh sende,
Mehmet Akif Ersoy ismiyle.
Haydi! O manevi güç sende,
Mehmet Akif Ersoy ismiyle.
Bitmeyen güzellikler senin,
Aydınlık gelecekler senin,
En büyük hedefler senin,
Haydi durma koş ileriye!...
Atanın yolunda, kurdun bir ordu.
Şeref, şan senindir, ey yüce okul!
Korkma! O manevi ruh sende,
Mehmet Akif Ersoy ismiyle.
Haydi! O manevi güç sende,
Mehmet Akif Ersoy ismiyle.
Bitmeyen güzellikler senin,
Aydınlık gelecekler senin,
En büyük hedefler senin,
Haydi durma koş ileriye!...
Bitmeyen güzellikler senin,
Aydınlık gelecekler senin,
En büyük hedefler senin,
Mehmet Akif Ersoy ismiyle, İLERİYE!
4
Hisar
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
İnceleme
Yanlış Kullanılan Sosyal Ağlar
Mustafa KÜÇÜK / Bilişim Teknolojileri Öğretmeni
Çağımızın en büyük bağımlılığı, bilgisayar karşısında geçirilen vakit olsa gerek. Genel
olarak bilgisayar karşısında geçirilen bu vakit çoğunlukla sosyal ağlarda harcanıyor. İnsanlar bu
yolla her ne kadar sosyalleştiklerini düşünseler
de aslında sosyal hayattan koptuklarının farkında
değiller. Her türlü sahteciliğin kol gezdiği bu ağlar
ve internet sayesinde insanlar hayal dünyasında
yaşıyor.
En büyük tehlikeyle ise çocuklarımız ve gençlerimiz karşı karşıya. Bu konuda BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu)’nın yaptığı bir araştırma
şu şekilde:
BTK’nın yaptığı araştırmaya göre; Ailelerin
%90’ı, çocuklarının internette ve sosyal ağlarda
çeşitli risklerle karşı karşıya olduğunu düşünüyor.
Ailelerin bu endişelerinin başlıcası çocuklarının
kötü ve şiddet içerikli görüntülerle karşılaşması.
Yine bu bağlamda Ulaştırma Bakanlığı İnternet Kurulu tarafından, 9-16 yaş arasında sosyal ağ
kullanan 500 çocuk üzerinde yapılan araştırmaya
göre; Çocukların %70’i günde en az bir defa internete bağlanıyor. %66’sı sosyal ağlara her gün giriyor. %99’u Facebook kullanıcısı. Günde ortalama
72 dakika internette harcanıyor. %65’i tanımadığı
kişileri arkadaş listesine ekliyor. %29’u cep veya ev
telefonu numarasını veriyor. %51’i aile bireylerinin
isimlerini paylaşıyor. Ayrıca bu araştırma sonusunda en çok dikkat çeken sonuçlardan biri de araştırmaya katılan çocuklardan 1/3’nin yaşı, sosyal ağ
kullanım yaşı yasal sınırı olarak kabul edilen 13’ün
altında.
Bu oranlara bakıldığında durumun hiç de iç açıcı olduğu söylenemez. Burada en büyük görev biz
anne ve babalara düşüyor.
Sevgili anne babalar;
Sizlere şöyle tavsiyelerim olabilir.
*İnterneti oturma odanıza taşıyın ve zaman sınırlaması yapın. İnternet kullanımıyla ilgili kurallar
belirleyin.
*Çocuğunuzu, internette her şeye inanmaması
konusunda uyarın.
*Çeşitli programlarla çocuğunuzun internet
adımlarını takip edin.
*Kişisel ve aile bilgilerini paylaşmaması için çocuğunuzu uyarın.
*Çocuğunuzun sosyal ağ üyeliklerini izleyin.
Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızı gerçek dünyada nasıl koruyorsak sanal dünyada da aynı şekilde korumak için elimizden geleni
yapmamız çocuklarımızın sağlıklı bireyler olarak
yetişmeleri için çok önemli. Unutmayın ki internet
ve sosyal ağlar bilinçli kullanıldığında insanlara
yararlı olacaktır. Gelecek sayıda görüşmek üzere
hepinize teşekkürlerimi sunarım…
5
Deneme
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Hisar
Destanın Sonu
Pınar Dilber KARAKAŞ
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
tan çok dizelerin, kıtaların iki üç kelimenin
kalbine yerleştirdi. Belki de bu zamana kadar
yaşadığı en büyük mutluluğuydu. Vatana olan
sonsuz bağlılığını hayata geçirmiş ve onu bize
de yaşatmaktaydı. Bu vazifeyi gerçek bir aşkla yaptığı zaten marşımızı Safahat adlı eserine
koymamasıyla ispatlanıyordu.
Üzerinde asırlar devirdiğimiz, onun için
canlar verdiğimiz bu toprağın destanını Mehmet Akif tamamlamıştı. Destanın ilhamına
olan borcunu ödemişti.
Geçmişin tozlu sayfalarından yapılan kağıt
Gücümüzün yok diyebileceğimiz kadar az uçak geleceğe ulaşmış ve sonu gelmeyen yoolduğu bir zamanda inancımızın , manevi zen- lunda uçmaktaydı. Okunurken yürek titreten
ginliğimizin kumandasında siyah beyaz topra- marşımızı dinleyebilmek için...
ğın üzerine kırmızı güller diktik.
Vatan, gözlerin renksiz görüntüsünden
arındırılırken bir eksiklik kendini hissettiriyordu. Sanki yazılması için birçok kalemin sayfalarda tükendiği bir destan tamamlanmak için
birkaç cümleye ihtiyaç duyuyordu. Tam da bu
sıralarda düzenlenen bir yarışma belki de tamamlayıcının kendini göstermesi için bir olanak sağladı.
Mütevazı bir yaşam süren, kendi halinde,
durumu pek de iyi sayılmayan bir baytar düzenlenen bu yarışmaya katılması için ikna edil- Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
meye çalışıldı. Fakat yarışmanın ucundaki para
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
ödülü onu bu işten caydırıyordu. Vatan için
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
yazılmış bir marş karşılığında bu ödülü kabul
edemezdi ki etmedi de. Parayı ihtiyaç sahiple- Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
rine ,yazdığı marşı da Türk milletine bağışladı.
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!
Bu vatansever Mehmet Akif Ersoy’du. Tarihi on dörtlükte sembolleştirdi. Onu yazmak6
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Şiir
Aşık’ın Duası
Birol GÜVEN / Türkçe Öğretmeni
Neden düşürdün bu aşkı yüreğime Ya Rab,
Bilmez misin olmazları oldurmak sana mahsus.
Bir adem-i beşerim ben, bu yük ağır bana,
Kurtulmak için gerek var mı va-veylaya.
Pervane gibi ateş-i aşkına müptela ettin.
Beni topraktan; onu yoksa nurdan mı var ettin.
Aşk denilen bu yüce manayı,
Bir vefasız kuluna mı vakfettin
Söylesem arzu-u halimi o yâre,
Sanmam ki olsun derd-i nihanıma çare.
Ruh; Zat-i Mutlak’ın olsa da,
O yâre etsin bedeni mutlakıyyet-i idare
Vuslatın hayaliyle geçecek belli ki ömür ;
Sanma ki ahım peşini bırakır, beden gibi bu cihanda gömülür.
Elbet ettiğin cefanın hesabı ahirete kalsa da sorulur .
O zaman vah edip; nasıl da sevmiş diye ağlama!
7
Ropörtaj
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Hisar
Mustafa Reşit AKÇAY
Meral Önder - Galip KARAYAVUZOĞLU
Saliha Nur KARABAYIR - Gamze DİLLİ
Alperen Taha CİVİL - Ece KATI
Yasemin AKBAYRAK
Bize Mustafa Reşit AKÇAY’ı ve spor yaşamınıza başlamanızı anlatır mısınız?
12 Aralık 1958 tarihinde Trabzon’da doğdum.
1985 yılında İdman Gücü Spor Kulübü’nün
alt yapısında göreve başladım. 1992’de
Trabzonspor’un alt yapısında devam ettim.
1997’de Trabzonspor’dan ayrıldım daha sonra asistan antrenör olarak değişik antrenörlerle çalıştım. 2004 yılından itibaren de tek
başıma teknik sorumlu olarak
çalışıyorum.
Disipline önem veririm. Çalışmak ve
disiplinin
başarıyı
getireceğine inanıyorum. İlişki kurmada
zorlanırım. Dışarıdan
gelen olumlu davranışları olumlu karşılarım.
En önemlisi insanım ve
babayım.
Futbola ne zaman hangi takımda başladınız?
Profesyonel olarak çok fazla futbol oynamadım. Kısa süreli bir profesyonelliğim oldu. Bu
da kayda değer bir profesyonellik değil. Necmi ati ve Erdoğdu Spor takımlarında amatör
olarak oynadım. İdman gücü futbol kulübünde antrenörlük deneyimim başladı. Daha sonra Trabzonspor ve profesyonel takımların bazılarında teknik sorumlu olarak görev yaptım.
İki yıldan beri 1461 Trabzon’dan sorumluyum.
Bu projenin içerisindeyim. Yılsonu sözleşmem
bitecek. Ondan sonra hayatımızda ya yeni bir
dönem ya da yeni bir mesaiyi başlatmış olacağız. Bunu zaman gösterecek. Sanıyorum
8
Mayıs
ayında durum netleşmiş olacak.
Antrenör olmaya nasıl karar verdiniz. ?
-Aslında tesadüf diyebiliriz. Ama futbolla ilgili ilişkimiz çocukluğumuzdan beri var. Askerliğimi yaptıktan sonra üniversiteyi bitirdim.
Öğretmenlik başlangıcı yapacak olduğum
sıralarda antrenörlük
yapmam konusunda
İdman Gücü’nden
bir teklif aldım. Bu
teklifi değerlendirmemle başladı. Bu
meslek başlangıçta idealist bir yapı
olarak gözükmüyordu. Ama bugün geldiğimiz
noktada çok sevdiğimiz ve yapmaktan gurur duyduğumuz bir mesleğe dönüştü ve şu anda da
içimizde başarılarımızı mümkün olduğunca
uluslararası bir düzeye çıkarmak isteyen bir
enerji oluştu. Bunu hayata geçirmek için sanıyorum ölünceye kadar çabalayacağız.
Antrenörlükte hedeflediğiniz yerde misiniz?
Hayır. Şu an bulunduğum yerle yetinmiyorum. Yapı olarak durmaktan hoşlanmayan
birisiyim. Durunca insanın düşeceğini ve bazı
değerlerini kaybedeceğini düşünüyorum dolayısıyla hala durmuş değilim. Tatmin olmuş
değilim. Süreci sürdürmek istiyorum. Uluslar
arası düzeyde güçlü bir takımı çalıştırmak is-
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
terim. Bu belli bir takımlar düzeyinde bir dereceye girmek için olabilir hepsi ideallerimiz
arasında, beklentilerimiz arasında. Hayat devam ettiği yönde mesleki hızımızın da devam
etmesi gerekiyor. İdealleri olmayan bir insanı
ota benzetiyorum, idealleriniz yoksa bir ottan
farkınız yoktur.
Antrenörlükte hedefiniz ve çalışmak istediğiniz takım hangisidir?
Şuanda uluslararası bir düzeyde takımı çalıştırmak isterim. Söyleyeceğim isim belki okuyuculara çok uç noktada gelebilir ama her
yiğidin gönlünde bir aslan yatar. Bu bir Barcelona olabilir, bir Chelsea olabilir, bir Real Madrid olabilir. Bu size uçuk ya da masalsı gelebilir
ama ben böyle düşünmüyorum
insan istediği sürece çaresini bulamayacağı tek şey ölümdür. Onun dışında
her istediğine çalıştığı sürece ulaşabilir.
Biraz da şans faktörünün yanında olmasını
da buna ekliyorum.
Sizi Trabzonspor’un
başında ne zaman göreceğiz?
- O güzel bir temenni teşekkür ederim. Teveccüh gösteriyorsunuz buna tabi bizler karar veremiyoruz. Tanrı ve yöneticiler karar
veriyor. Biz çalışmalarımızı sürdürdükçe takdir edilme duygusu tabi ki her insanın beklentileri içerisindedir. Bunun zamanlamasının
ne olacağını bilemiyorum. Ancak dediğim gibi
çalışmalarımızı sürdürüyoruz ama şuanda yaş
olarak, bilgi olarak mesleki ansiklopedi olarak
kendimi iyi durumda hissediyorum. Eylemi iyi
kullanacağım. Öyle bir beklentim var. Sanıyorum eğer böyle bir durum olursa bizim için iyi
olur ve mutlu oluruz. Ve bana göre de başarırız diye de düşünüyorum.
Ropörtaj
Milli takımı çalıştırmak hedefleriniz arasında
mı?
-Milli takımı çalıştırmak hedeflerim arasında
değil. Milli takımın antrenörlük yapısı farklı.
Milli takım antrenörlüğünde süreç , maç , antrenman azlığıyla geçiyor ve dönemsel maçlar
oynuyoruz. Benim yapım hareketli , aktif ve
antrenmana yönelik antrenörlük anlayışım
olduğu için Milli takım antrenörlüğü şu anda
benim psikolojime ve benim karakterime uygun bir antrenör modeli değil ama yaşım bir
süre ilerledikten sonra fikrim değişir mi onu
bilemiyorum. Ama şu anki düşüncem yapım
ve karakter yapım milli Takım antrenörlüğüne
uygun bir yapı değil diye düşünüyorum.
Sporcularınızla antrenman haricinde vakit geçiriyor musunuz?
Oldukça fazla zaman
geçiriyoruz. Zaman
zaman sohbet düzeyinde zaman zamanda mesleki ya da
bulunan pozisyonlarıyla ilgili konuşmalarımız oluyor. Ancak çok üst düzeyde değil. Bunun
eksikliğini duyuyoruz. Ama şuan içinde bulunduğumuz şartlarda bunu zor kılıyor Çünkü onlarında kendilerine ait yaşam anlayışları var.
Sosyal çevreleri var ama mümkün olduğunca
oluşturduğumuz kamp dönemlerinde ve antrenman aralıklarında, antrenman sonrası dinlenme sürecinde beraber olmaya çalışıyoruz.
1461 Trabzon’un hedefleri nelerdir?
Bu projeye başlarken oluşturduğumuz vizyon ve sahiplendiğimiz misyon bunun kişisellik takımı yapmakla alakalı bir yolu var.
Artı ikinci bir görevi de şu Trabzonspor’un ve
Türk futboluna evrensel baktığımızda oyuncu
yetiştirme düşüncesi ve platformu olarak devam ediyor. Önümüzdeki yıl yasalar ve kanunların öngördüğü şekilde yeniden bir vizyon
ve yeniden bir misyon oluşturmak zorunda.
9
Ropörtaj
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Sanıyorum mayıs ayında yönetim kurulu 1461
Trabzon kulübünün yeni vizyonunu ve misyonunu oluşturacak.
1461 Trabzon’un bir başarı trendi yakaladığına inanıyoruz. Bunu neye borçlusunuz?
Teşekkür ederim böyle görmeniz bizi sevindiriyor. Bu bizi daha çok çalışmaya iten bir
durum. Sorumluluk veren bir bakış açısı. Ama
ortak akıl ve yetenekli insanların amaçlandırılması ile ilgili bir ortak konsesyum bir imece
ve kariyer açlığı çeken oyuncu, yönetici ve
teknik adamı ayaklarının bir araya gelmiş olması bu başarının ortaya çıkışını devamlılığını
da bu proje içerisindeki insanların karakteri
sağladı. Bence yetenek başarılı kılar karakter
şampiyon yapar. Bu sizin
mesleğiniz için yarın
anne ve baba olsanız
bile karakter sizi iyi bir
anne iyi bir baba iyi bir
öğretmen iyi bir mühendis yapar. Karakter
önemlidir
Oyuncularınız nereden
ve nasıl seçiyorsunuz?
Zaman zaman bir alt liglerden müsabaka izleme
komitelerinin getirdiği raporlar zaman zaman da kendi bilgimizle
ve bir üst liglerden izlediğimiz müsabakalardan edindiğimiz oyuncu karakterlerinin takdir
ettiğimiz oyunculardan seçiyoruz. Bir diğer
kaynağımızda gerek Trabzonspor alt potansiyel oyunculardan seçiyoruz. Bir planlama bir
spor mühendisliği isteyen bir iş bu ciddi ve devamlılığı ve kendi olması gerekiyor. Dediğim
gibi bir araya getirerek bir takım yapısı oluşturup bu işi sürdürüyoruz.
Büyük takımlara karşı başarılı olmanızdaki
etkenler nelerdir
Yüksek bir motivasyon söyleye bilirim. Dediğim gibi kendini ifade etmek isteyen oyuncuların enerjilerini doğru mantıkla ve akıllı kullan10
Hisar
mamızdan da kaynaklanabilir. Trabzonspor
‘un geçmiş dönemlerinde yapmış olduğu
başarılı geçmişinin getirdiği sorumluklarda o
maçlarda oyuncularımızın tarafından algılanmıştır. Dolasıyla kuyruğumuzda bize çok iyi
bir denge çok iyi bir itici güç oluşturdu. Kuyruktan sözüm Trabzonspor’un 1974 yılından
bu tarafa başlatmış olduğu Anadolu’ ya ve
değer bol emperiyalliklerine karşı uygulanmış
olduğu başarısını mücadele başarısını bizim
de o müsabakalarda oyuncularımızla hissettiğimiz. Arkamdaki gücü hissederek onu sahaya yansıtmamız bunların hepsi bana göre o
müsabakalarda maçı kazanmamız için veya iyi
oynamamız için
etkenlerdir.
Bu seneki lig hedefiniz nelerdir?
Statüler ve kurallar her ne kadar
bizim süper lige
çıkışımız bağlayıcı
tutsa da biz takım
olarak süper lige
çıkmayı çok istiyoruz. Bunun için
çok çalışıyoruz
umarım bu isteğimize ulaşabiliriz. Zor
bir istek ama yüzleşmeyi seviyoruz. Buda
onlardan birisi süper lige çıkmak için her türlü
çabayı göstereceğiz.
PTT 1.ligde sizi en çok zorlayan rakibiniz kimdir?
Kayseri Erciyes’tir. Bir diğer takım olarak ifade edersek de yani bizim kora kor mücadele
dediğimiz uygulamalarda bize karşı önde bir
Bolu Spor takımını söyleyebilirim.
PTT 1.ligin zorlukları nelerdir?
Bence çok fazla zorluktan söz edemeyiz.
Futbol oynamak için çok uygun şartlarla mücadele ediyoruz ama çok mücadeleci birlik olduğunu müsabaka kazanmanın çok fazla koşmak çok fazla mücadele etmek çok ayrıntılı
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
taktiksel bilgilerle ancak mümkün olduğunu
görüyoruz. Buda bu ligin şu anda Türkiye’de
izlenme oranının yükselten bir durum bunlara
zorluk olarak diyemeyiz. İşin kalitesini artıran
durumlar olarak dengeleyebiliriz. Onun dışında belki bazı kulüpler de ekonomik dağılımda
biraz zorluklar yaşanabilir. Bunun dışında biz
PTT 1. Ligde rakiplerimizin bize karşı koyduğu
zor oyun dışında çok fazla zorlukla karşılaşmıyoruz bunu yönetim kurulumuzun ve Trabzonspor şartları bize sağlıyor.
Parasal anlamda zorluklar çekiyor musunuz?
Hayır, Trabzonspor kulübünün büyüklüğü ve
1461 muhasebesi gelen gelir gider dengeleri
çok sağlıklı çalışıyor ayrıca kulüpteki oyuncularımızın ekonomik zorlukları
ve yansıttıkları zorluklar
fazla değil, sözleşmelerimizin Mevlaları çok
yüksek değil. Ligin en az
parayla kurulmuş takımıyız. Dolayısıyla gelir gider
dengesi şuanda çok gelir
yönünde ağırlık kazanmış
durumda. Dolayısıyla ekonomik anlamda güçlük çekmiyoruz.
Takımda görmek istediğiniz bir futbolcu var
mı?
Evet var. Özellikle oynadığımız ligin düzeyinde önemli oyuncularla karşılaşıyoruz. Yılsonu
geldiğinde bu oyuncularla ilgili bazı tespitler
yapıp sözleşmelerinin uygunluğuna, ekonomisinin uygunluğuna bakarak bu oyunculardan birkaç tanesini kulübümüze katmak
istiyoruz. Âmâ dediğim gibi şu anda sadece
bizim istediğimizle oluşturulabilecek bir durum değil. Bu oyuncumuzun durumuna bağlı.
Oyuncumuzun kayıtlı olduğu kulübüne bağlı
ve bizim ekonomimize bağlı. Dolayısıyla bu
üç ayrıntının bir araya gelmesi ve örtüşmesi
gerekiyor. Ancak bu şekilde transferler yapabiliriz.
Ropörtaj
Ligde en çok beğendiğiniz futbolcu?
Şu anda en çok Buca sporda Mehmet Battal
en çok beğendiğim futbolcu olarak söyleye
bilirim.
Antrenman sıklıklarınız nelerdir?
Her gün çalışıyoruz. Bu bazen günde iki kere
oluyor. Bana kalsa gece saat 12’ de bile çalışmayı uygun göre bilirim. Hala yetersiz olduğunu düşünüyorum.
Sercan Kaya ve Eren Albayrak’ın gidişi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Doğru zamanda doğru bir hamleydi. Sercan
ve Eren ikisi de çok değerliydi inşallah bundan
sonraki zamanlarında
başarılı olurlar.
Galatasaray ve Fenerbahçe gibi büyük
takımları yendiniz.
Son dakikalar geçmek bilmedi siz o
dakikalarda neler
hissetiniz?
Tabi insan özellikle
son dakikalarda futbolun sürprizlerle dolu
bir yapısı var biliyorsunuz. Umulmadık anlarda
umulmadık şeylerin oluşması bunu cazip kılan
bir durum. Artı ben her zaman şunu söylerim
futbolun % 70 ‘i gayret %30’u kısmete yönelik
bir oyun oynuyoruz. %30’luk o kısmeti elinize
ala bilmek için çok çalışmanız gerekiyor ki o
%30’luk kısmette size yararlı olsun. Son saniyelerdeki yenilen gollerin bıraktığı psikolojik
travmalar çok yüksek oluyor. Dolayısıyla gol
olmasın diye çok yalvardığımız çok istekte
bulunduğumuz durumlarda oluyor. Zaman
zaman görünmeyenle ilişki kurduğumuz anlarda oluyor.
Ropörtaj Tarihi: Nisan 2013
Trabzonsporumuza ve Hocamıza yeni
görevlerinde başarılar dileriz...
11
Röportaj
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Hisar
Okulumuza Büyük Katkıları Olan
Müdür Yardımcımız Süleyman
ÖZTÜRK İle Söyleştik
Davut KALYONCUOĞLU - Müdür Yardımcısı
Göreve ne zaman ve nerede başladınız?
- 20 Eylül 1994 yılında Adıyaman Merkez ilçesine bağlı Fırat Nehri ile kolu olan Göksu’nun
birleştiği yerde, Gümüşkaya İlkokulunda göreve başladım. 3 yıl burada görev yaptım. 2 yıl
Bayburt Merkez Demirkaş İlköğretim okulunda çalıştım. Samsun Merkez Çatmaoluk Yenimahalle İlköğretim Okulu ve Çivril İlköğretim
okulunda 4 yılı tamamladım. Artık doğup büyüdüğümüz topraklara gelme vakti gelmişti.
2003 yılının Temmuz ayında; kızımın da doğmuş olduğu Samsun’dan ayrılarak 2 yıl görev
yapacağım Akçaabat ilçesinin Akpınar Yeşilce
İlköğretim Okuluna geldim.
Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulunda ne kadar süre görev yaptınız?
- 2005 yılında açılan Müdür Yardımcılığı sınavını kazanarak 29 Ağustos 2005 tarihinde
okulumuzda Müdür Yardımcısı olarak göreve
başladım. 16 Temmuz 2012 tarihine kadar yanı
6 yıl 10 ay 17 gün bu görevi yürüttüm.
Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulundaki
günlerinizi bize anlatır mısınız?
12
- Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu,
Trabzon’un en fazla öğrencisi olan ikinci okuluydu. Böyle büyük bir okulda idareci olmak;
öğrencisi az veya köy okullarında çalışan beni
tedirgin etmişti. Bu tedirginliğimi çok kısa bir
sürede üzerimden atmama vesile olan tecrübeli ağabeylerim; şu an İskenderpaşa İlköğretim Okulu Müdür Başyardımcısı Osman DEMİR, Bedri Rahmi Eyüpoğlu İlköğretim Okulu
Müdür Yardımcısı Kenan ÇOBAN ve hala okulumuzda çalışmaya devam eden Müdür Baş
Yardımcısı Şendoğan USTACI teşekkürlerimi
aracılığınızla tekrar etmek isterim.
Görevime başladıktan bir
hafta sonra Okul Müdürü Mehmet
ÖNGÖZ’ün görev yeri değişti, Müdür Baş Yardımcısı Mehmet ÖZBAK
emekliye ayrılmıştı. (Kendisine Allahtan Rahmet diliyorum.) Bu durumda ilk bir, bir buçuk ay oturup
çalışacak bir masa bulamamıştım.
Yanı işe bir buçuk ay sonra üzerimdeki tedirginliği atmış olarak başladım.
Mehmet Akif Ersoy İlköğretim
Okulunda her şeyiyle oturmuş bir sistem buldum. Okul ailesinde ki herkes, özellikle öğretmenlerin büyük bir bölümü sorumluluğundan fazlasını yerine getiren bir ekipti. Bu
bir okul için büyük bir artıydı. Görevlerini yerine getiren bir aileye giriyorsanız sizde görevinizi layıkıyla yapmak zorundasınız. Görev yaptığım süre içerisinde hiç “bana ne” demeden,
mesai gözetmeden elimden gelenin en iyisini
yapmaya çalıştım. Yaptığım her işte öğrencilerimin, öğretmenlerimin, velilerimin ve okulumum çıkarlarını düşünerek yaptım. Okulda
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
ki her paydaşı ailemin bir ferdi olarak kabul
ederek çalıştım. Çalışırken hatalarda yapmış
olabilirim. Benim hatamdan dolayı etkilenen
birileri olmuşsa kendilerinden özür diliyorum.
Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulunda
başarılı çalışmalar yaptığımı düşünüyorum.
Bunda çalışmalarımızda önümüzü tıkamayan
değerli
müdürlerim; Mehmet ÖNGÖZ, Kemal ERGÜL
ve Adnan YAZICI’ ya
teşekkür ediyorum.
Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu
size neler kattı?
- Hayat bir öğrenme sürecidir. Yaşadığımız sürece öğreniriz.
Mehmet Akif Ersoy
İlköğretim Okulunda
her kesimden insanlarla tanışma fırsatı buldum. Ekonomik olarak,
fikri olarak, inanç olarak farklı insanlarla birlikte 7 yıl geçirdim. Birlikte yaşamanın tek ve
değişmez şartının insanın bizzat yaratılmış olması olduğunu öğrendim.
Daha önce çalıştığım okullarda başarı burada olduğu kadar yüksek değildi. Burada başarının hazzını tattım ve hiçbir başarının son
nokta olmadığını öğrendim. Başarmak için
çalışmanın şart olduğunu ama hayatı yaşanılır kılan başarı için planlı çalışmak gerektiğini
öğrendim.
Yeni görev yerinize alışa bildiniz mi?
- Şu an Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli
Bilimler Enstitüsü Sekreterliği yapmaktayım.
Hala eğitim öğretimin içerisindeyim. Burada
öğretim üyesi yetiştirilmektedir. Yani yüksek
lisans ve doktora eğitimi yapılmaktadır. Burada işe ilk başladığımda; daha az insanla, daha
çok evrakla meşgul olduğumuz için birkaç ay
canım sıkıldı. Artık alıştım. Daha çok evrak,
daha çok toplantı, daha az ilişki…
Röportaj
Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulundaki
öğrencilerinize ve öğretmen arkadaşlarınıza
neler iletmek istersiniz?
- Öncelikle öğrencilerime sevgi ve selamlarımı gönderiyorum. Hz. Ali’nin “Bana bir
harf öğretenin kırk yıl
kölesi olurum.” sözünü unutmadan öğretmenlerinin değerlerini bilmelerini; hayatlarının her aşamasında
planlı çalışmalarını, meslek olarak kendilerini
mutlu edecek işleri yapmalarını öneririm. Yaşamları boyunca şimdi oldukları gibi samimi,
doğru, dürüst ve birazda çocuk kalmalarını diliyorum. Bu özellikleri barındıran kimselerde;
toplumda insan ilişkilerini bitiren kin, nefret
ve kötülük barınamaz. Yunusun deyişiyle; doğadaki tüm canlıları “yaratılanları yaratandan
ötürü sevmeleri” dileklerimle…
Devletin en çok çalışan memurları olarak
meslektaşlarıma; Atatürk’ün “Öğretmenler,
yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” sözünü
unutmadan çalışmalarını; Öğrencilerine yaklaşımlarında Mevlana’nın “Aynı dili konuşanlar
değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşır.” sözünü kendilerine düstur edinmeleri dileğiyle
sağlık mutluluk ve başarılar diliyorum.
Ayrıca Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulunun görünmeyen kahramanları; Hizmetli,
İşçi, Memur ve Okul Aile Birliği Üyesi arkadaşlarıma çalıştığım dönemde ki ve şimdi ki özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyor;
sağlıklı, mutlu, hayırlı ömürler diliyorum.
13
Araştırma
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Hisar
Göktaşları
Efe ARSLAN
Göktaşları evrenimizde olan, meteor olarak da adlandırılabilen taşların genel adıdır.
Bu taşlar Dünya’mızın çekirdeğindeki manyetik alanın içine girer.Basit bir mıknatıs işlemi görülür.Manyetik alanın içine giren gök
taşı hızlıca yer yüzüne yaklaşır. Gök taşları
atmosfere saniyede 11 -72 km arası bir hızla
girer. Göktaşının büyük bir kısmı Dünya’nın
çevresini kaplayan tabaka sonucu küçük toz
parçacıklarına dönüşür. Senede Dünya’mıza
binlerce gök taşı gelir. Ama bunların sadece
beş yüz tanesi toz haline gelmeden yer yüzüne inebilir. Göktaşları taşsı, demirli ve taşsı demirli olmak üzere üç gruba ayrılır. Göktaşları
ile oluşan göktaşı yağmurları genellikle kuyrukluyıldızlarının yörüngede bıraktıkları toz,
buz ve taş parçalarının atmosfere girip yanması sonucu oluşur. Örneğin Eta Kova Göktaşı yağmuru sırasında Halley kuyrukluyıldızının
14
ardında bıraktığı kalıntılar atmosfere girer. Bu
duruma halk arasında “yıldız kayması” denir.
Yıldız kayması olarak ifade edilen bu duruma
aslında atmosfere giren ve yanan göktaşları
neden olur.
Göktaşları Dünya’nın doğal tarihinde büyük olayların nedeni olarak gösteriliyor. Örneğin dinozorların yok oluşu 65 milyon yıl
önce Dünya’ya çarpan büyük bir göktaşı sonucu olmuş. Daha yakın zamanlarda, 1908’de
Sibirya’nın Tunguska bölgesinde yüzlerce km2
alanda ormanların yok oluşu, gene bir göktaşı
çarpmasına dayandırılıyor. Okyanuslara büyük bir göktaşının düşmesi tehlikeli bir tsunamiye yol açabilir.
Potansiyel tehlikeli göktaşları (PHA’lar),
tüm bilinenler göktaşları arasında yörünge
ve büyüklük bakımından belli parametrelere
sahip olanları içeriyor. Bunlar ileri tarihlerde
Dünya’nın 8 milyon km veya daha yakınından geçecek olan, atmosferimize girdiği ve
Dünya’ya düştüğü (çarptığı) takdirde bölgesel çapta zarar verecek büyüklükteki gök cisimleri olarak sınıflandırılmakta.
WISE misyonunun Dünya yakınındaki cisimler araştırması 107 PHA’yı inceleyerek tüm
PHA sayıları hakkında öngörülerde bulundu.
Model kestirimlerine göre Dünya’yı tehdit
edebilecek 4700 kadar PHA bulunmakta. Modellerdeki ve mevcut gözlemlerdeki belirsizliklere göre bu sayı ±1500 değişebilir. Bu kadar
PHA’nın şimdiye kadar %20 ile %30 kadarı keşfedildi. Bu rakamlar eski tahminlerden bir miktar fazla olsa da, onları bir bakıma doğruluyor
ve yeni kestirimlerin doğruluğu hakkında bir
güven veriyor.
NASA’nın Yakın Dünya Gözlem Programın-
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
dan Lindley Johnson, “PHA’ların bulunması
için iyi bir başlangıç yaptık. Ancak hepsini bulmak için daha 20 yıla gereksinim var” demekte. PHA’ların bir kısmı Dünya yörüngesinin bulunduğu düzlemde. Küçük eğim açılı denen bu
PHA’lar düzleme dik dönenlerden daha tehlikeli. Analizler bunların sayısının eski tahminlerin iki katı olduğunu söylüyor ve bunların
kaynağının Mars ile Jüpiter arasın da iki büyük
göktaşı veya asteroidin çarpışması olduğu kanısını uyandırıyor.
Araştırma
sıl anlarız?Bir göktaşı,bir yıldızın veya bir gezegenin parçası olabilir. Bu nedenle de Dünya’mızda olmayan madenler bu göktaşında
olabilir. Bunun için laboratuarda araştırmalar
yapılıyor. Bu nedenle de gök bilimcilerin yani
gök bilimi hakkında uğraşanbilim adamlarının
araştırmalarını yaptıkları yerlere gözlemevi
denir. Gözlemevleri göktaşlarını, gökadalarını, karadelikleri ve daha birçok gök cismini
araştırıp resmini çekiyor. Biz insanlarda gözlemevlerinin sergilerine gidebiliriz.
Gök taşları açık artırmayla satılacak
Ekim’de New York’ta yapılacak müzayedede, aralarında Ay ve Mars’tan parçaların da
bulunduğu 125 meteorit açık artırmayla satışa
sunulacak.
Mars, Ay ve asteroit adı verilen küçük gezegenlerden kopup yeryüzüne düşen parçalar,
New York’taki Heritage Auctions isimli müzayede evinde yapılacak olan açık artırmada satışa çıkıyor. 14 Ekim günü gerçekleşecek olan
organizasyon, şimdiye kadar yapılan en büyük
meteorit müzayedesi olacak.
Müzayedede 125 parçanın açık artırmaya
çıkacağı ve bunlardan bir kısmına verilecek
teklifler için alt sınır konulmadığı açıklandı.
Dünya’ya yakın geçen göktaşları
Aslında göktaşlarını izlemek WISE uydusunun ana görevi değildi. Yan görevlerinden biri
de olsa WISE beklenilenin çok üstünde yararlı
bilgiler sağladı. Uydu ana görevi olarak gökyüzünü kızılötesinde iki kez taradıktan sonra
2011 başlarında kış uykusu moduna alındı.
WISE, çalışması sırasında yüz milyonlarca
gök cisminin kataloglara girmesini sağladı.
Bunların arasında süper parlak ışıklı gökadalar, yıldız doğuran bölgeler, yeni yıldızlar ve
600 kadar da göktaşı var. Göktaşlarından 135’i
yeni keşif sayılmakta. Ayrıca göktaşlarının yörüngeleri ve yapıları hakkından da yeni bilgiler sağlandı. Örneğin çoğu PHA’ların parlak
Asteroid Mathilde
oldukları görüldü. Bu onların yapılarının kaya
Dinozorların 65 milyon yıl önce bir meteoveya metalik olduğunu söylüyor.
run Dünya’ya çarpması ve Dünya yüzeyindePeki bir göktaşının göktaşı olduğunu na15
Araştırma
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
ki yaşam koşullarının bozulması sonucu yok
olduğu sanılıyor. Meteor çarpmalarıyla ilgili
Dünya tarihindeki diğer kanıtlar arasında 1908
yılındaki Tunguska olayı ve Kuzey Arizona’ya
50.000 yıl önce çarpmış olan küçük bir otomobil büyüklüğündeki meteorun oluşturduğu Canyon Diablo çukuru (1275m çapında ve
175m derinliğinde) sayılabilir.
Dünya yüzeyindeki en büyük meteor
izi ise Meksika’da Yucatan yarımadasında
Chicxulub’da (çikşulub) bulunan 300 kilometreçapındaki izdir ve dinozorları yok eden meteorun buraya çarptığı sanılıyor.
Meteorlar Dünya’ya sürekli olarak düşmekte/çarpmaktadır. Şehir ışıklarından uzak bir
yerde berrak bir gecede gökyüzüne bakarsanız saatte ortalama beş-on adet yıldız kaymasına şahit olursunuz. Bunlar, Dünya atmosferine saniyede 45 kilometreye varan hızla düşen
büyüklüğü kum tanesi ile bezelye arasında
değişen ve yere ulaşmadan 100km kadar yukarıda yanmaya başlayıp bir saniyede yok olan
göktaşlarıdır. Nadiren portakal büyüklüğüne
kadar olanları daha parlak ve daha uzun bir
ışık izi halinde gözlenir.
Bu gözlem, en iyi sabaha yakın saatlerde
yapılabilir çünkü akşam saatlerinde gökyüzünde gördüğümüz, Dünya hareket ederken
arkasında kalan gök parçasıyken sabaha yakın
saatlerde Dünya’nın hareket ettiği yöne doğru olan gök parçasını görürüz.
Aslında her gün Dünya’ya milyonlarca meteor düşer, fakat biz bulunduğumuz yerden
gökyüzünün ancak yirmibinde birine düşen
kısmını görebiliriz. Görebildiğimiz küçük gök
16
Hisar
parçasına da saatte ancak 5 – 10 tane gök taşı
rastlar.
Göktaşları, Dünya ve diğer gezegenler gibi
Güneş etrafında kendi yörüngelerinde hareket halindedir ve bir çoğu dünyaya çarpmayıp, bir sonraki dönüşlerinde tekrar karşımıza
çıkmak üzere yoluna devam eder. 100 metre
çapından büyük olup, 7,5 milyon km’den daha
yakından geçen göktaşlarının NASA tarafından yörüngeleri hesaplanır ve daha sonraki
geçişlerinde Dünya’ya çarpma olasılıkları araştırılıp bu özellikler bir veritabanında toplanır.
Bunlar PHA (Potentially Hazardous Asteroids – Hasar verebilecek gök taşı) olarak adlandırılır.
Şimdiye kadar gözlenip yörüngeleri hesaplanmış hiçbir PHA’nın yakın bir gelecekte
Dünya’ya çarpması beklenmiyor ama henüz
varlığından haberdar olmadığımız ve veritabanında adı geçmeyen ama Dünya’ya doğru
gelmekte olan başka gök taşları olabilir. Eylül
2007’de listelenmiş 880 adet PHA varken bugün bu sayı 990’ı aşmıştır. Bu da her gün yenilerinin fark edildiği anlamına gelir.
Yaşamı tehdit eden büyüklükte bir PHA’nın
Dünya’ya çarpma olasılığı yaklaşık her yüz bin
senede birdir. Bu risk, gözlem/hesaplama yoluyla tespit edilip önlem alınarak ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.
Bu konuya meraklıysanız ve bilgisayarınızda Java programı yüklüyse aşağıdaki linke gidip biraz uzaycılık oynayabilirsiniz. Bu linkte
gezegenlerin yörüngelerini hareketli izleyeceğiniz interaktif bir grafik program ve tüm
PHA’ların listesi vardır. Bir PHA seçip Güneş
etrafındaki yörünge diyagramlarını görebilir,
bu diyagramda bakış açısını, mesafeyi ve zaman ölçeğini değiştirerek geleceğe yönelik
projeksiyonlar gerçekleştirebilirsiniz.
Bu günlerde yakınımızdan geçecek göktaşları, en yakın geçeceği tarih, mesafesi ve çapı
şu şekildedir : NASA’nın WISE (Wide-field Infrared Survey Explorer) uydusu gökyüzünü kızılötesi dalga boylarında tararken bir yandan
da potansiyel tehlike taşıyan göktaşları (Po-
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Araştırma
tentially Hazardous Asteroids, PHA) hakkında güven veriyor.
yeni bilgiler sağladı. Böylece PHA’ların sayılaNASA’nın Yakın Dünya Gözlem Programınrı, kaynakları ve muhtemel tehlikeleri ile ilgili dan Lindley Johnson, “PHA’ların bulunması
mevcut bilgiler güncellenmiş oldu.
için iyi bir başlangıç yaptık. Ancak hepsini bulmak için daha 20 yıla gereksinim var” demekte. PHA’ların bir kısmı Dünya yörüngesinin bulunduğu düzlemde. Küçük eğim açılı denen bu
PHA’lar düzleme dik dönenlerden daha tehlikeli. Analizler bunların sayısının eski tahminlerin iki katı olduğunu söylüyor ve bunların
kaynağının Mars ile Jüpiter arasın da iki büyük
göktaşı veya asteroidin çarpışması olduğu kanısını uyandırıyor.
Aslında göktaşlarını izlemek WISE uydusunun ana görevi değildi. Yan görevlerinden biri
de olsa WISE beklenilenin çok üstünde yararlı
Göktaşları Dünya’nın doğal tarihinde bü- bilgiler sağladı. Uydu ana görevi olarak gökyük olayların nedeni olarak gösteriliyor. Ör- yüzünü kızılötesinde iki kez taradıktan sonra
neğin dinozorların yok oluşu 65 milyon yıl 2011 başlarında kış uykusu moduna alındı.
önce Dünya’ya çarpan büyük bir göktaşı soWISE, çalışması sırasında yüz milyonlarca
nucu olmuş. Daha yakın zamanlarda, 1908’de gök cisminin kataloglara girmesini sağladı.
Sibirya’nın Tunguska bölgesinde yüzlerce km2 Bunların arasında süper parlak ışıklı gökadaalanda ormanların yok oluşu, gene bir göktaşı lar, yıldız doğuran bölgeler, yeni yıldızlar ve
çarpmasına dayandırılıyor. Okyanuslara bü- 600 kadar da göktaşı var. Göktaşlarından 135’i
yük bir göktaşının düşmesi tehlikeli bir tsuna- yeni keşif sayılmakta. Ayrıca göktaşlarının yömiye yol açabilir.
rüngeleri ve yapıları hakkından da yeni bilgiPotansiyel tehlikeli göktaşları (PHA’lar), ler sağlandı. Örneğin çoğu PHA’ların parlak
tüm bilinenler göktaşları arasında yörünge oldukları görüldü. Bu onların yapılarının kaya
ve büyüklük bakımından belli parametrelere veya meta lik olduğu nu söylüyor.
sahip olanları içeriyor. Bunlar ileri tarihlerde
Dünya’nın 8 milyon km veya daha yakınından geçecek olan, atmosferimize girdiği ve
Dünya’ya düştüğü (çarptığı) takdirde bölgesel çapta zarar verecek büyüklükteki gök cisimleri olarak sınıflandırılmakta.
WISE misyonunun Dünya yakınındaki cisimler araştırması 107 PHA’yı inceleyerek tüm
PHA sayıları hakkında öngörülerde bulundu.
Model kestirimlerine göre Dünya’yı tehdit
edebilecek 4700 kadar PHA bulunmakta. Modellerdeki ve mevcut gözlemlerdeki belirsizliklere göre bu sayı ±1500 değişebilir. Bu kadar
PHA’nın şimdiye kadar %20 ile %30 kadarı keşfedildi. Bu rakamlar eski tahminlerden bir miktar fazla olsa da, onları bir bakıma doğruluyor
ve yeni kestirimlerin doğruluğu hakkında bir
17
Söyleşi
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Hisar
Fotoğrafçılık
Yasemin Nur AKBAYRAK - Ece Nur KATI - Gamze DİLLİ
Fotoğrafçı Nermin KARSAN
İle Fotoğrafçılık Üzerine Söyleştik
Bize kendinizi tanıtır mısınız ?
Adım Nermin Karsan. 43 yaşında evli 2 çocuk
annesi ve Elektronik mühendisiyim. Fotoğraf
çekmeyi ve örgü örmeyi çocuklarım kadar seviyorum. Bir de Karadeniz’in dağlarını ve yaylalarını. Hayata çocukların gözünden bakmayı
hiç bırakmıyorum.
Fotoğraf
kelimesi nerden gelmektedir ?
Fotoğraf sözcüğü, eski yunanca φῶς, fos,
φωτός, fotos, “Işık (Gök cisimlerinin)“, “Aydınlık“ ve γράφειν, grafein, “Çizmek“, “Kazımak“, Resim yapmak“, “Yazmak” sözcükleri
birleştirilerek türetilmiş bir isimdir. Kelime anlamı, ışık yardımı ile iz bırakmaktır. Fotoğraf
cisimlerden yansıyan elektromanyetik radyasyonunun toplanıp odaklanmasıyla oluşturulur. En yaygın rastlanan fotoğraflar insan gözünün görebileceği kalıcı görüntüler yaratan
dalga boylarıyla yaratılan fotoğraflardır.
18
Fotoğraf nedir?
Fotoğraf, doğada mevcut gözle görülebilen
maddi varlık ve şekilleri, ışık ve bazı kimyasal
maddeler yardımıyla ışığa karşı duyarlı hale
getirilmiş film, kağıt veya her hangi bir madde üzerine saptayan fiziksel ve kimyasal bir
işlemdir. Fotoğrafçılık uluslararası bir dildir ve
modern hayatta üçüncü bir göz vazifesi görür. Fotoğrafçılık bakmakla görmenin ayrı ayrı
şeyler olduğunu kanıtlar. Fotoğraf bugünkü
gelişme devrinde bir bilim ve diğer bilim kollarının da hiç şüphesiz ki en büyük yardımcısıdır.
Foto Form ne zaman kuruldu?
Kimler kurdu?
8.11.1987 tarihinde kuruldu. Sekip İskender,
İhsan Erbay, Hasan Beşli, Hülya Yalçın Alp, Süleyman İskender, Sayım Karadeniz, Feridun
Aydın Foto Forum’u kurdular.
Dernek faaliyetleriniz nelerdir?
Fotoğraf eğitim seminerleri, sergilenen geziler, söyleşiler, her hafta çarşamba günü dernek merkezinde fotoğraf gösterileri oluyor.
Niçin fotoğraf ?
Fotoğraf hem belge hem sanattır. Fotoğraf
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
çekerken anı yakalarız. O an bir daha geri gelmiyor. Biraz da anı doldurma diyelim. Bu görüş herkese göre farklılık gösterebilir.
Siz fotoğrafa nasıl başladınız ?
Orta bire giderken dayımdan ödünç aldığım
kamerayla başladım.
Fotoğraf çekerken neler gereklidir ?
İster dijital, isterse kimyasal (analog) fotoğraf makinesi olsun, aslında fotoğrafı çeken cihaz değil, fotoğrafçının kendisidir. Bir fotoğraf, alelacele ve düşünmeden çekilmemelidir.
En azından, mümkün olduğunca kafa yorularak çekilmelidir.
Yani bir fotoğrafçı, çerçeveyi önce kafasında çekmeli, varsa senaryosunu oluşturmalı,
ışık şartları ve zamanlamasını yapmalı ve ondan sonra deklanşöre basmalıdır.
1. Işığa Dikkat Edin
2. Kompozisyonu Sadeleştirin
3. Anı (Hareketi) Yakalayın
4. Gerektiğinde, Karede Canlı Bulundurmaya Özen Gösterin
5. Objeleri Çerçeveye Yerleştirin
Analog makine ve dijital makine arasındaki
farklar nelerdir ?
Analog makinede çektiklerimizi hemen göremediğimiz için daha heycanlıydı . Ama filmli
olduğu için daha masraflıydı. Dijital makinelerde ise çektiğimiz resimleri görme şansımız
oluyordu. Ayrıca bu daha masrafsız.
Eskiden nasıl makineler kullanılırdı ?
Yaşı 35 in üzerinde olan okuyucularımız 24
Söyleşi
lük ya da 36’lık film makaralarının takıldığı eski
fotoğraf makinelerini hemen hatırlayacaklardır. Gereksiz yere harcamayalım diye hayatımızın birçok güzel anını es geçtiğimiz o günleri gülümseyerek hatırlarız şimdi. Tabi yaşı
daha eski olanların hatırladığı üç ayaklı olan ve
öndeki herkesin , makine arasındaki siyah perde altındaki adamın ne yaptığını merak ettiği
makineler bizim hafızalarımızda yer almıyor.
Kısacası eskiden tek bir kare fotoğraf çekmek
bile adeta tören gerektirirken şimdi avuç içi
kadar makinelerle binlerce kare fotoğrafı çok
daha gerçekçi görüntülerle elde etme imkanımız var.
Fotoğrafçılık hakkında bilinen ve bilinmeyen
20 şey :
1. Popüler olmak için fotoğrafçılık yapmayın.
2. Ne çekiyorsanız onun keyfini çıkarın.
3. Çekim için iyi hazırlanın. Gün batımını şarjınız bitmişken çekemezsiniz.
4. Her zaman daha sıcak tutacak giysilere ihtiyacınız var.
5. Çekim sırasında duygu ve düşüncelerinize
dikkat edin.
6. Elde edebileceğiniz hedefleri seçin.
7. Fotoğrafçılık hakkında notlar yazarak öğrenin.
8. Trioda olmadan asla fotoğraf çekimine
gitmeyin.
9. Küçük özelliklerle mutlu olun.
10. Fotoğrafçı arkadaşlarla iyi ilişki kurun.
11. Çekeceğinizi önce izleyin sonra kameranız ve kalbinizle çekin.
12. Her zaman sakin olun.
13. Kendinizi fazla abartmayın.
14. Bakış açısı sizin yaratıcılığınızı ortaya çıkarır.
15. Fotoğrafa kendinizi adayın ama asla yılmayın.
16. Bir fotoğraf topluluğuna katılın.
17. Kameranızı temiz tutun.
18. İyi ya da kötü kendinizi başkalarıyla karşılaştırmayın.
19. Fotoğrafta kendi stilinizi yaratın.
20. Daha iyisini yapın ve az fotoğraf çekin
19
İnceleme
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Hisar
Çocuklarda Para Yönetimi
Esra ŞAHİN / Rehber Öğretmen
Ecren ERGÜN - Cannur Sude ÇOBANOĞLU
duruma karşı hazırlıklı olmamıza yardımcı olacaktır.
Hayatımızın en önemli vazgeçilmezi para
değil midir? Biz ebeveynler yaşamımız için bu
gerekli olan aracı bazen amaç haline dönüştürmüyor muyuz? Ailemizin gelir gider dengesini ayarlayabiliyor muyuz? Neden toplum
olarak faturalar ve kredi kartı ekstreleri içerisinde boğuluyoruz? Daha önemlisi çocuklarımıza parayı bir araç olarak doğru planlayarak
kullanmayı öğretebildik mi? İşte tüm bu sorular harekete geçirdi bizleri ve yine onlarla
çıktık yola!! Düşündük ki onlar araştırırsa ve
düşünürlerse bizlerin bir türlü baş edemediği
para yönetimi meselesine belki de daha etkin
çözümler geliştirebilirler. Bakalım neler diyor
Ecrin ve Sude:
Evde Para Yönetimi
Evde para ve tasarruf dediğimiz zaman aklımıza ilk gelen kumbaralarımızdır. Çünkü kumbaralarımız paralarımızı saklayabileceğimiz
en sevimli yerlerdir. Evde israfa sebep olan
en büyük sorunlardan biri ise boşa sarfedilen
elektrik ve su harcamalarımızdır. Para yönetimini sağlamak için bu tip israfa sebep olan
giderlerimize dikkat etmeli ve ailelerimizi bilinçlendirmeliyiz.
Para yönetimi nedir? Nasıl yapılır?
Para yönetimi elimize geçen parayı doğru
kullanabilmemizdir. Eğer bunu başaramazsak
para akışımızı ve zamanlamayı ayarlayamazsak maddi açıdan sıkıntıya düşebiliriz. Bu durum bizlerin hem fiziksel hem ruhsal yönden
olumsuz etkilenmemize, en önemlisi mutsuz
Para yönetiminde Ebeveynlere Öneriler
olmamıza sebep olabiliriz. Paramızı doğru yer
Öncelikle çocuklara belirli yaştan itibaren
ve zamanda harcamayı öğrenmemiz yaşamımız boyunca karşılaşacağımız her türlü zor harçlık verip kendi bütçelerini yapabilmeleri
20
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
İnceleme
için zaman tanımalısınız. Harçlık verilmesinde
uzmanlar 8 yaşına kadar günlük, 8 yaşından
sonra ise haftalık; özellikle de lise çağından
sonra aylık verilmesini öneriyorlar. Harçlığın
miktarı ise aile üyeleri bir araya gelerek istekler ve ihtiyaçlar tartışılıp ortak bir karar alınarak belirlenmelidir.
Para Yönetiminde Çocuklara Öneriler
Hepimizin pek çok ihtiyaç ve isteği var biliyoruz. Ama unutmamalıyız ki anne babalarımızın dünyasında işler hiç kolay yürümüyor.
Daha rahat ve huzurlu bir hayat için onlara
destek olmamız gerektiğini biliyoruz. Bu yüzden harçlıklarımızı doğru kullanmayı ve günlük harcamalarımızı hesaplamayı iyi bilmek zorundayız. İsteklerimiz gelişen medya araçları
ile her geçen gün artıyor. Bize sunulan tüketime dayalı reklamlara aldırmadan, harcamalarımızda öncelikle ihtiyaçlarımıza ağırlık vermeliyiz. Çevremizde yardıma muhtaç pek çok
çocuk var. Onlara kendi çapımızda küçük destekler verebileceğimizi unutmamalıyız. Bugün
küçük görünen renkli kumbaralarımızın yarın
bizim yaşantımıza yön vermemizde bize desKumbara kullanımını küçük yaşlardan itiba- tek olacak hazine sandıklarına dönüşebileceren çocuklarınıza kazandırmanız para yöneti- ğini aklımızdan çıkarmayalım.
mi konusunda atılacak temel adım olacaktır.
Kumbara seçiminde üç farklı şekilde yada
renkte kumbara seçebilirsiniz.Bu kumbaralardan ilkine ihtiyaçlar, ikincisine istekler ve
sonuncusuna ise yardım kumbarası diyebilirsiniz.Böylelikle para biriktirme ve doğru yerlere
kullanabilme bilincini erken yaşta yerleştirebilirisiniz.
21
Ropörtaj
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Hisar
Farklı Yapıların Eğitime Katkısı Nelerdir?
Selin KUDUNOĞLU - Kübra BOSTAN
Zeynep Büşra KADIOĞLU
Erol FETTAHOĞLU İle
Farklı Yapılar Üzerine Söyleştik
yor. Ayrıca öğrencilerin motivasyonun da ve
verimli öğrenim üzerinde etkisi olduğunu ortaya çıkarıyor. Öğrenci performansı, başarı,
davranış ve yapılı çevre arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalarda iyi tasarlanmış binalardaki
sınav sonuçlarının normalden %11 daha yüksek
olduğu ortaya çıkmaktadır.
Bize kendinizi tanıtır mısınız?
Adım Erol Fettahoğlu 1969 Trabzon doğumluyum, evliyim, 2 çocuk sahibiyim. 1993 yılından beri serbest mimar olarak meslek hayatımı sürdürüyorum.
Hangi okulu bitirdiniz?
1990 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin
Mimarlık Bölümü’nü bitirdim.
Okulları tasarlarken mimari olarak nelere
dikkat edilmeli?
Okul sadece bir okul olmamalı. Okul tasarlarken okul, ihtiyaçlara cevap verebilmelidir.
İlkokul, anaokulu ve lise yaş gruplarına daha
iyi, daha rahat ve hoş bir sevgi ortamı haline
getirmek için çaba sarf etmeliyiz.
Farklı okul yapılarının öğrenciler üzerinde
ne gibi etkisi olabilir?
Okul yapısı öğrencinin başarısını artırmalı.
Araştırmalara göre okul tasarımının öğrenci
performansını arttırıp öğretim ve öğrenimde
daha yaratıcı bir yaklaşım sağladığını gösteri22
Sizin gördüğünüz ya da bildiğiniz en ilginç
okul yapısı hangisidir? Farklı yapıların eğitime
katkısı ne olabilir?
Japonya’da bir anaokulu. Eğitimde farklı yapılara yer vermek, günümüz şartlarında çok
zor görünse de insanı daha yaratıcı kılacağına
inanıyorum. İmkanlarımız ne kadar genişlerse ortaya koyduğumuz eserlerde buna bağlı
olarak zenginleşir . Mesela doğal ışıktan daha
fazla yararlanabileceğimiz binalar düşünüyoruz ya da doğaya daha uyumlu binalar. Çeşmelerden akan su saydam borulardan geçse
suyu daha tasarruflu kullanabiliriz diye düşünüyoruz. Sesi geçirmeyen camdan sınıflar,
sonra mevsimlere göre ışığı içine alan binalar… Hayal dünyamızı zorladığımızda daha
birçok yaratıcı fikir aklımıza gelebilir.
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Ropörtaj
Fen Lisesi. Çünkü bahçe ve iç mekân olarak
çok geniş. Geçmişten beri bütün her şey gelişti ama bizim okul tasarımlarımız gelişmedi.
Okullardaki sınıflar neden üst üste yapılır?
Bu biraz arazi yapısıyla alakalı. Okul arazilerinin dar olması, sıkışık olması, sınıf sayısı ve
okulun kapasitesinin yetersiz olmasıyla alakalı. Türkiye’de öyle çok bilinen tek katlı okul
Öğrencilerin ve öğretmenlerin rahatlığı için
yok. Zaten birde maliyet açısından zor olur.
neler yapılabilir?
Bu daha çok okulun planlamasıyla alakalıOkul renkleri neye göre belirlenir?
dır. Bina içi planlama öğrenim ve öğretim için
Renk çok önemli. Rengin insana öğrenme
mükemmel alanlar yaratma, öğrenciye sosyal
ve öğretme psikolojisi vermesi lazım. Sadece
alanların çekici gelmesi öğrencilerin ve öğretrenk değil mekanın ferahlığı da çok önemli.
menlerin kendilerini daha değerli hissetmeleKalkıp da bir sınıfı koyu renklerle donatmak
rini sağlar. Aynı zamanda bir okulda en önemli
olmaz. Çünkü insan koyu renkler arasında
şey bahçedir. Bu bahçe tasarımında sadece
kendini kötü hisseder ve motivasyonu düşer.
öğrencinin tenefüs zamanlarında değil boş ve
ders zamanlarında fiziksel aktiviteler yapabilecekleri alanlar yapılabilir.
Okul bahçelerini tasarlarken nelere önem
verilmelidir?
Bitki örtüsü, eğim, farklı kişilere hitaba önem
verilmelidir. Hem öğrenim, hem oyun hem de
sosyal ortamlar haline getirirsek okullar daha
çok sevilir. Ama maalesef bugünkü okulları
sevmek pek mümkün değil. Çünkü okulların
birçoğu hastane gibi.
Farklı okul yapılarının eğitime katkısı nelerdir?
-Farklı okul tasarımları bulunduğu yere, çevreye yaş grubuna göre uygun olmalı. Ben şahsen farklı okul yapılarını olumlu buluyorum.
Zaten bir ilkokul, ortaokul ve lise aynı olmamalı. Bir lise dört katlı olabilir ama bir anaokulu dört katlı olamaz. Okul binası öğrencilerin
yaş, fiziksel özellikleri ve ulaşım koşullarına
göre uygun olmalı. Okul bulunduğu çevreye
göre özgür ve hür olmalı. Düz bir alandaki
okulun aynısını eğimli bir araziye yapamazsınız. Çünkü ortaya çok çirkin bir görüntü çıkar.
Trabzon’daki okulların yeterli olduğunu düTemennimiz ihtiyaçlara karşılık verebilen yapışünüyor musunuz?
lara ulaşmaktır.
-Hayır. Türkiye ‘de okullar tek tip üzerine yapılıyor ama Trabzon ‘da ki en iyi okul Trabzon
23
Röportaj
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Hisar
Küresel Isınma
Yağız ÇELEBİ
arttığını gösteriyor. Bilim adamları son 50 yıldaki sıcaklık artışının insan hayatının üzerinde
fark edilebilir etkileri olduğu görüşünde. Üstelik artık geri dönüşü olmayan bir noktaya
yaklaşıyor. Hiçbir önem alınmazsa bu yüzyıl
sonunda küresel sıcaklığın ortalama 2 derece
artacağı tahmin ediliyor.
İnsanlar tarafından atmosfere salınan gazların sera etkisi yaratması sonucunda Dünya
yüzeyinde sıcaklığın artmasına ‘’Küresel Isınma‘’ deniyor. Daha ayrıntılı açıklamak gerekirse dünyanın yüzeyi güneş ışınları tarafından
ısıtılıyor. Dünya bu ışınları tekrar atmosfere
yansıtıyor ama bazı ışınlar su buharı, karbondioksit ve metal gazı dünyanın üzerinde oluşturduğu doğal bir örtü tarafından tutuluyor.
Bu da yeryüzünün yeterince sıcak kalmasını
sağlıyor. Ama son dönemlerde fosil yakıtların
yakılması, ormansızlaşma, hızlı nüfus artışı ve
toplumlardaki tüketim eğiliminin artması gibi
nedenlerle gazların atmosferdeki yığılması
Peki bu sıcaklık artışı yani küresel ısınma
artış gösterdi. Bilim adamlarına göre işte bu
artış küresel ısınmaya neden oluyor. 1860’tan nelere yol açıyor, hayatımızı nasıl etkiliyor?
Kutuplardaki buzullar eriyor, deniz suyu
günümüze kadar tutulan kayıtlar, ortalama
küresel sıcaklığın 0.5 ila 0.8 dereceye kadar seviyesi yükseliyor ve kıyı kesimlerde toprak
kayıpları artıyor. Örneğin 1960’ların sonlarından bu yana kuzey yarıküre’de kar örtüsünde yüzde 10’luk bir azalma oldu. 20’inci yüzyıl
boyunca deniz seviyelerinde 10-25 cm arasında bir artış olduğu saptandı. Küresel ısınmaya
bağlı olarak dünyanın bazı bölgelerinde kasırgalar, seller ve taşkınların şiddeti ve sıklığı
artarken bazı bölgelerde uzun süreli şiddetli
kuarklıklar ve çölleşme etkili oluyor.
24
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Röportaj
-Otomobil kullanımı azaltılmalı, mümkün olduğunca otomobil yerine toplu taşıma araçları tercih edilmelidir.
-Sprey türü ürünleri kullanımı azaltılmalı,
mümkün ise kullanılmamalıdır.
KIŞIN SICAKLIKLAR ARTIYOR, İLK BAHAR
ERKEN GELİYOR, SONBAHAR GECİKİYOR,
HAYVANLARIN GÖÇ DÖNEMLERİ DEĞİŞİYOR
YANİ İKLİMLER DEĞİŞİYOR İŞTE BU DEĞİŞİKLİKLERE DAYANAMAYAN BİTKİ VE HAYVAN
TÜRLERİ DE YA AZLIYOR YA DA TAMAMEN
YOK OLUYOR.
Ayrıca;
-Kamu ve özel sektörde enerji tüketiminde
verimliliği arttıracak önlemlere ağırlık verilmeli, su tüketimi en tasarruflu şekilde yapılmalı.
- Orman varlığının arttırılması konusunda etkili önlemler alınmalıdır.
- Tarımsal sulamadaki su tüketimi doğru ve
bilimsel yöntemlerle yapılarak gereksiz su tüketimi azaltılmalıdır.
Küresel ısınma insan sağlığını da doğrudan
etlkiliyor. Bilim insanları, iklim değişikliklerinin
kalp, solunum yolu, bulaşıcı, alerjik ve bazı diğer hastalıkları tetikleyebileceği görüşünde.
İnsanların çeşitli faaliyetlerinin küresel ısınmaya katkısı şöyledir:
• Enerji kullanımı %49,
Kuzey Kutbu’nda Ozon Tabakasındaki Kayıp
• Endüstrileşme %24,
Rekor
Düzeye Ulaştı
• Ormansızlaşma %14,
Dünya Meteoroloji Örgütü, bu kış tabaka• Tarım %13’tür.
nın yüzde 40’ının yok olduğunu bildirdi. Daha
önce bu oran kış döneminde en fazla yüzde
Olası Çözümler ve Alınabilecek Önlemler:
30 olmuştu. Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya
-Tasarruflu ampuller kullanılmalı,
-Evden çıkan çöpün geri dönüştürülmesi Meteoroloji Örgütü’ne göre, ozon tabakasının zarar görmesinin nedeni, endüstriyel kimsağlanıyor,
yasal maddeler. Bu maddeler, atmosferin üst
-Daha az sıcak su kullanılmalı,
katmanlarında alışılmışın ötesi soğuk havalar-Ambalajlı ürünlerden kaçınılmalı,
-Kışın konutlardaki ısınmayı sağlayabilmek da daha da tahrip edici oluyor. (BBC)
için ısı kayıpları önlenmeli, daha az enerji kullanılmalı,
-Daha az enerji ve su tüketen ya da enerji
verimliliği yüksek su tüketimi az cihazlar kullanılmalı,
- Su en ekonomik şekilde kullanılmalı ve gereksiz su kullanımı önlenmelidir.
25
Ropörtaj
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Hisar
Trabzon Devlet Tiyatrosu Sanatçımız
Duygu DOGGÖZ İle Söyleştik
Elif FETTAHOĞLU
İleride mesleğinizde ilgili gerçekleştirmek
isteğiniz bir projeniz var mı?
-Evet. Bir sinema filminde oynamak isterim.
Tiyatro sanatçısı olmaya ne zaman karar
verdiniz? Nedeni var mı?
- Tiyatro sanatçısı olmaya lise yılarında karar
verdim. Çünkü tiyatroyu çok seviyorum.
Kendinize örnek aldığınız beğendiğiniz bir
tiyatro sanatçısı var mı?
-Evet var. Birçok tiyatro sanatçısı var. Yıldız
Kenter, Genco Erkal en beğendiğim tiyatro
sanatçılarıdır.
Hayallerinizi süsleyen canlandırmak istediğiniz bir rol var mı?
-Elbette her insanın gönlünde bir aslan yatar.
Tiyatro eğitimini hangi okullarda aldınız?
-Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümünde eğitim aldım.
Kaç yıldır bu mesleği yapıyorsunuz?
-Profesyonel olarak 10 yıldır yapıyorum
İlk oynadığınız tiyatro hangisidir? O oyundaki rolünüz nedir?
-Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım adlı
Kendi oyunlarınız dışında da tiyatro izlemeHaldun Taner’in yazdığı Mutlu Güney’in yöye gidiyor musunuz?
nettiği oyunda oynadım. Halktan birini oyna-Evet Tiyatro izlemeyi çok severim. Sıklıkla
dım.
gitmeye çalışırım.
Şimdiye kadar kaç tane tiyatro oyununda rol
Mesleğiniz sizi maddi ve manevi yönden tataldınız?
min ediyor mu ?
- Devlet Tiyatrolarında 25, Atatürk Üniver-Evet manevi olarak ediyor ama ülkemizde
sitesinde 3 olmak üzere 28 oyunda rol aldım.
maddi olarak dünya standartlarının çok altında olduğunu düşünüyorum.
Canlandırdığınız karakterler arasında en çok
Sizce bu kentte yaşayan insanların tiyatroya
sevdiğiniz hangisidir?
olan ilgileri ve katkıları yeterli mi ?
-Hepsini Seviyorum.
26
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Ropörtaj
-Trabzon’da tiyatro çok sevilen bir aktivite. sinler.Çünkü sanat tıpkı bitkilerin yeşermesi
Çoğunlukla oyunlarımız hep dolu oluyor bu için güneşe ihtiyaç duyduğu gibi,insanlar da
nedenle çok mutluyuz. Ancak şehrin tiyatroya sanata ihtiyaç duyarlar.
katkısının yeterli olmadığını düşünüyorum.
Çocuğunuzun tiyatro sanatçısı olmasını ister
misiniz ?
-Eğer çocuğum isterse ben de isterim .
TDT Oynadığı Oyunlar
Dönem
BU DA GEÇER YA HU (GÜLÜMSER)
2012-2013
2010-2011
III. RICHARD (Lady Anne)
BAY BENEK VE KEDİSİ MİYAV (Zilli, Se2010-2011
vimli Bayan)
Tiyatro sanatçısı olmanın zorlukları nelerdir?
- Zamanla ilgili sıkıntımız oluyor.Bütün yaşantınızı ona göre programlamak gerekiyor.
Sürekli çalışmak gerekiyor.
Dizi veya sinema filminde oynamayı düşünüyor musunuz ?
- Evet. Sinema filminde oynamayı çok istiyorum. 2 tane sinema filminde oynadım.Umarım
daha fazla sinema filminde oynarım.
İSTİBDAT KUMPANYASI (Matmazel Ka2009-2010
rine)
TELEVİZYON CUMHURİYETİ (2. Genç
2009-2010
Kız, Danışman, 4. Kadın, Aybüke)
SOYTARILAR OKULU (Kartopu)
2008-2009
RUMUZ GONCAGÜL (Ayşen)
2008-2009
TROYALI KADINLAR (Helene)
2008-2009
DELİ DUMRUL (2. Kadın, Köylü, Deve,
2007-2008
Yenge, 2. Azrail)
DÜĞÜN YA DA DAVUL (İpek)
2007-2008
MACBETH (Cadı)
2006-2007
GÜL PRENSES (Prenses)
2006-2007
Hobileriniz nelerdir?
OCAK (Büyükanne)
-Kitap okumak, resim yapmak, yoga ve meDON KİŞOT (Sinyorita)
ditasyon yapmak.
2006-2007
2005-2006
AYAK BACAK FABRİKASI (1. Kadın)
2005-2006
ŞİDDET MARKET (Brooke)
2005-2006
Tiyatro ve tiyatro sanatı ile ilgili çocuklara
MUTL
U
PREN
S
(Çiçek
Kukla
,
Çocuk
iletmek istediğiniz bir mesaj var mı ?
2004-2005
Kukla)
-Tiyatroya sıklıkla gitmeye çalışsınlar.Sadece
2004-2005
tiyatro değil bütün sanat dallarına ilgi göster- FEHİM PAŞA KONAĞI (Halayık)
HEPSİ OĞLUMDU (Lydia)
2004-2005
AYYAR HAMZA (Dansçı)
2004-2005
ÜÇ HAYAT SONRA (1. Dansçı Kız)
2004-2005
ONİKİNCİ GECE (Mari)
2003-2004
KÜÇÜK KARA BALIK (Kırmızı Balık, De2003-2004
niz Kızı)
KÜÇÜK KORKU DÜKKANI (Müşteri)
2003-2004
HAYVAN ÇİFTLİĞİ (İnek)
2002-2003
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN (Köylü)
2002-2003
27
Şiir
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Çöp Adam
Birol GÜVEN / Türkçe Öğretmeni
Beceriksiz bir ressamın –senin- eseriyim ben.
Önce bir çocuk çizdin, çöpten
Yuvarlak bir yüz, gülümseyen bir ağız,
Birazcık kepçe kulaklar…
Ve elinde çiçekler; beklerken
Gözlerken yeşil mi olsun, mavi mi?
Derken unuttun…
Karanlıklarda beklettin beni;
Elimde çiçekler.
Ve bir şey çizdin sol yanıma,
Kocaman, kırmızı.
Her bakanın gördüğü; ama
Beklenenin heyecanını fark etmediği…
Sonra bir ev çizdin sanırım,
Kiremitleri boyanırken duydum.
Bu sefer unuttun;
Kapısının tokmağını çizmeyi.
Dokundum, arandım…
Elimde çiçekler.
Anladım ki yarım bıraktın eserini.
Dedim ya:
Beceriksiz bir ressamın eseriyim ben.
Şimdi somurtan yüzü, solan çiçekleriyle.
28
Hisar
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
İnceleme
Akçaabat - Orta Mahalle Evleri
Duygu ERZEN
kullanılan yaklaşık 100 yıllık tarihi bulunan evler, bol pencereli, geniş sofalar ve denize bakan görünümleri ile dikkat çekiyor.
Akçaabat-Orta Mahalle, Osmanlı dönemi sivil mimarlık örnekleri,
sokakları, merdivenleri, çeşmeleri, duvarları,
ağaçları ve diğer öğeleriyle tarihi karakterini
günümüze kadar aktarabilmiş nadir yerleşim
yerlerinden biri olarak yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir.
Tarihi dokusu tek tek evler olarak değil, sokak ve mahalle ölçeğinde de bütünlük gösteren Orta Mahalle’de geçmiş kültürlerin ürünleri ve anıtsal mimarlık örneklerinden olan St.
Michael, ve Şapel ve günümüzde ilkokul (Fevzi Paşa İlköğretim Okulu) olarak kullanılan kilise okulu yer alıyor. Mahalle sit alanı içerisinde,
24 adet tescilli sivil mimarlık örneği konut bulunuyor. Hemen hepsi bahçe içerisinde, yapımında taş, ahşap ve kiremit
Osmanlı Mimarisi Ve Osmanlı Evleri
Osmanlı evleri yaklaşık 80-140 yaş aralığında
olan evleridir ve çoğunlukla Anadolu’muzda
rastlanır.
Genelde
yüksek duvarlar üzerine kurulmuş, dışa
taşkın üst katlar yapıya estetik bir görünüm
kazandırır. Ahşap çatkılı, taş ve kerpiç örgülü
duvarlar beyaz badanalıdır. Meyve bahçeleri
içindeki konumları , selamlık köşkleri, iç düzenlemeleri, sedirlerle çevrili fıskiyeli havuzları, ahşap işleri, yaşmaklı ocakları , geniş saçakları, kabaralı süslü halkalı kapıları ile işte tüm
bunların sonucu olarak evler büyük hacimlidir.
Bu tip evlerdeki çıkmalar evin dış görünümünü tekdüzelikten kurtardığı gibi, bu çıkmaların yanlarında olan pencereler sedirde
oturanların sokağı baştan başa görmelerini
sağlar.
29
İnceleme
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Hisar
Cep Telefonları
İlhan EYÜBOĞLU - Galip KARAYAVUZOĞLU
Cep telefonları her ne kadar hayatımızın
vazgeçilmez bir öğesi durumunda olsa da, çok
yakın bir geçmişe kadar piyasada yoklardı.
Sanki yüzyıllardır hayatımızdalarmış gibi alışık
olduğumuz cep telefonları, günümüzde minik
bilgisayarlar haline geldi, hatta bazı açılardan
bilgisayarlarımızdan daha kullanışlı oldular diyebiliriz.
* 5 yıldan fazla süredir cep telefonu ile konuşuyorsanız beyninizde ur çıkma olasılığı
yüksektir.
* Cep telefonu operatörleri sürekli rekabet halinde olduğundan diğer operatörlerle
konuşmak hep pahalıdır. Ayrıca devlet sizin
cep telefonu ile yaptığınız görüşmeleri “özel
işlem” olarak görür ve operatörler üzerinden
sizden ÖİV (Özel İşlem Vergisi) alır bu da görüşme ücretlerine yansır.
Cep Telefonunun Zamanla Gelişimi
Cep Telefonunun Yararları
*Bütün güvenlik birimleri her hangi bir şüpheli durumda size rahatlıkla ulaşabilirler.
*Size anında ulaşılmasından rahatsız olmuyor iseniz sizin numaranızı bilenler anında size
ulaşıyor demektir
* Cep telefonu borsada daha hızlı işlem yapmanızı kolaylaştırabilir. Cep telefonu ile internete de bağlanabilirsiniz.
Cep Telefonunun Zararları
*Gök gürültülü, şimşekler çakılı, yağmurlu
bir havada cep telefonu ile konuşmak tepeniSon Zamanlarda Çıkan Cep Telefonlarının
ze yıldırım düşmesine ve %99.9 ölmenize se- Genel Özellikleri
bep olabilir.
30
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
1.3GHz dört çekirdekli işlemci, 4.3 inç dokunmatik ekran, WiFi, HSPA+, 8MP kamera,
genişletilebilir bellek, GPS, HDMI adaptörü
için MHL destekli USB, bluetooth, dört bantlı
GSM.
Cep telefonu ile sağlanan hizmetler, telefon
modeline ve servis sağlayıcıya göre değişmekle beraber en yaygın olarak kullanılanları, sesli
görüşme ve bilgisayar işlevlerini kullanıcısına
ulaştırabilir.
İnternet ve telefon bankacılığı hizmetlerinde kullanılabilir. Paypal gibi çevrimiçi hesapları kullanarak, sms aracılığıyla, satın alınan mal
ve hizmetlerin ücretlerinin ödenmesi amacıyla kullanılabilir.
Cep Telefonlarının Çeşitleri
Cep telefonları, görünüş ve tuş takımına erişime göre ‘genellikle’ normal (düz), kapaklı ve
kızaklı olmak üzere üç çeşide ayrılırlar. Teknolojideki gelişmeler sonucu her geçen gün yeni
cep telefonu modelleri çıkmaktadır. Bu modeller zaman zaman farklı grupların özelliklerini de barındırdığı için tam bir sınıflandırma
yapmak mümkün değildir.
Normal (düz) telefonlar: Normal veya düz
telefonlar, ekran ile aynı düzlemde bulunan
tuş takımına sahiptir. Tuş takımını ya da ekranı kaplayan, koruyan herhangi bir parça ihtiva
etmezler. İlk cep telefonları modellerinin tamamı bu şekildedir.
Tuş kilidini aktif hale getirmek için genellikle
birkaç tuştan oluşan bir kombinasyonu kullanmak gerekir.
İnceleme
Kapaklı telefonlar: Kapaklı cep telefonlarında (İngilizce: flip phone) tuş takımını, ekranı
veya her ikisini kaplayan koruyucu bir kapak
bulunur. Genellikle bir çift menteşe etrafında
dönen kapak, elle veya bir düğme yardımı ile
açılıp kapanır. Kapaklı cep telefonlarında ekran ve tuş takımı dış etkenlerden korunurken,
tuş kilidi kullanımına da gerek kalmaz.
Kızaklı (kaydıraklı) telefonlar: Kızaklı telefonlar (İngilizce: slide phone), genellikle bir
çift kızak üzerinde hareket eden iki parçadan
oluşurlar. Üstteki parça sadece ekranı, birkaç önemli tuşu ya da her ikisini birden ihtiva
eder. Alttaki parça ise genellikle tam tuş takımını ihtiva eder. Kızaklı cep telefonlarında da
genellikle tuş kilidini açmak için üsteki parçayı
kaydırmak yeterlidir.
Cep Telefonları, 1983 yılından bu yana zaman
içerisinde tasarım ve fonksiyon bakımından
son derece gelişmiştir. Motorola DynaTAC,
“Wall Street” isimli filmde Michael Douglas
tarafından kuvvetli bir şekilde güç simgesi
olarak kullanılmıştır. iPhone 3G ise resim almak, video oynatmak ve binlerce uygulamayı
kullanılabilir bir şekilde sunmaktadır.1983 yılından bu yana binlerce cep telefonu modeli
üretilmiştir.Hayatın vazgeçilmez bir parçası
olan cep telefonu tarihinin popüler olan ve bir
“ilk” olma özelliği taşıyan birçok telefonuna
aşağıdan ulaşabileceksiniz.
Cep telefonları artık sadece Kuzey Amerikalılar için önemli olmaya başlıyor. Japonya‘da 1
yıla kadar geçerli kullanılabilir modellere bakarak telefonlar 6 ay rafa saklanabilir.Listede
taşınabilir olmayan telefonlar dahil değildir.
31
İnceleme
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Hisar
Ülkemizi Bekleyen Büyük Tehlike
Ali AYDIN - Türkçe Öğretmeni
“Son üç yılda Türkiye, dünya obezite şampiyonu...”
“Ülkemiz’deki 6.5 milyon diyabet hastasının en az
20 bini 18 yaş altı çocuk...”
Öğrencilerimizin beden ve ruh sağlıkları
her geçen gün bozulmakta, ülkemiz hızla içinden çıkılmaz bir bataklığa sürüklenmektedir.
Altıncı sınıflarda öğrenciler genelde duyarlıdırlar. Zaman ilerledikçe öğrencilerin önemli
bir bölümünün derslere karşı ilgilerinin azaldığını, sorun çıkaran bir kimliğe dönüştüklerini
görüyoruz. Başlangıçta duyarlı, sorumluluk
bilinciyle yoğrulmuş, saygılı birçok öğrenciyi
sekizinci sınıflarda kaybediyoruz.
Dün sınıfa
girerken hangi
konuyu nasıl işleyeceğimizi düşünüyor, planlıyorduk. Günümüzde
öğrencilerimizi
nasıl susturacağımızı düşünür hale
geldik. Çoğu kez
biz öğretmenler
sınıflarımızdan ayrılırken görevini
başarıyla tamamlamış olmanın mutluluğunu
yaşayamaz olduk.
Otuz beş yıllık deneyimimle öğrencilerimizde gördüğümüz davranış değişikliklerinin
nedeni ya da nedenleri beni çok düşündürdü.
Aylarca araştırdım, soruşturdum. Okulda ve
okul dışında öğrencilerimi gözledim, ailelerle
iletişim kurdum. Yediklerine, içtiklerine dikkat
ettim...
Süreç içinde doğal besinlerle beslenen öğrencilerimin davranışlarında önemli bir değişikliğin olmadığını, oysa "İşlenmiş Gıdalar"la
32
-koladan bütün gazlı içeceklere, cipsten meyve sularına, hamburgerden sosise, salamdan
sucuğa, mayonezden ketçapa, krakerden çikolatalara kadar karınlarını doyuranların ise
hızla kişilik erozyonuna uğradıklarını gördüm.
Bir, üç, beş. Hep aynı sonuçla karşılaştım. Demek ki kimyasal içerikli besinler öğrencilerimizin davranışlarının hızla değişmesine neden
oluyor.
Bu tespitten sonra
"İşlenmiş Gıdaların"
içeriğinde neler olduğunu araştırdım Beni
dehşete
düşüren
aşağıdaki bilgileri sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Mono Sodyum
Glutunat (MSG)
İşlenmiş tatlı ve
tuzlu yiyeceklerin
vazgeçilmezi... Yiyecek ve içeceklerin
beyin tarafından tatlarının güzel algılanmasını sağlıyor. Bağımlılık yaparak beş tat alma
duygusunun üçünü öldürüyor. Bunun sonucu
"İşlenmiş Gıdalarla" beslenen çocuklar, bir
süre sonra annesinin pişirdiği lezzetli yemekleri -tatlarını algılayamadıkları için- yiyemiyor.
MSG, sinir sistemini tahrip ediyor, böbreklere, karaciğere ve pankreasa büyük zarar
veriyor. Alzheimerden, parkinsona, huntingtontan epilepsiye kadar birçok hastalığın tetikleyicisi olduğu biliniyor.
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Aspartam
Çay şekerinden 180 kat daha güçlü bir tatlandırıcı. Huzursuzluktan dikkat eksikliğine,
MS hastalığından epilepsiye, hiperaktiviteden migrene, görme bozukluğundan beyin
tümörüne, beyin hücrelerinin zehirlenmesine
kadar insan sağlığına onulmaz yaralar açtığı
saptandı. lQ'yü 5.5 puan düşürdüğünü söylüyor uzmanlar.
Mısır Şurubu
Her tatlı yiyecek ve içecekte kullanılıyor.
Genetiğiyle en fazla oynanan mısırdan üretiliyor. Birçok Avrupa ülkesinde yasaklanmış. En
fazla % 2 ölçüsünde kullanılıyor. Bizde verilen izin
%38... Pankreas
kanserinden şeker hastalığına,
yüksek kolesterolden kalp büyümesine, aşırı şişmanlıktan kemik
erimesine, kansızlıktan gut hastalığına, böbrek ve karaciğer kanserine
değin bir dizi hastalığın tetikleyicisi olduğunu kanıtlamış.
Donmuş ve Trans Yağlar
İşlenmiş yiyeceklerde raf ömrünü uzatmak için donmuş ve trans yağlar kullanılıyor.
Margarin açık havada günlerce bekletilmesine rağmen bozulmuyor, çürümüyor, üzerine
sinek konmuyor. Kullanılan yağlar, kalp ve
damar hastalıklarından kötü kolesterolü yükseltmeye, bağışıklık sistemini zayıflatmadan
kanser riskini artırmaya, şeker hastalığından
aşırı şişmanlığa kadar insan bedeninde büyük
yaralar açıyor.
Tuz
Tatlı yiyeceklerde bile tuz kullanılıyor. Gün-
İnceleme
lük tuz ihtiyacımız 6 gr'dır. Katkı maddeli besinlerle günlük tüketim miktarı 18 gr'a kadar
çıkıyor.
Gereğinden fazla kullanılan tuz, hipertansiyondan kalp ve böbrek hastalıklarına, kemik
erimesinden atardamar tahribine, gözde kalıcı sakatlıklara ve ölümlere neden olabiliyor.
Renklendiriciler ve Diğer Kimyasallar
Carmine (E120), bir çeşit bitten elde ediliyor. Salam, sucuk ve sosislere kırmızı rengi
veriyor.Davranış bozukluğuna, lQ düzeyinin
önemli ölçüde düşmesine neden oluyor.
Sodyum Sülfit (E250), tost ve pizzalarda
kullanılan sosis, salam,
sucuk, pastırmalarda
kullanılır. Pankreas
kanserinden lösemiye, beyin tümöründen kolon kanserine
kadar bir dizi hastalığın tetikleyicisi...
Butilat Hidroksi Anizol (BHA) ve
Bütilat Hidroksi Toluen (BHT), katı ve
sıvı yağların bozulmasını, küflenmesini önlemek, tahıl
ürünlerinin, cipslerin tazeliğini korumak amacıyla kullanılıyor. Beynin sinir ağlarını yıpratıyor, davranış bozukluğuna neden
oluyor. Kanser tetikleyicisi...
Sülfür Dioksit, fermente içeceklerde, fırınlanmış ürünlerde, deniz ürünlerinde, reçellerde, jölelerde,kurutulmuş meyve ve meyve
sularında, konservelerde, suyu alınmış sebzelerde kullanılıyor.Bedende kalıcı hasarlara neden olduğu için ABD'de yasaklanmış.
Ve Kola...
En fazla tüketilen ve kesinlikle bağımlılık
yapan gazlı içeceklerin başında yer alıyor.
Kola, toprak altında yüzlerce yıl bozulmayan insan dişini on günde parçalayabiliyor.
33
İnceleme
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Sökülmeyen paslı cıvataları sökülür duruma
getirebilecek, en kirli tuvalet taşlarını ve lavaboları pırıl pırıl edecek kadar güçlü bir çözücü...
Rengini, kaktüslerin üzerinde yaşayan
"Corcineal" adlı böceğin kurutulup işlenmesinden elde edilen boyadan - Aztekler ve Mayalar aynı yöntemle elde edilen boyayı iplik
boyamada kullanırlardı- alıyor. Aşırı duyarlılığa ve hiperaktiviteye neden oluyor.
Bileşimindeki Fosforik Asit (338), vücuttaki kalsiyum fazlasının dışarı atılmasına, süreç
içinde kemikleri kevgire dönüştürüyor.
Kafein, huzursuzluktan sinirliliğe, sindirim
bozukluğundan kalp-damar hastalıklarına, ülserden kanamalara kadar birçok hastalığa yol
açıyor.
Assesülfan
(E950), Sakarin (E954),
Sodyum Benzoat (E211)...
Zeka
gelişimini engellemeden siroza,
parkinsondan
hiperaktivitiye,
DNA' nin yapısını bozmadan çeşitli kanser türlerinin nedeni...
Son bir ay içinde basında yer alan iki haber,
ülkemiz açısından tehlikenin hangi aşamada
olduğunu kanıtlayan yalnızca iki örnek...
"Son üç yılda Türkiye, dünya obezite şampiyonu..."
"Ülkemiz’deki 6.5 milyon diyabet hastasının en az 20 bini 18 yaş altı çocuk..."
Sınıflarımızda her gün mide ve böbrek sorunu yaşayan, baş ağrısından şikayetçi öğrenci sayımızdaki artış yüreğimizi parçalıyor.
"İşlenmiş Gıdalar"la öğrencilerimizin aldıkları enerji, kendilerini kontrol edilemez duruma getiriyor, hareket ettirilen bir mıknatısın
çekim alanındaki demir parçacıklarına dönüştürüyor.
34
Hisar
Adı geçen kimyasalların sinir sistemine,
böbreklere, karaciğere, beyne, mideye, kalbe, damarlara, kemiklere, pankreasa verdiği
zararı, lQ'yu düşürücü etkisini kanıtlayacak
durumda değilim. Ancak öğrencilerimizde
her gün artarak çoğalan dikkat eksikliğinden
hiperaktiviteye, sinirlilikten huzursuzluğa, agresiflikten kural tanımaz bir kimliğe kadar bir
dizi olumsuzluğu birebir yaşıyoruz.
Birçok davranış bilimci, eğitiminde kurallara uyum konusunda yaş sınırını 13 olarak
belirlemiş. Öğrencinin 13 yaşına kadar kurallara uyum adına gerekli eğitimi almazsa freni
patlamış bir kamyona dönüştüğü kanıtlanmış.
Kural tanımaz bir kimlikle yaşamın içine giren
kişinin ne zaman, hangi uçurumdan yuvarlanacağı ya da hangi
kayaya çarpıp
parçalanacağı
bilinmez.
Yaşananların
yediden yetmişe her yurtseverin
birinci
önceliği olan
çok önemli bir
sorun olduğuna inanıyorum.
Öğrencilerimizin “İşlenmiş Gıdalar”la beslenmelerine
son verilmez ve bu gidişe “Dur” denilmezse
canlarımız, ciğerlerimiz, yarınlarımız, umutlarımız gözümüzün önünde eriyip yok olacak.
Çok genç yaşta birçok anne ve baba, acıların
en büyüğü olan evlat acısını yaşayacak, ülkemizin geleceği onulmaz yaralar alacak.
Sorunun çözümü adına gerekli duyarlılığı
gösterip üzerinize düşen görevi yapacağınıza
inanıyor, saygılar sunuyorum.
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Deneme
Gerçek Düşler
Tuğba SEDDAR
Daracık sokaklar yol boyu uzardı. Apartmanlar eski, püskü el ele tutuşmuş gibi yan yanaydı. Sokaklarımız her zaman sessizdi. Tehlikeli de
değildi. Tek ses, bizim oynadığımız misketlerden
gelirdi. İnsanlar fakirdi ama mutluydu. Şimdiki
çocuklar gibi evde oturmazdık. Çünkü biz o sokağın çocuğuyduk. Akşam olmadan gitmezdik eve. Biliyorduk
biz çocuktuk. Sokaklar evimiz, apartmanlar seyircilerimiz olurd.
Biz misket, birdirbir ya da top oynarken onlar izlerdi. Bütün çocukluğumuzun tek şahidiydi binalar…
6 yaşlarındaydım, arkadaşım Mehmet’le taşları boyanmış,
sokakta misket oynarken binada yankılanan sesle irkildik. Bu
benim annemin sesiydi. Babam yerde uzanmış hareketsiz
yatıyordu, annemse gözlerime çaresiz bakarak ağıtlar yakıyordu. Birden ev kalabalıklaştı. Bütün komşular bir anda bize
toplandı. Herkes ağlıyordu. Farkındaydım artık babam yoktu. Babamla yaptıklarım bir film şeridi gibi aklımdan geçti.
Sesiz sokaklar bir anda gürültülü bir hal almış. Ankara’dan
teyzem, dayım geldi. Babama son kez sarılmak istemiştim.
Ama dayım izin vermedi. Onu toprağın altına koyarken, yaşadığım acıyı hala hissediyorum… Aradan günler geçti. Dayım bizi Ankara’ya götürdü.
Ben okudum. Babama söylediğim gibi Beyin Cerrahı oldum. Çünkü biliyordum, o beni yukarlardan bir yerlerden izliyordu. Sonra gidip çocukluğumun geçtiği evi
satın aldım. Tek amacım anılarımı satın almaktı aslında… Biliyor musunuz? Dayım babama sarılmama izin vermediği için çok kızgındım. Yıllarca ona kırgın yaşadım.
Ama zamanla anladım ki; aslında dayım haklıydı. Babamın soğuk vücudu beni ürkütebilirdi. Ve ben babam
yaşıyormuş gibi yıllarca kendimi avuttum. Her sabah
verdiğim sözü tekrar ettim.
35
İnceleme
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Hisar
Karadeniz’in Gizli Hazinesi: Karayemiş
Salihanur KARABAYIR
Bitkinin meyve ve çekirdekleri Türkiye’de halk arasında tıbbi
bitki olarak da bilinmekte ve mide ülseri, sindirim sistemi
hastalıkları, bronşit (çekirdekleri), ekzema, hemoroid tedavisinde ve idrar söktürücü (meyvesi) olarak kullanılmaktadır.
Dünyada yetiştirilmekte olan 138 adet meyve türünün yaklaşık 80 adetinin Türkiye’de yetişmesi ve birçok meyve türünün anavatanı
olması bakımından Türkiye, dünya meyvecilik
kültürünün de önemli bir merkezi konumundadır. Bu meyve türlerinden biri de Türkiye’de
“Taflan”, “Gürcü Kirazı”, “Karamış”, “Kattak”, “Laz Üzümü”, “Laz Yemişi” ve “Tahnal”
gibi yöresel isimlerle de bilinen karayemiş (Laurocerasus oficinalis Roemer)’tir. Karadeniz
bölgesinde, meyve ve bitki
özellikleri bakımından 20 karayemiş çeşidinin
olduğu bilinmektedir
Yayılma Alanı
Karayemiş doğal
olarak Karadeniz’in
doğu
bölgeleri,
Kafkaslar,
Toroslar, Kuzey ve Doğu
Marmara’da yayılış
gösterir. Bu bölgelerden
Karadeniz
Bölgesi’nde;
Rize,
Trabzon, Giresun, Sinop, Zonguldak , Kastamonu, Bartın ve Bolu
çevresindeki orman ve orman kıyılarında, Marmara Bölgesi’nde; İzmit (Keltepe), Adapazarı,
İstanbul (Belgrat Ormanı, Alemdağ), Bursa
(Uludağ) ve Karadeniz’e kıyı ormanlarda, Güney Anadolu’da ise; Osmaniye (Gâvurdağları)
ve lokal olarak da Amanos dağlarında do36
ğal olarak yetişmektedir. Bununla birlikte
Avrupa’nın güney doğusu, Balkanlar ve Kuzey
İran başta olmak üzere dünyanın değişik yörelerinde karayemiş formlarına rastlanmaktadır.
Bitki ve Meyve Özellikleri
Karayemiş, meyve ve süs bitkisi olarak
kullanılabilen herdem yeşil bir tür olup, doğal formları 5-6m boylarında çalı veya ağaçağaççık formunda, kültür
formları ise 15-20m kadar
boylanabilen ağaç formunda bir bitkidir. Gölgeli ve yarı gölgeli, hava
oransal nemi yüksek,
hafif bünyeli organik
maddesi yüksek, nemli
topraklarda kuvvetli
gelişir. Derine giden
kuvvetli bir kök sistemine sahip olan karayemiş düzgün ve genellikle dik bir gövde
yapar. Dip sürgünleri veya çelikle kolaylıkla çoğaltılabildiği
gibi tohum, aşı, daldırma
ve doku kültürü yöntemiyle de çoğaltılabilmektedir. 15–30m2 taç yapabilen bitki 3x4,
4x4, 4x6 m aralıklarla dikilerek meyve bahçesi tesis edilmekte ve bitki 35–40 yaşına kadar
ekonomik anlamda ürün verebilmektedir.
Karayemişin olgun meyvelerinin glikoz ve
fruktoz gibi şekerler, linoleik asit gibi doymamış yağ asitleri ve vanilik asit gibi fenolik asit-
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
ler ve mineral maddeler bakımından oldukça
zendin olduğu bildirilmiştir. Karayemiş meyvesinde (1kg) potasyum, magnezyum, kalsiyum, sodyum, mangan, demir, çinko ve bakır
içeriklerinin sırasıyla 2215 mg, 179 mg, 153 mg,
55 mg, 24 mg, 8.3 mg, 1.9 mg ve 0.8 mg olduğu bildirilmiştir.
Kullanım Alanları
Karayemiş, meyve üretimi yanında park ve
bahçelerde süs bitkisi olarak kullanılan önemli bir türdür. Bu türden ayrıca rüzgar perdesi,
erozyon kontrolü, odun dışı tali ürünler, yakacak odun vb. amaçlarla yararlanılmaktadır.
Meyveleri taze veya kurutulmuş olarak tüketildiği gibi gıda sektöründe de çok değişik
amaçlarlarla (reçel, pekmez, turşu, marmelat,
konserve yapımı, pasta, kek, bisküvi ve kompostolara aroma ve tat
vermek vb.) değerlendirilmektedir.
Karayemiş meyveleri aroma verici gıda
katkısı olarak kullanılmakta, yaprakları
ise tıbbi bitki olarak
değerlendirilmektedir.
Meyve, yaprak, çiçek
ve çekirdekleri çeşitli
hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Bitkinin meyve ve çekirdekleri Türkiye’de halk
arasında tıbbi bitki olarak
da bilinmekte ve mide ül- seri, sindirim sistemi hastalıkları, bronşit (çekirdekleri), ekzema, hemoroid tedavisinde ve idrar söktürücü
(meyvesi) olarak kullanılmaktadır. Bölgesel
ağrılar üzerinde analjezik olarak kullanıldığı
da belirtilmektedir. Meyvelerinden elde edilen çekirdek yağlarının kozmetik sanayinde
ve bazı teknik amaçlar için kullanıldığı da rapor edilmiştir. Yaprakları çay gibi demlenerek
sinir bozukluklarına faydalı, öksürük dindirici
ve spazm kesici; taze yapraklarından elde edi-
İnceleme
len suyu, spazm çözücü ve bulantı kesici olarak kullanılmaktadır.
Sonuç
Türkiye’de özellikle Karadeniz Bölgesi’nde
doğal olarak yetişen karayemiş, hem meyve
hem de süs bitkisi özelliklerine sahip olup,
fındık ve çaya alternatif ürün arayışı içerisinde olan bölgemiz için de önemli bir meyve türüdür. Meyveleri gerek besin içeriği gerekse
bileşiminde bulundurduğu fenolik asitler, yağ
asitleri ve şekerler vb. bileşenler bakımından
oldukça önem taşımaktadır. Taze ve kuru olarak tüketilen meyveleri aynı zamanda reçel,
marmelat, konserve, turşu, komposto vb.
olarak değerlendirilmekte ve bazı gıdalara
aroma ve tat vermek içinde kullanılmaktadır.
Gerek meyveleri gerekse yapraklarından
birçok
hastalığın
tedavi edilmesinde
yararlanılmaktadır.
Karayemiş hem estetik değeriyle süs
bitkisi, hem de bir
meyve türü olarak
meyvelerinin beslenme ve insan
sağlığı açısından
sahip
olduğu
önemli
avantajlara rağmen
günümüzde gerek
ülkemiz gerekse yurtdışında yeterince
tanınan bir tür değildir. Bu nedenle karayemişin özelliklerinin belirlenmesi, kullanım alanlarının araştırılması, kültüre alma çalışmaları
ve yaygınlaştırılması, meyvesinin özellikle
kimyasal bileşiminin insan beslenmesi üzerine
etkilerinin net olarak ortaya konularak dünya
meyvecilik sektörüne kazandırılması oldukça
önem taşımaktadır. Bu anlamda aynı zamanda bitkinin gen kaynakları da koruma altına
alınmış olacaktır.
37
Araştırma
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Hisar
İlginç Bilgiler
Kutay PEKŞEN - Başar KOÇRAS - Buğra DURMUŞ
Sağ elini kullanan insanlar sol elini kullananYataktan düşerek ölme olasılığı iki milyonda
lara göre 9 yıl daha fazla yaşarlar.
birdir.
Monako’nun ulusal orkestrası ordusundan
Albert Einstein dokuz yaşına kadar düzgün
daha geniş bir kadroya sahiptir.
konuşamamıştı.
18 Şubat 1979 yılında Sahra Çölü’ne kar yağmıştı.
Baykuş mavi rengi görebilen tek kuştur.
Yunusların beyni insanlarınkinden daha büyüktür.
Dünyada konuşulan yaklaşık 5000 farklı dil
vardır.
Çin’de 44 milyon kadın kayıp.
Bir sineğin, saatteki hızı 8 kilometre’dir.
Istakozların kanı mavi renktedir.
İskoçya’da kapınızı çalıp sizden “tuvaletinizi
Çekirgenin kulağı dizindedir.
kullanmak isteyen birini” içeri almak hukuki
Dünya nüfusunun % 50’si hiç telefonla kobir zorunluluktur.
nuşmamış.
Dişi mavi balinalar 34m boyundadır ve günEğer sabah saat 7:00’de Tokyo’dan uçağa de 3.000.000 kalori alırlar.
binerseniz, Honolulu’ya bir önceki gün saat
Bir insan günde 23 bin kere nefes alıp verir.
16:30’’da varırsınız...
Eiffel Kulesi’nin tepesine çıkana kadar 1792
basamak var.
Bir deve kuşunun gözü beyninden büyüktür.
Sadece dişi sivrisinekler ısırır.
38
En Dik Yol
Yeni Zelanda, Dunedin’deki Baldwin Sokağı,
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Araştırma
350 m uzunluğunda. Sokak %30 ya da 19 dereEn Büyük Okul
celik eğime sahip dünyanın en dik asfaltlı yolu.
Hindistan Lucknow,City Montessori Okulu
Arabaların yüzeye tutunabilmesi için yola özel 2010 2011 Akademik yılı için 39.437 kayıt alarak
bir çimento dökülmüş.
öğrenci sayısı bakımından büyük okul olma
rekorunu kırdı. 1959 yılında ilk kurulduğunda
Dünyanın En Uzun Ağacı
okulun 5 öğrencisi varmış.
İsveç, Dalarna’da 950 yaşında olan yaşlı Ladin ağacı 910m yüksekliğinde
En Pahalı Fotoğraf
Andreas Grusky’nin (Almanya,1955) çektiği gri gökyüzü altında Ren Nehri fotoğrafı
363,5cm-185,4cm boyutunda cam çerçeveli
8 Kasım 2011 de 4 338 500 milyon dolara
satılmış.
En Ağır Binilebilir Bisiklet
Wouter van den Bosch (Hollanda) tarafından yapılan bu dev bisikletin ağırlığı 750 kg
arkada 4 küçük lastikten ve önde 1,95m yüksekliğinde dev bir traktör lastiği kullanılarak
yapıldI
Barbi Bebek
Bettina Dorfmann (Almanya) evini 15.000
emsalsiz Barbi bebek ile paylaşıyor.
En Uzun Köpek
Dünyanın En Kısa Erkeği
Nepal
Chandra Bahadur Dangi
72 yaşında ve 54,6cm boyunda
Dünyanın En Kısa Kadını
Hindistan
Jyoti Amge
18 yaşında ve 62,8cm boyunda
Zeus adındaki danua cinsi köpeğin boyu
118,8cmşimdiye kadar bilinen en uzun köpek
olarak Gunness rekorlar kitabına girdi. Zeus 3
yaşında ve her gün 14 kg yemek yiyor.
39
Spor Köşesi
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Hisar
2011-2012 Yılı Sportif Başarılarımız
Tamer ŞENTÜRK - Beden Eğitimi Öğretmeni
Her yıl olduğu gibi bu eğitim-öğretim yılında da öğrencilerimiz takım ve bireysel yarışma ve müsabakalarda üstün başarılara imza atarak bizleri gururlandırdılar.
Spor köşemizde, kazanılan bu başarılardan sadece birkaçını sizlerle paylaşmak istedim...
Yıldızlar Atletizm Takımlarımız
* 9-10 Nisan 2013 tarihlerinde yapılan küçükler ve yıldızlar puanlı atletizm il birinciliği yarışmalarında;
okulumuz küçük kızlarda ve küçük erkeklerde il ikincisi olmuştur.
40
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Yıldız Erkekler Futbol Takımımız
* Futbol takımımız İl genelinde yapılan tunuvada
Trabzon dördüncüsü oldu.
Spor Köşesi
Küçük Erkekler Basketbol Takımımız
* Basketbol takımımız 2012-2013 Eğitim-Öğretim yılında yapılan il genelindeki turnuvada 12 takım arasından il üçüncüsü oldu.
41
Etkinlik
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Öğrencilerimiz İngilizce dersinde tişört tasarladılar...
5-A Sınıfı Öğrencileri
5-B Sınıfı Öğrencileri
5-C Sınıfı Öğrencileri
42
Hisar
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Etkinlik
5-D Sınıfı Öğrencileri
6-A Sınıfı Öğrencileri
6-C Sınıfı Öğrencileri
43
Nostalji
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Okulumuzun eski yıllarına ait resimleri sizin için derledik...
44
Hisar
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Nostalji
45
Öğrenci Çalışmaları
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Hisar
Okulumuz öğrencilerinin resim dersindeki çalışmalarından birkaç örnek...
Berivan İrem KALKIŞIM / 7-A
46
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Öğrenci Çalışmaları
Muhammet HÜRDOĞAN / 5-B
47
Bayram Kutlamaları
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Gazilerimizin katılımıyla Cumhuriyet Bayramı’nı kutladık...
48
Hisar
Hisar
Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu
Bayram Kutlamaları
Büyük bir coşkuyla 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladık...
49